06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2014 PAZAR 8 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNCEL Tepkiden korkup yardımı çektiler İBB, Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan’la ile birlikte Demircan’ın da kurucusu olduğu Okçular Vakfı’na yapılacak 900 bin TL tutarındaki bağıştan vazgeçti ÖZLEM GÜVEMLİ Kurucuları arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Necmettin Bilal Erdoğan, İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın oğlu Hüseyin Ersan Topbaş ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın da bulunduğu Okçular Vakfı’na İBB tarafından yapılacak 900 bin liralık yardım direkten döndü. Fetih Kupası etkinliği için vakfa yapılacak yardım için Kadir Topbaş’a yetki verilmesi talebi ile İBB Meclisi’ne sunulan rapor, AKP grubu tarafından son anda geri çekildi. CHP’li meclis üyesi Hüseyin Sağ, “Babadan oğula yardım olur mu? Topbaş meclise sevk etmese bu rapor gündeme gelmezdi. Tepkiden çekinip raporu çektiler” dedi. İBB ile Okmeyanı Spor ve Eğitim Vakfı arasında 2829 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek “2. Uluslararası Fetih Kupası” etkinlikleri için ortak hizmet protokolü imzalandı. Protokol, İBB’nin vakfa 900 bin lirayı aşmayacak şekilde katkıda bulunmasını öngörüyordu. Yardım İBB Meclisi kararı ve valilik izni alındıktan sonra yapılabilecekti. Bu nedenle hukuk ile kültür, turizm ve sanat komisyonu tarafından ortak bir rapor hazırlandı. Okçular Vakfı’na yapılacak yardım için İBB Başkanı Kadir Topbaş’a yetki verilmesini uygun bulan komisyon raporu 16 Mayıs günü gerçekleştirilen meclis oturumunda gündeme geldi. Oya sunulması beklenen rapor AKP grubu tarafından son anda geri çekildi. Söz alan CHP’li meclis üyesi Hüseyin Sağ, “Protokolü uygun bulan kültür komisyonu başkanı Bülent Katkak aynı zamanda Okçular Vakfı’nın da mütevelli üyesi. Rapora onay vermesi suç. Vakıfta, Topbaş’ın oğlu Hüseyin Topbaş, Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, AKP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Haydar Ali Yıldız var. Böyle yardım olmaz” dedi. AKP grup başkanvekili de Sağ’a “İisimlerin zikredilmesi doğru değil zaten raporu geri çektik” diyerek tepki gösterdi. n Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM MUSTAFA BALBAY bugün var yarın yok başbakanlığında RTE’ye örnek olacak son bir olayın izleri henüz silinmedi. TV’deki canlı yayında program sunucusu, İngiltere Başbakanı Cameron’u “kapa çeneni” diye azarlıyor. Başbakan bizimki gibi kalkıp sunucunun suratına sen nasıl olur da İngiltere Başbakanı’na kapa çeneni dersin diye bir tokat vurmuyor. Tabii demokrasi terbiyesi ülkeden ülkeye, başbakandan başbakana değişiyor. İkisi arasında, başbakan olunca ne oldum delisi olmamak, demokrasiyi sindirmiş olanlarla sindirememiş olanlar ve de sonradan görmüşlerle görmemişlere yakışır bir tavır sergilemek gibi devlet adamlığı farkı var. Şunca yıldır dünya liderlerinin TV’lerden, medyadaki haberlerden davranışlarını izliyor olmalısınız. Örneğin Bayan Merkel, son seçimlerde zafer kazandı ve uzunca bir süredir de Almanya gibi Avrupa’nın her açıdan kudretli bir devletinin şansölyesi. Ulusal basına, tepkisini çeken bir olay ve eylem karşısında halkı arasından birine sert tepki göstermesine, sürekli bu ülkenin başbakanıyım, haddinizi bildiririm ha, diye o insana sert çıktığına, tokat attığına tanık oldunuz mu? Tabii hayır! Ama bizimki?.. İkide bir sanki başbakanlık babasından miras, tapulu malıymış gibi ben bu ülkenin başbakanıyım demeden duramıyor. HHH Oysa bugün değil ama yarınlarda bir gün yine böyle çalım atacak olursa, bu kez başbakansa başbakanlığını bile fazla sallamayan toplumsal yuhlarla yanıtlanabilir. Soma’da canı, yüreği yanmış insanlardan istifa, defol git diyenler arasında bu duyguları tek bir sözcükle özetleyerek yuhh çekenler de var elbet. Toplumun sert tepkisinden korkan ve can havliyle bir markete sığınan RTE içeride, çok değişik anlatımlara göre, tabii koruma çetesinin himayesinde, yuhh çekenin yanına gidip, hadi şimdi bu ülkenin başbakanının yüzüne yuh çek, diye suratına tokat atıyor ve böylece bu ülkenin başbakanı olduğunu kanıtlıyor. Arkasından da “kaçma İsrail dölü” diye bağırarak öbür dünyadaki Hitler’in canlı bir örneği olduğunu neredeyse kanıtlamaya çalışıyor. Durmadan yineleyip övündüğü din, ırk farkı gözetmediğini içeren meydan nutuklarının da fasa fiso olduğunu ve nihayet böylece gerçek yüzünü, kimliğini sergiliyor. HHH Partinin akı kara, karayı ak göstermekle görevli yalanlama makinesine yeni bir fırsat çıkıyor. Sözcü Hüseyin Çelik, basın önünde Başbakan’ın adam tokatladığını kanıtlayan öğeler olmadığını, var diye haykıran gazeteciye yok diye karşılık vererek yalanlıyor ve... ... Tokatı yiyen genç adamın aynı gün Kanal D ekranlarında canlı yayında RTE’nin davranışını ayrıntılarıyla anlatmasını bile, bir kişinin söylediklerine bakmayın, diye umursamıyor. Neredeyse Başbakan’ın tokat vurduğu yerde güller açar diyecek... Öylesine siyasal bir yalakalık örneği veriyor canlı yayımlanan basın toplantısında. HHH Bu ülkenin her alanda Batı’yla yarıştığını, hatta geçtiğini durmadan yineleyen RTE’nin bütün söylediklerinin aksine, bu memlekette örneğin madenciliğin taşeronlar elinde ne hallere düştüğünün, insan canının fazla değeri olmadığının kanıtlandığı günler yaşanıyor. Madencilik sektörünün gereken denetimlerden uzak kaldığı, ocaklarda çökme, grizu patlaması veya Soma örneği olaylar yaşanınca, gerçekler olanca çıplaklığıyla ortaya dökülüyor. Soma’daki maden ocağının sahipleriyle yetkililerinin basın toplantısındaki açıklamaları devlet hesabına yazılan koskocaman kara bir leke. Patron ve çevresi basına uzun süre yaşam odası olmadığını itiraf edemiyorlar ama sonunda “Yaşam odası zorunlu değil ama olsa kimse ölmezdi” demek zorunda kalıyorlar. Şu yüzsüzlüğe bakınız: Ocağın işletme müdürü, faciada şirketin yüzde 1 bile ihmali olup olmadığı sorusuna “Hiçbir ihmalimiz yok” diye yanıtlayabiliyor. Hele adeta facia üç dört ay sabretseydi yaşam odalarının yapılmış olacağını ve ölümler yaşanmayacağını hiç utanmadan söylemeleri yok mu? Sabır taşını bile çatlatan, insanlığı bu denli hafife alan bir zihniyetin ta kendisi. HHH Bu Başbakan’la... ... Bu ülke ne haldedir anlamak isteyenlere, RTE’nin devlet anlayışını ve uygulamalarını, Soma’da halka davranışını ve facia günü olanca çıplaklığıyla ortaya çıkan ülke gerçeklerini örnek göstermek yeter de artar bile! İsim zikretmeyin! CHP’li vekil, Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı törenle uğurlandı Aslanoğlu’na veda zaçebi ve Engin Altay, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, CHP Genel Başkan Yardımcıları Erdoğan Toprak, Sezgin Tanrıkulu, Veli Ağbaba, Faik Öztrak, AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, aralarında Deniz Baykal, Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Umut Oran’ın da bulunduğu CHP’li milletvekilleri, AKP milletvekilleri Binali Yıldırım ve Erdoğan Bayraktar, İstanbul Bağımsız Milletvekili Hakan Şükür, Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak, Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, CHP İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, eski bakanlardan Yaşar Okuyan, eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, eski Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, CHP eski milletvekilleri Çetin Soysal, Mehmet Sevigen, Onur Öymen, İlhan Kesici, Enis Tütüncü, Yılmaz Ateş, sanatçılar Bülent Serttaş, Selahattin Alpay, Gani Rüzgar Şavata ve Aylin Kotil, Tuncay Özkan, Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal da katıldı. İstanbul Haber Servisi Geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu (62) dün son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine aralarında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, işadamı Aydın Doğan’ın bulunduğu çok sayıda isim katıldı. Aslanoğlu için Ata köy 5. Kısım Ömer Duruk Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törende Aslanoğlu’nun eşi Mürvet, oğlu Erdem, kızı İrem Aslanoğlu ve CHP İstanbul Milletvekili Süleymen Çelebi birlikte taziyeleri kabul etti. Aslanoğlu için öğle namazının ardından resmi tören düzenlendi. Askerler tarafından omuzlara alınan Aslanoğlu’nun naaşı, cenaze aracına konuldu. Aslanoğlu Büyükçekmece Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenaze törenine, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, CHP Grup Başkanvekilleri Muharrem İnce, Akif Ham Yoğun katılım Geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden 62 yaşındaki CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, yoğun katılımın olduğu resmi cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. ‘Herkesin yardımına koşardı’ Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu’nun da çelenk gönderdiği cenaze törenine gelenler için taziye defteri oluşturuldu. Törene katılan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Mevlüt Aslanoğlu’nun saygıdeğer bir parlamenter olduğunu belirterek “Parlamentonun en çalışkan milletvekillerinden birisiydi. Özveri ile çalışan bir arkadaşımızdı, herkesin yardımına koşardı. Yüreği iyilikle dolu bir insandı. Onu kaybetmekten büyük üzüntü ve acı duyuyoroz. Acımız büyük. İnşallah başka acılar yaşamayız” diye konuştu. Soma faciasından en büyük payı alan Kınık’ın Elmadere köyündeki mezarlığın hemen kıyısında madende yaşamını yitiren 10 gencimizin yan yana sıralı toprağına bakıp “İşte bizim maden şehitliğimiz” diyen köylü, aklıma ilk terörle mücadelemizi getirdi. Türkiye’nin yıllarca başına bela olan teröre karşı gözünü kırpmadan ölüme giden Anadolu gençleri, askere de davul zurna çalınarak uğurlanmıştı. Ülke bütünlüğüne kasteden bu büyük belanın ardından şehitlik sözcüğünün yeniden gündeme gelmesi hüzün verici. Hüzünden öte kahredici olan; iyi bir planlamayla önlenebilecek maden kazalarının ülkemize terörle mücadeleyi akla getirecek kadar büyük bir zarar vermesi. Elmadere köyünün o yeşilim yamaçlarında yan yana yatan madenci gençlerin hemen üstündeki çalılıklarda da iki Türk bayrağı gelenleri selamlıyordu. HHH 100 haneli Elmadere köyünün neredeyse her evinde bir ateş var. Büyük acıyı yaşayanların başında iki oğlu Sami ve İlkay’ı kaybeden Hasan Yıldırım geliyor. Hasan Bey’in evi köyün girişinde dik bir vadinin hemen başında. Karısı ayakta durmakta zorlanıyor. Paylaşılması olanaksız bir acı yükünü hiç kimseyi yanına yaklaştırmadan taşımak ister gibi yarı büklüm duruyor. Torunlar 4 yaşındaki Sevcan ve 5 yaşındaki Sercan, babalarının işten sonra doktora gittiğini, çok geçmeden döneceğini biliyor. Köyün geçmişteki başlıca geçim kaynağı hayvancılık artık para etmez olmuş. Tütünde de umduklarını bulamayınca köyün bütün gençleri madene vurmuş. Toprağın üzerindeki yeşil bereket değersizleşince çareyi toprağın altına girmekte bulmuşlar. Baba Hasan Yıldırım, “İki oğlumuzu toprağın altından çıkardık, toprağın altına gömdük” diyor, başka şeyler de söyleyecekmiş gibi kekeleyip susuyor. İki torununu kucağına alıyor, sarılıyor, az sonra adeta bir alev topuna sarılmış gibi birden ellerini çekiyor. Hemen karşıda Elmadere’yi soğuktan, rüzgârdan koruyacakmış gibi duran Alkaya tepesini gösteriyor Hasan Yıldırım, “Orada keklik çok olur” diyor. Çevredekiler köylülerin arada bir karşı dağa keklik avına çıktığını söylüyor ama Hasan Bey’in bu sözü niçin söylediğini kimse kestiremiyor. Torunlar Sercan ve Sevcan’ı ben de kucağıma alıp “Bakın aileniz ne kadar büyüdü, ben de sizin Ankara’daki amcanızım” diye bir şeyler söylemeye çalışıyorum. Soran gözlerle bana bakıyorlar. HHH Elmadere, adını köyün hemen dibindeki berrak akan sudan alıyor. Değirmen dedikleri bölgede bir de alabalık çiftliği kurmuşlar. Dereyi geçerken bir cenaze aracı karşıdan geliyor. Bölgedeki karayollarında en çok rastlanan araçlardan. İnsan bir giden canları, bir geride kalan yavruları, bir bunca acıya karşın kendini kurtarma çalışması dışında hiçbir kurtarma çalışması yapmayan yöneticileri düşünüyor. Kime kalleş diyeceğini bilemiyor. Soma’nın dalga dalga çevresine yayılan acıyı paylaşmak için birkaç gün bölgede kalmayı düşünüyorduk ama zamansız kaybettiğimiz Meclis’in en çalışkan vekili, Türkiye’nin hükümetsiz ve koltuksuz bakanı Sevgili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun son yolculuğunda bulunmamak olmazdı. Aslanoğlu’nu toprağa verdikten sonra telefon çaldı. Elmadere’den arıyorlardı. Telefondaki ses titreyerek şunları mırıldandı: “Neler yapabilirim demiştiniz ama öncelikle Hasan Dayı’yı iyi bir psikiyatri servisine yatırmamıza yardımcı olmanız gerekiyor. Bu haldeyiz...” Yas ilan edip insanların yas tutmasını yasaklayanlara... Soma acısının karşısına da TOMA koyanlara... Bu acıyı görüp gereğini yapmayanlara... Lanet olsun!.. HASTA TUTUKLULAR Ölüme 6 ay kaldı! Cumartesi Anneleri’nden İstanbul Haber Servisi Gözaltında kaybedilen yakınlarının bulunması için her cumartesi Galatasaray’da toplanan Cumartesi Anneleri dün Soma’da yaşamını yitiren işçileri anarken ailelerinin acısını paylaştıklarını dile getirdi. Cumartesi Anneleri, kaybolan yakınlarının resimlerini kaldırarak Soma’da yaşamlarını yitiren işçiler için bir dakika saygı duruşunda bulundu. Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak’ın da katıldığı eylemde, ağabeyi Ali Ocak, Soma’da kurtarılan bir işçinin, eşi hamile olan arkadaşının önce çıkarılmasını istediğine dikkat çekerek “Biz biliyoruz ki, devleti yönetenlerin hiçbirinde böyle bir incelik yoktur” dedi. Kayıp Cemil Kırbayır’ın kardeşi Fatma Kırbayır, Soma’da ölen işçileri anarak şöyle ko Soma’ya ağıt... nuştu: “Sanki Cemil Abim de onların yanındaydı, içim sızladı. İşte, abimlerin mücadelesi o işçilerin mücadelesiydi. O işçi ki, çizmeleriyle sedyeyi kirletmekten utanır. Senin için temiz be kardeşim. Bak, kayıplarımızı bulmayan, sizleri ölümlere gönderenlerin içleri kirli.” Maside Ocak, ağabeyi Hasan Ocak’ın 17 Mayıs 1995’te kimsesizler mezarlığından bulunuşunun yıldönümü nedeniyle 17 Mayıs ile 31 Mayıs arasında Kayıplar Haftası etkinlikleri gerçekleştireceklerini anlattı. Cumartesi Anneleri, daha sonra hafta kapsamında yürüyen resim sergisi açtı. Annelerin önüne barikat kuran polis, daha sonra teker teker geçmelerine izin verdi. Kayıplarının fotoğraflarını taşıyan yakınları, ikişerli sıra halinde İstiklal Caddesi’nde “yürüyen sergi” oluşturdu. HDP heyeti Kandil’de n ERBİL (AA) HDP Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder, Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ile İdris Baluken, KCK yöneticileriyle görüşmek üzere Kandil’e gitti. BDP Erbil Temsilcilerinden Abit İke, yaptığı açıklamada, karayoluyla bölgeye gelen Önder, Buldan ve Baluken’in dün erken saatlerde Kandil’e gittiklerini söyledi. İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüşen heyetin, KCK yöneticileriyle bir araya geleceklerini ifade eden İke, “Heyetin bölgeye geldiği ve karayoluyla Kandil’e gittiği doğrudur. Detayları bilmiyoruz” dedi. Heyetin, KCK yöneticileriyle çözüm sürecinde gelinen nokta ile Öcalan’ın gönderdiği mesajlar konusunda görüş alışverişinde bulunacakları tahmin ediliyor. İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cezaevleri Komisyonu’nun her hafta Galatasaray Meydanı’nda düzenlediği “F Oturması” eyleminde, 6 aylık ömrü kaldığı ifade edilen tüberküloz hastası Mehmet Nesih Sarıkaya’nın serbest bırakılması istendi. 113. oturma eyleminde, 19 yıldır tutuklu bulunan Mehmet Nesih Sarıkaya’nın durumuna dikkat çekildi. Eylemde okunan mektubunda Sarıkaya şunları kaleme aldı: “Hastalıktan kaynaklı bedenime artık iğne bile yapılamıyor. Tedavi için gittiğim göğüs doktoru ‘6 aylık ömrün kalmış, 2 ciğerin iflas etmiş’ deyince, tek kişilik odada kalabilir diye rapor vermesini istedim, ‘Her gelen hastaya rapor verirsek cezaevinde kimse kalmaz’ diyerek rapor vermeyi reddetti.” Eylemde, Soma faciasına da dikkat çekilerek “Yüzlerce işçinin ölebileceği ve bu yüzden tek bir yetkilinin bile vicdanının sesini dinleyerek istifa etmediği, bir ülkede yaşıyoruz. Acımız çok büyük” denildi. Fotoğraf: AA Soma’yı anarak Samsun’a İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği üyeleri (İKOD), 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla, 50 klasik araçtan oluşan konvoyla, İstanbul’dan Samsun’a hareket etti. Kadıköy’deki Salı Pazarı’nda toplanan İKOD üyeleri, hareketlerinden önce Soma’da yaşanan maden faciası nedeniyle klasik araçlarıyla “Soma” yazdı. Araçlarına siyah kurdele bağlayan İKOD üyeleri, siyah tişörtler giyip, madenci bareti takarak, faciada hayatını kaybedenler için 3 dakikalık saygı duruşunda bulundu. İKOD Başkanı Serkan Okay basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Soma’daki facia nedeniyle kutlamaların iptal edildiğine dikkat çekerek “Buruk bir şekilde Samsun yoluna çıkacağız. Faciada hayatını kaybeden madencilerin yakınlarına başsağılığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle