06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 MAYIS 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 300 ölüden sonra “Yaşam odaları yok” diyen bir düşünce, iki gün sonra “ILO mevzuatlarına göre çalışmalarımızı sürdürüyoruz” derse... Bunu hem patron hem de siyasal iktidar açıklarsa, peşinden “Soma’da teröristler eylem yapacak” söylentileri yayılırsa... Polis o acının üzerine TOMA’larla yürürse... Buyrun size vahşi kapitalizm! Lamı cimi yok aynen böyledir; güleryüzlü adı ise küreselleşme, yeni dünya düzenidir. HHH İnsan harflerin içinde seyretmeli dünyayı... Umutlarını hiç yitirmemeli! Bir yanda ezenler öte yanda ezilenler! Ekmeğimizi, aşımızı çalanlar... 300 insanımız ölürken koltuklarını korumak isteyenler yumruk da atar, tekme de... Ölümlere ağıt yakanların gözünün içine baka baka patronu, patronları korur... Hayat ve ölüm! O ölen madencilerin çoğu genç yaştaydı... Bir hukuk devletinde 300 işçinin ölümü olağan karşılanacak, o madenden paraları götüren patron gözümüzün içine baka baka “Ben bu işten kâr bile etmedim” deyip suçu üzerine almayacak... Ölen madenciler, acılı aileler, kirlenmiş yüzler, katran karası yürekler... 300 ölünün ardından TOMA’lar, biber gazı... Vahşi kapitalizm böyledir işte... Ölüm onlara vız gelir. HHH Ben dün gece yıldızlar kavşağında bir erik ağacının dibinde durdum... Ölümü gördüm, acıyı, soytarılığı, sahtekârlığı... Vahşi kapitalizmin babasını, ezileni, ezeni... İnsan olmanın bir yolu var arkadaş! Umutlar yitmemeli, bu alçaklık, ikiyüzlülük ortaya çıkarılmalı... Başımı göğe kaldırdım, bir erik kopardım daldan ve karanlık sokaklara doğru yürümeye başladım... Soma güvenlik güçlerinin kuşatması altında. Soma’ya girişlerde kimlik denetimi yapılıyor. ÇHD’li avukatlar önce dövüldü ardından kelepçelenerek spor salonunda gözaltına alındı... Yazık!.. Bunun adına sivil “faşizm” denir. Polis şiddeti çocuk da tanımıyor! İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’de önceki akşam maden faciasını protesto gösterilerinde 10 yaşındaki bir çocuğun da gözaltına alınmak istenmesi tepki çekti. CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, il emniyet müdürüne, “10 yaşındaki çocuğa bile tahammülleri yok. Bu korku neden?” diye seslendi. İzmir’deki Soma eylemlerine çok sert müdahale eden polis, önceki akşamki protestolar sırasında 10 yaşındaki bir çocuğu gözaltına almak istedi. Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde ailesiyle eğlenmeye gelen çocuk çekiştirilerek gözaltına alınmaya çalışıldı. Korkudan altını ıslatan çocuk, çevredeki yurttaşların tepkisi üzerine serbest bırakıldı. Olay hızla sosyal medyada yayıldı ve Filistin’de İsrail askerlerinin yine 10 yaşlarında bir çocuğu gözaltına almaya çalıştığı hafızalara kazınan karelerle benzerlik kuruldu. CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel de, “Bunların 10 yaşındaki çocuğa bile tahammülleri yok. Bu korkunun sebebi nedir?” diye sordu. Polisin Gezi Direnişi sırasında da orantısız güç kullandığını, küçük bir kız çocuğunu saçından çektiğini anımsatan Yüksel, “İzmir polisinin şimdi de 10 yaşındaki çocuğu gözaltına almak istemesi kelimelerle ifade edilemez. Bu neyin korkusu? 10 yaşındaki bir çocuk sizi neden bu kadar korkutuyor? Bu tahammülsüzlüğün sebebi nedir?” dedi. Yine Gezi Direnişi sırasında beliren eli sopalı ve sivil giyimli kişilerin Soma protestoları sırasında da ortaya çıktığını vurgulayan Yüksel, “Biz bunları Gezi Parkı Direnişi’nde gördük. İzmir sokaklarında ellerinde sopalarla gezdiler. Şimdi aynı senaryoyu yine görüyoruz. Vatandaşa müdahale edenler kimler? Bunu açıklayın” çağrısı yaptı. Düzenbazlar!.. Şafak sökerken, gün ağarırken, ölüm sancağını kuşatmışlardı... Öykü hep aynıdır bildim bileli... Sessiz ve derinden! İnsan bir ağıt yakmalı örtülü bir havada; taş topluyor olmalı karanlığın içinde... Onlar taş değil, kara elmas peşindeydiler... Acılı gölgeler, ölümcül düşler... Madenin kapısından içeriye girdiler, çizmelerini çektiler ayaklarına, giyinip kuşandılar, 45 dakika yürüdüler. Doğan güneşten uzak, yıldızlardan uzak ve hatta dolunaydan uzak... Sevgilisinden uzak, çocuklarından uzak... Borges’in değişken dünyası içinde, alaycı gülümsemelerden, sahtekârlıktan, yalandan dolandan uzak. Ölüm onları yakaladı vardiya değişimi sırasında... Yüzleri kömür karası, vicdanları süt beyazı olan madencileri... Patron, yanına aldı sorumlu müdürlerini, basın müşavirini... İki saat süren basın toplantısında “kem, küm” etti ve hiçbir sorumluluk almadı. İnsan olmalıydı; iki oğlunu Soma madenlerinde yitiren ana gibi, insan olmalıydı. Hiç olmazsa anaları, babaları, eşleri, vicdan sahibi herkesi rahatlatmak için sorumluluğu üzerlerine almalıydılar. HHH Sorumluluğu üstlenmeyenlerin yüzleri temiz, yürekleri katran karasıydı... Toprağın altında bilmem kaç metre derinlikte, günde 40 liraya, ölümü göze alarak çalışan madenciler... Acılar, çığlıklar; geride kalan eşleri, çocukları... İnsan bir ağıt yakıyor olmalı örtülü bir havada... Maden ocağının kapısında içeridekileri beklerken, ölenleri tabutlarda taşıyıp toprağın altına koyarken... Eray’ın gözlerinde acının ırmağı... Gediz ırmağı gibi akıyor olmalı bu saatlerde... Duygu olmalı, sevgi... Bir gece yarısı yıldızlar kavşağında durmalı insan, biraz olsun düşünmeli, o yakışıklı patron gerçekleri söylemeli... Önce “Yaşam odaları var”, Soma’da avukatları döve döve gözaltına alan polis, İstanbul’da da kimi bulduysa dövdü! Taksim’e çıkan çok sayıda kişi gözaltına alındı HAZAL OCAK Fotoğraflar: AA Halka büyük kin!.. Soma’da avukatların darp edilerek gözaltına alınmasını protesto eden avukatlara ve Soma faciasını protesto etmek için toplanan gruba polis sert müdahale etti. Tazyikli su ve biber gazıyla müdahalede bulunan polis, 25 kişiyi de gözaltına aldı. Tünel Meydanı’nda toplanan avukatlar “Avukatları gözaltına alarak katliamı gizleyemezsiniz” yazılı pankart açtı. Burada grup adına basın açıklaması yapan avukat Güçlü Sevimli, Soma’da olağanüstü hal rejimi uygulandığını belirterek “Halkın yanında olmaya tüm baskı ve zorluklara karşın devam edeceğiz. Mücadelemizi engelleyemeyecekler” dedi. Basın açıklamasının ardından avukatlar “Her yer Soma, her yer direniş” ve “Katil devlet hesap verecek” sloganlarını atarak Galatasaray Lisesi’ne kadar yürüdü. Burada TOMA önünde oturma eylemi yapan avukatlar Soma’da gözaltına alınan avukatların serbest bırakılmasını istedi. Bu sırada Partizan ve HDP üyesi bir grup, işkencede yaşamını yitiren İbrahim Kaypakkaya’nın 41. ölüm yıldönümü nedeniyle Kaypakkaya’yı anmak için yürüyüş yapmak istedi. Polis yürüyüşe izin vermeyerek Galatasaray Lisesi önünde toplanan gruba sert müdahalede bulundu. Galatasaray Lisesi önünde açıklama yapmak için yeniden toplanan gruba polis tekrar sert müdahalede bulundu. Polis, yurttaşları darp ederek gözaltına aldı. Ayrıca iki avukatın kimliklerini göstermelerine karşın darp edildiği öne sürüldü. Taksim’de geniş güvenlik önlemi alan polis, Gezi Parkı’nı ve Cumhuriyet Anıtı çevresini de kapattı. Soma faciasında hayatını kaybedenleri anmak için Taksim Meydanı’ndaki Cumhuriyet Anıtı’na kömür bırakmak isteyen 1015 kişilik gruba da polis müdahale etti. Çevik kuvvet ekipleri kalkan ve coplarla grubu Tarlabaşı’na doğru sürükledi. Fotoğraf: VEDAT ARIK ÇALIŞMA BAKANI: KALANLAR İÇİN SORUN YOK İTÜ’de öğrenci İstanbul Haber Servisi Soma’daki maden faciasını protesto için danışma kurulunda Soma Holding patronları Alp Gürkan ve İsmet Kasapoğlu’nun bulunduğu İTÜ Maden Fakültesi’nde başlatılan işgal sonuç verdi. Fakülte yönetimi, Alp Gürkan ve İsmet Kasapoğlu’nun İTÜ Maden Fakültesi Akademik Danışma Kurulu üyeliklerine son verildiğini açıkladı. Yüzlerce üniversite öğrencisi de dün işgal eylemine destek verdi. Aralarında Boğaziçi, Özyeğin, Bilgi, Koç, İÜ, KESK, DİSK, EnerjiSen, Taksim Dayanışması’nın da bulunduğu birçok grup ikinci gününe giren işgal eylemine destek gösterisi yaptı. Ayazağa Kampusu’ndaki Maden Fakültesi’ne yürüyen yüzlerce kişi, “Soma’nın katili AKP. AKP’den hesabı gençlik soracak” pankartı taşıdı. Grupların fakülte binası önünde toplanmasının ardından Soma’da hayatını kaybeden madenciler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Gürkan suç örgütü zanlısı İstanbul Haber Servisi Soma’da işçi katliamının meydana geldiği maden ocağının sahibi Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan’ın, işadamı Korkmaz Yiğit’in “TMSF’ye olan borçları nedeniyle mal kaçırmasına” yardım ettiği iddiasıyla yargılandığı ortaya çıktı. Türkbank ve Bank Ekspres davalarında hüküm giyen Korkmaz Yiğit ve Alp Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 17 sanık “suç işlemek amacı ile oluşturulan örgüte üye olma, hileli iflas ve nitelikli dolandırıcılık” ile suçlanıyor. İddianamede, Alp Gürkan’ın, Yiğit’in adamı olduğu iddia edilen sanık Mehmet Erdoğan’dan çeşitli tarihlerde arsa satın alarak, Yiğit’in mal kaçırmasına aracılık ettiği öne sürülüyor. Bakan Çelik şaşkınlık yarattı SOMA (Cumhuriyet) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, facianın yaşandığı madende “şaşkınlık yaratan” açıklamalar yaptı. Madende neden “yaşam odaları” bulunmadığına ilişkin bir soru üzerine Çelik, mevzuatta ilkyardım ve kurtarma odalarının bulunduğunu ve bunların denetlendiğini söyledi. “Yaşam odaları”nın ise mevzuatta olmadığını itiraf eden Çelik, sonrasında ILO’nun 176 No’lu sözleşmesiyle ilgili şaşkınlık yaratan şu açıklamayı yaptı: “Dünyada 176 No’lu sözleşmeyi imzalayan ülke sayısı 28. Dünya ülkeleri imzalamış da Türkiye imzalamamış anlayışı doğru değil. 176 ile ilgili çalışmaları kısa sürede sonuçlandıracağız.” Çelik, “Yaşam odaları zorunlu olacak mı” sorusu üzerine ise hiç ilgisi olmamasına karşın topu sendikaların da katıldığı 3’lü Danışma Kurulu’na attı. Çelik, ilk etapta sosyal güvenlik sistemi ile ilgili kriz masası oluşturarak vefat eden işçilerin geride kalan yakınlarına sosyal haklarının hızlı bir şekilde devredilmeye başlandığını söyledi. Çelik, “Kalanlar için bir sorun yaşanmayacağını görüyoruz çok rahat bir şekilde” dedi. Çelik, Türkiye’nin ilk kez 2012 yılının ortalarında müstakil bir iş sağlığı güvenliği yasasına kavuştuğunu belirtti. Çelik, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) TIR’ını ziyaret ederek bilgi aldı. Türk Kızılayı Mobil Mutfak aracı ve yemek dağıtım alanını da gezen Çelik, burada dağıtımı yapılan çorba ve pideden yedi. kazandı İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatma Arslan da Alp Gürkan ve İsmet Kasapoğlu’nun İTÜ Maden Fakültesi Akademik Danışma Kurulu üyeliklerine son verildiğini açıkladı. TOBB Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı İsmet Kasapoğlu ise, 2000 yılından bu yana Soma Holding ile bir bağlantısının bulunmadığını belirtti. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden yaklaşık 40 öğrenci de üniversitenin Beyoğlu Fındıklı’daki kampusuna gelerek, Soma’daki faciayı protesto etti. İTÜ’de başlatılan işgal eylemine destek veren öğrenciler Soma’da katledilen madencilerin anısına denize karanfil attı. Boğaziçi Üniversitesi’nde İTÜ’ye destek için başlatılan oturma eylemi ise sürüyor. Fakülteden açıklama Pide yedi! Taksim’de müdahale MSGÜ’den destek ERDOĞAN İMZALI GENELGE RESMİ GAZETE’DE Başbakanlık’tan kampanya ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakanlık, Soma’daki felaketin ardından yardım kampanyası başlattı. Soma Yardım Kampanyası Banka Hesap Numaraları şöyle: “T.C. ZİRAAT BANKASI ANKARA KAMU GİRİŞİMCİ ŞUBESİ/TLHesap IBAN No: TR940001002533555555555099, Hesap No: 555555555099; ABD Doları Hesap IBAN No: TR670001002533555555555100, Hesap No: 555555555100; EURO Hesap IBAN No: TR400001002533555555555101, Hesap No: 555555555101; Banka Swift Kod No: TCZBTR2A. T. VAKIFLAR BANKASI A.O TUNALI HİLMİ/ ANKARA ŞUBESİ/TLHesap IBAN No: TR500001500158007302215787Hesap No: 00158007302215787; ABD Doları Hesap IBAN No: TR710001500158048014688846, Hesap No: 00158048014688846; EURO Hesap IBAN No: TR690001500158048014688882, Hesap No: 00158048014688882, Banka Swift Kod No: TVBATR2A. T. HALK BANKASI BAKANLIKLAR ŞUBESİ/TLHesap IBAN No: TR780001200940800005000020, Hesap No: 05000020; ABD Doları Hesap IBAN No: TR720001200940800058000152, Hesap No: 58000152; EURO Hesap IBAN No: TR450001200940800058000153, Hesap No: 58000153; Banka Swift Kod No: TRHBTR2A.” FACİADAN KURTULAN BİR MADENCİ YENİ İDDİALAR ORTAYA ATTI ‘Bu kablo M panoyu taşımaz’ adenden 6 arkadaşıyla birlikte kurtulan Mehmet Ali Dinçer (39), madendeki ihmal zincirine ilişkin yeni açıklamalarda bulundu. Dinçer, “Elektrik teknikeri arkadaşım Ergun Sidal’ın, 17 gün önce vardiya amirlerine, ‘Bu kablo panoyu taşımaz. Mutlaka bir arıza olacak ve faciayla sonuçlanacak’ dediğini duydum. Arkadaşım bize sürekli, ‘Hepimizin ölümü burada olacak. Bir gün hepimizin buradan cenazesini çıkaracaklar’ diyordu. Dediği gibi de oldu. Facia ile sonuçlandı” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle