06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 MAYIS 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Alman sendikacılara göre, insana yatırım Soma benzeri büyük kazaları tarihe gömdü Avrupa’da Soma olmaz Başbakan Erdoğan’ın Soma’yı ziyareti sırasında dünyanın başka ülkelerinde de madenlerde kazaların olduğunu söylemesi, özellikle Alman basınında geniş yankı buldu. Türkiye’deki çalışma koşullarını yakından bilen sendikacılar, bu kadar ağır sonuçlar veren “kaza”ların tesadüf olamayacağını, sorunun genellikle kâr hırsından kaynaklandığını belirtti. Ekonomi Servisi Türkiye’yi yasa boğan ve iş güvenliği konusundaki ilkelliği gözler önüne seren Soma’daki katliam, bu tip sorunları en az yarım yüzyıl önce geride bırakan ülkelerde de büyük tepki uyandırdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Soma’yı ziyareti sırasında dünyanın başka ülkelerinde de madenlerde kazaların olduğunu söylemesi, özellikle Alman basınında geniş yankı buldu. Almanya’da, Türkiye’deki çalışma koşullarını yakından bilen sendikacılar, bu kadar ağır sonuçlar veren “kaza”ların tesadüf olamayacağını, sorunun genellikle kâr hırsından kaynaklandığını belirtti. Soma’daki olayın, yüzlerce işçinin ölümü ile sonuçlanan Bangladeş’teki ile paralellik gösterdiğini anımsatan Deutsche Welle’nin (Almanya’nın Sesi) olayla ilgili yorumu, “Bangladeş’te fabrika sahipleri işçileri yıkılmaya yüz tutmuş fabrikalarda çalışmaya zorluyor, Türkiye’de eski devlet madenlerini özelleştirme ile birlikte satın alan yeni patronlar, maliyeti beşte bire indirdikleri için övünüyor. Her iki durumda da kâr, çalışanların ve işyerlerinin güvenliğinden önce geliyor, dolayısıyla da felaketler oluyor” diye yorumladı. Türkiye’de madenlerdeki güvenlik koşullarının iyileştirilmesi için beş yıldır Zonguldak’taki Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda ön çalışma yürüten Alman Hammadde ve Kimya Endüstrisi Meslek Kooperatifi Bonn Şubesi Başkanı Matthias Stenzel, Soma’daki kadar korkunç bir kazanın günümüzde örneğin Almanya’da olmasını tahayyül bile edemediğini söylüyor ve nedenini özetle şöyle açıklıyor: Almanya’da böyle bir kaza olmazdı çünkü mutlaka bir yedek trafo olur, maden karanlığa gömülmezdi. Ayrıca Almanya’daki üç kömür madeni çok yüksek teknoloji ile donatılmış durumda. Yangına karşı alınan önleyici tedbirler yangın ya da patlamayla çok iyi ve etkili mücadele edilebilecek kadar iyi. Madenlerde böylesine ağır kazalar meydana geldiğinde, “bunu düşünmemiştik” demek mümkün değil. Gerçekten önceden çok iyi bir organizasyon yapılıp nerede, neyin, ne zaman yapılacağı çok özen ve dikkatle planlanmalı. Her küçük ayrıntı göz önünde bulundurulup düzenlenmeli. Soma’da çok iyi bir acil eylem planı olsaydı, kazanın bu kadar korkunç bir boyuta ulaşması engellenebilir miydi sorusu akla geliyor. Geçmişte Zonguldak madenlerinde de uzman olarak görev yapan maden ocakları tekniği ve güvenliği konusunda uzman Günther Apel de Türkiye’deki madenlerin iş güvenliği açısından “kötü durumda” olduğunu belirterek erken uyarı sistemlerinin olması halinde Soma’daki facianın önlenebileceğini ileri sürdü. Apel, özetle şunları belirtti: “Türk madenciliğinde kullanılan kömür çıkartma tekniği görece eskimiş ve basit. Kömür çıkartma tekniği ile güvenlik tekniği arasında bu tür maden ocaklarında çok yakın bir bağ var. Günümüzde güvenlik açısından iyi donatılmış maden ocaklarında böyle bir gelişmeyi, uygun sensörler aracılığıyla tespit etmek ve bu tarz kazaların önüne geçmek mümkün. Yetkili makamların kusurlarının da faciada rol oynadığını tahmin ediyorum. Madeni işleten şirket, onu denetleyen yetkili makam ve prensipte bilirkişileri olan, kontrolleri yapan kuruluş arasında ilişkiler doğru düzgün işlediği takdirde, güvenlik standartlarının istenen seviyede olmasını güvence altına alır.” Cumhurbaşkanlığı Seçimi Muhalefetin işlevsizliğini, lagarlığını göz önünde tutarak aylarca önce, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ülkeyi Sayın Gül, Sayın RTE ikilemi karşısında bırakmayın uyarısında bulunmaya çalışmıştım. Doğal beklentiye uygun olarak muhalefet harekete geçmedi, bu konuda bir hazırlık yapmadı, kamuoyuna yansıyan girişimde bulunmadı. Şimdi çatı aday, ortak aday diye zaman yitiriliyor. Bazı çevrelerce öyle isimler ortak aday olarak ortaya atılıyor ki adeta seçmene, Sayın RTE aday olursa ona oy verin, iletisi verilmeye çalışıyor. Mülkiye’den sınıf arkadaşım Taşkın Oran, 1970 yılında Şili’de Salvador Gossens Allende’nin cumhurbaşkanlığına aday gösterilme sürecini anımsatarak benzeri öneride bulundu. Çok aday arasında aşamalı elemeli aday belirleme, tek aday üzerinde birleşme yöntemi, seçime bu denli az zaman kalmışken kapsamlı, aşamalı bir eleme süreci başlatmak olanağı yok gibi. İlk uyarılar yapıldığında geniş katılımlı aşamalı elemeli bir süreç başlatılsaydı günümüze değin bir aday belirlenebilirdi. Kaldı ki Allende örneği gibi bir aday belirleme, özveri, işbirliği, inanç gerektiriyor. Bizde ne yazık ki politikacılar arzulanan şekilde özverili, anlayışlı, geniş ufuklu davranış gösteremiyor. Olmayacak duaya amin demekten vazgeçip her parti kendi adayını belirleme sürecini hızlandırmalı. AKP’nin adayı karşısında ters köşeye düşme olasılığı oldukça zayıf, çok büyük bir olasılıkla Sayın RTE aday olacak. Sayın RTE’nin çizdiği yaşam yolu haritasının da gereği aday olması. Sayın RTE, ilk aşamada, ilk turda Cumhurbaşkanı seçilemezse sonunda vatandaş şu seçenekle karşı karşıya kalacak. RTE mi yoksa karşısındaki aday mı cumhurbaşkanı olmalı? Burada belirleyici olan, rakip adaydan çok RTE’ye karşı vatandaşın tutumu, RTE’nin oy itici gücü. RTE’yi Cumhurbaşkanı olarak görmek istemeyenler, tek adam yönetimine, otokrasiye, patronaj sistemine, olası bir bölünmeye karşı olanlar, kim olursa olsun rakip adaya oy verecekler. Bu nedenle ortak aday, çatı aday önemli değil. Ortak aday gösterilse bile ilk turda seçilme olanağı zayıf olduğundan sonucu belirlemez. İkinci tura kalındığında da RTE’nin seçilme olanağı çok yüksek ama kesin değil. RTE karşıtlığı sandıkta ağır basabilir. Bu nedenle AKP stratejisi, ilk turda sonucu alarak RTE’yi seçtirmek. İlk turda seçilememiş, karizması çizilmiş RTE’yi ikinci turda seçtirmek çok daha zorlaşacaktır. Dikkat edilirse, RTE karşıtı seçmende bir yılgınlık yaratılmaya çalışılıyor. “RTE nasıl olursa olsun ilk turda seçilecek. Sandığa gitme, tatili yarıda kesme zahmetine katlanmayın.” 30 Mart yerel seçimleriyle şu tür algı da yaratıldı: “Atılan değil, sayılan oy sonucu belirliyor. Sandık olmazsa arkada YSK var. Aslında sonucu kararlaştırılmış bir seçime katılmakla sonuç değişmez.” Ne yazık ki bu tür algı yönetimi bir ölçüde etkili oluyor. Yakın çevremde bile, “Ağustosta tatili kesip İstanbul’a gelmeye, külfete katlanmaya gerek yok, nasıl olsa sonuç değişmeyecek” yakınmaları, özürleri başladı. Tabii bu tür algılama yanlış, eğer Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkılacak, patronaj sisteminin yerleşmesi engellenecek, “yeni Türkiye densizliğine” son verilecekse, Tanrı izin verdiği takdirde, seçime katılıp, Sayın RTE’ye karşı kim olursa olsun oy kullanmak gerekir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de partilerden çok, aileden Kuvayi Milliye ruhuna sahip, Mustafa Kemal ve arkadaşlarına minnet duygusunu yitirmemiş, şehitlerimize saygılı, kemiklerini sızlatmak istemeyen ailelere güveniyorum. Bu ailelerin, ayartılara kapılmadan, verilmek istenen iletileri bir yana iterek, Türkiye Cumhuriyeti’ne sahiplenmeye, en yakın gördükleri adaya oy vermelerini umut edelim. Che Guevara’nın öğüdünü yineleyeyim. “Mücadeleyi bırakmadığınız sürece yenilmezsiniz.” En azından vatandaştan sağgörülü, sağduyulu davranış beklemek aşırı iyimserlik mi? Umudu da tümüyle yitirmemeliyiz. Almanya’yı büyüten sendikal katılım Alman Sendikalar Birliği’nin yeni başkanı Reiner Hoffmann’a göre felaketler tesadüf değil. Böylesi korkunç kazaların olmaması için, çalışma ve insan sağlığının korunması gerekiyor. İşçilerin de güvenli çalışma koşullarının oluşturulması sürecine katılım hakkı şart. Oysa dünyanın pek çok yerinde, Almanya’dan farklı olarak sendikal katılımın önü tıkanıyor. Sendikalar baskı altında tutuluyor. Almanya’da ise işveren sendikalarla iyi tecrübelere sahip. Bu sosyal işbirliği, Almanya’da büyüme ve refaha büyük oranda katkı sağladı. Ancak Hoffmann’a göre Almanya’da da her şey güllük gülistanlık sayılmaz. Hâlâ toplu iş sözleşmesinden kaçınılan durumlar söz konusu. Uzman gözüyle Soma Sürdürülebilirlik şartı: İş güvenliği Almanlara göre kâr hırsı ile iş güvenliği önlemlerine yatırım yapmayan patronlar kısa vadeli düşünüyor. Almanya’nın deneyimi gösteriyor ki, iş güvenliği önlemleri, sonuçta verimliliği de artıran temel faktörlerden biri. Alman Hammadde ve Madencilik Kooperatifi Genel Müdürü Martin Wedig, Soma’daki kazayı duyduğunda şaşırdığını, ama “Türkiye’de madenlerdeki güvenlik standartlarının kötü olduğunun bilindiğini” de vurguluyor. Wedig, Türkiye’de madenlerde güvenliğin artırılması yönünde son yıllarda pek az çalışma yapıldığını düşünüyor. Deutsche Welle’ye görüşlerini açıklayan Wedig, Soma olayı nedeniyle gündeme gelen “Peki Alman işletmeleri madencilikte güvenlik standartlarına bire bir uyuyorsa, uluslararası alanda rekabet ederken dezavantajlı konuma düşmüyorlar mı?” sorusunu özetle şöyle cevaplıyor: “Bizim için önemli olan sürdürülebilirlik kavramı. Geçmişte Afrika ülkelerinde edindiğimiz tecrübeler hükümetlere sürdürülebilir madenler işletmemiz halinde, daha fazla verim alınabileceğini gösterdi. Bu durumun o ülkeye tamamen kendi işgücüyle gidip sonra sanayi sektörünü terk edenlerden farklı olarak, bölgede işçi bulup, bunları eğitip işe alan işletmelerle yakından ilgisi var.” İzmir’den yardım eli İzmir Büyükşehir Belediyesi yaşamını yitirenlerin ailelerine ikişer bin lira nakit katkısı yapacak. Birçok kuruluş da işçi ailelerine yardım kampanyası açıyor Ekonomi Servisi İzmir Büyükşehir Belediyesi, Soma maden ocağında yaşamını yitiren madencilerin ailelerine ikişer bin lira nakdi yardımda bulunacak. Büyükşehir Belediye Meclisi’nin oybirliğiyle aldığı kararla ilgili konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partili Aziz Kocaoğlu, Soma’da yaşamını yitiren madencilerin ailelerine bu zor dönemde destek olmak için bu kararı aldıklarını söyledi. Evli madencinin eşine, bekâr madencinin ise anne ve babasına desteğin ulaştırılacağını belirten Kocaoğlu, Soma’ya çok sayıda kurumun iaşe desteği verdiğini, bu nedenle nakdi yardımı uygun bulduklarını belirtti. * Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Temel Kotil , Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasında zarar gören işçilerin aileleri için yardım kampanyası başlattı. Şirket çalışanlarına faciaya ilişkin elektronik postayla mesaj yollayan Kotil, THY ailesi olarak Soma’ya destek vereceklerini bildirdi. * Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Soma’da hayatını kaybeden maden işçilerinin ailelerine destek olmak amacıyla yurt çapındaki 764 ziraat odası ile kampanya başlattıklarını açıkladı. Bayraktar, “Sadece acıyı paylaşmakla kalmıyoruz. Ekmeğimizi de paylaşmak istiyoruz” dedi. * Azeri milletvekili Ganire Paşayeva, Soma’ya yardım için maaşını Kızılay cemiyetine bağışladığını açıkladı. Diğer milletvekillerinin de destek kampanyasına katılmalarını beklediklerini kaydeden Paşeyeva, herkesi imkânları ölçüsünde Soma’ya yardım etmeye çağırdı. Yetkili makamlar da kusurlu Soma için SMS ile bağış Ekonomi Servisi 300’ü aşkın işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasının yaşandığı Soma için destek kampanyaları sürüyor. Turkcell, Vodafone ve Avea GSM operatörlerinin “1866” SMS numarasına “Soma” yazarak 5 (beş) TL karşılığı da bağışta bulunabilecek. Kampanya çağrıları T.C. YALOVA 1. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/932 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: TAPU KAYDI Yalova ili, Altınova ilçesi Fevziye köyü, Örencik mevkii, 130 ada, 85 parsel sayılı 1.617,85 m2 miktarlı tarla vasıflı taşınmaz borçlu adına kayıtlıdır. Taşınmaz üzerinde ipotek ve haciz şerhi vardır. HALİ HAZIR DURUMU: 85 No’lu parsel köy yerleşik alan dışında yerleşik alana yaklaşık 400 metre mesafe içerisinde Fevziye Tevfıkiye köyü yolunun kuzey tarafında, yola yaklaşık 100 metre mesafe içersinde, köy çıkışında İshakbey Mah. İstanbul Evleri mevkiinden, Tevfıkiye köyü yolu doğu yönünde, yaklaşık 500 metre mesafe gidildiğinde ulaşılan kuru tarıma elverişli, altyapısı bulunmayan, kısmen ağaçlık ve boş durumda, kadastro yoluna cepheli eğimli, topografik yapılı ulaşımı kolay bir mevkidedir. Adresi: Köy içi Fevziye köyü ALTINOVAYALOVA Yüzölçümü: 1.617,85 m2 Arsa Payı: Tam İmar Durumu: İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü 03/01/2013 tarihli yazısı ve eki 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı uygulama hükümlerinde 130 ada, 85 parsel sayılı taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı bulunmadığı parselin, Fevziye köyü yerleşik alan ve civarı dışında 1/25000 ölçekli Yalova ili çevre düzeni planında diğer tarım alanları ve su toplam havzası sınırları kullanımında kaldığı, çevre düzeni planı uygulama hükümlerine tabi olduğu bildirilmiştir. Kıymeti: 32.357,00 TL KDV Oranı: Muaf Kaydındaki Şerhler: İpotek ve haciz vardır. 1.Satış Günü: 25/07/2014 günü 14.00 14.10 arası 22.Satış Günü: 20/08/2014 günü 14.00 14.10 arası Satış Yeri: Yalova Adliyesi 1. İcra Müdürlüğü 2 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: TAPU KAYDI Yalova ili, Altınova ilçesi, Fevziye köyü, Kınalı mevkii 107 ada, 10 parsel sayılı, 891.19 m2 miktarlı, tarla vasıflı taşınmaz, borçlu adına kayıtlıdır. Taşınmaz üzerinde ipotek ve haciz şerhi vardır HALİ HAZIR DURUMU: 10 No’lu parsel köy yerleşik alan dışında Fevziye köyü yerleşik alanında, yaklaşık 2500 metre mesafe içerisinde altyapısı bulunmayan, kadastro yolu bulunmayan, güreş müsabakalarının yapıldığı tesislerden sola dönülüp, toprak yoldan yaklaşık 2500 metre gidildiğinde, ulaşılan üzeri makilik orman bitişi bulunan eğimli, tepelik topografik yapılı, ulaşımı zor bir mevkidedir. Adresi: Köy içi Fevziye köyü AltınovaYalova Yüzölçümü: 891.19 m2 Arsa Payı: Tam İmar Durumu: İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü 03/01/2013 tarihli yazısı ve eki 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı uygulama hükümlerinde 107 ada, 10 parsel sayılı taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı bulunmadığı parselin Fevziye köyü yerleşik alan ve civarı dışında 1/25000 ölçekli Yalova ili çevre düzeni planında, makilik, fundalık, çalılık alanı ve kısmen diğer tarım alanları konumunda kaldığı çevre düzeni planı uygulama hükümlerine tabi olduğu. Kıymeti: 8.911,19 TL KDV Oranı: Muaf Kaydındaki Şerhler: 1.Satış Günü: 25/07/2014 günü 14.20 14.30 arası 2.Satışa Günü: 20/08/2014 günü 14.20 14.30 arası Satış Yeri: Yalova Adliyesi 1. İcra Müdürlüğü Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uvap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, (ihale alıcıları KDV’den muaftır) 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/932 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 06/05/2014 (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 30832)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle