29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA OTOMOBİL SAĞLIK 9 TÜRKİYE’DE SEZARYENLE DOĞUM ORANLARI ARTTI Opel’in yeni nesil 1.6 lt CDTI dizel motoru Kadınlar Başbakan Meriva’da sadece esnekliği değil, aynı zamanda ergonomiyi de geliştiren özellikleri ile otomobilseverlerin beğenisini kazandı. Mireva’da kullanılan IntelliLink bilgi ve eğlence ekranı yüksek çözünürlüklü, yedi inçlik renkli monitör, sistemin okunmasını kolaylaştıran ve çalışmasını daha hızlı ve da Erdoğan’ı dinlemedi MAHMUT LICALI Tasarımı, esnekliği ve ergonomisi ile dikkat çeken Opel Meriva, yeni ön krom ızgarası, yeni kartal gözü ve stop desenleri değiştirilen arka farları, gövdesindeki krom barlar, 7 inç’lik IntelliLink bilgi eğlence ekranı ve akıllı telefon entegrasyonu ile kullanıcısına keyifli bir sürüş sunuyor. FlexDoors kapıları, FlexSpace oturma düzeni, zarif ve ergonomik ön koltukları, çok sayıda akıllı saklama gözü ve bisiklet taşıma sistemi FlexFix gibi KARSAN Londra taksisi görücüye çıktı İlk kez 2010 yılında New York Şehri için Concept V1 taksi konseptini sıfırdan tasarlayan ve bugüne kadar aracı geliştirmeye devam eden Karsan, 16 Ocak’ta Londra’nın meşhur “black cab” tasarımını da göz önünde bulundurarak Londra şehri için yeniden tasarladığı sağdan direksiyonlu elektrikli taksi konfigürasyonunu, üç farklı model çalışmasıyla birlikte Londra’da düzenlenen “Zero Emissions London Taxi Launch Event/ Sıfır Emisyonlu Londra Taksisi Tanıtım Organizasyonu”nda Belediye Başkanı Boris Johnson’ın beğenisine sundu. Karsan’ın yanı sıra iki farklı firmanın daha taksi konseptlerini sergilediği organizasyonda Karsan’ın Concept V1 taksi prototipi Londra Belediye Başkanı Boris Johnson ve organizasyona katılan taksiciler tarafından büyük beğeniyle karşılandı. “Sıfır Emisyonlu Londra Taksisi” organizasyonuna Karsan adına Yönetim Kurulu Başkanı İnan Kıraç, Başkanvekili Claude Nahum, Murahhas Aza Jan Nahum, CEO Murat Selek ve Hexagon Studio Genel Müdürü Tolga Doğancıoğlu katılım gösterdi. SEAT Leon ST şimdi dört çeker: SEAT Leon ST 4Drive SUV segmentinin öncüsü Kompakt SUV segmentinin ilk otomobili Toyota RAV4 20’nci yılını kutluyor. Zorlu arazi şartlarının üstesinden geldiği kadar, şehir yollarına da mükemmel uyum sağlayan RAV4, ilk olarak Mart 1994’te Cenevre Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkmıştı. Toyota’nın kompakt 4 çeker modeline yönelmesinin ilk adımı 1989 yılında Tokyo Motor Show’da görücüye çıkan RAVFOUR konsepti ile başladı. Bu konsept, gerçek bir seri üretim otomobil olmak için detaylardan yoksundu ve yalnızca bir tasarım çalışmasıydı. Ancak o kadar büyük bir ilgi ve heyecanla karşılandı ki bu proje için Mart 1991’de yeşil ışık yakıldı ve Toyota mühendisleri RAV4’ün geliştirilmesi için yoğun şekilde çalışmaya başladı. Takvimler 1994 yılını gösterirken RAV4 ilk kez Cenevre Otomobil Fuarı’nda beğenilere sunuluyor ve 4x4 otomobiller için yeni bir çağ başlamış oluyordu. Toyota RAV4 1994’te pazara sunulduğu ilk yıl 53 bin satış adetine ulaştı. Bir sonraki yıl bu rakam ikiye katlandı, 1995 senesinde üçe katlanan bu sayı nesilden nesile artarak devam etti. 2013 senesinde, satış rakamları 1994 senesinin rakamlarının yaşında RAV4 20 10 katına ulaşarak 5 milyon adeti geçti. Ve hâlâ bu araçların yüzde 90’ı dünya yollarında. RAV4’ün piyasaya sunulduğu 1994’ten bu yana SUV segmenti büyümenin yanı sıra değişti ve gelişti. AKP’NİN SAĞLIK POLİTİKALARINA KARŞI İMZA KAMPANYASI BAŞLADI MercedesBenz Sektörde 46. yılını dolduran MercedesBenz Türk A.Ş., 2013 yılını tarihi bir rekorla kapattı. Tüm ürün grupları dahil, toplamda 52.262 adetlik (48.621 adet yeni, 3.641 adet 2.el) satış hacmi ile tarihinin en yüksek araç satışını gerçekleştiren şirket, yıl boyunca yeni teknolojilere, yalın süreçlere, insan kaynağının gelişimine, ArGe çalışmalarına, otobüs ve kamyon fabrikalarına yönelik yatırımlarına ve kurumsal sosyal sorumluluk projelerine devam etti. 2013 yılında yaklaşık 57 milyon Avro yatırım yapan şirketin, 1967’de kurulduğu günden bu güne toplam yatırım tutarı 807 milyon Avro’ya ulaştı. MercedesBenz Türk A.Ş., üretime başladığı 1968 yılından bu yana toplam 69.000 otobüs ve 185.000 kamyon üretimi gerçekleştirdi. 2013 yılında ürettiği 4.001 adet otobüs ve 18.394 adet kamyon ile de üretim tesislerinde tarihinin en yüksek üretim rakamlarına ulaştı ve pazardaki liderliğini sürdürdü. Otomobil ürün grubunda MercedesBenz Türk, 2013 yılında 20.023 adetlik otomobil satışı ile geçtiğimiz yılın yüzde 57 üzerinde Türk, 2013 yılını da rekorlarla kapattı satış gerçekleştirerek tarihinin en yüksek otomobil satış adedine ulaştı. Şirket, 2013 yılında yeni nesil ESerisi’ni, yeni CLA’yı ve yeni SSerisi’ni pazara sundu. 2014 yılında ise ürün gamına yeni katılacak GLA, Türkiye pazarı için büyük önem taşıyan yeni CSerisi, SSerisi Coupé, yenilenen CLS ve BSerisi piyasaya çıkacak. Otobüs ürün grubunda, şehirlerarası ve şehiriçi otobüs satışı ile toplamda 1.174 adetlik satış rakamına ulaşan MercedesBenz Türk, yine en fazla tercih edilen şehirlerarası otobüs markası oldu. ‘Kim hasta ediyor bizi biliyoruz’ SİBEL BAHÇETEPE Bir grup sağlık emekçisi, “www. kimhastaediyorbizi.net” üzerinden bir araya gelerek AKP’nin sağlık politikalarına karşı imza kampanyası başlattı. Yaklaşan yerel seçimlere de dikkat çeken sağlık emekçileri “Kim hasta ediyor bizi, bunun cevabını biliyoruz. Hasta ettikten sonra da prim, katkı payı, reçete parası, tamamlayıcı sigorta diye başlayıp utanmadan bizi soyuyor, daha da yoksullaştırıyor. Bunun için yerel seçimlerle başlayan süreçte bu yaklaşımı benimseyenlerle mücadele eden bir sürece katılacağız, yer alacağız” diyorlar. “Kim Hasta Ediyor Bizi” adıyla bir araya gelen ve internet üzerinden metin yayımlayan sağlık emek çileri, geçen günlerde imza kampanyası başlattı. Kampanyada, Kocaeli’nin sanayi bölgesi olan Dilovası ilçesinde bilimsel bir araştırmanın sonuçlarını kamuoyu ile paylaştığı için hakkında çok sayıda soruşturma açılan Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören, İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere’nin de aralarında bulunduğu sağlık meslek odaları temsilcileri ile çeşitli meslek gruplarında yer alan yüzlerce yurttaşın imzası bulunuyor. Prof. Dr. Sait Eğrilmez Elektronik olarak kontrol edilen dört çeker sisteminin en yeni nesliyle donatılmış olan Leon ST 4Drive’ın, 1.6 TDI motoru 105 beygir güç üretirken, ortalama 4,5 litre yakıt tüketimiyle de etkileyici bir verimliliğe sahip. FullLED farların yanı sıra modern bilgieğlence sistemleri ve geniş donanım seçeneklerine sahip Leon ST 4Drive, Türkiye’de 2014’ün ikinci yarısında satışa sunulacak. Elektronik kontrollü dört çeker sistemi sayesinde yeni SEAT Leon ST 4Drive, azami yol tutuş ve güvenlik sistemleri sayesinde en zorlu yol koşullarının altından kalkıyor. Leon ST 4Drive, etkileyici sportif karakterin ve sıra dışı düzeyde kullanışlılığın bir arada sunulabildiğini başarılı bir şekilde kanıtlıyor. Dinamik görünümü, yüksek işlevsellik düzeyi ve içindeki en yeni teknolojilerle Leon ST 4Drive, kompakt station wagon otomobiller kategorisinde yeni bir standart belirliyor. Üstün TDI teknolojisi ve elektronik kontrollü dört çeker sisteminin yanı sıra, Leon ST 4Drive’da birçok ilerici teknoloji de yer alıyor. Dört çeker EDS dinamik kontrol sistemi (her iki aksta da elektronik diferansiyel kilitleri), dönüşlerde daha iyi yol tutuş sağlayan genişletilmiş elektronik dinamik diferansiyel kilidi (XDS), elektronik stabilizasyon programı ve ikincil çarpışma freni, güvenliği en üst düzeye çıkarıyor. Yüksek teknolojiye sahip opsiyonel özellikler arasında fullLED farlar ve yorgunluk tespit sistemi yer alıyor. Audi’den A8 Long Audi, dünyada birçok devlet başkanı, kraliyet ailesi ve üst düzey yöneticinin tercihi olan zırhlı A8 Long’u yeniledi. Standart A8 gibi sportif, zarif ve dinamik bir görünüme sahip A8 L Security, el bombasına dayanıklı zırhının yanında yolcu güvenliği için birçok donanımı birleştiriyor Audi’nin ultra hafiflik felsefesi ile üretilen A8 L Security, üretimin ardından 450 saatlik el işçiliği ile güvenlik ekipmanları eklenerek son hale getiriliyor. Çelik zırhı, özel alaşım alüminyum, seramik kaplamaları ve çok katlı camları ile birçok teste tabi tutulan A8 L Security, sivil zırhlı araçlar için verilen VR7 sertifikasına da sahip. Bu sertifika, zırhlı sivil araçların, NATO standartlarında birçok silaha karşı güvenlik sağlamasını gerektiriyor. Yapılan testlerde aracın el bombasına karşı koruma sağladığı da belirlendi. A8 L Security’nin yolcu bölümünde iki adet tekli koltuk bulunuyor. Bu koltuklar, havalandırma veya masaj sistemine ha akışkan kılan grafikleriyle yeni bir arayüz sunuyor. Sistem, Bluetooth ahizesiz telefon bağlantısı ve müzik akışı özelliklerinin yanında USB bağlantısı özelliği de sağlıyor. Kendi işlevleri arasındaki normal ses kontrolünün yanında, yeni Meriva’daki IntelliLink sistemi Apple iOS cihazlarındaki (iPhone, iPod touch, iPad, vs.) Siri gibi akıllı telefonun kendi ses kontrolünü de destekliyor. Opel’in yeni nesil 1.6 CDTI dizel motoru ilk kez Zafira Tourer’da otomobilseverlerin beğenisine sunulmuştu. Düşük yakıt tüketimi ve çevre dostu olma özelliğini sessizliğiyle birleştirmekte. Tamamen alüminyumdan üretilen sınıfının en sessiz motoru, daha önceden Meriva’ya güç veren 1.3 CDTI ve 1.7 CDTI motorların yerini alacak. Yeni Nesil 1.6 CDTI dizel motor ise 100 kilometrede sadece 4.4 litre yakıt tüketimi ve 116 gram CO2 emisyon özelliğiyle öne çıkıyor. Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik “Opel Meriva segmentinde ergonomi, esneklik ve kalite konularında standartları yeniden belirliyor. Teknolojiyi maksimum seviyede kullanarak daha konforlu bir sürüş deneyimi sağlıyoruz. Sınıfındaki en sessiz motor olan yeni nesil 1.6 CDTI seçeneğini de içeren Euro 6 onaylı motor yelpazesi ile yolumuza devam ediyoruz” dedi. ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kadınların nasıl doğum yapacağına karışarak sezaryene karşı çıkması ve bu kapsamda sezaryene “tıbbi zorunluluk bulunması” koşulu getirerek zorlaştıran yasal düzenleme yapılmasına karşın kadınların Başbakan’ı dinlemediği ortaya çıktı. Türkiye’de sezaryenle doğum oranı 2012’de 2 puan artarak yüzde 48’e yükselirken, 2013’ün ilkyarısında ise bu oran yüzde 57’ye kadar çıktı. Başbakan Erdoğan’ın 2012 yılında sezaryenle doğumu cinayete benzetmesiyle başlayan tartışmalar ve bu doğrultuda yapılan düzenlemelere karşın Türkiye’deki doğumlarda sezaryen oranları artmaya devam etti. Erdoğan, Haziran 2012 yılında “Sezaryen denilen olay budur, kürtaj denilen olay budur. Hep bunları yaptılar. Bunları yaparken de adeta cinayet işlediler, adeta aldattılar. ‘Ölüyorsun, seni ölümden kurtaracağız’ dediler onun için sezaryen dediler” diye yaptığı açıklama kamuoyunda günlerce tartışılmıştı. AKP hükümeti, 4 Temmuz 2012 tarihinde yaptığı yasal düzenlemeyle sezaryanla doğuma “tıbbi zorunluluk bulunması” koşulunu getirmişti. Sağlık Bakanlığı’nın verileri ka dınların Başbakan’ı dinlemediğini ortaya koydu. Başbakan Erdoğan’ın karşı çıktığı sezaryenle doğum oranları artmaya devam etti. MHP Mersin Milletvekili Ali Öz’ün konu hakkındaki soru önergesini yanıtlayan Sağlık Bakanlığı, Türkiye’deki doğum oranlarını açıkladı. Buna göre, 2010 yılında yüzde 45.4, 2011 yılında 46.6 seviyesinde olan sezaryenle doğum oranı, Erdoğan’ın sezaryene karşı çıktığı ve yasal düzenleme yapılarak kısıtlanmasının öngörüldüğü 2012 yılında da arttı. Sezaryenle doğum arttı 2011 yılında Türkiye’de 1 milyon 267 bin 880 doğum gerçekleşti. 2011 yılındaki doğumların 590 bin 832’si sezaryenle gerçekleşti. 2012 yılında ise Türkiye’de 1 milyon 279 bin 864 doğum gerçekleşti. 2012’deki doğumların 614 bin 334’ü sezaryenle yapıldı. Sezaryenle doğum oranı 2012 yılında 2011 yılına göre yaklaşık 2 puan artarak yüzde 48’e çıktı. 2011’e göre 2012’de 25 bin 502 daha fazla sezaryenle doğum yapıldı. Bakanlığın verilerine göre 2013 yılının ilk altı ayında da sezaryenle doğum oranları yükselmeye devam etti. 2013’ün ilk altı ayında doğumların yüzde 57’si sezaryenle yapıldı. EGE Ü. KORNEA BANKASI TIBBİ MÜDÜRÜ PROF. DR. SAİT EĞRİLMEZ ‘Kornea beklemek’ tarihe karışacak SİBEL BAHÇETEPE zırhlı ve yüksek güvenlikli sahip. Yolcunun dışarıya çıkmadan aracın çevresindekilere seslenebildiği hoparlör sistemi bulunan A8 L Security’nin lastikleri de özel olarak tasarlandı. Lastik patladığında bile, araç azami saatte 80 kilometre hızla yoluna devam edebiliyor. A8 L Security, opsiyonel olarak geniş bir donanım yelpazesine de sahip. Audi’nin patentini aldığı acil çıkış sistemi, sürücünün bir düğmeye basması ile aktif hale getiriliyor ve yolcu, hafif bir güç uygulayarak, aracın arka kapılarının gövdeden tamamen ayrılmasını sağlayabiliyor. Bu da yolcuya, acil durumlarda aracı hızlı bir şekilde terk etme imkânı sunuyor. A8 L Security 4.0 litre TFSI ve W12 FSI olmak üzere iki motor seçeneği ile satışa sunuluyor. 4.0 litre hacimli motor seçeneği, 435 beygir güce sahip. Bu model 0’dan 100 kilometre hıza 7.5 saniyede ulaşabiliyor. 500 beygir gücündeki 12 silindirli W12 FSI versiyonu 0’dan 100 kilometre hıza 7.1 saniyede erişebiliyor. Torba yasa içindeki bir düzenleme ile artık hayatını kaybeden bir kişinin korneaları aksine vasiyeti olduğu gösterilmedikçe, ailesinin izni olup olmadığına bakılmaksızın alınabilecek. 18 Ocak 2014’te Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren uygulama ile kornea naklinde sıra beklemek tarihe karışacak. Organ bağışının artırılması için hayata geçirilen bu yasal düzenleme ile ülkemizde 5 bine yakın kornea nakli bekleyen insan çok daha erken ışığa kavuşacak. Ege Üniversitesi Kornea Bankası Tıbbi Müdürü Prof. Dr. Sait Eğrilmez, ülkemizde 5 bine yakın kişinin kornea beklediğini anımsatarak “Tek tedavi seçeneği kornea nakli olan bu hastalar artık kornea nakli olabilmek için yıllarca beklemek zorunda kalmayacak” dedi. Prof. Dr. Eğrilmez, kornea nakilleri üzerinde uzun yıllar yaptığı çalışmaları ile tanınıyor. Aynı zamanda Türk Oftalmoloji Derneği Kornea Birim Başkanı da olan Prof. Dr. Eğrilmez, kornea nakli yaptığı hastası ile birlikte 5 yıl önce kurduğu “Kornea İkilisi” isimli müzik grubu ile bağlama çalıp türkü söyleyerek toplumda organ nakli konusundaki farkındalığı artırmayı amaçlıyor. Sağlık Bakanlığı’nın son yaptığı “torba yasa”daki bazı düzenlemelerle kornea naklinin artık daha kolay hale geldiğini belirten Eğrilmez, bu gelişmenin “organ nakline yönelik devrim niteliğinde bir yasal düzen leme” olduğunu söyledi ve “Kornea naklinin önündeki en önemli engel, bu yasa ile kalkmış oldu” dedi. Ülkemizde yılda yaklaşık 330 bin kişinin yaşamını yitirdiğini buna karşın kornea bağışı oranının binde 2’lerde kaldığını anımsatan Eğrilmez şöyle devam etti: “Vefat edenlerin yüzde 99.8’i kornea bağışını düşünmediği ve vasiyet ya da yakınlarının olumsuz beyanlarıyla bağışı reddettiği için hastalar ortalama 3 yıl kornea bekliyordu. Son yapılan düzenleme ile cenaze sahiplerinin herhangi bir şekilde kornea bağışını reddetme durumu yok. Yalnızca, kişi vasiyetine ‘ben kornealarımı bağışlamıyorum’ diye yazarsa ve cenaze yakınları tarafından bu vasiyet doktora gösterilirse o zaman kornea alınmayacak. Evde yaşamını yitirenlerin korneaları da bağışlamak isterlerse 8 saate kadar alınabilecek.” “Ülkemizde çok yaygın olan genç ölümlere yılda 10 bin kadar otopsi işlemi yapılmakta. Bu yasal düzenleme, otopsi ve ölü muayenesi tamamlanmış adli olgulardan da kornea alımını mümkün kılıyor. Böylelikle yalnızca hastaneler değil, adliye morgları da kornea temin kaynağı olarak değer kazanacak” diyen Eğrilmez, kornea nakli ihtiyacının yalnızca yüzde 1 olduğunu, bu nedenle bu yasanın herkesin korneasının alınacağı biçiminde yorumlanmasının da doğru olmadığını, ihtiyaç kadarının alınacağını anımsattı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle