29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Öğretmenlerin adaylık süresi uzatılırken başarısız bulunanların okulları değiştirilecek 7 Çileleri bitmiyor SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı’nın  (MEB), eğitim fakültelerini bitirdikten sonra, formasyon eğitimine giren, KPSS yarışında ayrıca alan sınavlarına girmek zorunda kalan, atanabilmek için yıllarca devlet kapısında  bekleyen öğretmen adayları için yeni planlar  yapıyor. Yıllarca bekledikten sonra atanmaya hak kazanan öğretmenler için bir yıl süreyle uygulanan aday öğretmenlik süreci iki yıla  uzatılıyor. Bir yıl sonunda performansı yeterli bulunmayan öğretmeni ise başka bir okul ve  başka bir ile rotasyon bekliyor.  Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer zamanında başlayan ve dershane tartışmaları nedeniyle açıklanması ertelenen “Ulusal Öğretmenlik Strateji Belgesi”nde yapılması düşünülen düzenlemelerin ipuçları ortaya çıktı. Öğretmen olmak için zorlu bir yolu geçen öğretmenlere atandıktan sonra tam anlamıyla bir öğretmen olmak  için tanınan süre uzatılıyor. Söz konusu değişikliğin dershanelerin kapanması için hazırlanan  Bakanlar Kurulu’ndan Meclis’e gönderilmesi  beklenen tasarıda yer alacağı belirtiliyor. TEFTİŞ SİSTEMİ DEĞİŞİYOR Sınıfa müfettiş gelmeyecek SİNAN TARTANOĞLU AKP’lilerin saldırısı Kadıköy’ü karıştırdı Kadıköy Yeldeğirmeni’nde seçim çalışması için dün stant açan AKP’liler, standa gidip Gezi direnişi sırasında öldürülen Ali İsmail Korkmaz ve yolsuzluklarla ilgili sorular soran Halkevleri üyelerine saldırdı. Çevredeki yurttaşların da AKP’lilere tepki göstermesi üzerine arbede büyüdü. AKP’lilerin yumruklu saldırısının ardından tepki büyüyünce bölgeye çevik polis de geldi. Ancak halkın AKP’ye tepkisi büyüyerek sürdü. Saldırıyı haber alan ve aralarında ÖDP ve TKP üyelerinin de bulunduğu Kadıköy halkı olay yerine gitti. Polis koruması altında ki AKP’lilere halk, “Gerici, faşist, halk düşmanı AKP”, “Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk” sloganlarıyla tepkilerini dile getirdi. Çıkan olaylar sonucu AKP standı dağıldı. Yaşanan arbede standın kaldırılmasıyla sona erdi. Halk TV ödülleri dağıtıldı KAYHAN AYHAN Halk TV ödülleri, gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. Geceye Gezi Direnişi damgasını vururken, gazetemiz yazarı Orhan Bursalı’ya “Kırılmaz kalem ödülü”, CHP Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’a “Halk TV Medya Onur Ödülü” verildi. Yeşilköy WOW Otel’de dün akşam gerçekleştirilen ödül törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcıları Erdoğan Toprak, Gürsel Tekin, Umut Oran, CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, CHP Milletvekilleri Kamer Genç, Melda Onur, Süleyman Çelebi, Kadir Gökmen Öğüt, Mevlüt Aslanoğlu, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz, Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, gazeteciler Soner Yalçın, Hulki Cevizoğlu, Nihat Genç, Mustafa Mutlu, tiyatrocular Haldun Dormen, Müjdat Gezen, sanatçı Nejat Yavaşoğlulları, Ali Rıza Binboğa, gazetemiz genel yayın yönetmeni İbrahim Yıldız’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda konuk katıldı. Sunumunu Mustafa Altıoklar ve Halk TV sunucusu Oya Lale Özan Arslan’ın yaptığı gece Halk TV ekibi tarafından hazırlanan sinevizyon gösterimiyle başladı. Ardından geçilen ödül töreninde Orhan Bursalı ve Mustafa Balbay’a ödülleri verildi. Bursalı adına ödülü muhabirimiz Kayhan Ayhan, Balbay adına ise avukat Doğan Subaşı aldı. Duman grubu “Yılın En İyi Grubu” ödülünü CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun elinden aldı. Gecede Tuncay Özkan’a da “Halk TV Medya Onur Ödülü” verildi. Özkan’ın ödülünü kızı Nazlıcan Özkan aldı. Başarısız olanları rotasyon bekliyor Strateji belgesi ve tasarıda yer aldığı belirtilen  düzenlemelere göre, değiştirilecek aday öğretmenlik sistemi için öncelikli olarak “danışman, akıl hocası” olarak tanımlanan mentör öğretmen  sistemi geliştirilecek. MEB, ilk olarak okullardaki başarılı yönetici ve öğretmenlere mentörlük  eğitimi ve sertifikası verecek. Bir yılın sonunda  aday öğretmenler bakanlık tarafından yeterlilik  denetimine girecek. Ayrıntılı değerlendirmeden  “geçemeyen” aday öğretmene önceki yıllardan  farklı olarak bir yıl daha süre verilecek. Başarısız bulunan aday öğretmenler rotasyona tabi  tutulacak. Aday öğretmenin okul değişikliğinin  kapsamı okul türleri ile de sınırlı kalmayacak.  Örneğin, genel lisede Türkçe öğretmeni olarak  görev yapan aday öğretmen, ikinci yılında imam  hatip lisesinde Türkçe dersi için görevlendirilebilecek. İkinci yılın sonunda yine başarısız  bulunan öğretmenin asaleti onaylanmayacak.  ANKARA  Milli Eğitim Bakanlığı  (MEB), belki de eğitimin en önemli sahnelerinden biri olan müfettişlerin sınıfa gelip öğrencilere soru sorarak öğretmenleri teftiş etmesi uygulamasına son  vermeye hazırlanıyor. Öğretmenler artık müfettişler tarafından değil, okul yönetimleri tarafından denetlenecek. Bakanlık yöneticilerinin değişikliği “Öğretmenlerin insan haklarına” bağlamasına karşın müdürlerin öğretmenleri  nasıl denetleyeceği ise merak konusu.  MEB, dershanelerin kapanmasına ilişkin yasa tasarısı ile birlikte teftiş sistemini değiştiriyor. Buna göre 81 ilin, milli  eğitim müdürlüklerine bağlı Milli Eğitim denetçileri, doğrudan bakana bağlanıyor. Değişikliğin, il milli eğitim müdürleri kanalı ile valilere bağlı olan denetmenlerin “bağımsızlaşmaması” gerekçesine dayandırıyor. İllerdeki müfettişlerin bakanlık müfettişleri ile eşitlenmesi planlanıyor. Denetçilerin, “rehberlik” ve “soruşturma” ile görevli iki ayrı gruba ayrılması öngörülüyor.  Köklü bir teftiş sistemine de son veriliyor. Müfettişlerin derste öğretmenleri denetlemesine son verilecek. Bakanlık yetkilileri, “Bir doktor ameliyat yaparken onu denetlemek ne kadar tehlikeliyse bir öğretmenin de dersi sırasında denetimi aynı derecede tehlikelidir. İnsan haklarına aykırı” açıklamasını yaptı.  MUHABİRE ‘TWEET’ İDDİANAMESİ Hükümet eleştirisi suç sayıldı METE KIZIK İZMİR Yurt gazetesi muhabiri Ahmet Çınar hakkında Gezi Direnişi sırasında attığı tweet’ler nedeniyle iddianame hazırlandı. Sosyal paylaşım sitesi “Twitter”daki hesabından, “Diktatörler istifa etmez devrilirler diyor siyaset bilimciler. O halde devrilecek. Nokta”, “11 Haziran gecesi itibarıyla CNN International dünyaya ilan etti: Avrupa’nın yeni Hitler’i Tayyip”, “Son on gündür İmamın Ordusu’nun saldırılarıyla yaralanan, ölen, darbe alan, travma yaşayan herkesin hesabı sorulmalıdır” mesajlarını paylaşan Çınar’ın ifadesi alınmıştı. Hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanan Çınar, “kamu görevlisine hakaret” ile “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” iddialarıyla suçlandı. İddianamede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “mağdur” sıfatıyla yer aldı. Çınar paylaştığı tweet’in bir eleştiri olduğunu belirterek “O paylaşımları önce bir Cumhuriyet yurttaşı olarak, sonra da bir gazeteci olarak paylaştım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Okurlardan kısa kısa Yazıları neden paylaşamıyoruz? Gazetemizin 20 0cak 2O14 tarihli Okur Temsilcisi köşenize yazılmış Nazmi Alacadağlı imzalı şikâyet mektubuna satırı satırına katılmakla birlikte aynı şikâyet konusunda belirtildiği üzere son internet uygulamanız nedeniyle maalesef mektubu kopyala yapıştır yapamadığımdan sizden bulup okumanızı rica etmek durumunda kalıyorum, lütfen kusuruma bakmayın. Beğeniyle okuduğum ama artık maalesef yakınlarımla paylaşamadığım yazılarınızın ve çalışmalarınızın devamını diler saygılar sunarım... Zeynep Candan İngiltereBüyük BritanyaBirleşik Krallık SSCB dağılmadan önce bu ülkeye yanlış olarak yaygın biçimde Rusya derdik. Her Sovyet yurttaşı da Rustu bize göre. Oysa bir ülkeden on beş ülke çıktı. Bu bizim özensizliğimizin bir göstergesi. İngiltere ve İngiliz konusu da aynen böyle. Ortada üç kavram var: İngiltere, Büyük Britanya, Birleşik Krallık. Her biri farklı şeyler ve buna karşın biz yukarıda değindiğim özensizliğimizin de etkisiyle yaygın olarak hepsine birden “İngiltere”; İskoç, Galli ve Kuzey İrlandalıya da “İngiliz” deme toptancılığını benimsemişiz. Siz de bunu galatımeşhur olmuş diyerek bence mazur göstermeye çalışıyorsunuz. İngiltere ülkenin sadece bir bölümüdür. Büyük Britanya demek bile ülkenin bütününü anlatmaya yetmez. Çünkü bu ad, ülkenin Britanya Adası’nda bulunan bölümlerini kapsar: İngiltere, İskoçya ve Galler. Bir de komşu adada bulunan Kuzey İrlanda vardır ki o da aynı ülkenin parçasıdır. Ülkenin tam adı “Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı”dır. Buna kendileri kısaca “United Kingdom” der. Biz “Birleşik Krallık” deriz, daha doğrusu dememiz gerekir. Bütün dünya da bunu kendi dilinin sözcükleriyle söyler. Bütün bu kavramları bir tek İngiltere sözcüğünün sınırları içine hapsetmek, verilmek istenen anlamı veremememize yol açar. Bu da bizim açımızdan az buz kayıp değildir. Cumhuriyet gibi bir gazeteye yakışan, “doğru”nun izinden ayrılmamak olmalıdır. Saygılarımla. Emre Yazman Okur temsilcisinin notu: Nasreddin Hoca’nın dediği gibi, bu davada herkes haklı. Siz de haklısınız. Birleşik Krallık demeliyiz. Ama medyada siz hiç İngiltere Kraliçesi yerine Birleşik Krallık Kraliçesi diye yazıldığını, söylendiğini gördünüz, duydunuz mu? Wikipedia’nın Almancasında bu konu şu şekilde yer alıyor: “Gelegentlich wird England synekdochisch für das Vereinigte Königreich Großbritannien und Nordirland oder für die gesamte Insel Großbritannien gebraucht.”: “İngiltere, genellikle Büyük Britanya Birleşik Krallığı ve Kuzey İrlanda ya da Büyük Britanya Adaları ile eşanlamlı olarak kullanılır.” Sol Cephe’ye Cumhuriyet’te yer yok mu? Bu hafta giriş yazısı yerine bir okurumuzun eleştirisine yer vereceğim. Orhan Kurmuş iletisinde önemli bir iki hataya ve temel bir konuya değiniyor. Aktarıyorum: “Okuma yazmayı öğrendiğimden bu yana, yani 62 yıldır, gazetenizin okuyucusuyum. Bu kadar kıdemli bir okuyucu olmamın, bana, gazetenizi, sert de olsa eleştirme hakkı verdiğine inanıyorum. Birinci eleştirim, artık dayanılmaz boyuta varan yazım ve anlatım sorunlarıyla ilgili. Sadece bugünkü gazetenizden vereceğim iki örnek, umarım durumun vahametini size de iletmeme yardımcı olacaktır. 1. Sarraf ve Erdoğan hakkındaki haberde, hem de iki kez, “aynı karedeki fotoğrafta” deniliyor. Buradan benim anladığım, ortada bir fotoğraf olduğu, bu fotoğrafta çeşitli sayıda kareler bulunduğu, bu karelerin birinde de Sarraf ve Erdoğan’ın birlikte göründüğü. Güray Bey, bu nasıl bir Türkçe? 2. Habercinin adıyla yayımlanan bir haberinizde, aynen, ‘inkilap devrimleri’ deniliyor. Atatürk/Cumhuriyet inkılapları/devrimlerinin kastedildiği belli. Ama haberi yazan kişi Türkçeden nasibini almamış anlaşılan. İkinci eleştirim daha önemli bir konuda. Geçtiğimiz Cumhuriyet Bayramı’ndan bu yana Türkiye’nin dört bir tarafında ‘Sol Cephe’ diye bir hareket başladı. Bu hareketin içinde her kesimden insan var. Hatta, bazı CHP’li milletvekilleri de var. Bu oluşum, dört temel ilkeden hareket ediyor: Gericiliğe karşı, aydınlanma; Emperyalizme karşı, yurtseverlik; Sömürüye karşı, eşitlik; AKP faşizmine karşı, özgürlük. Bu sloganlarda ifadesini bulan irade ve eylem birliğinin gazetenizin ilkelerine aykırı olduğunu hiç sanmıyorum. Daha da ileri giderek, gazetenizin, bugünkü verili koşullarda, bu ilkeleri savunmasının en başta gelen görev olması gerektiğine inanıyorum. Ne var ki, bugüne dek gazetenizde Sol Cephe’nin oluşumu, düzenlediği toplantılar, yerel seçimlerle ilgili görüşleri konusunda bir tane bile habere rastlamadım. Sanki Sol Cephe konusunda gazeteniz bilinçli ve kararlı bir sansür uyguluyormuş gibime geliyor. ‘Sol Cephe’nin haber değeri yok’ derseniz, bana susmak düşer ama yayımladığınız başka haberlere bakınca neyin haber değeri taşıyıp taşımadığı konusundaki anlayışınızı belki okuyucularınızın ilerici, demokrat, aydınlanmacı ve yurtsever eleştirisine açmanız gerekir. çantalarla yakalandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı’ndan, içinde elektronik eşya bulunan 5 çantayla Suriye’den Türkiye’ye yasadışı geçiş yaparkan yakalanan Danimarka uyruklu 3, Suriye uyruklu 2 zanlının mülakatları yapılmak üzere Babatorun Jandarma Karakol Komutanlığı ekiplerine teslim edildiği bildirildi. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sayfasında Kara, Hava ve Deniz kuvvetlerinin günlük faaliyetlerine ilişkin bilgi verildi. Bilgi notunda, TürkiyeSuriye sınırında Kara Kuvvetleri Komutanlığı hudut birliklerince, Hatay Narlıca’daki Hacıpaşa Hudut Karakol sorumluluk sahasında, Danimarka uyruklu 3 ve Suriye uyruklu 2 zanlının, içinde muhtelif elektronik eşya bulunan 5 çanta ile yakalandığı belirtildi. Suriye sınırında 5 kişi Arkadaşıma gönder’e ne oldu? Bir ara gazetemizin hepsi birbirinden değerli yazarlarının günlük yazılarının altında bir “Arkadaşıma gönder” ibaresi vardı. Bu ibareye tıklamak suretiyle beğendiğimiz yazıları herhangi bir arkadaşımıza yahut yakınımıza gönderebiliyorduk. Ama nedense bu son zamanlarda kaldırıldı. Nedenini acaba açıklayabilir misiniz? Saygılarımla. Metin Akyar Rum gemisine müdahale Serbest Kürsü Cumhuriyet okurları eğitimsiz toplumlarda demokrasinin gelişemeyeceğini çok iyi bilirler. Hangi eğitim; içeriği ne olmalıdır? Kültür nasıl bir kavramdır? Özgürlük denince ne anlıyoruz? Gerçek nedir? Ortak paydamızı bulmalıyız, paylaşmalıyız. Eğer gazetemizin yönetimi Serbest Kürsü şeklinde bir bölümü biz okurlarına ayırırsa, ki bunu çok istiyoruz, bunun önemli bir adım olacağını düşünüyoruz. İlgiyi, iletişimi, katılımı, tartışmayı, kaynaşmayı hatta bütünleşmeyi artıracağına inanıyoruz. Serbest Kürsü’de yukarıdaki soruların ve eylemlerin açılımlarında buluşmanın umudunu taşıyorum. Halim Çolakoğlu Yazım hatalarına dikkat edelim 27 Ocak 2014 günlü gazetemizde Değerli Öğretmenimiz Sayın Erol Manisalı’nın Bıçak Sırtı adlı köşesinde birbirinden güzel sözler listesi yayımlandı. Gerçekten ilgiyle okudum. Hatta birçoğunu da not aldım. Ancak sözlerin sahiplerinin adlarında yanlışlık var gibi geldi. Emin olmak için Meydan Larousse Ansiklopedisi ve internetten araştırdım. Acaba yanlış mı biliyorum diye. Eğer farklı kişilerden söz edilmiyorsa, doğru bildiğimi gördüm. Hiç kuşku yok ki yazım yanlışı söz konusu. Değerli öğretmenimizin doğrusunu bildiğinden elbette kuşku duymam. Biraz daha özenli olunmalı diye düşünüyorum. İsimler şunlar: Giordino Bruna yazılmış, Giordano Bruno olmalı, Bernard Show yazılmış, George Bernard Shaw olmalı, Oscar Wild yazılmış, Oscar Wilde olmalı. Umarım yanılmıyorumdur. Saygılarımla. Mustafa Kemal Erken Dış Haberler Servisi Doğu Akdeniz’de ve Kıbrıs çevresinde faaliyet gösteren Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisine refakat eden Giresun Firkateyni, Rumlar adına araştırma yapan ve Antalya açıklarında Türk deniz yetki sahasına giren Norveç bandıralı Princess adlı sismik araştırma gemisine müdahale etti. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, geminin 1 Şubat 2014 saat 18.40’ta Türk Deniz Yetki Alanı’na giriş yapması üzerine ikaz edildiği daha sonra alanı terk etmesinin sağlandığı belirtildi. Rüştü Kazım Yücelen yaşamını yitirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mersin’i 4 dönem TBMM’de temsil eden, Anavatan Partisi (ANAP) hükümetlerinde İçişleri, Sanayi ve Ticaret ile Devlet bakanlıkları yapan Rüştü Kazım Yücelen (66), Ankara’da tedavi gördüğü hastanede solunum yetmezliğine bağlı olarak yaşamını yitirdi. 1983’de ANAP’ın kuruluşuyla politikaya atılan ve 17,18, 19, 20 ve 21’inci dönemlerde İçel Milletvekilliği yapan Yücelen’in cenazesi memleketi Anamur İlçesi’nde toprağa verilecek. TBMM’nin mimarı kim? “27 Ocak Pazartesi günü 2. sayfada çıkan ‘Holokost, Alman Mülteciler ve Cumhuriyet Hükümeti’ başlıklı yazıda doğru olmayan bazı bilgiler vardı. Şöyle ki; yazıda, fotoğrafı da verilen TBMM binasının mimarı olarak Bruno Taut’tan söz ediliyor. O binanın mimarı Taut değil, Clemens Holzmeister’dir. Taut’un Ankara’daki en önemli yapısı Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi binasıdır. Son mimari işi ise Atatürk’ün cenaze törenindeki saygı geçişi için Ankara’da eski Meclis önünde kurulan katafalkın tasarımı ve yapımı olmuştur. Clemens Holzmeister’e gelince… Kendisi Alman değil Avusturyalıdır.” Doğan Hasol Tape değil kayıt Malum kasetler çok meşhur oldu. Ama nedense “tape” daha meşhur oldu. Kimi haberlerinizde kullanılan tape nedir? Neden Türkçesi kullanılmıyor? Kayıt, ses kaydı gibi. İyi çalışmalar. Emre Özer
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle