Katalog

3 ŞUBAT 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 Değişiklik İhalesi Yine torba yasa, yine kuşkulu düzenlemeler... CHP’li İzzet Çetin, AKP döneminde Kamu İhale Kurumu’na ilişkin yasada 36 kez değişiklik yapıldığını söylüyor. Son torba yasa ile yapılan değişiklik 37’ncisi. İzzet Çetin, “Bir iktidar, her ihaleden önce yasayı değiştiriyorsa bunun altında ne aranır?” diye soruyor ve AKP’lilere sesleniyor: “Bakanlarınızın çocukları, Başbakanınızın oğlu ve damatları usulsüz iş yapıyor, haksız mal iktisap ediyor, dediğimizde kızıyorsunuz, ama bir ihale kanunuyla ne kadar çok oynuyorsunuz, hiç mi dikkatinizi çekmiyor?” Yargıçlar Sendikası Güvencede Yargıçlar Sendikası, sonunda hukuksal güvenceye kavuştu. Ama süreç hiç de kolay olmadı. Sendika Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu anlatıyor: “2011’de kurduğumuz Yargıçlar ve Savcılar Sendikası, dünyada yargı kararıyla kapatılan ilk sendika oldu. Konuyu Uluslararası Çalışma Örgütü’ne taşıdık ve Türkiye hakkında ihlal kararı verildi. Kapatma kararında söylenenleri harfiyen yerine getirerek 2012’de Yargıçlar Sendikası’nı kurduk. Hükümet ve Çalışma Bakanlığı, sendikamız aleyhine kapatma davası açma yoluna gitmedi, gidemedi. Hükümet, sendikayı kurmamız sonrasında, tüm işlemlerimizde sendikamız başvurularını yok sayma yoluna gitmeye başladı. Oysa yasal düzenleme uyarınca sendika kuruluşu izne bağlı değil. Kuruluş evrakını mülki amirliğe vermek yeterli ve biz de bunu zaten yapmıştık. Bu süreçte sendikamız hakkındaki bir başvurumuz olumsuz sonuçlandırılınca, yok sayma biçimindeki, bir işlem hakkında idare mahkemesine açtığımız bir davada, idare mahkemesi, sendikanın izne bağlı olmadan kurulacağını ve tüm kuruluş işlemlerinin de yerine getirilmiş olduğunu belirterek geçen hafta yürütmeyi durdurma kararı verdi. Böylece yargıda da sendikal mücadelenin hukuksal güvenceye kavuştuğu yepyeni bir dönem başladı.” Spartaküs mü Yoksa İnce Memed mi? yasa ile de bu garabet sürdürüldü. Konuyu yakından izleyen CHP’li Sakine Öz, Sayıştay’ın “AA’nın yüzde 47.75 hissesine sahip Hazine Müsteşarlığı’nın sahibi bilinmeyen hisseler için öncelikle kayyum idaresinin talep edilmesi ve o payların Hazine Müsteşarlığı’na devri için gerekli sürecin başlatılması” yönündeki görüşünü anımsatıp dedi ki: “AA’daki kamu hisselerinin özelleştirilmesi, ajansın bir AKP aile şirketi olma yolunda taşların döşenmesi demektir. Hazine, Sayıştay ve Maliye’nin usulsüzlük eleştirileri, Bülent Arınç koruması altındaki AA’da farklı hesaplar uğruna hiçe sayılmıştır.” Koskoca devleti uyduruk bir kabileye çevirdiler, ülkeyi çiftlik gibi yönetiyorlar. “Böyle bir karşılaştırma yapılabilir mi?” diye soranlarınız olabilir. Spartaküs, Roma tarihinde yer almış “gerçek” bir karakter; diğeri için de bir “roman” karakteri diyebilirsiniz. Ama bu satırlarda, İnce Memed, adını verdiği romanın fiktif kahramanı değil sadece, o roman gibi binlercesinin gizli kahramanı, Anadolu insanı. Son dönemde, arenada bizim adımıza mücadele edecek gladyatörlere karşı sempati beslediğimiz kaçınılmaz bir gerçek. Tartışanların üslubuna bakarak, bunu anlayabiliyorsunuz. Gerçeğin anlamsızlaştığı, doğrunun değersizleştiği bir akıl ve vicdan tutulmasını beraber yaşıyoruz. TV arenasındaki ölümüne kapışmaları, zevkle izler hale geldik. Sağ kalanı haz içinde alkışlıyoruz. Tweet’lerle övgüler düzüyoruz. Çünkü o, bizim için, karşı olduğumuz her şeye karşı mücadele eden bir gladyatör. Onda kazanma duygusunu yaşıyor, kaybettiğinde ise yeni bir kahramanı beklemeye başlıyoruz. Anadolu’da yaşayan gerçek İnce Memed’ler neler yapmıştı sizce? Onlar da başkasının çıkıp kendilerini kurtarmasını mı beklerdi? Yoksa değer verdikleri uğruna, en önde kendisi mi atılırdı mücadeleye? Değerleriniz elinizden alınırken bekliyor ve bu konuda hiçbir şey yapmıyorsanız, sizin Spartaküs’e ihtiyacınız var. Arenada bütün mücadeleleri kazanıp büyük şan almasını beklemek zorundasınız. Sonra, dua edin de sizin için de mücadele etme kararı alabilsin. Ayrıca sizin için mücadele edenlerin size dayattıklarını kabul etmeye de hazırlıklı olun. Anadolu’nun İnce Memed’leri, karşılaştıkları haksızlıklarla nasıl mücadele etmişti; bu toprağın yaşayan tarihi olan türkülerden dinleyebilirsiniz o destanları. Asla iki kişi olmayı beklemedi onlar. Değer verdikleri ellerinden alındığında, mücadele etmekten çekinmedi. Bunları, adli birer vaka olarak değerlendiren çıkabilir. Bence onların haksızlığa karşı tepkisi, özünde siyasi bir mücadeledir. Ağa toprağını elinden aldı diye, sevdiği kıza göz koydu diye isyan etmişti Memed, bunu küçümseyenlere bir küçük hatırlatma: Onun yaşadığı yerde, mücadele önce toprağını, sonra sevdiklerini korumakla başlar. Bunları savunmayı başaramayanlar, başka hiçbir şeyi koruyamaz. Siz, “sanal” Spartaküs’lerden mi, yoksa içinizdeki İnce Memed’lerden mi yanasınız? Ya da belki, kendinizi suçlu hissetmemek için, belki de çevrenizdeki Memed’leri görmezden gelenlerdensiniz. Oysa onlar o kadar çok ki… Gezi’ye, Silivri’ye, Hasdal’a; faili meçhullere uğramış aydınlara baktığınızda, her birini kutup yıldızı gibi görebilirsiniz. Onlar; değerleri, fikirleri ve sevdiklerinin daha güzel bir dünyada yaşamaları için mücadele ettiler. Hepsinin mücadele ettikleri bir “Abdi Ağa”; sahip çıkmaya çalıştıkları mezar kadar toprağı vardı. Spartaküs’ler; yeni “titanlar” olabilir ama Memed’ler, olsa olsa, eşlerine iyi bir koca, çocuklarına iyi bir baba ve inandıkları değerleri korumak için yılmaz birer bekçi olurlar. Ama sanırım, sizin hâlâ, sanal dünyanın Spartaküs’lerine, o renkli dünyanın yalancı kahramanlarıyla oyalanmaya ihtiyacınız var. Mücadele eden Memed’leri görmediğiniz müddetçe, Ağa’nın yanında yer aldığınızı asla unutmayın. Adı İnce ama bileği ve yüreği kalın Memed’ler, kendileri için büyük ama sizler için değersiz mücadelelerini sürdürmeye devam ediyorlar. Bu uğurda harcadıkları her emeğin kendilerini daha da güçlü kıldığını biliyorlar. Sanal dünyanın Spartaküs’lerine karşı mücadele edemeyeceklerini de biliyorlar. Çünkü onların kaybedecekleri hiçbir şey yok; Memed’lerinse, kulak vermeleri gereken vicdanları var. A.Aaaaaa AKP’nin yayın organı haline gelen Anadolu Ajansı’nın (AA) Genel Müdürü Kemal Öztürk’ün, Atatürk’ün yakın arkadaşlarına ait ajans hisselerini kendisinin üstüne aldığını bu köşede dile getirmiştik. O yazı üzerine, hisselerin Kemal Öztürk’ün şahsına değil, genel müdürlük makamına devredildiği gibi bahaneler ileri sürülmüştü. Son torba O Vakıf Recep Tayyip Erdoğan, annesi Tenzile Erdoğan’ın cenazesinde “Çelenk göndermeyin, İstanbul Eğitim ve Gençliğe Hizmet Vakfı’na bağış yapın” demişti. Bunun üzerine, 3 gün içinde 15 yıl topladığından daha fazla bağış alan vakfın sitesi tıklanma rekoru da kırmıştı. Vakfın kurucuları arasında, AKP’den milletvekili seçilmiş Hilmi Güler, İdris Naim Şahin, Ali İbiş, AKP döneminde YÖK Yürütme Kurulu üyeliği de yapan Prof. İzzet Özgenç gibi adlar vardı, başkanlığını da Ahmet Ergün yürütüyordu. İşte o vakıf daha sonra adını değiştirdi, TÜRGEV oldu. Hani, arkadaşımız Fırat Kozok’un haberleriyle, Bilal Erdoğan’ın, üzerinden iş yürüttüğünü kanıtladığı vakıf var ya, işte o... Fanatizmden Uzaklaşmak Ankara’daki yerel seçim ile yakından ilgilenen CHP’li yönetici, yapılan bir ankete göre, CHP adayı Mansur Yavaş’ın, Melih Gökçek’in 56 puan üzerinde olduğunu söyleyince takıldık: “Ne fark edecek, bir MHP’li gidecek, yerine bir başka MHP’li gelecek.” CHP’li yönetici böyle bir algıya karşı çıktı: “Öyle demeyin. Oylar, CHP’ye verilecek. CHP, AKP iktidarına karşı, demokratik yönetime yeniden dönüş için bir çekim merkezi, merkez parti konumuna geliyor.” CHP’nin tarihsel kökünden, sol geleneğinden söz edecek olduk, CHP’li yönetici sözümüzü kesti: “Türkiye, birkaç yıl içinde bambaşka bir yere gelecek. Geçmişin fanatizmlerinden uzaklaşmak gerekiyor. O fanatizmde kalındığı zaman, CHP yalnızca Alevilerin, sosyal demokratların partisi konumunda kalıyor. Ne yaparsanız yapın, sağ seçmenden oy alamıyorsunuz. Bunu değiştirmek, aşmak gerekiyor. Hem CHP yerel seçimlerde çekim merkezi olarak, uzlaşmalar gerçekleştirerek önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi için şimdiden kimi beraberliklerin altyapısını hazırlıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu için kurulacak olası koalisyonlar için şimdiden ön alıyoruz.” CHP’de yerel seçimler öncesi genel hava böyle... KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Duruşma öncesi ‘olağanüstü hal’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eskişehir’de geçen yıl 2 Haziran’da Gezi Parkı protestoları sırasında saldırıya uğrayıp 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesi davasının ilk duruşması bugün Kayseri’de yapılacak. Duruşma öncesi Kayseri’de olağanüstü güvenlik önlemleri alınırken, 2 bin polis memuru, 2 TOMA ve bir polis helikopterinin görev yapacağı bildirildi. CHP ve BDP ile parlamento dışı sol partiler yurttaşları duruşmaya çağırdı. Yargıtay 5. Ceza Dairesi Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesiyle ilgili davanın “kamu güvenliği gerekçesiyle” Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nden Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşınmasına karar vermişti. Duruşmalar öncesinde kentte olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Çevre illerden çevik kuvvet polisinin Ali İsmail Korkmaz’ın davasının Kayseri’deki ilk duruşması bugün yapılacak. Kentte geniş güvenlik önlemleri alındı. Kayseri’ye geldiği, yaklaşık 2 bin polisin görev yapacağı öğrenildi. KayseriAnkara, KayseriAdana, KayseriMalatya ve KayseriSivas karayollarına kurulacak güvenlik noktalarında polisin, bu geceden itibaren kimlik kontrollerine başlayacağı, otobüslerde de arama yapacağı bildirildi. Kayseri Valiliği’nden yapılan açıklamada, duruşma nedeniyle kentte yapılacak her türlü açık hava toplantısı ve gösteri yürüyüşünün yasaklandığını bildirildi. Açıklamada, davayla ilgili olarak eski adliye binası önünde protesto eyleminin yapılacağı duyumları nedeniyle, bu alanın toplantı gösteri yürüyüş alan ve güzergâhlarından olmadığından engelleme yapılacağı kaydedildi. Valilik, yasağı “milli güvenlik, kamu düzeni ve kamu güvenliğinin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, hak ve özgürlüklerin korunmasıyla” gerekçelendirildi. HARBİ SEMİH POROY BULMACA SEDAT YAŞAYAN Protesto yasağı UYDUDAN NAKLEN HAKAN ÇELİK [email protected] Katılım çağrısı B.E. için adalet istediler Kocamustafapaşa Dayanışması dün Gezi Direnişi’nde ağır yaralanarak komaya giren B.E. ile dayanışma konseri gerçekleştirdi. Konserde 233 gündür yoğun bakımda olan 15 yaşındaki B.E’i vuranların yargılanmadığı vurgulandı. Etkinlikte, Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek öldürülmesine ilişkin Kayseri Adliyesi’nde bugün yapılacak duruşmaya katılım çağrısı yapıldı. Grup Yorum, Pınar Aydınlar, Adalılar, Maske, Hilmi Yarayıcı, İlkay Akkaya, Serhat Raşa, Denge Hewi ve KMP Korosu sahne aldı. SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Yeniçeri 1 lerin belediye 2 işlerine bakmakla görev 3 li bölümü. 4 2/ Kısa tüy 5 lü bir av kö6 peği cinsi. 3/ Suyosunu... 7 Moritan 8 ya’nın pa 9 ra birimi. 4/ Budun ön 1 2 3 4 5 6 7 8 9 kısmından elde 1 T E R S A N E L İ edilen dana eti... 2 E R İ E AMA T Aritmetik hesap 3 Z İ P A K A L A yapmakta kullanı 4 A K S T A R lan, birçok devinV E D A gen parça dizisiy 5 T A K O 6 A F E T A V le donatılmış düE D E zenek. 5/ Mide asi 7 K A D İ T İ MA N dinin yemek bo 8 E R E Z rusuna kaçması. 9 M A H M U D İ Y E 6/ Yanarken güzel koktuğu için tütsü olarak kullanılan ağaç... Molibden elementinin simgesi... Nesne, şey. 7/ Futbolda kaleciyle savunma arasında yer alan oyuncu... Bir nota. 8/ Bisiklet yarışı yapılan pist. 9/ Şarkı söyleme eğitimi... Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin eski adı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Özellikle kuş avında kullanılan bir av köpeği cinsi. 2/ Uzun tüylü bir süs köpeği... Yeteneği ve saygınlığıyla ünlü kadın şarkıcılara verilen ad. 3/ Hareketleri yavaş olan, uyuşuk kimse... Olta ya da tuzağa konulan yem. 4/ Küçük mağara... Türk müziğinde bir usul. 5/ İskambilde koz... Bir ağ atmada çıkarılan balık miktarı. 6/ Yasal... Serbest meslek adamlarını içinde toplayan resmi birlik. 7/ Stadyumlarda seyircilerin oturduğu basamaklı yer... Endonezya’nın plaka imi. 8/ Şaşma belirten bir ünlem... Zihin ve bedence ortaya konan çaba. 9/ Divan edebiyatında içki ve içki âleminin övülerek anlatıldığı manzum yapıtlara verilen genel ad.