06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ARALIK 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 i20 şimdi GENÇLER İÇİN daha sportif VE DİNAMİK Hyundai, kasım ayında satışa sunduğu beş kapılı yeni i20 modelinden sonra şimdi de sportif bir versiyon olan i20 Coupe’yi tanıttı. Dinamik tasarımı ve çarpıcı iç mekânıyla özellikle genç kullanıcıların beğenisine sunulan i20 Coupe, lifestyle ve trendlere önem verenlerin de ilgisini çekecek. Hyundai i20 Coupe, daha sportif silüetiyle ön plana çıkarken aynı zamanda beş kapılı kardeşinden bağımsız A, B ve C sütunlarıyla da farklılık gösteriyor. i20 Coupe, ön kısımda Hyundai’nin karakteristik altıgen ızgarasına tamamen farklı bir bakış açısı getiriyor. Ters altıgen ızgara, yeni tasarlanmış ön tamponda farklılık yaratırken aynı zamanda aracın daha dinamik görünmesine de katkı sağlar. Crossover’A YENİ SOLUK SsangYong Tivoli Güney Koreli SsangYong’un B segmentinde konumlandırdığı kompakt SUV Modeli Tivoli Paris Motor Show’da tanıtılmıştı. SsangYong’un 2015 yılı Ocak ayında Güney Kore’de satışa sunacağı Tivoli, adını İtalya’nın Roma şehrine 30 km uzaklıktaki “Tivoli” isimli kasabasından alıyor. Sportif görünümlü Crossover, Euro 6 uyumlu, benzinli ve dizel motor seçenekleri ile satışa sunulacak. Yeni model ile ilgili çalışmalar 3 yıl önce başlamış ve X100 adıyla yürütülen bu çalışmanın sonucu olarak Tivoli modeli ortaya çıkmıştı. 24 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRMİŞTİ Bayram Oteli davası sil baştan YUSUF ZİYA CANSEVER VAN Van’da 9 Kasım 2011’de yaşanan 5.6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Bayram Oteli’nin enkazında, Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabirleri Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir ile Japon yardım gönüllüsü Atsushi Miyazaki’nin de aralarında bulunduğu 24 kişinin yaşamını yitirmesinin ardından, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek” suçundan hakkında dava açılan otel sahibi Tevfik Bayram’a, Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 11 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası verildi. Sanık ve müşteki ailelerin itirazı üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 12. Ceza Dairesi, eylemin ağırlığı ve ölen kişi sayısının fazlalığı nedeniyle “eksik ceza tayin edildiği” gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozdu. Davaya 24 Aralık’ta Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden başlanacak. Mağdur ailelerin avukatı Murat Kemal Gündüz, mahkemenin Yargıtay kararına uyarak yeniden yargılama yapmasını ve sanığa üst sınırdan ceza vermesini talep edeceklerini söyledi. Van Valiliği ve AFAD yetkilileri hakkında, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği “etkili ve caydırıcı ceza soruşturması yürütülmediği ve yaşam hakkının ihlal edildiği” kararına rağmen soruşturma izni verilmemesi nedeniyle hak ihlalinin yapıldığını vurgulayan Gündüz, ailelerin Anayasa Mahkemesi’ne yeniden bireysel başvuru yaptıklarını söyledi. V olkswagen Ticari Araç’ın prestijli modeli Caravelle, 9+1 versiyonuyla 2015 yılının ocak ayında pazara sunulacak. Yeni ek donanımlarıyla farklılaşan Caravelle 9+1 modeli, minibüs amaçlı kullanım için de tercih edilebilecek. 8+1 modelinden farklı olarak yolcu kabini girişinde basamağa, kabin içinde tutma kollarına ve tavan acil çıkışı kapağına sahip olan Caravelle 9+1, hem sağda hem de solda bulunan çift kayar kapısıyla fark yaratıyor. Trendline modelinde standart olarak sunulan otomatik yanan farlar, yağmur sensörü ve otomatik kararan iç dikiz aynası özellikleri konforu artırıyor ve sürüş kolaylığı sağlıyor. Sınıfında sadece Caravelle’de bulunan hıza duyarlı servotronik direksiyon, yüksek hızlarda daha güvenli, düşük hızlarda da daha konforlu bir kullanım getiriyor. Ayrıca hız sabitleyici de standart olarak sunuluyor. 102 beygir motor gücüne sahip olan Caravelle 9+1, aracın performans ve çekiş yeteneğini artıran değişken geometrili turbo (VTG) ve intercooler sistemine sahip. Yüksek güç ve tork değerlerine rağmen, son derece tutumlu olan TDI motor, Caravelle’e etkileyici bir güç, dinamizm ve verimlilik sağlıyor. SÜRÜŞ Konfor paylaşılsın diye Caravelle şimdi 9+1 Makyajlanan Hyundai Elantra’ya otomatik dizel desteği i30’un sedan versiyonu olarak da tanıtılan Elantra geçen günlerde makyajlanarak Türkiye’de 1.6 litre dizel otomatik kombinasyonuna kavuştu. Model makyaj ile birlikte selefine göre daha iddialı bir yapıya kavuşmuş. Yeniden tasarlanan farlar ve LED aydınlatmalar modele agresif bakışlar katmış. Projeksiyon tipi farların baz donanımda bile standart sunulması dikkat çekici bir özellik oluyor. İç mekânda makyaj ile birlikte değişimler. Bunlardan biri ön konsolun orta bölümündeki havalandırma ızgaralarının yukarıya taşınmış olması. Bir diğer değişiklik ise multimedya sisteminde olmuş. Radyo/CD/DVD/ MP3 çalarlı ünite ayrıca navigasyon, USB, iPod bağlantısı, Bluetooth gibi özelliklere sahip. Müzik sisteminin ses kalitesi başarılı. İçeride küçük eşyalarınız için bolca yer var. En çok kullanılan vites önündeki bölümde ise kapaklı bir göz Bu fiyata bu performans sunulmuş. Ses yalıtımı konusunda her modelde kendini geliştiren Hyundai, Elantra ile başarısını arttırmış. Model makyaj ile dizel motora kavuştu. 6 ileri otomatik ve manuel olarak da satın alınabilen Hyundai Elantra, otomatik şanzımanlı seçeneği ile test konuğumuz. 1.6 litre dizel motor 128 beygir güç üretiyor. Bu değerler ile Elantra, 0100 kilometre hızlanmasını 10.5 saniyede tamamlarken maksimum 190 kilometre hız değerine sahip. Modelin fabrika tüketim değeri ortalama 5.8 litre olarak belirlenmiş. Direksiyondan kumanda edilebilen “Comfort”, “Normal” ve “Spor” olmak üzere 3 farklı direksiyon seçeneği sunan sistem en büyük destekçiniz. ilk alıcısına Birleşik Arap Emirlikleri’nde ulaştı. Tasarımcı Sergio Pininfarina onuruna üretilen bu araçta 605 beygirlik 4.5 litrelik V8 motoru bulunuyor. Sergio 0’dan 100 kilometre hıza 3 saniyede ulaşabilecek. Ferrari Sergio’nun üretimi 6 araç ile sınırlandırılacak. MLKP’Lİ SİBEL BULUT KOBANİ’DE ÖLDÜ Yurt Haberleri Servisi IŞİD saldırıları altındaki Kobani’de 14 Ekim’den bu yana YPG adına IŞİD’e karşı savaşan Eylem Deniz/Sarya Özgür” kod adlı MLKP’li Sibel Bulut’un (28) 12 Aralık’ta çıkan çatışmada yaşamını yitirdiği belirtildi. Şanlıurfa’nın Suruç ilçesi Mesher köyünde dün düzenlenen insan zinciri eylemine Kobani’de yaşamını yitiren MLKP’li Suphi Nejat Ağırnaslı’nın annesi Nuran Ağırnaslı ve babası Hikmet Acun, Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, ESP Genel Başkan Yardımcısı Fethiye Ok ile yüzlerce kişi katıldı. Eylemde, Sibel Bulut ve Ağırnaslı anıldı. ESP Genel Başkan Yardımcısı Ok, “Sibel Bulut Paramaz’ın bıraktığı siperde direndi. İkisi de Rojava’da direnerek ölümsüzleşti” dedi. Ağırnaslı’nın babası Acun da, “Tarih Kobani’den özgür topraklar diye bahsedecek. Bu topraklar sadece Kürtlerin değil, bütün geleceğin anayurdudur” dedi. Ferrari’nin konsepti Sergio ilk alıcısına ulaştı Ferrari’nin Cenevre Otomobil Fuarı’nda ilk kez sergilenen ve İtalyan üreticinin pek çok modelinde imzası bulunan Sergio Pininfarina’yı onurlandırma amacıyla onun adını verdiği konsept otomobili gerçeğe dönüştü. Tasarım ve üretim sürecinde Dassault Systèmes teknolojileri kullanılan Sergio; Okurlardan kısa kısa PTT 1. lig takımları ‘İlk Kültür Bakanı kim’ tartışması Geçen hafta tartıştığımız konu yeni bilgilerle sürüyor. Bu konuda gelen mektupları aktarıyorum. Bugün Okur Temsilcisi köşenizde, İlk Kültür Bakanı kim? yazısı üzerine düzeltme yapmak zorunlu oldu. 1İlk Kültür Bakanı ne rahmetli Abidin Özmen’dir, ne de ışıklar içinde yatsın Talat Sait Halman’dır. 2 Gazetenin 6 Aralık 2014 Cumartesi sayısının 6. Kültür Sayfasındaki ölüm haberinde, Sn. Halman “İlk Kültür Bakanı” olarak yazılmıştı. 3 Gazetenin 6. sayfasında Ailesi’nin verdiği ölüm ilanında da, “Türkiye Cumhuriyeti İlk Kültür Bakanı” olarak yazılmıştır. 4 Giriniz Gazete veya Başbakanlık Arşivlerine. Bkz. 19351939 yıllarındaki Vekiller Heyeti listesine. İlk Kültür Vekili; Saffet Arıkan’dır. Vekiller Heyeti Kararlarında 1935’in ikinci 6 aylık döneminde, yalnız Kültür Vekili, 1936’da hem Kültür hem Maarif Vekilleri, 1937’de hem Kültür hem Maarif Vekilleri, 1938’de yalnız Kültür Vekili, 1939’da hem Kültür hem Maarif Vekilleri, imzaları bulunmaktadır. 5 Umarım Tarihçi (!) Murat Bardakçı bu düzeltmeyi okur da, düzeltme yapıyorum derken başka bir yanlışa düştüğünü görür. Doğru tarihi öğrenir. Hakkı Bilen ‘Haberini Yaz Getir Bir Bakalım!’ Geçen hafta medyaya saldırı Cemaat üyesi oldukları iddiasıyla çok sayıda gazetecinin gözaltına alınacağı iddiasıyla gündeme geldi. İddianın bir dedikodu olmadığını Cumhurbaşkanı, Başbakan, yardımcıları, hükümete yakın çevreler de itiraf ettiler. Daha sonra da iddialar gerçeğe dönüştü; gözaltılar başladı. Basın kuruluşları medyaya saldırıyı kınadılar. Gözaltına alınacağı iddia edilenlerin ya da alınanların Ergenekon tutuklamaları, davaları sırasında baskı ve zulme uğrayanlarla ilgili olumsuz bir tutum takınmış, o zamanki davaları, tutuklamaları, gözaltıları hararetle savunmuş, gazetecilerin yıllarca, aylarca tutuklu kalmalarını alkışlamış olmaları da şimdiki saldırının hoş görülmesine yol açmadı. Doğrusu da budur. Bu amaç da zaten yalnızca son günlerde birbiri peşi sıra çıkartılan ve hızla onaylanan yasalarla da açıkça kendini gösteriyor. Yargı üzerindeki operasyonlar, sulh ceza mahkemeleri düzenlemesiyle bir anlamda özel yetkili mahkemelerin yeniden canlandırılması bir yana, HSYK’nin ve yüksek yargının iktidara bağlanması sonucunu doğuran girişimlerle de sürüyor. Belki bugün yapılacak atamalarla Yargıtay ve Danıştay’ın da bağımsız karar alma olanakları tümüyle kısıtlanmış olacak. Öte yandan onaylanan ve polise geniş ve hukuka sığmayan yetkiler tanıyan yasa da Cumhurbaşkanı tarafından hızla onaylandı. Bu kadar da değil; pek çok gazete ve gazeteci hakkında çok sayıda soruşturma başlatıldı, dava açıldı. Davaların, soruşturmaların sayısı hızla artıyor. Baskının etkili bir başka biçimi de tekzip kurumunun kötüye kullanımı olarak ortaya çıktı. Artık tekzip kararlarında tekzip edilen haberlerin içeriği tartışılarak karar verilmiyor. Gerekçe açıklanmıyor. Yargıçlar haberin gerçek olup olmadığı ile ilgilenmiyorlar. Bu da halkın haber alma hakkına doğrudan bir saldırı, usulsüz, hukuksuz işlerin gazeteciler tarafından araştırılıp ortaya çıkartılmasının önünde büyük engel oluşturuyor. Gazetecilerin son zamanlarda karşı karşıya kaldıkları fiziki saldırıları da ciddiye almak durumundayız. Olayları izleyen muhabirler sık sık polisin ve Cumhurbaşkanı’ndan yetkili “sivillerin” saldırısı ile karşılaşıyorlar. Yerel basında görev yapan gazeteciler ise açıktan saldırı ve baskı altında. Orada durum o kadar vahimdir ki yerel yöneticiler gazeteciye, “Haberini yaz getir bakalım uygun bulunursa yayımlarsın” diyebiliyorlar. Basın özgürlüğünün askıya alındığının bundan daha çarpıcı bir örneğini bulmak zordur. Bugün İstanbul Adliyesi’nde Çarşı grubunun duruşması var. Bu da Türkiye’de düşünce özgürlüğünün, toplantı ve gösteri yapma hakkının ne durumda olduğunun bir başka kanıtı, göstergesi. Ne olursa, koşullar ne kadar zorlaştırılırsa zorlaştırılsın hak ve özgürlükler savunulmaya devam edilecektir. Bunun önde gelen aracı da özgür medya olacaktır. Her şeye rağmen görevimizi yapmayı sürdüreceğiz. Gazetemizde PTT 1. lig takımlarına çok az yer veriliyor. Bizler bu takımların maçlarının sonuçlarını, puan durumunu ve ligin gol krallarını bilmek istiyoruz. Spor sayfanızda PTT 1. lig takımlarına yer verirseniz tirajınızın artacağını umuyorum. Berkant Türkoğlu Yolsuzluklara daha fazla eğilin Gazetenizi takip ediyorum. Ülkede bu kadar çok yolsuzluğun döndüğü ve buna sesin çıkarılmadığı bir dönem hatırlamıyorum. Bu kadar sessizliğin içinde sesinizin daha çok duyulması en büyük temennim. Daha çok bu konulara eğileceğinizi düşünüyor ve saygılarımı sunuyorum. Kolay gelsin. İyi çalışmalar. Zafer çalışkan Kültür devrimi yapan Cumhuriyet, 1930’larda Milli Eğitim Bakanlığı’nın adını “Kültür Bakanlığı” olarak değiştirmişti. 2. Dünya Savaşı sonrasında, kültür değişmeleri ivme kazandı. Ulus devletlerin kültür politikası geldi gündeme. Fransa’da Kültür Bakanlığı kuruldu. 12 Mart 71 Darbesi ve Erim Hükümetinin plancı üyeleri bu soruna öncelik verdiler. Rahmetli Talat Halman kurulan Kültür Bakanlığı’na atandı. Abidin Özmen, Kültür Bakanı unvanını taşıyan Eğitim Bakanı idi. Bakanlığı kuran Halman ilk Kültür Bakanı oldu; görevden sonra da bu saygın unvanını korudu. İlk Kültür Politikası, Ahmet Taner Kışlalı’nın bakanlığı döneminde (1978) tasarlandı, basıldı ama uygulanmadı. Bakanlık kaldı yadigâr. Bozkurt Güvenç Bingöl saldırısında araç da tutmadı Yurt Haberleri Servisi Bingöl’de 9 Ekim’de İl Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin ve Başkomiser Hüseyin Hatipoğlu’nun şehit olduğu, Bingöl Emniyet Müdürü Atalay Ürker ve koruma polisi Uğur Adlı’nın yaralandığı saldırının ardından Genç ilçesinde düzenlenen operasyonda, 3’ü PKK’nin dağ kadrosundan olan ve kırsala gittiği belirtilen 4 kişi öldürülmüştü. Ancak araçta bulunan silahların balistik incelemeleri sonrası, silahların saldırıda kullanılan silahlar olmadığı ortaya çıkarken HTS kayıtları da öldürülenlerin saldırı anında Bingöl’de olay yerinde olmadığını ortaya koymuştu. ANF’den Zeynep Kuray’ın haberine göre, Terörle Mücadele Müdürü Y.U. tarafından imzalanan olay yeri tutanağında, saldırıda kullanılan aracın 34 veya 23 plakalı Renault Fluence marka araç olduğu belirlendi. Ancak Genç’te 12 AR 900 plaka sayılı Beyaz renkli Fiat Fiorina marka araca operasyon düzenlendi. ‘HÜKÜMET ADIM ATSIN ÖCALAN BIRAKILSIN’ Yurt Haberleri Servisi Diyarbakır’da önceki gün başlayan DTK 1. Olağan Genel Kurulu dün tamamlandı. Sonuç bildirgesinde AKP hükümetin, Abdullah Öcalan’ın çözüm için hazırladığı önerilere cevap vermediği ve sorunun çözümü için sorumluluğunu yerine getirmediği vurgulandı. Bildirgede “Devlet Öcalan tarafından önerilen ve KCK tarafından kabul edilen çözüm süreci müzakere taslağına olumlu cevap vermelidir” denildi. Kürtler arasındaki birliğin sağlanması için Kürt Ulusal Kongresi’nin toplanması istendi. Çözüm süreci kapsamında Öcalan ve siyasi tutukluların serbest bırakılması, PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkarılması istenirken, güvenlik paketi de eleştirildi. Birdirgede, “Bu paket barış ve çözüm süreci ile demokratikleşmenin önünde bir engel olacaktır” denildi. Yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi istendi. Çocukları unutmayın Cumhuriyet gazetesi okuru olarak sizden bir ricam var. Lütfen gazetemizde “Çocuk Okurlar sayfası” oluşturun. Günlük olabilir, haftalık olabilir. İlkokul çağında 2 torunum var. Onlara çağdaş yayınlar, masallar, hikâyeler, fıkralar okumak istiyorum.. Kitaplarımız var. Olsun, Cumhuriyet gazetesinde de çocukların köşesi olsun lütfen.. Saygılarımla. İbrahim Tanrıverdi Talat Halman’ın ilk Kültür Bakanımız olduğu belirtiliyor. Size, babamın 1936 tarihli ortaokul diplomasını iletiyorum. Diploma üstünde “Kültür Bakanlığı” ibaresi var. Ancak, o dönemin hükümet listesinde Kültür Bakanlığı’nı bulamadım. Tarihçiler bir açıklama yapabilir mi? Ayrıca, Talat Halman Beyefendi ölümünden sonra yüceltilirken, 12 Mart Vesayet Hükümetinin Bakanı olarak (artı/ eksi) eleştirilmesini de beklerdim. Necat Özgür Okurlarımızdan gelen aydınlatıcı bilgilerden ve belgelerden anlaşıldığı kadarıyla Milli Eğitim Bakanlığı o zamanki adıyla Maarif Vekâleti öncesi bu görev Kültür Vekâleti adıyla sürdürülmüş. Daha sonra kültür alanıyla ilgili görevleri de üstlenmek üzere Maarif Vekâleti adı seçilmiş. 12 Mart’ta kurulan Erim hükümeti ise Kültür Bakanlığı’nı ayrı bir bakanlık haline getirdi. Talat Sait Halman da bu görevi üstlenmişti. Karışıklığın 19351939 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür Bakanlığı’nın Kültür Vekâleti adı altında yürütülmüş olmasından kaynaklandığı anlaşılıyor. Kadın araştırmacılar listesi Cumhuriyet gazetesinin Bilim Teknoloji ekini yıllardır başarı ile sürdürmesinden dolayı kutluyorum. Son sayılarda bilim insanlarımız “h indeks” sayılarına göre listeleniyor, bu listeleri hazırlayan arkadaşların tarama kriterlerini bilemiyorum. Ancak biraz daha dikkatli yapılması gerektiğini görüyorum. Son yayımlanan kadın araştırmacılar listesinde de eksikler var. Kendi durumumu ve birkaç yakın arkadaşımın pozisyonunu iyi bildiğim için bu eleştiriyi yapabiliyorum. İyi çalışmalar diliyorum. Prof. Dr. Neşe Kırımer İSKENDERUN (Cumhuriyet) Suriye’nin İdlib kenti ve çevresinde, El Kaide ve El Nusra militanları ile Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) üyesi diğer cihatçı gruplar arasında önceki gece şiddetli çatışma yaşandı. Yaralılar, Babel Hava Sınır Kapısı yakınında bulunan ve cihatçı grupların kontrolündeki hastanelerde ilk tedavileri yapıldıktan sonra Türkiye’ye getirildi. Reyhanlı’daki Cilvegözü Sınır Kapısı’na getirilen yaralılar, ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere götürüldü. Yaralı cihatçıların kimlikleri ve hangi hastanelerde tedavi altına alındıkları gizli tutuldu. Yaralı 7 cihatçı tedaviye getirildi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle