06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ARALIK 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 Yeraltından Notlar Bir bataklığa itiliyoruz. Kafamıza da basa basa daha çok, daha çok çamura gömüyorlar. Boğulmak istenen, çağdaş Türkiye ile yaratılan değerler, simgeler ve kişilikler. Üstelik, bu boğma işlemini yürüten kibirli kumkumalar, çağdaş Türkiye’nin olanaklarını kullanarak bir yerlere gelmiş olanlar. Dostoyevski, “Yeraltından Notlar”ında, “insanın en iyi tanımlaması” diyerek şu saptamayı yapar: “İki ayaklı nankör bir yaratık. Hepsi bu kadarla kalsa gene iyi. Çünkü böylece en büyük kusuru unutulmuş olurdu. İnsanın en büyük kusuru, erdemsizliğidir. Erdemsizlik ve buna bağlı olarak ölçüsüzlük. Ölçüsüzlüğün erdemsizlikten ileri geldiği çoktandır bilinen bir gerçektir.” Üstünlük taslayan nankörlerin öncelikli hedefi 1923 devriminin kazanımları... Yüzyıllarca halktan özenle uzak tutulan hümanizma, reform ve Rönesans ile aydınlanmanın Anadolu toprağına serpilen tohumları... Bugün ölçüsüzlüğün köpüren ağzından çıkan özlem ise, ta hümanizmanın gerisine dönmeyi içeriyor. Zaman geriye döndürülebilir mi, hem de bu çağda? Döndürme yönünde epey yol aldıkları kesin. Ama mutlaka tökezleyeceklerdir. Tökezletmek görevi de erdemlilere düşüyor. SOSYAL DÖNÜŞÜM VAKFI’NIN PANELİ Dünya Sömürgenleri Anlaşması mertebesine çıkaran model” diye tanımladı: “1970’lerin başında temel ekonomik mekanizmalar tükenme noktasına geldi, fakat Amerika’nın ‘ağa’ statüsü özellikle teknolojik ilerlemeden ve sermaye desteğinden beslenen askeri güçle devam etti. Son 40 yılda finans sermayesi, yepyeni bir kimlik ve iddia ile hamle yaptı Dertli ve büyük piyasaların merkezi bir söyleşiler rol oynamasıyla bu statü sürdü.” şu varsayım Doç. Dr. Galip Yalman da, ile başlıyor Latin Amerika ülkelerinin siyagenellikle: sal sistemlerinin bozularak na“Bunlardan kurtulamayacağız.” sıl askeri darbelerin ve giderek Oysa; Erol Tuncer, Hanife Yurtseven ve IMF ile Dünya Bankası’nın deBülent Tuncer’in TESAV Yayınları’ndan mir disiplinin “müşterisi” haline çıkan “Seçim 2014, Sayısal ve Siyasal dönüştüklerini anlattı. Prof. Dr. Değerlendirme” adlı çalışmalarında veriler, bu Korkut Boratav ise, IMF’nin varsayımı çürütüyor. kaynak darlığı içindeki ülkeleri 2011 genel seçimleri ile 2014 yerel “kobay’” gibi denemelere tabi seçimlerindeki oy oranlarını karşılaştıran çalışmaya göre, oy oranlarının gerilediği tuttuğuna değindi. il sayısı açısından AKP ilk sırada geliyor. Sempozyumdan çıkan sonuca AKP’nin oy oranları 77 ilde gerilemiş. Gerileme göre, Batı cephesinde bir değişikoranları da 020 puanlar arasında değişiyor. lik yok. Dünya çapında sömürü Ama, Türkiye’nin “kurtulabilme” sorunu azalmıyor, giderek azıtıyor. yalnızca iktidar partisinin başarısızlığı ile sınırlı değil. Çünkü oy kayıp oranları açısından ikinci sırayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başında bulunduğu ana muhalefet partisi alıyor. Çalışmadaki verilere bakılırsa, Kılıçdaroğlu Beklenen operasyon, yönetimindeki partinin oy oranları 2014 çıkar kapışmasına yeni bir seçimlerinde 2011’e kıyasla tam 68 ilde boyut kazandırdı. gerilemiş. En çarpıcı yan ise Kuruluş felsefesinden utanma, iktidarın cemaatin sözcüsü Hüseyin dinci siyasetinin dümen suyuna girme, siyasi Gülerce’nin, bizim çizgide yalpa, Kılıçdaroğlu’nun yönetimindeki dönekleri bile sollaması partiyi değil iktidar seçeneği yapmak, ana oldu. muhalefet olmaktan bile uzaklaştırıyor. Türk Sosyal Bilimler Derneği’nin düzenlediği “70. Yılında Bretton–Woods Anlaşması Sempozyumu”nda konuşan Prof. Dr. Bilsay Kuruç, 20. yüzyılda kapitalist dünyanın çerçevesini belirleyen bu anlaşma için “Amerika’yı dünya devleti ya da ağa Arap Baharı’na sansürsüz bakış Haber Merkezi Sosyal Dönüşüm Vakfı “Sansürsüz” adını verdiği toplantıların ilkini “Tunus’tan Kobane’ye Arap Baharı’nın Etkileri” adıyla düzenlendi. Moderatörlüğünü Sosyal Dönüşüm Vakfı Girişimi Sözcüsü Gamze Akkuş İlgezdi’nin yaptığı panele, CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik, GazeteciYazar Celal Başlangıç, Tunus Uluslararası İşbirliği için Mağrib Forumu Başkanı Muhammed Adile, Libya Araştırma Merkezi Başkanı Senoussi Bseikri, Mısırlı Araştırmacı Sameh ElBaroy, SuriyeŞam Üniversitesi Prof. Dr. Şadi Ahmet konuşmacı olarak katıldı. İlgezdi açılış konuşmasında Arap Baharı’nın Mısır’da, Libya’da, Suriye’de, Bahreyn’de, Cezayir’de, Ürdün’de büyük çapta, Suudi Arabistan, Umman, Irak, Lübnan ve Fas’ta daha küçük çapta protestolara, silahlı çatışmalara yol açtığını söyleyerek bu sürecin henüz tamamlanamadığını söyledi. İlgezdi toplantılarına bölgeden kadın konuşmacı da çağırdıklarını ancak işleri nedeniyle katılımın mümkün olmadığını anlattı. Panelde, 30 yıldır Kürt sorunundan doğan çatışmaları, insan hakları ihlallerini izleyen, bu konuda kitapları olan gazeteci Celal Başlangıç “Suriye’de oluşan kantonları, Kobani’deki son durumu, bu sürecin Türkiye’ye etkisini” anlattı. Başlangıç’ın önce Rojova anayasasının girişini okuyarak oradaki özgürlükçü tanıma dikkat çekişi ardından Türkiye anayasasının girişini okuyarak buradaki antidemokratik vurguların altını çizmesi uzunca alkışlandı. Başlangıç, Kobani’nin Kürt yerleşimi olmasına rağmen Arap Baharı’ndan etkilendiğini söyleyerek, Arap Baharı’ndan en çok faydalananların Kürtler olduğunu da söyledi. IŞİD çetelerinin Kobani’yi kuşatmasıyla Türkiye’deki Kürtlerden önemli destek geldiğini belirten Başlangıç, “Sınırda etten duvar örüldü ve sabahlara kadar tel örgülerin önünde nöbette beklediler. Öyle bir dayanışma duygusu var ki bu Türkiye’nin Batı’sında yaşayan bizlere yansıtılmıyor” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik ise, “Atatürk sayesinde ve Cumhuriyet’in getirdiği ilkelerle bugünlere gelebildik başka türlü gelemezdik” diye konuşmasına başladı. Özçelik, geçmiş yıllarda Türkiye’de laik, sosyal hukuk devletinin tüm gruplara eşit davranmasıyla Arap ülkelerince örnek alınan bir ülke olunduğunu söyledi. Özçelik, “2005 yılında Avrupa Birliği ile müzakereler başladığı zaman, o dönemde Brüksel’de bulunan gazetecilerin çoğu Arap ülkelerindendi ve Türkiye’nin durumuna özenerek bakıyorlardı” dedi. Tunus’ta Gannuşi’nin Nahda Partisini yenilgiye uğratan Nida Partisi’nin seçim galibiyetinin olgunlukla karşılandığını anlatan Muhammed Adile, Türkiye’nin laik seküler yapısını örnek aldıklarını anlattı. Eğitim alanında Arap ve Türkiyeli aydınların birbirini tanımadığından yakınan Adile ilişkileri geliştirmenin önemine değindi. Libya’da Kaddafi döneminde büyük zulümler yaşandığını anlatan Bseikri, parti kurmak, demokrasi istemek gibi taleplerin idamla cezalandırıldığını hatırlattı. Bugün ülkelerinde birbirine karşı iki grubun yer aldığını, kaosun sürdüğünü anlatarak uluslarası camianın ülkede düzenin sağlanması için fikri düzeyde bir çalışma yapması gerektiğinden bahsetti. Suriyeli katılımcı Şadi Ahmet ülkesindeki acının büyüklüğünü şu örnekle anlattı: “Okulda baharı çiz ödevi verilen çocuk silah resmi çiziyor. Çocuklarımız silahtan ve kandan başka bir şey görmediler.” Kurtulamama Sorunu Hititçe Kitabının reklam ve tanıtım bombardımanı ile yeniden gündeme gelen Orhan Pamuk, Kitap ekimizin sorularını yanıtlarken 17 Aralık soruşturmasını “yakışıksız yolsuzluk” diye tanımlamış. Demek ki, “yakışıklı yolsuzluk” diye de bir şey var! Pamuk, hemen ardından bir tümce kurmuş ki, anlayan beri gelsin: “Hükümete haklı bir muhalefet enerjisi var ama bazen haklılığı, çok da hakları olmayan yerlerde gördüğümde ben o konulara katılmıyorum.” Yan çizmenin Hititçesi gibi sanki. Sahneler Yaşamalı Operasyon Kültürsanat örgütleri, 7 Aralık’ta Kuğulu Park’ta, çok geniş katılımlı bir etkinlikle Akün ve Şinasi sahnelerinin kapatılmasına karşı çıktılar. Yazardramaturg Eren Aysan, o gün duyumsadıklarını aktardı köşemize: “O sahnelerde çocukluktan yetişkinliğe sayısız oyun izledim. 2003’te perdelerini August Sobol’un yazdığı Ghetto oyunuyla açan Akün Sahnesi’nin açılışındaki heyecanın bire bir tanığıyım. Daha sonra bu sahnelerde pek çok oyunda çalıştım. Yarın öbür gün Sennett gibi kent kültürü üzerine çalışma yapanların ‘tiyatro yıkan insanlar’dan söz etmemesi için. Kent kültürünün bellekle, dolayısıyla insanın hatıralarıyla bağlantılı olduğu için. Bu ülkenin yakılan şairlerinden babam Behçet Aysan’la bir ağız vişne dolusu mutlulukla seke seke tiyatro izlemeye gittiğim günler için. Siyasi cinayetlerde öldürülen sanat adamı yakınlarımız gibi taşınmaz kültür varlıklarının da ortadan kaldırılmaması için. Bu sahneler yaşamalı!” ‘Kobani Arap Baharı’ndan etkilendi’ Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim Şurası’nın tavsiye kararının ardından harekete geçti İlkokullara seçmeli din dersi TOKAT (Cumhuriyet) Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde HDP’li öğrenciler bir düğün salonunda konser düzenledi. Tokat Ülkü Ocakları üyeleri ise ellerinde Türk bayraklarıyla Cumhuriyet Meydanı’na doğru yürüdü. “Tokat’ta PKK istemiyoruz” sloganı atarak yürüyen grubun önünü çevik kuvvet ekipleri kesti. Ülkücülerle polis arasında kısa süreli arbede yaşandı. Polis, grubun Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapıp dağılmasını istedi. Taşhan önünde açıklama yapan grup tekrar Cumhuriyet Meydanı’nda toplanırken polis, salon çevresinde güvenlik önlemi aldı. ‘Türkiye örnek ülkeydi’ Tokat’ta tehlikeli gerginlik SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Milli Eğitim Şurası’nın, ilkokul 1., 2. ve 3., sınıflarında zorunlu olarak okutulmasını istediği din kültürü ve ahlak bilgisi dersini seçmeli ders olarak “Din Dersi” adı altında okutmayı planlıyor. Bunun için ilkokul öğrencilerine seçmeli ders hakkı tanımayan 4+4+4 düzenlemesinin yani Milli Eğitim Temel Yasası’nın değiştirilmesi gerekiyor. Böylece aralarında Kuranıkerim, Hz. Peygamber’in Hayatı’nın da bulunduğu ortaokul ve liselerdeki tüm seçmeli derslerin ilkokullara da getirilmesinin önü açılacak. Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın seçmeli Hıristiyanlık dersine onay verdiği, bu eğitim öğretim yılının ikinci döneminde müfredata gireceği öğrenildi. Milli Eğitim Şurası’nda alınan din u Milli Eğitim Bakanlığı, din kültürü ve ahlak bilgisi dersini “Din Dersi” adı altında seçmeli olarak ilkokul müfredatına eklemeye hazırlanıyor. İlkokul öğrencilerine seçmeli ders hakkı tanımayan 4+4+4 düzenlemesinin değiştirilmesini gerektiren yasal düzenleme ile ortaokul ve liselerde okutulan, aralarında Kuranıkerim gibi din derslerinin de bulunduğu seçmeli derslerin tamamının ilkokul müfredatına alınması da gündemde. kültürü ve ahlak bilgisi dersinin ilkokul 1., 2. ve 3. sınıflarda zorunlu olarak okutulmasına yönelik tavsiye kararının ardından Bakanlık çalışmalarını hızlandırdı. Edinilen bilgiye göre, ilkokul 1, 2 ve 3. sınıfların müfredatına din kültürü ve ahlak bilgisi dersi eklenmeyecek. Dersin adının “Din Dersi” olması ve ders ile ilkokul öğrencilerine genel geçer din bilgilerinin verilmesi planlanıyor. Din dersinin, zorunlu değil seçmeli olması düşünülüyor. samlı olarak değiştirilen Milli Eğitim Temel Yasası ilkokul öğrencilerine değil, sadece ortaokul ve lise öğrencileri için seçmeli ders olanağı tanıyor. Milli Eğitim Şurası tavsiye kararları ışığında ilkokul müfredatına seçmeli din dersi konulabilmesi için Milli Eğitim Temel Yasası’nın yani 4+4+4 yasasında değişiklik yapılması gerekiyor. Yasanın ilkokul öğrencilerine de seçmeli ders hakkı tanıyacak şekilde değiştirilmesi durumunda ortaokul ve liselere 4+4+4 yasası ile tanınan seçmeli derslerin tamamının ilkokul müfredatına da eklenmesinin önünün açılacağı belirtiliyor. Yani 4+4+4 yasası ile en çok tartışılan seçmeli Kuranıkerim, Hz. Peygamber’in Hayatı ve Temel Dini Bilgiler derslerinin ilkokul müfredatına da girebileceği ifade ediliyor. Öte yandan seçmeli Hıristiyanlık, Musevilik, İslam ve Alevilik dersleri için de düğmeye basıldığı öğrenildi. Bakanlık talepleri toplamaya başladı. Edinilen bilgiye göre Alevilik dersi için bakanlığa hiçbir talep gelmedi. Seçmeli Hıristiyanlık dersi için de geçen ay çalışmaların tamamlandığı, onay için Bakan Nabi Avcı’ya sunulduğu ve Avcı’nın onayı verdiği belirtildi. Şubat tatilinden sonra seçmeli Hıristiyanlık dersinin müfredata ekleneceği öğrenildi. Seçmeli Hıristiyanlık dersi ‘Çocuk bahar yerine silah çiziyor’ Seçmeli Kuran’a da yol 4+4+4’ün değişmesi gerek Son olarak 4+4+4 yasası ile kap Havai fişek fabrikası patladı SAKARYA (DHA) Hendek’te Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nın depo kısmında dün saat 17.00 sıralarında büyük bir patlama meydana geldi. Patlamayla çöken deponun enkazı altında kalan işçi Yılmaz Şapoğlu yaşamını yitirdi. Yaralanan 2 işçi hastaneye kaldırıldı. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK BULMACA [email protected] SEDAT YAŞAYAN DİYARBAKIR (AA) Kayapınar’daki alışveriş merkezinin zemin katında onarım çalışması sırasında asma tavanın bir bölümü çöktü. Olayda 2’si işçi 3 kişi yaralandı. Yaralıların hastaneye götürülüşü sırasında AVM’nin güvenlik görevlileri, görüntü almaya çalışan gazetecileri engellemeye çalıştı. Arbede polisin müdahalesiyle son buldu. AVM’nin tavanı çöktü YALOVA (Cumhuriyet) Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu’nda yapılan MHP Yalova Merkez İlçe Kongresi’nde eski başkanlarından Şaban Önder Dönmez’in konuşmasına izin verilmeyince tartışma çıktı. Tartışma kavgaya dönüşürken salon dışında da partililer birbirlerine yumruk attı. Gerginlik, MHP İl binası önünde de sürdü. Polis kavgayı önledi. MHP kongresinde kavga çıktı İstanbul Haber Servisi Maltepe Üniversitesi Hastanesi’nden DİSK’e üye oldukları için işten çıkarılan işçilerin hastane bahçesinde çadır kurarak başlattıkları eylemi kadınlar devraldı. 7. gününü dolduran eylemde işçilere DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, sanatçı İlkay Akkaya ve çok sayıda sivil toplum örgütü destek verdi. Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, “12 yıl önce en temel yaşamsal haklarımızı gasp etmek için, kentlerimizi ve doğamızı yağmalamak için geldiler. Şimdi bizler iş güvenliğimizi, sağlık hakkımızı hep birlikte direnerek koruyacağız” dedi. Daha sonra kadınlar davul, zurna ve tulum eşliğinde halay çekti. Kadınlar nöbeti devraldı HARBİ SEMİH POROY Yurt Haberleri Servisi Ermenek’teki facianın ardından ilçede başlatılan denetimlerde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın çeşitli eksiklikler tespit ettiği 8 maden ocağında üretim durduruldu. Havalandırma ve kaçış yolunu sağlamak üzere kazı yapılması, su atımı, işçilerin ve malzeme geliş gidişi için kullanılan yolların kontrolü çalışması yapılacak. 8 ocağa durdurma SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Yunan 1 mitolojisin 2 de, olağa nüstü büyük 3 cinsel orga 4 nı olan be 5 reket tanrı 6 sı. 2/ Nâzım Hikmet ’in 7 bir tiyat 8 ro oyunu... 9 Hatay ilinde bir ırmak. 3/ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Isırgan bitkisine 1 M U K A D D İ M E verilen bir başka 2 U S U L EME T ad. 4/ Yatağı ko 3 T A R A M A T İ rumak için kulla 4 U R G R A M nılan bir tür çarN E ON şaf... Bez parçala 5 R E Z E İ R İ S P İ rından dokunmuş 6 Ş E Ş basit kilim. 5/ Su 7 M A N A T A U R A udi Arabistan’ın 8 A V A L plaka imi... Bir 9 L E V İ A T H A N nesneye zorunlu olarak bağlı olmayan ve onun özünde bulunmayan nitelik. 6/ Yararlanılan uygun koşul... İtalya’nın en uzun ırmağı. 7/ “Türkçem, benim bayrağım” (F.H. Dağlarca)... Bir renk. 8/ Güney Amerika’da yaşayan bir yük hayvanı... Önü hendekli siper. 9/ Bir çeşit parlak ipekli kumaş. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yunan mitolojisinde kanatlı at. 2/ Radon elementinin simgesi... İstanbul’un bir semti. 3/ Alınmış bir şeyi geri verme... Adana’nın Pozantı ilçesinde bir yayla. 4/ Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesinde, Friglerden kalma yüzlerce kaya mezarının bulunduğu yöre... Kuzu sesi. 5/ Kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çeviren aygıt... Yerli bir limon cinsi. 6/ “Derli toplu, çok şık” anlamında argo sözcük. 7/ Kırlangıca benzer küçük bir kuş... Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan mil. 8/ Sıcak bir içecek... Bir nota. 9/ Lüfer balığının küçüğü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle