Katalog

C 15 ARALIK 2014 PAZARTESİ www.cumhuriyet.com.tr Belki de bir Haber Merkezi Bahçeşehir Koleji ve Üniversitesi, Bilişimsel Düşünme projesiyle 4 yaşındaki çocukların WhatsApp, Twitter, Facebook ve Skype benzeri uygulamalar geliştirmesini amaçlıyor. Bahçeşehir Koleji ve Bahçeşehir Üniversitesi işbirliği yaparak çocuklar için ‘Computational Thinking Bilişimsel Düşünme’ projesi başlattı. Çocukların küçük yaşlarda kodlama öğrenmesi amacıyla geliştirilen proje, Bahçeşehir Koleji’ndeki 4 yaş grubundaki çocuklara uygulanmaya başlandı. Özgün eğitim çerçevesinde uygulanan projeyle çocukların bilgisayarımsal düşünme ve algoritmik beceriler gibi özellikleri kazanmaları ve Whatsapp, Foursquare, Twitter, Facebook, Instagram ve Skype benzeri uygulamaları geliştirmesi hedegleniyor. ‘Neden ülkemizden bir ‘WhatsApp’ çıkmasın ve neden çocuklar dijital bir ürünle yaratıcılıklarını ortaya koymasın?’ fikriyle projeyi tüm Türkiye’ye yaymak istediklerini söyleyen Bahçeşehir Koleji Dijital Eğitim ve IT Direktörü Burak Gençay, öğrencilerin Kodable ve Scratch Junior benzeri uygulamalarla derslerde gördükleri akademik bilgiyi ürüne dönüştürdüklerini belirtti. Gençay, çocuklara yeni programlar ürettirmek, programların patentini almak ve tüm dünyada tanınmasını sağlamak istediklerini söyledi. (*) Steve Jobs, Apple’ın kururucusu. Steve Jobs ( ) * 30 bin yarasayı 2.5 milyon TL Kültür Servisi Antik AŞ tarafından dün ShangriLa Bosphorus’da yapılan müzayedede İbrahim Çallı imzalı, 1913 tarihli “Avluda Oturanlar” adlı eser, 2 milyon 460 bin TL’ye alıcı buldu. Sami Yetik’in “Şakayıklar”ı 757 bin TL, Halil Paşa’nın “Nil’de Bahar”ı 630 bin TL, Şevket Dağ’ın “Natürmort” eseri ise 600 bin TL’ye satıldı. Müzayedede Şeker Ahmet Paşa’nın “Ayvalı Natürmort”una 550 bin TL, Halil Paşa imzalı “Sahil” tablosuna 500 bin TL, Fausto Zonaro’nun “Galata Limanı” eserine de 440 bin TL değer biçildi. 500’ü aşkın sanat meraklısının katıldığı müzayedede tabloların yanı sıra hat eserleri ile antikalar da ilgi gördü. çıkar ‘Avluda Oturanlar’a insanlık Kirpikli yarasalar TOKİ’nin yaptığı yapay mağaralara gitmedi. Çevreciler diyor ki, “ölüme yattılar”... HİKMET ÇETİNKAYA öldürdü Havran ovası, Kaz Dağları ve Madra Dağı arasında kalır. Binlerce yılın tarihini ve uygarlığını, içinde barındırır. İki dağın arasında kalan ova zeytin ağaçlarıyla kaplıdır... Binlerce yıldır bu böyledir... İnsanlar geçimini zeytincilikle kazanır. Antik çağlarda kokulu üzümleriyle, Pergamon kraliçelerine ürün sunan bereketli topraklar, Edremit ovasıyla birlikte Thene ovası olarak anılırdı. Kaz Dağları ve Madra Dağı’nın suları yetip artıyordu bile yöre insanlarına. Çokuluslu altın avcıları oralara yerleşti. Barajlar yapıldı, orada yaşayan uzun kirpikli 30 bin yarasa yitip gitti. Çünkü barajın yapıldığı kayalık alanda, yarasaların doğal barınakları vardı... Doğa onlara yuva kurmuştu... O uzun kirpikli, uzun bacaklı yarasalar zeytin zararlılarını yiyerek, meyveleri ve ağacı korurlardı. Yöre onların doğal yaşama ortamıydı... Devletimiz TOKİ’nin önderliğinde yarasalara yapay mağaralar yaptı... Doğal mağaralarından kovalamak için doğal mağaraların içerisini aydınlattı ve soğuttu... Evdeki hesap çarşıya uymadı... 2030 bin yarasa doğal mağaralarını terk edip yeni yapılan yapay mağaralarına yerleşmedi... Yarasalar ilginç bir varlıktır... Uçabilen tek memeli hayvandır. Kanatları deridir. Küçük gözleriyle de görebilir, ama genellikle kanatlarını çırparken çıkardığı yüksek frekansta seslerin bir cisme çarpıp yansımasıyla çevresindeki avları algılar. Ses dalgalarına çok duyarlıdır yarasalar... Canlı bir radar gibidir! İnsan kulağı, frekansı en çok 20 bin olan sesleri duyarken yarasa, frekansı 200 bin olan sesleri rahatlıkla duyabilir. Yarasalar böceklerle, sineklerle, meyvelerle l Sony Pictures, kendilerine “Guardians of Peace” adını veren hacker örgütünün saldırısıyla, çalışanların kişisel bilgilerinden eposta yazışmalarına kadar büyük miktarda veriyi çaldırmıştı. James Bond serisinin son filmi ‘Spectre’ de Sony firmasına düzenlenen siber saldırılardan nasibini aldı. Filmin yapımcılığını üstlenen Eon Production firması, Sony’nin bilgisayarlarını ve eposta hesaplarını hedef alan saldırıda, James Bond filminin senaryosunun da çalındığını açıkladı. Firma, “Telif hakları korunan senaryoyu çalan kişilerin filmin konusunu ve içeriğini internette paylaşmasından endişe Filmin yıldızı Daniel Craig ettiklerini” söyledi. James geçen günlerde yeni Bond filmlerinin telif Bond kızlarıyla basının haklarını Sony elinde karşısına çıkmıştı. bulunduruyor. Başrolde yeni dönem Bond filmlerinden tanıdığımız Daniel Craig’in olduğu macera ve polisiye türündeki film, 6 Kasım 2015’te gösterime girecek. Sony şirket sözcüsü Robert Lawson, siber saldırılar nedeniyle yapımlara ara verilmeyeceğini açıkladı. James Bond da hacker kurbanı LONDRA (DHA) Amerikalı talk show sunucusu Oprah Winfrey, hayatının “Hayır” demeyi öğrendiğinde değişmeye başladığını söyledi. Aynı zamanda yüzyılın en etkili kadınlarından sayılan Oprah Winfrey, bir dergiye yaptığı açıklamada, insanlara hayır demeyi 40 yaşına geldiğinde öğrendiğini söyledi. Winfrey, “İnsanları ‘mutlu etmek zorunda olduğum’ hastalığı tarafından tükenmiştim. Benden istenen her şey için ‘Evet’ kelimesi ağzımdan ben farkında bile olmadan çıkıyordu. Kendime dürüst davranmaya başlayıp ‘hayır’ demeyi öğrendiğimde 40 yaşındaydım’ dedi. Winfrey, ‘hastalık’ dediği ve kendisinden her yapmasını istedikleri iyilik için ‘Evet’ deme davranış tarzının küçük yaşta tacize uğradığı için olabileceğini anlattı. ‘Hayatım hayır demeyi öğrenince değişti’ beslenir... Yuvaları olan doğal mağaralarında, baş aşağı durarak uzun kış uykusuna yatıp ilkyaza dek doğaya çıkmazlar... Beş yıl önce zeytin ülkesi Edremit Körfezi’nde yarasalar konuşuluyordu... Nereye gitmişti yarasalar? Konu Meclis gündemine getirildi Balıkesir milletvekilleri tarafından. Hükümet umursamadı... Zeytin alanlarında ölü yarasalar bulundu... Belki yaşıyorlar, doğal mağaralar arıyorlar... Bu bir umut! Çevreciler diyor ki: “İğneboğazı’nda bulunan mağaralar baraj sularına gömüldü ve onlar yapay mağaralarda yaşamak istemeyip ölüm orucuna yatıp öldüler...” Yazımı yazarken aklıma geldi Albert Einstein’in şu tümcesi: “Arılar yok olursa insanlık da bir süre sonra yok olur!” Muğla ve Aydın yöresinde madenciler o güzelim çam ağaçlarını kestiler, arılar öldü... Zeytin ağaçları mayıs ayı sonlarına doğru ya da haziran başında çiçeklenir... Zeytin dalı barışın simgesidir! Sarı beyaz çiçekler, arılarla böceklerle, öteki uçucularla döllenir, meyveye yatar. Eğer poyraz esiyorsa, uçan canlılar, polenleri ağaçlar arasında iyi taşırsa o yıl ürün bol olur! Ürün kasım ayında toplanmaya başlar zeytin ağacından... Aralık ortasında ürün toplanmış olur! Bu yıl da zeytin bol ürün vermedi... O uzun kirpikli, küçük gözlü, memeli yarasa sürüleri yoktu... Ölüme yattılar ve öldüler... Bir hayatın sayfası kapandı, umutlar söndü... Doğal yaşamı sürdürürlerdi onlar, ölüme süreklenen yarasalar... Çevre dostuydu onlar! Sevdaları vardı, dişileri baştan çıkaran erkekleri; o mağaralarda doğum evleri... Homurtuları aşk şiirlerini anımsatırdı... Doğanın yasaları öldürmedi onları, insanlık öldürdü... İnsanlık kendini öldürdü aslında! Arılar yok olursa... Ölüm orucuna yattılar