Katalog

SAYFA CUMHURİYET [email protected] 16 KASIM 2014 PAZAR 16 KÜLTÜR Fatma Tülin’in Kare Sanat Galerisi’ndeki ‘Chiara’ sergisi 29 Kasım’a kadar izlenebilecek Eski DT Genel Müdürü YÜCEL Erten: Işıkla yudumlanan Türk devleti yoksul mu düşmüş? duk. Deyim yerindeyse, VGM’ye dünyayı dar ettik. Öyle ki sonunda ANKARA Başbakanlık’a bağlı Vakıflar’ın o zamanki genel müVakıflar Genel Müdürlüğü (VGM), dürü telefonlar etmeye başladı. içinde Devlet Tiyatroları (DT) Genel ‘Yücel Bey, şu kampanyayı durdurMüdürlük makamının da yer aldığı, sanız’ diye... Ben de ‘Sanatçıların Ankara’nın Cumhuriyet dönemi bi inisiyatifidir, demokratik hakkıdır, nalarından Küçük Tiyatro ile Oda durdurmam için bir neden yoktur’ Tiyatrosu’nun “tahliyesi” için aç dedim. Sonunda Kültür Bakanlıtığı davada ısrarcı. VGM, DT Genel ğı Müsteşarı Sayın Emre Kongar, beni Ziraat Bankası GeMüdürlüğü’nün 1949 yınel Müdürü Sayın Coşlından bu yana kullanu Erten, Küçük kun Ulusoy ile buluşturdığı bina için “çok cüzi miktarlarda kira artışı Tiyatro ile Oda du. Yuvamızdan, tarihimizden vazgeçemeyeceyaptığını” savunuyor. Tiyatrosu’nun ğimizi anlattım.” Eski DT Genel Müdürü Yücel Erten 1993’te, 1993’te de Ziraat ahliyesi kendisinin genel müBankası’na cinayet olur’ dür olarak çalıştığı sısatılmak rada benzer bir durum “Sahnelerin tahliyesiyaşandığını belirtirken istendiğini nin kültürel ve sanatsal şunları söyledi: “VGM, cinayet olacağını” beliraçıkladı. Küçük Tiyatro ile Oda ten Erten, açılan davayı Tiyatrosu’nun bulunda “manidar” bulduğuduğu binayı Ziraat Bankası’na sat nu kaydetti. Erten, “Türk devleti mak istemişti. Hemen bir karşı yoksul mu düşmüş ki, devlet bir kampanya düzenledik. Sanatçıla sanat kurumundan para kazanrın, çalışanların, basının, özellikle mak istiyor diye sorarlar adama. de Mimarlar Odası’nın ve başka Manidar ne demek, taammüden nı rahmetli Oktay Ekinci’nin kat işlendiğini düşünürüm. Anılarıkılarıyla sesimizi yükselttik. ‘Bir nı, düşlerini ve çocuklarının geCumhuriyet kurumunu sokağa mı leceğini ihale, rant, kira, kâr kaatacaksınız?’ dedik. ‘Aslında bina pısına bağlamak anlamına gelir. nın tamamının Devlet Tiyatroları’na İnsana yatırım kavramı, yıkımcıtahsisi gerekir’ dedik. Binanın için ların işporta tezgâhına düşmüş de DT Müzesi’nin çekirdeğini kur demektir” görüşünü dile getirdi. SELDA GÜNEYSU imgeler EVRİM ALTUĞ Ressam Fatma Tülin, Fransa’daki Saint Pourçain müzesinde izlenen kapsamlı kişisel sergisinin ardından, fotoğraf, baskı ve düzenleme ile elbette resim dilinin yeni ifadelerini harmanladığı 10’un üzerinde hayli coşkun mizaçlı işini, 29 Kasım’a kadar Nişantaşı’ndaki Kare Sanat Galerisi’nde sanatseverlere sunuyor. Sanatçının, bu diziden bir örneği Contemporary Istanbul’daki galeri standına da taşıdığı yeni dizisi, 34. kişisel sergisi olma özelliğini de taşıyor. Sergi, adını tıpkı yine sanatçının köklere olan duyarlılığının semantik bir yansıması halinde Latince kökeni “claritas” olan ve “aydınlık” anlamındaki “Chiaras” olarak duyururken, Tülin’in galerideki sergisinde buluşturduğu ışık ve imgeler, izleyicilerin algı ve hafızasıyla adeta cilveli bir saklambaç oyununa dalıveriyor. Mekânda gezindiğiniz esnada Fatma Tülin’in çok katmanlı, enerjik işlerine dalıp çıkan ışık yudumları, sanatçının kendi çektiği fotoğraflardan hareketle yarattığı dijital müdahalelerle beslediği devasa ve ilgi çekici, ama her durumda dünyanın doğasıyla göbek bağı olan unsurlarla sarmaş dolaş karşınıza dikiliyor. Üçüncü boyutun hasretiyle dolu, sanatçının da bu uğurda ye Kitap Fuarı bugün sona eriyor Kültür Servisi TÜYAP AŞ ve Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından Beylikdüzü’ndeki fuar alanında düzenlenen 33. İstanbul Uluslararası Kitap Fuarı bugün sona erecek. 850 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katıldığı, Macaristan’ın onur konuğu olduğu, “Sinemamızın 100. Yılı” ana temalı fuarda, bugüne kadar 200’ü aşkın etkinlik düzenlendi. Fuarın son gününde düzenlenecek etkinliklerden bazıları şöyle: Karadeniz Salonu’nda saat 12.0012.45 arasında Henrik Brun’un katılacağı “İskandinav Polisiyeleri ve Danimarka’da Polisiye Romanın Gelişimi”, Interexpo Salonu’nda saat 14.1515.15 arasında Aydın Ilgaz’ın konuşmacı olacağı “Hababam Sınıfı ve Toplumdaki Yeri”, Marmara Salonu’nda aynı saatlerde Can Dündar’ın konuşmacı olacağı “Deniz Gezmiş”, Heybeliada Salonu’nda 15.3016.30 saatleri arasında Semih Gümüş’ün yer alacağı “İnat Yolculuğu: Edebiyat Dergiciliğinde Yeni Sesler, Yeni Biçimler”, Karadeniz Salonu’nda saat 16.451745 arasında Murat Meriç ve Refik Durbaş’ın konuşmacı olacağı “Meze, Müzik, Muhabbet”. İSTANBUL SANAT FUARI ‘Piyasaya inat, yaşasın sanat’ NO8 Ödülleri sahiplerini buldu İstanbul Haber Servisi Tiyatro sanatçıları, Ankara’da Akün ve Şinasi sahnelerinin satılmasına tepki gösterdi. Taksim’deki Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen tiyatro sanatçıları “Piyasaya inat, yaşasın sanat” diye slogan attı. Grup adına basın açıklaması yapan tiyatro sanatçısı Ender Yiğit, “Sanat, yok edilmek istenen parklara, ormanlara, kesilen ağaçlara karşı onların gerçek sahibi olan halkın yanındadır. Sanat, günübirlik çıkarların değil, aydınlık bir geleceğin inşa edilmesi için bir araçtır. Önce Taksim Sahnesi ve AKM kapatıldı. Sonra Emek Sineması yok edildi. Ankara’da İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi’ne yapılan saldırıların ardından, sıra Akün ve Şinasi sahnelerine geldi. Kamuya mal olmuş bu tiyatro salonları satıldı. Otel mi olacak, alışveriş merkezi mi belli değil” dedi. Eyleme CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve modacı Barbaros Şansal da destek verdi. Kültür Servisi TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde açılan ARTİST 2014/24. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı’nda genç sanatçılar Cansu Kahraman, Şeyma Barut ve Tünay Tunç’a NO8 Ödülleri verildi. Kapılarını 10 yıldır genç sanatçılara, gruplara, inisiyatiflere ve üniversitelerin güzel sanatlar fakülteleri öğrencilerine açan ARTİST 2014, bu yıl da 8 No’lu Salonda bağımsız genç sanatçılara yer verdi. Ödüle değer görülen sanatçıların işleri 16 Kasım Pazar akşamı saat 19.00’a kadar 8 No’lu holde görülebilir. Bu yıl ilki yapılan ARTİST Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı NO8 Ödülü önümüzdeki yıllarda da devam edecek. T.C. SİVAS 3. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/40 TLMT. Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Satış ilanının, Mehmet ve Naciye kızı 16/08/1972 doğumlu 21749804858 T.C. kimlik numaralı borçlu Nazan Tuğrul’a gazete ile ilanen tebliğine, ilan tarihi itibarıyla tebliğ yapılmış sayılmasına, birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı takdirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 03/11/2014 1.İhale Tarihi:05/12/2014 günü, saat 11.0011.10 arası. 2.İhale Tarihi:22/12/2014 günü, saat 11.0011.10 arası. İhale Yeri: Kardeşler Mahallesi 10. Sokak No: 3 Şahin Yediemin Otoparkı Merkez SİVAS No: 1 Takdir Edilen Değeri TL: 28.000,00 Adedi: 1 KDV: %1 Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri): 34FG8107 plakalı, 2011 model, Ford marka, JA8Fiesta Titanium 1.4 Tipli, WFOJXXWPJJAM48995 Şasi No’lu, AB Heçbek cinsi, siyah renkli otomobil, aracın muhtelif yerlerinde çizikler ve çökükler var, sağ ön kapı, sol arka kapı sağ ayna hasarlı, arka tamponda vuruk ve çizikler var, döşemelerinde sigara yanığı mevcut lastikleri yıpranmış durumda, anahtar var ruhsatı yok. (İİK m.114/1,114/3) Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 63’e karşılık gelmektedir. (Basın: 72024) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” Fotoğraf: Serkan Yıldız ni sürprizlerini muştulayan bu evrende izlediğimiz 10’un üzerinde iş, galerinin hazırladığı metinde de çok şık biçimde tariflendiği üzere, “Tülin’in yaratıcı ‘natura’sında, doğanın ve nesnenin ‘natura’sını kişiselleştiren, öznellik prizmasından geçirerek dönüştüren” bir karaktere sahip. Sözgelimi, “çekirdekteki evren, evrendeki çekirdek” diyalektiği, sanatçının estetik alfabesinde bu kez de tüm olgunluğuyla karşımıza çıkıyor. Yıllardır şeftalilerin, türlü meyve ve cevizlerin koca bir evrene salt biçimsel olarak yol verdiği bu engin, plastik alanla ilişkilenmek, bir eğitim uzayda asıl duygusal ve iletişimsüreci gerektirir. Ama bunun sel yükümlülüğün, onları izleyecek çok erken yaşlarda başlaması olanlara ait olduğuna inagerekir. Sanatın gündeRenk nan ressam, resmin talik hayatın içinde hisve biçimdeki şıdığı içsel yoğunsedilmesiyle kişi bir yenilikleriyle öne çıkan, luk nedeniyle belsanat eseriyle ilişki li bir “okuma bilsanatçının bitmez ifade arayış kurduğuna inanır. gisi” gerektirdiğiheyecanı ve enerjisini içeren Aksi halde kişide ne işaret ederken, ‘Ben anlamam ki’ sergi, ismini de ‘aydınlık’ tüm bunların altıngibisinden bir korda, gerçekten kişilekavramının Latince ku, bir güvensizlik rin sanatla ilişki kudoğabilir. Doğru, çokökeninden alıyor. ramamalarının yattığığu zaman anlamayabilir na değiniyor ve şunları kayde. Ama bu anlayıp anlamada geçiriyor: mak meselesi değil, ilişkilenmek “...Sürekli aracılara ihtiyaç meselesidir. Eserin bir şey çağoluyor ve o zaman da işler tatsızrıştırması, sormasıdır.” laşıyor. Bu bir bilgi alanıdır. BelFatma Tülin’in, bu sergide bir ki çok dolaylı, belki tersten okuçağdaş müzik bestecisi gibi, tüm yacağınız bir bilgi alanıdır. Bu enstrümanları, onların partisyon ‘T larını düşünerek, öngörerek çalıştığı anlaşılıyor. Yine, bu sergideki, birbirine imkân ve pozisyon veren biçimlerin duyumsattığı primitif hal ve katmanlı yazı(t) duygusu, dahası, heykel fikri ve dramatürji duygusu, hemen bu atmosferin beraberinde geliyor. Sanki tüm unsurları, sanatçı bu “aydınlık” refakatiyle ayrı ayrı seslendirip, yeniden bir araya taşımışa benziyor. Bu sergide, bildiğimiz Fatma Tülin imgesi ve kişiliğinin, derisini yırtıp, kendini yenileyen, cüretkâr bir diziyle baş başa olduğu hissediliyor. Ressam, bu sergideki inatçı pozitif enerjiye yol açan nedeni şöyle yorumluyor: “Sergideki, sizin de kast ettiğiniz bu ‘ibretlik enerji’yi yıllar geçtikçe daha da çok hissediyorum ve dediğinizi olumluyorum. Bunun nedenini açıkçası bilmiyorum. Aslında genelde çok iyimser biri de değilim! Dolayısıyla siz bana bu resimlerimi iyimser bulduğumu söylediğinizde, bu çok hoşuma gidiyor, çünkü büyük bir kontrast var. Başkalarından da duydum bunu.” Akün ve Şinasi sahnelerinin satılması protesto edildi