05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 KASIM 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA Kredi masraflarını Merkez belirleyecek Merkez Bankası tebliği değişikliğine göre bankalar krediler için faiz oranı dışındaki masraf ve tahsilatları serbestçe belirleyemeyecek. Söz konusu oranlar Merkez tarafından belirlenecek. EKONOMİ [email protected] O şimdiden uzman İngiltere’de 5 yaşındaki Ayan Kureyşi isimli çocuk teknolojik deha sınavını geçerek Microsoft sertifikalı profesyonel bir bilgisayar uzmanı olma hakkı kazandı. 11 İran, ülkenin kuzeyİran yeni tesis kurdu batısında Takab yakınlarında yeni bir altın işleme tesisi açtı. Bu tesisle İran’ın altın üretiminin ikiye katlanarak yıllık 6 tona çıkması planlanıyor. Tesiste altının yanı sıra yıllık 2.5 ton gümüş ve 1 ton civa üretilecek. Mavi kuş Çin’de de uçacak Twitter, 2009’da Çin’de hükümet karşıtı gösterilerin düzenlenmesinde kullanılabileceği gerekçesiyle yasaklanmıştı fakat şirket 2015’in ilk çeyreğinde Hong Kong’da büro açacağını açıkladı. Twitter’a bir darbe de geçen cuma Standard & Poor’s’tan geldi. Kuruluş Twitter’ın kredi notunu çöp olarak adlandırılan BB ’ye indirdi. Petrol kârı devlete oluk oluk, halka damla damla aktı u Petrol fiyatları yüzde 30 düşerken, Türkiye ham petrol ithalatı için ödediği paradan 9 ayda yüzde 13.3 ile 1.5 milyar dolar tasarruf yaptı. Ama tüketicinin tasarrufu ocakeylül karşılaştırmasında sadece 39 kuruş ile yüzde 9’da kaldı. Çünkü devletin petrolden aldığı vergi yüzde 61. AYŞEGÜL ALTIN Başarısız Bir İktidarın Araçları AKP iktidarının uygulamaları, başarısız olup da iktidarda kalmayı hayat memat meselesi olarak algılayan bir siyasal oluşumun, hangi yollara başvurabileceği konusunda iyi örnek oluşturuyor. Bu araçlar yoğun yanıltıcı propaganda; baskı yıldırma; din istismarı, dış düşman, dış tehlike algısı yaratma başlıkları altında toplanabilir. AKP, halkımızın yeğniliğinden, duyduğuna inanma alışkanlığından, irdeleme, düşünme tembelliğinden yararlanarak ilkesiz, niteliksiz, çıkar kollayan medyanın da katkısıyla Goebbelsvari taktiklerle yoğun bir propaganda sürdürmekte, başarılı olduğu izlenimini yaratmaktadır. Ekonomik çöküntü başarı, sağlık, stratejik derinlik; dış ilişkilerde dışlanma küçümsenme, istiskal dünya liderliği; çözülme, dağılma çözüm süreci, kaynak israfı asrın projeleri; patrimonyal, patronaj düzenine gidiş demokratikleşme olarak halka sunulmaktadır. Bu bağlamda Goebbels’in taktiklerine, yöntemlerine öykünülmektedir. Şu örnekler verilebilir. “Bir yalanı ne kadar uzun süre sık yinelerseniz, insanlar o yalana o kadar fazla inanırlar.” “Bir söylemi yalan olsa bile sürekli yinelerseniz, insanlar bir süre sonra söylemin nereden kaynaklandığını unutarak kendi fikirleriymiş gibi savunmaya başlarlar.” “Halk büyük yalanlara, küçük yalanlara göre daha çabuk kanar.” Alınan sonuçlara bakılırsa, bu tür söylemlerle AKP’nin propaganda konusunda başarılı olduğunu kabul etmek gerekir. HHH AKP halkımızın bir bölümünün en azından ürkekliğinden yararlanarak göz korkutma ile toplumu yıldırmaktadır. Ergenekon, Balyoz türü davalar, tutuklamalar, gözaltına almalar, operasyonlar, orantısız şiddet kullanmalar, işten atılmalar... Bu tür uygulamalarla gözdağı verilmekte, güçlü olunduğu izlenimi uyandırılmakta; eleştirilere karşı çıkanların başlarına neler gelebileceği sürekli anımsatılmaktadır. Vergi, kamu ihaleleri, banka kredileri gibi araçlarla iş âlemine korku salınarak onların desteği, övgüsü sağlanmaktadır. Baskı kurulurken yeteneksiz bürokratlardan, sözde bilim adamlarından, kişiliksiz kazip şöhretlerden yararlanılmakta, bir tür fiili suskunluk yasası toplumda uygulanmaktadır. Bazı kişiler de doğrudan baskı altında olmadıkları halde göze girmek, orunlarını korumak için iktidara hizmet sunma gayreti içine girmekte, uzaduyum yoluyla direktif almış gibi hareket etmektedirler. HHH Başarısız ama tutkulu her iktidarın etkili araçlarından biri de din istismarıdır. İslamı içselleştirememiş dinci olarak nitelendirilen şeklen Müslümanlar, iktidara bu konuda yardımcı olmakta karşılığını da almaktadırlar. Bir yandan günah, cehennem korkusu salınırken öbür yandan uyumlu davrananlar ödüllendirilmektedir. Din istismarı yapılırken iktidara karşı olanlar dinsiz laik diye nitelendirilerek halk nezdinde itibarsızlaştırılmaktadırlar. Kitleleri iktidar etrafında kenetleyebilmek için bir dış tehlike, dış karıştırıcı gerekli olmakta, halkta bu kanı uyandırılmaktadır. Halkımızın önemli bir bölümünün duyarlılığı dikkate alınarak “one minute”, “Kudüs”, “Gazze” çıkışlarıyla sözde İsrail karşıtlığı yapılmaktadır. Türkiye’de gerçekten demokratik bir hukuk devleti özleniyorsa, iktidarın kullandığı araçları, etkisini azaltıcı yöntemler, stratejiler geliştirilerek uygulanmalıdır. Muhalefetin etkinliği ancak bu şekilde artar. Petrol fiyatları 2010’dan beri en düşük seviyeye indi, sadece son 4.5 aydaki düşüş yüzde 30. Hazine Müsteşarlığı verilerine göre petrol fiyatlarındaki düşüş sayesinde Türkiye, petrol ithalatında 1.5 milyar dolar tasarruf etti. 2014 OcakEylül döneminde petrol ithalatı için yapılan ödeme miktarı 11.3 milyar dolardan yüzde 13.3 düşüşle 9.8 milyar dolara geriledi. Aynı zaman diliminde tüketicinin cebinden kurşunsuz 95 için 1 Ocak’ta çıkan para litre başına 4.94 iken eylülde 4.98’TL’ye çıktı, son veri olan 8 Kasım’da ancak 4.72’ye düşebildi. Yurttaşın akaryakıtta tasarrufu devletin 1.5 milyar dolarlık tasarrufu olan ocakeylül ayına göre sadece yüzde 9 ile 39 kuruş oldu. Bunun en büyük sebebi devletin aldığı yüzde 60.50 oranındaki KDV+ÖTV vergisiyken diğer nedenleri Petrol Bayileri ve Petrol Ürünleri Tüketicileri Derneği (PETBAYDER) Başkanı Fatma Yarar şöyle sıraladı: “Türkiye’de pompa fiyatlarının oluşumunda etkili olan unsurlar; 4 Amerika’daki kaya gazı üretimindeki artış, 4 Kanada ve ABD’deki petrol üretiminde beklenmeyen ölçüde artış, 4 OPEC’in petrol arzında kısıtlamaya gitmemesi, 4 Özellikle Avrupa’daki ekonomik zayıflamadan dolayı talepte daralma, 4 Doların diğer para birimlerine göre değer kazanmasının fiyatlarda baskı oluşturması. Petrol fiyatı neden düşüyor? ürünün rafineri çıkış fiyatı, terminallere taşıma maliyetleri, terminallerden istasyonlara taşıma maliyetleri, döviz kuru, dağıtıcı ve bayi kâr paylarıdır.” Petrol Sanayi Derneği (PERDER) Genel Sekreteri Niyazi İlter de ham petrol fiyatlarında yüksek orandaki düşüşün Akdeniz havzasındaki ürün fiyatlarına kısa sürede yansımamasının nedenini iki başlık altında topladı. Bir tanesi ham petrolün rafineriye geliş ve ürün olarak çıkış süresine, ikinci olarak da Türkiye’deki petrol fiyatlarının dolar kuruna bağlı olması. Dünya daha ucuza kullanıyor Petrol fiyatlarındaki düşüşün etkisinin uluslararası piyasada yüzde 27 civarında olduğunu belirten Yarar, dünyanın en pahalı petrolünü kullanan Türkiye’ye etkisinin sınırlı kalmasını da şöyle açıkladı: “Örneğin bir varil ham petrolün uluslararası piyasalardaki değeri haziran ayında 110 dolar ve o dönem için güncel döviz kuru 2.15 TL/ABD Doları idi. Yani 1 varil ham petrolün fiyatı 236.50 TL’dir. Ham petrol fiyatlarının yüzde 27 oranında azalarak 80 ABD Doları’na düştüğü ve döviz kurunun 2.24 TL olduğu bugün ise 1 varil ham petrol için ödenen bedel 179.2 TL 4 İthal petrole daha az ödeme, 4 Cari açığa olumlu etki, 4 Büyümeye bir yılda yüzde 1, iki yılda yüzde 1.5 katkı tahmini, (Fransız Bankası Societe General) 4 Yabancı yatırımcıyı çekme beklentisi. Türkiye nasıl etkilenecek? olur. Bu durumda, uluslararası piyasada döviz bazında yüzde 27 düşen ham petrol fiyatı TL bazında 236.50 TL’den 179.20 TL’ye inerek yüzde 24 azalır. Döviz kurlarındaki değişiklikler rafinerilerin girdi maliyeti olan ham petrol fiyatlarının TL üzerinden değerini, döviz ile ithal edilen motorinin değerini etkilediği için akaryakıt pompa fiyatları üzerinde büyük etkiye sahiptir.” Bir ODTÜMülkiye çekişmesi u ODTÜ’yü birincilikle bitiren İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali’nin anlattığı işe giriş öyküsü, iş dünyasındaki üniversiteler arası çekişmeyi bir kez daha gözler önüne serdi. OLCAY BÜYÜKTAŞ İş dünasındaki belli kurumlar ve belli kademelerde görev yapanların genellikle aynı üniversite hatta aynı bölümden mezun olduğu biliniyor. Üst yönetiminde genellikle Orta Doğu Teknik Üniversitesi mezunlarının yer aldığı İş Bankası da bu kurumlardan biri. Ancak Genel Müdür Adnan Bali’nin anlattığı işe giriş öyküsü, Mülkiyelilerin de kendi mensuplarını nasıl koruyup kolladıklarını, kendi arkadaşlarına yer açmak için nasıl küçük beyaz yalanlar söylediğini keyifli bir şekilde ortaya koydu. Şube ziyareti için gittiğimiz Tiflis’te üniversite ve iş hayatının ilk yıllarına ilişkin de sohbet ettiğimiz Bali, işe giriş öyküsünü şöyle anlattı: ODTÜ Ekonomi’den mezun oldum; 1986. Sermaye Piyasası Kurumu yeni kuruluyor. SPK uzmanlık sınavı açmış, kazandık. Maaşı 110 bin lira ama lojman veriyorlar ve bir de ABD’de kursa gönderiyorlar diye duyduk. İş Bankası’nın da sınavını kazanmışız. Maaş 310 bin lira. Önce SPK’ye gittik, lojman falan var diye... O zaman görüşmeleri Hasan Ersel yapıyor. Bize dedi ki “Lojman falan yok. Eğitime de ücretsiz izne çıkarak kendi paranla gidiyorsun. Hatta bana bugün İş Bankası’nın sınavını kazansam hiç düşünmem giderim.” O öyle deyince gönül rahatlığı ile İş Bankası’na girdik. Yıllar sonra onların dönem arkadaşı olan kişi Sırrı Erkan benim ekip şefim oldu. Bir gün bize anlatıyor: SPK’de çalışmak için iki kişi gelmiş ODTÜ’yü birincilik ve ikinclikle bitiren, Hasan Ersel de bunları postalamış. O kişilerin biz olduğumuzu bilmiyor o zaman. Ben merak ettim, biraz daha detay öğreneyim dedim. Meğer lojman da varmış, eğitim de... Hasan Ersel Mülkiyelidir, kendi okulunun mezunlarına yer açmak için yapmış. Adnan Bali Zirvenin yapıldığı pek çok protesto gösterisinin yapıldığı Brisbane kentinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Kentte görevlendirilen 6 bin güvenlik görevlisi, 40 dereceyi bulan hava sıcaklığı yüzünden zor anlar yaşıyor. Kentte zirvenin başlamasından önce yayımlanan yasaklar listesinde ise bıçaktan gaz maskesine, silahtan yumurtaya ve hatta sürüngen hayvanlara birçok madde yer aldı. Liderlerin kuklaları yapılırken G20 liderlerinin yer aldığı aile fotoğrafları da çekildi. Hedef daha özgür bir ticaret Ekonomi Servisi Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin liderleri, Avustralya’nın Brisbane kentinde düzenlenen G20 Zirvesi’nde bir araya geldi. Avustralya Başbakanı Tony Abbott, iki günlük toplantının açılışında yaptığı konuşmada, “Evet daha özgür ticaret istiyoruz ve bunu sağlayacağız. Evet daha fazla altyapıya ihtiyacımız var ve bunu yapacağız. Buradan dünyaya hükümetlerin yeryüzünün daha iyi bir yer olması, işsizliğin azalması ve büyümenin artması için birlikte çalışabileceği mesajını veriyoruz” dedi. Küresel ekonominin yüzde 85’ini u Avustralya Başbakanı Abbott, daha özgür ticaret istiyoruz ve bunu sağlayacağız derken, G20 liderleri, ebola salgınının önlenmesi için yapılan çabalara katkıda bulunmayan ülkeleri uyardı. temsil eden G20’ye üye ülkelerin liderlerinin, gelecek 5 yılda dünya çapında gayri safi milli hasılayı yüzde 2 oranında artırmak için anlaştığını anımsatan Abbott, “Bu, milyonlarca iş imkânı ve trilyonlarca dolarlık ek üretim anlamına geliyor” ifadelerini kullandı. Açılış konuşmalarının ardından O dönem maaşların bankada bir hayli iyi olduğunu da hatırlatan Bali, bankaya girdiklerinde Ford Taunus’un yeni çıktığını, ayda 50 bin lira taksitle alabildiğini ve “Bu parayla 6 tane Ford Taunus taksitine girebilirim” düşüncesiyle bankaya girdiğini hatta “Para o kadar büyüktü ki her ay öderler mi diye düşündük” dedi. İş Bankası sınavlarının çok zor olduğunu; yazılı, sözlü ve mülakat olmak üzere üç aşamalı olduğunu, hele İngilizce sınavlarının ODTÜ mezunlarını bile zorladığını hatırlatan Bali, bankanın ücret ve sınav politikasına ilişkin anılarını şöyle anlattı: Her ay verecekler mi? O zamanlar banka teftiş kurullarının maaşı çok yüksekti. Şimdi de öyle, sıfırdan teftiş kuruluna başlayan bir kişi bizim bankada 7 bin lira maaş alıyor. Her yıl 1015 kişi falan alıyoruz. Bizim sınavlar daha zor. “Bir ara gidin İş Bankası’nın sınavına girin, kazandığınıza dair belgeyi getirin, burada işe başlayın” diyen bankalar vardı. Sınavı outsourcing etmişler. Bizim aklımız tabii böyle cinliklere çalışmaz... Bir anda baktık ki bizim sınava girmek isteyen bir güruh var, geliyor, sınava giriyor, kazanıyor ama çalışmıyor. O zaman anladık. Biz de şimdi sınav için 200 lira alıyoruz. “Küresel Ekonomi: Büyümeyi Güçlendirme ve İş Yaratma” konulu birinci oturuma geçildi. Zirvenin birinci oturumuna, Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD Başkanı Barack Obama, İngiltere Başbakanı David Cameron, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de aralarında bulunduğu G20 üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanları katıldı. Zirvede G20 ülkelerinin halihazırda 77 trilyon dolar olan küresel gayri safi milli hasılaya yapılacak 2 trilyon dolarlık ek hedefine ulaşılmasına nasıl katkıda bulunacaklarına dair ayrıntılı plan sunması bekleniyor. Türkiye’den 19 ülkeyi yönetecek Ekonomi Servisi Cargill şirketi Ortadoğu, Türkiye ve Kuzey Afrika’da yeni bir organizasyon kurdu. Şirket, bu bölgelere hizmet veren kakao ve çikolata, kıvam verici çözümler, nişasta ve tatlandırıcılar, rafine yağlar ve Suudi Arabistan’daki Orta Doğu Gıda Çözümleri Şirketi ortaklığında çalışan satış ve teknik destek ekiplerini tek bir çatı altında birleştirdi. Bundan sonraki dönemde bölgeye yönelik ürün ve hizmetler, İstanbul merkezli olmak üzere Dubai, Kazablanka, Cezayir ve Kahire’de bulunan beş merkez aracılığı ile gerçekleşecek. Keskinoğlu Manhattan’da İhracatının yüzde 30’unu Amerika’ya yapan Keskinoğlu’nun 2005’te kurduğu Ravika, erken hasat ürünü Eylül’le Manhattan’ın en büyük gurme marketi Aspen Gourment Marketplace’te satışı sunuldu. Türkiye’nin markalı zeytinyağı ihracatının yüzde 10’unu tek başına karşılayan, Ukrayna, Singapur ve Malezya’da pazar lideri olan ve 75 ülkeye ihracat yapan Ravika, yılsonunda ihracatını 5.5 milyon dolara ulaştıracak. Amerika’ya da bu yıl sonunda 1.5 milyon dolarlık ihracat hedefleyen Ravika, 3 yılda Amerika’ya yaptığı ihracatı yüzde 300 artırdı. New York’ta ürün dağıtımı yapıldığını belirten Keskinoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Grup Başkanı Keskin Keskinoğlu, “Amerika’ya 2010’dan beri ihracat yapıyoruz, hafta sonları 200 noktada ürün tadımı yapıyoruz. Ravika şu anda Manhattan, New York, New Jersey, Jamaica, Trinidad Tobago ve Karayib Adaları gibi birçok bölgede üreticinin talep ettiği bir marka halini aldı” dedi. Halıya bürokrasi engeli LAV’dan yenilik önerisi Ekonomi Servisi Halı sanayicisi büroksiden şikâyetçi. 500 milyon doları ihracat, 1.5 milyar doları turistik satış yoluyla olmak üzere yıllık 2 milyar dolar döviz girdisi sağladıklarına dikkat çeken İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) Başkanı Uğur Uysal, bürokrasinin engel olmaması halinde tasarım ve markalaşmanın da itici gücüyle dünya lideri olabileceklerini söyledi. İHİB’in düzenlediği 8. Halı Tasarım Yarışması’nın ödüllerinin verildiği törende konuşan Uysal, hedeflerinin markalaşmaya odaklanarak 2023’te 5 milyar dolar ihracatı yakalamak olduğunu belirtti. Dünyadaki büyük şirketlerden biri olan ve sofra camı sektörünün üreticilerinden LAV kadınları yeniliğe davet ediyor. LAV Genel Müdürü Tuğrul Baran , “18 senedir Türkiye’de sofra camı üretiyoruz. Çay setlerinden saklama kaplarına, meşrubat bardaklarından çorba kâselerine kadar her yıl 700 milyon adet sofra camı üretiyoruz. 17 bin satış noktasında ürünlerimizi sunuyoruz” diye konuştu. Reklam filmiyle de kadınlara hitap eden LAV sosyal medya hesabında 70 bin kadın takipçi kazandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle