03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 KASIM 2014 ÇARŞAMBA 8 EKONOMİ [email protected] Resesyona ramak kaldı Şi Cinping Moody’s’e göre GSYH yavaşlayacak, bu durum Türkiye’de yeni resesyona yol açacak Asya Pasifik ticaret bölgesi kuruluyor Ekonomi Servisi Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (APEC) Ekonomi Liderleri Zirvesi’nde, Asya Pasifik Serbest Ticaret Bölgesi’nin (FTAAP) kurulmasının desteklenmesi konusunda fikir birliğine varıldı. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, FTAAP’ın kurulması kararına ilişkin süreci ‘tarih kitaplarında yazılacak bir karar’ olarak niteledi. Toplantılarda üye ülkelerin aralarındaki ticaretin artırılması, hizmet sektörünün geliştirilmesi, kadınların ekonomik hayata entegrasyonu, yolsuzlukla mücadele, devlet yönetimlerinin şeffaflaştırılması, enerji, ekoloji, tarım, kültür, teknoloji gibi birçok alanda iş birliği fırsatları masaya yatırıldı. Ole Eirik Leroy Ekonomi Servisi Moody’s dünya ekonomisinin gelecek iki yılı için düşük büyüme senaryoları çizdiği Küresel Makro Görünüm 20142016 raporunda Türkiye için kaygılı senaryoya yer verdi. Moody’s “Düşük varlık fiyatları ABD’de finansman maliyeti artışını güçlendirip yayarken servet üzerinde son yıllardaki olumlu etkiyi tersine çevirecektir. Bu, GSYH büyümesini küresel olarak yavaşlatacak, potansiyel olarak Avro Bölgesi, Brezilya, Rusya, Güney Afrika ve Türkiye da u Moody’s, Türkiye’nin dış sermaye akışları karşısındaki kırılganlığının son jeopolitik riskler, devam eden iç politika belirsizlikleri ve küresel likiditede ABD kaynaklı azalış nedeniyle şiddetlendiğini açıkladı. hil çeşitli ülke ve bölgelerde yeni resesyona yol açacaktır” açıklamasını yaptı Anka’nın haberine göre Moody’s “Kredi Görünüm” ve “Küresel Makro Görünüm 20142016” raporlarında Türkiye’ye ilişkin kritik değerlendirmeler yaptı. Raporda şu ifadelere yer verildi: * Varlık fiyatlarında keskin bir düzeltme piyasalarda geniş bir yelpazede finansman maliyetlerini yükseltecek, ekonomik büyümeyi yavaşlatacak. Artan riskten kaçınma yükselen piyasalarda sermaye akışlarını yavaşlatacak, para birimleri üzerinde basınç yapacak. Bu Türkiye, Brezilya ve Güney Afrika gibi bazı ülkelerde zaten yüksek seviyelerde devam eden enflasyonu körükleyecek. * Enflasyonist basınçta artışa karşı merkez bankaları tarafından verilen daha yüksek faiz karşılığı, kredi koşullarında sıkılaşmayı güçlendirecek. Sıkı finansman koşulları ve daha düşük risk iştahı da şirketlerin küresel yatırımlarını yavaşlatacak. * Artan jeopolitik riskler, devam eden iç politika belirsizliklerden kaynaklanan zorluklar nedeniyle Türk bankaları ve finansal olmayan şirketler yanında, Türk ülke varlıklarının kredi değerleri üzerinde ağırlığı bulunuyor. Torba Kamulaştırma Dönemi Danıştay’ın Soma kararının özü şu: “Zeytinlik alanlar, kanunla korunuyor. Burada termik santral kuramazsın.” 6. Daire’nin gerekçeli kararında, “acele kamulaştırma” işleminin niteliği ve kullanım biçimi ayrıntılı tartışılmıyor. Sadece kararın sonunda Bakanlar Kurulu’nun “kamu yararı kararı alarak acele kamulaştırma yoluna gidemeyeceği” belirtilmiş. Yani tersinden okumayla, “eğer santral kurulacak yer, yasayla korunan zeytinlik değilse, acele kamulaştırma kararı alınabilir” yorumu mümkün. Oysa olağanüstü bir yol olan “acele kamulaştırma”, rutinleşen kullanımıyla; doğanın, temel insan haklarının, şirket çıkarlarına feda edildiği otoriter bir “mülksüzleştirme” aracıdır artık. Santral kurulacak alan; zeytinlik olsun ya da olmasın, geçimini toprağından sağlayan insanları, “yerinden sürülme” cebriyle baş başa bırakıyor. Sadece Soma değil. Bunu görmek için, başta Karadeniz olmak üzere, pek çok yerde, “acele kamulaştırma” kararının Resmi Gazete çıktısını cebine koyan şirketlerin tutumuna bakmak yeterli. Karardan sonra güya bir ÇED ve uzlaşma süreci var. Ama işlemiyor. Zira, arazi için belirlenen tahmini değer, köylünün banka hesabına istese de istemese de yatırılıyor. O arada Soma’da olduğu gibi “Bak zeytinliğini ver, oğluna iş” gibi ilkel pazarlıklar dönüyor. Dolayısıyla Soma için karardan sonra dillendirilen “köylünün derdi ağaç değil, meğerse paraymış” önermesi, insaf sınırlarını zorluyor. HHH Bakın biz Soma’daki vahşi kıyım için dertlenirken, Bakanlar Kurulu hiç vakit kaybetmiyor: Hazirandan beri yeni kurulacak HES, RES ve diğer santrallar için alınan “acele kamulaştırma” kararı sayısı 70’e ulaştı. Cumhurbaşkanı seçiminin yapıldığı tarihte bile Resmi Gazete, acele kamulaştırma kararlarıyla doluydu. Haziranekim dönemindeki kararların yer ve proje listesi şöyle: l EKİM: HES: AntalyaYalnızardıç, DenizliEge, DenizliSandalcık, SakaryaGürleyik, Erzincan Eriç, GiresunKayaköprü, KaramanBucakkışla, AnkaraKalecik Samanlık, BingölSaf 3, KahramanmaraşUmutlu, KahramanmaraşOsmaniye Bulgurkaya, AdıyamanÇağlayan, VanZilan, Erzurum (İspir)Güllübağ, Trabzon (Maçka)Karakaya, Artvin (Yusufeli)İkizkavak. RES: İzmirSarpıncık, AydınÇatalbük, HatayŞenköy, BalıkesirKavaklı, İzmirÖdemiş, ÇanakkaleHasanoba, Tekirdağ ve EdirneKanije, ÇanakkaleÜçpınar. DOĞALGAZ KOMBİNE: Kırşehir l EYLÜL: HES: RizeAlicik, IspartaGökböğet, GiresunYakınca, Elazığ (Palu)Beyhan (II) ElazığPembelik. RES: ÇanakkaleKoru. JEOTERMAL AydınKuyucak. l AĞUSTOS HES: GiresunÇay, GiresunKoçlu, IğdırBayra, KırıkkaleKöprükale, MuşAlpaslan (II), ArtvinŞavşat, BalıkesirPoyraz, TrabzonSaman, TrabzonMavi, SiirtÇetin. RES: MuğlaGeriş, İzmirFuatres, İzmitKandıra, BalıkesirKapıdağ, ManisaKuyucak, MuğlaAkyar, ManisaİzmirAlares. DOĞALGAZ KOMBİNE: Kırıkkale Acwa Power, JEOTERMAL: ManisaAlaşehir... l TEMMUZ HES: BingölSaf (II), TokatOnur. RES: ErzurumİspirÇayırözü, HatayŞenbük, İzmir ve AydınOvares, MersinElmalı, GaziantepKartaldağ. l HAZİRAN HES’LER: RizeMelikom, GiresunMoran, Artvinİskale, ErzurumMert, HakkâriGeçitli, AdıyamanKaleköy, AnkaraKalecik, TunceliTagar. RES’LER: İzmirAlaçatı, Mersin ve KaramanMut, İzmirTire, İzmirKirazlı. HHH Bir de çarpıcı yeni gelişme: Hükümet artık tek tek değil, “torba acele kamulaştırma kararı” yoluna gidiyor. 17 Ekim tarihli Bakanlar Kurulu kararında olduğu gibi, tek bir kararın içine 10 karar koymuş. Bir başka önemli sorun da, bazı kararların, birden fazla ili kapsıyor olması. Tek bir HES yatırımından bazen 89 köymahalle etkilenebiliyor. Üstelik, acele kamulaştırılacak parselleri listeye koysalar da, bu parsellerin toplam yüzölçümü karardan öğrenilemiyor. Yani bir HES’in kaç dönüm tarım arazisini kullanılamaz hale getireceği konusunda ancak orada tartışmalar ve olaylar çıkarsa bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Bu boyutlarıyla, idari yargının, “acele kamulaştırma” işlemini daha bütüncül ve analitik değerlendirmesinde fayda var. Erdoğan’dan telefon azarı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan cep telefonları modellerinin farklı tasarımlarla üretildiğini dile getirerek, “Her gün cep telefonları güncelleniyor. Herkes birbirine bir de havasını atıyor. Diyor yenisi çıkmış. Hemen git bir tane de bakkal dükkânından çiklet alır gibi bir tanesini daha alıyor. Tahrik ediyor insanı” dedi. Erdoğan, GSM operatörü Turkcell’in kuruluşunun 20. yılı resepsiyonuna katıldı. Erdoğan, firmaların farklı tasarımlar ile cep telefonu üretmeyi sürdürdüğünü ifade ederek “Dünyada artık milyarlar konuşuluyor. Dünya nüfusunun üzerinde bir rakam telaffuz ediliyor. Bakıyorsunuz bir kişinin elinde bir tane yok. Kiminde 2. kiminde 3. Adeta yarışıyorsunuz bunlarla. Herkes birbirine havasını atıyor. Diyor yenisi çıkmış. Tahrik ediyor insanı. Bunu firmalar boş geçer mi? Bakıyorsunuz yeni yeni farklı tasarımlarla bunları üretmeye devam ediyor” dedi. Süper Lig kulüplerine Ekonomi Servisi Maliye Bakanlığı Spor Toto Süper Lig’deki bazı kulüplerin vergi incelemelerini tamamlandı ve bu kulüplere 100 milyon lira vergi borcu çıkardı ve ceza kesti. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Spor Toto Süper Lig’deki bazı kulüplerin vergi incelemelerinin tamamlandığını kaydederek “Mahremiyetten ötürü isimleri açıklamıyorum ama o kulüplerimiz kendilerini bi 100 milyon TL vergi borcu ‘Farklılıklar da yok ha’ Norveçli somoncu Türkiye’de Ekonomi Servisi 7 yıldır Türkiye’de distrübütörüyle faaliyet gösteren Marine Harvest, Türkiye’de somon pazarında yola aracısız, yerel bir şirket kurarak devam etme kararı aldı. Marine Harvest’ın Yönetim Kurulu Başkanı ve hissedarı Ole Eirik Leroy, 24 ülkede de satış ofisleriyle faaliyet gösteren Marine Harvest’in 2015’te Türkiye’ye 3 bin 600 ton somon ithal edip, 55 milyon TL ciro gerçekleştirmeyi hedeflediğini aktardı. Şirketin 2014 global cirosunun 3.4 milyar doları bulması bekleniyor. Erdoğan kısa süre önce de iPhone 6 ile ilgili olarak “Bu marka her yıl model çıkardığı halde, modeller arasında çok büyük farklılıklar da yok ha. Aslında satılan telefon değil, satılan o telefonun markası. ‘Bak yenisini aldım, bu’” eleştirisini dile getirmişti. liyor. Futbol kulüpleri de vergilerini düzgün ve zamanında ödemek zorunda. Kulüplerden bu cezaları tahsil edeceğiz” dedi. Şimşek, kulüplerin mali açıdan bir an önce kendilerine çeki düzen vermesi gerektiğini, menajerlerin kayıt dışı aldıkları ücretlerin ve sponsorluk anlaşmalarının da mercek altına alındığını, bu alandaki risk analiz çalışmalarını başlattıklarını ifade etti. Şirketler kârda yerinde saydı Ekonomi Servisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 2013’te tüm şirketlerin toplam net kârının 68 milyar lira gerçekleştiğini ve 2012’ye göre artış olmadığını belirterek, “Bilakis yüzde 30 azalmış. İşte müteşebbisimizin sıkıntısının özeti burada. Şirketlerin ciroları artıyor ancak yapılan cironun bereketi azalıyor” dedi. Hisarcıklıoğlu, Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, karlılıktaki gerilmenin nedenlerine bakıldığında faiz ve kur etkisinin görüldüğünü, 2013’te faiz giderinin yüzde 29, kur zararının yüzde 131 arttığını belirtti. Hisarcıklıoğlu, ikinci büyük sıkıntının ise çeklerde yaşandığını aktardı. Bank Asya, 301 milyon lira zarar açıkladı Ekonomi Servisi Geçen yılın 3. çeyreğinde 60.6 milyon lira net kâr elde eden Bank Asya, bu yılın aynı döneminde 301 milyon lira net zarar ettiğini duyurdu Bank Asya’nın üçüncü çeyrek finansal sonuçları, bankanın 17 Aralık operasyonu sonrasında hükümet ile Gülen Hareketi arasındaki mücadeleden etkilenmeye devam ettiğini gösteriyor. Bankanın 9 aylık zararı 254 milyon lira oldu. Bank Asya’nın toplam aktifleri 9 ayda yüzde 41 oranında azalarak 16. 5 milyar liraya indi. Banka aktiflerdeki küçülmeye karşın şube kapatılmadı. Banka Eylül sonunda 281 şubesi ile faaliyetlerini sürdürdü. Buna karşın 9 ayda personel sayısı 1.041 kişi azaldı. Şirketten yapılan açıklamada, “Bank Asya, tüm şube ve personeli ile faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde sürdürüyor” denildi. Rifat Hisarcıklıoğlu * Türkiye’nin hayvancılık politikaları et ve süt üretimini vurdu. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre Türkiye’de temmuzeylül dönemi ni kapsayan yılın 3. çeyreğinden toplam kırmızı et üretimi 202 bin 530 ton olarak tahmin edildi. Üretilen içme sütü miktarı eylülde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6.7 geriledi. * Trakya Cam, bağlı ortaklığı Trakya Polatlı Cam Sanayii fabrikası için Kristalİş Sendikası ile yürütülen toplu iş sözleşmesi sürecinde sendikanın grev kararı aldığını duyurdu. Grev uygulama tarihinin 12 Aralık olduğu ve toplu iş sözleşmesi sürecinin devam ettiği belirtildi. KISA...KISA Kadının adına bile tahammül edemeyip Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na dönüştürülen bakanlığa 2015 yılında yüzde 19 daha fazla gelir ayrılmış. Müjdeli haber gibi allayıp pulluyorlar... Evet aileye pay var ama kadına yok. Çünkü kadını birey olarak gören zihniyet ortada yok. Bu toplumun en temel sorunlarından biri eğitim ise bir diğeri de kadın. Ülke nüfusunun yarısından bahsediyoruz. 38 milyondan yani. Şiddet gören, yoksullaştırılan, eğitimde, istihdamda diğer ülkelerle karşılaştırıldığında en alt sıralarda yer alan bu ülke kadınından... 2015 Bütçesi: Aileye Para Var Ama Kadına Yok (KSGM) ayrılan pay azaltılıyor. Keza aile danışma merkezlerine ayrılan payın da 86 milyon liradan 22 milyon liraya düşürüldüğü söyleniyor. KESK Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Ebru Yiğit, bu durumu “yaşlı ve çocuk bakımının evde ucuz olarak kadınlara yaptırılmasının gelecek yıl artacağı, hasta ve yaşlı bakımı ödeneği ile on binlerce kadının daha fazla eve döndürüleceği ilan ediliyor. Yaşlı ve hasta bakım evi açmayarak kendi işini kadına yaptıran devlet bu yolla binlerce bakım evi kirası, elektrik, su, yakıt gideri ve personel alımı harcamalarından ‘tasarruf’ ederken, evdeki kadını güvencesiz, denetimden uzak, sağlıksız ve ucuz olarak kayıt dışı çalıştırıyor. Kadını eve bağımlı kılan bu uygulamalarla bir taraftan kadın istihdamı yüksek gösterilmekte diğer taraftan da kadının ev içinde kölece çalışmasına göz yumulmaktadır. Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek yerine kadını evin duvarlarına hapsederek kadının yaşadığı ev içi şiddeti yaygınlaştıran, toplumsal şiddet ve cinsiyetçiliği derinleştiren devlet, hazırladığı bütçe ile bunu resmileştiriyor” diye özetliyor. (Kaynak: Evrensel Gazetesi) Zaten Bakan Ayşenur İslam da açıkça ifade ediyor: “Aile odaklı bakış açısı ile kadını, erkeği, çocuğu, yaşlıyı Peki neler var 2015 bütçesinde? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2015 gelirinin yüzde 19 artırılması planlanıyor. 18.249.634.000 TL geliri olan bakanlık harcamalarının yüzde 87’si cari transferlere ayrılacakmış. Bu doğrultuda, bakanlığa bağlı aile ve toplum hizmetleri, sosyal yardımlar, engelli ve yaşlı bakımı gibi müdürlüklerin bütçeden payı artıyor. Bir diğer anlamda bu para; engelli, çocuk, yaşlı bakımı hizmeti ücretleri için harcanacak. Tabii bu yardımların muhataplarının neredeyse tamamına yakını kadınlar. Hem kadınlar bu yolla ev içi hizmetlere yönlendiriliyorlar hem de böylece kadın istihdamı resmi istatistiklerde yüksek gösterilmiş oluyor. Ama kadınların eşitlik sorununa ilişkin araştırmalar yapmasıyla istihdamına yönelik projeler üretmesi beklenen Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’ne ve engelliyi ilgilendiren her alanda, çok boyutlu ve kapsamlı çalışmaları sürdürüyoruz... diyerek. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu’nun araştırmasına göre Türkiye’de her 100 aileden 34’ü fiziksel şiddete maruz kalıyor. Araştırmaya katılan kadın ve erkeklerin yüzde 56’sı “kadını” hiçbir gerekçe olmaksızın, her şart altında suçlu olarak değerlendiriyor. “Kadın dayak yiyorsa, şiddet görüyorsa hak ediyordur” zihniyeti yani. Her ay onlarca kadın öldürülüyor. Ve bakanlık bütçesinden bu konuyla ilgili ne kapsamlı bir bütçe ne de proje açıklanıyor. Kadın sığınma evleri ve ŞÖNİM’lere (Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri) bütçeden ayrılan payın 123 milyondan 198 milyona çıkarılması haberi dışında. KADER (Kadın Adayları Destekleme Derneği) geçen yerel seçimler öncesinde bir yerel yönetimler sözleşmesi hazırlamış ve bunu belediye başkan adaylarına göndermişti. Sözleşmede, sokak aydınlatmaları, şiddet merkezleri, kadınlar için danışma hatları, toplumsal cinsiyete duyarlı belediye bütçeleri gibi kenti kadınlar için daha yaşanabilir ve güvenilir mekânlar hale getirecek maddeler yer alıyordu. Tam sayıyı bilmiyorum ama bildiğim çok az adayın bunun altına imza attığıydı. Hiçbiri de zor ve yapılmayacak maddeler değil. Ama sorun zihniyette ve “kadını” nasıl gördüğünde. Bu yüzden aile bütçesinden kadının “özgür birey” anlamında payının artacağına azalıyor olmasını da normal karşılamak gerek. Değil mi? MERKEZ BANKASI CİNSİ 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 DANİMARKA KRONU 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 NORVEÇ KRONU 100 JAPON YENİ 12 KASIM 2014 DÖVİZ ALIŞ SATIŞ 2.2636 1.9475 0.37719 2.8108 3.5830 2.3324 0.30444 0.33045 1.9496 EFEKTİF ALIŞ SATIŞ 2.2676 2.2620 2.2710 1.9602 1.9385 1.9720 0.37904 0.37693 0.37991 2.8159 2.8088 2.8201 3.6016 3.5805 3.6070 2.3473 2.3289 2.3508 0.30759 0.30423 0.30830 0.33267 0.33022 0.33344 1.9625 1.9424 1.9700
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle