03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 KASIM 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER l Mersin’deki 28 milyon liraya ulaşan ‘rekor’ kaçakçılıkla 3 n ERZURUM (DHA) Merkez Yakutiye ilçesinde bir oto elektrik işyerinde çalışan E.D, komşu dükkânın çırağı M.M’yi (14) yardım etmesi için yanına çağırdı. İddiaya göre E.D, burada M.M’ye cinsel istismarda bulundu. M.M, olayı ailesine anlattı. E.D, tutuklandı. 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Mahkeme, E.D’nin 20 bin lira kefaletle serbet bırakılmasına karar verdi. yasaklandı ABİDİN YAĞMUR MERSİN Türkiye üzerinden Irak ve Suriye’ye gönderileceği öğrenilen bin 44 ton ithal kırmızı etin yasadışı yollarla iç piyasaya sürülmesi olayıyla ilgili soruşturma hem Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hem de Gümrük Müdürlüğü tarafından çok yönlü yürütülüyor. Mali boyutu 28 milyon liraya ulaşan kırmızı et kaçakçılığıyla ilgili soruşturma kapsamında aralarında firma sahipleri ve yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin de bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı. 2’si serbest bırakılırken 8 kişi adliyeye sevk edildi. Bu arada, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Orta Akdeniz Bölge Müdürlüğü ekipleri, soruşturmaya konu olan et depolama işlemi yapan 4 antrepodaki sayımda, 2 antrepoda usulsüzlük tespit etti. Mühürlenen 2 antrepoda ekiplerin incelemelerinde gizli bölmelerin olduğu ve kontrol sırasında yurda kaçak sokulacak malların bu depolarda saklandığı tespit edildi. Kırmızı et yerine transit sevkıyatta kullanılacak tavuk etlerinin kırmızıya boyandığı, antrepoların güvenlik kamerası kayıtlarının silindiği de belirlendi. Soruşturma kapsamında 2 antrepo ile buraları kullanan 7 firmanın tüm kayıtları ayrıntılı incelemeye alındı. Kırmızı et girişi Yine geçemedi l İSTANBUL (DHA) Erol Abanoz, TIR’ı ile yük almak için Kâğıthane’ye giderken 28 Nisan Caddesi girişinde üst geçide çarptı. Çarpmanın etkisiyle kupası ile dorsesi birbirinden ayrılan TIR, sıkışıp kaldı. TIR sürücüsü Erol Abanoz “Buranın yüksekliği 3.90 metre, tırın yüksekliği 4.10 metre geçerim sandım ama geçemedim” dedi. ilgili soruşturmada 8 kişi adliyeye sevk edildi Cinsel istismar sanığı serbest Davutoğlu’nun Velisi Kendi kurdukları hayal dünyasında yaşayan insanlar bana hep sevimli gelir. Gerçeklerle baş edemeyen ya da onları reddeden insanların naif hayalleri ne güzel edebi eserlere sebep olmuştur. Yüzüklerin Efendisi’nden Narnia Günlükleri’ne ne şahane fantastik dünyalar kurulmuştur. Bu sebeple Davutoğlu’nu mesela sevimli bulabilirdim. Kendi dünyasında yaşayan, oradan konuşan biri. Ama işte Tolkien’in elinde kamu gücü yoktu. Kafasında yaşattığı bir dünyayı kâğıda dökmekle yetindi. Oysa Davutoğlu bunu siyasete dökmeye karar verdi. Dış politikanın geldiği yer ortada. Cumhuriyet tarihinin en başarısız dışişleri bakanı olarak başbakanlıkla ödüllendirilince içerdeki meseleler hakkındaki fikirlerini de duymak mecburiyetinde kaldık. Elbette velisi Erdoğan’dan fırsat kaldığı zamanlarda. Dün AKP grup toplantısında şunu demiş mesela: “Eğer din kültürü ve ahlak derslerinde herhangi bir mezhep tahkir ediliyorsa, hatta Hıristiyanlık dışında Budizm dahi tahkir ediliyorsa ona önce ben karşı çıkarım. Bizim anlayışımızda nefret dili hiçbir zaman olmamıştır.” Din dersinde bütün dinlerin anlatıldığından da bahsetmiş. Diğer dinlere şöyle bir değinen zorunlu bir Sünni İslam dersi söz konusu. AİHM’nin insan haklarına aykırı bulduğu bir ders. Ama Davutoğlu’na göre bütün dinleri aktaran harika bir eğitim aracı. Ne yapsın, hayal dünyası öyle orada yaşıyor. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Bırakın Hıristiyanlığı, Budizm bile tahkir edilirse karşı çıkacakmış. Budizm bile. Eh, ehli kitap olmayan bu kadar küçümsemeye katlanıversin artık. Din dersinde diğer dinlere küfretmiyoruz neden kızıyorsunuz, diyen bir anlayışla neyi, nasıl tartışacaksınız. Davutoğlu’nun kendi anlayışlarında “nefret dili” olmadığı açıklamasına mim koyalım ve velisini hatırlatalım. Şunları söylemişti Erdoğan: “Biz geçmişte Ali’yi çok sevenler olarak görürdük ama bunların Hazreti Ali ile alakaları yok yaşam tarzı olarak. Bizim yaşam tarzımıza uygun olan Türk Alevileri. Öbürleri ise tamamen farklı yerde.” “Biz Yezidi de olsa teröre bulaşmadığı sürece, insana insan olduğu için değer veririz.” “Bunların Yaradan ile zaten ilgisi yok. Bu teröristlerin yeri belli, bunlar Zerdüşt. İşte şimdi kendileri açıklıyor, Yezidilikten bahsediyorlar. Bak neler çıkıyor.” “Bizim için de neler yazdılar! Ne Yahudiliğimiz ne Ermeniliğimiz ne af edersiniz Rumluğumuz kaldı.” “Sen Alevi olabilirsin, ben de Sünniyim... Kendisi Zaza.” “İsrail Hitler’i aştı.” Bunlar hemen akla gelenler. Erdoğan’ın bu söylediklerinin katbekat fazlasını bulmak mümkün. Hrant Dink Vakfı’nın düzenli olarak yayımladığı medyada nefret söylemi raporlarında da iktidara destek veren yayınlar hep başa güreşiyor. Öldürülen bir çocuğun annesini meydanlarda yuhalatan bir adam sizi başbakan tayin etti Sayın Davutoğlu. Ağzını açtığında aşağılamadığı inanç ve yaşam tarzı kalmayan biri sizi o koltuğa oturttu. Budistlik tahkir edilirse ilk o karşı çıkacakmış. Ezidilik, Zerdüştlük, Alevilik, Ermenilik, Rumluk, Yahudilik ve hatta iki duble içki içmek bile tahkir edildi Sayın Davutoğlu. Japonya’nın depremde depremzedeleri Müslüman olmadığı için başıboş bıraktığını ima edecek kadar nefret söylemini otomatiğe bağlamış biri var. Kendisi Ak Saray nam bir yerde oturmaktadır. Başbakanlık’la aynı şehirdedir. Kendisine ulaşmanız zor değildir. Nefret söylemine karşı çıkacaksanız nereden başlayacağınız bellidir. Bunu yapacak cesaretiniz yoksa lütfen boş konuşmayın. Salı günleri zaten yeterince sıkıcı. Tavuk etleri kırmızıya boyanmış kadar profesyonelce kolilenmiş ki giden arkadaşlarımız önce kutuları saydıklarında içinde kırmızı et olduğu hissine kapılmışlar. Daha sonra bazı kutuların boş olduğu görülünce diğerlerinin de içine bakmışlar. Kutular açılıp bakıldığında kırmızı et süsü verilmiş, ona benzeyen tavuk etleri, kırıntıları ve tavuk kıymaları çıkıyor içinden. Ondan sonra çok ciddi bir sayıma geçildi. Neticede antrepoda olması gereken bin 44 ton etin yerine tavuk kırıntısı ve kıyması konulduğu görüldü” dedi. n İstanbul Haber Servisi Rumeli Feneri açıklarında 3 Kasım’da meydana gelen tekne faciasında ölü sayısı 27’ye yükseldi. Dün sabah saatlerinde bir balıkçı teknesinin ağlarına 5 yaşlarında bir kız çocuğunun cesedi takıldı. Kız çocuğunun batan “Torun” adlı teknedeki kaçak göçmenlerden biri olduğu belirlendi. 43 kişinin bulunduğu belirtilen tekneden 6 kişi kurtarılmıştı. n ÇANAKKALE (DHA) Yunanistan’ın Midilli Adası’na geçmek isteyen 13’ü çocuk 27 kişi, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi sahilinden 5 metrelik lastik botla açıldı. Sahil güvenliğe ait mobil radarla tespit edilen kaçaklar karaya çıkarıldı. Balıkçı ağlarına takıldı n YOZGAT (Cumhuriyet) Yerel yayın yapan Yenigün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Evren Kurban (28), Karatepe Mahallesi’ndeki evinin önünde kimliği belirsiz üç kişi tarafından demir çubuklarla darp edildi. Kafasına, koluna darbe alan Kurban’ın sağ el orta parmağı kırıldı. Kurban, Yozgat Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. n ANTALYA (DHA) 28 yaşındaki Taner Ağaoğlu, ailesiyle kavga edince arkadaşı F.K’nin evinde kalmaya başladı. F.K eve gelince zile bastı ama Ağaoğlu kapıyı açmadı. Bunun üzerine şüphelenen arkadaşı F.K. polisi aradı. Kapı çilingir yardımıyla açılırken içeride Ağaoğlu’nun hareketsiz yattığı görüldü. Öldüğü belirlenen gencin “bonzai” olarak bilinen sentetik uyuşturucu madde kullandığı anlaşıldı. Gazeteciye demirli saldırı Lastik botta 27 kaçak Bonzai öldürdü Sonuna kadar gidilecek Kahraman, soruşturmanın sağlıklı yürütülmesi için gerekli önlemleri de aldıklarına dikkat çekerek “Bölge müdürlüğü olarak soruşturma bitene kadar antrepolara kırmızı et sokulmasını yasakladık. Antrepolarda ne kadar değerli, yüksek vergili ürün varsa tüm arkadaşlarla bunları sayıyoruz. Fiziki tam tespit yapıyoruz” diye konuştu. ‘Koliler boş çıktı’ Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Murat Kahraman “Çok ilginç bir durumla karşılaştık. Kutular içeride o ATAKÖY İstanbul Haber Servisi Ataköy sahilinde duvar gibi yükselen AVM ve rezidans inşaatlarından ikisi için tekrar durdurma kararı verildi. Mimarlar Odası, 160, 174 ve 182 parseller için Bakırköy Belediye Başkanlığı’nca verilen yapı ruhsatlarının iptali ile yürütmenin durdurulması istemiyle dava açmıştı. İstanbul 9. İdare Mahkemesi bu talebi reddetmiş, Mimarlar Odası bu kez Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurarak karara itiraz etmişti. Bölge İdare Mahkemesi Birinci Kurulu, 9. İdare Mahkemesi tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararının reddi kararını kaldırarak, yürütmenin dava sonuna kadar durdurulmasına hükmetmiş ve Bakırköy Belediyesi inşaatları mühürlemişti. Bosphorus Otel ve Yalı Ataköy karar düzeltme talebinde bulunmuş, itirazı haklı bulan mahkeme kararın 160 numaralı inşaat olmayan boş parsele ilişkin olduğuna karar vermişti. Mimarlar Odası, inşaatlar için tekrar 9. İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme davayı reddetti. Mimarlar Odası’nın itirazda bulunduğu Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu itirazı haklı bularak, 9. İdare Mahkemesi’nin ret kararının hukuka aykırı olduğunu, yürütmeyi durdurma istemi için yargılama yapması gerektiğini belirterek dosyayı geri gönderdi. Hukuk süreci mahkemenin yeniden yargılama sonunda vereceği karar ile kesinleşecek. Hukuk savaşı Çeşme’ye İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararlarına karşın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ’nin Çeşme için dayattığı imar planlarını askıya çıkardı. TOKİ tarafından Çeşme’nin Reisdere Mahallesi’nde yapılmak istenen 4 katlı toplam bin 300 konutluk proje, Bakanlık tanımıyor yargı TOKİ dayatması Mimarlar Odası İzmir Şubesi tarafından yargıya taşınmıştı. Mahkeme de, kamu yararına ve şehircilik ilkelerine aykırı bulduğu projenin, Çeşme’nin geleneksel konut dokusuyla örtüşmediğine karar vermişti. Ancak bakanlık, yargı kararına karşın projeyle ilgili hazırladığı imar planlarını askıya çıkardı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle