Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7 OCAK 2014 SALI 6 HABERLER Kayıp dinleme cihazları MOBESE, taşıt ve teknolojiye uyum adı altında mı alındı? Dinlemede şüpheli alım MİYASE İLKNUR Savaş Hızlanıyor İktidar, gemleri çekiyor... Medyasını kurmuş durumda. Gazeteci “özel istihbaratçılarını” alana saldı. İnternet siteleri, gazeteleri ve televizyonları, yaylım ateşe aldı cemaat örgütlenmesini... “Amiral gemileri” Sabah.. Orada yakında “Ordu içinde cemaat örgütlenmesi” üzerine dizi yayına başlayacaklarını duyuruyorlar. Ordudan sorumlu “imamlar” güya saptanmış. Ordu içinde cemaat örgütlenmesinin yüzde 10 olduğu anonsunu yapıyorlar... Önceki yazımda bu konuya işaret etmiş ve ordunun imamı kim, diye sormuştum. Bir yazımda da “Cemaat RTE’ye ordu üzerinden darbe yapar mı” diye sormuştum. Amaç, iktidar savaşının salt Emniyet ve yargı içinde değil, aslında ve aynı zamanda orduyu da kapsadığını belirtmekti. Şimdi görüyoruz ki, orduda da bir tasfiye söz konusu. Cemaatin daha ilk zamanlardan beri ordu içinde örgütlenmeye çok özel önem verdiği biliniyor. Bunun ödülünü mutlaka görmüştür! Orduda özellikle Deniz Kuvvetleri’nde, çok değerli albay, kurmay albay ve generalamiral budamalarının çok önemli bir nedeni de, alttaki kendi adamlarına hızla yukarıya doğru yükselme koşullarını yaratmaktır... Tabii, savaşın diğeri boyutu eğitimdir. Dershane, imam hatipler ve Bilal Erdoğan’ın vakfı da, RTE’nin cemaate yanıtlarıdır... Vakfa kısa sürede yüz milyonlarca varlık aktarımı ve bu alanda yolsuzluk iddiaları da, bu kez cemaatin Erdoğan’a eğitim alanındaki karşı yanıtıdır! HHH Pazar yazımda “Erdoğan Silivri’de yeniden yargılamanın önünü açmak isterken, rüşvet ve yolsuzluğun da önünü kesmek istiyor, takas yok” biçiminde saptadığım olgunun, Kılıçdaroğlu ve Rıza Türmen önemle altını çiziyor. Haklılar, Erdoğan ve adamları, cemaat yapılanmasını çözmek isterken, rüşvet ve yolsuzluğu, “Bakın işte bu sahtekârlar orduya kurdukları kumpası şimdi de bize karşı yapıyorlar” denklemi içinde, saf dışı bırakmak istiyor. Ama yeniden yargılama yolunun açılması için çalışmaları, “Rüşvet ve yolsuzluğu örtüyor” diyerek önemsizleştirmek doğru değildir. Her kim en iyi neyi yapabiliyorsa, onu yapsın. Benim gördüğüm şudur: Silivri’de yargılamaların yolu, özel yetkili mahkemeleri tamamen ortadan kaldırarak açılmalıdır. Burada tek yanlı bir yargılama yapılmış ve savunmanın hiçbir delili, iddia çürütmeleri, bilirkişi raporları asla dikkate alınmamıştır. İddialar gerçekmiş gibi onaylanmıştır... Yeniden yargılamada, işte eksik kalan savunma dikkate alınacaktır. Bunun yolu açılırsa, zaten çok hızlı bir şekilde davalar çökerek biter... Bu olay af ile çözülemez, insan için, haklılığını mahkemede kanıtlamak kadar doğal bir istek olamaz. Bazı okumuşlarımız, “Ama orada ağır cezalıklar da var” diye ahkâm kesiyor, ama ağır cezalık olan nediri hukuki olarak bir türlü dile getirmiyorlar... O zaman sussunlar! (Bkz. dünkü Hürriyet’te Pazartesi Söyleşisi) HHH Silivri yargılamaları, bir dönemin tüm ahlaksızlıklarının ipliğini pazara çıkaracaktır. Bu davalar, bir dönemi çökertecektir. Şüphesiz bundan AKP, Erdoğan da payını alacaktır. Ama dünkü yazımda belirttiğim gibi, Erdoğan bunu göze almış gözüküyor. Erdoğan’ın yolsuzluk ve rüşvet olayının üzerini örtmek istemesi yeni değildir. Başından beri öyle. Ama bu olayın Deniz Feneri gibi kapanması imkânsızdır. CHP ve herkes, rüşvet ve yolsuzluğun alabildiğine üzerine gitmeli... Zaten Kılıçdaroğlu da bunu yapıyor.. Ama bu konuda büyük bir halk aydınlatılmasının örgütlenmesi gerekir. Bu iş tepeden nutuk atarak eksik kalır, dahası olmaz. Esas mücadele, tabanda halkın aydınlatılması ve bilgilendirilmesidir... Oyunu almaya çalıştığınız seçmenin... CHP ve diğer bütün muhalif güçler, basit bilgilendirme formatları hazırlayarak, ellere tutuşturarak ve konuşarak, ev ev, esnaf esnaf, sokak sokak seçmen aydınlatma toplantıları yapmalıdır. AKP’den hâlâ öğrenemiyor musunuz? Mart kapıya dayandı, umarım size kazma kürek yaktırmaz... İstanbul Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne ait dinleme cihazlarının kaybolması sonrasında cihazların müdürlükte envanter kaydının olmadığı ortaya çıkmış, cihazların envanterde görünmemesi İstanbul İl Özel İdare bütçesinden alınmasına bağlanmıştı. İstanbul İl Özel İdaresi bütçesinden 2006 ile 2013 yılları arasında 30 milyon lirayı aşkın cihaz alınmasına karşın teknik takip aracı ve cihazları alımı kayıtlarda görünmüyor. Bu yıllar arasında İstanbul Emniyeti adına en çok MOBESE cihazları, taşıt ve “Değişen teknolojiye uyum sağlamak amacıyla teçhizat” alımı yapıldı. İstanbul İl Özel İdare bütçesinden en çok MOBESE cihazları alımı yaptıran İstanbul Emniyeti’nin il genel meclisine teknik takip araç ve cihazları yerine MOBESE ve olay yeri inceleme araçları olarak bilgi verdiği düşünülüyor. 2013 yılı haziran ayında İstan u İstanbul Emniyet İstihbarat Müdürlüğü’ne ait olan, ancak envanterde görünmeyen kayıp dinleme cihazlarının alımında çoğunlukla ya MOBESE ya araç ya da ‘Değişen teknolojiye uyum sağlamak amacıyla teçhizat alımı’ şeklinde bilgi verildi. Emniyet Müdürlüğü 2006 ile 2013 yılları arasında İstanbul İl Özel İdaresi bütçesinden 35 milyon TL’ye ulaşan araç ve teçhizat alımı yaptı. Dinlemeleri yapan 45 polis gönderildi İstanbul Haber Servisi Bakan çocuklarının da adının karıştığı Türkiye’yi sarsan yolsuzluk olayının ardından Emniyet’te süren görevden almalara bir yenisi daha eklendi. Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı tekniktakip bölümünde telefon dinlemeleri yapan 45 polisin tamamının tayini çıktı. İlçe ve birim içinde tayinleri çıkan 45 polis memuru dün yeni görev yerlerine başladı. Telefon dinlemesi bölümünde sokakta takip yapan polis ekipleri için de tayin hazırlığı yapıldığı ileri sürüldü. bul Emniyeti, il özel idaresine 3 milyon TL değerinde yeni cihazlar aldırdı. Bu cihazlar özel idareden ödenek çıkartılması için il genel meclisine “Değişen teknolojiye uyum sağlayacak teçhizat alımı” olarak bildirildi. Alınacak cihazlar hakkında ayrıntılı döküm vermek yerine muğlak ifadeler kullanılması üzerine CHP grubu muhalefet şerhi koydu. CHP grubu, ödenek verilmesi için “Değişen teknolojiye uyum sağlamak amacıyla teçhizat alımı” tertibinin açılarak aktarılması isteminde bulundu. İstanbul İl Genel Meclisi CHP Grup Başkanvekili Ertuğrul Gülsever, söz konusu ödeneğe itirazlarını mecliste yaptığı konuşmada şöyle açıklamıştı: “Bugün Emniyet teşkilatımız halktan aldığı gücü hal ka karşı kullanmaktadır. Hak arayanların, itiraz söyleyenlerin üzerine tazyikli su sıkılmakta, ezilen sınıfların ve mağdurların üzerine gaz bombası ve plastik mermi atılmaktadır. O nedenle bu teklifi reddediyor ve komisyon raporuna itiraz kaydı koyuyoruz.” Emniyet’e ait, daha önce de teknik takipte kullanılan ve Observer adı verilen araçların kaybolduğu dile getirilmişti. Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Aslan’ın TBMM Araştırma Komisyonu’na verdiği ifadede Almanya’dan alınan 11 Observer marka teknik takip aracının envantere kayıtlı olmadığını, bu araçların 6’sının kayıp olduğunu ve bir büyükşehir belediye başkanının bu araçlardan kullandığını söylemişti. Yandaş medya Ergenekon’da alkışladığı Öz’ü yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda suçladı Kahramandı ‘hedef’ oldu Gizli çekimi yayımlayana ağır ceza Kasetlere anında müdahale ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İnternette yayımlanan kasetlere anında müdahale edilebilecek. TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu’nda görüşülen torba yasa tasarısına özel hayatın gizliliği ile ilgili düzenlemeler eklendi. Son dönemde özellikle başta siyasetçiler olmak üzere kişilerin özel hayatlarına ilişkin gizli çekim kayıtlarının internette yayımlanması halinde engelleme 4 saat içinde mümkün hale gelebilecek. Kişiler ve kurumlar erişimin engellenmesi için TİB’e doğrudan başvurabilecekler. Yapılan bu istekte; hakkın ihlaline neden olan yayının tam (URL) adresi, hangi açılardan hakkın ihlal edildiğine ilişkin açıklama ve kimlik bilgilerini ispatlayacak bilgilere yer verilecek. Başkanlık, kendisine gelen bu talebi uygulanmak üzere derhal Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne bildirecek, erişim sağlayıcılar bu tedbir talebini en geç 4 saat içinde yerine getirecekler. Getirmeyenler 500 günden 3 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak. Öz: Masrafları ben ödedim Savcı Öz, dün yaptığı kısa açıklamada, Dubai’ye ailesiyle birlikte gittiğini, masrafları da kendisinin ödediğini belirterek diğer iddiaları yalanladı. Ağaoğlu: Savcıyı biz ağırladık İşadamı Ali Ağaoğlu ise yaptığı yazılı açıklamada “Söz konusu ağırlama 15 yıldır bölgede yerleşik bulunan ve son 2 yıldır Körfez Bölgesi’ndeki faaliyetlerimizi yürüten temsilciliğimiz tarafından gerçekleştirilmiştir. Dubai temsilciliğimizin, Sayın savcı ile çok öncelere dayanan tanışıklıkları çerçevesindeki bu ağırlama, temsilcimizin inisiyatifiyle gerçekleşmiş olup bilgimiz dahilindedir” ifadelerini kullandı. YARSAV’dan suç duyurusu MİT’in TIR’ı yargıya taşındı ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Suriye’ye doğru yol alırken Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde durdurulan silah yüklü TIR’ı mahkeme kararı olmasına karşın aratmayan, teslim etmeyen ve olay yerine gelen Adana TMK Savcısı Özcan Şişman’a engel olan MİT görevlileri ile Hatay Valisi Celalettin Lekesiz hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet savcısının gelen ihbarları değerlendirme, ortada bir suç varsa adli kolluk görevlilerine talimat verip soruşturma yürütme görevi olduğu anımsatılan suç duyurusu dilekçesinde, cumhuriyet savcılarına karşı direnen MİT personelinin tespiti ve haklarında Türk Ceza Yasası’nın 265. maddesinde düzenlenen “görevi yaptırmamak için direnme” suçundan işlem yapılması istendi. Dilekçede, yine hukuka aykırı bir biçimde verdikleri talimatla suç soruşturmasını engelleyen Hatay Valisi ve İl Jandarma Komutanı hakkında “görevi kötüye kullanma” suçundan soruşturma başlatılması talep edildi. HSYK’DEN ZEKERİYA ÖZ’E İNCELEME Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), 17 Aralık soruşturmasında koordinatör olarak görev yapan savcı Zekeriya Öz’ün ailece Dubai’de yaklaşık 70 bin liralık faturanın bir işadamı tarafından ödendiği iddiasını da mercek altına aldı. Haberleri de ihbar kabul eden HSYK harekete geçerek Öz hakkında inceleme başlattı. Kurulun bugün yapacağı toplantıda Öz ile ilgili nasıl bir yol izleneceğinin de karara bağlanması bekleniyor. HSYK’nin ayrıca yolsuzluk ve rüşvet savlı soruşturmadaki “gizliliği ihlal, sızdırma” iddialarını görüşmek üzere bugün toplanması bekleniyor. İstanbul Haber Servisi Ergenekon soruşturmaları sırasında iktidara yakın medya organlarının desteklediği İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya Öz, “Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu”nda görev alınca aynı yayın organlarının hedefi haline geldi. Sabah gazetesinin dün 1. sayfasının tamamını ayırdığı manşet haberinde savcı Öz’ün Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde yaptığı tatilin 77 bin lira tutan faturasını, bir inşaat şirketinin ödediği ileri sürüldü. Sabah gazetesinin “Zekeriya Öz’ün Dubai sefası” başlığıyla yayımlanan haberde, “Yolsuzluk ve Rüşvet” operasyonlarında koordinasyonla görevli başsavcı vekili Öz’ün “beraberindeki 8 kişiyle Dubai’de 5 yıldızlı bir otelde bir hafta tatil yaptığı, 77 bin liralık faturanın ise bir inşaat şirketi tarafından ödendiği” iddia edildi. 1. sayfadaki haberde “Hükümete karşı yargı darbesinin beyinlerinden savcı Öz, bir inşaat şirketinin parasıyla Dubai’deki otelde aile boyu bir hafta krallara layık tatil yaptı” ifadeleri yer aldı. Öz’ün 17 Ekim 2013’te savcı Öz ve beraberindekilerin, lüks bir araçla, deniz kıyısındaki beş yıldızlı Jumeirah Zabeel Saray Oteli’ne yerleştiği anlatıldı. Gazetede şu iddialar yer aldı: “Otel’in kayıt defterindeki ‘Mr. Zekeriya Oz & Family’ (Bay Öz ve ailesi) ibaresi dikkat çekti. Öz ve misafirleri, üç akşam, yemeklerini odalarında yediler. Her bir öğünü için otele 2 bin 604 dolar ödendi. Öz ve misafirleri çift yataklı 5 ayrı odada kaldı. Çölde safari keyfi yaptı. Öz, 22 Ekim Salı günü İstanbul’a döndü. Dubaili seyahat acentesi Fly Express’in, Öz’ün 6 günlük oda ücreti ve VIP karşılama bedeli olan 16 bin 377 doları, 7 Ekim günü İstanbul Ataşehir merkezli bir inşaat şirketine fatura ettiği görüldü. İnşaat şirketinin, savcı Öz ve yanında bulunan misafirinin bir haftalık Dubai seyahati için Fly Express acentesine ve otele toplam, 31 bin 588 dolar ödediği görüldü. 9 kişilik Dubai uçak biletinin 9 bin TL olduğu düşünülürse, savcı Öz’ün tatilinin, inşaat şirketine 77 bin 500 TL gibi bir paraya mal olduğu sanılıyor.” Erdoğan’ın 4 Ocak’ta Dolmabahçe’deki ofisinde köşe yazarlarıyla yaptığı toplantıda “Bir yargı mensubu yılda 2022 defa turist olarak yurtdışına gider mi? Kayak, kumsal, tenis... Bunun geliri nedir?” demişti. Emniyet’te görevden almalar hız kesmiyor Yurt Haberler Servisi Hükümetlecemaat arasında başlayan kavganın ardından Emniyet içindeki görevden almalar dün de devam etti. Kilis’te uzun süredir Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevini yürüten Mehmet Emin Çakıcı, dün görevden alınarak Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğü’ne atandı. Çakıcı’dan boşalan KOM Şube Müdürlüğü’ne ise Olay Yeri İnceleme Şube Müdürü Mehmet İyim getirildi. Sakarya Emniyet Müdürlüğü’nde yaklaşık 1.5 yıldır Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü yapan Ziya Aygün, Sakarya Valiliği tarafından bu görevinden alınarak Sakarya Emniyet Komuta Kontrol Merkezi’ne (EKKM) atandı. KOM Müdürlüğü’ne ise EKKM Müdürü Osman Elbirlik getirildi. Malatya İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Erol Keskinkılıç, Elazığ Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü İlkay Akyel, Düzce Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü Cengiz Çakıltepe ve Batman Asayiş Şube Müdürü Selahattin Adıbelli görevlerinden alındı. 2 şube müdürünün yerine yeni atamalar yapıldı. CHP’li Kamer Genç: Suikasttan kurtuldum ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in kendi kullandığı otomobile seyir halindeyken bir otomobil çarptı. Genç, kaza ile ilgili olarak “Suikasttan zor kurtuldum” dedi. İstanbul’dan uçakla Ankara’ya gelen Genç’in kullandığı otomobile, Esenboğa Havalimanı’ndan evine gitmek üzere seyir halindeyken Kuzey Ankara Çevre Yolu Etlik çıkışında bir otomobil çarptı. Kazanın ardından Özel TOBB ETÜ Hastanesi’nde kontrolden geçirilen Genç, “Daha önce ameliyat geçirdiğim için hastaneye geldim. Çok şükür ciddi bir durum yok ama ağrılarım var” dedi ve tetkiklerin ardından hastaneden ayrıldı. Konuya ilişkin Twitter hesabından da açıklamalarda bulunan Genç, “Suikasttan zor kurtuldum. Dün akşam 21 uçağıyla İstanbul’dan Ankara’ya geldim, arabamla çevre yolunun en solunda ve sis nedeniyle dörtlüleri çalıştırarak ilerlerken bir araba sol şeride geçerek büyük hızla arkadan vurdu, yana dönen arabaya önden de vurdu” dedi. Balbay KCK basın davasını izleyecek İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasından 5 yıla yakın süre tutuklu kalan, CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, KCK basın davasını izleyecek. Dicle Haber Ajansı ve Özgür Gündem’in de aralarında bulunduğu basın kuruluşlarında çalışan 19’u tutuklu 46 sanığın yargılandığı KCK basın davasına 13 Ocak Pazartesi günü devam edilecek. Duruşmayı Balbay’ın yanı sıra Gazetecilik Özgürlük Platformu ve Avrupa Gazeteci Federasyonu Başkan Yardımcısı, Rusya Gazeteciler Sendikası Yöneticisi Nedezda Azhgikhina da izleyecek. Savcı Şişman’ın görev yeri değişti ADANA (Cumhuriyet) Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde MİT’e ait olduğu ortaya çıkan TIR’ın aranması emrini veren, Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesiyle yetkili Adana Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman, MİT görevlilerinin aramaya engel olmasının ardından Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak tutanakları ve dosyayı teslim etmiş, görev yerinin değiştirilmesi talebinde bulunmuştu. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı da savcı Şişman’ı Gaziantep bölgesine, Gaziantep bölgesinden sorumlu olan savcı Aziz Takcı’yı da Hatay bölgesinde görevlendirdi. Çağlayan’ın oğluna ret İstanbul Haber Servisi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında, 21 Aralık’ta tutuklanan eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan Çağlayan’ın tutukluluğuna yapılan itiraz, 25. Sulh Ceza Mahkemesi’nce değerlendirildi. Mahkeme, reddettiği tahliye talebini, soruşturma dosyasıyla üst mahkeme sayılan İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkeme, Çağlayan’ın itirazını reddetti.