01 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 OCAK 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 İthalden çok yerli kırtasiye ürünleri kanser saçıyor Ben de Varım... Ya Siz? Metin Feyzioğlu’ndan bir mektup aldım... “Söylenmek”, “sızlanmak” yerine çözüm ürettiğini, ayrıca barolar açısından temsil görevi de olduğunu anımsatıyor ve bugüne kadar yaptıklarını özetleyerek önerilerini ayrıntılandırıyor: 1) Özel görevli mahkemelerin gerçekten kapatılması. Böylece Poyrazköy ve Casusluk davası gibi henüz ilk derecede özel görevli mahkemelerde görülmekte olan davaların, genel görevli mahkemelere aktarılmasının sağlanması. 2) Özel görevli mahkemelerin 5 Temmuz 2012’den sonra verdikleri ve halen Yargıtay’da bekleyen kesinleşmemiş mahkumiyet hükümlerinin başka hiçbir değerlendirme yapılmaksızın görev yönünden Yargıtay’ca bozulacağına dair mutlak bir düzenleme yapılması. Böylece bir gün içerisinde, Yargıtay’ın Ergenekon ve Şike davası gibi davalarda verilen hükümleri, hiçbir takdir yetkisi kullanmaksızın bozmasının sağlanması. 3) Özel görevli mahkemelerin 5 Temmuz 2012’den sonra verdikleri ve Yargıtay’dan onanarak kesinleşmiş mahkumiyet hükümlerinin, başka hiçbir değerlendirme yapılmaksızın, yeniden yargılamaya tabi olacağına dair mutlak bir düzenleme yapılması. Böylece Balyoz davası gibi davalarda yeniden ilk derece yargılaması yapılmasının sağlanması. Özel görevli mahkemeleri açık tutan geçici 2. madde kaldırılacağı için, yeniden yargılamayı artık özel görevli mahkemeler yapmayacaktır. 4) Özel görevli mahkemelerin yerine Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesiyle kurulmuş terörle mücadele mahkemelerinin kaldırılması. Böylece Ergenekon ve Şike davası gibi davalarda Yargıtay’ın bozma kararından sonra yapılacak yargılamaların ve Balyoz davası gibi kesin hükümle bitmiş davalarda yeniden yargılamanın genel görevli mahkemelerde, yani bildiğiniz ağır ceza mahkemelerinde yapılmasının sağlanması. 5) Gerekçesiz verilen mahkumiyet kararları ve tutuklama kararları sebebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce ve Anayasa Mahkemesi’nce devlet aleyhine hükmedilecek tazminatların, bu keyfi kararları veren hâkimlerden tahsil edilmesini sağlayacak kanuni bir düzenleme gerçekleştirilmesi. 6) Savcılara bağlı bir adli kolluk teşkilatı kurulması. Böylece savcının emrini dinlemeyen, soruşturmaları fiilen bağımsız yürüten yapı değiştirilmeli. Bu yapının ne kadar yanlış olduğu, yolsuzluk soruşturması sırasında savcıların emirlerinin dinlenmediği örneklerle artık iyice görüldü. HHH Aslında mektup uzun, Odatv tam metni yayımladı... Feyzioğlu, haklı olarak, bir af çıkarılarak sorunun çözülemeyeceğini de belirtiyor... Önerileri ise sadece birkaç davaya değil, genel adalet yapısına ilişkin. Mektubunu bu konuda elbirliğiyle çalışma önererek ve “Göreceksiniz milletimizin kararlılığı karşısında siyaset mekanizması hukuk devletinin evrensel ölçütlerine uygun çözümler üretmek zorunda kalacak, aksi takdirde bunun demokratik sonuçlarına katlanacaktır. Var mısınız? Ben varım” diyerek bitiriyor. HHH Dilerim hukuk devletinin yeniden ihdası için bazı adımların atılmasına yol açar... Mutlaka desteklenmeli. Çin’e gitmeye gerek yok MAHMUT LICALI O Benim Cumhurbaşkanım Değil (2) Birincisi; 15 Ağustos 2007 tarihli köşemin başlığıydı: “O Benim Cumhurbaşkanım Değil.” H Başımıza gelmeyen kalmadı... H Türkiye nasıl bir “kumpasa” düştüğünün farkında değildi... Şimdi peşi peşine kendilerinin itiraf ettikleri, planlı projeli istila süreci başlamıştı... Gözükürde AKP, gözükmeyende cemaat vardı... H Laik Atatürk cumhuriyetinin yıkılarak yerine din referanslı bir devletin kurulması için kolları sıvadılar... Yargı cemaate bırakıldı... Polis birimlerine “imamlar” getirildi... Orduya “kumpas” kurdular... Dalga dalga tutuklamalar başladı... Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları, ordu komutanları, generaller, şerefli şanlı subaylar “silahlı örgüt üyesi” diye hapishanelere dolduruldu... Cumhuriyeti savunacak, dinci devrime karşı çıkacak ne kadar yürekli aydın, düşünür, gazeteci, yazar, sanatçı, bilim adamı varsa toplatılıp hücrelere kapatıldı... Ve karşıdevrimin önü açılmıştı artık... Devrim yasaları, laiklik, cumhuriyet ilkeleri, çağdaş eğitim, okullar, bayramlar, antlar, marşlar, kavramlar, kurumlar... Cumhuriyeti cumhuriyet yapan ne varsa saldırıldı... H Tüm bunlardan Cumhurbaşkanı “habersiz” olabilir mi?.. H Olamaz... H Bu kadar tuzak, tezgâh, kumpas, hukuksuzluk, hırsızlık, vurgun, kir, pislik... Yeni farkına varmış gibi yapamaz... H Cemaatle mektuplaşmak, Fehmi Koru’nun elçiliği ne oluyor?.. Cumhurbaşkanı’sın... H Devletin örgütlü çetelerce istila edildiği resmen açıklanırken... Başında bulunduğu cumhuriyetin istila edildiği ortaya kabak gibi çıkmışken... Başkumandanı olduğu ordusuna kumpas kurulduğu kendi dillerinden itiraf edilirken... En tepesine oturduğu devlet tüm kurumlarıyla çökmüşken... Hâlâ “Yargı bağımsızdır”, “Devlet güçlüdür” diyerek, olanları yeni duymuş gibi bilmezlikten gelmek!.. H 7 yıl olmuş söyleyeli... Tekrar ederim: O benim cumhurbaşkanım değildi... ANKARA Türkiye’de satışı yapılan 6 bin kırtasiye malzemesinin 939’u; okul alışverişinde alınan 700 farklı ayakkabının da 224’ünün kansere neden olan, güvenli olmayan maddelerden üretildiği belirlendi. Önceki yıllarda başta Çin’den ithal edilen ürünlerde kanserojen madde tespit edilirken, 2013 yılında güvenilir olmayan madde bulunan ürünlerin yüzde 78’ini yerli ürünler oluşturdu. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından son yıllarda özellikle yurtdışından ithal edilen ürünlerde yapılan denetimlerde güvenilir olmayan maddeyle üretilen binlerce ürün tespit edilmişti. Ancak 2013 yılında yapılan denetimlerde ibre tersine döndü. Kanserojen maddeyle üretilen ürünler, bu kez yerli ürünlerde daha fazla çıktı. l Uçak seferleri aksadı Hava da kara da durdu 20 üründen üçü tehlikeli CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun konu hakkındaki soru önergesini yanıtlayan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, kırtasiye, okul önlüğü ve ayakkabı gibi okul çağındaki çocukların kullandığı ürünlere ilişkin denetim sonuçlarını açıkladı. Denetimi yapılan ürünlerin 6 binini kırtasiye malzemeleri oluşturdu. Kırtasiye ürünlerinin 939 adetinde güvensizlik belirlenirken, bu durum kırtasiye ürünlerinin yüzde 15.65’inin güvensiz olduğunu ortaya koydu. Başka bir deyişle her 20 üründen yaklaşık 3’ünün tehlikeli olduğu belirlendi. Denetimi yapılan 700 ayakkabının 224’ünde de kanserojen madde bulundu. Okul çağındaki çocuklara satışı yapılan ayakkabıların yüzde 32’sinin sağlığı tehdit ettiği belirlendi. Buna göre de öğrencilere satışı yapılan her 10 ayakkabıdan 3’ü tehlikeli bulundu. l Haber Merkezi Soğuk havanın yanı sıra yoğun sis yurtta yaşamı olumsuz etkiledi. Hatay’da sis nedeniyle görüş mesafesinin 150200 metre civarında olması uçak seferlerini aksattı. Diyarbakır’da sis, hava ve kara ulaşımını olumsuz etkiledi. THY’nin karşılıklı yapılması planlanan Diyarbakırİstanbul uçak seferi iptal edildi. Sis nedeniyle görüş mesafesi Edirne’de 30, Düzce’de 20, Kahramanmaraş’ta 10 metrenin altına düştü. Trafik ekipleri sis nedeniyle ilerlemekte güçlük çeken sürücüleri sis farlarını yakmaları, takip mesafesini korumaları konusunda uyardı. İzmir’de iki gündür etkili olan yoğun sis nedeniyle hava ulaşımı neredeyse durma noktasına geldi. Görüş mesafesinin 200300 metreye kadar düşmesinın ardından, önceki gece uçuşlarından sonra dün de 3’ü İstanbul’a olmak üzere 6 sabah uçuşu iptal oldu. Uçuşlar, sisin dağılmasıyla öğle saatlerinde başlayabildi. Sis kazası: 41 yaralı İstanbul’a ulaşamadılar l Yurt Haberler Servisi DiyarbakırŞanlıurfa karayolunun Diyarbakır çıkışındaki 500 Evler mevkiinde dün sabah saatlerinde, gizli buzlanma ve görüş mesafesini etkileyen sis nedeniyle zincirleme trafik kazası meydana geldi. Sis ve buzlanma nedeniyle aralarında kamyon, 1 ambulans, otobüs ve otomobilin bulunduğu yaklaşık 50 araç çarpıştı. Kazada toplam 41 kişinin yaralandığı, yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi. Yaralılar tedavi altına alındı. DiyarbakırŞanlıurfa ve Elazığ karayolları başta olmak üzere kentin değişik noktalarında toplam sis ve buzlanma nedeniyle maddi hasarlı 15 ayrı kaza meydana geldiği bildirildi. kül oldu Sosyete Çarşısı l KOCAELİ (Cumhuriyet) Gebze’de bıçakla öldürülmüş halde bulunan iki çocuk babası taksici Harun Ömür’ün (30) öldürülmesini meslektaşları protesto etti. İnönü Mahallesi’nde bir araya gelen taksiciler, siyah kurdeleli araçlarıyla konvoy oluşturarak Eskiçarşı mevkisine kadar geldi. DHA Taksici cinayeti protesto edildi Polis muhabirinin oğlu öldürüldü l İstanbul Haber Servisi Beyoğlu Kasımpaşa’da sokakta iki grup arasında kavga çıktı. Kavganın büyümesi üzerine silahlarını çeken her iki grup, birbirlerine ateş etti. Kavga sonrası Alper Akpak, vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden kurşunlar sonucu olay yerinde yaşamını yitirdi. Yaralanan iki kişi çevredekiler tarafından hastaneye kaldırıldı. Polis olaydan sonra kaçtığı iddia edilen kişileri yakalamak için çalışma başlattı. Hayatını kaybeden Alper Akpak’ın 2 yıl önce hayatını kaybeden polis muhabiri Ahmet Akpak’ın oğlu olduğu öğrenildi. Boğaziçi Üniversitesi’nde soygun l İstanbul Haber Servisi Boğaziçi Üniversitesi’nde bir banka şubesi silahlı ve kar maskeli bir kişi tarafından soyuldu. Kuzey yerleşkesindeki banka şubesine, saat 14.30 sıralarında gelen kar maskeli soyguncu, tabancayla banka görevlisini etkisiz hale getirdi. Kasadaki 15 bin lirayı alan soyguncu bankadan koşarak uzaklaştı. Bu sırada öğrenciler, çalışanların bağırması üzerine banka önünde toplandı. Güvenlik kamera görüntülerini alan polis soyguncunun peşine düştü. l İstanbul Haber Servisi Beykoz Çubuklu’da bulunan “Sosyete Çarşısı”nda dün çıkan yangında 180 işyerinden 176’sı kullanılamaz hale geldi. İşyeri sahipleri gördükleri manzara karşısında gözyaşlarını tutamadı. Sabah saat 06.00 sıralarında yangın çıktı. Bir işyerinin elektrik kontağından çıkmış olabileceği belirtilen ve genel olarak giyim eşyaları bulunan işyerlerini saran alevler kısa sürede büyüyerek çarşıyı sardı. Yangın yerine Beykoz, Üsküdar, Kavacık, Çavuşbaşı, Ümraniye itfaiye grupları ile Avrupa yakasındaki bazı ilçelerden itfaiye ekipleri gönderildi. Yapılan yoğun müdahalenin ardından kontrol altına alınan yangın söndürüldü. İşyeri sahiplerinden Ahmet Asmaz “Yangının elektrik kontağından çıktığı tahmin ediliyor. Dükkânların çoğu yandı” dedi. İtfaiye yetkilileri, yangının çıkış nedenini araştırıyor. (Fotoğraflar: AA / DHA) Su borusu bomba l BOLU (Cumhuriyet) Salıbeyler Mahallesi Yayla Sokak’ta yolun altından geçen, kentin su ihtiyacını karşılayan ana su borusu bomba gibi patladı. Büyük bir gürültüyle meydana gelen patlamanın ardından mahalle sakinleri korkuyla evlerinden fırladı. Patlama sonrası asfalt üzerinde yaklaşık 10 metre genişliğinde 5 metre derinliğinde çukur oluştu. Yoldan kopan asfalt DHA parçaları evlere kadar ulaşırken, metrelerce göğe yükselen sular nedeniyle iki evin bodrum katını su bastı. gibi patladı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle