14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EYLÜL 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ÖCALAN’A DESTEK 7 BDP’nin eylemine müdahale İstanbul Haber Servisi Beyoğlu Hacı Ahmet Mahallesi Parkı’nda dün akşam saatlerinde bir araya gelen BDP İstanbul Gençlik Meclisi üyeleri Abdullah Öcalan’ın koşullarına dikkat çekmek için “Özgür yaşam özgür önderlikle olur” “Rojava devrimini selamlıyoruz” pankartlarıyla yürüyüşe geçti. Dolapdere Caddesi’ni trafiğe kapatan grup, Şişli yönüne doğru yürümek istedi. Cadde üzerinde TOMA’larla barikat kuran polis, gruba gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Grup da polise havai fişekler ve molotofkokteylleri atarak karşılık verdi. MEB’in eylülde yapacağı 40 bin atama, öğretmen açığını kapatmayacak 10 yılllık bekleyiş SİNAN TARTANOĞLU Yazarımız bir dış gezi nedeniyle yazılarına ara vermiştir. 2 ER YARALI Karakolda patlama SİİRT (Cumhuriyet) Siirt’in Eruh İlçesi Çırpılı Jandarma Karakolu’nda mühimmat patlaması sonucu 2 asker yaralandı. Çırpılı Jandarma Karakolu’nda kaza sonucu yaşanan patlamada erler Mustafa Kaya ile Necmettin Kuş yaralandı. Yaralı askerler ambulanslarla Siirt Devlet Hastanesi’ne götürülerek tedaviye alındı. Ağır yaralandığı belirtilen Mustafa Kaya’nın ameliyata alındığı öğrenildi. Yetkililer, patlamayla ilgili soruşturma başlatıldığını bildirdi. ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bugün ve yarın yapacağı öğretmen atamalarının alanlara göre dağılımını yaptı. Yapılan dağılım, ancak 130 bin öğretmen açığının 40 binini kapatabilecek. Öte yandan sadece 14 branşa 34 bin 891 öğretmen yerleştirilecekken, 73 öğretmenlik alanına sadece 4 bin 540 atama yapılabilecek. Kontenjan sorunu yaşayan öğretmenler arasında Fransızca öğretmenleri öne çıkıyor. Fransızca dersi için geçen yıl sadece 1 atama yapıldı. 10 yılda sadece 30 atamanın yapıldığı Fransızca alanına bu yıl “1 öğretmen bile atanmayacak”. Arapça öğretmenliğine 125 atama yapılacağına dikkat çeken ve yıllardır atama bekleyen Fransızca öğretmenleri “Bizimle dalga geçilmiş gibi hissediyoruz” diye isyan etti. MEB’in, 40 bin öğretmen atamasında, hangi öğretmenlik alanları için kaç kontenjan ayırdığını açıklaması ile birlikte öğretmenlerden itiraz sesleri yükselmeye başladı. İtirazların temelini, “14 branşa 34 bin 891 atama yapılacakken, 73 öğretmenlik alanına sadece 4 bin 540 kontenjanın ayrılması” gerçeği oluşturdu ve öğretmenler, “Hangi alanlara kıyak çekildi” sorusunu sormaya başladı. Birinci sınıflar bugün başlıyor 20132014 eğitimöğretim döneminde, anaokulu ve ilkokul 1. sınıfa ilk adımını atacak öğrenciler oryantasyon (uyum) eğitimi nedeniyle okula bugün başlayacak. Okulöncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencileri 913 Eylül tarihlerinde uyum eğitimine alınacak. 20132014 eğitim öğretim yılı 16 Eylül Pazartesi günü başlayacak. Birinci yarıyıl, 24 Ocak 2014 Cuma’ya kadar sürecek. Yarıyıl tatili, 27 Ocak7 Şubat 2014’te yapılacak. İkinci dönemin ilk dersi 10 Şubat’ta başlayacak. 20132014 eğitimöğretim sezonu 13 Haziran’da tamamlanacak. KAÇAKÇILIK BİR VARMIŞ, BİR YOKMUŞ Gerçekti hayal oldu İLHAN TAŞCI nan 1678 öğretmen ile birlikte din öğretmenlerine pastadan ayrılan pay 5 bin 184’e çıktı. Din öğretmenliğini, 5 bin 34 kontenjan ile İngilizce öğretmenleri takip etti. İlköğretim matematik öğretmenliğine 3 bin 582, rehberlik öğretmenliğine 2 bin 628 kontenjan ayrıldı. döneminde 2005 yılında yapıldı. Geçen yıl, 1 kişi atama şansı yakalarken Fransızca öğretmenleri bu yıl açıklanan kontenjan tablosunda kendilerini göremedi. ÖSYM bu yıl düzenlediği KPSS’ye öğretmenlik alan bilgisi testi ekledi. Test soruları arasında Fransızca soruları da yer aldı. Atanamayan Fransızca öğretmenleri Cumhuriyet’e, “Sadece şunu merak ediyoruz. Bize bu testin, Fransızca öğretmeni ihtiyacı olduğu için düzenlendiği söylendi. Madem ihtiyaç vardı, neden bir kontenjan bile açıklanmadı. Biz bu sınava yaklaşık 600 Fransızca öğretmeni girdik. Herkesin büyük hayalleri vardı. Bu sefer ta ‘İhtiyaç var demişlerdi’ mam deniyordu. 100 atama yapılsa zaten bu kadar isyan etmeyecektik. Ama şimdi kendimizle dalga geçilmiş gibi hissediyoruz” açıklamasını yaptı. MEB’in kontenjanından en büyük payı din kültürü ve ahlak bilgisi alanından mezun öğretmenler aldı. Hazırlanan tabloda bu derse 3 bin 953 öğretmen alınacağı belirtilse de imam hatip liseleri meslek dersleri alanı için atanması planla E n büyük pay din öğretmenlerine Ancak her öğretmenlik alanı, binlerle ifade edilen kontenjanların açıldığı alanlar kadar şanslı olmadı. Bunların başında da Fransızca öğretmenleri geldi. Atanamayan Fransızca öğretmenlerinin verdiği bilgiye göre MEB, 10 yılda sadece 30 Fransızca öğretmeni aldı. 10 yılda yapılan 30 atamanın 20’si Hüseyin Çelik’in bakanlığı 1 0 yılda yalnızca 30 atama yapıldı Almanca öğretmenleri de Fransızca öğretmenlerininkine benzer bir sıkıntı yaşıyor. Almanca dersine geçen yıl sadece 3 öğretmen atandı. Ders için yaklaşık 1600 öğretmene ihtiyaç olmasına karşın, bu yıl 420 kontenjan ayrıldı. Atanamayan öğretmenler ayrıca, yabancı dil öğretmenliklerinin birçoğunun aynı sıkıntıyı yaşamasına karşın, “Arapça öğretmenliğine 125 kadronun ayrıldığı” bilgisini verdi. öğretmene 1600 ihtiyaç var ANKARA Gümrük başmüfettişlerince İstanbul, Ankara, Yüksekova ve Hakkâri’de yerleşik onlarca şirketin organize biçimde gerçekleştirildiği ve örgüte de finans sağlandığı belirlenen 400 milyon dolarlık hayali ihracat, görevlendirilen yeni müfettişler tarafından yapılan “yeni” incelemenin ardından buharlaştı. Hayali ihracatı saptayan müfettişler sorumlulukları olduğu gerekçesiyle Gümrük Bakanlığı bürokratlarını suçlayınca soruşturmadan el çektirildi, yerlerine görevlendirilen yeni ekip ise “hayali ihracat yoktur, vergi suçu vardır” raporu düzenledi. Böylece daha önce haklarında hayali ihracat yaptığı ve bu amaçla suç örgütü kurduğu savlanan şirket yetkilileri ile gümrük yetkilileri, gümrük/mali müşavirler “aklanmış” oldu. Gümrük Bakanlığı geçen yıl “hayali ihracat vardır, terör örgütü de finans sağlamıştır” belirlemesiyle gönderilen raporlara konu soruşturmanın devamını yapan yeni bir müfettiş ekibinin bu kez “hayali ihracat yoktur” raporu düzenleyerek savcılığa gönderdiği anlaşıldı. Hayali ihracat ihbarı üzerine Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın talimatıyla soruşturma başlatılmıştı. Görevlendirilen Gümrük başmüfettişleri Murat Şanlı, Ali Ortapolat ve Ahmet Ünal yaptıkları inceleme sonunda İstanbul, Ankara, Yüksekova ve Hakkâri’de yerleşik şirketlerce gerçekleştirilen hayali ihracat şebekesini ortaya çıkardılar. Üç başmüfettiş kaçakçılığın mali boyutunu 400 milyon dolar olarak hesaplarken, 42 adet ihracat firması, 24 imalatçı ve tedarikçi firma, yeminli mali müşavir, gümrük müşavirleri olmak üzere toplam 95 kişi hakkında Türk Ceza Kanunu’nun ,“Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” üst başlıklı 220. maddesi, “evrakta sahtecilik” ve Kaçakçılıkla Mücadele Yasası kapsamında soruşturulmaları istemiyle raporlarını savcılığa gönderdi. Başmüfettişlerin raporundaki belirlemelere katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da operasyonların bilgisi dahilinde gerçekleştiğini belirtip “Soruşturmayı ve incelemeyi ilk olarak 2 yıl önce biz kendi içimizde başlatmıştık. Somut verilere ulaşınca güvenlik birimlerimiz operasyon için harekete geçti. Biz yasadışı ticaret yapanlara göz açtırmayız, yolsuzluğa ve hukuksuzluğa da asla taviz vermeyiz” demişti. Hayali ihracatı belirleyen müfettişler, bu kaçakçılık olayında Gümrük Bakanlığı Müsteşarı, Rehberlik ve Teftiş Başkanı, Gümrükler Genel Müdürü, Gümrük Muhafaza Genel Müdürü, Personel Dairesi Başkanı hakkında da “görevi kötüye kullanma” suçlarından suç duyurusunda bulunulmasını istemelerinin ardından soruşturmadan el çektirildiler. Bu başmüfettişler yerine soruşturmayı yürütmek üzere gümrük kontrolörü kökenli müfettişler Şükrü Yabancıoğlu, Soner Tutal, Ahmet Arslantaş, Mehmet Ali Aydoğan, Ali Temiz ve Osman Uslu görevlendirildi. Bu ekip tarafından yapılan “yeni” inceleme sonuçları, 2 Ağustos 2013 tarihli 3 sayılı raporda yer aldı. Raporda, ihracat beyannameleriyle ilgili 44 ayrı ülkede yurtdışı araştırması yapıldığı belirtildi. Raporda, 852 ihracat beyannamesinin 467’si ile ilgili olarak ihracatın gerçekleştirildiği ülkeden olumlu, 385 beyanname ile ilgili olarak ise “olumsuz yanıt” geldiği vurgulandı. Raporda, “olumsuz yanıttan” kastedilen ise “Söz konusu ürünlerin toplam kap adedi bazında eşya miktarının uyumlu olmasına karşın, ithalat aşamasında mal kıymetinin ilgili ülkeye düşük beyan edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca başta Fransa tarafından gönderilen yanıtlar olmak üzere bir kısım olumsuz yanıtlarda ise faturada görünen alıcı firmanın faaliyette bulunmadığı, faaliyetini terk ettiği veyahut veri tabanlarında söz konusu firmanın tespit edilemediği yönünde bilgiler verilmiş bulunmaktadır” biçiminde açıklandı. Malın değerinin düşük beyan edildiği, kimi şirketlerin ise gerçekte olmadığı saptamasına karşın raporda, “Yurtdışı araştırmaları neticesinde temin edilen bu veriler dikkate alındığında, soruşturmamız kapsamı firmaların ihracatlarının hiçbir mal hareketliliğine dayanmayan hayali ihracatlar olduğu şeklinde bir yargı oluşturmanın mümkün görülmediği değerlendirilmektedir” denildi. Dört ilde operasyon Okurlardan kısa kısa Ben internet sitesini açtığımda astroloji bölümüne bakıyorum. Bunda kafayı takacak ne var anlamış değilim. Nedir; Cumhuriyet’e astroloji yakışmazmış... Bal gibi de yakışır... insanlar günlük streslerinin arasında eğlencelik işler de arıyor; bakıyor... Cumhuriyet’i tabulaştırmayı da anlamıyorum. Tamam, gazetenin ilkeli ve de dik bir duruşunun olması önemli ama Cumhuriyet de son çözümlemede günlük bir gazete değil midir? Gazetede haber de olacak, yorum da, eğlencelik yazılar da, röportajlar da, düzeyli magazin bile... Yakup Karbuz Övgü Güzel Ama... Sayın Öz, 2 Eylül 2013 günlü Cumhuriyet gazetesinde Hrant Dink Vakfı’nın araştırması üzerine yaptığınız yoruma tüm kalbimle katılıyorum. Cumhuriyet gazetemiz bu yönde örnek bir yol gösterici. Ancak bazen editörlerinizin (eskiden musahhih diye mi anılırlardı?) dikkatlerinden kaçan hususlar da olabiliyor. Örneğin 2 Eylül baskısının 3. sayfasında “Yine kadınlar kurban!” başlıklı haberinde Nazliye Sincar hanımın eski eşi Şethzade H. tarafından öldürüldüğü haberinden hemen sonra Gazaros Muratçıoğlu’nun sevgilisi Karin Sucu’yu öldürdüğü haberi veriliyor. İlke olarak katil olsalar da hayatta iseler katillerin soyadları açıkça yazılmıyor. Katil bir gayrimüslim ise soyadının yazılmasında bir sakınca olmadığı görüşü, haberi kaleme alanlarda yerleşmiş bir alışkanlık mıdır acaba? Eşitlikçi ve özgürlükçü olduğu için okuduğum Cumhuriyet gazetesinde, bundan böyle bu hususa dikkat edileceği umuduyla saygılar sunarım. Alaeddin Türkay Yörük Astroloji de okunur Dilde Özensizliğin Kaynağı Sayın Öz, Türkiye’de Türkçenin katli önce basında başladı. Dil yanlışları ve özensizlik muhabirlerden editörlere sirayet etti. Sokak isimleri de bundan nasibini alalı çok oldu. Mesela, Menekşe Sokağı yerine Menekşe Sokak veya Ahmet Rasim Sokağı yerine, Ahmet Rasim Sokak yazmak ve editörlerce düzeltilmeden basmak gibi... Cumhuriyet’in haberlerinde de ne yazık ki aynı sorun uzun zamandır devam ediyor. 2 Eylül tarihli gazetenin 8. sayfasında sağ altta yayımlanan Yiğit Bulut haberindeki Safa Sokak ve Şair Latifî Sokak, gibi... Cumhuriyet dil özeniyle de bilinirdi. Özensizlik yakışmıyor. Saygılarımla. Taylan Erten Emperyal Emperyalist Okurumuz Mehmet Şen’in dikkatimize sunduğu “emperyal emperyalist” kavramları arasındaki ilişki ya da farklılık üzerinde durulmayı hak ediyor. Emperyalist devletler sömürgelerini, kolonilerini yitireli epeyce bir zaman geçti. Ama yayılmacılığı, güçlerini göstermeyi ve çıkarlarını küremizin her yerinde savunmayı bıraktıkları söylenemez. Artık bir bölgeye kalıcı olarak yerleşmeyi pek düşünmüyorlar. Bunun yerine gelişen silah teknolojisini kullanarak, üstün güçle geçici işgaller ya da darbeler yoluyla çıkarlarını savunmayı, egemenliklerini sürdürmeyi, kaynaklara el koymayı, her türlü ticari dayatmayı ve silah ticaretini genişletmeyi seçiyorlar. Bu arada kendi aralarında da çeşitli gruplaşmalar ve iç çatışmalar geçmişe göre daha az ve “rafine” olmakla birlikte ortadan kalkmış değil. Emperyalistlerin kaba silahlı güce dayanan saldırılarındaki çeşitlenmenin yanı sıra politikalarında da bir çeşitlenme ve “gizleme”, “güzelleme” çabası günümüz emperyalistlerini tanımlarken dikkat edilmesi gereken bir durum ortaya çıkıyor. Politikalarında “zarafetin” arttığını söyleyebiliriz! Eskiden açıkça gelir işgal ederlerdi, şimdi “demokrasi ve özgürlük için” geldiklerini söylüyorlar. İşte biz bunlara “emperyal politikalar” diyoruz. Kısacası emperyal sözcüğünü emperyalistlerin politikalarını nitelerken kullanıyoruz. Ama bunu “artık emperyalizm kalmadı, yalnızca emperyal politikalar var” diyen “antiemperyalizmin tarih olduğunu” iddia eden Hardt ve Negri benzeri teorisyenlerin ve son yıllarda hız kazanan emperyalist saldırılar karşısında ne diyeceklerini bilemeyen liberallerin söylemleriyle karıştırmamak gerek. Hayali bir varmış, bir yokmuş Merhaba, son zamanlarda sık rastlanan dilbilgisi yanlışlarına bilgi eksiklikleri de eklendi. Cumhuriyet gazetesinde çalışan genç kuşak yakın tarihimizi, isimleri bilmiyor, sorgulamayı da bilmiyor. 3 Eylül 2013 son sayfada Fidanlara can suyu haberinde “Kadir Mengen” Kadir Manga mı ? “Civan Alptekin” Cihan Alptekin mi? genç habercilerden biraz daha ilgili ve duyarlı davranmalarını rica ediyorum saygılarımla Dr. Gülderen Dolunay Yazım hatalarıbilgi eksikliği Portal’a Öneriler Merhaba, asıl gazetesi Cumhuriyet olan bir okurum ve gazetemi çok seviyorum. Tabii ara ara diğer gazetelere de göz atıyorum. Diğer gazetelerde bir haberi tıkladığım zaman yeni bir sekme açılıyor... ana sayfaya gerektikçe dönüyorum. Bence bu bir okur için rahatlık. Cumhuriyette her haberi ya da her bölümü okuduktan sonra “geri” tuşuyla ana sayfaya dönmem gerekiyor. Bu bana pratik gelmiyor. Okumanın akıcılığını bozuyor. Bir de bazı bölümlerin haftalarca değişmediğini görüyorum gazetemde. Bu konuda haklısınız çünkü diğer gazeteler gibi magazinle doldurmuyorsunuz ve de... dolmasın lütfen. Yine de bu konuya da dikkatinizi çekmek istedim. Gazetemi seviyorum ve çok başarılı olmasını diliyorum. Saygılarımla. Şenay Topal ‘Yükselenim Çarşı’ Dizisine Övgü Sayın Öz, geçenlerde beş gün yayımladığınız “Yükselenim Çarşı” adlı röportaj şeklindeki yazı dizisini gerçekten ilgiyle okudum. Futbolun sadece futbol olmadığını ve taraftarın da sadece taraftar olmadığını gayet net olarak yansıtmışsınız. Taraftarların futbolda gösterdikleri sert, holigan tarzı davranışları dışında toplumsal olaylarda da birlikte hareket edebildiği ve isteyen herkesin o takımın taraftarlarıyla yan yana gelebileceğini net bir şekilde göstermişsiniz. Spor yazısı okumaktan sıkılan bir erkek olarak belirtmeliyim ki bu gayet iyi bir yazı dizisiydi. 30 Ağustos 2013 tarihli Cumhuriyetin birinci (ana) sayfası çok güzeldi. O Atatürk fotoğrafı çok iyiydi ve yazıları büyük bir ilgi ile okudum. Herkesin Zafer Bayramını kutlarken, savaşsız bir dünya temennilerimle... SAVAŞA HAYIR. İyi günler. Anıl Vural Kateter’e ne oldu? Sayın Öz, muhabirinize sorar mısınız... Sağlık çalışanları “katedral”i Vatikan’da mı takıyorlar? Yakut Erdeniz Pes Dedirten Hatalar Fethullah Gülen’in evine 13 Temmuz’dan sonra 31 Ağustos’ta da protesto yürüyüşleri düzenlendi. Düzenli bir Cumhuriyet okuru olarak her iki protesto hakkında da gazetenizde hiçbir haber görememenin üzüntüsünü yaşıyorum. Yoksa bunu ben de mi bazı komplo teorilerine bağlı olarak düşünmeliyim. Veya bu haber Cumhuriyet için o kadar önemsiz mi? Cevabınızı merakla bekliyorum. Erol Bayraktar Gülen’i protesto haber değil mi? Cumhuriyet 03 Eylül 2013 : Sayfa 2 : “Olaylar ve Görüşler” Sayın Ali Tuygan’ın Suriye ile ilgili yazısı: sayfadaki resim altı: “Avam Kamarası’nda Mısır’a müdahale...” Sadece pes denir! Sayfa 3: 4 sütun üzerine: “Kadınlar uğurladı” 10. satır: “Adli Tıp Kurumu’ndan getirildiği Mareşal Fevzi Çakmak Camisi’nde cenaze törenine...” 12. satır: “Dün öğle vakti Kanarya Merkezi Camisi’ne getirilen..’ A 3 sayfası, son sütun: “Kuğulu’ya sivil baskısı, 7. satır: ......için endişelenen direnişçiler, sivil polislerin parkta ve parkın etrafında dolaşmasıyla sabaha kadar gergin bir bekleyiş sürdü.” Bu güzel Türkçe için teşekkürler!.. Saygılarımla. İlter K. Akbuğ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle