14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 EYLÜL 2013 SALI [email protected] 16 KÜLTÜR İyi ki tiyatro var... u Her köşeden şiddetin fışkırdığı bir dönemden geçiyoruz. Her fırsatta sanatı ve sanatçıyı yıpratmaya çalışmak da şiddet... Böyle bir dönemde nefret oklarının hedef gösterildiği bir sanatçıya, ülkesine tutkulu bir sanatçıya; Fazıl Say’a selam gönderiyorum. Her şeye rağmen tiyatro var ve iyi ki var bunca karanlık içinde parlak bir ışık olarak... larının hedef gösterildiği bir sanatçıya, ülkesine tutkulu bir sanatçıya; Fazıl Say’a selam etmek isterim. O, bu ülkenin iftihar edilmesi gereken bir sanatçısı, ama bakınız ki dini değerlere hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada yine 10 ay hapis cezası yedi! 21 Eylül tarihli Cumhuriyet’te gerek Hilal Köse’nin haberi, gerekse Zeynep Oral’ın aynı gün ve de ertesinde Fazıl Say’la yaptığı etraflı konuşma bu “ucube” cezanın detaylarını veriyor. Ben bu cezanın Yargıtay’dan döneceğine inancımı yitirmeden kendisini “İstanbul Senfonisi” ile aldığı ECHO Ödülü nedeniyle kutluyorum. Bizde sezon yeni yeni kıpırdanıyor. Koşullar öyle... O nedenle biraz dış dünyada neler olup bitiyor ona göz atmak istedim. Geçen yıl gittiğim Ruhr Trienali bu yıl da yine Heiner Goebbels’in sanat direktörlüğünde devam ediyor. Goebbels “devamlılık” ilkesinden hareketle dünyanın yakından tanıdığı Robert Wilson, Anne Teresa De Keersmaeker, Romeo Castelluci, Robert LePage gibi sanatçılarının eserlerini sunuyor. Ayrıca, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yine çağdaş operaya el atıyor ve müzikli tiyatro olarak da bizim mekân sorunu nedeniyle Tiyatro Festivali’ne getiremediğimiz ve de Goebbels’in kendi işi olan “Strifters Dinge”, Duisburg’daki eski santral binasında bugün başlıyor. Işığın, sesin, video Farkında mısınız, her köşeden her biçimde şiddet fışkırıyor? Meclis kürsüsünden, seçim alanlarından sokaklara kadar şiddetle iç içeyiz... Şiddet sadece eline palayı alıp sallamak ya da gazı karşındakinin gözüne sıkmak, kurşunu kafasına atmak ya da gündelik hayat içinde bıçaklamak, tecavüz etmek, futbol sahalarını birbirine katmak filan değil! Kadını TV kanallarından aşağılamak da şiddet, gençleri kan ve can düşmanı olarak bellemek de şiddet, her fırsatta sanatı ve sanatçıyı yıpratmaya çalışmak da şiddet... Çok ciddi biçimde incelenmesi gereken bir olaylar zinciri bu yaşananlar. Bir çelişkiler ülkesinde yaşıyoruz... Haktan, hukuktan, adaletten söz etmenin giderek zorlaştığı bir ülke. Öfke ve hınç üstüne kurulu bir düzende sevgisizliğin, saygısızlığın her fırsatta körüklenmesinin sonuçları bunlar... Nereden geldim bu konuya? Çünkü her gün içinde yaşıyoruz bu sevgisizliğin, bu şiddetin... Şu sıralarda oyun yazarı Edward Bond’un “Mektuplar”ını okuyorum. Tiyatro üstüne, siyaset üstüne düşüncelerini paylaşıyor. Bir yazışmalar zinciri... Yazılarında hep vurguladığı bilgiye karşı savaşan, cehaleti besleyen bir sistemde çöküşün önüne geçilmesi imkânsız. Tiyatro, bu gerçeklerin işlendiği mükemmel bir alan... Tiyatroya geçmeden önce, nefret ok Dış dünyada neler oynuyor enstalasyonlarının oyuncunun yerini aldığı bir güzel olay... Acaba bir gün bu kocaman şehre de böyle birkaç mekân nasip olacak mı? İngiliz Forced Entertainment grubunun çalışması “Son Macera” topluluğun kurulduğu 1984 yılından bu yana üstünde durduğu kent, kültür, medya kültürü gibi konulara odaklanıyor. Anlaşılan o ki Lübnanlı ses tasarımcısı Tarek Atou, bu çalışmanın köşe taşı. Geçen yıl Emmanuel DemarcyMota’nın “Gergedan”ı ile Tiyatro Festivali’ne konuk olan Theatre de la Ville, 25 Eylül’de Christoph Marthaler’in yeni oyununu sunuyor. Eugene Ionesco, Hiroshi Sugimoto, Toshiki Okada (Japonlar hızla yayılıyorlar Batı dünyasında), Corneille, Yannis Ritsos, Robert Wilson, Balzac, Çehov, Shakespeare ve Dante DemarcyMota’nın yönettiği Theatre de la Ville’in zengin repertuvarının dünyaları zengin yazarları, yorumcuları... Dünden bugünlere uzanan kıskanılası bir çeşitlilik çarpıyor göze... DemarcyMota, bilindiği gibi, aynı zamanda Paris Sonbahar Festivali’nin de direktörü 2013’ten itibaren. Programa bakıldığında her iki program arasında çakışma yok gibi. Sadece “Gergedan” tekrarlanıyor ve de Robert Wilson’un Berliner Ensemble için yaptığı “Peter Pan” bir Sonbahar Festivali etkinliği olarak Theatre de la Ville repertuvarında yerini alıyor. Bu arada Robert Wilson’un “Oturma Odaları (Living Rooms)” sergisi ka sım ayından başlayarak Şubat 2014’e kadar Louvre’da yer alacak. Yer kısıtlı. Diğer ülkelere uzanamadık, ama bizden iki olaya değinerek bitirmek istedim yazımı. Kumbaracı50 geçen hafta 15. yılını kutladı. Ekim başında Altfest 13 başlıyor. Alternatif sahnelerin bu ilk festivali Kadir Has Salon’da yapılacak açılışı 5 Ekim’de... Oyunlar, oyun sonrası tartışmalar çeşitli alternatif sahnelerin kendi salonlarında da sürecek bir hafta boyunca. Çok doğru bir girişim... Evet, her şeye rağmen tiyatro var ve iyi ki var bunca karanlık içinde parlak bir ışık olarak... KOLOMBİYALI ŞAİR VE YAZAR ALVARO MUTİS YAŞAMINI YİTİRDİ Denizlerin ve ormanların tutkunuydu Kültür Servisi Dünyaca ünlü Kolombiyalı şair ve yazar Alvaro Mutis, 90 yaşında hayata veda etti. Mutis’in eşi Carmen Miracle, kalp ve solunum yetersizliğinden Meksika’nın başkenti Meksiko’daki bir hastanede tedavi gören ünlü şairin önceki gece öldüğünü açıkladı. Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos, “Mutis’in milyonlarca dostu ve hayranı bugün onun için yas tutuyor. Kolombiya halkı, Mutis’i asla unutmayacak” dedi. Nobel ödüllü Gabriel Garcia Marquez’den sonra Latin Amerika’da kendi kuşağının en önemli şair ve öykücülerinden biri kabul edilen Mutis, aralarında Asturias ve Cervantes ödüllerinin de bulunduğu çok sayıda ödüle değer görüldü. İlk şiir kitabı “Denge”yi 1948’de henüz 25 yaşındayken yayımlayan Mutis, 1953’te çıkan “Felaket Öğesi” kitabı ile uluslararası düzeyde ün kazandı. İspanyol yönetmen Luis Bunuel’in yazdığı tavsiye mektubu ile 1956’da Meksika’ya giden Mutis, bir daha bu ülkeden ayrılmadı. Deniz, kahve kokusu ve ülkesinin tropikal ormanlarına duyduğu hayranlığı yapıtlarına yansıyan Mutis, 1986’da en ünlü yapıtı kabul edilen “Maqroll’ün Maceraları ve Bahtsızlıkları”nı yayımladı. Mutis’in 7 kitaptan oluşan ve maceraperest, romantik, idealist bir gemicinin öyküsünü anlatan bu yapıtı çok sayıda dile çevrildi. Yayıncılık, film yapımcılığı ve köşe yazarlığı da yapan Mutis, 1988’de emekli olduktan sonra tüm zamanını edebiyata adadı. Mutis’in Türkçeye çevrilen “Tropik Güncesi”, “Son Rıhtım” ve “Amiralin Karı” adlı kitapları bulunuyor. İstanbul’daki Cervantes Enstitüsü’nün kütüphanesi yazarın adını taşıyor. Fazıl Say BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ BUTİK KONSERLERİ BAŞLIYOR Albert Long Hall konserleri Kültür Servisi Evin İlyasoğlu’nun koordinatörlüğünde gerçekleşen Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall Klasik Müzik Konserleri 9 Ekim’de başlıyor. “Söz Biter Müzik Başlar” başlığıyla gerçekleşecek programın açılış konserinde Charlie Siem (keman) ve Caroline JayaRatnam (piyano) sahnede olacak. Camerata Salzburg üyeleri ve org solistlerinin 23 Ekim’deki “Askerin Öyküsü”nde, Stravinsky’nin Rus folkloruyla foxtrotu, caz müziğiyle tangoyu harmanladığı bir öykü. Eser, büyük tiyatro ustası Genco Erkal, Hakan Şensoy yönetimindeki İstanbul Oda Orkestrası ve ünlü kemancı Cihat Aşkın’ın katılımıyla canlandırılacak. Flütte Elif Yurdakul, obuada Seyit Mas, klarinette Ecesu Sertesen, fagotta Mert Kutluğ, kornoda Sertan Sancar’ın yer aldığı İstanbul Wind Ensemble, Rüzgârın Şarkıları konseri 30 Ekim’de gerçekleşecek. Bu dönem başlatılan “Bir Piyano Efsanesi” adıyla ger Elizabeth Leonskaja ‘Ölüm’ onun ana temasıydı Kültür Servisi 21 Eylül günü Kenya’nın başkenti Nairobi’deki Westgate alışveriş merkezine düzenlenen terörist saldırıda yaşamını yitiren Ganalı şair ve yazar Kofi Awoonor, günümüz Afrika edebiyatının önde gelen adlarından biriydi. 78 yaşındaki Awoonor, bir edebiyat şenliğine katılmak üzere Nairobi’de bulunuyordu. Yapıtları birçok dile çevrilen ve çeşitli antolojilere alı çekleşecek olan “Albert Long Hall Piyano Günleri”nin 6 Kasım’daki ilk konuğu piyanist Elizabeth Leonskaja. Piyano Günleri’nin 11 Aralık’taki ikinci konuğu Emre Şen. 13 Kasım’da “Üç Ünlü Solist Üç Başyapıt” isimli eserle Festival Strings Lucern Topluluğu’nun baş kemancısı Daniel Dodds ve solisti çellist Alexander Kionke, piyanist Dimitri Demiashkin ile aynı sahneyi paylaşacak. Dünyanın sayılı orkestralarından Moskova Virtüözleri’nin kurucu şef ve solistleri Vladimir Spivakov ile ilk kez 19 Kasım’da bir konser verecek. 27 Kasım’da Camerata Salzburg ve org sanatçısı Anne Marie Dragoist, Bach, Mozart, Handel, Haydn seslendirecekler. Genç gitar sanatçısı Murat Usanmaz 4 Aralık’ta sahnede olacak. 18 Aralık’taki son konserde ise soprano Çimen Seymen ve piyanist Mirella Giardelli erken barok döneminden eserler seslendirecek. u Bir edebiyat şenliğine katılmak üzere Nairobi’de bulunan Awoonor, ‘Kanımdaki Gece’ adlı kitabında, yabancı yönetimin Afrika’daki etkilerini işlemişti. Ganalı şair Kofi Awoonor, Nairobi’deki terörist saldırıda yaşamını yitirdi versitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nün başkanlığına getirilmişti. Awoonor, 1971’de yayımlanan “Kanımdaki Gece” adlı kitabındaki şiirlerde, bir yandan köklerini araştırırken, bir yandan da Afrika’daki yabancı yönetiminin etkilerini irdelemişti. 1975’te öğretim üyeliği yapmak üzere Gana’ya dönen Awoonor, aynı yıl, ülkesindeki askeri hükümete karşı etkinliklerinden ötürü hapse atılmış, daha sonra serbest bırakılmıştı. 1978’de yayımlanan “Deniz Kıyısındaki Ev” adlı kitabındaki şiirleri hapis yattığı günlerde yazmıştı. Aynı zamanda bir diplomat olan Awoonor, 1985’te Gana büyükelçisi olarak Brezilya’ya gitmiş, 1989’da Küba’ya atanmış, ayrıca Birleşmiş Milletler’de Gana’yı temsil etmiş ve ırk ayırımına karşı komitenin başkanlığını üstlenmişti. ŞEFİKA KUTLUER FESTİVALİ Dünyanın ilk flütü Ankara’da Kültür Servisi Flüt sanatçısı Şefika Kutluer’in doğduğu kent Ankara’da düzenlediği Uluslararası Şefika Kutluer Festivali yarın başlıyor. Bu yıl festivalin dördüncüsü Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde “Doğu Batı ile Buluşuyor” teması ile gerçekleşecek. Açılış konserinde Geleneksel Kore Dans ve Müzik Gösteri Grubu sahnede olacak. 28 Eylül’de ise Slovenya’da bulunan ve 55 bin yıl öncesine tarihlenen dünyanın ilk flütü olarak yakın zaman önce bulunan “antik flüt” Ankara’ya geliyor. Konserde mağara ayısı kemiğinden yapılmış ve Slovenyalı antik flüt sanatçısı Ljuben Dimkaroski tarafından çalınabilen flüt, Slovenya Devlet Müzesi’nde sergileniyor. 28 Eylül günü sahnede antik flütle Dimkaroski ve flütüyle Şefika Kutluer sahnede olacak. 30 Eylül’de Kosova Filarmoni Orkestrası bir konser verecek. Kosova Filarmoni Orkestrası’nın solisti soprano Sara Naiman konserde, meşhur operalardan aryalar seslendirecek. Konserin şefi Baki Jashari. Kutluer, 2 Ekim’de şef Gergely Kuklis’in yönetimindeki Brandenburg Bach Solistleri ile bir konser verecek. Kutluer ayrıca 4 Ekim’de ise İngiliz klavsenci David Wright eşliğinde Bach’ın eserlerinden oluşan bir resital verecek. Festival, Kazakistan’dan gelecek Almatı Senfoni Oda Orkestrası’nın konseri ile sona erecek. 9 Ekim’deki konserin solistleri, Galya Bisengalieva (keman) ve Gulnara NurgaliyeLjuben va (soprano). www.sefikakutluerfest.com Dimkaroski nan Awoonor, özellikle Hıristiyanlık ve ölüm temalarını işlediği ve Afrika halk geleneklerinin öğelerini çağdaş edebiyat diliyle bütünleştirdiği şiirleriyle tanınıyordu. Awoonor, daha sonraki pek çok yapıtında olduğu gibi, 1964’te yayımlanan ilk şiir kitabı “Yeniden Keşfetme”de de Afrika’nın sözlü şiir geleneğinden esinlenerek modern bir şiir yaratmıştı. Londra ve New York’ta öğrenim gördükten sonra Gana Sinema Kurumu’nu yöneten ve Gana Tiyatrosu’nu kuran Awoonor, 1970’lerin başlarında New York Eyalet Üni Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu sona erdi n Kültür Servisi Geçen yıl yaşamını yitiren halk müziğinin büyük ustası Neşet Ertaş, ölümünün birinci yılında Şişli Belediyesi tarafından düzenlenen bir etkinlikle anılacak. Bugün saat 20.00’de Şişli Kent Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan gecede Erol Parlak, Neşet Ertaş türkülerini yorumlayacak. Etkinlikte, Parlak’ın yazdığı ve Neşet Ertaş’ın hayatını anlatan “Garip Bülbül Neşet Ertaş” adlı kitabın da tanıtımı yapılacak. ‘Bozkırın Garip Bülbülü’ anılıyor 5 ülke sanatta buluştu CAN HACIOĞLU ‘Yeşil Peri Gecesi’ Fransızcada nKültür Servisi Ayfer Tunç’un “Yeşil Peri Gecesi” isimli romanı Türkçeden, Ferda Fidan çevirisiyle Galaade Yayınevi tarafından Fransızca yayımlandı. Güzelliğini sermaye olarak kullanan genç bir kadının düşüş hikâyesi üzerinden hareket edip bütünsel bir sosyal eleştirinin anlatıldığı Tunç’un “Yeşil Peri Gecesi” isimli eseri, Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’nda onur konuğu olacak Çin’de ise gelecek ay basılacak. ESKİŞEHİR Tepebaşı Belediyesi tarafından bu yıl yedincisi düzenlenen Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu, Özdilek AVM’de düzenlenen törenin ardından sona erdi. Törende konuk sanatçılar adına bir konuşma yapan Macar Beata Rostas ile ülkemizden katılan sanatçılar adına konuşan Veysel Özel, başta Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ettiler. Sempozyum düzenleme kurulu adına konuşan Prof. Dr. Bilgehan Uzuner ise destek veren herkese teşekkür ederek, “Eskişehir 7 senede 77 eser kazandı. Her yerde bu eserleri görebiliyorsunuz. Eskişehir ileride sırf bu eserlerle bir marka olacak. İnsanlar sırf bu eserle ri görmeye gelecekler. Bu sene 6 üniversiteden 55 asistan sempozyuma katıldı. 5 ayrı ülke burada buluştu. Ustalar, sanata meraklı insanlar geldi. Sonunda kente inanılmaz bir değer katıldı” dedi. Tüm sempozyumlar katılarak, çektiği fotoğraflar, açtığı sergiler ve hazırladığı kataloglar ile sempozyumun bir marka haline gelmesinde büyük emeği geçen fotoğraf sanatçısı İbrahim Demirel ise “7 yıldır bu ortam içindeyim. Bunu Tepebaşı Belediyesi’nin yapması, insanları bir araya getirmesi sadece Eskişehir için değil Türkiye için çok önemli. Seramik bölümü öğrencileri burada bir araya geliyorlar ve birçok şey öğreniyorlar” şeklinde konuştu. Tepebaşı Belediye Başkanı Ataç ise Eskişehir’in uzun so luklu ve uluslararası standartlarda, Eskişehir’i hakkıyla temsil eden en önemli etkinliğini geride bıraktıklarını söyledi. Başkan Ataç şöyle konuştu: “2001’den itibaren biz bu sektöre bilimselliği ve sanatı da kattık ve bugünlere geldi. Dileğimiz, kentimizin belleği, kimliği adına daha derin izler bırakarak gitmesidir. Gerçekten sanatçılarımız ve öğrencilerimiz alkışı hak ediyorlar. Ama ben biliyorum ki onlar da Eskişehir’de çok mutlu oluyorlar. Çünkü böyle bir ortamı Türkiye’de yakalamak çok kolay değil. Burada büyük deneyim kazanıyorlar. Bu sempozyumu biliyorsunuz geçen aylarda kaybettiğimiz Prof. Dr. Taciser Sivas’a adamıştık. Onu tekrar sevgiyle anıyoruz, ışıklar içinde yatsın.” DEVLET 7.5 MİLYONUN PEŞİNDE ‘Sahte imzadan’ zimmet çıktı SELDA GÜNEYSU ANKARA Kültür ve Turizm Bakanlığı, eski Bakan Ertuğrul Günay’ın imzasının taklit değil gerçek olduğunun ortaya çıkması üzerine eski Ankara Resim Heykel Müzesi Müdürü Ömer Gündoğdu için harekete geçti. Müzedeki “tarihi ve milyon dolarlık tablolara zarar verdiği” gerekçesiyle başlatılan soruşturmada “devleti 7.5 milyon TL zarara uğrattığı” belirtilen Gündoğdu’nun bu borcu ödemesi için bakanlık, “zimmet” kararı da çıkardı. Gündoğdu, borcu ödemezse, maaşına ve mal varlığına el konulacak. Gündoğdu döneminde ünlü ressamların milyon TL’lik tablolarının çerçeveleri “soba boyası” ile boyatılmış, çerçevelerine boya sıçramıştı. Ayrıca bazı tablolarda tahrifat ve sahtelerle değiştirme ortaya çıkmıştı. Ancak Gündoğdu, olayla ilgili müfettiş raporlarında yer alan eski Bakan Günay’ın imzasının “taklit olduğunu” savunmuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle