14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 EYLÜL 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Başbakan Erdoğan, devlet olanakları ile seçim propagandasını sürdüreceğinin mesajını verdi Gizli Tanıdık... Adalet, eşitlik, evrensel hukuk, gelir dağılımında uçurum, temel hak ve özgürlükler... Bu kavramları sık sık gündeme getiren bizleriz... Hukuk kimi zaman hukuksuzluğu getiriyor, adalet adaletsizliği. Hayatın içinde öyle öyküler var ki insan duyunca ya da okuyunca şaşırıyor. Bunca acımasızlık yumağında kadına şiddet, cinayetler, kan davaları... Toplumumuzda çocukların zindanlarda çürültüldüğünü, acımasızlık cenderesinde ölüme terk edildiklerini, üstü betonla örtülmüş kuyulardan 20 yıl önce öldürülmüş insan kemikleri çıktığını görüyoruz. Analar, babalar, kardeşler ağlıyor... Babaları öldürüldüğünde 810 yaşlarında olan çocuklar bugün 30’lu yaşlarda. Babasız büyümüşler, evlenmişler, onların da çocukları olmuş. Oğul, hıçkırıklara boğulurken şöyle diyor: “En azından babamızın bir mezarı olacak!” Bir torba kemik tabuta konuluyor... Bu fotoğraflar bir ülke gerçeğini anlatıyor vicdanı olan herkese. Acı öyküler zindanlarda da yaşanıyor... 800 üniversite öğrencisi yatıyor rutubetli koğuşlarda... Zindanlar tıka basa dolu... Adaletsizlikler, haksızlıklar, aşağılamalar... Çocuklar, gençler, öğrenciler. Kadınların giysilerinin çıkarılarak aranması... Hangi çağda yaşıyoruz? Neden oluyor bunlar? Sorumlulara niçin dokunulmuyor? Düşmanca bir ceza hukukunun egemen olduğu Türkiye’de yargının tümü neredeyse kuşatılmış durumda. Sonu gelmeyen bir yolculuk gibi. Kin, nefret, intikam. HHH Cumhuriyet’ten İlhan Taşcı’nın “Gizli Tanıdık” kitabı (Cumhuriyet Kitapları) yukarıda anlattığım, adaletsizliğin uçurumunda olan yargılama süreçlerine ışık tutuyor. Darbeler döneminde “sayın muhbir vatandaş” vardı, şimdilerde “gizli tanık” var... Osmanım falan... Aslında Osmanların sayısı az değil! Ergenekon’dan KCK’ye dek uzanan, üniversiteli gençlerin yargılandığı davalara dek sayısız örnek verebilirim. İlhan, Türkiye’nin “gizli tanıdık”larla kurgulanan yeni döneminin öyküsünü anlatıyor son kitabında. Gizli tanıklığın üzerindeki “giz perdesi”ni aralıyor... Kitabı bir solukta okudum ve İlhan Taşcı’nın sorduğu sorularla yaşamın o insanın içini acıtan hikâyesini sizlerle paylaşmak istedim. Bu davalarda hangi polis, savcı ve katil gizli tanık oldu? Gizli tanığın parası, kimin kişisel hesabına yatırıldı? Gündüz cezaevinde, gece dışarıda suç işleyen gizli tanık kimleri, neyle suçladı? Elbet pek çok soruya yanıt arıyor İlhan Taşcı “Gizli Tanıdık” öyküsünde. Vicdanının sesini dinleyenler gerçeklerin su yüzüne çıkmasını istiyor. En önemlisi, Ergenekon ve Danıştay saldırısının birleştirilmesinin dayanağı olan son görüşmenin nerede ve kimlerin katılımıyla yapıldığını ortaya koyuyor. HHH Masum oldukları bilinen insanlara karşı yapılan adaletsizlikler, baskılar ve zulümler... İnsanlık dışı uygulamalar ve işkenceler! Kin ve intikam! Acı öyküleri pek çok kişi yazıyor bugün... Dürüst ve onurlu kalemler her şeyi göze alıyor. Mustafa K. Erdemol’un “Gezi Parkı Direnişi” (Yazılama Yayınevi) bunlardan biri... Küçük bahçedeki büyük kıyameti anlatıyor Erdemol... O da bir öykü hepimizin yakından bildiği. Gezi Parkı Direnişi’nin sınıfsal bir içeriği, ideolojik bir yanı yoktu. Hele hele sosyalist bir mücadeleye dönüştürmek! Acaba öyle bir mücadeleye dönüşebilir miydi? Bana sorarsanız biraz düşsel geliyor... Ben bu eylemi demokrasimizin gelişmesi bakımından önemli buldum. Çünkü işçi sınıfının önderliği olmadan sosyalist bir mücadele kolay kolay örgütlenemez ve sandıktan bu seçim sistemiyle çıkamaz. Neyse konumuz bu değil... Bir başka zaman yazarım... Hayatı biraz daha güzelleştirmek, yaşamı yaşanır hale getirmek için sevgimizi çoğaltmalıyız... Düşman bir ceza hukukuna karşı, evrensel hukuku savunmalıyız! ‘Makarnaya’ devam ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında, yerel seçimleri değerlendirdi. İktidarın sosyal devlet anlayışıyla yaptıklarını muhalefet partilerinin “seçim ekonomisi” diye anlattığını kaydeden Erdoğan, yurttaşların “makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam” gibi sıfatlarla aşağılanmaya çalışıldığını söyledi. Erdoğan, “Benim milletim bir paket makarnaya, bir çuval kömüre, bir kilo pirince oyunu satmayacak kadar da onurludur, gururludur, şereflidir” görüşünü dile getirdi. Paradan 6 sıfır atılmasının AKP iktidarında yaşandığını kaydeden Erdoğan, “Bize hakaret eden malum Pravdalar ne diyorlardı, köşe yazıları olarak Türkiye’nin amiral gemisi bilmem ne buralarda yazanlar, ‘6 sıfır atılırsa enflasyon patlar’ diyorlardı. Patlamadı. Türklüğün istismarını yapanlar ise bol u’Seçim ekonomisi uygulanıyor’ ifadelerine tepki gösteren Başbakan, seçime arifesinde gıda dağıtımının eleştirilmesini ‘halkı aşağılama’ olarak nitelendirdi. “Milletim makarnaya oyunu satmaz” diyen Başbakan, açıklayacakları demokrasi paketinin de son değil, bir aşama söyledi. bol sıfır ilave ettiler” diye konuştu. Demokratikleşme paketini önümüzdeki hafta açıklayacaklarını belirten Erdoğan, bugüne kadar paketle ilgili yapılan değerlendirmelerin tamamının afaki, yersiz ve yetersiz olduğunu söyledi. Erdoğan, açıklayacakları paketin bir son değil, bir aşama olduğunu kaydederek “Ama çok önemli bir aşamadır. Bu süreç Türkiye’yi daha da birleştirecek, kardeşliğimizi çok daha pekiştirecek bir süreçtir” dedi. BDP’yi eleştiren Erdoğan, “Kürt kökenli vatandaşlarıma seslenmek istiyorum. Bu ülkede siyasi Kürtçülük yapan mahfiller var. Bu oyuna gelmeyin. Yerel belediyelerin bu si ‘Kürtçülük yapan mahfiller’ Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında, yerel seçimleri değerlendirdi. (Fotoğraf: AA) yasi partide olduğu yerlerde ne hizmet üretiyorlar? Sevgi ideolojiyle tahakkuk etmez. Sevgi, aşk başka bir şeydir. AKP, halkına hizmeti kendisi için en önemli aşk ve sevgi halkası olarak gören bir partidir” diye konuştu. Erdoğan, geçmiş seçimlerde seçim sürecinde temel atma töreni adı altında miting yaptığı ve devlet olanaklarını kullandığı için eleştirilen uygulamasını bu seçimde de sürdüreceği mesajını verdi. Başbakan Erdoğan, “Seçim kampanyalarına kadar biz temel de atarız, açılışlarımızı da yaparız. Niye? Çünkü bizim programımız ‘6 aylık işte seçim başladı, kampanyalar dur’ yok, olur mu? O bizim için kayıp zamandır” dedi. ARAŞTIRMA ÖNERGESİ VERİLDİ BDP: Alevilerin taleplerine kulak verin ANKARA (ANKA) BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, cemevlerinin Türkiye’de yasal bir statüye sahip olmamasının ortaya çıkardığı hak ihlallerinin araştırılması ve sorunun çözümü için gerekli olan düzenlemenin yapılması konusunda çözüm önerilerinin tespiti amacıyla Meclis’te araştırma komisyonu kurulmasını istedi. Ata ve arkadaşları tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, Alevi toplumunun cemevlerini kendi ibadethaneleri olarak tanımladıklarını yıllardır ifade etmelerine karşın, yapılan düzenlemelerin cemevlerini “tekke”, Aleviliği ise “tarikat” gibi değerlendiren bir noktada kaldığı kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle