Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 EYLÜL 2013 CUMARTESİ 12 PYD yetkilisi Kubani, önceki gece tellerden geçerek Suriye’ye giren 700 kadar İslamcı militanın Kürtlere karşı savaştığını söyledi ÖZGÜR ULUSOY DIŞ HABERLER [email protected] Bir tabur cihatçı Türkiye’den girdi’ YPG güçleriyle İslamcılar arasında çatışmalar sürüyor. (AP) 20 yaşındaki Ayşe az kaldı tuzağa düşüyormuş. SURİYE’YE GİDİYORLAR ürkiye’de PKK’ye yakınlığıyla bilinen PYD’nin Dış İlişkiler Sözcüsü ve Kürt Yüksek Konseyi Dış İlişkiler Komitesi üyesi Zuhat Kubani, Suriye’nin Türkiye sınırı yakınlarındaki Kürt köyü Susik’te önceki gece çok şiddetli çatışmalar yaşandığını, Türkiye’den 700’e yakın silahlı muhalifin İslamcı gruplara destek için ülkeye girdiğini iddia etti. Zuhat Kubani, salı günü başlayan çatışmaların perşembe gecesi şiddetlendiğini, sayıları 700 kadar olan militanların tellerden geçerek Tel Abyad yakınlarından Suriye’ye girdiğini söyledi. Bunun İslamcı militanlara göz yumulduğu anlamına geldiğini söyleyen Kubani, Rakka’dan da İslamcı militanlara tank desteği geldiğini kaydetti. YPG’nin (Halk Savunma Komiteleri), Tel Abyad yakınlarındaki Susik köyü ile sınırı olan Cuma Karakolu’ndan ateş açıldığı ve 2 YPG militanının öldürüldüğü iddiasını yineleyen Zuhat Kubani, YPG’nin Türkiye devletine yönelik uyarılar içeren Irak ve Suriye’de cihatçı grupların katliamları sürüyor. T bir bildiri yayımladığını anımsattı. Çatışmaların sabaha kadar sürdüğünü, sınırdan bütün gece ambulansların gelip gittiğini kaydeden PYD yetkilisi, Kürtlere karşı savaşan grupların Irak ve Levant İslam Devleti, Cebhet el Nusra, Ebu İssa Taburu olduğunu söyledi. Grupla ‘İki Türk cihatçı yakalandı’ Şam’dan ateşkes önerisi: İki taraf da kazanmıyor Dış Haberler Servisi Suriye Başbakan Yardımcısı Kadri Cemil, Beşşar Esad yönetiminin 2. Cenevre Konferansı’nda, “ateşkes önereceğini” söyledi. İngiliz Guardian gazetesine konuşan Cemil, iki tarafın da savaşı kazanabilecek güçte olmadığını ifade etti. Maliye bakanlığını da yürüten Cemil, 2 yıldır süren ve 100 binden fazla kişinin hayatına mal olan savaş yüzünden Suriye ekonomisinin de 100 milyar dolarlık bir kaybının bulunduğunu, bunun iki yıllık bir üretime eşdeğer olduğunu kaydetti. “Ne silahlı muhalefet ne de rejim birbirini yenebilecek güçte” diyen Kadri Cemli, bu sıfır dengesinin bir süre daha bozulmayacağını ifade etti. Silahlı muhalefetin kabul etmesi durumunda “uluslararası denetim” altında bir ateşkesin söz konusu olacağını kaydeden Suriyeli yetkili, uluslararası gücün tarafsız ya da dost ülkelerden oluşması gerektiğini ifade etti. Suriye silahlı muhalefetinin liderleri, Esad istifa etmeden Cenevre’ye gitmeyi reddetmişti. Cemil, kendilerinin Cenevre’de “dış müdahaleye son verilmesi, ateşkes, Suriye halkının dış müdahale olmadan kendi kaderini tayin hakkı çerçevesinde barışçı bir siyasi süreç” önerilerini getireceğini sözlerine ekledi. Cemil geçen yıl Baas partisi tekeline son vermek için, iki küçük laik partiden atanan iki bakandan birisi. Cemil, 21 Ağustos saldırısıyla ilgili BM raporunun yeterince objektif olmadığını da bildirdi. Suriye rejimi, ABD ve müttefiklerinin, rın içerisinde hem başka ülkelerden hem Türkiye’den İslamcıların yer aldığını, 14 Eylül’de Afrin yakınında YPG’nin iki İslamcı Türk’ü yakaladığını belirten Zuhat Kubani, “Sanki Kürtlere karşı İslamcı bir seferberlik var. Türkiye bu grupları desteklemiyoruz diyor ama göz yumma var. Ambulanslar dünden beri durmadı, hem yaralıları, ölüleri alıyorlar, hem yardım geliyor” diye konuştu. Ebu İssa Taburu’nun geldiği Rakka’dan dün tankların da geldiğini belirten PYD yetkilisi, çatışmaların dün itibarıyla sakinleştiğini, köyün aşağı Susik, yukarı Susik ve orta Susik olarak üç bölümden oluştuğunu, İslamcılarla YPG güçlerinin şimdi köy ortada kalacak şekilde mevzilendiğini belirtti. Türkiye’nin niçin İslamcılara desteği artırdığı konusunda “ABD ile Rusya anlaştı, herhalde Türkiye de Suriye’de bensiz bir şey olmayacak diye mesaj vermeye çalışıyor” açıklamasını yapan Zuhat Kubani, bu tür girişimlerin Türkiye’nin aleyhine olacağını söyledi. “Türkiye halkının dostu Kürtlerdir, Cebhet el Nusra değil, bunlar buranın yerli insanları bile değil” diyen Zuhat Kubani, “Türkiye’nin İslam ipiyle oynadığını ancak yarın öbür gün bu silahın geri tepeceğini” ifade ederek Türkiye halkının “AKP’ye sen bu baş kesen, kalp yiyen insanları nasıl desteklersin diye sorması gerektiğini” sözlerine ekledi. kadınların ‘seks cihadı’ Dış Haberler Servisi Tunuslu kadınların, “seks cihadı” için Suriye’ye gittiği, burada İslamcı savaşçılarla ilişkiye girip hamile olarak ülkelerine döndükleri bildirildi. Tunus İçişleri Bakanı Lütfi bin Ciddu, mecliste önceki gün yaptığı konuşmada, “20, 30, 100 militanla birlikte oluyorlar. ‘Cihad el nikâh’ adına cinsel ilişkiye girdikten sonra hamile kalıp geri dönüyorlar” diye konuştu. “Cihad el nikâh”, bazı Selefi gruplar tarafından cihadın meşru bir şekli olarak kabul ediliyor ve çok sayıda kişiyle evlilik dışı ilişkiye izin veriliyor. Bin Ciddu, kaç Tunuslu kadının Suriye’ye gittiği ve hamile olarak ülkeye döndüğü hakkında bilgi vermedi. İçişleri Bakanı, göreve geldiği mart ayından beri 6 bin Tunuslu gencin Suriye’ye gitmesine engel olduklarını da söyledi. Tunuslu Tunuslu savaşçılar da Türkiye üzerinden gidiyor El Kaide’nin Suriye öyküsü 2011 sonu: El Kaide’nin Irak kolu Irak İslam Devleti (ISI), militanları Suriye’ye kaydırıldı. Ocak 2013: Ebu Muhammed el Golani liderliğindeki El Nusra, varlığını ilan etti. Bundan sonraki aylarda binlerce cihatçı için çekim merkezi oldu. Washington’ın terörist örgütler listesine eklendi. Nisan: ISI lideri Ebu Bekir el Bağdadi, örgütün adını Irak ve Levant’ta İslam Devleti (ISIS) olarak değiştirdi. Cebhet el Nusra’nın da dahil olması planlandı ancak El Golani doğrudan El Kaide lideri Eyman el Zevahiri’ye bağlılık açıklayarak planı reddetti. 2013 baharı: İki grup ayrıştı. Suriyeli cihatçılar El Nusra’dan ayrılıp ISIS’a geçti, ISIS güçlenmeye başladı. 13 Haziran: Bölgenin önde gelen Sünni din adamlarının Kahire’de yaptıkları toplantıda Suriye’de cihat çağrısı yapmasıyla, daha fazla yabancı militan ülkeye gelmeye başladı. 15 Ağustos: ISIS ÖSO’ya bağlı bir tugayı Rakka’dan çıkardı. 10 Eylül: Ahrar el Şam’ın lideri İdlib’de ISIS’la girdiği çatışmada öldürüldü. 11 Eylül: El Zevahiri, Suriye’deki İslamcıları laik muhalefetle işbirliği yapmamaları için uyardı. ABD ekonomisini hedef alacak küçük çaplı saldırı çağrısı yaptı. 11 Eylül: Suriye savaş uçakları Halep’e yakın ISIS kontrolü altındaki bir kasabada hastaneyi bombaladı, şehir halkı ve ÖSO da ISIS’a saldırdı. 12 Eylül: ISIS, Hama’nın doğusunda bir üssü ve silah deposunu ele geçirdi. 13 Eylül: ISIS’ın doğu Halep birimi, iki ÖSO biriminin adını da vererek rakiplerine karşı kampanya başlattı. 18 Eylül: ISIS ve ÖSO’ya bağlı birlik Azaz’da çatıştı. Tunuslu 20 yaşındaki Ayşe, “İslam bayrağını taşıma” bahanesiyle bir kadının üniversite öğrencisi genç kızları nasıl kandırdığını anlatıyor. Ayşe de Suriye’ye gitmeye ikna olan 14 genç kadın arasındaymış. Babasının durumu keşfetmesiyle, bütün aile devreye girmiş, güç bela Ayşe’yi bunun İslama aykırı olduğuna ikna etmişler. 3 bin Tunuslunun savaşa gittiği, önemli bir bölümünün öldürüldüğü, Tunuslu gençlerin Türkiye üzerinden Tunus’a geçtiği belirtiliyor. 56 ASKER VE POLİS ÖLDÜ El Kaide, Yemen’de vurdu Humus’ta yıkık evin önündeki çocuklar, savaşın acımasız yüzünü gösteriyor. (REUTERS) Suriye ordusuna karşı mücadele eden El Kaide örgütüne destek verdiğini öne sürdü. Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın BM Güvenlik Konseyi ve Genel Sekreteri Ban KiMun’a gönderdiği mektubunda, “Son aylarda ABD, Fransa, İngiltere, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’den bazı temsilcilerin Suriye’de bulunan El Kaide örgütü ve gruplarına destek verme, taraflarına çekme, silahlandırma ve eğitimleri konusunda yaptığı açık ve kesin çağrıları çoğaldı” iddiasında bulunuldu. Suriye Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın Sesi tarafından yansıtılan mektupta ABD ve müttefiklerinin El Kaide militanları tarafından Suriye’de “insanlığa karşı işlenen suçlara göz yumduğunu” da savundu. El Nusra Cephesi, Irak ve Levant İslam Devleti örgütlerinin “Suriye’yi yok etmek için savaştıklarını ve sivil halka karşı barbarca suçlar işledikleri” görüşünün dile getirildiği mektupta, ABD ve müttefiklerinin “krizin politik yollardan çözülmesi için gösterilen çabaları engelledikleri ve kanın akmaya devam etmesine izin verdikleri” suçlamasında da bulunuldu. Suriye Dışişleri Bakanlığı ayrıca, söz konusu ülkelerin “Suriye’de işlenen terör suçlarından sorumlu” olduklarını da öne sürdü. Dış Haberler Servisi Yemen’in güneyinde dün El Kaide militanlarının düzenlediği saldırılarda 54 asker ve 2 polis öldürüldü. Askeri yetkililer, Şabva vilayetinde, biri doğalgaz terminaline, biri de bölgedeki petrol sahalarını korumakla görevli ordu kampına olmak üzere toplam 4 saldırı gerçekleştirildiğini duyurdu. Bir ay önce El Kaide lideri Eyman el Zevahiri’nin Şabva’daki terminallere saldırı çağrısı yaptığı telefon görüşmeleri dinlemeye takılmıştı. Güvenlik güçleri, son saldırılarda, geçen yıl mayıs ayından beri en büyük kayıplarını verdi. Türkiye’ye yeni suçlama EN AZ 87 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ ÖSO İLE ISIS’IN ATEŞKES ANLAŞMASI Esirler ve yağmalanan mallar geri verilecek Dış Haberler Servisi Türkiye sınırındaki Azaz’da El Kaide bağlantılı Irak ve Levant İslam Devleti ile Özgür Suriye Ordusu’nun ateşkes anlaşmasına vardığı bildirildi. Türkiye sınırında savaşan iki örgütün, esir ve malmülk değiş tokuşunda anlaştığı kaydedildi. Ateşkesin, ülkenin diğer bölgeleri için geçerli olup olmadığı bilinmiyor. Siyasi gözlemciler, kendilerini İslamcılardan daha net ayırmaları durumunda Özgür Suriye Ordusu’na ABD ve Batı’dan daha fazla yardım gidebileceğini söylüyor. Suriye Ulusal Konseyi ise El Kaide bağlantılı Irak ve Levant İslam Devleti’ni, Azaz’da silahlarını Özgür Suriye Ordusu’na çevirerek devrimin prensiplerini çiğnemekle suçladı. Konsey, açıklamasında ISIS’ın sivillere, doktorlara, gazetecilere, siyasi aktvistlere yönelik artan baskısı da kınandı. Konsey ayrıca örgütü devlet içinde devlet oluşturmaya çalışmakla da suçladı. ISIS, çarşamba günü şehrin kontrolünü ele geçirmişti. ÖSO’ya bağlı Kuzey Fırtınası Tugayı, dün yine ÖSO’ya bağlı Liva el Tevhid aracılığıyla ISIS’la varılan ateşkesi kabul etti. Boko Haram’dan katliam Dış Haberler Servisi Nijerya’nın kuzeydoğusundaki Borno eyaletinde düzenlenen saldırıda Boko Haram militanlarının en az 87 kişiyi öldürdüğü bildirildi. Hükümet yetkilisi Saidu Yakubu, askeri üniforma giyen örgüt üyelerinin geçen salı günü düzenledikleri sivillere yönelik saldırının ardından ölü sayısının daha da artabileceğini söyledi. Cesetlerin çalılıkta bulunduğunu belirten Yakubu, örgüt üyelerinin bazı ev ve binaları da ateşe verdiğini duyurdu. Militanların askeri kontrol noktaları oluşturdukları, kaçmaya çalışanları da öldürdükleri öğrenildi. Nijerya’nın kuzeyinde bir İslam devleti kurmak isteyen Boko Haram örgütü, 2009 yılından bu yana şiddet eylemleri düzenliyor. AA, Suriye’nin Lazkiye kenti Bayırbucak Türkmen bölgesinde Esad rejimine bağlı birliklerle savaşan Türkmenlerin, “kısıtlı imkânlarla” sivil halkı korumaya çalıştığını bildirdi. Yaklaşık 15 ay önce bölgenin kontrolünü ele geçiren Türkmenler, elektrik, su ve telefonlar kesik olmasına rağmen sivil halkı korumaya çalışıyor. (Fotoğraf: AA)