Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 2013 CUMA 6 DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HABERLER ‘Diren Hakkı!..’ Dün bu köşede yayımlanan ‘Artık Darbe Olmaz’ başlıklı yazıda “sosyal ve siyasal yaşamdaki boşluğun demokrasinin kurumları tarafından, demokrasinin kuralları içinde giderilememesi halinde, demokrasi dışı çözümler kaçınılmaz olarak gündeme gelir” deniliyordu. Önceki gün bu yazı kaleme alındıktan birkaç saat sonra, bu evrensel kural bir kez daha Mısır’da yaşama geçti, Muhammed Mursi, Mısır Silahlı Kuvvetleri tarafından görevinden uzaklaştırıldı. Olay bal gibi bir askeri darbeydi. Kimse olayın darbe yönünü yadsıyamaz ve kimse “ne iyi oldu da böyle oldu” diyemez. Ama yine kimse olayı yalnız bu yönüyle açıklayıp darbeyi vurgularken Tahrir Meydanı’nda, 2011’dekinin iki katına ulaştığı gözlemciler tarafından belirtilen kalabalığı görmezden gelerek Tahrir’in doğru bir tahlilini de yapamaz. Ne oldu da Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı El Sisi, Mursi’yi devirdi? Halbuki Mursi, bu sonucu engellemek için kendince tüm önlemleri almıştı. Mursi’nin iktidara gelir gelmez ilk yaptığı, olası bir darbenin kaynağı olarak gördüğü Mısır ordusu içinde tasfiyeye gitmek oldu. Darbenin mimarı olarak gösterilen Abdülfettah el Sisi, eşi tesettürlü, mutekit bir subaydı. HHH Müslüman Kardeşler, Temmuz 2013 darbesinin mimarı olarak gösterilen El Sisi için “Ordudaki adamımız” diyorlardı. Nasıl oldu da “Ordudaki adamları” Müslüman Kardeşler’in kendilerinden başka güç tanımayan iktidarını deviriverdi? Yanıt, Mursi damgalı Müslüman Kardeşler iktidarının yolunu 2011’deki gösterilerle açan Tahrir Meydanı’nda yatıyor. Onu görmeden olayı açıklayabilmek bu yüzden mümkün değil. Darbe meydana geldiğinde, Tahrir Meydanı’nda 2011 Ocak ayındakini ikiye katlayan bir kalabalık toplanmıştı. Mısır tarihinin en büyük gösterisi olarak nitelenen bu kalabalığı oraya toplayansa Mursi’nin iktidara gelir gelmez, kendi yetkilerini artıran demokrasiyi ayaklar altına alan, kuvvetler ayrılığı prensibini, yargı bağımsızlığını hiçe sayan, halkın çoğunluğunun iradesini çiğneyerek ancak Müslüman Kardeşler yandaşlarının katıldığı bir halkoylamasıyla, azınlık oylarıyla kabul edilen bir anayasayı alelacele yürürlüğe sokmaya kalkarak Mısır’da Tahrir’den yükselen, iradeyi gasp ederek egemen olmaya çalışması olmuştur. Tahrir Meydanı’nda Mübarek’e karşı yükselen irade bu değildi. HHH Müslüman Kardeşler’in yapısını bilenler için sonuç şaşırtıcı olmadı. Bütün bunlar olurken iki yıl önce katıldığım bir TV programında, Mursi ve Müslüman Kardeşler’in öncüsü olacakları bir demokrasi konusundaki kuşkularımızı dile getirince, Dr. Nurşen Mazıcı ile birlikte, ekran karşısında hem de kendine demokrat diyen ünlü bir profesörümüzün saldırılarına hedef olduğumuzu anımsayınca şimdi elimde olmadan gülümsüyorum. Sayın profesörün şimdi Mısır’ın durumunu nasıl açıklayacağını merak ediyorum. Eğer, yalnızca, “dış güçler, belirli baskı odakları ve lobilere!” yaslanarak “laik İslamcı karşıtlığı”na dayanarak açıklamaya çalışırsa boşuna çaba harcar. Çünkü bu durumda, Tahrir Meydanı’nda toplanmış Mısır tarihinin en büyük kalabalığının ne anlama geldiğini kavramamış ya da Selefilerin de Mursi’den neden ayrıldıklarını hiç anlamamış demektir. Mursi’nin akıbetine bakarak aceleyle siyasal İslamın sonunun geldiğini iddia eden Beşşar Esad’ın tanısı da pek gerçeklerle bağdaşmıyor. Mursi’nin devrilmesi ne siyasal İslamın ne de tarihi boyunca nice badireler atlatmış olan Müslüman Kardeşler’in sonudur. Bundan sonra ne olacağına gelince: O da yeni iktidarın ne zaman seçime gideceğine, gerçekten temsil niteliği olan bir iktidarın hangi hızla oluşacağına bağlıdır. Bir an önce, Müslüman Kardeşler dahil her kesimi kucaklayan en geniş temsili yansıtan bir iktidarın oluşması Mısır’ın selameti açısından zorunludur. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ Mısır’da Darbe Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi mezuniyet törenine de “Gezi” damga vurdu. Öğrencilerin, gaz maskesi ile katıldığı törende mezunlar “diren gezi”, “özgür basın varsa özgür toplum vardır” dövizleri açtı. Gazetecilik Bölümü mezunları arasında okula afla dönen eski CHP İzmir MilletvekiBoğaziçi Üniversitesi mezuniyet töreni, Uçaksavar Spor Tesisleri’nde yapıldı. Geli, eski Aliağa Belediyesi Başkanı zi Direnişi’ne destek olmak için “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” yazılı Hakkı Ülkü de vardı. 67 yaşında dev bir pankart asan öğrenciler “Çağ bilişim çağı, savaşma biliş benimle”, “Yandiploma alan Ülkü’nün gına dayanıklı bina yapabiliriz Gezi Direnişi’ne destek #unutMADIMAKlımda”, “Özgürkonuşması bazı velilerin lüğümüze dokunma, ekonomitepkisini çekti. Eski Dikili yi biz hallederiz” dövizleri taşıBelediyesi Başkanı Osman dı. Rektör Gülay BarbarosoğÖzgüven’in de aralarında lu da “Kahrolsun bağzı teorembulunduğu çok sayıda kişi ler!” dövizi taşıyarak öğrencilere “Faşizme karşı omuz omudestek oldu. Dokuz Eylül Üniversitesi Tarih Bölümü mezunza” sloganı attı. Mezunlar ları da “Destanı polis değil tarihçiler yazacak” afişiyle kürsüda “Diren Hakkı” diye ye çıktı. “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganının atıldığı bağırdı. (Fotoğraf: DHA) BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ salona öğretim üyeleri de “Boyun eğme” tişörtleriyle geldi. Pankartlar konuştu Evli çift sığmaz Gözaltına alınan İsveçli gazeteci: Türk devletini mahkemeye vereceğim Pendik’te belediyenin aldığı kararla özellikle bekârların tercihi olan 1+1 daireler artık yapılmayacak. CHP: Karar yaşam tarzına müdahale Su ve tuvalet yok üç çocuk hiç sığmaz AYKUT KÜÇÜKKAYA Ödül en fazla 1500 TL! İstanbul Haber Servisi İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Gezi Parkı Direnişi’nde görev yapan polislere verilecek maaş ödülü ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, “Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğümüzde görevli personelimize kıdem durumlarına göre bin ila en fazla 1500 TL aralığında maaş taltifi uygun görülmüştür. Personelimizi tekrar tebrik ederiz” denildi. Haber Merkezi Gezi Parkı sürecinin NTV, Star, Kral ve CNBCe kanalları ile NTV Tarih, Vogue ve GQ dergilerini de bünyesinde barındıran Doğuş Yayın Grubu’nda yarattığı sarsıntı istifalarla sürüyor. GQ Türkiye dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Mirgün Cabas ile Çiğdem Anad ve NTV Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç gruptan ayrıldı. NTV’den Gezi ayrılmaları TOMA’lar yenileniyor Daha da orantısızı geliyor İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın “yakında açılacak” dediği Gezi Parkı’nda açılışın iftar çadırıyla olacağı öne sürüldü. İstanbul Valiliği ise söz konusu iddialara ilişkin açıklama yapılmadı. Gezi’ye iftar çadırı iddiası HAKKÂRİ (Cumhuriyet) Diyarbakır’ın Lice ilçesinde çıkan olayları protesto eden göstericiler arasında bulunan 9 yaşındaki K.C. Hakkâri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu karşısında güvenlik önlemi alan askerlere atmak istediği patlayıcının elinde inflak etmesi üzerine sol elinden yaralandı. 2 parmağı kopan K.C’nin tedavisinin sürdüğü belirtildi. Patlayıcı elinde infilak etti Haber Merkezi Gezi Parkı olaylarıyla gündeme oturan polis TOMA’larının daha sağlam versiyonları için düğmeye basıldı. Polis için üretilecek 25 adet TOMA, el yapımı patlayıcı, mermi gibi askeri araçların üretiminde kullanılan balistik test süreçlerinden geçecek. Kullanımdakilerden daha sağlam olması planlanan TOMA’ların şaseleri de özgün üretim olacak ve daha çok zırhı taşıyabilecek. TOMA’ların üreticisi konumundaki Nurol Makina ile Gezi Parkı olaylarından önce sözleşme imzalandığı belirtildi. Emniyet Genel Müdürlüğü, daha önce aldığı araçlarda ihaleyi kendisi yaparken bu kez Savunma Sanayisi Müsteşarlığı devreye girdi. Savunma kaynakları bunun nedenini, alınacak 25 TOMA’nın balistik gibi askeri test süreçlerinden geçecek olması ve daha gelişmiş teknolojiyle tasarlanması olarak gösterdi. 275 karakola CHP: Dayatma Haber Merkezi Gezi Parkı eylemleri sırasında Taksim’de gözaltına alınan ve pazartesi günü serbest bırakılarak sınır dışı edilen İsveçli gazeteci Sarah Olsson, İsveç Expressen kanalına verdiği röportajda Türk devletini mahkemeye vereceğini söyledi. Olsson’un avukatı Burak Mengü, nezarette bulunduğu süre içinde Olsson’a tuvalete gitme ve su içme hakkı tanınmadığını öne sürdü. İsveç’in Nyköping şehrinde yaşayan Olsson, Taksim’de gezerken göstericilerin resimlerini çekmek istediğini, bu arada polisin kendisini yere yatırıp gözaltına aldığını belirterek başından geçenleri şöyle anlattı: “Plastik mermiler havada uçuyordu. Yanımda bulunan arkadaşımın elini bırakınca polis birden beni yere yatırdı ve gözaltına alındım. Üç gün nezarette kaldım. Türk hükümetinin kendi halkı ve turistlere nasıl davrandığını tüm dünyaya duyuracağım. Türk hükümeti bunun hesabını verecek.” Mengü, polisin Başbakan Tayyip Erdoğan’a hakaret suçundan gözaltına aldığını ancak mahkemenin Olsson’un Türkçe bilmediğini ve Başbakan’a hakaret edemeyeceğini göz önüne alarak serbest bıraktığını söyledi. İktidarın yaşam tarzlarına müdahalesi kamuoyunda tartışılırken AKP’li Pendik Belediyesi ilginç bir yasağa imza attı. Yenişehir ve Çamlık mahallelerinde plan değişikliğine giden belediye yönetimi, 70 metrekareden küçük dairelere yasak getirdi. Pendik Belediye Başkanı Kenan Şahin, dün getirilen yasağın sinyalini Mayıs 2013’te “ailelere hitap etmediği, komşuluğu körelttiği”ni belirterek inşaat ruhsatı isteyen müteahhitlerden artık 1+1 daire yapmamaları yönünde tavsiyede bulunarak vermişti. Şahin, bu dairelerin yaşam biçimimizi şekillendirdiğini savunmuştu. CHP’li Pendik Belediye Meclis üyesi Tarık Balyalı, bu düzenlemenin teknik bir ihtiyaçtan değil, Pendik Belediye Başkanı’nın kişisel isteğinden kaynaklandığını söyledi. Balyalı, AKP’nin yaşam tarzına bu müdahalesinin kabul edilemez olduğunu belirterek CHP olarak plan notunun iptali için hukuki girişimlere başlayacaklarını bildirdi. AKP’li Pendik Belediyesi, dün ilçe meclisinde AKP’li üyelerin oylarıyla ilginç bir yasağa imza attı. İmar komisyonunda gündeme gelen “10.07.2012 T.T’li 1/1000 Ölçekli Yenişehir ve Çamlık Mahallerinin Bir Kısmına Ait Plana Plan Notu Eklenmesine İlişkin Plan Değişikliği Teklifi” dün şu haliyle kabul edildi: “1.23. planda belirlenen emsal değeri ile arsa büyüklüğünün çarpımı sonucunda bulunan emsal alanı 70’e bölünmek suretiyle maksimum bağımsız bölüm sayısı bulunur. Bulunan değerin tamsayı olan kısmı dikkate alınır.” Örneğin toplu konut alanında 10 bin m2 arsanız var. Bu bölgelerde genelde emsal 1.2’dir. 10.000 x 1.2= 12.000 m2 inşaat alanı çıkar. Bu 12 bin m2 inşaat alanını 70’e böldüğünüzde 171.42 çıkar. Bu sonuçla 10 bin m2 arsaya en fazla 171 daire yapabilirsiniz. Buna göre de 70 metrekare altında kimse 1+1 daire yapamaz duruma getiriliyor. l Pendik Belediyesi’nin CHP’li meclis üyesi Tarık Balyalı da, dün kabul edilen plan notu ile ilgili şunları söyledi: “Bu düzenleme teknik bir ihtiyaçtan değil, Pendik Belediye Başkanı’nın kişisel isteğinden kaynaklanıyor. Fabrikaların yoğun olduğu, tersanelerin ve havaalanının merkezinde bulunan bu bölgede 1+1 daireler ihtiyaç. Ancak Pendik Belediye Başkanı 1+1 dairelerin kendi ifadesiyle ailelerin oturamayacağı, komşuluk ilişkilerini yok ettiği ve misafir ağırlamanın mümkün olmadığı gibi komik gerekçelere sığınarak bu düzenlemeyi yapıyor. Tamamen kişisel ve siyasi kaygılarla yapılmış bir düzenleme. Zaten iki ay önce belediyenin internet sitesinde 1+1 daire yapan müteahhitlere yapmamaları konusunda tavsiyede bulunan (!) Pendik Belediye Başkanı bunun hukuki gerekçelerini oluşturmaya çalışıyor. Bugüne kadar insanların ne yiyip ne içeceğinden kaç çocuk sahibi olmasına kadar karar veren AKP zihniyeti bu sefer Pendik’ten başlayarak kimin kaç odalı evde oturacağına bile karar vermek istiyor. Bu anlayış kabul edilemez. Kimin 1+1 kimin 3+1 dairede oturacağının kararını vermek Pendik Belediye Başkanı’nın işi değildir. Pu plan notunun iptali için hukuki her türlü girişimi yapacağız.” 1.45 milyar TL MAHMUT LICALI PKK’den saldırı iddiası DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Terör örgütü PKK, Fırat Haber Ajansı’na (ANF) yaptığı açıklamada, Diyarbakır’ın Lice ilçesi Kayacık köyünde 28 Haziran’da karakol protestosunda askerlerin ateş açması sonucu 1 kişinin öldüğü, 9 kişinin yaralandığı olaya misilleme olarak, 3 Temmuz’da Diyarbakır’ın Hani ilçesinde 1 karakola saldırı düzenlendiğini, 1 askerin şehit edildiğini iddia etti. Sözleşmeli personele kadro ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kamuda 100 bin sözleşmeli personelin devlet memurluğu kadrosuna geçirilmesini öngören “torba kanun” teklifindeki madde, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Bakan Faruk Çelik kurumsal sözleşmelilerin, 2 ay içinde başvurmaları halinde, sözleşmelilikten kadroya geçebileceklerini belirtti. ANKARA Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, bugüne kadar 275 karakolun yapımı ihale bedelinin toplam 1 milyar 455 milyon 701 bin 262 TL olduğunu bildirdi. Diyarbakır’ın Lice ilçesinde karakol yapımına karşı başlayan eylemlerde 1 kişinin ölümü, 9 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olayın tartışmaları devam ederken Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, karakol yapılacak bölgelerin seçiminde dikkat edilen ölçütleri açıkladı. MHP Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin soru önergesini yanıtlayan Yılmaz, karakol yapılacak bölgelerin seçiminde, diğer karakolların arazideki yerleri, terörist ve kaçakçı geçiş güzergâhlarını kontrol etme, atış ve gözetleme imkânları, karakol ve bölgelerinin inşaat imkânlarının dikkate alındığını belirtti. PKK’nin askeri örgütlenmesi olan Halk Savunma Güçleri’nin (HPG) Basın İrtibat Merkezi (HPGBİM) tarafından yapılan açıklamada, “3 Temmuz günü Amed’in Hani ilçesinde bulunan Hegasor karakoluna yönelik gerçekleştirilen eylemde 1 asker öldürülmüştür” denildi. Açıklamada ayrıca, son günlerde bazı alanlarda askeri hareketlilik ve top saldırılarının olduğu da iddia edildi. Ancak askeri yetkililer ve Diyarbakır Valiliği, iddiayı yalanladı. Diyarbakır Valisi Cahit Kıraç, “Saldırı ve şehit haberi yalandır. Ne karakola saldırı düzenlendi ne de şehit verildi” dedi.