15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 TEMMUZ 2013 SALI 6 HABERLER ‘Sınır buharlaştı’ Toplantı gerçekleştirildi CHP’li Loğoğlu, Suriye’deki çatışmanın her an Türkiye’ye sıçrayabileceğini söyledi Yoksa Muktedir Bir ‘Ulu’l Emr’ mi? O ne panik! Suriye sınırımıza PKK/PDY, bayrağını çekecekmiş! Davutoğulları ve Erdoğangiller, arkasında saf tuttukları El Kaidecileri Kürtler püskürtmeye başlayınca, çıplak gerçekle karşı karşıya kaldılar! Bir Kürt Özerk Bölgesi daha! Pardon, ama İmralı’da Apo ila yaptığınız anlaşma zaten dört ülkeye dağılmış Kürt bölgelerinin, Pankürdist milliyetçi politika bağlamında kurtarılmasını, TürkKürt Federasyonu gereğince, öngörmüyor muydu? Yeni Osmanlı olarak, Osmanlı yönetimini Ortadoğu’da canlandırmayacak mıydınız? İmparatorluk çağı ile ulusal kimlik ve devletlerin ortaya çıktığı modern çağı birbirine karıştıran ve 150200 yıl öncesini yaşamaya kalkışanlar sizler değil miydiniz, ey Davutoğulları! Stratejik Derinlik kitabınız, birbiri ardına verdiğiniz demeçler ortada; unuttuysanız Ulus Yıkıcılığı Zamanları kitabımın ikinci baskısında hepsini anımsayabilirsiniz! Ulusal Devlet’i kötüleyen, ulus devletlerin ortaya çıkışını kapitalizmin ve burjuvazinin ürünü olarak görmeyerek, tarihsel gerçeklere karşı savaş açan sizler değil miydiniz! “Suni olarak parçalanmışız” da, şimdi bu parçaları yeniden birleştirecektiniz! Kürtlerin tarihsel gecikmeyle ortaya çıkan milliyetçi hareket olduğunu, üstelik Pankürdist bir akım olarak geliştiğini görmediniz mi? Arkasında güçlü bir ABD AB desteğiyle... hatta İsrail! Hayır gördünüz de, Yeni Osmanlıcılık hülyalarıyla, Büyük Başkanlık dayatmalarıyla, Türkiye’nin bu süreçten küçülerek değil de büyüyerek çıkabileceğini ileri sürdünüz... Apo, şuraya yazıyorum, sizlerden bin kat daha iyi “kendi ulusal çıkarlarını” koruyor, süreci yönetiyor. Peki, bir “TürkKürt Federasyonu” ve ülke birliğinin korunması mümkün olamaz mı? Olur, ama sadece “KürtTürk Federasyonu” ile! Umarım anladınız! Kürtler belki de sizlerin milleti bu parçalayıcı politikalarınızdan çok daha başarılı “birleştirici” ve “barış” politikaları uygular, kim bilir! Kuzey Irak tamam. Suriye Kürdistan’ı tamam oluyor... Güneydoğu’da paralel bir yönetim devrede, yani Kürdistan’ın üçüncü parçası da olgunlaşıyor! Geride, İmralı ile kararlaştırdığınız İran parçası kalıyor. Hasip Kaplan, Türkiye’nin üç yanı Kürtlerle çevrili diyor ya, üstelik Kürtlerle geri dönüşü olmayan tünele girdiğinizi belirtiyor ya, bu konuyu şöyle derinlemesine bir açıklayın halka derim... Kürtler benim kardeşim... Bu ülkenin bir parçası için değil, bütünün yönetimi için çalışmalılar derim... Ama tarihin seyri ne yazık ki öyle akmıyor. HHH Esad’ın yıkılması için çalıştınız... Fikir, tabii ki DavutoğluErdoğan’ın... İç savaşın Suriye’ye maliyetini sormayacağım, ama Türkiye’ye maliyetini muhalefet çıkarmalıdır. Hem dış politik hem ekonomik, insanı ve toplumsal... İktidar basını, bir yandan Esad’ın devrilmesi için çalışırken, diğer yandan da “Hain Esad Kürtlerle anlaştı” havasında! Aptal bunlar, veya milleti bu kadar “göbeğini kaşıyan adam” yerine, bir de Menderes koymuştu! Her ikisi de odunu göstersem milletvekili seçtiririm anlayışında! Suriye’nin enkazı altında kalan tek ülke var: Türkiye! Ve Ankara’daki iktidar! Pompaladıkları “Türkiye büyük, güçlü ülke” havası, Mısır’da da söndü. Mursi’nin birleştirici değil, tıpkı sizin gibi izlediği parçalayıcı politikanın yaldızını kazıyınca, Davutoğlugillerin yüzü gözüküyor. Ülkelerin istikrarı için değil, iç savaş ve bölünmeleri yönünde izlediğiniz politikaların, bu ülkeye (ve insanlığa) ne gibi bir yararı olabilir... Savaş politikaları, eninde sonunda ama mutlaka bunu izleyen ülkeleri gelir ve vurur... Bumerang gibi... Ne olacak şimdi Mısır? HHH İçeride de aslında “savaş politikası” izliyor hükümet. Türkiye çapındaki DirenTaksim protestolarına karşı da iktidar içsavaş şiddeti uyguluyor! TencereTava İhbarcılığı bile bu savaş politikasının parçası. Ancak diktatörler, her ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmaya yeminliler, yıkılmaktan korkar! Normal, demokratik, iktidara gelmeyi ve gitmeyi sistemin çok doğal bir işleyişi, demokratik parlamenter sistemin bir “cilvesi!” olarak içselleştirmiş bir iktidarın, muhalefete geçmesinde hiçbir sorun yoktur. Bırakır gider. Halkına, protestolara, muhalefete, itiraz hakkına karşı “savaş açan” bir iktidarın demokrasi ile zerre kadar ilişkisi olamaz. Şu sıralarda dini yandaş çevreler “seçilmiş hükümet, büyük yanlışlıklar bile yapsa, iktidarı meşrudur” gibi zırvalıklara sarılmış durumda. Hangi “demokrasi teorisi”nde bu yazılı?! Yoksa iktidardaki Muktedir, bir “Ulu’l emr” mi ki, kendisine karşı muhalefetleri bir “itaaatsizlik” olarak görüp, ezilmesini emrediyor? Erbil, Kürt konferansına hazırlanıyor Yurt Haberleri Servisi Türkiye, Suriye, Irak ve İran’da yaşayan Kürtler, ulusal birlik oluşturmak için daha önce Ankara, Diyarbakır ve Brüksel’de düzenledikleri Kürt Ulusal Konferansı’nın sonuncusunu Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin başkenti Erbil’de yapacak. Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın önerdiği, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin çağrısıyla yapılan Kürt Ulusal Konferansı’nın hazırlık çalışmaları dün Erbil’de başladı. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DTK Genel Başkanı Ahmet Türk’ün de aralarında bulunduğu 23 kişilik bir heyet toplantı için Erbil’e gitti. Suriye’den PYD eşbaşkanları Salih Müslim ve Asya Abdullah, Kürt Yüksek Konseyi üyesi Aldar Xelil, Halk Meclisleri eş başkanları Abdülselam Ahmet ile Sinem Mehmet, İran’dan PJAK, Kürdistan Emekçiler Topluluğu, İran Kürdistan Demokrat Partisi, Komalay Şoreşgeran (Devrimciler Topluluğu), Partiza Azadiya Kürdistan (Kürdistan Özgürlük Partisi) ile Komelayi İran, Irak’tan Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKYB) ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi, Kürt hükümeti muhalifi olan Değişim Hareketi (Tevgera Goran), İslami Birlik, İslami Topluluk, Sosyalist Parti, Kurdistan Emekçiler Partisi, Şii Partisi de hazırlık toplantılarına katılıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Suriye sınırının kontrolden çıktığını, çatışmaların Türkiye’ye sıçramasının an meselesi olduğunu söyledi. Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Loğoğlu, TürkiyeSuriye sınırının buharlaşmış bir sınır olduğunu belirterek, “Burası daha çok terör örgütlerinin, onların izin verdiği ölçüde, ki aralarında işbirliği de vardır, kaçakçıların hüküm sürdüğü bir alandır” diye konuştu. TürkiyeSuriye sınırının Türkiye’nin kontrolünden çıktığını, Ortadoğu’daki bütün terör ör u TürkiyeSuriye sınırının Türkiye’nin kontrolünden çıktığına, Ortadoğu’daki bütün terör örgütleri ve kaçakçıların sınır bölgelerinde serbestçe hareket ederek yönetim birimleri kurduğuna dikkat çeken Loğoğlu, AKP hükümetinin gelişmeler karşısında çaresiz kaldığını belirtti. gütleri ve kaçakçıların sınır bölgelerinde serbestçe hareket ederek yönetim birimleri kurduğuna dikkat çeken Loğoğlu, “Çatışmaların ülkemize sıçraması artık sadece bir an meselesi olmak noktasındadır” dedi. Loğoğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na da şu soruları yöneltti: “Resulhayn’de öldürülen El Kaide militanlarının üzerinden Türkiye Cumhuriyeti kimlikleri çıktığı doğru mudur? Suriye’nin kuzeyinde özerk Kürt bölgesi ilan edilmesi neticesi aslında başka bir noktayı da gündeme getiriyor. Türkiye Cumhuriyeti PYD ile mi işbirliği yapacak veya yapıyor ki zamanında temasların olduğunu anlıyoruz. İkincisi hayır biz Suriye’nin kuzeyindeki özerk Kürt böl gesini tehlikeli bir gelişme olarak buluyoruz, onun için onların karşısında mücadele veren El Nusra ile mi görüşeceğiz? PYD’nin silahlı uzantısı olan YPG’nin elinde MİT mensuplarının tutsak olduğu haberi doğru mu?” Davutoğlu’nun BM Güvenlik Konseyi’ne çağrısının anımsatılması üzerine Loğoğlu, “Bunun altında madem Güvenlik Konseyi bir şey yapmıyor onun için ben kendi çıkarlarımı, kendi halkımı korumak için Suriye’ye şöyle yaparım böyle yaparım gibi ikinci düşünce yatıyorsa bunu da biz tehlikeli buluruz” dedi. Genelkurmay Başkanlığı’ndan Suriye sınır güvenliğine ilişkin açıklama ‘Karşılığı veriliyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, Suriye sınırında yaşanan olaylar konusunda bir açıklama yaparak, “Suriye tarafından topraklarımıza yönelen ve zaman zaman can ve mal kaybına sebep olan atışlara, angajman kurallarına uygun olarak misliyle karşılık verilmektedir” dedi. Genelkurmay Başkanlığı, internet sitesi üzerinden yaptığı haftalık bilgilendirme kapsamında, şunları kaydetti: “Türk Silahlı Kuvvetleri, kanunların ve Hükümet Direktiflerinin kendisine vermiş olduğu yetki çerçevesinde, sınır güvenliğini sağlamak maksadıyla, sınır ötesinden gelebilecek tehditlere karşı gerekli tedbirleri almıştır. Bu kapsamda, Suriye tarafından topraklarımıza yönelen ve zaman zaman can ve mal kaybına sebep olan atışlara, angajman kurallarına uygun olarak misliyle karşılık verilmektedir. Ayrıca, sınırda yaşanan her türlü güvenlik olayı ve bu olaylara yönelik olarak alınan tedbirler ile hudut hattında tespit edilen yasadışı sınır geçişleri sırasında yakalanan şahısların ve ele geçirilen malzemenin miktarı da internet sitemizde kamuoyu ile paylaşılmaktadır.” Akçakale’de sakin gün Yurt Haberleri Servisi Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinin karşısında bulunan Suriye’nin Telabyad ilçesinde PYD ile El Kaide’ye bağlı El Nusra Cehpesi militanları arasında hafta sonu başlayan çatışmalar durdu. El Nusra Cephesi’nin komutanlarından Ebu Musab’ın PYD tarafından esir alınmasının ardından PYD ve El Nusra arasında esir takası yapıldı. El Nusra, Ebu Musab’a karşı 300 Kürt’ü serbest bıraktı. Gün içerisinde hiç silah sesinin gelmemesi, iki gündür sınır hattına yaklaşılmaması için uyarı anonsları yapılan Akçakale’de de tedirginliği sona erdirdi. Akçakaleliler günlük yaşamlarına geri döndü. ‘Türkiye’nin üç tarafı Kürdistan’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, çözüm süreciyle AKP ile birlikte dönüşü olmayan tek yönlü tünele girdiklerini, mutlaka ışığı görmeleri gerektiğini söyledi. Danimarka’nın kapatma kararı verdiği Nuçe TV’ye konuşan Kaplan, Ramazan Bayramı’ndan sonra Meclis’in çalışmalarına başlamasını, üzerinde uzlaşılan anayasadaki 48 maddenin değiştirilmesini, böylece çözüm süreciyle bağlantılı güveni artıracak adımların atılmasını istedi. Suriye sınırındaki çatışmaları da değerlendiren Hasip Kaplan, “Türkiye’nin 3 tarafı deniz; Karadeniz, Ege, Akdeniz. 3 tarafı da Kürdistan’dır. Bu da Ortadoğu’nun bir gerçeğidir” dedi. Dicle’nin tahliye istemi reddedildi DİYARBAKIR (Cumhuriyet) KCK ana davasından tutuklu bulunan eski DEP Milletvekili Hatip Dicle’nin avukatları, geçen perşembe günü, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne Dicle’nin tahliye edilmesi için başvuru yaptı. Dicle’nin avukatları mahkemeye verdikleri dilekçede uzun tutukluluk süresine dikkat çekerek müvekkillerinin 4.5 yıldan bu yana hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulduğunu belirtti. Mahkeme heyeti ise tahliye talebini reddetti. Türkiye’nin Suriye sınırındaki Ceylanpınar ilçesinde görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı birlikler, nöbet değişimlerini zırhlı ve paletli araçlarla yapıyor. (Fotoğraf: AA SAİT AYDIN) Arınç: Göz yummayız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, PYD’nin Türkiye sınırının karşısında bayrak asmasına ilişkin “Defakto bir eyleme göz yummak durumunda değiliz” dedi. Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelere ilişkin “Türkiye’nin aleyhine sonuç verecek hiçbir defakto eyleme veya olaya göz yummak durumunda değiliz. Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini tehlikeye atacak gelişmelere göz yummamız beklenemez. Bu gelişmelerin sınır aşan nitelik kazanması ve vatandaşlarımızın can güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaşması da asla kabul edilemez” dedi. Türbanlı bir öğretmenin meslekten çıkarılması kararının Da İmralı’ya 8 mahkum daha gönderilecek Haber Merkezi Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’la birlikte 6 mahkumun bulunduğu İmralı Cezaevi’ne 4’ü kadın 8 hükümlü daha gönderilecek. Adalet Bakanlığı, yeni mahkumların gönderilmesi talebini kabul etti, ancak isimler netleşmedi. Gönderilecek kişilerin diğer mahkumlar gibi ömür boyu hapis cezasına çarptırılanlar arasından seçileceği öğrenildi. Öcalan, bu mahkumlarla havalandırma saatleri ve hobi odasında sohbet etme fırsatı bulacak. Müşavire tırpan nıştay tarafından bozulması üzerine Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Müşaviri Harun Kaman’ın laiklik ve kılık kıyafet yönetmeliğini gerekçe göstererek temyiz başvurusunda bulunması haberi ile ilgili olarak Arınç, “Bakanımızdan habersiz hukuk müşavirliği temyiz dilekçesi vermiştir. Bakanımız tarafından konu fark edildiğinde hem adı geçen hukuk müşaviri görevden el çektirilmiş hem de temyiz talebinden vaz geçildiği bildirilmiştir” dedi. Lozan Antlaşması 90 yaşında İstanbul Haber Servisi Lozan Barış Konferansı ve Antlaşması’nın 90. yıldönümü, 24 Temmuz’da Heybeliada’daki İnönü Evi ve Müzesi’nde düzenlenen bir toplantıyla kutlanacak. İnönü Vakfı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Adalar Belediyesi ve Adalar Vakfı’nın ortaklaşa gerçekleştireceği toplantıda, Lozan Barış Antlaşması’nın, Cumhuriyet tarihimiz açısından önemi bir kez daha vurgulanacak. Toplantı, İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu ve Adalar Vakfı Başkanı Halim Bulutoğlu’nun açılış konuşmalarıyla başlayacak. “90. Yılında Lozan” konulu panelde İsmet İnönü’nün torunu CHP İstanbul Milletvekili Gülsün Bilgehan, İsmet Paşa’yı, eşini ve onların Lozan’la ilgili anılarını paylaşacak. ÇYDD Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Özmen ve ÇYDD Gençlik Birimi öğrencilerinden Hava Alparslan da Gezi Parkı’nda yaşanan olaylar ile gençlerin geleceğin Türkiye’siyle ilgili beklentilerini değerlendirecek. Lozan Barış Antlaşması, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kabul eden uluslararası bir belge ve Anadolu’nun parçalanmasını öngören Sevr Antlaşması’nın hükümlerini geçersiz hale getiren bir antlaşmadır. Lozan’la birlikte her türlü kapitülasyon, imtiyaz ve özerklikten arınmış, siyasal ve ekonomik bağımsızlığa kavuşmuş tam bağımsız Türkiye devletinin kuruluşu sağlanmıştır. Türkiye ile I. Dünya Savaşı’nın galipleri arasında İsviçre’nin Lozan şehrinde eşit koşullar altında imzalandığı için önem taşımaktadır. Lozan Antlaşması’yla Hindistan, Arabistan ve Kuzey Afrika’da sömürge olan devletler, Türkiye Cumhuriyeti’nden esinlenerek, bağımsızlık için mücadele etmiş ve ülkelerinde bağımsızlık kazanmıştır. Mustafa Kemal Atatürk, antlaşma ile ilgili “Lozan Barış Antlaşması, Türk ulusu aleyhine yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Barış Antlaşması’yla tamamlandığı zannedilmiş büyük bir suikastın ortadan kaldırıldığını gösteren bir belgedir” ifadelerini kullanmış ve antlaşmanın önemine dikkat çekmiştir. Otoyollar ücretsiz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ramazan Bayramı süresince otoyolların ücretsiz, belediyelerce yürütülen toplu taşıma hizmetlerinin de ücretsiz veya indirimli olarak uygulanmasının, Bakanlar Kurulunca kabul edildiğini bildirdi. Ankara’da korkutan yangın www.turksolu.org İrtibat Tel: (0212) 292 65 26272829 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Etimesgut’taki General Selahattin Gökkartal Kışlası’nda hurdalıkta dün yangın çıktı. Yükselen dumanlar kentin her yerinden görüldü. Dumandan etkilenen 9 asker ve 1 itfaiyeci hastaneye kaldırıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle