15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıl Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet RaGenel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ l Yazıiş l İstihbarat: Cengiz Yıldırım dız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sir sim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: leri Müdürleri: Murat Ataş l Ayşe Yıldırım Başlangıç l Ekonomi: Hasan Eriş (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 l İzmir l Dış Haberler: Özgür Ulusoy men, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kon Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. l Aykut Küçükkaya (Yazıişleri Müdür Yrd.Sorumlu l Kültür: Celâl Üster gar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 Müdür) l Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara l Spor: Arif Kızılyalın Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 23 TEMMUZ 2013 [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul l Mali İşler: Bülent Yener l Satış: Tunca Çinkaya l Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden lGenel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 3.53 Güneş: 5.44 Öğle: 13.18 İkindi: 17.12 Akşam: 20.39 Yatsı: 22.20 l Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. okyanusta Evet sızıntı İstiklal’de Bir Cumartesi “Gezi’de düğün var, bütün çapulcular davetlidir” dediler, ben de en güzel giysilerimi giyip Gezi’nin yolunu tuttum. Eylem arkadaşım Özcan, “Ne olur ne olmaz” diyerek “maskemi almamı söyledi”; sözüne uydum. Gezi’ye geldiğimde, giriş kapısının yanında az sayıda çapulcu polisin kurduğu barikatın önünde bekliyordu. Ben rahatça parka girdim, anında kendimi çok mutlu hissettim. Kadın erkek çimenlere serilmiş, güneşli günün keyfini çıkarıyorlardı. Az ötede bir kalabalık gördüm, usulca yaklaştım. Yavru, şirin mi şirin bir köpekle, gene şirin mi şirin iki yaşlarında bir çocuk birbirleriyle öyle güzel oynuyorlardı ki çevredeki herkes sevindirik olmuştu. İşte tam o sırada, biri sivil üç polis kalabalığa yaklaştı. “Tamam artık parkı terk edin, çabuk olun” dedi. Ne olduğunu anlamamıştık, “Neden” diye hep bir ağızdan sorduk. “Emir öyle!” Kimsenin bu emri dinleme niyeti yoktu. Polisler, bir süre bakıp dönüp gittiler. Bu arada ben, Gezi’nin dışında bekleyen çapulculara doğru ilerledim, bu durumda parktan çıkmam gerek, bir polis çemberiyle karşılaştım. “Çıkmak yasak” diyerek önümü kestiler, beni gerisin geriye parka gönderdiler. Birileri çıkın diyor, birileri çıkmak yasak diyor, anlaşılan emirler karıştı. Bu arada telefonum çaldı, çapulcu düğününe izin vermemişler, onlar da evlendirme dairesinin yolunu tutmuşlar. Hazır gelmişken Beyoğlu’na bir bakmak istedim, ama parkın ön tarafından çıkamıyorum, ben de arkada bir yol var, biliyorum orayı, denemeye karar verdim. Oradaki polisler çıkmama izin verdiler. Kendimi köşe kapmaca oynuyor gibi hissettim. İstiklal’e doğru yürürken parkın önünde toplanan çapulculara “dağılın!” emri verildi. Ama kimse dağılmıyor. “Eyvah şimdi gaz gelecek, hayır deneyimlerime göre önce su sıkılacak, ardından gaz gelecek.” Ama baktım ki kimsenin umurunda değil; çapulcular dağılmıyor, meydandan geçenler hiç telaşsız, çoluk çocuk geziye durulmuş. Ben de sakin sakin günün keyfini çıkarmaya başladım. Epeyidir İstiklal’de yürümemiştim. Önce bir başka cumartesi günü sığındığım Simit Sarayı’na girdim. Bir teşekkür etmem gerekiyordu, çalışanlar beni tanıdılar, hemen çayım geldi. Evet, çayımı içerken polis çapulcuları İstiklal’e doğru kovalamaya ve su sıkmaya başladı, ardından da biber geldi. Kimsede bir telaş yok. Ben de maskeyi filan boşverdim, çünkü takması epey zahmetli. Gaz azalınca dışarı çıktım. Gerçekten bir turist bu durum karşısında mevlasını şaşırabilir. Gaz atılmış, yerler sırılsıklam, ama insanlar sanki hiçbir şey olmamış gibi dolaşıyorlar, yan sokaklara kaçan çapulcular birer ikişer toplanıyor, polis gene kendine barikat kurmuş ve cadde şu sloganla inliyor: “Bu daha başlangıç! Mücadeleye devam!” Galatasaray’a doğru ilerliyorum ve inanılmaz bir gaz bombardımanı başlıyor, kendimi bir büjiteri dükkânına atıyorum, ben girdikten sonra çalışanlar çok alışılmış bir tavırla hemen kapıyı kapatıyorlar. Kaldık mı içerde, çalışan gencecik kızlar sanki durum çok normalmiş gibi günlük işlerine devam ediyorlar. Ben de ne yapayım, kendime bir küpe seçmek için dolanıyorum. Caddede bir anda kimse kalmadı. Bekliyoruz, bu arada bir çift küpe alıyorum ve bu küpeye “Gezi Küpesi” adını veriyorum. Gaz çekildi, cadde gene tıklım tıklım dolu. Çiçek Pasajı’nda kapının önünde oturan ve gazla birlikte içeri girenler ellerinde biraları tekrar dışarı çıktılar. Çocuklu çoluklu aileler yeniden tur atmaya başladılar ve gene gaz geldi. Bu kez Çiçek Pasajı’nda bir meyhaneye sığınıyorum. Ve düşünüyorum, “vay canına polis gücünün bu denli bir oyun havasına sokulması, adeta yok sayılması nasıl başarıldı? Bilemiyorum!” Ama çakmakla tüpgazın kontrol edildiği bir ülkede bu duruma pek şaşmamak gerek. Yabancılar şaşırabilir, ama burası Türkiye. Not: Onurun ve dik duruşun sembolü, bir güzel kadını, bir güzel yazarı dün sonsuzluğa uğurladık. Ama bir müjde vermek isterim “Tuhaf Kadınları,” “Tuhaf Erkekleri” giderek çoğalıyor, sana minnet duymamak olanaksız. Şimdiden seni özlüyoruz, hoşça kal Leyla Erbil. direnemedi l Uygun iliğin bulunması için internette adına kampanyalar düzenlenen lösemi hastası 9 yaşındaki Emir Efe Cömert direnemedi. Önceki gece yaşam savaşını yitiren Efe, dün Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Camii’nde son yolculuna uğurlandı. Efe’nin tabutunun üzerine taraftarı olduğu Fenerbahçe bayrağı ve forması konuldu. Doktorların 1.5 ay içinde ilik nakli olması gerektiğini söylediği Efe için taraftar grupları olmak üzere spor, sanat ve medya dünyası da kampanya yapmıştı. Küçük Efe Haber Merkezi Japonya’da iki yıl önce yaşanan tsunami felaketinin ardından gözler hâlâ nükleer santral Fukuşima’da. Nitekim korkulan da oldu. Santralı işleten Tokyo Elektrik İdaresi (TEPCO) dün yaptığı açıklama ile bir kez yürekleri ağza getirdi. TEPCO, felaketin ardından radyoaktif sızıntının yeraltı sularıyla okyanusa karıştığının belirlendiğini açıkladı. Şirketin temmuz başında yaptığı açıklamasında ise, yeraltı sularında sezyum134 maddesinin normalin 110 katı kadar bulunduğu belirtilmişti. Şirketin dün yaptığı açıklamada da radyoaktif suyun okyanusa karıştığının düşünüldüğü açıkça ifade edildi. Okyanus bilimciler, deniz hayatının bu sızıntılar nedeniyle büyük bir tehlike altında olduğunu ve dolayısıyla deniz ürünleri yiyen insanların da radyasyondan etkilenme tehlikesinin bulunduğunu belirtiyor. TEPCO ise kirlenmenin sınırlı kalacağı yönünde ısrarcı. Dalkılıç’la ‘Dünyanın İnanılmaz Dalışları’ Denizde Prens doğdu İngiltere kraliyet tahtının ikinci sıradaki varisi Cambridge Dükü William ile eşi Kate’in bebeği dünyaya geldi. Çiftin resmi konutu Kensington Sarayı’ndan yapılan açıklamada, 3 kilo 600 gram ağırlığındaki bebeğin cinsiyetinin erkek olduğu ve yerel saatle 16.24’te (TSİ: 18.24) dünyaya geldiği bildirildi. SİBEL BAHÇETEPE Serbest dalış rekortmeni Yasemin Dalkılıç “Dünyanın İnanılmaz Dalışları” adlı belgesel projesi ile dünyanın çeşitli bölgelerinde dalarak okyanusların derinliklerini, gizemini ve ekosistemdeki sorunları, kaybolmaya yüz tutmuş canlıları gün yüzüne çıkaracak. Bir yıl önce başlayan ve 6 bölüm halinde yayımlanacak belgesel, tamamlandıktan sonra Türk televizyonlarında gösterilecek. Su altındaki hayatın, bütün dünyada olduğu gibi hızla yok olduğunu belirten Dalkılıç, “10 yıl önce daldığım yerlerde kirlilik, aşırı avlanma ve artan ısı nedeniyle canlı hayatın tamamen yok olduğuna şahit oluyorum. Bilim insanları 50 yıl içinde denizlerdeki canlıların çok büyük kısmının yok olacağına inanıyor. Kesinlikle büyük adımlar atılması gerekiyor” dedi. Cantek Soğutma Sistemleri, enerji tasarrufuna dikkat çekmek için “Enerjini Doğru Kullan” sloganıyla gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projelerine, 9 dünya serbest dalış rekoru olan Yasemin Dalkılıç ile devam ediyor. Okyanuslardaki ekolojik dengenin yok oluşuna dikkat çekmek için ABD’de Atlantik Okyanusu’nda dalışlara başlayan ve Bahamalar’da devam eden Dalkılıç, “Kızımız bir yunus, balina ya da mercan kayalıklarının mucizesine belki asla şahit olamayacak. Doğru enerji kullanımı bu problemin tek çaresi. Aşırı tüketimden kaçınmak, doğaya zarar vermeyen ürünler kullanmak en önemli şartlar” dedi. (www.enerjinidogrukullan.net) son 50 yıl Antalya değil Tunceli l Yurttaşlar, Tunceli’de hava sıcaklığının artması nedeniyle Pülümür ve Munzur çaylarında oluşturulan plajlarda suya girerek serinliyor. Ege ve Akdeniz’deki plajları aratmayan görüntülere sahne olan Pülümür ve Munzur çaylarına gelenler, şezlongların üzerinde güneşlenmenin, plaj voleybolu oynamanın, güneşin ve kumun keyfini çıkarıyor. Yaz tatili için Kanada’dan Tunceli’ye geldiğini söyleyen Ceyda Çallı, “Doğa ve su çok güzel. Özellikle Munzur suyu çok güzel. Doğayı tahrip etmeyelim, çöpleri atmayalım” dedi. (Fotoğraf: DHA) Enerjini Doğru Kullan l Haber Merkezi Ünlü içecek devi CocaCola, yeşile büründü. Marka, 1887’den bu yana paketlerinde kullandığı kırmızı rengini Arjantin’de kafeini azaltılmış, şekersiz ürünü CocaCola Life için yeşile çevirdi. Yeni ürün yeşil paket ve yeşil kapakla satışa çıkarıldı. CocaCola yeşile büründü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle