14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 TEMMUz 2013 CUMARTESİ 4 HABERLER Ali İsmail Korkmaz’ın Antakya’daki ailesi isyan etti Bu Kafayla Anayasa! Ben de biliyorum, siz de biliyorsunuz, o da biliyor, herkes biliyor: Türkiye siyasetine egemen bu kafayla demokratik anayasa falan olmaz. Bu gerçeği herkes biliyor, ama oyun sürüyor. Başbakan çağrı yapıyor: Gelin üzerinde anlaşılan 48 maddeyi bir haftada çıkaralım! Ana muhalefet lideri de, hayır demiyor, kapıyı açık bırakıyor: Komisyon bu yönde karar alırsa biz de destekleriz. Bir danışıklı dövüş ki herkes neyin ne olduğunun farkında. Tüm sorun oyunbozanlık etmiş olmamak, masadan kaçtı görüntüsü vermemek... Kimileri çıkıp ahkâm kesiyorlar: En büyük sorunu sivil bir anayasadır. Metin üstünde anlaşılsın mesele kalmaz! Bu anayasa fetişisti kafa elli yılı aşkın süredir egemen. 27 Mayıs’ı yapanlar, yeni ve özgürlükçü bir anayasayı yürürlüğe koyarlarsa her şeyin çözüleceğini sandılar. 1961 Anayasası’nı Kurucu Meclis’e hazırlatıp halkoyuna sundular, yürürlüğe soktular. Ama beklenen değişiklik olmadı. Kavganın odak noktası, “yeni bir anayasa yapalım”dan, “bu anayasa bu bünyeye uyuyor mu”ya kaydı. Herkes şaşırmıştı. Yeni anayasa yapılmıştı. Ama sorunlar aşılmamıştı. HHH Azgelişmiş demokrasinin iyi niyetli anayasa fetişisti kafası, çağı yanıtlayan bir anayasa metni hazırlanıp, yürürlüğe konursa her şeyin çözüleceğini sanır. Ve de tabii ki, yanılır. Çünkü anayasalar, neden değil, sonuçturlar. Kısacası gelişmiş toplumlar, çağdaş anayasaları olduğu için gelişmiş değillerdir, tam tersine gelişmiş oldukları için öyle anayasalara sahiptirler. Yoksa demokrasi yolunun başındaki bir topluma, tepeden inme bir çağdaş anayasa verin de, bakın bakalım, o toplum kendiliğinden çağdaşlaşıyor mu? Anayasalar, kanunlar hiyerarşisinde, en üst basamakta yer alan, devletin temel kurumlarını düzenleyen yasal metinler olmanın ötesinde, herkesin ve de özellikle iktidardakiler gibi düşünmeyen, davranmayan ve hissetmeyenlerin de özgürlüklerinin güvenceleri olan toplumsal mutabakat senetleridir. Anayasalar, iktidarın yetkilerinin altını çizen değil, sınırlarını çizen mutabakatların güven senetleridir. Çağdaş anayasalar kimsenin ötekileştirilmediği, yöneticinin keyfine göre kimsenin temel hak ve özgürlüğünün kısıtlanmadığı metinlerdir. HHH Anayasanın amacı, iktidarın erkini değil, o erkin karşısında kamunun ve de bireyin özgürlüğünü güvenceye almaktır. Bu özelliği olmayan metinler, temel yasalar olarak çıkarlar, ama çağdaş anlamda anayasa olamazlar. Franco’nun da anayasası vardı. Ama “anayasa”dan murat o mudur? Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıran, temel hak ve özgürlükleri hiçe sayan, yargı bağımsızlığını tanımayan metinlere ancak diktaların temel yasası denir, ama gerçekte onlar, toplumların anasını ağlatan yasalardır. Uzlaşma Komisyonu 48 madde üzerinde anlaşmış. Türkiye’nin bu siyasi ortamında uzlaşma kurumu kulağa nasıl geliyor dersiniz? Herkesi ötekileyen, bir siyasi iktidarla, demokrasinin temel kavramları üzerinde uzlaşmak imkânı yokken, sistemin nasıl işleyeceğini düzenleyen metinde nasıl uzlaşacaksınız? Bu kafayla en gelişmiş anayasayı alsanız, orasına burasına, birkaç “ancak” birkaç “ama” ekleyerek, sisteminizin aynası bir metin çıkarırsınız sadece Şu gerçeği görelim: Elde var olan anayasayı bile daha beter hale sokan bu kafa demokratik bir anayasa falan yapamaz. Türkiye’nin sorunu bir anayasa metni sorunu değil, kafa sorunudur. Türkiye’ye egemen olan kafayla demokratik anayasa yapılamaz. Kimse kimseyi kandırmasın! Kimse de kanıp olmayacak duaya “amin”i yapıştırmasın! Bitsin bu maskeli balo! ‘Polis işin içinde’ AKIN BODUR 1820 DAKİKALIK BÖLÜM YOK Görüntüleri kim sildi? CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Gezi Parkı Direnişi sırasında 2 Haziran’da eli sopalı bir grup tarafından öldüresiye dövülen ve 38 günlük yaşam savaşını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın ailesinin avukatı Önder Öztürk, ortaya çıkan yeni görüntülerle ilgili “Bu görüntüler Beşik Otel’den alınan görüntüler. Eldeki görüntüler takip edilerek olay çözüme kavuşturulur” dedi. Emniyet Genel Müdürlüğü eksik görüntülerin, alındığı otelden kaynaklandığını savunurken Beşik Oteli’nin yöneticileri ise “Biz tüm görüntüleri polise verdik. Eksik yoktu. Görüntüleri silip vermemiz söz konusu değildir” dedi. KorKmaz’ın Gezi eylemleri sırasında elleri sopalı bir grup tarafından dövülerek komaya sokulmasıyla ilgili 3 MOBESSE kamerasından ikisinde görüntü olmadığı 3. kameradan alınan görüntülerin de tahrip edildiği ortaya çıkmıştı. Korkmaz’ın ölümünden sonra dün basına sızan bir kamera görüntüsünde ise 56 kişilik elleri sopalı bir grubun bir kişiyi öldüresiye dövdüğü görülüyor. Bilirkişi raporunda, “sivil polis olduğu sanılan veya polisin yanında yer alan gaz maskeli, ellerinde cop, beyzbol sopasına benzer sopa bulunan bir grubun kameralara yansıdığı, bir eylemciye sopalarla vurdukları, sokakta topluca eylemci kovaladıkları” belirtiliyor. Kameralarda ayrıca Korkmaz’ın bir arkadaşıyla birlikte görüldüğü, dövüldüğü anın kayıtlara yansımadığı bildirildi. Raporda, “Dayak görüntüleri başladıktan sonra 1820 dakikalık bir kaydın bulunamadığına” dikkat çekiliyor. Korkmaz’ın ailesinin avukatı Önder Öztürk, yeni görüntülerin Ali İsmail Korkmaz’ın da saldırıya uğradığı sokaktaki Beşik Otel’in kamera görüntüleri olduğunu belirterek “Ellerinde gaz maskesi bulunan 4 şahıs, sopalarla vatandaşlara saldırıyor. Bu görüntüler ve bahsedilen 41 görüntü silinse bile bizlere fikir veriyor” dedi. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bütün kamera görüntüleri üzerinde gerekli incelemenin bilirkişiler ve Jandarma Kriminal Laboratuvarı tarafından hassasiyetle yerine getirildiği ve şüphelilerin belirlenmesi için çalışmaların titizlikle sürdürüldüğü savunuldu. Olayla ilgili ertesi gün keşif yapıldığını ve 3 esnafın tanık olarak dinlendiğini ifade eden savcılık, Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde görevli doktor ve polis memurları hakkında soruşturmanın sürdüğünü belirtti. Savcılık olayı gördüğünü belirten bir kişinin gizli tanık olma talebinin ise “Şüpheliye isnat edilen suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlardan olmaması” nedeniyle reddedildiğini savundu. ANTAKYA Gezi Direnişi’nde Abdullah Cömert’in ölümünden sonra 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın acısıyla sarsılan Antakya’da acı, öfke ve isyan birbirine karışıyor. Antakya’nın Ekinciler beldesinde her sokakta “Ali İsmail Korkmaz ölümsüzdür”, “Katil polis”, “Ali İsmail’in hesabı sorulacak” yazıyor. Ali İsmail’in baba evinde ise yakınları, komşuları, yurttaşlar, Ali’nin arkadaşları ailenin acısını paylaşıyor. Ali’nin yaşam savaşı verdiği 38 gün boyunca valilik ve Emniyet’ten kimsenin kendilerini aramadığını belirten baba Şahap Korkmaz, “İstanbul’da öldürülen turist Sarai Sierra’nın katilini devlet Suriye’de buldu getirdi. Benim çocuğumun katilleri nerede? ” dedi. Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna’nın “Kendi arkadaşlarına bile zarar verip ‘polis yaptı’ süsüne büründürmeye çalışıyorlar” sözlerine sert tepki gösteren baba Korkmaz, “Ali arkadaşlarına gönderdiği mesajda ‘kafama cop yedim’ demiş. Vali nasıl öyle açıklama yapıyor? Eğer polisin yapmadığını söylüyorsa, niye polis bunu ispat etmiyor? Niye görüntüleri ve polisin masum olduğunu ortaya çıkarmıyorlar? Yetkililerin bu olayı aydınlatacağına inanmıyorum. Çünkü, bunun Türkiye’de örnekleri var. Şiddeti uygulayan polis cezalandırılacağına ödüllendiriliyor. Ama biz bu olaydan sonuç alamazsak, bu işi AİHM’ye kadar götüreceğim. Bu yolda yanımda duracakların olduğuna da inanıyorum” diye konuştu. Ağıtlar yakan anne Emel Korkmaz ise oğlunun üzerinde barış sembolü olan tişörtüne sarılarak teselli bulmaya çalışıyor. İlaçlarla ayakta duran acılı anne, “Bunu yapanların Allah cezasını versin. Belki adaletten ceza bulmayacaklar ama Allah cezalarını verecek. Alimin yaşı küçüktü ama hayalleri büyüktü. İsmi uzundu, ömrü de uzun olsa ne olurdu? Direndi, direndi, çok direndi ama gücü yetmedi. Ali İsmail bunu hak etmiyordu. Çok acı çekiyorum. Eskişehir’e giderken Anne Emel Korkmaz’ı Ali İsmail’in ağabeyi Gürkan Korkmaz teselli ediyor. DOKTOR KARAKOLA GİT DEMİŞ Ali’nin saldırının ardından ilk başvurduğu Yunus Emre Dev let Hastanesi’nde doktor Hasan Gülcü’nün, tedavisini yapmak yerine ağrı kesici yapıp gönderdiğini, Ali’ye “Bu adli olay, önce karakola” git dediğini vurgulayan Gürkan Korkmaz, doktor hakkında Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı ile Tabipler Odası’na suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. köpeğini bile öpüp gitti. Onunla bile vedalaştı. Öyle bir çocuktu. Ben Alimi bu hale getirsinler diye göndermedim” diye konuştu. Ali’nin avukat olan ağabeyi Gürkan Korkmaz ise “Eskişehir Valisinin açıklamaları çok düşündürücü. Toplanan 40 görüntü, Yunus Emre Caddesi genelindeki kamera görüntüleri. Olay yeri net olarak belirlendiğinde, savcılığa başvurup ısrarla olay yerine keşif yapılmasını, delillerin ve kamera kayıtlarının birinci elden toplanmasını talep etmemi ‘Görüntüler silinmiş’ ze rağmen, görüntüler Emniyet aracılığıyla toplandı. Olay yerini gören 3 kameranın üçünden de hiçbir görüntü kaydına ulaşılamıyor. İkisinin harddiski tamamen bomboş, silinmiş; kayıt dahi yok. Bir otelden alınan kamera kaydı da otel müdürünün beyanına göre harddiskten kopya alınıp, götürülmüş. O görüntüler iki gün sonra savcılığa geldiğinde kaydın kopyalanan kısmında dahi hiçbir bilgiye ulaşılamıyordu. Ama otel müdürü görüntülerin sağlam olduğunu söylüyor” dedi. Olayla ilgili delillerin karartılıp olayın kapatılmaya çalışıldığını anlatan Korkmaz, “Biz olayda polis olduğu şüphesi içerisindeyiz. Çünkü bir görgü tanığı ‘Dövenler arasında yüzleri maskeli, ellerinde cop olan polisler vardı, telsiz sesi geldi’ diyor. Bu sözlerini dikkate aldığımızda, aralarında polislerin de olduğu aşikâr. Ondan sonra kayıtların silinmesi, görüntülere ulaşılamaması, Emniyet’in delilleri karartması sonucu da bu kanımızı kuvvetlendiriyor. ‘Olayı polis yapmadı’ diyenlerin soruşturmayı yürütmesi de çok sağlıklı değil. Biz soruşturmayı jandarmanın yürütmesi için başvuruda bulunduk ama talebimiz reddedildi. Görüntüler, Ali’nin kıyafetleri ve deliller Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nda inceleniyor” diye konuştu. Gizli tanığa ret ‘HAM GÖRÜNTÜLER SAVCIDA’ Emniyet: İçeriğe müdahale etmedik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü Ali İsmail Korkmaz’ın dövülmesiyle ilgili görüntülere müdahale edildiği iddialarını yalanlayan bir açıklama yaptı. Emniyet’in Twitter hesabından yapılan açıklamada, olayla ilgili soruşturmanın cumhuriyet savcılığınca yürütüldüğü ve bölgedeki tüm kameralardan alınan ham görüntüler incelenmeden savcılığa teslim edildiği belirtildi. Açıklamada, “Basında yer aldığı şekilde CD’nin kırılması veya içeriğine müdahale söz konusu değildir. İddia edilen eksik görüntünün olay yerindeki otel sahibinin tedbir amaçlı elektrik şalterini kapatmasından kaynaklandığı ifade edilmiştir” denildi. Açıklamada, adli soruşturmanın yanı sıra idari soruşturmanın da devam ettiği, kriminal ve bilirkişi sürecinin Emniyet’ten bağımsız yürütüldüğü belirtildi. DELİL KARARTMA İDDİASI Çelik: Jandarma CD’leri inceliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Gezi eylemleri sırasında uğradığı saldırı nedeniyle yaşamını kaybeden 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüne ilişkin kayıtların silindiği iddiasıyla ilgili olarak “Savcılık bütün incelemeleri yapıyor. Şu anda savcılığın elinde 40 CD vardır. Bu CD’ler gerek jandarma kriminalde, gerekse diğer uzmanlar tarafından incelenmektedir” dedi. Çelik düzenlediği basın toplantısında eli palalı kişilerin görüntüsünden kendisinin de son derece rahatsız olduğunu söyledi. Eylemcilerin Beyoğlu ve Taksim’deki esnafı adeta canından bezdirdiğini, onlara “illallah ettirdiğini” ifade eden Çelik, “Ben, meşrulaştırmak için bunu söylemiyorum. ‘Bu hükümetin adamıdır. Onların üzerine saldığı birisidir’ diye haber yaptınız. Sonra kişi çıktı ‘Ben AKP’li değilim’ dedi. Oy verdiği partiyi de ifade etti” diye konuştu. Çelik, palalı kişinin serbest bırakıldığı zaman kendilerinin de eleştirdiklerini kaydetti. Kayıp bölüm için polise soruşturma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eskişehir’deki Gezi eyleminde üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporu, kayıp görüntü skandalını ortaya çıkarırken “1820 dakikalık bir kaydın bulunamadığı” ifade edildi. Soruşturmayı yürüten Eskişehir savcılığı, 40 ayrı güv enlik kamerası kayıtlarının elde edildiği harddiskleri Jandarma Kriminal’e göndererek yeniden bir inceleme yapılmasına karar verdi. Bununla da yetinmeyen savcılık, Ali’nin dövüldüğü anları çeken 18 dakikalık kaydın silinmesiyle ilgili de polisler hakkında delil karartmak iddiasıyla ayrı bir soruşturma açtı. Bilirkişi raporunda “Görüntü dosyaları Beşik Otel’den sağlanan video görüntülerini açmaya yarayan DVRCMS isimli programla açılmaya çalışılmış ancak açılamamıştır. Sebebi diskteki dosyaların zarar görmüş olmasından dolayıdır. Disk üzerindeki elektronik kartı şaseye bağlayan vidaların yuvalarında aşınma görülmektedir. Bu da elektronik kartın herhangi bir sebeple sökülmüş olma ihtimalini göstermektedir” ifadesi kullanıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle