14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 TEMMUz 2013 CUMARTESİ 16 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNCEL AKP, kadın gazetecilere hakarette bulunan Aslan’a ‘uyarı cezası’ planlıyor bu ülke Türkiye idi; yerinde yeller esiyor. Suriye, Irak, son olarak Mısır da içişlerimize karışma, dedi. Elinde üçün biri kaldı. O da Tunus! Tüyleri dökülmüş tavus kuşuna döndü. İftardan sonra bir yerde mutlaka kürsüde. Geçmiş günlerinden kalan alışkanlıkla burnu dik, fren tutmaz dili durmadan konuşuyor. Tabii yüksekten atmaya devam ediyor... Mursi’ye yapılan darbenin Batı’dan Doğu’ya desteklendiğinden yakınırken ülke adı veremiyor. Ad vermeye kalksa artık böyyük dostlukların sokağa düştüğünü açıklamış olacak; iyisi mi ülke, bölge ayırt etmeden, ülke adı vermeden, topluca hepsini darbeyi destekleyenler diye suçlayıp içine düştüğü açmazdan sıyrılmaya çalışıyor HHH İki örnek: İki kadim dostundan biri, Obama! Batı ile ilişkilerinde kilit ülkenin başkanı! Diğeri İslam dünyasındaki yerine kanıt olan Suudi Arabistan! ABD’nin Ankara’dan yükselen darbe karşıtı seslere kulağı sağır. Darbe yapılan ülkelere yardım yapılamayacağını emreden ulusal kurallar nedeniyle Amerika’nın Mısır’a askeri ve ekonomik yardımı kesmenin olanaksızlığına dayanarak 4 savaş uçağı gönderiyor. Suud ise RTE’nin aksine Müslüman Kardeşler’den nefret ediyor... Askerin emrine ekonomik sıkıntıları çözümlemesi için 5 milyar dolarcık göndermekle yetinmeyen Suudi Arabistan Kralı, telefonla aradığı Mısır Genelkurmay Başkanı Sisi’yi tebrik ediyor, başarılar diliyor. Peki, bu ülkelerin devlet başkanları RTE’yi ne zaman hangi nedenle arayıp kutluyorlar? ABD (RTE’nin elinde bu ülkenin radikal, siyasal İslama dönüşeceğini hesaplama gereğini duymadan) ılımlı İslamı gerçekleştiren adımlar attığı... ...Suud ise laikliğin canına okuduğu için... Özetlenirse gelinen nokta: RTE’yi demokrasiye geçenlere örnek bir ülke yarattı diye Batı’dan Doğu’ya sırtını sıvazlayanların davranışları… meğer mevsimlik imiş... Mısır darbesi yalnız Mursi’yi koltuğundan etmedi... RTE’nin de uluslararası gerçek değerini, itibarını ortaya koydu HHH Yurda yayılan Gezi Parkı eylemlerini öyle ufak tefek yasalara aykırı olaydan saymadığı, itiraf etmese de düpedüz sağlıksız demokratik yaptırımları nedeniyle kendine karşı halk hareketi olduğunun bilincinde. Hâlâ bu eylemlere yüklenmesindeki gerçek neden bu! Bu doğrultuda harekete geçen emrindeki polis de Gezi Parkı eylemlerini illaki gizli örgütlere, hükümeti devirmeye bağlıyor. Binlerce gözaltı, evlerin sabaha karşı basılıp aranması... bu olası senaryoyu doğrulayacak RTE’yi tatmin edecek kanıt bulmak için. Başbakan da polisten aldığı aklına koşut bilgilerle konuşmalarında işte Gezi Parkı’nın gerçek yüzü diye ortaya çıkıyor. Milyonlarca insanımıza TV’lerden yanlış, çoğu uydurma bilgiler sıralarken RTE... HHH ...İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün, haklarında, örgüt kurmak, halkı sokağa dökmek, provokatif eylem, polisi düşman gibi lanse etmek, marjinal sol ve uluslararası yapılanmalarla birlikte olmaktan düzenlediği fezlekede delil arayan... ...bula bula önlük, eldiven, kırmızı bez gibi bazı eşyalar bulan yargıç, tutuklanma talebiyle önüne gelen Taksim Platformu yetkilisi 12 kişiyi serbest bırakıyor. Deliller bulundu diye fezlekedeki suçlamaları isyanı bastırdıktan sonra günlerce RTE, her konuşmasında bir bir sıraladı ve... ....polis, başbakanlarını doğrulamak çabasıyla böylesi görülmemiş zoraki delillerle fezleke hazırlayıp insanları ağır koşullar altında günlerce gözaltında tuttu. Ne ki mahkeme, Başbakanı da ona koşut deliller, suçlar uyduran polisi de yalanladı! HHH Yalancının mumu hâlâ yanıyor! uAKP’li vekil Aslan, ikinci kez disipline gönderiliyor. Aslan daha önce de CHP’li Genç’in annesine küfrettiği için ceza almamıştı. AYŞE SAYIN Göstermelik disiplin TGC, ZEYİD ASLAN’I KINADI İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, AKP Tokat Milletvekili zeyid Aslan’ı 4 kadın gazeteciye ilişkin sözleri nedeniyle kınayarak özür dilemeye çağırdı. Açıklamada, “Milletvekili Aslan, kadınlara nasıl baktığını bu olayla net bir şekilde göstermiştir. Demokrasinin tahammül rejimi olduğunu hatırlatıyor, gazetecileri tehdit ederek, sözlü tacizde bulunarak, çalışmalarını engelleyerek halkın gerçekleri öğrenme hakkının ortadan kaldırılamayacağını bir kez daha belirtiyoruz” denildi. n Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM MUSTAFA BALBAY nun nedeni ise AKP grubunun Aslan’ın disipline sevki konusunda “bölünmesi.” Aslan’ın disipline sevk isteminde “uyarma” cezası istendiği bildirildi. Aslan, daha önce de ceza almamıştı. Bu arada Çiçek, 4 kadın gazeteciyi arayarak üzüntülerini ifade etti. Çiçek, Parlamento Muhabirleri Derneği Yönetim Kurulu üyelerini dün de makamında kabul ederek üzüntüsünü iletti. Yoğun temposu nedeniyle Meclis’in çok gergin olduğunu kendisinin de gördüğünü belirterek “Ben milletvekili arkadaşlarımıza iftarda da söyledim; ‘dilinizle oruç tutun’ dedim. Olaydan dolayı çok üzgünüm” dedi. ANKARA AKP yönetimi, uyurken çekilmiş fotoğrafı yayımlandı diye Meclis’te 4 kadın gazeteciye “Ben de sizin bacak aranızı çekip gazeteye bastırsam ‘Bunların doğal hali bu’ diye…” diyerek taciz ve hakarette bulunan Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’ı ikinci kez parti disiplin kuruluna sevk etti. CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in annesine küfrettiğinde de disipline sevk edi Çiçek üzüntüsünü iletti len ancak “cezaya gerek görülmeyen” Aslan’ın “ağır” hakaret ve tacizine AKP yönetimi sadece “uyarma” istedi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Aslan’ın tacizine uğrayan 4 gazeteciye telefonla üzüntüsünü ifade etti. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Aslan’ın, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla disiplin kuruluna sevk edildiğini açıkladı. Çelik, Başbakan’ın talimatına özellikle vurgu yaptı. Bu SBS’de 718 adayın puanı yanlış hesaplandı. MEB özür dileyip düzeltti Yine sınav yine skandal ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB), SBS’de yabancı dil sınav testinin hatalı değerlendirildiği şikâyetleri üzerine yapılan incelemede, sınava giren 718 adayın puanlarının hesaplanmasında, farklı bir cevap anahtarı ile değerlendirmekten kaynaklanan yanlışlık yapıldığı ortaya çıktı. Söz konusu hata üzerine MEB’den yazılı açıklama yapılarak, velilerden ve öğrencilerden özür dilendi. Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir, “Bu işbilmez kadroların MEB’i ne hale getirdiğinin göstergesi bu sonuçlar. Gecekondu bir bakanlık oluşturdular. Bu da gecekondu bir sınav sonucudur” dedi. SBS yabancı dil sınav testinin sonuçlarına ilişkin yüzlerce veli dün hem bakanlığı, hem Eğitimİş’i, hem de EğitimSen’i arayarak, şikâyette bulunmuşlardı. Sonuçlara ilişkin atılan onlarca tweet’te, sınav sonuçlarının yanlış değerlendirildiğine vurgu yapılırken, sınav birincilerinin çoğunun özel okullardan çıkmasının “manidar” olduğu belirtilmişti. Konuyla ilgili inceleme başlatan MEB’den dün akşam saatlerinde yazılı açıklama yapıldı. Sınavda Almanca ve Fransızca testlerini yanıtlayan 718 adayın puanlarının hesaplanmasında farklı bir cevap anahtarı ile değerlendirmeden kaynaklanan yanlışlığın belirlendiği belirtildi. Açıklamada, “Yeniden hesaplanan sonuçlar 12 Temmuz günü, saat 17.00 itibarıyla yayınlanmıştır. Bu vesile ile herhangi bir adayın mağduriyet yaşamaması için gerekli bütün tedbirler alınmıştır. Yeni sonuçlar neticesinde hiçbir öğrencimizin herhangi bir mağduriyeti söz konusu değildir” denildi. Açıklamada ihmali ya da kusuru bulunan tüm yetkililer hakkında gerekli inceleme ve araştırma başlatılacağı da duyuruldu. Eğitim Sen Basın Yayın Sekreteri Tuğrul Culfa, söz konusu sınavdaki en büyük problemlerden birinin ortaöğretim okul başarı puanının önceki yıllarda yüzde 10 iken, bu oranın bu yıl yüzde 30’a çıkarılması olduğunu vurguladı. Culfa, “Yani, bir çocuk bütün sorulara doğru yanıt verse bile o çocuk, bu ortaöğretim okul başarı puanları nedeniyle fen lisesine ya da iyi bir Anadolu lisesine giremeyebiliyor. ‘Özel okulların başarısı arttı’ söyleminin gerekçesidir bu” dedi. SBS’DE 110 ÖĞRENCİ TÜM SORULARA DOĞRU YANIT VERDİ SBS’de 16 birinci ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 1 milyonu aşkın öğrencinin girdiği Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sonuçları dün gece yarısı açıklandı. Sonuçlara göre birincilerin genellikle özel okullardan çıkması dikkat çekerken 16 öğrenci 500 tam puan alarak birinciliği paylaştı. Tüm sorulara ise 110 öğrenci doğru yanıt verdi. 1 milyon 49 bin 293 öğrenci tercih yapma hakkını elde etti. Buna göre, Özel Şehzade Mehmet Ortaokulu’ndan Zehra Betül Şen, Özel Çağfen Ortaokulu’ndan Eylül Tiftikçi, Özel Çağdaş Ortaokulu’ndan Eda Ertav, Özel Cevizlibağ Doğa Ortaokulu’ndan İrem Tellioğlu, Özel Meram Diltaş Ortaokulu’ndan Emir Hıfsı Öztaprak, Özel Oğuzkaan Ortaokulu’ndan Çağlan Turgut, Özel Diyarbakır Bahçeşehir Ortaokulu’ndan Tarık Berdan Köroğlu, Özel Bilfen Çamlıca Ortaokulu’ndan Arda Tibet Kaya, Özel Cevizlibağ Doğa Ortaokulu’ndan Büşra Erol, Özel Yıldırım İzmirlioğlu Ortaokulu’ndan İhsan Uyan, Tavşanlı Özel Yıldız Ortaokulu’ndan Mustafa Yılmaz, Özel Bilfen Çamlıca Ortaokulu’ndan Bora Demiral, Özel Bilfen Çamlıca Ortaokulu’ndan Gökhan Yavuz Bayram, Özel Bilfen Çamlıca Ortaokulu’ndan Ayşe Esin Gezer, Vakıfbank İlkokulu’ndan Lara Özden, Özel Gaziantep Koleji Vakfı Ortaokulu’ndan Burak Kaan Başar birinci oldu. Özel Bilge Ortaokulu’ndan Şeyma Nur Tanrıverdi ikinci, Özel Şahinkaya Özlüce Ortaokulu’ndan Mehmet Aktan Akpınar üçüncü oldu. olursa olsun, oyunun dışına çıktığınız an hemen ortaya çıkar. Bazılarının sizi hâlâ izliyor olması başarılı olduğunuzu göstermez. Göreve geldiğinde bütün özgürlükleri genişleteceğini, demokrasinin bütün kurumlarını tıkır tıkır işleteceğini, yargı sisteminin rayına oturması için adım adım reformlar yapacağını ilan eden iktidar, bütün bunları sadece kendine yer etmek için istediğini ortaya koydu. Hükümetin bütün inandırıcılığını yitirmesinin, halkın meydan demokrasisini hayata geçirmesinin altında yatan etkenlerin başında bunlar geliyor. Hükümetin yarattığı bu kaos ortamından en çok etkilenen ise yargı sistemi ve yargı kurumları oldu. Türkiye’de artık herkese eşit uygulanan, yurttaşların üstünlüğüne, tartışılmazlığına inandığı bir hukuk yapısı yok. HHH Anayasa Mahkemesi’nin 10 yıllık tutukluluğu uzun bulmasının, bu hükmü iptal ederek bir yıl içinde yeni bir düzenleme yapılmasını istemesinin ardından alevlenen tartışmalar, ortaya çıkan kaos her şeyi anlatıyor. Durum şöyle özetlenebilir: Uzun tutukluluk sorunu, uzun süren tartışmalarla, uzun bir zamana yayılarak uzatılmak isteniyor. Kamuoyu önünde yaşanan her şey, kamuoyuna açıklanmayan bir planın parçası olarak işliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) önüne gelen uzun tutukluluk dosyalarında ilk sıra Türkiye’nin. Yıllardır bu alandaki birinciliği kimseye kaptırmıyoruz. AİHM bu başvurularda genellikle devleti hatalı buluyordu. Toplumca bilinen, çok tartışılan davalardaki tutuklular da art arda AİHM’ye başvurunca Adalet Bakanlığı kendince bir “çözüm” aramaya girişti. AİHM’ye iç hukuk yollarının tümünün tüketilmesinden sonra başvurulabiliyor. Hükümet evrensel hukuk normlarına uygun, insan haklarını, adil yargılanmayı esas alan bir düzenleme yapmak yerine iç hukuk yolunu bir kademe daha uzatmayı seçti. Uzun tutuklulukta davaya bakan mahkemenin tutukluluğa devam kararının bir üst mahkemede de reddedilmesi, bunun her ay sürekli hale gelmesi ile birlikte iç hukuk yolu tükenmiş oluyordu. Geçen ekim ayından bu yana buna bir mekanizma daha eklendi ve Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yolu açıldı. AYM hem bu başvuruları ilkesel olarak kabul ederek hem de CHP’nin açtığı dava üzerine 10 yıllık tutukluluk süresini uzun bulup bu hükmü iptal ederek topu hükümetin sahasına attı. Yeni düzenleme için bir yıl süre tanınmasının anlamı bu. HHH İnsan haklarına, özgürlüklere azıcık saygılı bir hükümetin böyle bir durumda hemen konuya açıklık getirecek bir mesaj vermesi ve Meclis’te yeni bir düzenleme yapmak için harekete geçmesi gerekir. Bunun yerine şu yöntem seçildi: Önce, daha bir yıllık süre olduğu, otomatik serbest bırakma işlemi yapılamayacağı açıklandı. Böylece yargıya acele etmemesi gerektiği mesajı verildi. Sonra da, sureti haktan görünüp yargının takdiridir, yargıçların vereceği kararlara karışmayız demeçleri servise sokuldu. Bunun adı, uzun tutukluluk cezasıdır. AİHM uzun tutuklulukta üst sınır koymuyor, yazılı bir kural olmasa da tutukluluğun birinci yılından itibaren “sorunu” gündemine alıyor. Halkın özgürlük, adalet isteminin en üst düzeye çıktığı şu günlerde en hukuki çözüm; toplum vicdanını yaralayan tüm tutukluluklara son verilmesidir. Toplum vicdanının ne söylediğini Çarşı Grubu’nun şu mesajı özetliyor: “Bu ülkede satırla insan kovalayanlar değil, satırlarıyla halkı aydınlatanlar tutuklanır.” ŞİMDİ DOĞRU TERCİH STRESİ Eğitim Servisi SBS sonuçlarının açıklanmasının ardından sıra tercih işlemlerine geldi. Yerleştirme işlemleri için tercihler 1521 Temmuz 2013 tarihleri arasında yapılacak. Öğrenciler en çok 10 okul tercih edebilecek. Tercih ve yerleştirme ile ilgili tüm işlem ve bilgilendirmeler, http://www.meb.gov.tr, http://oges.meb.gov.tr ile https://eokul.meb.gov.tr adreslerindeki veli bilgilendirme sisteminden sürekli olarak yapılacak. Yerleştirme işlemi tamamlandığında bazı öğrenciler, hem asıl hem yedek olarak, bazı öğrenciler sadece asıl olarak ve bazı öğrenciler ise sadece yedek olarak tercihlerine yerleştirilmiş olabilecekler. Ortaöğretim yerleştirme puanıyla öğrenci alan okulların yerleştirme sonuçları 6 Ağustos 2013 tarihinde http://www.meb.gov.tr ve http://oges.meb.gov.tr adreslerinde ilan edilecek. Tercihlerinden birini asıl olarak kazanan öğrenciler, 1216 Ağustos 2013 tarihleri arasında saat 17.00’ye kadar okula kaydını yaptırabilecek. ÇELİK: OLMAYAN YETKİYİ KULLANDI ANAYAsA UzLAşMA KOMİsYONU ‘Temel haklar’ ilk madde AYŞE SAYIN TMMOB’de rövanş yokmuş ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, TMMOB’nin yetkilerini alan düzenlemeyi “Gezi Parkı eylemlerinin rövanşı” olarak yapmadıklarını da söyledi. Çelik, torba yasa ile TMMOB’nin yetkilerinin elinden alınmasına ilişkin eleştirileri yanıtlarken “TMMOB’nin yetkilerinin elinden alınması söz konusu değildir. TMMOB kendisine verilmeyen bir yetkiyi kullanıyordu. Biz Gezi Parkı olayları öncesinde zaten böyle bir çalışma içerisindeydik. O yüzden şimdi söylenildiği gibi AKP hükümeti rövanşist bir yaklaşım içerisinde değildir. O yüzden TMMOB’nin haklarına tırpan atılması gibi bir durum söz konusu değildir. TMMOB kendi yönetmeliğine koyduğu bir madde ile bu paraları tahsil ediyordu. Bu paralarla ilgili çok sayıda savcılıklara şikâyette bulunulmuştur” diye konuştu. Çelik, çözüm süreciyle ilgili sorular üzerine, paket çalışmasının BDP ya da başka birileri istediği için yapılmadığını, bu konudaki açıklamanın Başbakan ya da bakanlarca yapılacağını söyledi. Çelik, PKK üst yönetimindeki değişimle ilgili soruya, “Bir illegal örgütün kendi içindeki yaptığı değişikliklerle ilgili yorum yapmak benim işim değil. Dolayısıyla bunu değerlendirmiyorum” karşılığını verdi. ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “uzlaşılan maddeleri Meclis’ten geçirelim” önerisi üzerine çalışmalarını “yeni anayasa” yerine “anayasa paketi”ne çeviren TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarına “yargı” ve “temel hak ve özgürlükler” bölümünden devam etme kararı aldı. Komisyonun, liderlerin desteğiyle “yeni süre” uzatımı almasının ardından, yeni yol haritasını belirledi. Bu kapsamda, 4 siyasi partinin uzlaşacağı madde sayısını artırmak için yeni çalışma başlatan komisyon, dünkü toplantısında “yargı” ve “temel hak ve özgürlükler” bölümlerinin yeniden müzakere edilmesini benimsendi. AKP’nin, siyasi partiler arasında en derin görüş ayrılığının olduğu “başlangıç ve değiştirilemez maddelerden başlayalım” önerisi kabul görmedi. Muhalefet alınan ilke kararını anımsatarak, “yargı” ve “temel hak ve özgürlükler” bölümünden başlanmasında ısrar etti. Böylece komisyonun pazartesi günü toplanarak taslak çalışması yapması ve 26 Temmuz’da da üyelere sunması benimsendi. Komisyon sonraki toplantısını da 29 Temmuz’da yapma kararı aldı. MHP, Erdoğan’ın uzlaşılan maddeleri yasalaştıralım çağrısına ‘varım’ dedi ‘48 madde için hazırız’ ANKARA (Cumhuriyet) MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, yeni anayasa yapımında uzlaşı sağlanan 48 maddenin yasalaşması için hazır olduklarını açıkladı. Şandır, “Sayın Başbakan’ı samimi, ciddi olmaya davet ediyoruz. Bir iftar yemeğinin havasında, sokak ağzıyla, meydan okurcasına, muhalefeti samimiyete davet etmeye hakkı yoktur” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın uzlaşma sağlanan 48 maddenin yasalaştırılması çağrısına TBMM’de düzenlediği basın toplantısında yanıt veren Şandır, “MHP’nin şartı şurtu yok, hodri meydan. Bu teklif Sayın Devlet Bahçeli’ye ait. Anayasayı değiştirmek, yenilemek, tüm partilerin, siyaset kurumunun topluma karşı taahhüdüdür. Başbakan’ı samimi, ciddi olmaya davet ediyoruz. Muhalefet buradadır, ısrarla anayasa yapılmasına katkı veriyor. Ama iktidar partisi, Sayın Başbakan’ın başkanlık hayaliyle ve Kürt sorununu, PKK’nin talepleri doğrultusunda çözmek vaadiyle anayasa çalışmalarını tıkıyor. Varılan 48 maddelik uzlaşmayı önemli buluyoruz, bunun kanunlaştırılması için MHP hazırdır. Bunu çok daha önceden ifade ettik. Aslında bu teklif Bahçeli’ye ait” dedi. TBMM’de dün kabul edilen torba yasayı da değerlendiren Şandır, düzenlemeyi “11 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın, toplumun çeşitli kesimlerine birçok kez söz vermesine rağmen gerçekleştiremediği taahhütleri, bir yasanın içine sığdırdığı seçim rüşveti yasası” olarak niteledi. Şandır, seçim rüşveti olduğunu bilmelerine rağmen getirilen düzenlemelerin, toplumun birçok sorununu çözmesine sevindiklerini dile getirerek bunun için de katkı verdiklerini kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle