Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 HAZİRAN 2013 CUMARTESİ 8 HABERLER İstanbul Haber ServisiBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Taksim Gezi Parkı olaylarıyla ilgili Kuzey Afrika dönüşü yaptığı açıklamasındaki “Demokratik taleplere canımız feda” sözünün, Habertürk, Zaman, Star, Yeni Şafak, Sabah ve Türkiye’nin manşetinde, Bugün gazetesinin de sürmanşetinde yer bulması tepkilere neden oldu. Bu durumun tesadüf olmadığı, 6 gazetenin “ağız birliği” yaptığı ifade edildi. Birbirlerini retweetlediler Minik çapulcu bile anlamış Gezi Parkı’na ziyarete gelenler arasında minikler de var. Gezi Parkı’nda minikler için bir kütüphane kurulurken 9 yaşındaki ‘çapulcu’nun söyledikleri ders verir nitelikteydi: “Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmemesi ve yerine AVM yapılmaması için insanlar direniyor. Polisin sert müdahalesine karşı gelenler oldu. 3 yaşından beri eylemlere gidiyorum ama ben böyle eylem görmedim. 9 yaşındayım.” TWITTER GÜNDEMİ Derleyen: ÖZGÜR ÖZKÜ @ozgurdiyebiri Biber gazının yoğun kullanımı bilimsel çalışma için örnek oluşturdu Tazyikli su yoksa kuru kalabalıktır lOkulda kopya çekerken biraz değişik yazardık ki çakılmasın. Gazete manşetleri aynı. l Bugün gazeteler birbirlerini Şu saatte 12 retweet’lemişler yaşındaki oğlumun resmen. Manşeti cebine gelen mesaj!.. “acil yayalım” diye bitirselermiş. l “Başbakan’ın kalabalığa konuşma yapıp yapmayacağı merak konusu...” Yahu Başbakan iki kişi yan yana görse miting yapıyor. Konuşacak tabii. l“Twitter toplumun baş belasıdır” de, sonra “Elinde bilgisayarla dolaşan bir gençlik olacaksınız.” O tweet’leri tencereden gönderiyorlar çünkü. lBütün merkezlerden otobüs kaldır, Atatürk Havaalanı’na yığ, bedava otobüs, yemek de var, sonra on binlerle karşılandı... ok by... l “Her yer Taksim, her yer direniş” diyene gözaltı, “Yol ver gidelim Taksim’i ezelim” diyene sırıtarak el salla. Ay lav yor ileri demokrasi! l Taksim “barış” ve “kardeşlik” diye inlerken Tayyip’i karşılamaya gidenler savaş istedi. Şimdi söyleyin kim provokatör? l Uzun zamandır ilk kez bir kalabalığa tazyikli su sıkılmadığı için kuru kalabalık diyebiliriz buna. l“Yol ver gidelim Taksimi ezelim” sloganı bir nefret söylemidir ve suçtur. lSMS’e inanmadığım için medya planlarımda istemiyorum. Response rate’inin ne kadar düşük olduğunu dün bir kez daha ispatladı. l RTE’yi karşılarken “Taksim’i ezeriz” diyen kalabalık, tavsiyemiz gaza gelmeyin, bulgura giderken makarnadan olmayın, ona göre. l Gezi direnirken metroyu kapatanlar, saat 04.00’e kadar açmış metroyu. Bunu da unutmayız Kadir Topbaş. lBir kişi için sokağa çıkmakla, herkes için sokağa çıkmak arasındaki fark ne güzel... l Skandaldır, ayıptır, yazıktır, günahtır, tatmin olmaz ruh halidir, tamamen nefret yükleyici, ayrıştırıcı organize ve tehlikelidir. Otur demokrasi: “0.” lBaşbakan’ın konuşmasının özeti: Mesaj alınmamıştır. lTürk basınına sınav döneminde başarılar dilerim efendim. lNe çektin be penguen... Bir o kanal bir bu kanal. Gezdirdiler be yavrum seni... l “Havalimanı görevlileri, Başbakan Erdoğan’ın uçağının kapısına serilmek üzere hazırladıkları Yiğit Bulut’u piste getirdi.” l Abdullah Cömert’in ailesinin Gezi’ye kargoyla dikilmesi için fidan göndermesi sizi ağlatmıyorsa ve utandırmıyorsa evlere hiç girmeyeceğiz. l“Başbakan’ı karşılayanların hepsi neden erkek?” Erkekler Atatürk’te, kadınlar Sabiha Gökçen’de bekliyormuş. lBaşbakan keşke her gün gidip her gece yurda yeniden dönse.. Metrolar sabah 4’e kadar çalışıyor, nefis işte.. lBiber gazına 21 milyon dolar harcanmış. En azından ilk kez vergilerimiz son kuruşuna kadar bize harcandı!.. lGezi direnişi Arap baharına değil Avrupa eylemlerine benziyor. Kayıp kuşak değil altın kuşak.. lZekâ soyut bir kavram diye öğrettiler ya bize yalan, bal gibi de somut; yazılanlara ve yapılanlara bakınca görüyorsun. l Meydanları dinlemeyenler bari Topçu Kışlası projesinin mimarını dinlese! Halil Onur: Yeni bir değerlendirme gerekli. lYüzde 50’yi evinden zorla getiriyoruz RTE Halk denek oldu MAHMUT LICALI ANKARA Göğüs hastalıkları alanında uzmanlaşan hekimlerin bir araya geldiği Türk Toraks Derneği, son bir haftadır Türkiye genelinde Gezi Parkı protestolarında yoğun bir şekilde kullanılan biber gazının halk sağlığı üzerindeki etkilerini araştırmak üzere bilimsel çalışma yapacak. Dernek Genel Sekreteri Hikmet Fırat, dünyada tıp alanında biber gazıyla ilgili fazla bir çalışma olmadığını belirterek, “Birinci dünya ülkelerinde biber gazı leblebi şeker gibi kullanılmıyor” dedi. Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirilen Gezi Parkı protestolarında polisin yoğun bir şekilde biber gazı kullanması hekimler için bilimsel çalışma ortamı oluşturdu. Dünya üzerinde biber gazının halk sağlığı üzerindeki etkilerinin incelendiği önemli bir çalışma bulunmazken, hekimler son 10 gündür Türkiye genelinde yaşanan olaylarda polisin yoğun bir şekilde kullandığı biber gazının halk sağlığı üzerindeki etkilerini en ince ayrıntısına kadar araştıracak. Göğüs hastalıkları ve akciğer sağlığı alanında uzman hekimlerin oluşturduğu Türk Toraks Derneği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Hikmet Fırat, son bir haftadır Türkiye’nin dört bir yanında yoğun bir şekilde kullanılan biber ga zının halk sağlığı üzerindeki etkilerine yönelik bilimsel bir çalışma yapılacağını ifade etti. Biber gazının kanser yapıcı bir etkisi olup olmadığı konusunda dünya genelinde elde tutulur bir bilimsel araştırma yapılmadığını ifade eden Fırat, birinci dünya ülkelerinde biber gazının leblebi şeker gibi kullanılmadığına dikkat çekerek, “Literatüre baktığımızda çok da fazla bir çalışma yok” dedi. KMO: YASAKLANSIN Etkileri araştırılacak Türkiye genelinde yapılacak çalışmada acil servislere başvurular, göğüs hastalıklarına bağlı rahatsızlıklarla ilgili verilerin derleneceğini söyleyen Fırat, çalışmanın internet üzerinden gerçekleştirilecek anketle yapılacağını ve hekimlerin katılacağını söyledi. İstanbul Haber Servisi Kimya Mühendisleri Odası (KMO) İstanbul Şubesi, biber gazının öldürdüğünü, halkın denek olmadığını belirterek “Gösteri kontrol ajanları, yetkililerin belirttiği gibi zararsız değildir, bunlar kimyasal silahlardır. Talebimiz, ölüme sebep verme potansiyeli olan bu tür kimyasalların toplumsal olaylarda kullanılmasının yasaklanmasıdır” değerlendirmesini yaptı. KMO tarafından yapılan yazılı açıklamada, kimyasal kontrol ajanlarının son zamanlarda yaşanan gösterilerde, emniyet güçleri tarafından kitleyi kontrol etme amacı dışında kullanıldığı anımsatılarak “Bu ajanlar fişek olarak da kullanılmış ve bunun sonucunda da onlarca vatandaşımız yaralanmıştır. Konu hakkında bilgi sahibi olmayan ya da ‘biber gazı doğaldır’ diyen taraflarsa maalesef hâlâ mevcuttur” denildi. Parka artık çocuklar da geliyor HİLAL KÖSE Taksim’deki Gezi Parkı’nın yıkılmaması için başlayan direnişin 11. günü dün sakin başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına karşın kararlılıkla ortak yaşamı sürdüren aktivistler, Gezi Parkı park kalana dek geri adım atmayacaklarını söylüyor. Aktivistler, parkların olmazsa olmazları çocuklar için de bir resim atölyesi kurdular. Gezi Parkı’ndaki yaşam sabah temizliği, kahvaltı, gazetelerin okunması ve yogayla başlıyor. Mutfak ve revir ihtiyaç listesi her gün güncelleniyor. 11 gündür parkta yaşayanlar, gündüz gelip gidenler dahil herkes uyumlu bir şekilde ortak hayatı paylaşmayı kanıksamış durumda. Parka ilk kez gelenler, Devrim Müzesini, kütüphaneyi, barikatları ve her geçen gün fidanları çoğalan “bostanı” ziyaret ettikten sonra, mutlaka revire ve mutfağa uğrayıp ihtiyaç listesini soruyor. Pankartlar, yazılamalar ilgiyle okunuyor. Parkın her geçen gün artan ziyaretçileri ise çocuklar. Gönüllüler de çocuklar için “Çocuk Gezim Atölyesi” çadırını kurdular. Oyuncu Demet yısının bini aştığı vurgulandı. Öğle saatlerinde parkta toplanan bir grup dün de “Her yer Taksim her yer direniş”, “Satılmış medya istemiyoruz” sloganlarıyla Talimhane’deki Habertürk binasına dek yürüdü. Cüzdanlarını ve paralarını göstererek Fatih Altaylı’yı protesto eden eylemciler, “Zıpla zıpla zıplamayan Fatih”, “Canlı yayın kaç para” sloganları attılar. Eylemciler, Divan Oteli’nin önünden geçerken de “I love you (seni seviyorum)” diye bağırarak, polis şiddetine maruz kalanlara kapılarını açanları unutmadıklarını gösterdiler. Kimse korkmuyor Atölyede çocuklarla birlikte resim yaptılar. Ayrıca bir de çocuk kütüphanesi açıldı. Evgar’ın da aralarında bulunduğu aktivistler, çocuklarla birlikte kâğıtlara akrilik boya ile resimler yaptılar. Tiyatrocu Dinçer İşgel’de kukla gösterisi yaptı. “Direniş Kürsüsü”nün bugünkü konusu ise üniversite öğrencilerinin ifade ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller oldu. Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma Platformu’nun örgütlediği forumda, protesto eylemine, anmaya katıldığı için afiş astığı, muhalif olduğu için tutuklanan ve yargılanan öğrencilerin sa Taksim Dayanışması’ndan Özge Akman, çocuklar için atölye kurulduğunu söylüyor: “İhtiyaç ne çıkıyorsa ona göre çözüm bulunuyor. Her şey çok koordineli. Beklenti ise buranın park kalması Erdoğan’ın geri adım atması... Başbakan’ın havalimanındaki açıklamalarına karşın insanlar çok kararlı. Haklı olduklarına emin oldukları için... Ve o yüzde 50’den de buraya gelenler var.” Arjantin’den selam var Arjantinli Mayıs Meydanı Anneleri (Madres de la Plaza de Mayo), Gezi Parkı’na destek mesajı gönderdi. 36 yıldır her perşembe toplandıkları Plaza de Mayo Meydanı’ndaki eylemde buluştuklarını söyleyen Plaza de Mayo Anneleri Kurucu Çizgi Başkanı Nora Cortinas, direnişçilerin yanında olduklarını söylediler. Komiser Sarı için Gezi’de cadde Adana’daki Gezi Parkı direnişinde, inşaatı devam eden köprüden düşerek ağır yaralanan ve hayatını kaybeden Komiser Mustafa Sarı’yı Gezi Parkı eylemcileri andı... Gezi Parkı’nın üst bölümündeki ana artere “Şehit Komiser Mustafa Sarı Caddesi” adı verildi.