19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 HAZİRAN 2013 CUMARTESİ 6 HABERLER Geldi ve yine gerdi Ülkeye dönüşünde ortamı yatıştırıcı açıklamalar yapması beklenen Erdoğan tam tersini yaparak Gezi Parkı eylemcilerine ‘vandal’ yakıştırması yaptı. Erdoğan, AKP’lilerin, ‘Yol ver gidelim Taksim’i ezelim’ sloganlarına da sessiz kaldı. Gizlenen parti organizasyonuyla karşılanan Erdoğan, tehditlerinin çapını genişletti Çapulcu Başbakan siyaset sözlüğümüzü Arapçadan ve sokak Türkçesinden sözcüklerle zenginleştirmeyi sürdürüyor. Bunlardan ilkini bildiğinden kuşkuluyum. Zaten bu bir eksiklik de sayılmaz. Fakat ikincisinde, sokak ağzında epeyce idmanlı olduğunda kuşku yok. Hedefe ateş etmeyi biliyor. Ama ne yapalım ki hedef yanlış. Bu nedenle de söz mermileri “bumerang” gibi kendisine dönüyor. Tıpkı şu çapulcu sözünde olduğu gibi… “Çapul”, yağma, talan demek… Çapulcu da yağmacı, talancı… Günlük konuşma dilinde, daha doğrusu argoda bu sözcük, değersiz, aşağılık, beş para etmez insan demektir… Şimdi Başbakan’ın bu sözcükle hedeflediği kitlelerle bu kitlelerin karşısında yer alanlar arasında bir karşılaştırma yapalım… Kim çapulcu? Herhangi bir zora başvurmaksızın demokratik haklarını kullanan, kadınlı erkekli, her yaştan barışçıl insanlar mı; sabahın köründe çadır basarak bu insanları gazlayıp çadırlarını yakanlar mı? Kim çapulcu? Simgeleşen fotoğraftaki kırmızı giysili genç kadın mı, böcek ilaçlar gibi ona burnunun dibinden hedef gözeterek gaz sıkan yaratık mı? Çapulcu kim? Ankara’da balerin genç kızı öldüresiye döverek kalçasını kıran alçak sürüsü mü, o genç kızımız mı? Rize’deki kuşatmanın görüntülerini Halk TV’den izlemiş olanlar, olayları güya yatıştırmak için gelen belediye başkanının mütebessim çehresini; çevresindeki saldırgan, şımarık, Madımak canilerini anımsatan güruhu görmüşlerdir… Kim çapulcu? Bayılan genç kız ve onu ambulansa taşımaya çalışan arkadaşları mı; onları ve ambulansın hareketini engellemek isteyen, hareket ettiğinde de ambulansı tekmeleyen, alçak, ruhsuz, serseriler kalabalığı mı? Ey Başbakan, kim çapulcu? Ülkenin yağmalanmasına canları pahasına karşı çıkan milyonlarca yurtsever mi; Taksim Gezi Parkı da içinde olmak üzere kamu zenginliklerini, ortak değerlerimizi çapul olarak görüp yağmalamakta olan bir siyasi iktidar ve bilinçli bilinçsiz yandaşları mı? Söyleyin bakalım, kimmiş gerçek çapulcu, çapulcular? HHH Başbakan hizmetten söz ediyor, hangi hizmet? Yol yapmak, köprü yapmak, tünel yapmak başlı başına hizmet değildir. İktidarınız süresince kaç tane fabrika kurdunuz? Polislik ve imamlık dışında kaç işkolu yarattınız? Kaç işsize iş buldunuz? Birkaç hafta önce ilk kez gördüğüm güzelim Bitlis kentimizde, AKP’lisi BDP’lisi başta olmak üzere ağız birliği etmişçesine herkes, 2000 işçinin çalıştığı Tekel Fabrikası’nın, o işçilerle birlikte ailelerinin ve tütün ekicisi köylünün, yaklaşık on bin kişinin ekmek kapısı olan Tekel Fabrikası’nın kapatıldığından yakınıyorlardı. Döneminizde kapısına kilit vurulan ya da özelleştirilip yerli yabancı çapulcuya yağmalattırılan fabrikalarımızdan sadece bir tanesidir bu. Hangi hizmet? Siz kimi kandırıyor, nereye kadar kandırmaya devam edebileceğinizi sanıyorsunuz? HHH Bu haftaki yazı için tasarladığım ilk başlık “Türkiye’yi Bir Akıl Hastası mı Yönetiyor?” olacaktı… Kuşkusuz ki hakaret amaçlı bir söz değil, bir kaygının dile getirilmesidir bu... Nitekim son günlerde, Başbakan’ın psikolojik sorunları olabileceğine ilişkin kaygılara, sorulara, köşe yazılarında, hemen her yerde rastlanır oldu… Akıl hastası, ya da değil… Çapulcu, ya da neyse ne… Bir ülkenin yarısını öteki yarısına karşı kışkırtan kişinin ya tedavi altına alınması, ya bu sözleri için suç duyurusunda bulunmak gerekir… Büyük çapula ortak olanlara söyleyecek sözüm olamaz… Fakat hangi partinin yandaşı, hangi inanıştan olurlarsa olsunlar, herkesin, bütün kurumların ve yurttaşların bu yönde yapması gereken bir şey mutlaka olmalıdır… Suskunluk, suç ortaklığı demektir… Kendi payıma ben, bu yazı bir suç duyurusu olarak görülecek olursa, bir TC yurttaşı ve Başbakan’ın hedef gösterdiği öteki yüzde elliden biri olarak mahkemeye gelmeye hazırım… Hodri meydan, Tayyip Erdoğan!.. Organize işler bunlar! MİYASE İLKNUR Gezi Parkı eylemcileri, 11 gündür Taksim’de tüm renklerle birlikte yaşamanın örneklerini verirken, AKP’nin organize kitleleri ‘tahammülsüzlük’ çığlıkları attı. Gezi eylemi başladığı günden beri iktidar kanadı ve yandaş medya “en iyi savunma saldırıdır” mantığıyla hareket ederek eylemleri ısrarla, “Bunlar organize işler” şeklinde değerlendirdi. Ama perde arkasındaki organizatör konusunda bir karar veremediler. Oysa Gezi için Türkiye’nin dört bir yanında sokağa dökülen insanların organize değil, bağımsız, bağlantısız “cool” bir topluluk olduğu ortadaydı. Gezi eylemcilerini organize olmuş, birileri tarafından oraya gönderilmiş topluluklar olduğunu öne süren iktidar, Başbakan’ın havaalanında karşılayan kitleyi “Biz istemedik ama kendiliğinden gelmişler işte” diye gösterme gayretine girişti. Ama unuttukları bazı ayrıntılar bu topluluğun nasıl organize edilmiş kitleler olduğunu izleyenlerin gözüne gözüne sokuyordu. Biz de hangi yüzde 50’nin organize olduğunu karşılaştırmalı örneklerle açıklayalım istedik: l Gezi Parkı için eylem yapanlar izinsiz ve valiliklerce belirlenmiş miting alanları dışında toplandıkları için biber gazından tazyikli suya, çivili sopadan tomalarla ezmeye kadar polisin her türlü şiddetine maruz kaldı. Başbakan’ı karşılayan topluluk da izinsiz ve valilikçe belirlenen alanların dışında bir gösteri ve miting yaptı. Ama polis bu kitleyi korumaya aldı, hatta bir alanı özel olarak hazırladı. l Eylemciler toplanmasın diye Taksim’e çıkan bütün yollar trafiğe kapatıldı, metro ve otobüs seferleri iptal edildi. Başbakan’ı karşılamaya gidenler evlerine rahat dönsünler diye metro sabah 04.00’e kadar sefer yaptı. İl ve ilçe örgütlerinin kiraladığı otobüsler de menzillerine rahat ulaşsın diye Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, hangi yolların açık olduğunu belirten “tweet”ler atarak trafik polisliğine soyundu. l Gezi eylemcileri binbir renkte, ebatta ve her biri kendi örgütünü temsil eden bayrak ve flamalarla alanlara inerken Başbakan’ı karşılayanların ellerinde bayrak ve flamaların hepsi aynı firmadan alınmış tek tip, tek ebattı. l Kendileri gibi düşünenleri sokağa Twitter üzerinden eyleme çağıranları polis gözaltına alırken, Başbakan’ı karşılama talimatı veren AKP İl Başkanı Aziz Babuşçu ve ilçe başkanlarının attığı sms mesajları hakkında bir işlem yapılmadı. Üstelik binlerce kişiye giden bu mesajlara rağmen topluluğun kendiliklerinden gelen bir kitle olduğuna herkesi inandırmaya çalıştılar. l Gezi eylemcilerin ne kürsüsü, ne ses düzeni, ne hazırlanmış bir konuşma metni vardı. Hazırlıksız ve spontan bir şekilde eyleme karar vermişlerdi. Oysa Başbakan’ı karşılama töreninde, seçim otobüsü önceden alana getirilmiş, Başbakan oturmuş halka hitaben bir konuşma metni yazmış, tüm kabine tam kadro karşılamaya gelmiş, kitlenin eline tutuşturulacak tek tip bayrak ve flamalar önceden tedarik edilmişti. Alanda hiç kadın olmaması gelenlerin belediye işçileri olduğunun adeta kanıtıydı. İstanbul Haber Servisi Fas, Cezayir, Tunus ziyaretinin ardından İstanbul’a dönen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “İşaretin yeter”, “Yedirmeyeceğiz” pankartları ve “Yol ver gidelim, Taksim’i ezelim” sloganları ile karşılandı. Erdoğan, Taksim Gezi Parkı’ndan tüm Türkiye’ye yayılan özgürlük talepleri karşısında yine geri adım atmadı. Önceki gece saat 01.45 sıralarında Atatürk Havalimanı’na inen Erdoğan AKP seçim otobüsü üzerinden kendisini karşılamaya gelen gruba seslendi. Erdoğan eylemlere destek veren sanatçılara, siyasetçilere, gazetecilere tepki göstererek “Sorumsuz bir şekilde nefretin, ayrımcılığın, hukuksuzluğun, kışkırtmanın âlâsını yaptılar. Demokratik gösteri hüviyetini kaybeden, artık vandallığa, artık tam anlamıyla hukuksuzluğa dönüşen bu eylemler derhal son bulmalıdır” dedi. Erdoğan samimi hissiyatlarla çıkıp, terör örgütlerinin aracı olan vatandaşların asıl oyunu görüp bu hukuksuzluktan uzak durmasını istedi. “Polisi geri çekin” çağrısını de eleştiren Erdoğan “Burası yolgeçen hanı değil. Po Dizi ile gerçek birbirine karıştı Erdoğan’ı karşılamaya giden bir grubun açtığı pankart tepkiyle karşılandı. Muhteşem Yüzyıl dizisinde Kanuni Sultan Süleyman’ı canlandıran Halit Ergenç ve eşi Bergüzar Korel’in Gezi Parkı eylemlerine verdikleri destek hiç hoş olmayan ağır bir dille eleştirilmiş oldu. Füle’den ‘erdem’ çağrısı Avrupa Komisyonu üyesi, çözüm sürecini övüp Erdoğan’a diyalog çağrısı yaptı. Erdoğan’ın yanıtı ise ‘Çevrecilik adam öldürmek midir?’ oldu Twitter üzerinden atıştılar Füle, Gezi parkında “aktivistleri” dinledi. Twitter üzerinden “Demokrasi toplumun her 2 tarafını dinlemek anlamına geliyor” şeklinde mesaj atan Füle’nin, “İstanbul’daki konferansta, saygı ve kapsayıcı diyalog isteyenlere el uzatma fırsatının kaçmış olmasından dolayı hayal kırıklığına uğradım” tweetine ise AB Bakanı Egemen Bağış “Bir kavrayış sorunu olmalı @StefanFuleEU Başbakan Erdoğan demokratik talepleri memnuniyetle karşıladığını ancak teröre ve vandalizme teslim olmayacağını söyledi” diye yanıt verdi. lisimiz görevini yapmıştır. Yeri gelmiş, aşırı güç kullanmış olabilir. Onlarla ilgili talimatımızı verdiğimizi söylemiştim. Fakat kimsenin bunlar üzerinden bize saldırmaya da hakkı yoktur. Bunlar Türk bayrağını yakacak kadar azgınlaştılar ve utanmadan, sıkılmadan Türk bayrağını gezdirenler bunlara ne yazık ki oyuncak oldu” diye konuştu. Ekonomi dünyasını topa tutan Erdoğan “Bizim karşımıza geldikleri zaman, ‘Sizin zamanınızda 5 kat daha zengin olduk’ diyenler işte şimdi bugünlerde bizle uğraşmaya başladılar. Artık dünya Türkiye insanını konuşuyor. Böyle bir dönemde nereden çıktı bu işler” diye sordu. Sadece kendisine oy veren yüzde 50’nin başbakanı olduğuna ilişkin eleştirilere de “Eli nize, dilinize dursun” şeklinde yanıt verdi. Hiç kimsenin hukuksuzluk yapmasına, demokrasiye kast etmesine, vandallıkla yakıp yıkmasına, şehirlere, kamu mallarına, insanlarına göz yumamayacaklarını söyleyen Erdoğan, Gezi Parkı’nda sayısı 15’e bile varmayan ağaç için yapıldığı söylenen gösterilerin arkasında 3 kayıp bıraktığını ifade etti. Erdoğan “2 gencimiz hayatını kaybetti, bir başkomiserimiz şehit oldu. Bu gençlerin ölümü ne kadar önemliyse benim polisimin ölümü, şahadeti de en az onlar kadar önemlidir. Bu ülkede can güvenliğimizi sağlamak için görev yapıyor” dedi. Kimsenin etnik kökeni, inancı, mezhebi, ideolojisi ve dü Yüzde 50 polemiği şüncesini ötelemedikleri ni savunan Erdoğan “Çünkü biz, bu milletin 50 milyonunun demiyorum veya yüzde 50’nin demiyorum, 76 milyonun efendisi değil, hizmetkârıyız. Türkiye’de yaşanan hadiseleri, bütün tarafsızlığımızla okuruz, analiz ederiz, değerlendiririz, ondan sonra da adımımızı atarız” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın sözleri “Yol ver gidelim, Taksim’i ezelim”, “Azınlık şaşırma, sabrımızı taşırma” sloganlarıyla kesildi. Yeşilköy’den konvoy eşliğinden Kısıklı’daki evine saat 04.00 sıralarında varan Erdoğan’ı burada da kalabalık bir grup karşıladı. Erdoğan evinin önünde de konuşma yaparak “Mehter takımını seviyoruz ama mehter takımı gibi 2 ileri 1 geri gitmeyiz” dedi. ÖZLEM GÜVEMLİ Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle Taksim Gezi Parkı’ndaki aktivistlere polis müdahalesine tepki göstererek “Barışçıl gösterilere polisin aşırı güç kullanmasının demokrasilerde yeri yok” dedi. Erdoğan ise, Gezi Parkı eylemcilerinin çözüm sürecine de karşı olduğunu iddia etti. AB Bakanlığı tarafından Swiss Otel’de düzenlenen “Küresel Sorunlar Karşısında Türkiye ve AB İçin Ortak Gelecek” konferansının açılışına katılan Füle konuşmasına “Sadece birkaç yüz metre ileride bir haftadan fazladır devam eden olayların adını anmamak çok güç” sözleri ile başladı. Füle AB üyelerinin de üye olmak isteyen ülkelerin de görevinin mümkün olan en yüksek demokratik standartlara ulaşmayı arzulamak olduğunu vurgulayarak “Bunlar bir kişinin fikrini ifade özgürlüğünü, barışçıl bir şekilde toplanma özgürlüğünü ve medyanın olanları olduğu gibi bildirme özgürlüğünü kapsıyor. Demokratik toplumlarda barışçıl protestolar bu kişilerin görüşlerini ifade etmek için meşru yol” dedi. Füle “Şimdi asıl önemli olan sadece hızlı ve şeffaf bir soruşturma başlatılması değil aynı zamanda sorumluların hesap vermesinin de sağlanmasıdır” diye konuştu. Türkiye’nin teröre son vermek için yürüttüğü çözüm sürecine atıfta bulunan Füle “Bu durum barış, diyalog ve angajman erdemlerine sahip olduğunuzu gösterir. Aynı erdemler İstanbul’da ve Türkiye’nin diğer yerlerinde ABD: BİZDE ÖLÜM YOK Haber Merkezi Başbakan Erdoğan’ın, Gezi Parkı direnişinde polisin “orantısız güç” kullanması üzerine ABD ve Avrupa ülkelerinden gelen tepkiler üzerine söylediği “Occupy Wall Street’te 17 kişi öldü” sözlerine, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nden yanıt geldi. Twitter hesabı üzerinden yapılan açıklamada, ABD’de sosyal ve ekonomik eşitsizliğe tepki olarak 17 Eylül 2011’de yapılan “Wall Street’i İşgal Et” gösterilerinde iddia edildiği gibi polis müdahalesi sonucu hiçbir ölümün yaşanmadığı belirtildi. Açıklamada, “Bu harekete istinaden hiçbir polis müdahalesi ölümle sonuçlanmamıştır” denildi. yaşanan gelişmeler bağlamında da üstün gelmelidir” yorumunda bulundu. Füle’nin eleştirilerine yanıt veren Erdoğan, “Bizim karşı olduğumuz şiddettir, terördür, vandallıktır, özgürlüğü adına başkalarının özgürlüğünü tehdit eden anlayıştır. Demokrasi talebiyle karşıma çıkacaklara canım kurban, her türlü desteği vermeye hazırım. Neymiş yapamadıklarımız bize anlatsınlar” dedi. AB yöneticilerine seslenen Erdoğan, Gezi Parkı eylemcilerinin çözüm sürecine karşı olduğunu öne sürerek “Bir taraftan çözüm süreciyle ilgili bize destek veriyorsunuz teşekkür ederim. Ama çözüm sürecini istemeyenlerin bu olayların içinde yer aldığını da bilmenizi istedim. Çevreci olmak, devletin, halkın hizmetinde olan araç gereçlerini yakmak değildir, çevreci olmak insanları öldürmek değildir” diye konuştu. Kendileri ders vermeye çalışanlara Amerika’daki Wall Street olaylarını anımsatan Erdoğan orada 17 kişinin öldüğünü savundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle