16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE 8 GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK Balbay ve Özkan’dan meslektaşlarına çağrı: Yarın Silivri’deki duruşmaya gelin Gezi Parkı eylemlerini ilk günden düne kadar yakından izleyip değerlendirmeler yapan A. Gül; gazetecilerle son konuşmasında, “Eylemlerden gereken dersler çıkarıldı” diyor. Aynı gün AKP Grubu’nda “kardeşi” RTE, çıkardığı dersi açıkladı: “Polisi daha güçlendireceğiz!” dedi. Polisin; dört insanı öldüren, binlerce yaralanmaya neden olan; kimyasal ilaçlar da karıştırarak eylemleri dağıtmak için kullandığı tazyikli suyu, biber gazını az görmüş olacak ki… … daha etkili, dokundu mu öldürecek yeni şiddet araçlarıyla polisi güçlendireceğini müjdeliyor. Polisi güçlendirmeye gerekçe de buldu: “Nedir bu yakınmalar, şikâyetler? Ne yani? Polis silah mı kullandı” dedi... Dedi ama protestolar durmadı. “Duran insan” oldu; Taksim’den diğer illere yayıldı... HHH Yukarıdaki kardeşin derdi başka. RTE’nin anlayamadığı bir “dert!” Nihayetinde A. Gül bir AKP’li. Partisinin ülkeyi Ortadoğu’nun parlayan yıldızı… Müslüman ama laik, demokrasiyle kaynaşan… Müslüman ülkelerin örnek aldığı bir ülkeye… Doğu’da ama Batı’ya koşan itibarlı bir dünya devleti konumuna getirdiğine inanmış. “10 yıl (bu) imaj için uğraşırsınız, 1 haftada yıkarsınız” diye gazetecilere yakınıyor. Kime yönelik bu sözler? Herhalde Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’ya değil. Kardeşine sesleniyor. “10 yılda sağlanan imajı 1 haftada yıkan sensin!” HHH RTE ve kadrosunun Gezi Parkı eylemlerinden çıkardıkları derslere bakalım: Herkesin gereken dersi aldığını söyleyen A. Gül eylemcilere; “Bak hükümet bile kışla projesini askıya aldı, eylemleri kesin” diyor. RTE ise pek ders almış havada değil. Projeyi askıya aldığına değil açıklık getiren, bu konuda ima eden bir cümle bile söylemiyor... HHH Çıkardığı başka dersler var elbette... Dünden bugüne uzanan bir ders... İlk adımı; her söylediği kuyruklu yalan olan belediye başkanları Melih Gökçek attı. Üstelik hiçbir parti ile ilişkilendirilemeyen, ne ki Başbakan’ın isyan diye nitelediği eylemleri CHP’nin düzenlediğini iddia ederek partinin kapatılmasını öngören bir kampanyaya öncülük ettiği duyuruldu. Başbakan RTE de; grup toplantısında Gezi Parkı eylemlerine katılanların yüzde 73’ünün CHP’li olduğunu söyleyerek kargaları bile güldürecek bu iddiaya temel malzeme sundu... Tut ki eyleme katılan gençlerin büyük çoğunluğu CHP’li. Bu olasılık Başbakan’ın üstüne basarak sürekli isyan diye nitelediği eylemleri ana muhalefetin düzenlediğini kanıtlar mı? HHH Fakat olmaz olmaz demeyin. Söz konusu RTE olunca... Kafasında dolaşan, belki de yeterince olgunlaştıramadığı için açıklayamadığı senaryo; CHP’yi halkı isyana teşvik, devlete karşı kalkışmayla suçlayarak kapatılmasını sağlamak olabilir. 1950’lerin sonlarına doğru, gençlik yollara döküldü. Basına baskı tavan yaptı. Sokaklar günlerce durulmadı. Hemen her gün; DP iktidarı lideri Başbakan Menderes, dikta rejimi kurmakla suçlandı... O sırada halktaki tepkiyi isyana teşvik diye algılayan Menderes, CHP’nin olası gördükleri ihtilali kışkırttığını öne sürüyor. Partiyi kapatmanın yollarını arıyordu... Bugün RTE de aynı çizgide. Kafasındaki isyan diye nitelediği eylemleri CHP’ye mal eden bu olası senaryonun bugünlerdeki ilk işaretleri doğrulanırsa ve… HHH … RTE’nin Gezi Parkı’ndan çıkardığı ders buysa şayet. Tarih tekerrür edecek demektir! Tüm iddialar çöktü İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasında esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmaları alan mahkemenin, savunmaların tamamlanmasının ardından önümüzdeki 15 gün içinde karar için ara vermesi bekleniyor. Davada tutuklu bulunan CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay ve gazeteci Tuncay Özkan, bu nedenle meslektaşlarına 21 Haziran’daki duruşmayı izleme çağrısında bulunarak “Silivri mahkemesi hukuk kurallarını, usul yasalarını hiçe sayarak vermiş olduğu kararı açıklamaya hazırlanıyor” dedi. Davanın tutuklu sanıkları ortak yaptıkları açıklamada “Son savunmalarla birlikte gerçek ortaya çıkmış, tüm iddialar çökmüştür” ifadelerine yer verdi. Ergenekon davasında 15 Nisan’da son savunmaların alınmasına başlandı. 66’sı tutuklu 275 kişinin yargılandığı davada tüm tutuklu sanıkların savunması tamamlandı. Henüz savunmasını yapmayan yaklaşık 90 tutuksuz sanığın da savunmalarını önümüzdeki duruşmalarda tamamlaması bekleniyor. Davanın son duruşmalarının yapıldığına dikkat çeken Balbay ve Özkan, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: “21 Haziran Cuma günü son bir kere daha hukuksuzluklara karşı itiraz hakkımızı kullanmaya çalışacağız. O gün 5 yıllık yargılama süreci boyunca yaşanan hukuk dışı uygulamalara ilişkin genel bir dökümü sizlerle paylaşmak istiyoruz. Sağdu ERGENEKON DAVASI Özkan ve Balbay: 21 Haziran’daki duruşmada hukuksuzluklara karşı itiraz hakkımızı kullanacağız. Tutuksuz sanıklar savunmada HATİCE TUNCER yu sahibi, hiç kimsenin bu zulme kayıtsız kalmayacağını düşünüyoruz. O gün sizi Silivri’ye davet ediyor gerçeklere tanıklık etmeye çağırıyoruz.” Ergenekon davasının dünkü duruşmasına katılan Balbay, Özkan ve CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’ın da aralarında bulduğu sanıklar “Ergenekon tutsakları” imzasıyla ortak bir açıklama yaptı. “Aziz Milletimize” hitabıyla başlayan açıklamada “Halkımızın bir dizi yalanla kandırıldığı, kamuoyunda Ergenekon adıyla bilinen davada, açıklanan mütalaanın ardından son savunmalarla birlikte gerçek ortaya çıkmış, tüm iddialar çökmüştür” denildi. Bir dizi yalanla halk aldatıldı Beş yıllık yagılamanın dökümü “Milletimiz, sözde ‘darbe’ ve ‘örgüt’ iddiaları ile ‘faili meçhul cinayetler aydınlatılacak’ yalanlarıyla aldatılmış ve kandırılmıştır” ifadelerine yer verilen açıklamaya şöyle devam edildi: “Bu davada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emekli ve muvazzaf askerleri, siyasetçiler, gazeteciler ve aydınlarının hürriyetleri hukuksal hiçbir gerekçe gösterilmeksizin gasp edilerek dava üzerinden ülkemizde bir ‘korku imparatorluğu’ yaratılmaya çalışılmıştır. Ancak gelinen nokta, bu davanın gerek kamu vicdanında, gerekse uluslararası camiada tamamıyla inandırıcılığını yitirdiğini tüm açıklığıyla gözler önüne sermiştir. Silivri gerçeği budur. Aziz milletimize saygı ile duyuruyoruz.” Alabora sürprizi CHP, Gezi Parkı eylemlerine katılan gençleri anlamak için eylem planı hazırladı. Bazı isimlere belediye başkanlığı ve parti yönetimlerinde görev verilmesi gündemde AYŞE SAYIN ANKARA Gezi Parkı eylemcilerinin büyük bölümünün “hiçbir partiye yakınlık hissetmemesi ve CHP’ye mesafeli” duruşu konusunda özeleştiri yapan CHP yönetimi, bu gençleri anlamak için bir dizi eylem planı hazırladı. Bu kapsamda MYK’de, Gezi Parkı eylemleri nedeniyle AKP’nin “hedef gösterdiği” sanatçı Mehmet Ali Alabora’nın da aralarında bulunduğu bazı isimlere belediye başkanlığı ya da parti yönetimlerinde görev verilmesi önerildi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da sıcak baktığı öneri doğrultusunda, Alabora’nın da kabul etmesi halinde Beyoğlu’ndan aday gösterilmesi seçeneği ön plana çıktı. CHP MYK toplantısında, Gezi Parkı süreci masaya yatırıldı. Toplantıda eylemlerin durulması sonrasında, AKP hükümetinin “baskıcı ve sert” önlemleri gündeme getirebileceği saptamasına yer verildi. CHP’li milletvekillerinin eylemler sürecinde alanlarda olmasının, partiye olumlu yansıdığı değerlendirmesi yapıldı. ‘Referandum tüm İstanbul’u kapsayacak’ A KP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Gezi Parkı ile ilgili olarak olası referandumun tüm büyükşehir sınırları içinde yapılacağını açıkladı. Sosyal medyaya yönelik düzenleme konusunda Çelik, yazılı medyanın bir etiğinin bulunduğunu, sosyal ve sanal medyanın da bir etiğinin olması gerektiğini belirterek son olaylarda aşırı şekilde hakaret eden 105 site, insanları isyana teşvik eden 262 Twitter hesabının tespit edildiğini söyledi. AKP MKYK’de Sincan mitingi değerlendirildi: Ergenekon davasında tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Cezaevi yerleşkesinin bitişiğindeki salonda görülen davanın 18. duruşması yapıldı. 66’sı tutuklu 275 sanıklı davanın sabahki oturuma CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın da aralarında bulunduğu 29 tutuklu sanık katıldı. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un da aralarında bulunduğu 37 tutuklu sanık duruşmaya gelmedi. Çok sayıda tutuklu sanık görüş günü olması nedeniyle duruşmaya katılmadı. Mahkeme heyeti başkanı Hasan Hüseyin Özese, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yapması için tutuksuz sanık Oğuzhan Sağıroğlu’nu kürsüye aldı. Sağıroğlu, mütalaada, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, federasyon yöneticilerinden Kazım Genç ve Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan’a suikast hazırlığı içinde olduğunun iddia edildiğini anlattı. İbrahim Şahin’de bulunan S1 adlı suikast planı listesindeki teğmenler Onur Özdemir ve Cihan Arık’ın isimlerini kendisinin verdiğinin iddia edildiğini de belirten sanık Sağıroğlu şöyle devam etti: “Ben öğretmenim. Yasadışı olduğunu düşündüğüm hiçbir yapının içinde yer almadım. Resmi bir görev olduğuna inandığım için teğmenlerin isimlerini vererek onlara vesile oldum. Kimlik numaraları ve kan gruplarını bildirdim. Hiçbir terör örgütüne kimlik numarası ve kan grubu bildirilerek girilmez. Ben hem kendim hem de 2 arkadaşım için beraat talep ediyorum.” Tutuksuz sanık Bekir Öztürk, savunmasında Başkan Özese’nin duruşmaları “açık yargılamaya devam olundu” şeklinde açtığını belirterek “Dağın başında yapılan duruşmaların hiçbirine ne çocuğum ne de eşim gelememiştir. Dolayısıyla duruşmanın açık yargılama olmadığına ilişkin şerhimi düşmek istiyorum” diye konuştu. Öztürk mahkemeye kargo ile gönderdiği dilekçelerin 2 kez geri çevrildiğini belirterek “Biz burada kimden gönderildiği belli olmayan ihbar mektuplarıyla yargılanıyoruz ancak adımın yazılı olduğu kargoyu mahkemeniz kabul etmiyor” dedi. Tutuksuz sanık Hüdayi Ünlüer ise 28 ay tutuklu kaldığını, niye yargılandığını bilmediğini belirterek “Ben et işiyle uğraşıyorum. Bırakın ruhsatsız silahı, faturasız, belgesiz döner bıçağı, kasap bıçağı bile almadım” diye konuştu. Davaya bugün devam edilecek. RICCIARDONE’DEN AKP’YE ZİYARET ‘CHP’li değiller’ Başbakan Erdoğan ve AKP kurmaylarının “Eylemcilerin yüzde 76’sı CHP’li, yüzde 16’sı BDP’li” saptamasının gerçeği yansıtmadığı değerlendirmesi yapan bazı MYK üyeleri, Bilgi Üniversitesi’nin yaptığı ankete dikkat çekerek, tam tersine eylemcilerin yüzde 70’inin kendilerini hiçbir partiye yakın hissetmedikleri sonucuna dikkat çekti. Eylemcilerin büyük bölümünün CHP’yle ilgili “algılarının” olumsuz olduğu belirten bazı MYK üyeleri, partinin politikalarını, Erdoğan’a “yanıt verme” üzerine kurmak yerine, doğrudan gençlerin taleplerini karşılayacak strateji üzerine kurması önerildi. Toplantıda bir MYK üyesi, CHP’ye yönelik “olumsuz” algının kırılması için “Gezi Parkı’nda ön plana çıkan isimleri, eylemin içinde yer alanları belediye başkan adayı gösterebiliriz. Mehmet Ali Alabora, siyasi çizgisi öteden beri bilinen birisi. Mesela Beyoğlu’nda aday gösterebiliriz” görüşünü dile getirdi. Bu öneri, MYK’de olumlu karşılandı. CHP yönetimi ayrıca, Gezi eylemlerine katılan gençlerle diyalog kurma yollarını belirlemek için bir “Gençlik Çalıştayı” düzenlemeyi de planlanıyor. Akademisyenler, eylemleri izleyen gazeteciler ile Gezi protestolarında aktif rol oynayan sivil toplum örgütleri ve gençlerin bu çalıştaya davet edilmesi kararlaştırıldı. MHP’liler kendi geldi ERDEM GÜL ANKARA AKP’nin yaptığı ilk Ankara Sincan mitinginde açılan MHP bayrağına ilişki tartışma sürerken AKP’den “Biz organize etmedik. Kendileri gelmek istedi” savunması yapıldı. AKP MKYK’nin Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığındaki toplantısında, yine ağırlıkla Gezi Parkı ile başlayıp devam eden eylemlilik süreci değerlendirildi. Edinilen bilgiye göre toplantıda bir sunum yapan İçişleri Bakanı Muammer Güler, olayların arkasındaki örgüt ve güçlere yönelik operasyonların ve hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Daha önce parti yetkililerinin 100 milyon liralık hasar açıklamalarına karşın Güler, hasarın 140 milyon lira olarak belirledikleri bilgisini verdi. Toplantıda MHP ile süren Sincan mitingindeki üç hillalli MHP bayrağı açılması konusu da gündeme geldi. AKP halkla ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, MHP bayrağı açılması sürecini anlatırken “Bunlar Sincan ve Etimesgut ülkü ocaklarından MHP’liler. Yaklaşık 200 kişi mitingden 1 gün önce bize geldiler ve bayrak açacaklarını söylediler. Kendilerini biz çağırmadık, kendileri geldiler. Gelmeleri yönünde hiçbir organizasyonumuz olmadı” dedi. Erdoğan da “Bahçeli niye kızıyor anlamıyorum. Mitingimizin adı ‘Milli İradeye Saygı’ dolayısıyla bu MHP’li kardeşlerimiz mitingin adına uygun olarak kendileri gelmişler. Milli İradeye Saygı mitingine destek vermişler” dedi. Toplantıda eylemliliklerin arkasındaki iç ve dış güçlere ilişkin değerlendirmeler sürdürülürken Erdoğan’nın başlattığı mitinglerin yaz boyunca sürdürülmesi ve partinin her an seçime hazırlıklı olmasının sağlanması gerektiği görüşleri dile getirdi. KCK BASIN DAVASI ‘Türk demokrasisine İki gazeteci tahliye oldu İstanbul Haber Servisi KCK Basın davasında Dicle Haber Ajansı Muhabiri Ömer Çelik ve Demokratik Modernite Dergisi editörü Selahattin Aslan, tutuklu kaldıkları süre ve mevcut delil durumu göz önüne alınarak tahliye edildi. 46 sanıklı davada 22 tutuklu sanık kaldı. İstanbul’daki 3. KCK davasına devam edildi. Hâkim Ali Alçık başkanlığındaki İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen KCK Basın davasının dün 18. duruşması yapıldı. Taleplerin alındığı duruşmada tutuklu sanık Özgür Gündem gazetesi yazarı ve yöneticisi Nurettin Fırat’ın avukatı Ercan Kanar söz aldı. Avukat Kanar, Nurettin Fırat’ın Aralık 2005 tarihinde Özgür Gündem gazetesinde bir toplantıda konuştuğunun iddia edildiğini belirterek “Söz konusu belgede Cüneyd Zapsu ve gazeteci Ahmet Hakan ile müvekkile mal edilen konuşmalar geçmektedir. Bu belgenin doğruluk gerekçesinin araştırılması açısından Cüneyd Zapsu ve gazeteci Ahmet Hakan’ın duruşmada dinlenmelerini talep ediyoruz” dedi. Zapsu ve Hakan’ın dinlenmesi talebi reddedildi. KCK Basın davası 25 Eylül’e ertelendi. güveniyoruz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, ABD olarak Türk demokrasisine güvendiklerini ve AKP ziyaretinde bu güveni yinelediklerini belirterek “Çünkü bizim, ifade özgürlüğü, demokratik toplantı özgürlüğü konusunda aramızda bir görüş farkı yok. Ben inanıyorum ki ilişkilerimiz hâlâ güçlü ve sağlıklı. ABD olarak Türk demokrasisine güveniyoruz, Türk halkı ve hükümeti ile ilişkimiz devam ediyor” dedi. Riccardone, AKP MKYK toplantısı sürerken genel merkeze gelerek Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan ile görüştü. Görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Riccardone, AKP hükümetiyle yakın ilişki içerisinde bulunduklarını belirterek Türkiye’de muhalefetle de görüştüklerini söyledi. “Biz Türkiye’nin dostu ve müttefikiyiz. Gerilim zamanlarında ve daha az gerilim zamanlarında da dost ve müttefikiz” diyen Riccardone, “Ortak çıkarlarımıza önem veriyoruz. Demokratik, büyüyen ve dinamik ekonomi olarak Türkiye’nin gücüne önem veriyoruz” diye konuştu. CHP’li Haluk Koç ‘Erdoğan artık siyasi karikatür haline geldi’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Gezi Parkı olaylarında, yatıştırıcı rol oynamak yerine aslı astarı olmayan yalanlarla süreci yönetmeye çalışmakla suçladığı Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “çizildiğini ve artık siyasi karikatür” haline geldiğini söyledi. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplanan MYK sürerken açıklama yapan CHP Parti sözüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, toplantıda Gezi Parkı eylemlerinin masaya yatırıldığını söyledi. Erdoğan’ın diktatör mantığıyla hareket ettiğini belirten Koç, “Baskıyı, şiddeti, korkutmayı, tehdidi, yalan ve karalamayı hatta toplumun fay hattındaki duyarlılıkları kanatma pahasına bütün komplo teorilerini devreye sokarım, yaklaşımı içinde olan bir diktatör mantığı” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle