16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE 12 DIŞ HABERLER [email protected] Washington eski düşmanı Taliban’la masaya otururken Afganistan Devlet Başkanı sert tepki gösterdi Karzai’den ABD’ye boykot Dış Haberler Servisi Afganistan ABD ile Taliban arasında Katar’da yapılması beklenen “doğrudan görüşmeler”deki tutarsızlıkları protesto etmek amacıyla ABD ile yürüttüğü çift taraflı güvenlik görüşmelerini askıya aldığını duyurdu. Söz konusu görüşmeler Afganistan’daki yabancı askeri güçlerin 2014’te çekilmesinin ardından ABD ordusunun ülkedeki varlığı konusunu kapsıyordu. Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, Afganistan öncülük yapmadıkça Taliban’la yapılan barış görüşmelerine katılmayacaklarını da bildirdi. Afgan hükümetini en fazla rahatsız eden konunun Taliban’ın ABD ile görüşmeler öncesinde önceki gün Katar’ın başkenti Doha’da açtığı ofise Afganistan İslami Emirliği adını vermesi olduğu belirtildi. Karzai’nin Sözcüsü Aimal Faizi, ofiste Taliban bayrağının dalgalanmasına da AP CESUR GAZETECİ HAYATINI KAYBETTİ BD ve NATO’nun eski Afganistan kuvvetleri komutanı General Stanley McChrystal’ın istifasına yol açan haberle tanınan gazeteci Michael Hastings bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Los Angeles’ta meydana gelen kazada ölen 33 yaşındaki Hastings 2010’da McChrystal’ın bir profilini yazmış, bu profil için yapılan röportajlarda McChrystal Beyaz Saray’daki sivil yöneticiler hakkında açıkça aşağılayıcı ifadeler kullanmıştı. Bunun üzerine Başkan Barack Obama, McChrystal’ı Beyaz Saray’a davet edip istifasını istemişti. Obama konuyla ilgili açıklamasında, “Makalede yansıtılan uygulamalar bir generalin koyması ve uyması gereken standartları karşılamıyor” demişti. A umduğunu ifade etti karşı çıktığını söylediği Karzai’nin ofisin adından memnun olmadığını belirterek “Bu tanıma karşı çıkıyoruz çünkü böyle bir şeyin varlığı söz konusu değil” dedi. Sözcü ABD hükümetinin, Afganistan barış görüşmeleriyle ilgili söyledikleriyle yaptıkları arasında çe lişki olduğunu da kaydetti. ABD Başkanı Barack Obama, başgösteren kriz üzerine yaptığı değerlendirmede Afganistan’la ilgili görüşmelerde daima bu tür pürüzleri beklediğini belirterek yine de tarafların görüşmeleri sürdürmeye devam edeceklerini Bu arada Beyaz Saray’ın Taliban ile doğrudan görüşmelerin başlayacağını açıklamasının ardından Taliban’ın Afganistan’daki en büyük Amerikan üssü Bagram Hava Üssü’ne saldırdığı, olayda dört ABD askerinin öldüğü belirtildi. Taliban sözcüsü Zabühullah Mücahid yaptığı açıklamada iki büyük roketle gerçekleştirilen saldırıyı üstlendiklerini duyurdu. Saldırının, yapılması beklenen görüşmelerde bir “önkoşul” olmadığını hatırlatmak amacıyla gerçekleştirildiği ileri sürülüyor. ABD önceki gün, Taliban’la doğrudan görüşmelere birkaç gün içinde başlayacaklarını açıklamıştı. Görüşmelerin başlaması için Amerikalı yetkililer, Taliban’ın, Afganistan topraklarını başka ülkeleri tehdit etmek için kullanmayacağını ve Afganistan barış sürecine bağlı olduklarını açıklamasını istiyor. Taliban saldırdı Duran Adam, Duran Akıl “Duran adam” için uygun görülen etiket hazır: Kökü dışarda eylem! Bir zamanlar dillere pelesenk olan bir deyim vardı hani: Kökü dışarıda ideoloji! Askeri vesayetler, “kökü dışarıda ideolojiden” hiç hazzetmez; ezber bozan tüm fikirleri, “yoldan çıkmak” ve “küfür”le eşanlama gelen “kökü dışarıda ideoloji” damgasıyla yaftalayıverirdi. Devran döndü, devir değişti. Bugün malum “ileri demokrasi” çağındayız… Gelin görün ki “kökü dışarıda” saplantısı bitmedi. Dünya medyasının konuştuğu “duran adam”a eli kulağında hemen damga yapıştırıldı, yapıştırılacak: Dış güçlerin adamı! Yandaş gazetelerden biri, dün nitekim manşete çıkardığı haberinde; “Duran adam eylemini başlatan dansçı Erdem Gündüz’ün geçtiğimiz hafta üç gün Almanya Konosolosluğu’nda kaldığı ortaya çıktı” diyor ve ekliyordu: “Taksim Meydanı’nda şov yapan piyanist de Alman vatandaşı Davide Martello’ydu. Alman Milletvekili Claudia Roth da bugünlerde parkın müdavimlerinden(!)” Bir ucuyla böylece “Almanya’ya” dayandırılan “dış mihrak” tezgâhının uzantısı olarak beri yandan, ABD’li tanınmış sivil itaatsizlik gurusu Gene Sharp’ın fotoğrafı dikkat çekiyordu. Söz konusu fotoğrafın altında da; “Gazetemizin deşifre ettiği Gene Sharp’ın taktikleri Gezi olaylarında açıkça göze çarpıyor. ‘Duran Adam’ şovu da bunlardan biri!” cümleleri öne çıkarılıyordu. Kamudan ısrarla gizlenen müthiş bir enformasyona erişilmiş de kozmik birtakım bilgiler “deşifre edilmiş”çesine bir hava yaratılıyor. Öfkeliler hareketlerinin hemen hepsinde ve yeni kuşak gösterilerde “Gene Sharp taktiklerinin” kullanılması oysa bir yenilik değil. “Şiddet içermeyen sivil direniş taktiklerinden” oluşan Gene Sharp yönteminin adını, ilk kez 90’lı yılların sonunda bundan 15 yıl önce, Sırbistan’da Miloseviç karşıtı Otpor hareketinde duymuştuk. Sonra Burma’da askeri rejim karşıtı direniş mücadelesinde gündeme gelen, 2009’da İran’da giderek “Yeşil İsyan”a ilham kaynağı olan, iki yıl öncesinin Arap Baharı gösterilerinde yaygın olarak başvurulan, Occupy Wall Street ve İspanya’nın “Puerta del Sol” eylemlerinde gündeme gelen; nihayet geçen yıl Putin karşıtı gösterilerde kar kış demeden yollara dökülen Ruslar tarafından geniş biçimde benimsenen, devreye sokulan yöntemler bunlar. Başka deyişle… Günümüzde modern bir gösteri hareketi yok ki “Gene Sharp yöntemi” kullanmasın! Nedir bu yöntemler? Güvenlik güçlerine örneğin saldırganca taş/molotof fırlatmak yerine; ezber bozup kibar davranmak; yüksek sesle misal! “edebi eser/kitap okuyarak” onları muhatap almak. Gösteri yapılan alanları hiç çerçöp bırakmadan –bal dök yala toplamak… Bir kişi ya da mekâna toplu biçimde sırt çevirerek kitlesel tavır koymak. Ya da Erdem Gündüz’ün yaptığı gibi saatlerce put gibi olduğu yerde çakılıp durmak. Sharp’ın “gösteri eylemleri” üzerinde yaptığı kapsamlı araştırmalar sonucunda böyle tespit edilmiş yüzlerce “şiddet kullanmayan sivil itaatsizlik yöntemi” var. “Duran adam”/ “duran kadın” yöntemi bunlardan sadece biri… Buradan “CIA/ Soros bağlantılı Sharp tezgâhı” sonucu çıkartmak için siyaseti, hiç yurttaş iradesi barındırmayan, saf “komplodan” ibaret bir büyük tertip olarak görmek; her şeyi acayip basite indirgemek lazım... Tahrir’in arkasında da, Wall Street’in arkasında da bu durumda CIA var demek oluyor… Ayrıca şu gerçekler de çok çarpıcı değil mi? ABD başkanlarınca bizzat Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanlığına getirilen “Erdoğan projesi”, bir tertip olarak görülmezken Erdem Gündüz isimli sıradan yurttaşın Taksim’de 8 saat ayakta durması şipşak “tertip” diye nitelendirilebiliyor! Suriye/Mısır’da, Esat/Mübarek’e; “Halkına kulak ver!” diye akıl veren Erdoğan; “diktatör” olaraktan küçümsediği liderlerin başvurduğu aynı “dış komplo” mazeretini kullanmış oluyor. Putin’den, Ahmedinejad’a bakıyorsunuz “dış tezgâh” mazeretini devreye sokmayan tek bir otoriter lider yok. Ancak bizimki onlardan farklı olarak aynı zamanda bir “ileri demokrasi rejiminin” lideri olmakla övünüyor. Ne var ki işine geldiğinde diktatörlerle aynı yerde hizalanmaktan çekinmiyor. Bu da Erdoğan’ın nesnel bağlamda hiçbir değere sahip çıkmadığını; siyaseti sonuna dek işine geldiği gibi “amaç değil araç”kontenjanından!“araçsallaştırarak” yaptığını somut biçimde kanıtlıyor aslında. Böyle açık biçimde “çifte standart” gütmek dahası AKP lideri için ilave bir ahlaki/siyasi tutarsızlık sorunu yaratmıyor. “Dış mihrak senaryosu” ve bu senaryoyla işbirliği yapan “hain”lere dair söylemler; zaten akla dair her şeyin devre dışı bırakılmasına yetiyor. Komplo teorilerinin en elverişli olan yanı da bilfiil galiba bu: akla hiç gereksinim duymamaları. Portekiz’de Brezilya’daki eylemlere destek gösterilerinde Gezi Parkı eylemlerine Türk bayraklarıyla göndermede bulunuldu. Avrupa’ya ‘Görüşmüyoruz’ resti UTKU ÇAKIRÖZER AB müzakereleri veto ederse, Türkiye siyasi ilişkileri askıya alacak Otpor’dan Putin karşıtlığına Brezilya Devlet Başkanı’ndan eylemcilere: Sizinle gurur duyuyorum Dış Haberler Servisi Brezilya’da ulaşım ücretlerinin artırılmasına yönelik tepkinin ateşlediği ve kısa zamanda hükümetin kamu hizmetleri, eğitim, sağlık konularındaki yetersizliklerine, yolsuzluklara, 2014 Dünya Kupası için yapılan yüksek harcamalara yönelik kitlesel protestolara dönüşen eylemler sürüyor. Sao Paulo’da önceki gece 50 bin kişi yürürken valilik binası önünde polis eylemcilere müdahalede bulundu. BBC’nin haberine göre bankalara ve mağazalara saldıran bazı maskeli eylemcileri diğer göstericiler durdurmaya çalıştı. Hükümet protestolara karşı bazı kentlere özel tim gönderileceğini açıkladı. Ulusal güvenlik gücü olarak adlandırılan polise bağlı timlerin gönderileceği kentlerin çoğu FIFA Konfederasyon Kupası maçlarına ev sahipliği yapıyor. Bazı kentlerin belediye başkanları önceki günkü protestolara yanıt olarak otobüs ücretlerinde indirime gittiklerini açıkladı. Eski solcu gerilla olan, 196485 yıllarındaki cunta döneminin işkence kurbanlarından Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff on binlerce kişinin daha iyi bir ülke için sokağa çıkarak mücadele etmesinden gurur duyduğunu söyledi. Rousseff, önceki günkü açıklamasında “Brezilya güne daha güçlü bir ülke olarak uyandı. Dünkü yürüyüşlerin büyüklüğü demokrasimizin gücünün göstergesidir” dedi. Sosyalist ve Özgürlük Partisi’nden Givalnido Manoel de “Arap Baharı, Türk Baharı’nın ardından şimdi de Brezilya’da tropikal baharın başladığını görüyoruz” diye konuştu. ANKARA Gezi Parkı protestolarına uygulanan orantısız polis şiddetine tepki gösteren Avrupa Birliği, Türkiye ile önümüzdeki hafta açılması planlanan yeni müzakere faslını veto etmeyi tartışıyor. Almanya’nın başını çektiği girişime karşı Ankara’nın ise, Türkiye’ye adaylık verilmeyen 1997 Lüksemburg Zirvesi sonrasında verilen tepkiye benzer biçimde AB ile siyasi diyaloğu kesmeye hazırlandığı belirtildi. AB yetkililerinin söz verdiği “Bölgesel Politikalar” başlık lı müzakere faslının gelecek hafta yapılacak AB Dışişleri Bakanları toplantısında veto edilmesi durumunda Ankara “AB ile tüm siyasi görüşmeleri durduruyoruz” resti çekecek. Ankara bu konudaki kararlılığını AB yetkililerine de iletti. ezi Parkı yaptırımı’ yorumu ‘G Türkiye’nin AB üyelik sürecini yakından takip eden Türk ve yabancı diplomatlardan edinilen bilgilere göre, Türkiye ile üç yıl aradan sonra açılması düşünülen tek müzakere başlığını Almanya ve Hollanda son dakikada veto girişiminde bulundu. AB dışişleri bakanlarının, gelecek hafta yapacakları toplantıda “Bölgesel Politikalar” başlıklı 22. müzakere başlığının açılmasına onay vermesi bekleniyordu. Ancak toplantıya hazırlık niteliğinde tüm üye ülkelerin AB nezdindeki büyükelçilerinin de katıldığı COREPER toplantılarında Almanya ve Hollanda başlığın açılmasına veto koydu. Her iki ülke de itirazlarının “teknik” olduğunu ileri sürseler de, bu tavırlarının Gezi Parkı olayları sonrasında ortaya çıkması “Gezi Parkı olaylarında orantısız polis gücü kullanımına karşı yaptırım” yorumlarına neden oldu. Ancak AB’nin diğer ülkelerinin temsilcileri Merkel’in Türkiye’yi veto etme isteğinin ardında eylül ayında yapılacak seçimlerde bu konuyu iç politika malzemesi olarak kullanma niyetinin yattığını belirttiler. Merkel’in seçim kampanyası için hazırlattığı yeni broşürlerde Türkiye’nin tam üyeliğine karşı tutumunu sürdürmesi de bu tezi güçlendiriyor. Gerçek neden seçimler Occupy da CIA’nın işi mi? eto çıkarsa, 1997 seviyesine döneriz Gelişmeleri yakından takip eden üst düzey bir yetkili, 26 Haziran’da yeni fasıl açılmaması halinde izlenecek yeni stratejiyi şöyle açıkladı: “Aralık 1997’deki Lüksemburg Zirvesi’nde Güney Kıbrıs’ın da aralarında olduğu on ülkeye tam üyelik yolu açılırken, Türkiye’nin adaylık perspektifinin reddedilmesi üzerine dönemin hükümeti (Mesut Yılmaz başbakanlığında ANAP, DSP ve DTP’nin kurduğu koalisyon) ‘Türkiye’ye yönelik yanlı ve ayırımcı tutumuna tepki olarak’ AB ile tüm siyasi ilişkileri kesmişti. Türkiye iki yıl boyunca hiçbir AB toplantısına katılmadı, hiçbir iç ve dış politika meselesini AB ile konuşmadı. Ta ki AB kendi yanlışını düzeltip 1999 Helsinki zirvesiyle Türkiye’nin tam üyelik adaylığını resmen tescil edene kadar. Şimdi de eğer yeni müzakere faslı veto edilirse, biz de 1997’deki tutuma geri döneriz.” V Gezi Parkı eylemleri bütün dünyada yankı bulmaya devam ederken, Batı basını Başbakan Erdoğan’ı “kibri ve otokratik tarzı”ndan ötürü eleştiriyor. (Fotoğraf: AFP) Hükümet halkı dinledi Dış Haberler Servi masının “hatalı” oldusi Bulgaristan’da par ğunu söyleyerek, bu atalamento, Milli Güven maya gösterilen tepkinin lik Servisi’nin (DANS) hükümet karşıtı gösteribaşına getirilmesi tep lere dönüştüğünü belirtti. Tecrübesiz ve medya kilere yol açan Delyan bağlantıları olan Peevski’nin atabirinin üst düzey masını iptal etti. istihbarat göreviKoalisyon ortane getirilmesi ülğı Hak ve Özgürkede bir haftadır lükler Hareketi’nin protesto ediliyor. (HÖH) aday gösMestan, “Şüpterdiği, medya pathesiz, ‘Peevs ronu, milletvekili ki sorunu’ proPeevski’nin yerine testoların gerbaşka birinin seçiçek nedeni deleceği açıklandı. Peevski ğil, sadece baÜyelerinin çohanesi sayılır. ğunluğunu Türklerin oluşturduğu HÖH’ün Peevski’nin şahsı üzelideri Lütvi Mestan , rinden Bulgarların adil meclisin dünkü oturu protestoları siyasi römunda yaptığı konuş vanş için kullanılacak” mada, Peevski’nin ata diye konuştu. Dış Haberler Servisi Amerikan New York Times gazetesinin tanınmış yazarı Thomas Friedman, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın “kibri ve otokratik dürtülerinin üstün bir liderlik sicilini lekelediğini” yazdı. Friedman, sağlık, ulaşım ve ordu konularında atılan adımlara dikkat çektikten sonra Erdoğan’ı kastederek, “Ancak başarı başını döndürdü. Ders vermeye ve kısıtlamaya çalışıyor” diye yazdı. Taksim protestolarının Tahrir Meydanı’ndakilerden “çok farklı” olduğunu belirten Friedman, Mısırlıların “devrim”, Türklerin ise “bir tiksinme” eylemi içinde olduklarını kaydetti. Başbakan’ın içki, çocuk sayısı, kürtaj, sezaryen ve televizyon dizilerine yönelik tutumuna dikkat çeken Friedman, şunları yazdı: “Anne babalar yıldırılırken çocukların korkuları yok oldu. Cumartesi günü polis tazyikli su ve gözyaşartıcı gaz ile Gezi Parkı’nı boşaltırken ben İstanbul sokaklarında protestocular ile birlikte yürüdüm. Erdoğan, geri çekil diyen genç insanların enerjisi ile gerçekten sarsıldı.” İngiliz Financial Times gazetesi de Erdoğan’ın “Hükümetine meydan okuyan ‘hainlere’ saldırılara hız verdiğini” yazdı. Başbakan’ın protestocuları “terörist” ve “hainler” olarak nitelediğini, halbuki birçok BULGARİSTAN ‘Başarı Erdoğan’ın başını döndürdü’ göstericinin barışçıl olduğunu kaydetti. Gazete Türk CEO’ların üçte ikisinden fazlasının protestolardan ya Başbakan’ın sert tutumunu ya da orantısız polis müdahalesini sorumlu tuttuğunu gösteren ankete de dikkat çekti. Amerikan Wall Street Journal gazetesi ise Taksim’de 8 saat protesto eyleminde bulunan “Duran Adam”ı, “Türkiye’nin yeni protesto ikonu” ilan etti. İngiliz Times gazetesi de “Duran Adam”ın Türkiye’deki gösterilerin yeni aşamasının sembolü ve esin kaynağı olduğunu yazdı. Dış Haberler Servisi Rusya’nın başkenti Moskova’da yıkılan bir otelin arazisinde park yapılacak. Kremlin Sarayı ve Kızıl Meydan yakınındaki değerli arazi üzerindeki otelin 2010 yılında yıkılmasının ardından yerine ne yapılacağı tartışmalara neden olmuştu. Ancak Putin, 2012 yılında bu tartışmalara son noktayı koyarak bu alana park yapılmasını istedi. Putin, şehrin merkezindeki bu alanın tekrar otel veya alışveriş merkezi olması durumunda trafiğin artacağına dikkat çekerek ayrıca bir parkın kent halkı ve turistlerin dinlenmesi açısından daha doğru olacağı görüşünü dile getirmişti. Putin’den park kararı Köktendinci vali, bakanı istifa ettirdi Dış Haberler Servisi Mısır’ın dünyaca ünlü turistik noktalarından Luksor’a Müslüman Kardeşler destekli Mursi iktidarının köktendinci görüşleriyle bilinen bir kişiyi vali atama kararına Turizm Bakanı Hişam Zazou’dan istifa protestosu geldi. Zazou, 1997’de Luksor’da 58 yabancı turistin yaşamını yitirdiği saldırının arkasında görülen İslami Camia isimli hareketin üyesi Adil el Hayat’ın bu bölgeye vali atanmasının halihazırda krizde olan ülke turizmi için kötü etkileri olacağı uyarısında bulundu. Mısır Başbakanı Hişam Kandil, bakanın istifasını reddetti ancak Zazou valinin görevden alınmadığı sürece işine devam edemeyeceğini duyurdu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle