17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE 6 2 GENCİN DURUMU AĞIR HABERLER ‘Saldırganlar hesap versin’ İSTANBUL/ANKARA/ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Gezi direnişine destek için yapılan gösterilerde ağırlanan yaralanan 3 gençten Berkin Elvan (14) ve Ali İhsan Korkmaz’ın (19) hayati tehlikeleri devam ederken Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü 1. sınıf öğrencisi Dilan Dursun’un durumunun iyiye gittiği öğrenildi. Okmeydanı’nda polisin attığı gaz bombası kapsülünün başına gelmesi sonucu yaralanan 8. sınıf öğrencisi Berkin Elvan’ın uyutulmaya devam ettiği kaydedildi. Polis saldırısında plastik mermi ile yaralanan Hülya Arslan (22) sağ gözünü kaybederken Beşiktaş’taki Amerikan Girne Üniversitesi Dans Akademisi Müdürü Umur Can Erşahin de (28) 1 Haziran günü Beşiktaş Akaretler’de biber gazı kapsülünün kafasına gelmesi nedeniyle beyin kanaması geçirdi. Erşahin’in durumunun iyi olduğu ifade edildi. Eskişehir’de yaralanan Ali İsmail Korkmaz’ın da hayati tehlikesinin sürdüğünü anlatan avukat ağabeyi Gürkan Korkmaz, “Hastanede kendisine beyin kanaması geçirdiği teşhisi konuldu” diye konuştu. Baba Şahap Korkmaz ise “Bir sefer dövmüşler bayılmış, kendi kendine ayılmış. Eve gideyim derken tekrar karşılaşmışlar, tekrar vurmuşlar. Böyle bir vicdansızlık olamaz” dedi. Kormaz, ailesi tek isteklerinin oğullarına bunu yapan saldırganların bulunarak yargı önünde hesap vermesi olduğunu söyledi. Ankara’daki eylemler sırasında başından yaralanan Öğrenci Kollektifleri üyesi Dilan Dursun’un solunumunun düzene girdiği, felç riskinin de ortadan kalktığı belirtildi. Murat Tepe Lütfen Yardımcı Olun O TOMA’yı kim sattı? İstanbul Haber Servisi Gezi Parkı’nın yıkılmaması için yapılan yürüyüşlere katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı’nın liderlerine, Başbakanlık Çalışma Ofisi’ni basmaya çalışıp çalışmadıkları, Gezi eylemleri için herhangi bir kişiden maddi ve gaz maskesi, çadır gibi lojistik destek alıp almadıkları ve sosyal medyada espri konusu olan “Satılık TOMA” ilanı soruldu. Gezi Gezi Parkı eylemleriyle ilgili gözaltına alınan 74 kişi dün adliyeye sevk edildi. Bu kişilerden 46’sı savcılıkça serbest bırakılırken tutuklanmaları istenen 28 kişi de mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Olayların ardından gözaltına alınan 20 Çarşı üyesi de dün adliyeye sevk edildi. Bu kişilerden 8’i savcılıkça serbest bırakıldı. 7 kişi hakkında için adli kontrol uygulanması istenirken Cem Yakışkan, Bülent Ergenç, Halil İbrahim Erol, İbrahim Halilullah Turan ve Güray Sezmen tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi. Bu kişilerden Erol ve Turan silah ve mermi bulundurduğu gerekçesiyle tutuklandı. Diğer 3 kişi ise 50 bin lira kefalet karşılığında serbest bırakıldı. Çarşı grubu üyelerine “suç örgütüne üye olmak, gösteri yürüyüşleri yasasına muhalefet, kamu malına zarar vermek, kanunlara uymamaya tahrik, görevi yaptırmamak için direnme” suçlaması yapıldığı öğrenildi. Gözaltına alınan kişilerin bazılarının 2012’den itibaren, bazılarının da Gezi eylemleri başladığında telefonlarının dinlemeye alındığı ortaya çıktı. Grup üyelerinin Twitter’daki paylaşımları da aleyhlerinde delil olarak kullanıldı. Çarşı grubu üyeleri Ergenekon savcısı Muammer Akkaş tarafından sorgulandı. Başbakanlık ofisini basmakla suçlanan Çarşı grubu üyelerine “Bir TOMA ele geçirilmediği halde bu ilanın sitelere verilme nedeni nedir” şeklinde sorular sorulduğu öğrenildi. İki şüphelinin telefon konuşmasında, (Paranoyak, Olup Biteni Göremez) Sabah televizyonda gözüm Enerji Bakanı Taner Yıldız’a takıldı. Baktım ciddi ciddi bütün bu eylemlerin müthiş bir eşgüdüm içinde planlandığını, tek odaktan yönetildiğini söylüyor! CHP kurumsal olarak orada yokmuş ama CHP’liler yüzde 70’leri aşıyormuş. Zaten meselenin de park olmadığını, hükümeti yıkmayı tasarladıklarını da nihayet itiraf ettmeye başlamışlar... Yoo salt Yıldız değil, bazı bakanlar da benzer düşünceleri dile getirince ve hükümetin medya yalakaları dır dır dır dış mihrak diye kafa ütülemeyi sürdürdükçe... Hele hele Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan bile dış mihrakların engelleri olmasaydı “uzay gemisi bile yapardık” biçiminde konuşunca... Bir de üstüne üstlük o müthiş eylemi başlatan “Duran Adam”ın (Erdem Gündüz, alnından öperim senin!) CIA ajanlığı ortaya sürülünce tam koptum... Ama o kopuş noktasında bi dakka! dedim kendime, şüphe veya ikileme düştüm: ya ben – bizler başka bir dünyada yaşıyoruz ya da iktidar insanlarının içine yaşadıkları bize paralel bir dünya var... Biz içine giremiyoruz bunların dünyasının ama sadece davranış biçimlerine bakarak bu dünyadan olmadıklarını anlayabiliyoruz... Paranoyak bir durum yarattım, üstelik bizler için de gördüğünüz gibi, ama bu problemi çözemedim, lütfen yardımcı olun... Yoksa biz mi gerçeklerden koptuk ve olanı biteni anlayamıyoruz?! Gelin biraz daha ilerleyelim: HHH İki olasılık var: Ya, başta RTE olmak üzere hükümet ekibi gerçekten iktidarlarına karşı ciddi bir yıkma planı devreye sokulduğuna, bu amaçla Gezi Parkı eylemcilerinin ve yandan yandan CHP’nin de komplonun içinde olduğuna, olayın ardında da CİA bulunduğuna ciddi ciddi inanıyorlar... Ya da, inşa ettikleri bu uyduruk teoriyi millete yutturmak için tepeden aşağıya bir yalan propaganda makinesini harekete geçirdiler... Yardımcı olun: Hangisi doğru olabilir!.. Yön FM Radyo’da dün sabah biraz bunu tartıştık Murat Taylan’la (Çarşamba günleri sabah 9.00’da)... O, AKP’nin kendilerine bir darbesi planı kurulduğuna inandıklarını söyledi. İktidarın yazarlarını okudukça buna kanaat getirmiş! Eğer öyleyse, yani birincisi doğruysa, başta RTE olmak üzere iktidar gerçekle ilişkisini kaybetmiş demektir... Yani bir paranoyak durum iktidarı esir aldı! Sözlüklere bakıyorum, bu duruma aşırı derecede endişe ve korku yol açabiliyormuş. Sıkca mantıksız kuruntuların esiri olabiliyormuşlar. Bir tür akıl kaçırma... Aşırı şüphecilik nedeniyle, “kendilerine veya mülklerine karşı bir tehdit” (burada mülk=iktidar=devlet=zenginlikleri vb.) oluştuğu endişesini atamamak... Eh yani, belki de haksız değiller. Baksanıza, ağaçları koruma parkta kışla yaptırmama eylemi, birden ülke çapında hükümete karşı büyük bir direniş salgınına dönüştü! Sadece direniş olsa iyi.. eylemler hızla RTE’nin istifasını ve hükümetin çekilmesini istemeye yöneldi, yıldırım hızıyla… anında… Tanrım sen ne büyüksün! (Yoksa “CİA sen ne muazzamsın nasıl da bütünü bu kadar ince hesapladın, gerçi hesapların pek tutmaz ama burada müthişsin” mi demeliydim!) Arkasından, CİA ortaya duran Adam’ı çıkardı, onu Taksim’e dikti ve ülke çapında başka eylem dalgası başlattı... Ben CİA’nın üçüncü büyük eylem dalgasını şimdiden merak etmeye başladım. Bu iktidara nihai darbeyi indirebilir! Gel de şüphelenme ve iktidara hak verme! HHH Öte yandan Emniyet’in hazırladığı raporda ise, dış güç, komplo falan saptanamadığı da belirtiliyormuş... Rapor, Başbakan’a karşı! RTE, Taksim Platformu temsilcisine, cami yakma konusunda bana yalancı mı diyorsun diye çıkışıp kızı tarafından odadan çıkartılmamış mıydı? Emniyet’in raporu da Başbakan’ı yalancı çıkartacak cinsten... Yarınki Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji ekimizde, başka bir olasılığı daha, dünyaca ünlü bir sinir bilimci psikolog oIan Robertson gündeme getiriyor: Başbakan bir güç, başarı, iktidar zehirlenmesi içinde... 11 yıl boyunca durmadan bütün güçleri kendisinde toplayan bu tür liderlerin beyinleri bir uyuşturucu etkisi altına giriyor ve beyinde iktidar tahribatı yaratıyor. Bu nörolojik değişikliğin yarattığı “kibir”, “benden sonra tufan” düşüncesini tetikler, “koltuğu bırakmamak adına ülkede büyük bir karmaşayı, hatta iç savaşı bile göze alabilir... Kendisinin yalnızca tarihe veya Tanrı’ya karşı sorumlu olduğunu düşünme; yargıya hesap verme zorunluluğundan muaf olduğuna inanır”... HHH Aslında biz de paranoyak durum içinde olabiliriz: Hayır iktidar geliştirdikleri (CİA bizi yıkmak istiyor) yalanı sistematik hale getirerek millete yutturmaya çalışıyorlar... RTE ortalıkta olmayan şeyleri olmuş gibi anlatıyor (Yalan söylüyor mu demeliydim!) Camide içki içildi gibi... Bu yalanı bilerek söylüyor ve milleti din açısından kışkırtarak, milleti safında tutmaya çalışıyor... Yalanları durmadan tekrarlarsan, iktidarın gücüyle, “gerçekmiş gibi” algılanmasını sağlayabilirsin... Sistematik kafa yıkama... Ne dersiniz? Çarşı grubu üyelerine tuhaf sorular yöneltildi. 3 kişi 50 bin lira kefaletle serbest bırakıldı, 2 kişi tutuklandı “Gezi eylemlerine dahil olmak karşılığında Bülent Ergenç, 25 bin TL aldı” sözlerinin Çarşı’nın liderlerine sorulduğu, şüphelilerin “Eylemler için kimseden herhangi bir para almadıklarını” söylediği öğrenildi. Emniyet ve savcılık sorguda, “Başbakanlık Çalışma Ofisi’nin basılmaya çalışıldığı tespit edildi. Bu eylemin neden ve kimler tarafından gerçekleştirmek istendiği konusunda bilgi veriniz. Olaylara katılanlara gaz maskesi sağladınız mı” sorularının yöneltildiği öğrenildi. Çarşı üyeleri suçlamaları reddetti. Telefonları dinlemeye alınmış Uçaksavar mermisi iddiası Bu arada İstanbul Emniyeti dün, MLKP’ye yönelik operasyonlarda ele geçirildiği öne sürülen malzemeleri basın mensuplarına gösterdi. Yapılan aramalarda, 3 ruhsatsız tabanca, 4 uçaksavar mermisi, 16 ağır makineli tüfek mermisi, 38 adet M16 mermisi, 19 sis bombası, 4 şarjör, 10 gaz maskesi, gaz fişeği, gaz kapsülü, gaz el bombası, kılıç ele geçirildiği iddia edildi. Eskişehir’deki göstericilere sabaha kadar sert müdahalelerde bulunuldu İzmir ve Ankara’da açlık grevi eylemi AKP’nin, Gezi Parkı’yla başlayan protestoları şiddet kullanarak yıldırma çabasına tepki göstermek amacıyla İzmir ve Ankara’da iki kişi açlık grevine başladı. İzmir’de polis şiddetini protesto eden Murat Tepe adlı yurttaş Gündoğdu Meydanı’nda 3 günlük açlık grevine başladı. Tepe “Halkın taleplerine kulağını tıkayan iktidar, halkına gazlarla, coplarla, TOMA’larla saldırıyor. Hükümet bir an önce isifa etmelidir” dedi. Ankara’da ODTÜ Sosyoloji bölümü öğrencisi Galip Fırat (26) polis kuruşunuyla ölen işçi Ethem Sarısülük’ün Güvenpark’ta vurulduğu noktada önceki gün saat 15.00’ten itibaren açlık grevi yapmaya başladı. Fırat, Sarısülük gibi nice insanların ölmemesi, gözaltına alınan ODTÜ öğrencisi Yoldaş Aydın’ın serbest bırakılması için bir haftalık açlık grevi kararı aldığını açıkladı. Sarısülük’ün vurulduğu sırada yanında olduğunu belirten Fırat, “Onu vurulurken gördüm. Geceleri uyuyamıyorum” dedi. (Fotoğraf: EMRE DÖKER) Polis şiddeti sürüyor CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Gezi Parkı protestoları başladığından bu yana Eskişehir her gün eylemde. Üniversite Caddesi’nde yolu trafiğe kapatan göstericilere polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Sabaha kadar süren olaylarda biri polis 5 kişi yaralandı. Gazetemize konuşan eylemciler hak ve özgürlükler için sokağa çıktıklarını belirterek “Geleceğe dair umudumuz kalmadı. Artık yeter” dedi. Eskişehir’de polisin 2 kez çadırlarını kaldırdığı eylemciler, her gece direnişlerini sürdürüyor. Eskişehir ve çevre kentlerden gelen çevik kuvvet polisleri TOMA’larla biber gazı ve tazyikli su sıkarak eylemcilere müdahale etti. Polis ile 500 eylemcinin kovalamacası ara sokaklarda sabaha kadar devam etti. Gece saat 01.00 sıralarından başlayarak sabah saat 06.00’ya kadar devam eden kovalamaca da TOMA’lardan zaman zaman gazetecilerin üzerine basınçlı su ve biber gazı sıkıldı. Çevik kuvvet ekiplerine telsizden gazetecilerin devre dışı bırakılması talimatının verildiği öğrenildi. 1 polis atılan taşlardan yaralanırken 4 kadın gazlardan etkilenerek hastanelik oldu. ‘Artık yeter’ Gazetecilere polis şiddeti Akademisyenlerin Eskişehir caddelerinde polis ile çatışan yeni eylemci grupları ortaya çıktı. Olayları takip eden gazeteciler ile olaylara müdahale eden polisler, çatışan grupların, bilinen protestoculardan olmadığını bu protestocuların Türkiye genelindeki olaylardan etkilenen ve sokağa çıkan gençler olduğunu söyledi. Kendisini Eskişehirspor taraftarı olarak tanıtan 22 yaşındaki işsiz genç K.A. “İyi okullarda okumadık. Kendimize iş de bulamadık. İktidardakilerin bizlere iş olanakları yaratması gerekirken başka işlerle uğraşmaları beni sokağa çıkardı. Yeter diyorum” diye konuştu. 16 yaşındaki liseli A.V. ise eğitim sistemine, işsizliğe isyan ettiğini belirterek gelecek için umutlu olmadığını, bu yüzden eylemde olduğunu söyledi. ‘Gezi’ tepkisi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Üniversitesi (EÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Elemanları çevreyi, yaşam hakkını ve özgürlükleri savunan halka karşı uygulanan devlet şiddetini kınadı. Fakülte önünde biraraya gelen öğretim elemanları adına açıklamaAttığı Tweetler yı okuyan Prof. tepki çekti Tanju Tosun şunları söyledi: İstanbul Haber Servi“İktidarın, şidsi Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Sanat ve Tasadet kullanarak rım Fakültesi Öğretim Üyekendi yaklaşısi ve Sanat Bölümü Başmını dayatma kanı Prof. Dr. Ahmet Atan, isteği karşısınGezi eylemine katılanları da, genç, yaşRum, Ermeni ve Yahudi ollı, kadın erkek makla “itham” etti. Atan, Twitter üzerinden yazdıher kesimden ğı yazılarda tarihin tekerrür halkımızın hak ettiğini iddia ederek 1908 ve özgürlükleDevrimi’nde atılan “Abrine sahip çıkdülhamit istifa” slogamasını yüreknı ile Gezi direnişinde atıten destekliyolan “Tayyip istifa” sloganının aynı olduğunu savunruz. Farklı düdu. Atan’ın tweet’leri sosşünenleri dinyal paylaşım sitesi Twitter lemek, konuşüzerinde de büyük tepki mak ve uzlaştopladı. Atan, yazdığı twemak gibi, deet’leri daha sonra sildi. mokrasi ve hukuk devletinin asgari gereklerini yerine getirmediği için 20 gündür ülkemizde yaşananlardan siyasi iktidarı sorumlu tutuyoruz. Halka karşı uygulanan devlet şiddetini kınıyoruz. Sorumlular hesap vermelidir.” Sosyalist basın susmayacak İstanbul Haber Servisi Etkin Haber Ajansı (ETHA), Atılım gazetesi ve Özgür Radyo çalışanları, Taksim Gezi Parkı direnişinden sonra AKP iktidarının, MLKP operasyonu adı altında kendilerini hedef aldığını belirtti. İHD’de dün ortaklaşa basın toplantısı düzenleyen söz konusu kuruluşların çalışanları, İstanbul’da Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin (ESP) ilçe örgütleri ile yöneticileri ve üyelerinin evlerine baskın yapıldığını, Etkin Haber Ajansı ve Atılım gazetesinin teknik işlerinin yapıldığı Güneş Ajansı ile çalışanlarının evlerinin de bulunduğu yerlerde aramalar yapıldığı ifade edilerek, “Bizim halka gerçekleri aktarmamıza engel olamadılar, yine olamayacaklar. Halka gerçeklere götürmeye devam edeceğiz” görüşüne yer verdi. ını erteledi ağlık WHO toplantıs Ege Bürosu) Dünya S İZMİR (Cumhuriyet an düzenlenen ve bu yıl Örgütü (WHO) tarafınd si için hazırlıkları tame İzmir’de gerçekleştiril ğlıklı Şehirler Ağı Yıllık mamlanan “Avrupa Sa , WHO’dan “son anda” sı” an fer İş ve Teknik Kon nda sonbahara ertelen gelen istem doğrultusu mazken, Gezi protestopıl di. Resmi açıklama ya olduğu öğrenildi. larının bu kararda etkili MUhAlİf çIkIşINI süRDüREN GüNAy, ‘PEk çok AkP’lİ bENİM Gİbİ DüşüNüyoR’ DEDİ ‘Ülke nefretle yönetilmez’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Kültür ve Turizm Bakanı AKP Milletvekili Ertuğrul Günay, Taksim Gezi Parkı eylemleri sürecindeki muhalif tavrını sürdürdü. Günay, “Yönetim husumetle, şiddetle ve nefretle olmaz. Suhulet, şefkat ve adaletle olur” dedi. AKP’nin çok büyük kitlesinin vicdanının kendisi gibi düşündüğünü belirten AKP’de kalmaya devam edeceğini ancak susmayıp görüşlerini de açıklayacağını belirten Günay, “duran adam” eylemleri için de “Bazen duruyor gibi görünürsünüz ama derinden yürüyorsunuzdur” ifadesini kullandı. Günay, AKP yönetiminin TBMM Genel Kurulu’nda gündem dıBir arada yaşama duygusu tahu Buralara gelinmezdi: Kaç tane rip edildi: Vahim olmak üzere topinsan canını yitirdi, uzuvlarını kaybetti. lumumuzun barış içinde ve bir arada duygusu tahrip edildi. İlk üç gün devlet refleksi yerine siyasi yaşama Şiddet ve nefretle ülke yönetilmez: akıl kullanılsa buralara gelmezdik. Yönetim, suhulet, şefkat ve adaletle olur; husumetle, şiddetle ve nefretle olmaz. Toplumda husumet ve gerginşı söz almasına izin vermemesi üzerine Meclis’te bir basın toplantısı düzenleye lik yaratan bir dili kullanmamız adil bir yönetim anlayışıyla bağdaşmaz. rek şu mesajları verdi: Mehmet Ali Alabora yanıtı: Bu tepkiHaksız, kaba davranışlar: Haklı bir çevre duyarlılığından yola çıkan insan yi anlamak ve yeni tepkilere yol açmadan lara reva görülen anlayışsız, kaba, hak sükuneti sağlamak, her ülkede ve her desız davranışlar ülke düzeyinde yüz bin mokratik toplumda yönetimin görevidir. AKP’deyim ama susmam: AKP’nin lerce, milyona varan belki aşan insanın tepki göstermesine ve alanlara çıkma çok büyük bir kitlesinin vicdanının benim gibi düşündüğünü zannediyorum. sına yol açtı. 2’si Türk 3 kişi ağır yaralı ZAHO (AA) Türkiye sınırına 5, Irak’ın Zaho kentine ise 10 kilometre mesafede bulunan Irak Oil’e ait petrol dolum tesisinde, bir tankerden kaynaklanan patlama sonucu yangın çıktı. Yaklaşık 20 metrelik 2 yakıt deposunda çıktığı öğrenilen yangında 2’si Türk 3 kişinin ağır yaralandığı ve yaralılardan birinin Türkiye’ye diğerlerinin ise Duhok’taki hastanelere gönderildiği öğrenildi. Dolum sahasında bulunan ve çoğu Türkiye’den giden 6 tanker yanarak kullanılamaz hale geldi. 1 kişiye 609 bin TL ANKARA (AA) Şans Topu’nda numaralar “13, 19, 23, 28, 29 ve +13” olarak belirlenirken, 5 +1 bilen 1 kişi 609 bin 437 lira kazandı. 5 bilenler 2 bin 438 lira 20’şer kuruş, 4 +1 bilenler 205 lira 90’ar kuruş, 4 bilenler 23 lira 15’er kuruş, 3 +1 bilenler 14 lira 10’ar kuruş, 3 bilenler 2 lira 90’ar kuruş, 2 +1 bilenler 4 lira 55’er kuruş, 1+1 bilenler 2 lira 75’er kuruş ikramiye kazandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle