Katalog

20 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Çünkü sen teröristsin, kurulu düzene, sömürüye karşı çıkıyor, doğayı seviyorsun! Yapma bunu! Otur oturduğun yerde... Devlet var senin karşında, sen o devleti kötü emellerin için yıkmaya kalkamazsın! Sen Baskınlara ‘gecikmesinde sakınca olan haller’ gerekçesi Bir gece ansızın cadı avı TOMA’ya karşı Duran adamlar Türkiye’nin her köşesinde İLHAN TAŞCI Polis, Sen de Dik Dur!.. Yıllardır dinlediğimiz aynı hikâyedir, aynı yaftalamadır, 12 Mart’ta, 12 Eylül’de yaşadığımız o acı ve hüzündür. Tüm darbe dönemlerinde, sivil iktidarlar sürecinde yaşananlar, hükümeti yıkmaya teşebbüs suçlamaları, devlet düşmanı nitelendirmeleri, gece yarısı ev baskınları. Kitap toplamalar! Gözaltılar! Zindanlara atmalar! Kızılay’da afiş asan üniversiteli gençleri terörist görüp gözaltına alanlar, Abdi İpekçi’nin katiline, gözcülerine yeşil pasaport verenler... Değişen bir şey yok son 30 yıla, 40 yıla, 50 yıla, 60 yıla baktığımızda. Sabahattin Ali’yi öldürenlerde, Uğur Mumcu’yu, Musa Anter’i, Hrant Dink’i katledenlerde... Nice faili meçhul cinayetleri gerçekleştirenlerde... Köyleri boşaltan, ormanları yakanlarda... Binlerce ölüm, binlerce gazi... Binlerce genç, çocuk... Mayınlı tuzaklar, Ceylan’lar, Necla’lar, Uğur Kaymaz’lar. HHH Katiller, işkenceciler hâlâ aramızda, sakın unutmayın. Demokrasi ve özgürlük! Anlat anlat bitmez! Omurgasız olacaksın, devlete kafa tutmayacaksın, tepki vermeyeceksin, gözlerini yumup ağzını kapayacaksın. Bakmak yasak! Konuşmak yasak! Sevişmek yasak! Sakın ola ki çevreden söz etme, ağaçlardan, çiçeklerden, kuşlardan, akarsulardan, yağmadan, talandan. Ezip geçerler seni! Hele hele ağzına alma Kaz Dağları’nı, Kaçkarlar’ı, Madra’yı, Eşme’yi, Tunceli Ovacık’ı, Turgutlu’yu, Erzincan İliç’i... Kaz Dağları’nın talanından sonra oradaki yapılaşmayı... O güzelim zeytin, çam ağaçlarının arasına binayı kondurup, yanı başına camiyi yerleştirip minareyi dikeceksin. Kaymakama sakın şikâyet etme, yanıtı hazır: “Ev değil onlar, ahır!” Nefretin, öfkenin, kinin, intikamın tam orta yerindesin... Çünkü sen omurgasız değil omurgalısın. Köle değil bireysin! Kafana balyozu yersin, polis kurşunuyla öldürülürsün! ANKARA Kamuoyunda özgürlük hâkimi olarak bilinen Ankara 3 No’lu Hâkimliği, Gezi Parkı eylemlerine destek oldukları gerekçesiyle bazı kişilerin “gecikmesinde sakınca olan hallerde” gece de evlerinin basılması yönünde karara imza attı. Hâkimliğin sakınca olan hallerin neler olduğuna ilişkin bir değerlendirme yapmaması nedeniyle kolluğa soyut değerlendirmelerle gece operasyonu yapma vizesi verilmiş oldu. Özgürlük hâkimliği, gözaltına alınan şüphelilerin avukatlarıyla görüşmesine de kısıtlama getirdi. Özel Yetkili Ankara Başsavcıvekilliği, eylemlere katılan 25 kişi hakkında arama ve gözaltı kararı almak için Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesi ile görevli kamuoyunda özgürlük hâkimi olarak bilinen 3 No’lu Hâkimliğe başvurdu. Ankara Başsavcıvekilliği, şüphelilerin terör örgütlerinin çağrıları doğrultusunda, masum hak arama amaçlı eylemlerin arkasına sığınarak şiddet içerikli eylemlere yöneldiği savlanarak şüphelilerin eylemi “bir kalkışma haline” getirdiği iddia edildi. Kanunu’nun 118. maddesinde düzenlenen “gece yapılacak arama” hükümlerine atıf yapılarak, “gecikmesinde sakınca bulunması halinde” gece de operasyonlar yapılmasına vize verildi. Hâkimliğin kararında, gecikmesinde sakınca bulunan hallere ilişkin bir yorum, değerlendirme yapılmadı. Bu karardan hareketle polisin “kaçacağı ihbarı aldım” gibi soyut bir gerekçeyle gece de operasyon yapmasının önü açılmış oldu. oturan adam 24 saat görüşme yasağı kondu “Yüzlerini kapatmak suretiyle güvenlik güçlerine ve kamu binalarına taş ve sopalarla saldırdıkları, yola barikat kurdukları, kamu malına zarar verdikleri anlaşılmıştır” denilen kararda, gözaltı ve yakalama kararının delilleri arasında, TRT’de yayınlanan 31 Mayıs 2013 tarihli, Meşrutiyet Caddesi’ndeki bayrak yakma görüntüleri de sayıldı. Özgürlük hâkimliğinin kararında, “Şüphelinin çok olması ve ilk etapta bir kısım şüphelinin yakalanamayacağı da göz önünde bulundurularak, Terörle Mücadele Kanunu uyarınca gözaltındaki şüphelilerin müdafileriyle görüşmelerinin (gözaltı başlangıç saatinden itibaren) 24 saat süreyle” kısıtlanmasına da karar verildi. Hâkimliğin kararında, el konulacak bilgisayar, disket, CD türü elektronik cihazlar ile doküman ve malzemeler üzerinde kriminal yönden, iletişim ve bilişim malzemelerinin kütüklerinde arama yapılmasına, gizlenmiş ve şifreli dosyaların şifrelerinin deşifre edilerek içeriğinin incelenmesi, kopya çıkartılmasına ve çözümlerinin metin haline getirilmesi amacıyla inceleme yapılmasına, yedeklerinin alınmasına da hükmedildi. SİNAN TARTANOĞLU Direnerek polisi yaraladılar Başsavcıvekilliğinin gözaltı ve arama kararı gerekçesindeki, şüphelilerin “görevli memura etkin direnişte bulunarak kasten yaraladıkları, linç girişiminde bulundukları” değerlendirmesi dikkat çekti. Başsavcıvekilliğinin istemini görüşen 3 No’lu Özgürlük Hâkimliği, ilginç bir karara imza attı. Hâkimlik, üç gün boyunca operasyon yapılmasında bir sakınca görmedi. Ancak gece yapılacak operasyonlara ilişkin farklı bir yorum yaptı. Hâkimliğin kararında, Ceza Muhakemesi ANKARA Gezi Parkı protestoları tüm yurtta olduğu gibi Ankara’da da yerini “duran adam” eylemine bırakıyor. İki gece önce, Ethem Sarısülük’ün Güvenpark’ta öldürülüğü yerde başlayan eylem, önceki gün Ankara’nın hemen hemen her yerine yayıldı. Yurttaşlar Kuğulu Park ve Güvenpark’taki duran adam eylemlerine katılıyor. Her gece çatışmaların yaşandığı Kennedy Caddesi’nde ise polisin belirlediği “trafiği kapatmamak” ve “barikat kurmamak” gibi “kırmızı çizgiler” aşılmadıkça, olaylar “kuralsızlık partisi” çerçevesinde kalıyor. Polisin yanı başına oturup alkol kullanmak, hatta o halde polisle sohbet etmek, TOMA’ların önünde arabalarla ve motosikletlerle şovlar yapmak gibi normal zamanda yapılamayacak hareketler rahatça yapılabiliyor. Ancak alkol oranı yükselince, sarhoş eylemciler birbirleriyle kavga etti. Kavga polisin müdahalesini de beraberinde getirdi. Çevik Kuvvet gece saat 03.00 sularında eylemcileri sadece tazyikli suyla dağıttı. Çelebi’den Meclis önünde eylem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Türkiye’nin ihtiyaçları olan yasa tekliflerini görüşmediği gerekçesiyle toplantıya dün de katılmadı. CHP’li Süleyman Çelebi, TBMM önünde durma eylemi yaparken MHP’li Oktay Vural da basın toplantısında yaptığı durma eyleminde “Diktatörün Psikolojisi” adlı kitabı okudu. Çelebi yaptığı açıklamada, TBMM’de daha önce 5 dakika susarak bu eylemi yaptığını ifade ederek “Meclis’te sözün bittiği noktadayız. Daha önce yaptığımız konuşmalarımız, değerlendirmelerimizin hiçbir yararı olmadığını, bir sonuç üretmediğini görüyoruz. Meclis’te duvara konuşuyor gibiyiz” dedi. Çelebi eylemini bir saat sürdürdü. öpüşemezsin! Sevgilinin elini tutup parkta oturamazsın! Bir şişe bira içemezsin! Sen hem ayyaş hem de çapulcusun! Memleketi karıştıran sensin! İktidarım ben, yıkıp geçerim, sabaha karşı evinden alırım seni. HHH Hayat toprağın delice saldırdığı bir kıvrım gibidir, sakın unutma arkadaş. Bir acı son bir gülüş yaratabilir hiç beklemediğin anda, bir gözyaşı. Şuracıkta duran ölümün dayanılmaz çeşmesidir iyice bak. Çapulcu ve ayyaş Ethem, Ethem Sarısülük, son yolculuğuna bile polis eşliğinde götürüldü. Karanlık bir ateş evinden çıkmış gibiyiz toplum olarak... Omurgasız değil omurgalıyız! Dimdik duruyoruz ya ayakta! Sevgi, kardeşlik ırmağına dönüştü ya, hiç beklenmedik bir anda. Dudaklarımız çıplak, ot ve çakmaktaşının şavkı aydınlatıyor ya yüreğimizi. Memleket sevdamızı öyle çiçeklendiriyor ya! Yeryüzünün o suskun tortusunu attık ya üzerimizden bir gece yarısı. Yves Bonnefoy’yi dinledik ya yıldızların altında. Değişmese de kurulu düzen, aynı kafalar aynı düşüncede olsa da, “terörist” ve “devlet düşmanı” diye suçlasa da. HHH Halk tencere ve tava orkestrasıyla uğurluyor seni... Ve sen yalnızlığın, hüznün, acının ve sevginin, o bulutlu günün gecesinde kardeşlik duyguları içindeydin. Bu yeter de artar sana! Yıldızlar bir gece ayışığında boy verdiğinde, şafak söktüğünde gün ağardığında, yaşam topu senin avuçlarında olacak genç arkadaşım. Yüreğin kıpır kıpır atacak! Sevdan gözlerinde! Sakın unutma! HHH İzmir Kordon’da bir genç kızın saçını çeken polis; 20 saat aralıksız ayaktaydık! İnanamıyorum, bu ben miyim, demiş... Senin de örgütün, sendikan olsun, kanunsuz emre direnme hakkın olsun! Sen de dik dur! sonra istifa etti Önce durdu İstanbul Haber Servisi Çalıştığı gazetenin yayın politikasına tepki gösteren ve önceki gün gazetenin Balmumcu’daki binası önünde 6 saat durma eylemi yapan gazeteci Alper Bahçekapılı istifa etti. Eylemin ardından twitter adresi üzerinden açıklama yapan Alper Bahçekapılı, “Bundan sonra gerçekleri olduğu gibi yansıtmayan hiçbir gazetede, Sabah dahil, yazı yazmayacağım. Hükümetin ve medya patronlarının baskısıyla düşündüklerini dile getiremeyen gazetecilerin özgürlüklerine kavuşması dileğiyle, teşekkürler” diyerek istifasını açıkladı. Üç maymunu oynadılar İzmir’den Adana’ya eylem İZMİR Gündoğdu Alanı’nda önceki gün öğle saatlerinde başlayan eylem, katılımlarla devam etti. Akşam saatlerinde duran insanların sayısı yüzü aştı. Muğla ve Denizli başta olmak üzere Ege’nin pek çok kentinde duran adam eylemleri yapıldı. ANTALYA Cumhuriyet Meydanı’nda frak giymiş opera sanatçısı Devrim Demirel’in eyleminin ardından aralarında kadınların da bulunduğu 40 kişilik grup durmaya başladı. Antalya Barosu’ndan “Eyvallah Etmeyen Avukatlar” grubu da eyleme destek verdi. SAMSUN Ozan Ata Türker isimli bir lise öğrencisi, Cumhuriyet Meydanı’nda tek kişilik sessiz eylemini çantasında bulunan 3 çikolata, 1 havlu ve 1 şişe su ile 3 saat sürdürdü. ADANA Onlarca kişinin bulunduğu grup, Atatürk Parkı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde durma eylemi yaptı. Eylemcilerden bazılarının asker selamı vererek, bazılarının yere yatarak, bazıları da üç maymunu oynayarak protestolarını sürdürdü. Arınç: 8 dakika yeter Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “duran adam” eylemleri için, “Bu bir şiddet eylemi değil, göze hoş gelen bir eylem türü. Bir barışçı eylem türü. Bunu kınayacak halimiz yok. 8 saat nasıl ayakta durabiliyor. 8 dakika ile sınırlayalım” dedi. Olağanüstü halci AKP’ye protesto İstanbul Haber Servisi Silivri’de görülen KCK basın davası avukatları dünkü duruşma öncesinde “duran adam” eylemi yaptılar. Avukatlar, “Eylemin esprisi demokratik hakkını kullanan halka karşı adeta olağanüstü hal ilan eden AKP iktidarının uygulamalarını protestodur” dediler. “Duran adam” eylemcilerinden avukat Ercan Kanar, AKP iktidarının diktatörlüğe kaydığını, demokratik haklarını kullanan halka karşı olağanüstü hal uygulaması içinde saldırıya geçtiğini söyledi. Taksim’deki “duran adam”lara dün ilginç misilleme eylemleri yapıldı. Bir grup polis, eylemcilerin karşısındaki ağacın altında kitap okudu. Polislerin okuduğu kitapların arasında Tolstoy’dan Umberto Eco’ya, Özdemir Asaf’tan Doğan Cüceloğlu’na birçok yazarın kitabı yer aldı. Akşam saatlerinde ise Taksim Meydanı’na gelen ve üzerlerinde “duran adama karşı duran adam” yazılı beyaz tişört giyen 8 kişi de karşı eylem yaptı. Duranların karşısında yaklaşık 45 dakika duran 8 kişi daha sonra alandan ayrıldı. Karşı duranlar geldi l Bertolt Brecht’in Almanya Augsburg’daki evinin önünde de eylem vardı.