18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 MAYIS 2013 CUMARTESİ 8 HABERLER Üsküdar’da AKP’lilerin açılışını yapacağı hastanenin tüm çalışanlarının kadın olması tepki çekti Beyhude Gezinti HERHALDE dönmüşler ve yorgunlukları geçmiştir. Etnik farklılıklar dolayısıyla ortaya çıkan bir sorunun çözümüne çare bulma konusunda Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki örneği incelemenin kendi sorunlarımızdan birine yardımcı olabileceği umuduyla çıkılmış bir yolculuktu bu. Kimin kararıyla ya da çağrısıyla yapıldığı pek belli olmadı; ama pek yararlı olmayacağı yola çıkılmadan belli olmalıydı. izdeki soruna yararlı olabilecek bir inceleme için Güney Afrika’yı seçmek kadar yanlış, akıl karıştırıcı, hatta fazla derin ya da tam aksine, yetersiz kalmaya mahkum bir başka inceleme konusu bulunamazdı. Zaten Güney Afrika’daki sorunları bütünüyle anlatmaya sayfalar yetmez. Felemenk ve İngiliz sömürgeciliğinden elmas ve altın paylaşmacılığına, siyahbeyaz ırkçılıklardan eski ve yeni göçmenler arası sorunlara kadar birbirinden farklı bir yığın çeşitli sorundan hangisi bizim sorunumuzu çözmekte işe yarayabilir acaba? İster “Güneydoğu sorunu” diyelim, ister “Kürt meselesi” demeyi sürdürelim, Güney Afrika’dakilere benzer ipuçları bulmak bile zor. Bizimki bir sömürgecilik mirası mıdır? “Beyaz Türkler”den söz ettiğimiz zaman bile bir mizah havamız yok mu? Keşke bulunsa, petrol kavgamız da bulunmuyor. Üstelik, Kıbrıs davamızı Güney Afrika’daki gelmiş geçmiş sorunlardan hiçbirine benzetemiyoruz ki dünya birazcık ilgilensin ve haklı bulsun. una karşılık, taa Capetown Burnu’na kadar gidip emsal aramak “Bizde de sorunların âlâsı var” demek anlamına gelen bir “ters propaganda”dan farksız değil mi? Yoksa Güneydoğu’ya bir sömürge toprağı olarak bakan, Kürtçe konuşan vatandaşlarımızı sayıya bakıp azınlık yerine koyan, terörizmle mücadeleyi de Boerler Savaşı sayanlar mı var aramızda? mür millet”iz biz galiba, durup dururken kendine zarar veren. Ama tarihten önce vardık, sonra da olacağız. Şimdi de ‘pembe’ hastane SİBEL BAHÇETEPE B İstanbul’da geçen yıl Saadet Partisi’nin (SP) kadınlara özel “pembe” otobüs uygulamasını hayata geçirmek için imza kampanyasının ardından şimdi de Üsküdar’da hekim ve tüm çalışanları kadınlardan oluşan “pembe” hastane dönemi başladı. Resmi açılışı bugün gerçekleştirilecek olan hastanenin açılışı, AKP’li yöneticiler ve belediye başkanlarının eşlerinin katılımıyla yapılacak.Tabip odaları ve sağlık meslek örgütleri, uygulamanın tıp etiğine aykırı olduğunu belirterek “Dünyada böyle bir hastane uygulamasının daha örneği yok. Branş hastaneleri elbette olabilir ama tüm çalışanların kadın olması ayrımcı bir uygulamadır. Bu uygulamalar toplumun bütün gözeneklerine muhafazakârlaştırmayı aşılamak, gerici örgütlenmenin önünü açmaktır” eleştirilerinde bulundu. Hastane yetkilileri ise söz konusu eleştirilere katılmadıklarını ifade ederek “Kadın hastalarımızın kendilerini daha rahat hissetmeleri için böyle bir uygulamayı hayata geçirdik” dedi. Üsküdar Selimiye’de Mart 2013’te açılan ve ağırlıklı kadın doğum ile çocuk hastalıkları üzerine hizmet veren Via Hospital’ın hayata geçirdiği uygulama tepkilere neden oldu. Hastanenin www.viahospital.com.tr adlı resmi internet sitesi üzerinden İcra Kurulu Başkanı Faruk Yılmaz’ın “Türkiye’de ilk olarak bütün çalışanları bayan olan tek hastane” değerlendirmesi yaparak tüm çalışanlarının kadın olmasına vurgu yapılması dikkat çekiyor. Açılışa AKP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, TBMM Kanser Araştırma Komisyonu üyesi Kemalettin Aydın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın eşi Özdeyiş Topbaş, Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can’in eşlerinin katılması bekleniyor. Ayrımcı bir uygulama Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, dünyada yalnızca kadınlara ya da çocuklara yönelik branş hastanelerinin olabildiğini ancak tüm bir hastanenin çalışanlarının kadınlardan oluşmasının “muhafazakâr” toplum temellerinin atılmak istenmesi olarak değerlendirdi. Aktan, personelin dahi kadınlardan oluşmasına anlam veremediklerini vurgulayarak “Sağlık hizmeti verilirken kadınerkek ayrımı olmamalıdır. Hekimlik mesleği din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin verilmesi gereken bir meslektir” dedi. İstanbul Tabip Odası Hekimlik Uygulaması Bürosu’ndan Dr. Celalettin Cengiz ise “Bugünün siyasi ortamında bu bir istismar konusudur. Bu durumun en kötü tarafı özellikle yoksul bölgedeki insanların kendi kendine sansür uygulamaya başlaması ve erkek doktora gitmemesi ile kendini gösterebilir” dedi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Genel Başkanı Dr. Çetin Erdolu ise Türkiye’de tatil yörelerinde haremlikselamlık plajların, yalnızca kadınlara yönelik tatil köylerinin oluşturulduğunu, alkollü içeceklerin yasaklanmak istendiğini, dini motifli çeşitli sağlık kongrelerinin yapıldığını anımsatarak şöyle devam etti: “Tüm bunlar toplumun muhafazakârlaştırılmasına paralel, bilimi reddeden ve bilimsel olmayan bir ölçüde laiklik ilkesini hiçe sayan uygulamalar olarak değerlendirilir.” Hastane başhekimi Dr. Serpil Özen ise eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını belirterek şunları kaydetti: “Belki kadına yönelik pozitif ayrımcılık yaptığımız düşünülebiliyor. Ama biz daha çok kadın doğum ve çocuk hastalıkları üzerine hizmet verdiğimiz için gelen kadın doğum hastalarımızın kendilerini daha iyi hissedebilmeleri için bunu yaptık. Yardımcı personelin, diğer çalışanların kadın olması, bir kadın olarak daha rahatlatır insanı. Genel cerrahi, kulakburunboğaz, dahiliye, diş gibi alanlarda da hizmet veriyoruz ve erkek hasta da kabul ediyoruz, hastalarımızın yarısından çoğu erkek.” İÇKİ RUHSATLI İŞYERLERİ TABAKHANE’YE TAŞINMAK İSTENİYOR Bugün maskeli eylem yapılacak B Emine Erdoğan model önerdi! İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, dün İstanbul’daki bir etkinlikte siyasetçi gibi konuştu. Başka yerlerden modeller aramamıza gerek olmadığını söyleyen Emine Erdoğan “Bağdat, Mekke, Medine”yi model olarak önerdi. Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyanın, son 100 yıl içinde başka bir modeli denediğini ve başarısız olduğunu savunan Erdoğan, “Biz, değişmek zorundayız ve değişeceğiz” dedi. Emine Erdoğan, İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Türkiye Federasyonu tarafından düzenlenen “Kadınların İş Yaşamında, Piyasalarda ve Toplumda Güçlenmesi, Körfez Ülkelerinden, Irak’tan ve Türkiye’den İyi Örnekler” etkinliğinde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin son 10 yılda gerçekleştirdiği büyük reformlar sayesinde her alanda yıldızı parlayan bir ülke konumuna yükseldiğini anlattı. Erdoğan şöyle devam etti: “Değişmek, illa farklılaşmak değildir. Bizim mensubu olmaktan gurur duyduğumuz medeniyet, değişimin önünde durmuş, değişimi reddetmiş ve engellemiş bir medeniyet de değildir. Bu topraklarda, bu coğrafyada, tarihin en kritik dönemlerinde, bilimin, sanatın, eşitliğin, hukuk ve adaletin, hoşgörü ve birlikte yaşama kültürünün en güzel tecrübeleri yaşanmıştır. Kendimize bakabilirsek, özümüze bakabilirsek, kendi tarihimize göz atabilirsek, aradığımız modelin orada olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Köklerinden koparak, özünden uzaklaşarak, kendine yabancılaşarak bir değişim gerçekleştirmek, tahribatla eş anlamlıdır.” Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyanın, son 100 yıl içinde bunu denediğini ve başarısız olduğunu aktaran Erdoğan, “Biz değişmek zorundayız ve değişeceğiz. Ancak bu değişimi taklit ederek, ithal ederek, başkalarına benzeyerek değil, kendimiz olarak ve kendimize benzeyerek yapmak zorundayız” dedi. Erdoğan, başkalarına benzemeden, kendileri olarak değişeceklerini vurguladı. Konuşmasının ardından Erdoğan’a, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda üstlendiği rol nedeniyle “Liderlik Ödülü” verildi. Lokaller direniyor SEDAT KURT “Ö VELİDER’DEN PROTESTO 15 Mayıs’ta okula gitmiyoruz!.. İstanbul Haber Servisi 4+4+4 eğitim sistemine karşı 4 Mart tarihinde örgütlenen Öğrenci ve Veli Derneği (VeliDer) üyesi bir grup veli ile öğrenci, okullarının imam hatipe dönüşmesini Kadıköy İskelesi önünden Cağaloğlu’ndaki İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önüne yürüyerek protesto etti. Topladıkları 10 bin imzayı İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne veren grup, 15 Mayıs’ta çocuklarını okula göndermeyip, bulundukları ilçelerdeki kaymakamlıklar önünde oturma eylemi yapacaklarını belirtti. VeliDer Başkanı Hüseyin Nihat Güneş, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Nedat İlhan ile görüştüklerini belirterek, “Müdür yardımcısı, dönüşüm çalışmalarının devam edeceğini, sonucunda öğrencilerin yüzde 50’sinin zarar göreceğini, bunun da doğal olduğunu söyledi. Öyle bir teşkilat ki ‘70 milyon insanın kaderini etkileyecek bir çalışma için yüzde 50’si zarar görebilir’ diyebiliyorlar” dedi. DENİZLİ Denizli’nin AKP’li belediyesinin, 2005 yılında içkili bölge olarak belirlediği Tabakhane semtine taşınmaları için karar aldığı kent merkezindeki dernek lokalleri, bu karara karşı direniyor. Yaşanan yasal sürecin ardından Denizli Valiliği tarafından kapatılma noktasına gelen lokaller, Tabakhane’nin olumsuz sağlık koşullarına dikkat çekmek amacıyla bugün bölgede eylem yapacak. Belediyenin 10 yılda tamamlanacak iyileştirme çalışması kararı aldığı, il sağlık müdürlüğünün ise sağlık koşullarına uygun değil raporu düzenlediği Tabakhane, dernek lokalleri için yeni içkili bölge olarak gösterilmişti. 2005’te Denizli Belediye Meclisi’nin AKP’li üyelerinin çoğunluk oylarıyla alınan kararın ardından yaşanan süreçte bu lokaller, kapılarına kilit vurma noktasına geldi. Dernek lokallerine dayatılan Tabak hane, sağlık koşulları, güvenlik ve çevresel etkenler nedeniyle lokal işletmecileri ve üyeleri tarafından son derece olumsuz bulunuyor. Dernek lokalleri işletmecilerini destekleyen bir rapor da söz konusu. İşyeri açma ruhsatı için gerekli koşullardan biri de sağlık uygunluğu. Ancak il sağlık müdürlüğünün, bu yönde olumsuz raporu var. Dernek lokalleri yıllardır ellerinde bulundurdukları alkollü mekân ruhsatlarının hukuksuz bir kararla iptal edildiğini savunuyor. Bu nedenle sosyal medyada örgütlenen dernek lokallerinin açtığı sayfaya birkaç gün içinde 3 binden fazla Denizlili üye oldu. Sosyal medya örgütlenmesinin ardından ilk eylem kararını alan lokal işletmecileri, bu akşam üzeri Tabakhane’de üyeleriyle bir araya gelecek. Saat 18.00’de başlayacak Tabakhane buluşmasında dernek üyelerine bölgenin kötü kokusuna dikkat çekmek amacıyla maske de dağıtılacak. DİNCİ GRUP KONSERİN İPTALİ İÇİN EYLEM YAPTI Duman’a tehdit MAHMUT ORAL İETT’DE TERFİ 2 HAFTA SÜRDÜ Sen misin muhalif sendikaya üye olan! İstanbul Haber Servisi İETT’nin Müşteri Hizmetleri Müdürü olarak atadığı Yusuf Limon, KESK’e bağlı TÜMBELSEN’e üye olduğu gerekçesiyle görevden alındı. İETT Genel Müdürlüğü, 19 Nisan 2013’te Limon’u Müşteri Hizmetleri Müdürlüğü görevine getirdi. Limon, belediyenin önerdiği KamuSen’e bağlı BEMBİRSEN yerine, TÜMBELSEN’e üye olmasının ardından görevden alındı. Limon’un bağlı olduğu İstanbul TÜMBELSEN Sendikası 4 No’lu Şube Başkanı Saadet Özsoy, 2 hafta görev yaptıktan sonra Limon’u çağıran Abone İşleri Daire Başkanı Murat Büyükçe’nin “Biz seni müdür olarak atadık, ama sen muhalif sendikaya üye olmuşsun. Bu sorunu nasıl çözeriz” dediğini, Limon’un da “Benim verebileceğim bir karar değil” cevabını verdiğini kaydetti. Özsoy, bu konuşmanın ardından Limon’un başka bir göreve verildiğini, ayrıca başka bir başkanlığa atandığını belirterek,“Üyemiz sürgün edilmiştir” diye konuştu. İETT ise Limon’un müşteri hizmetleri müdürlüğü pozisyonuna geçici görevlendirme ile getirildiğini ve Limon’un sendika üyeliği nedeniyle görevden alınmasının söz konusu olmadığını öne sürdü. MKÜ’de korkutan kavga MEHMET ALİ SOLAK HATAY Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nin Alahan’daki kampusunda bir panelle ilgili bildiri dağıtmak isteyen Amanos Demokratik Özgür Öğrenci Derneği üyesi Kürt öğrencilerle ile ülkücü öğrenciler arasında tartışma çıktı. Öğrenciler arasında çıkan taşlı sopalı kavgada 4 öğrenci yaralandı. Çıkan olaylar üzerine bölgeye çok sayıda jandarma ekibi sevk edildi. Zaman zaman jandarma ekipleri ile öğrenciler arasında arbede yaşandı. Jandarma, öğrencilerin kaldığı site bölgesinde güvenlik önlemi aldı. Öte yandan Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampusu’nda da iki grup öğrenci arasında sözlü tartışma yaşandı. Gerginliğin büyümesi üzerine okula gelen polis, öğrencilere müdahale etti. Polis, öğrencileri üniversite kapısının önünden ara sokaklara kadar kovaladı. (Fotoğraflar: AADHA) Yurtta Kürtçe dayağı TRABZON (Cumhuriyet) Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Eğitim Fakültesi’nde bir öğrencinin yurtta telefonla Kürtçe konuştuğu için sağ görüşlü öğrenci grubunun saldırısına uğradığını ve dövüldüğünü belirten Demokratik Öğrenci Dernekleri Federasyonu (DEDÖF) üyesi bir grup öğrenci, rektörlük önünde protesto eylemi yaptı. Yurtta yaşanan olayı protesto eden öğrenciler, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları attı. “Okulda saldırgan çeteler istemiyoruz” pankartı açan öğrenciler suçluların adalete teslim edilmesini istedi. Daha sonra Kürtçe, “Be Ziman Jiyan Na be!” (Dilsiz yaşam olmaz) diye slogan attı. DİYARBAKIR Daha önce Diyarbakır’da düzenlenmek istenen güzellik yarışmasını iptal ettiren, Dicle Üniversitesi’nde günlerce süren olaylarda öğrencileri sopalarla kovalayan Hizbullah ve ona yakın dinci dernekler, dün de Duman konserinin iptali için “Yaşasın kâfirler için cehennem” sloganı atarak ve tekbirler getirerek harem selamlık basın açıklaması yaptı. Bazı sponsorların tepkiler üzerine geri çekildiği bildirildi. Hizbullah ve ona yakın 49 dinci dernek ve sendika, dün Toplu Konut Camii’nde kılınan cuma namazı sonrası Duman konserinin düzenleneceği Habitat adlı restoranın önünde haremlik selamlık basın açıklaması yaptı. Sık sık tekbir getiren topluluk “Yaşasın kâfirler için cehennem”, “Duman’ın korkusu Muhammed’in ordusu”, “Bu can Kuran’a kurban” sloganları attı. Açıklamaya destek veren kuruluşlar adına konuşan İhvan Der yöneticilerinden Mehmet Ali Güçtürk, Duman grubunun Rezil isimli şarkısında İhlas Suresi’nde geçen “lem yelid velem yuled” suresini “lev yelid ve löp yutar” şeklinde değiştirdiğini belirterek, “Organizatörler ve destekleyici firmaların en kısa sürede bu konseri iptal etmelerini istiyoruz. İptal etmedikleri takdirde Müslüman Diyarbakır halkımız nezdinde mahkum edeceğimizi, konser günü yasal tepkilerimizi vereceğimizi belirtiyoruz” dedi. İKİNCİ HİZBULLAH DAVASI Hacı İnan beraat etti İstanbul Haber Servisi İstanbul’daki Hizbullah ana davasında, askeri kanat sorumlusu olduğu iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen ve uzun tutukluluk nedeniyle tahliye edilen Hacı İnan, hakkında açılan ikinci davada beraat etti. Hizbullah ana davası sanıkları Hacı İnan ve İlyas Kutulman’ın da aralarında bulunduğu 8 sanığın, CMK 102. madde kapsamında tahliye edilmelerinin ardından kısa bir süre sonra, haklarında yeni bir dava daha açıldı. Hacı İnan ve İlyas Kutulman dahil 19 sanığın, Hizbullah davasında CMK’nin 102. maddesi uyarınca tahliye edilen sanıkların kaçmasına yardım ettikleri iddia edildi. Davayı karara bağlayan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar Hacı İnan, Mehmet Göktaş ve Cemal Çınar hakkında beraat kararı verdi. Mehmet Bahattin Temel, Fikret Gültekin ve Sait Şahin örgüt yöneticisi oldukları gerekçesiyle 12 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırıldı. Aralarında İnan’ın oğlu Seyfulislam İnan’ın da bulunduğu 12 sanığa ise örgüt üyeliğinden 6 yıl 3’er ay ceza verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle