18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MAYIS 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 Caz müzisyeni Selen Gülün, yeni albümü ‘Başka’yla Nublu İstanbul’da seslendirecek Bu albüm bir ‘Başka’ Cüneyt Türel; ailesi, dostları ve öğrencileri tarafından anıldı ‘Kalbinde ateş böcekleri’ gösteriminin ardından, öğrencilerinden Yezdan Kayacan, Türel’e yazdığı “mektup”u okudu. “O münasebetsiz, yaramaz mikrobun vücudunda hayta bir ergen gibi koşuşturduğu zamanlarda bile gülümsemeyi bırakmayan, kalbine ateşböcekleri tünemiş güzel adam; şu an okula ilk girdiğimizde yaptığımız ismi çok uzun olan oyun sonrası bizi davet ettiğiniz o güzeller güzeli evin oldukça yakınında bulunan evimdeyim. Gece her zaman olduğu gibi çok güzel. Birkaç gecekondu solda sahibinin zincirlediği havlayan köpek, bir de ben uyumadık. Şehir bugün çok yoruldu, herkes yataklarına yayıldı dinleniyor. Bir sene oldu, haberleşemedik!” diye başlayan mektup, “Güzel olan her şeyde bir parmağınızın olduğunu biliyorum. Öğrencilerde, sahnelerde, insanların kalbinin köşelerinde, metinlerde, bu okulun duvarlarında, vapurda, Tilbe’de, ellerimde, gökyüzünde, yeryüzünde... Parmak izlerinizi görebiliyorum... Seni seviyorum Cüneyt Türel, seni çok seviyoruz... Sonra yine yazarım... Herkesin selamı var...” diye son buluyordu. Daha sonra Türel’in öğrencileri, Shakespeare’in sahneye uyarladıkları sonelerini ve Borchert’in bir öyküsünü sahnelediler. u Gülün, erkek egemen bir sektörde kadın besteci olarak ayakta kalmanın zorluğunu vurguluyor, ama bunun yalnızca Türkiye için değil, pek çok yer için de geçerli olduğunu söylüyor. Gülün’e göre bu sorunun insan hakları temelinde çözülmesi gerekiyor. HANDE EAGLE Kültür Servisi Geçen yıl yitirdiğimiz tiyatro sanatçısı Cüneyt Türel, 4 Mayıs’ta Maya Cüneyt Türel Sahnesi’nde, 9 Mayıs’ta da uzun süre tiyatro dersleri verdiği Kadir Has Üniversitesi’nde anıldı. Ailesi, yakın dostları ve tiyatro sanatçısı arkadaşları, Cüneyt Türel için Maya Cüneyt Türel Sahnesi’nde bir araya geldiler. Anma toplantısına katılanlar arasında Candan Sabuncu, Başar Sabuncu, Tilbe Saran, Metin Deniz, Ferit Erkman, Arif Keskiner ve Haldun Ergüvenç de bulunuyordu. Daha sonra Tiyatro Boğaziçi oyuncuları, “Biz Küçükken Babamla Oyunlar Oynardık” adlı oyunu Cüneyt Türel için oynadılar. Oyundan önce kısa bir konuşma yapan Türel’in kızı Elif Türel, Maya Sahnesi’ne neden Cüneyt Türel’in adının eklendiğini açıklarken, Türel’in yakın dostları Metin Deniz ve Başar Sabuncu’yla sık sık orada buluştuğunu, ayrıca o sahnede genç toplulukların oynamasının kendisi de gençlik tiyatrolarından yetişmiş olan Türel için anlamlı olduğunu vurguladı. Kadir Has Üniversitesi Tiyatro Bölümü’ndeki öğrencileri de Cüneyt Türel için bir anma günü düzenlediler. Reha Erdem’in “Yahya Kemal” klibinden Cüneyt Türel tarafından seslendirilen “Deniz Türküsü”nün Caz piyanisti, besteci ve vokalist Selen Gülün, bir süredir yeni albümü “Başka”nın konserlerinde cazseverlerle buluşuyor. Son olarak 7 Mayıs’ta Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde sahneye çıkan Gülün, 15 Mayıs Çarşamba saat 23.30’da da Nublu İstanbul’da olacak. Selen Gülün’ü caz müziğine ilk yönelten, daha 15 yaşındayken, ünlü piyanist ve besteci Oscar Peterson’ı canlı olarak dinlemesi olmuş. Müzik eğitimi serüveni ise İÜ Devlet Konservatuvarı’nda başlamış. Oradan MSÜ Devlet Konservatuvarı’na, ardından da pek çok caz müzisyeninin yetiştiği Berklee College of Music’e uzanmış. Gülün’ün beşinci albümü “Başka”da hem Türkçe, hem de İngilizce şarkılar var; her iki dilde seslendirdiği ve çaldığı parçalarda Doğu ve Batı müziklerinin bir sentezini sunuyor. Peki, İngilizce sözler de seçmesinde, Türkçe müziğin dışarıya pek açılamamasının payı var mı? “Aslında bu sorunun geleceğini çok iyi biliyordum, ilk soran da siz oldunuz” diye yanıtlıyor. “Hiç öyle değil. Ben zaten yurtdışında Türkçe olarak da kendi müziğimi rahatlıkla çalabilecek ortamlar bulabiliyorum. ‘Fruitful’un sözleri arkadaşım Ayşe Ayaşlı’nın bloguna yazdığı bir şiirdi. Okur okumaz par ça oldu. ‘Your Star’ ise iki yakın arkadaşımın biraz da gerçek dışı bir muhabbetini düşünerek yazdığım bir parçaydı. Kendiliğinden İngilizce oldu. İki arkadaşın birbirini teselli etmesi gibi bir durum var o parçada. Albümde en çok beğendiğim müzisyenlerden Elif Çağlar Muslu ile birlikte seslendirdik parçayı.” Bir Türk besteci ve müzisyen olarak ülke dışında da çalmaya nasıl yöneldiğini merak ediyorum. “Bilgi Müzik’te ders veriyorum ve o kadar az mekân var ki hepimiz, öğrenci, öğretmen aynı yerlere sığışarak çalmaya çalışıyoruz. Buradaki mesaj, çalış çabala ancak bu kadar yükselebilirsin bu işte, olmamalı diye düşündüm. Ben kendi müziğimi tek başıma yurtdışında seslendirmeye başlarsam insanlar cesaretlenir diye düşündüm. Yurtdışına gittiğimde kendi müziğimi genellikle oralardaki yerel müzisyenlerle çalıyorum, Türkiye’den bir ekiple gitmiyorum. Doğal olarak benim için müthiş heyecanlı oluyor.” Gülün, erkek egemen bir sektörde kadın besteci olarak ayakta kalmanın, yaşamanın zorluğunu vurgulamadan edemiyor. Ama Gülün’e göre bu zorluk yalnızca Türkiye’ye özgü değil, her yerde yaşanan bir sorun. “Benim Türkiye’den ayrılmam da kendi müziğimi çalacak ortamı bir türlü yakalayamamış olmama bağlıydı. Erkek egemen bir yapı var müzik piyasasında ve varlığını her aşamada hissediyorsun. Bu konuda İtalya’da üç aylık bir araştırma yaptım, 2011 Eylül ve Aralık arası en önemli Kadın Müzik Yaratıcıları organizasyonu olan Donne in Musica’da WIMUST isimli proje için bilgi, belge arşivleme yaptım, müzik yazdım ve çaldım. Elimdeki bel geleri yakında Bilgi Müzik web sitesinde paylaşacağım.” WIMUST, 29 ayrı organizasyonu barındıran, Avrupa Birliği destekli bir proje. Gülün, İtalya’daki araştırması sonucunda sorunların ne kadar benzer olduğunu görmüş. “Ama bizde zaten önce ‘kadın olmak’ zor bir durum” diyor. “Sorunların insan hakları temelinde çözülmesi gerekiyor ki, biz de kendimizi her ortamda daha özgürce ifade edebilelim. Bu bakımdan Türkiye’de yaşadığımız daha temel bir sorun.” Selen Gülün, yeni albümü “Başka” ile ilgili olarak da “Hiç solo çalmadığım bir albüm oldu” diyor. “Sanırım müzikte sürprizleri seven dinleyicilerle daha iyi anlaşıyoruz. Genç insanlar meraklı oldukları için konserlerime geliyorlar, zaten ben de onların ulaşabileceği yerlerde çalmayı seviyorum.” [email protected] 59. Sait Faik Hikâye Armağanı’nı alan Sine Ergün ‘Sait Faik benim rehberim’ Kültür Servisi 59. Sait Faik Hikâye Armağanı “Bazen Hayat” adlı eseriyle Sine Ergün’e verildi. Doğan Hızlan’ın başkanlığında Jale Parla, Metin Celâl, Hilmi Yavuz, Nursel Duruel, Beşir Özmen ve Murat Gülsoy’dan oluşan seçici kurulun ödül gerekçesinde, “Yalın bir dille güncel kent yaşamından kesitleri anlatırken insanlık durumlarının tekinsizliğini resmetmekteki ustalığı nedeniyle, 59. Sait Faik Hikâye Armağanı, Sine Ergün’ün ‘Bazen Hayat’ adlı kitabına oy birliğiyle verilmiştir” denildi. Ödülü, Doğan Hızlan’ın elinden alan Sine Ergün, konuşmasında, ilk kez küçük yaşlarda ablasının kütüphanesinde tanıştığı Sait Faik eserlerinin yaşamında çok önemli bir yeri olduğunu belirterek, kişisel yazarlık yolculuğunda Sait Faik’in en değerli rehberi olmaya devam ettiğini vurguladı. 1982 doğumlu Sine Ergün, Oluşum Drama Enstitüsü’nde Yaratıcı Drama Liderliği eğitimi aldı. Öykü, şiir, deneme ve çevirileri Notos, Kitaplık, Sıcak Nal, Özgür Edebiyat, Sözcükler, Sınır, Ğ ve Patika dergilerinde yer aldı. İlk öykü kitabı “Burası Tekin Değil”i (2010) “Bazen Hayat” (2012) izledi. Her yıl yazarın ölüm yıldönümü olan mayıs ayında düzenlenen ve bir öykücüye verilen Sait Faik Hikâye Armağanı, Darüşşafaka Cemiyeti ile İş Bankası Kültür Yayınları işbirliğiyle düzenleniyor. Sine Ergün Kısa bir süre önce Darüşşafaka Cemiyeti tarafından restore ettirilen Sait Faik Müzesi, yazarın ölümünün 59. yıldönümü dolayısıyla bugün saat 13.30’da yeniden ziyarete açılacak. küsünü kaleme aldığı Müze Burgazada’daki aile evi, müzeye dönüşyeniden sonradan türülmüş olmasına karşın süredir bakımsız ve açılıyor uzun ziyarete kapalı kalmıştı. Sait Faik’in pek çok öy 16. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali başladı Yıldız Kenter’e özel ödül ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “16. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali”nin açılış töreninde, usta tiyatrocu Yıldız Kenter’e “Festival Özel Ödülü” verildi. Kenter, mutluluğunu, “Bu ödülü almak için yaşamışım” sözleriyle dile getirdi. Devlet Opera ve Balesi Opera Sahnesi’nde gerçekleştirilen festivalin açılış töreninin sunuculuğunu tiyatro ve sinema oyuncuları Laçin Ceylan ile Yetkin Dikinciler üstlendi. Törende televizyonun ilk spikerlerinden Aylin Özmenek’in seslendirdiği “70’li Yıllardan…” adlı kısa belgesel gösterildi. Kenter’e ödülünü Uçan Süpürge Derneği’nin yönetim kurulu üyeleri, festival ekibi ve gönüllüleri hep birlikte verdi. Festivalde ayrıca sinema sanatçıları Zeynep Aksu ve Perihan Savaş’a “Onur Ödülü” verildi. Geceyi şarkılarıyla renklendiren Suzan Kardeş ise “Bilge Olgaç Başarı Ödülü”nü film yönetmeni Biket İlhan’ın elinden aldı. Yılmaz Güney’in 1974’te çektiği “Arkadaş” filminin aynı adlı şarkısı, ilk yorumcusu Melike Demirağ’ın sesinden de törende seslendirildi. Ayrıca Kadın Bisikletçiler Ağı, Uçan Süpürge’ye “bisiklet turu” ithaf etti. Uçan Süpürge’nin çocuk evlilikleri hakkında yaptığı çalışmalar nedeniyle üyesi olduğu “Uluslararası ECPAT” örgütü de 10 kişilik bir heyetle açılıştaydı. Onlara, Uçan Süpürge’nin öncülüğünde kurulan “Çocuk Gelinlere Hayır Platformu”nun hukuk danışmanı Şahin Antakyalıoğlu da eşlik etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle