Katalog

11 MAYIS 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP, MHP ve BDP vekillere ayrıcalık tasarısından imzalarını geri çekti 5 tamamdır işimiz! “Uçağa binmeyin o zaman ölümden o kadar çok korkuyorsanız!” Haklı bizim patron! Uçak da düşer! Dünya şampiyonu İngiliz yelkenci bile, denizde yarışmalara hazırlanırken teknenin altında kalıp boğularak öldü. 36 yaşında! Dünya şampiyonu olmuş, altın madalya kazanmış... Sekiz kişilik aile bile bile zehirli mantar yiyor ve altısı ölüyor... Sağ kalan baba ve bir çocuğu... Baba ne diyor: “Allah verdi, Allah aldı!” Olacaksa oluyor! Tıpkı kırmızı pasaport gibi... Yok yok “diplomatik pasaport” olacaktı, düzeltir özür dilerim. HHH Böyle gelmiş böyle gider mi? Gider! Neden gider? Bir ülkede milletvekilleri kendi çıkarları için ideolojik ayrım yapmadan nasıl örgütleniyorsa... Evet! Bu ülkede ezilenler, emekçiler, yoksullar, işçiler demokratik hak ve özgürlükleri için mücadele etmelidir. Sermayeemek çelişkisini görmelidir! Egemen güçlere teslim olmamalıdır! Kırmızı, diplomatik pasaport hikâye! Milletvekilliği bir meslek falan değil... İsterseniz gelişmiş ülkelerin demokrasilerine bir bakın, orada nasıl işliyor devlet aygıtı. Bir ülkede yolsuzluktan, rüşvetten, ihaleye fesat karıştırandan milletvekili, bakan oluyorsa yandı gülüm keten helva! Gerisi hava civa! Hem Türk Mehmet hem de Kürt Mehmet nöbete! HHH İşin şakası bir yana! Benim ülkemin emeklilik memurları, işçileri ayda 15002 bin 500 lirayla geçinmeye tutsak ama 2 yılda emekli hakkı kazanan milletvekilleri 67 bin lirayla geçinemiyorsa bu işte bir tuhaflık var demek! Aslında kırmızı pasaport falan işin görünen yüzü! İşin aslı azgelişmişlik! Ah bunu hem Türk hem de Kürt emekçileri “derin milliyetçilik” gibi safsatalardan kurtulup doğru yolun sosyalist siyasal bir cephede buluşmak olduğunu görebilseler! Göremezler!.. Yazı bitti, Düzeltme’ye gönderildi. Bu arada MHP, ardından CHP ve BDP de yasa teklifinden imzalarını geri çekti. Olsun, yazı aynen böyle kalsın!.. Kıyak ittifakı dağıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Muhalefet partileri, kamuoyundan gelen tepkiler ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın düzenlemeden “haberim yoktu” imasında bulunması üzerine, “vekile ayrıcalık” yasasından imzalarını çektiler. Grup yöneticilerinden imzaların geri çekilmesini isteyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner’in polis zoruyla mahkemeye getirilmesine yönelik kararını örnek gösterdi. AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli ise “Biz imzamızın elbette arkasındayız” diyerek teklife sahip çıktı. Ancak AKP’nin teklifi yetkili organlarında değerlendireceği öğrenildi. Böylece “kıyak ittifakı”, TBMM Başkanlığı’na sunulmasından 96 saat sonra dağılmış oldu. MHP Grup Başkanvekilleri Oktay u Jet hızıyla komisyon süreci tamamlanan “kıyak ittifakı”, TBMM Başkanlığı’na sunulmasından 96 saat sonra dağıldı. MHP teklifin oluşmasında esas irade AKP olmasına karşın Erdoğan’ın ‘Haberim yoktu’ açıklamasını ikiyüzlülük olarak değerlendirirken, Kılıçdaroğlu da Cihaner’i polis zoruyla mahkemeye götürme kararına diğer partilerden tepki gelmediğine dikkat çekti. Vural ve Mehmet Şandır, hem yasa önerisi hem de önceki gün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen önergelerdeki MHP’nin imzasını geri çektiğine ilişkin dilekçeyi dün TBMM Başkanlığı’na verdi. Vural yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın öneriden haberdar olmadığına yönelik haberler yer aldığını anımsatarak “Teklif muhtevasının oluşmasını ve bu teklifin kanunlaşmasını sağlayacak olan esas irade AKP olmasına rağmen, bu haberlerin kurnazca servis edildiği açıktır” dedi. Vural, kamuoyunda eleştirilen ve aslında vekillerle ilgili atılacak her adımın doğal olarak tartışılacağı bilinen bir konuda oluşan mutabakat ve iradeden AKP hükümetinin taktik ve siyasi adımlarla özellikle Başbakan’ın bilmezliğe gelmek istemesinin, ikiyüzlü siyasetinin yeni bir yansıması olduğunu dile getirdi. MHP’nin öneriden imzasını çekmesinin hemen ardından CHP ve BDP de yasa önerisinden imzalarını çektiklerini açıkladılar. Kılıçdaroğlu’nun grup yöneticilerine “imzaları çekin” talimatı verdiği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun, Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin Cihaner ile ilgili verdiği “duruşmaya zorla getirilme si” kararına tepki göstererek “Polis ruhsat sordu diye itibarlarının zedelendiğini söyleyenler, milletvekilinin polis zoruyla mahkemeye götürülmesine ses etmiyorlar. Böyle ikiyüzlülük olmaz” dediği öğrenildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, kamuoyundan gelen “demokratik tepkiler” üzerine öneriden imzalarını çektiklerini söyledi. AKP Grup Başkanvekili Canikli ise gazetecilerin sorusu üzerine “Biz attığımız imzanın doğru olduğuna yürekten inanıyoruz, yapılan düzenlemelerin doğru olduğuna inanıyoruz” diyerek öneriye sahip çıktı. Muhalefetin imzasının arkasında durmadığını belirten Canikli “Biz de durumu değerlendiceğiz” diye konuştu. TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise teklifin düşmediğini belirterek “Teklif hukuken geçerlidir” dedi. Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Türk Mehmet, Kürt Mehmet Nöbete!.. Vicdan ve cüzdan arasında sıkışıp kalmış insanımız... Yoksulumuz! Aydınımız! İşçimiz! Memurumuz! Öğretmenimiz! Sendikacımız! Yazarımız! Sanatçımız! Say sayabildiğin kadar arkadaş... Eksiğimiz, yeni eski milletvekillerine yaşam boyu “kırmızı pasaport” vermekti zaten! Verelim gitsin! Bu yaygara niye? Sen sabahakşam yaz, çiz, konuş, demokrasi ve özgürlüklerden söz et, Ortadoğu’da halkların birbirlerini nasıl boğazladığını anlat! Çevre diye bas bas bağır... Sonra bir iç çek! Rahatlarsın! Uyu benim güzel gözlüm, uyu benim yiğidim aslanım. Hele bir sabah olsun! Günümüz hayırlara vesile olur inşallah! Kırmızı pasaportu aile boyu alırsınız! Torun tombalak, kız, oğul, damat, enişte, kayınpeder! Kuşaktan kuşağa geçer, bir ömür boyu sürer! Eh emekli maaşı sağlam, sağlık sorunları tamam! Bir estetik kaldı geriye! Sıkma canını sen! Bir yasanın içine sıkıştırıveririz olur biter! HHH Ne de güzel örgütleniyorsunuz Meclis’te, vallahi şaşırıyorum. Sendika falan yok ama harikasınız harika... 1 Mayıs’ta emekçiler bile sizin kadar örgütlü değil. Kıskanıyorum vallahi! Cepte kırmızı pasaport! Yakışır size! Çocuklar alanlarda “parasız eğitim” isterken gaz bombası, biber gazı yetmez, üstüne tazyikli su! Ardından gözaltı! Örgüt yaftası! Haydi bakalım zindana! 700 öğrenci hapiste yatıyor! Analar, babalar ağlıyor! Ağlasın ağladığı kadar... Zaten milletin anası ağlamış bunca yıl... Geçer geçer! Bunlar da geçer. Koyları sattık, bükleri, dağları, ormanları... Nükleer santralı da kurduk mu ÖMÜR BOYU AYRICALIK İSTİYORLAR Mevzuata uydurma yalanı MAHMUT LICALI ANKARA Milletvekillerine özel ayrıcalık getiren yasa önerisi kapsamında mevzuattaki var olan hükümlerin bir yasa altında birleştirildiği savunulurken; TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda jet hızıyla kabul edilen yasa önerisinde yer alan diplomatik pasoportun eski ya da mevcut vekillerin ailelerine ömür boyu verilmesi, silah ruhsatlarından vergi ve harç alınmaması ile trafikte vekil araçlarına geçiş üstünlüğüne ilişkin düzenlemeler mevzuatta bulunmuyor. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçen milletvekillerine özel ayrıcalıkların kamuoyunda yarattığı yankılar sürüyor. Yasa önerisinin milletvekillerine ilişkin mevcut mevzuattaki düzenlemeleri bir araya getirdiği yönündeki savunmaya karşın, yasa önerisi mevzuatta olmayan ve “ömür boyu sürecek” bazı yeni düzenlemeleri de beraberinde getiriyor. Yasa önerisini destekleyen vekiller; bu durumu diğer kamu görevlilerinin sahip olduğu hakların milletvekillerine de verilmesi olarak savunurken, düzenlemenin herhangi bir maaş artışına neden olmadı ğını ifade ediyor. Ancak yasa önerisindeki bazı düzenlemeler milletvekillerine maaş artışından daha avantajlı haklar tanınmasını sağlıyor. Yasa önerisinde yer alan diplomatik pasoportun eski ya da mevcut vekillerin ailelerine ömür boyu verilmesi, silah ruhsatlarından vergi ve harç alınmaması ile trafikte vekil araçlarına geçiş üstünlüğüne ilişkin düzenlemeler mevzuatta bulunmuyor. KESK’ten kıyak ittifakına tepki KESK, milletvekillerine yeni haklar getiren düzenlemeyi TBMM önünde protesto etti. Meclis Dikmen kapısı önünde toplanan KESK’liler sloganlarla tepkilerini dile getirirken, “Çalışanlar 65 yaşında, vekiller 2 yılda emekli; trafikte geçiş üstünlüğü olanlar: Jet vekiller, ambulans, itfaiye” yazılı pankartlar taşıdı. KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Dengiz Sönmez, kavga eden, birbirlerine hakaret yağdıran milletvekillerinin ayrıcalıklar söz konusu olunca “ne de güzel anlaşabildiklerine” dikkat çekti. Sönmez, şunları söyledi: “Sayıları milyonlarla ifade edilen asgari ücretli, emekli ve kamu emekçisi, insanca yaşayacak ücretten yoksunken, güvencesiz çalıştırma hayatlarımızı söndürürken, işçilerin kıdem tazminatı gasp edilmeye hazırlanılırken, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik hakkımız bir bir elimizden alınırken, gençlerimiz işsizliğe mahkum edilmişken, milletvekillerinin kendi çıkarları için jet hızıyla yasa yapmaya kalkışmalarına ve kendi sorunlarını çözmeye koyulmalarına şaşırmıyoruz. Öyle ya, milletvekillerine ve birinci dereceden yakınlarına ayrıcalık tanınmazsa, Türkiye şartları altında nasıl yaşasınlar? Zaten Türkiye, ayrıcalıklı olanların ülkesi değil mi?” TÜRMEN’DEN ‘TÜRBAN’ SAVUNMASI ANAYASA UZLAŞMA KOMİSYONU ‘Ayrımcılığa son vermek için’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Rıza Türmen, diğer CHP’li komisyon üyesi Süheyl Batum’un, “kamuda türban serbestisi”ne yol açacağı için karşı çıktığı düzenlemenin, daha önce komisyonda kabul edilen “eşitlik” ve “kamuya girme hakkı” maddeleriyle aynı doğrultuda olduğu savunmasını getirdi. Türmen, kamuda türban serbestisine kapı aralayan “Hiç kimse, ibadet, dini uygulama ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; ya da bunları yapmaktan men edilemez, dini inanç, düşünce ve kanaatlerinden ve inancının gereklerini yerine getirmekten ya da getirmemekten dolayı kınanamaz, suçlanamaz ve farklı bir muameleye tabi tutulamaz” hükmünün AİHM kriterlerine uygun olduğunu söyledi. Komisyonun daha önce “eşitlik” maddesinde ayrımcılığa son verilmesi maddesini kabul ettiğini belirten Türmen, “Bunu söylemezsek, CHP olarak ayrımcılığa tabi tutulan dini grupları, Alevi, Sünni, Yezidileri nasıl savunuruz?” görüşünü dile getirdi. Gündelikçilere sendikal hak AYŞE SAYIN ANKARA TBMM Anayasa Uzlaşma Alt Komisyonu’nda siyasi partiler, ev temizliğine giden gündelikçi kadınlar ile taşeron işçilere de “sendikal hak” tanınmasında uzlaştı. Komisyon dünkü toplantısında “Temel Hak ve Özgürlükler” bölümünde yer alan “Dernek kurma özgürlüğü”, “Sendika hakkı”, “Toplu sözleşme ve grev hakkı” ile “Konut ve barınma hakkı” başlıklı maddelerini yeniden müzakere etti. “Dernek kurma özgürlüğü” başlıklı maddede BDP, dernek kurma özgürlüğünün “kamu düzeni ve milli güvenlik” gerekçesiyle sınırlanmasına itiraz etti. Komisyonda kabul edilen bir başka düzenlemeyle de “ev temizliği” işlerinde çalışanlar ile “taşeron işçilere” sendikal hak yolu açıldı. Sendika hakkının ancak “başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması nedeniyle sınırlanabileceği” hükme bağlandı. Asker, polis, yargıç ve savcılara da “görevlerinin niteliklerinin zorunlu kıldığı hallerle” sınırlı olmak üzere sendikal hak tanınmasında 3 parti uzlaşırken, BDP bu fıkraya itiraz etti. Gül: Enerji faslını açmamak miyopluk İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen IICEC 4. Geleneksel Uluslararası Enerji Forumu’nun açılışında konuştu. Gül, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin adanın etrafındaki kaynaklara tek başına sahip olma, onları çıkarma veya ihraç etme gibi projelerinin çok riskli olduğunu belirtti. AB ile Türkiye arasında süren müzakerelerde ilk açılan fasıllardan birinin enerji konusunda olması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Ancak gelinen noktada, halen enerji faslının açılamaması, malum sebeplerle bloke edilmesi, Avrupa Birliği’nin stratejik miyopluğundan başka bir şey değildir” dedi.