18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 NİSAN 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Bin polisli yurt baskını ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Muğla’da bin 800 erkek öğrencinin kaldığı üniversite yurdunda, bin polis eşliğinde arama yapıldı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde geçen hafta sonu PKK sempatizanı ve faşist öğrencilerin taşlı, sopalı kavgasının ardından, Emniyet güçleri önceki akşam bin polisle, Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtlarda arama yaptı. Bin 800 erkek öğrencinin barındığı yurtlardaki aramaya, İzmir, Aydın ve Denizli’yle Muğla’nın 10 ilçesinden gelen takviye ekipler de katıldı. Yurt binalarında arama yapılırken, bina çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı. Bina dışında TOMA, Akrep ve panzerler nöbet tutarken, çevik kuvvet polisleri de bina dışında kuş uçurtmadı. Muğla Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, aramanın son günlerde üniversite öğrencileri arasında yaşanan olayların önüne geçmek amacıyla sulh ceza mahkemesinin kararı ile yapıldığı belirtilerek “Erkek öğrenci yurdunun 6 blokunda çok sayıda güvenlik görevlisi ile yapılan aramada 4 bıçak, bir gaz spreyi bulunmuş, bir kişi hakkında ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanuna muhalefetten işlem yapılmıştır” denildi. Türkiye’yi Ne Bekliyor? Parlamentodaki siyasi partilerin anayasa önerileri açıklandı. Dört partinin her birinin ayrı telden çaldığını hem biliyorduk hem de bir kere daha görmüş olduk. Özetle, AKP geniş bir manevra yeteneğini barındıran anayasa önerisi ile asıl niyetinin güçlü bir başkanlık sistemini onaylatmak olduğunu göstermiş oldu. AKP önerisinin, bir federasyon önerisiyle ortaya çıkan BDP ile pazarlığa açık, bu pazarlığın da yürütüldüğü söylenen “barış müzakerelerine” endeksli olduğu ortada. MHP’nin yerel seçimlerde doğal olarak yükselmesi beklenen “milliyetçi kabarışı” oya çevirmek için strateji kurduğu söz ve eyleminden bellidir. CHP’nin hali ise Türkiye’nin hali gibidir. Her türden eğilimi içinde barındıran CHP “itirazların Babil Kulesi” olmaya ve bunu demokratik bir parti olduğunun kanıtı olarak sunmaya eğilimli. Ama hayat böyle değildir. Babil kuleleri çabuk yıkılır. ??? Anlaşılıyor ki, anayasa tartışmalarında asıl bilek güreşi BDP ile AKP arasında olacaktır. CHP ve MHP’nin bu bilek güreşini, genişleyeceğini umdukları kendi oy tabanlarına göstererek politika yapmayı yeğleyecekleri, işlevsel politikanın ise dışında kalacakları söylenebilir. Peki, AKP ile BDP arasındaki bu bilek güreşini kim kazanacak? Görünen iktidar gücünü elinde tutanın bu tutuşmada daha avantajlı olduğudur. BDP’nin “bugüne kadar yürüttüğümüz mücadele ile aldığımız mesafe, sonrasının da gelebileceğini gösteriyor” diye düşündüğü ve bu “özgüvenle” daha rahat bir tutum içine girdiği de ortada. Sonuçta “Türk milleti” vurgulu, federasyona benzer bir yapıyı öngören, başkana da geniş yetkiler tanıyan bir anayasamız olabilir. Türkiye gerginlikleriyle, çatışmalarıyla ve otoriter başkanıyla baş başa kalacak gibi görünüyor. ??? Şimdilerde halkı “barış mı demokrasi mi?” falına sokan ve “öncelik barıştır kuşkusuz” diyerek büyük bir cinlik yaptıklarını zanneden değerli aydınlarımız, yakın bir gelecekte hakkın hukukun tümüyle ortadan kalktığı bir ortamın hangi barışı, nasıl koruyacağını kendi gözleriyle göreceklerdir. “Önce hangisi” sorusu kadar sahte bir soru olabilir mi? Üstelik Türkiye’nin önüne böyle sahte bir ikilemle çıkanlar, ne AKP’nin manevra yeteneğini ne de bölgede olup bitenleri ciddiye alıyorlar. Şimdi önlerine atılmış olan “akiller” yemini bile yutkunmadan yutmaya ne kadar eğilimli olduklarını yazıp çizdiklerinden anlıyoruz. ??? Sonuçları ne olur bilinmez ama Ortadoğu’da kurulan oyun, kartların yeniden dağıtılması oyunudur ve Türkiye bu oyunda kendisine güçlü bir pay çıkacağına ikna edilmek üzeredir. ABD’li politikacıların Türkiye’yi mesken tutmalarının, İstanbul ve Ankara’nın 5 yıldızlı otellerinin dolup dolup boşalmasının nedeni budur. Öyle ya da böyle başkanlık isteyen, olmazsa fiilen oldurma kararlılığı gösteren Başbakan Erdoğan bölgedeki bu oyunda pozisyonlarının güçlü olduğuna inanmıştır. Ama bu, neresinden baksanız gerçeklerle bağdaşmıyor. İç politikadaki bilek güreşinde kısa vadede kârlı gibi gözükseler de ne AKP ne de “alırsam veririm” havasındaki BDP kârlı çıkabilir. MHP ve CHP ise bu güreşi seyrederek kendileri için olumlu sonuçlar doğacağını düşünseler bile sonuç onlar için de memleket için hayırlı olmayacaktır. Daha önemlisi uluslararası koşullar ve niyetler bu hesapları boşa çıkaracak yönde hızla gelişiyor. AKP’nin kendisi için çok elverişli gördüğü dışardaki büyük oyun, içerdeki kapışmadan daha olumsuz ve tehlikeli sonuçlar doğurmaya adaydır. Kendimizi sorunların çözüldüğü değil, gittikçe karmaşıklaşacağı bir döneme hazırlamanın tam zamanıdır. Peki, hazırlamakla, hazırlanmak arasında bir fark yok mu? Barışı da istiyoruz kayıplarımızı da ? İstanbul Haber Servisi Gözaltına kaybedilen yakınlarının bulunması istemiyle her cumartesi Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, dün eylemlerini 419. kez gerçekleştirdi. Cumartesi Anneleri, 1 Nisan 1996’da gözaltında ve bir daha haber alınamayan Talat Türkoğlu’nun akıbetini sordu. Türkoğlu’nun yeğeni Nazmi Türkoğlu, “Amcam, sosyalist kimliğinden dolayı kaybedildi. 17 bin yurtsever de haklarını savundukları için aynı akıbete uğratıldı” dedi. Cumartesi Anneleri adına basın açıklamasını okuyan öldürülen gazeteci Metin Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe, “Talat Türkoğlu’nu kaybedenlerin, onun kaybedildiği ve faillerin korunduğu iklimi yaratanların yargılanmaları için, yurttaşı düşman gören devlet politikalarının yerini insan onuruna saygının temel alınacağı barış politikalarına bırakması ile mümkün olacaktır. Bu nedenle barış istiyoruz, kayıplarımızı da... Barış istiyoruz, hakikati de... Barış istiyoruz, adaleti de... Barış istiyoruz, demokrasiyi de” diye konuştu. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) DHA Gazetemiz yazarı Balbay’ın da yargılandığı yarın yapılacak Ergenekon duruşmasına yurtseverlerden ‘katılın’ çağrısı Silivri’de büyük buluşma İSTANBUL / ANKARA / İZMİR (Cumhuriyet) Silivri’de yarın görülecek Ergenekon davasında yargılananlara destek için yurttaşlara Silivri’de buluşma çağrısı yapıldı. Gazetemiz yazarı ve CHP Milletvekili Mustafa Balbay için dün bir kez daha buluşan İzmir’deki yurtseverler, tüm yurttaşları Silivri’deki duruşmaya katılmaya çağırdı. Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Başkanı avukat Şenal Sarıhan, “8 Nisan’da, sıranın bize gelmesi kaygısı ile değil, sırada olanların haklarının savunulması için Silivri’de yapılacak duruşmaya tanık olacağız” dedi. İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, dün İP İstanbul İl Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında “8 Nisan Silivri, Atatürk’te birleşme günü olacak” dedi. Yurttaşları 8 Nisan’daki duruşmaya katılmaya çağırdı. İzmir’de Mustafa Balbay’a Özgürlük Girişimi tarafından düzenlenen “Cumartesi Buluşmaları”nın dünkü bölümüne CHP İzmir milletvekilleri Prof. Dr. Birgül Ayman Güler ve Erdal Aksünger konuk olarak katıldı. Her ayın ilk cumartesi günü İzmir merkezinde, kahvaltıda bir araya gelen grubun dördüncü buluşmasında, yine adalet çağrısı yapıldı. Etkinliğe Mustafa Balbay da, mektubuyla katıldı. Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Başkanı avukat Şenal Sarıhan da Ankara’da yaptığı açıklamada, “Adaleti sağlayacak meşru gücün, halkın gücü olduğu inancındayız. 8 Nisan’da, sıranın bize gelmesi kaygısı ile değil, sırada olanların haklarının savunulması için duruşmaya tanık olacağız” diye konuştu. İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey ise İstanbul’daki basın toplantısında yaklaşık bin otobüs ve yüzlerce otomobille yurtseverlerin Silivri’ye gideceğini belirtti. Özbey “İşçi Partisi’nin Silivri seferine çıkmaya hazır otobüs sayısı 500’ü aştı. CHP de çok sayıda otobüsle Silivri’ye gelme hazırlığında. Atatürkçü Düşünce Derneği, Türkiye Gençlik Birliği, Birleşik Kamu İş Konfederasyonu, Barolar ve Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin aralarında bulunduğu yüzü aşkın kitle örgütü de Silivri’ye gelmeye hazırlık yapıyor” dedi. Hapishanede tedavi olanaksız ‘Tanık olacağız’ ? İstanbul Haber Servisi İHD İstanbul Şubesi Cezaevleri Komisyonu, “hasta tutukluların sağlık durumlarına dikkat çekmek” amacıyla Galatasaray’da 57. kez “F Oturması” eylemi yaptı. İnsan hakları savunucuları eylemde “Hapishanelerde ölüm istemiyoruz. Hasta tutuklular serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürüyor. F Tipi hapishaneler kapatılsın” pankartı açarak, “Tecrit işkencesine son”, “Seyran Demir, serbest bırakılsın” ve “Ölümlere izin vermeyelim” sloganları attı. İHD İstanbul Şubesi Cezaevleri Komisyonu üyeleri bu hafta kanser hastası tutuklu Seyran Demir’in durumunu açıkladı. İHD İstanbul Şubesi Cezaevleri Komisyonu üyesi Elif Akkaya yaptığı basın açıklamasında, “Seyran Demir, 7 yıl önce lenf hastalığına yakalandı. Ekonomik imkânsızlıklar nedeniyle tedavi olamadığı için hastalığı ilik kanserine dönüştü. KCK operasyonunda gizli tanık ifadesi ile Muş E Tipi Cezaevi’ne konuldu. Hapishanelerde tedavi imkânı yetersiz. Geç olmadan Seyran Demir’in sağlığına kavuşması, tedavi edilmesi ve tahliyesini talep ediyoruz” dedi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Otobüsler dolacak Silivri’ye müebbet’ ? İstanbul Haber Servisi Balyoz davasında çeşitli hapis cezalarına çarptırılan emekli ve muvazzaf askerlerin yakınlarının oluşturduğu “Vardiya Bizde Platformu” Beşiktaş Meydanı’nda dün bir kez daha ‘Sessiz çığlık’ eylemini gerçekleştirdi. Platform üyeleri “Hukuksuzluklara karşı taleplerini gündeme getirmeye devam edeceklerini” açıkladılar. “Hukuk ve adalet için yürekten bir ışık, sessiz çığlık”, “İmralı’ya muhabbet, Silivri’ye müebbet” pankartlarının açıldığı gösteride “Bilirkişiler deliller sahte diyor”, “38 yıl hizmete karşı 18 yıl hapis” yazılı dövizler taşındı. Platform adına konuşan emekli Albay Faruk Köksal, duruşma kayıtlarının yayımlanmasına izin verilmesini istediklerini ve böylelikle yargılamada oynanan oyunun kamuoyunca öğrenileceğini söyledi. ‘İmralı’ya muhabbet, Adalet çağrısı Barikatı aşmanın (Fotoğraf: MELTEM YILMAZ) MHP’li Çirkin: Sizi asacağız ? Yurt Haberleri Servisi MHP Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın bir süre önce Twitter’dan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi, “Elinde iple dolaşıp Öcalan’ı as diyen Bahçeli, sen bu saatten sonra assan assan Sayın Öcalan’ın paltosunu vestiyere asarsın” diye eleştirmesine sert tepki gösterdi. İskenderun’da konuşan Çirkin,“Sırrı Sakık’a sesleniyorum; İnanın ki, yemin ediyoruz ki, günü geldiğinde biz Öcalan’ın paltosunu değil, gönderine asmadığınız bayrağın direğine inşallah sizleri asacağız” dedi. bedeli 31 yıl ‘Tutuklu adalet, dönüşen Türkiye’ İstanbul Haber Servsi Vardiya Bizde Platformu tarafından özel yetkili mahkemelerde görülen davaları konu alan “Tutuklu Adalet, Dönüşen Türkiye” adlı bir panel düzenledi. Caddebostan Kültür Merkezi’ndeki panelin açılış konuşmasını CHP Mllletvekili Muharrem İnce yaptı. Panalde İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal “İleri faşizm yaşıyoruz” dedi. Gazetemiz yazarlarından Ali Sirmen “Yaşadığımız süreçte 12 Eylül döneminde satılamayan köprüler şimdi satılıyor. Bölünemeyen vatan şimdi bölünüyor” diye konuştu. Yazarlarımızdan Orhan Bursalı da Başbakan Erdoğan’ın asıl hedefinin başkanlık sistemi olduğunu savundu. ? Haber Merkezi Antalya’da geçen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’ndan bir gün önce Cumhuriyet Meydanı’na çelenk sunma töreninde polis barikatını aşarak “direnme suçu”nu işledikleri gerekçesiyle haklarında açılan davada 6 kişi için toplam 31 yıl 1 ay hapis istendi. İddianamede savcılık, “kamu görevlisine görevinin yapılmasını engellemek amacıyla cebir kullanmak suretiyle görevi yaptırmamak için direnme” suçunu işledikleri gerekçesiyle 6 kişi hakkında 6 aydan 3 yıla hapis talep etti. İki polisin davacı olduğu olayla ilgili Zeki Gökçe, Turgay Doğan, Yekta Koç, Özgür Erdoğan, Ayhan Zor ve Mürsel Çoşkun’un cezalandırılmaları istendi. Savcılık olayın aynı zamanda “zincirleme suç” olduğunu savunarak, cezanın dörtte bir veya üç oranında artırılmasını talep etti. Savcılık sanıklar için atanmaya veya seçilmeye tabi bütün memuriyetlerden yoksun bırakılmasını da talep etti. Davanın ilk duruşması 10 Nisan’da 15’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. PTT’ye ‘performans’ geliyor Öldürme yerine tutuklama İstanbul Haber Servisi Serbesti Gazetesi Başyazarı Hasan Fehmi Bey, “Öldürülen Gazeteciler Günü”nde mezarında anıldı. Türkiye Gazeciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu’nun öldürülen gazeteciler için bir girişimde bulunmadığını söyledi. Erinç, 2009’dan beri öldürülen meslektaşımız olmamıştır. Ama öldürme yerine infaza dönen tutuklamalar uygulanmaktadır” diye konuştu. Erinç, 6 Nisan 1909’da öldürülen Hasan Fehmi Bey’in öldürülen ilk Türk gazeteci olduğunu anmsattı. (Fotoğraf: AA) ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, “Haberleşme Sektöründe Çalışanların Mesleki Risklerinin Azaltılması” konulu AB projesinin tanıtım toplantısına katıldı. Yıldırım, Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü yerine PTT AŞ’nin kurulmasıyla performans kriterinin devreye gireceğini belirterek “Performansı fazla olan, fazla ücret alacak. Personel, mevcut statüsüne aynen devam edecek ama isterlerse 5510 sayılı Kanun’un kapsamına da girebilecek. Görevde yükselme için sözleşmeli olma gibi bir keyfiyet aranmayacak” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle