18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 NİSAN 2013 PAZAR 10 EKONOMİ [email protected] Ne hak var ne de hukuk u ehaciz sistemi mağdurlar yaratıyor. Maliye’nin vergi borçları için bir süre önce başlattığı, prim borcu için de şubatta yaygınlaşan sistemde vergi ve prim borcunun miktarı dikkate alınmadan kişiye ait bütün para bloke ediliyor. Borç tahsilinden sonra, paranın iadesi gecikiyor. Üstelik bütün bu işlemler, kişiye hiçbir uyarı yapılmadan gerçekleştiriliyor. FATMA KOŞAR u ehaciz, şimdilik sadece vergi borcu ile prim borçlarını kapsıyor. TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı, yakında belediyelerin de alacağını bankalara bildirmeye başlamasıyla mağdurların artabileceği uyarısını yaptı. İstanbul Barosu’na başvuran avukat Oğuz Gengüç’ün başına gelenler de ehaciz terörünün boyutlarını ortaya koyuyor. Avukat şikâyetçi oldu Gizliliğin Yarattığı Kuşku Gizlilik, gizli kapaklı işler kuşku doğurduğu gibi farklı söylentilere, rivayete, tevatüre yol açar; güveni zedeler. İmralı müzakerelerinde, görüşmelerinde, mütarekesinde, nasıl ifade ederseniz edin gizlilik, değişik söylentilere, değerlendirmelere yol açtı. Bir uçta barış süreci yorumu yapılırken öteki uçta da “Mudanya Mütarekesi ile Türkiye Cumhuriyeti’ne gidişin yolu açılmışken ona yakın bir adada İmralı Mütarekesi ile de Cumhuriyetin dağılması süreci hızlandırılıyor” değerlendirmesi yapılıyor. Gizlilik kurumlar hakkında da kuşkulara, değişik söylemlere yol açar, hatta haklı haksız suçlamalara da neden olur. Müzakereleri devlet adına yürüttüğü söylenen Milli İstihbarat Teşkilatı da (MİT) böyle bir kurumdur. MİT kimlere hizmet eder? Türkiye’ye katkısı nedir? Gizlilik nedeniyle soruların yanıtları farklı olduğu gibi Türkiye’de faili meçhul bazı olayların faili ya da düzenleyicisinin de MİT olduğu kanısı kafalara yerleşir. Bu olaylardan biri de Uğur Mumcu cinayetidir. MİT’in İmralı görüşmelerinde görevlendirilmesi, Uğur Mumcu cinayetine çağrışım yapmıştır. Uğur Mumcu cinayetinde kanıt var mıdır? Yoksa bir şüphe mi dile getiriliyor, bilmiyorum. Bu bağlamda “bir tuğla çekerseniz duvar yıkılır” türünden açıklamaların da kuşkuları artırdığı söylenebilir. İmralı’dan önceki benzeri nitelikli Oslo görüşmelerinde yabancı gözlemcilerin de toplantılarda hazır bulunduğu, basına yansıyan haberler arasındaydı. İmralı görüşme sürecine de ABD’li ve/veya İngiliz gözlemciler de dahil mi? Rolleri ne? Tüm bu noktalar karanlık. Netanyahu özrü, Standart and Poors’un kredi notumuzu yükseltmesi, IMF yetkililerinin ekonomi hakkında övücü sözleri, ABD ve AB’den gelen destekler İmralı görüşmelerinde de yabancı kurgusu, tezgâhı kuşkusunu güçlendiriyor. Birinci Irak savaşı sonrası ABD, işbirlikçi Kürtleri, Saddam Hüseyin’in hışmından kurtarmak için Türkiye üzerinden güvenli yerlere göndermişti. O dönemde işbirlikçi Kürtler, “CIA Kürt’ü” olarak tanımlanmıştı. Eğer İmralı görüşmelerinde yabancı gözlemciler, dış odaklardan kaynaklanan yönlendirmeler, telkinler varsa bu görüşmelerin “CIA gözetiminde CIA Kürtleri ile CIA Türkleri arasındaki görüşmeler” şeklinde anılmasından korkarım. HHH Kamu yönetiminde özellikle gerçek demokratik düzenlerde, saydamlık ve hesap verilebilirlik temel yönetişim ilkeleridir. Saydamlık (açıklık, şeffaflık) ve hesap verilebilirlik sorumluluk, kitaplarda ilkeler olarak yazılır, konuşmalarda sık tekrarlanır. Yalnız uygulanır mı? Orası kuşkuludur. Genelde şeffaflık görüntüsü altında gizlilik esastır. Saydamlık (şeffaflık), sık aralıklarla, doğru formüle edilerek kamuyu bilgilendirmektir. Bilgilendirme, hesap vermenin gereğidir. Tüm kurumların, özellikle gerçek demokrasilerde, kamuya hesap vermesi, sorumluluk taşıması, faaliyetlerinin doğruluğunu, haklılığını kanıtlaması gerekir. Meşruiyet böyle kazanılır. Hesap vermenin bir yaptırımı da olmalıdır. Yaptırımı olmayan hesap verme kâğıt üzerinde kalır. Türkiye’de ne yazık ki yönetimde ne şeffaflık ne de hesap verme yükümlülüğü, sorumluluğu vardır. Bu nedenle de güven, başarı kazanılamaz. Eğer süreç gerçekten iyi niyetle yürütülüyor, bilinçli kamuoyu desteği isteniyorsa, açıklık getirilmeli, şeffaflık sağlanmalıdır. Konu, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini ilgilendirmektedir. Gizlilik kargaşa doğurur. İstenen, planlanan da TürkCIA Kürt’ü çatışması yerine Türkler arasında bir çatışma çıkarmak mıdır? Maliye Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) vergi ve prim alacaklarına yönelik şubat ayında yaygınlaştırdığı eHaciz, borcunun farkında olanın da olmayanın da canını yakıyor. Sistem, yıllar öncesindeki vergi ödemesinde hesap farklılıklarından doğan küçük küsüratlar için de işletilince, küçük miktardaki borçlardan büyük mağduriyetler oluşmaya başladı. Maliye Bakanlığı’nın çeşitli vergi mükelleflerinden toplam 27 milyar liralık alacağını tahsil için başlattığı ehaciz uygulamasında ölçü kaçtı. Borçluların elektronik ortamda takip edilmesi için Türkiye Bankalar Birliği’ne üye 30 mevduat bankası ve 4 katılım bankasıyla imzalanan protokolle oluşturulan ehaciz sistemi, Maliye’den borçlulara hiçbir ihbar yapılmadan işletiliyor. Bu yıl vergi borcunu ödemeyen mükelleflerin yüzde 90’ına bankalar kanalıyla ehaciz yapılması bekleniyor. Ancak şimdilik sadece vergi borcu ile prim borçlarını kapsıyor. Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Belediyeler de sırada Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Nail Sanlı, yakında belediyelerin de alacağını bankalara bildirmeye başlamasıyla mağduriyetlerin artabileceği uyarısını yaptı. Borcuna sadık mükelleflerin de büyük sürprizlerle karşılaşabileceğini belirten Sanlı, “küçük miktarlar için büyük mağduriyetler yaşanabildiğini” dile getirdi. Sanlı, uygulamanın yasal dayanağı olduğunu belirterek “Uygulama, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da yer alan cebri takip ve tahsil esaslarına göre yapılıyor. Yani yasal dayanak var ama uygulamada sıkıntı büyük. Alacakla ilgili olarak icra süreci bitmeden ve borçlu uyarılmadan yapılıyor. Oysaki icrada borçluya 7 gün süre tanınıyordu. Üçüncü şahıslara bildirim yapılıyor. ehaciz ticari yaşamı durdurmadan yapılmalı” dedi. Küçük miktarlar için bankadaki bütün paraya bloke konduğunu anlatan Sanlı, “Dolayısıyla ticari yaşam aksıyor. Alacak dışındaki paranın iadesi de gecikiyor. Elbette kamu da alacağının peşine düşmeli ve tahsil etmeli ancak borçlunun uyarılması, süre tanınması gibi unsurlara dikkat edilmeli. Borcun miktarına bakmaksızın uygulan Ekonomi Servisi İstanbul Barosu’na başvuran Avukat Oğuz Gengüç de ehaciz terörünün mağdurlarından. Gengüç, karşılaştığı hukuk dışı durumu özetle şöyle anlattı: “Şişli Vergi Dairesi mükellefiyim. İdareye hiçbir borcum olmadı. Hatta geçen yıllardan alacaklıyım. Buna rağmen 2005 yılına ait 83 lira 80 kuruşluk bir borcum olduğundan bahisle, tüm banka hesaplarıma 5 bin lira tutarında haciz ve bloke işleması mağduriyetmi ile karşılaştım. Şimdiye kadar Maliye’den böyle bir borleri artırıyor” dicum olduğuna dair ne bir ihtar, ne bir ihbar aldım ne de ye konuştu. bir takip söz konusu oldu. Ama bir memur, bir tuşa basarak, hesaplarımı kullanılamaz hale getirdi. Bu kadarla da üçük’leri kalmadı. Bir bankadaki otomatik ödeme talimatım işlevuruyor mez hale geldi, büromun kirası ödenmediğinden temerSanlı, elektronik rüde düştüm. Maliye’den arayıp 80 liralık borcu ödedikborç tahsilatının özelten sonra blokajı kaldıracaklarını söylediler. Yüce Baromuzun her türlü hukuk dışılığa karşı göslikle küçük işletmeleri terdiği hassasiyet ve ilgiyi bu olayda da göstereceve esnafı, serbest meslek ği inancıyla benzer olayların diğer meslektaşlarımısahiplerini zor durumda za ve vatandaşlarımıza uygulanmamasını teminen, bıraktığını anlatırken bügayri hukuki işlemler konusunda ilgi ve yardımlayük sermaye gruplarına farkrınızı istirham ederim.” lı olanaklar tanındığını, zaHukukçulara göre bir hesaba haciz konması için ten bu grupların işlemlerinin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olması gerekifarklı yapıldığını anlattı. Türkiyor. Ancak böyle bir kararla alacağın icra yoluyye Esnaf ve Sanatkârları Konfela tahsili mümkün olabiliyor. Bu nedenle Maredasyonu (TESK) Genel Başkanı liye, alacağını korku yaratarak tahsil etmeyi Bendevi Palandöken de, ehaciz’in tercih ediyor; ehaciz sistemini haciz kaçözüm olmadığını, vergi borçları için rarına dayanarak yapmak yerine “heen akılcı çözümün borç yapılandırılmasapları bloke ederek” işletiyor. Böysı olduğunu ifade etmişti. Prof. Dr. Şüklece mağdur durumda kalan yurtrü Kızılot da SGK’nin 27 milyar TL’yi butaşların karşılaştıkları fiili durumu aşmak için önce ödeme lan alacaklarının çok büyük bir kısmının faiz yapmaları, sonra hak olduğunu belirterek uygulamayı eleştirmişarama yollarına gitti. Kızılot, “Banka hesaplarına el koyarak, meleri gerekiişletmeleri zor durumda bırakarak boryor. cu tahsil etmek mümkün değil” demişti. ‘K Protestolarla başladı Beşiktaş’taki Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen genel kurul toplantısı protestolar arasında başladı. DİSK Genel Başkan Yardımcısı Ali Rıza Küçükosmanoğlu açılış konuşmasını yapmaya başladığı sırada içeri alınmayan EmekliSen üyeleri ile Devrimci İşçi Hareketi protesto gösterisi yaptı. İçeriye girebilen sendika üyeleri “Kapılar işçiye kapatılamaz”, “Kahrolsun sendika ağaları” sloganları attı. Dışarıda kalan grup da kapıları yumruklayarak sloganlar eşliğinde salona girdi. Grup daha sonra salonda genel kurulu izledi. Açılış konuşmasının ardından divan oluşturuldu. Divan, Uluslararası Sendikalar Konfedarasyonu’ndan gelen mesajı okudu. Mesajda Genelİş Sendikası’nın Ankara’daki genel merkezine 25 Mart’ta yau DİSK, pılan polis baskını kınanarak “Saldırının hiçbir makul 1011 Şubat açıklaması yok, demok2012’deki rasi ile de bağdaşmıyor” denildi. Tüzük Değişiklik olağan genel Komisyonu’nun önerkurulda seçilen gesi oybirliği ile kabul edilerek 9 kişi olan Genel Başkan Ekici yönetim kurulu geve Genel Sekreter nel başkan ve genel sekreter Serdaroğlu’nun istifasının de dahil olardından dün olağanüstü mak üzere genel kurula gitti. Gergin 7 kişiye indirilgeçen genel kurulda DİSK’in di. DİSK’in yeni başkanı Kani Beko ÖZLEM GÜVEMLİ başkanlığına Kani Beko seçildi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 1011 Şubat 2012’de gerçekleştirilen olağan genel kurulda seçilen Genel Başkan Erol Ekici ve Genel Sekreter Adnan Serdaroğlu’nun istifasının ardından dün olağanüstü genel kurula gitti. İkinci tur oylamanın ardından DİSK’in yeni genel başkanı Kani Beko, yeni genel sekreteri de Arzu Çerkezoğlu oldu. Başkanlık için Nakliyatİş Sendikası Başkanı ve DİSK Genel Başkan Yardımcısı Ali Rıza Küçükosmanoğlu ile Genelİş Sendikası Genel Sekreteri Ka ni Beko yarıştı. Beko, devlet kurumları ile ilişkilerin yeni baştan ele alınması gerektiğini belirterek hiçbir siyasi gücün DİSK’te etkisi olmaması gerektiğini vurguladı. Küçükosmanoğlu da “Olağanüstü genel kurul süreciyle ilgili özeleştiri yapılmalı. Bu kadar saldırıların olduğu bir dönemde, DİSK rölantiye alınmamalı” dedi. İlk tur oylamada yeterli çoğunluk sağlanamadığı için ikinci tura gidildi. İlk turda Kani Beko, oyların çoğunluğunu aldı. 2. tur oylamada genel başkanlık için toplam 354 oy kullanıldı. Boş ve geçersiz oy sayısı 28 oldu. Küçükosmanoğlu 46 oy alırken Kani Beko 280 oy ile genel başkanlığa seçildi. Genel sekreterliğe de DevSağlık İş Sendikası Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Birleşik Metalİş Sendikası Başkanı Adnan Serdardoğlu aday oldu. Kullanılan 354 oyun 181’ini alan Çerkezoğlu, DİSK’in yeni genel sekreteri oldu. Serdaroğlu ise 161 oy aldı. DİSK Yönetim Kurulu üyeliklerine de Alaattin Sarı, Ergün Tavşanoğlu, Metin Ebetürk, Celal Ovat ve Muzaffer Subaşı getirildi. Kurula eski DİSK Başkanı, CHP Milletvekili Süleyman Çelebi de katıldı. Genel Sekreter Çerkezoğlu Reklam Kurulu’ndan ‘takviye’ cezası Reklam Kurulu, yanıltıcı içerikli “gıda takviyesi” reklamları nedeniyle 1 milyon 235 bin 260 lira para cezası uyguladı. Reklam Kurulu, 2013’ün ilk 3 ayında incelemeye alınan 59 gıda takviyesi reklamından 57’sine durdurma ve 1 milyon 235 bin 260 lira para cezası verdi. Kurul, 2012’de de 236 gıda takviyesi reklamından 235’ini mevzuata aykırı bulmuş ve söz konusu reklamlara durdurma ve 2 milyon 661 bin 672 lira para cezası uygulamıştı. İlk 3 ayda “örtülü reklam yapıldığı” belirlenen 18 dosyayla ilgili durdurma ve 1 milyon 150 bin 566 lira idari para cezası verildi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı da gıda takviyesi ürünlere karşı yurttaşı bilinçlendiriyor. Kamunun bilinçlendirilmesi reklamlarında Hülya Koçyiğit, kadınlara sesleniyor. Sinpaş Altınoran’da Ekonomi Servisi İçinde kayak pisti, teleferik hattı, ormanı ve göleti olan Altınoran projesi için ön talep alınmaya başlandı. Kısa zamanda satışına başlanacak proje, Çankaya Oran’da yükseliyor. Sinpaş’ın 1 milyon 850 bin metrekare alan üzerinde bulunacak projesi, Ankara siluetini değiştirecek büyüklüğe sahip. Projenin kentsel dönüşüm kapsamında önemli bir rol oynadığını belirten Sinpaş Yapı Genel Müdürü Ahmet Çelik, “Bu dev proje ile Ankara’da istihdama katkı sağlayacağız. Altınoran’ın inşası sırasında toplamda 5 bin kişi istihdam edilecek” dedi. Bu arada Sinpaş, Sultanbeyli’de yer alan Liva Turkuaz projesinde de yeni bir kampanyaya başlıyor. Ev sahibi olmak isteyenlerin kendi bütçelerine göre ödeme planı oluşturabilecekleri kampanyada, hiç peşinat ödemeden taşınmak mümkün. Türkiye’nin özel sektör tarafından üstlenilen en büyük konut projesi olacağı belirtilen Altınoran’da 1923 ve 2023 adındaki iki kulenin yanı sıra, konser gibi sosyal aktivitelerde Ankaralılara ev sahipliği yapacak bir de meydan bulunacak. kulenin satışına başladı Erken rezervasyona indirim Haber Merkezi Havaların ısınmasıyla birlikte tatil planlarını şimdiden yapanlar için cazip fırsatlar turizm firmaları tarafından sunuluyor. Havayolu şirketleri de ucuz bilet kampanyaları düzenlerken en hesaplı fiyatı yakalamak isteyenler erken rezervasyon için internet kanallarını da kullanıyor. Tatilmanya. com Antalya Alanya’da denize sıfır ultra, her şey dahil beş yıldızlı Hedef Resort Otel Spa’da indirim imkânı sunuyor. Aygaz, otogazı anlatıyor Aygaz Otogaz, tüketicileri LPG hakkında bilgilendirmeye devam ediyor. Aygaz “LPG Gas Turkey Fuarı”nın ardından, 11 Nisan’da başlayacak Petroleum 2013 Fuarı’na hazırlanıyor. Aygaz Genel Müdürü Yağız Eyüboğlu, fuarları da son derece önemsediklerini belirtirken Türkiye’de 1997 yılından bu yana kullanılmakta olan otogazın, 2003’te dönüşüm standardının yürürlüğe girmesi ile düzenli bir büyüme eğilimi yakaladığını kaydetti. Eyüboğlu, otogazın 2012’yi 2.7 milyon ton seviyesinde bir hacim ile tamamladığını, 10 sene önce toplam LPG pazarının yüzde 35’i seviyelerinde olan otogaz tüketiminin, günümüzde yüzde 70’in üzerine çıkarak LPG’nin en önemli bileşeni haline geldiğini ifade etti. Gelişmiş ülkelerde kabul gören alternatif otomobil yakıtı olan otogaz, çevreci olması nedeniyle tercih ediliyor. Bu arada Aygaz, “Takip” kampanyası ile Reklamcılar ve Reklamverenler Dernekleri’nce düzenlenen 2013 Effie Türkiye Reklam Etkinliği yarışmasında “Bronz Effie” ödülü alırken Mogaz Otogaz da “Git Git Bitmez” reklamıyla “Gümüş Effie” ödülüne layık görüldü. Fotoğraf CANAN COŞKUN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle