17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 KASIM 2013 SALI 8 HABERLER Yalman 237 mahkumiyetle sonuçlanan Balyoz’da kendisine yönelik eleştirileri yanıtladı ‘Kitabımı bekleyin’ 28 ŞUBAT DAVASI BARKIN ŞIK ANKARA Balyoz davası nedeniyle kendisine yönelik eleştirileri yanıtlayan eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman, dönemin 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın, plan seminerinde “Kast veya ihmal ile hizmete ait emri tam yapmamak, değiştirmek veya sınırını aşmak suretiyle itaatsizlik” suçu işlediğini belirtirken, bu suçu cezasız bırakmadığını kaydetti. 477 Sayılı Disiplin Kanunu’na göre, söz konusu suçu işleyenlere “on günden iki aya kadar oda veya göz hapsi cezası” veriliyor. Bu durumda Yalman’ın, Çetin Doğan’ı oda veya göz hapsi ile cezalandırmış olması gerekiyor. Konuya ilişkin bir de kitap kaleme aldığını belirten Yalman, “Bütün gerçekler öğrenilecektir” dedi. Kamuoyunu meşgul eden ve 237 kişinin mahkumiyeti ile sonuçlanan olaylarla ilgili gerçekleri öğrenmek isteyenler şimdi Yalman’ın kitabını beklemek ve raflarda yerini bulunca da satın almak zorunda. Yalman, kendisine yönelik eleştirileri yanıtlarken, “Yazmakta olduğum kitabımda seminer ile sınırları olan bilgilerim ışığında, bütün gerçekler öğrenilecektir. Çünkü bu husus benim için görev halini almıştır. Yaşanan olayın cereyan şeklini bilahare detaylı bir şekilde öğreneceksiniz. Bu aşamada arkadaşlarımın rencide olmaması için açıklamıyorum” dedi. Doğan’dan sert yanıt: Saçmalıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 28 Şubat davasının dünkü duruşmasının gündemi eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın yaptığı açıklamalar oldu. Tutuklu sanıkl Orgeneral Çetin Doğan, kendisini “Üç günlük seminerin bir gününde emrime aykırı olarak EMASYA planının görüşüldüğünü seminere gönderdiğim müşahit generalden öğrendim” sözleri ile eleştiren Yalman’a “Benim haberim yok diyorsa, Kara Kuvvetleri Komutanlığı koltuğuna niçin oturdu” dedi. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, çapraz sorgu sırasında müşteki avukatlarından Emrullah Beytar’ın, Yalman’ın gazetelere verdiği röportajdan alıntılar yaparak “Balyoz davası ile 28 Şubat davasını ilişkilendirmesi” üzerine söz alan Doğan, şunları söyledi: “Aytaç Yalman senaryo göndermiş seminere, ‘Bu senaryoyu oynamayın’ diye mesaj çekmedi. 57 Mart tarihlerinde ise ‘Kuvvet 2010 göndereceğim bunu oynayın’ dedi. 31 Ocak tarihine kadar gelmedi, o dönemin Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı İlker Başbuğ tarafından olasılığı en yüksek senaryo gönderilmiştir. ‘Benim haberim yok’ diyorsa, Kara Kuvvetleri Komutanlığı koltuğuna niçin oturdu, anlamış değilim. TSK’de emir komuta zincirine isyan etme hakkı yoktur, başıbozukluk söz konusu değildir, orası Yeniçeri Ocağı değildir.” Doğan, Yalman’ın ifadeleri ile ilgili olarak Odatv’ye ise şu açıklamayı yaptı: “Durdu durdu ne için şimdi konuştu? Davanın her belli aşamasında sahneye sürüyorlar. Yeniden yargılama için Yargıtay Başsavcılığı’na dilekçelerin verildiği dönemde yine devreye giriyor. Teessüf edeceğim nokta şu; davanın ne olduğunu bile bilmiyor, seminerden bahsediyor. O seminere katılanlardan sadece şu anda 29 kişi tutuklu kaldı. Seminerde bir suç unsuru yok. Saçmalamış. Kendisinin korktuğu bir şeyler olmalı ki zaman zaman sahneye çıkıp saçma sapan demeçler veriyor, ‘Ben ikna ettim’ diyor. Böyle bir şey yok. Şu nokta çok önemlidir; (Aytaç Yalman) ‘Seminerde bunu oynamayın demedi, başka zaman oynayın’ dedi. ‘Kuvvet 2010 Planı’nı göndereceğiz, buna oynayın’ dedi. Irak Tezkeresi’yle meşgul olduğundan bu Kuvvet 2010 Planı’nı gönderemediler.” “Aytaç Yalman’ı kimler sahneye çıkarıyor” sorusu üzerine de Doğan, “Bu davaları sürdürmek isteyen güçler” diyerek yanıt verdi. ‘Suçu cezasız bırakmadım’ Yalman, emekli Orgeneral Doğan’ın plan seminerinde, “Kast veya ihmal ile hizmete ait emri tam yapmamak, değiştirmek veya sınırını aşmak suretiyle itaatsizlik” suçu işlendiğini belirtirken, bu suçu cezasız bırakmadığını kaydetti. 477 Sayılı Disiplin Kanunu’na göre, söz konusu suçu işleyenlere “on günden iki aya kadar oda veya göz hapsi cezası” veriliyor. Bu durumda Yalman’ın, Çetin Doğan’ı oda veya göz hapsi ile cezalandırmış olması gerekiyor. Göz hapsi cezası alanlar, resmi daire, kışla, eğitim alanları ile sair yerlerdeki hizmetlerine devam ederken, hizmetin bitiminden sonra hiçbir yere gidemiyor ve kışlada veya resmi odasında kalıyorlar. Hizmete ilişkin olanlar dışında hiçbir şekilde ziyaretçi de kabul edemiyorlar. Oda hapsi cezalarında ise cezayı tek başlarına belirli bir hapis odasında geçiriyorlar, emir veremiyorlar ve genel hizmet yapamıyorlar. Org. Özkök: Yanlış Hedefe Ateş Etmemek Lazım Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın dün basında çıkan açıklamalarında üstü kapalı olarak eleştirdiği isimlerin başında eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök geliyordu. Yalman, Özkök’ü hedef alan sözlerinde “Seminerdeki ses kayıtlarını Genelkurmay Başkanı’ndan öğrendiğimi, ses kayıtlarını görmediğimi ve bu konuda hiç kimseden araştırma yapmamın istenmediğini özellikle belirtmek isterim. Esasen söz konusu ses kayıtları elime geçseydi karargâhım ile paylaşır, gerekli inceleme için hazırlıkları yapardım” demişti. Yalman, Özkök’ün kendisine bu konuda bir emir de vermediğini vurguladı. Yalman’ın bu açıklamaları konusunda emekli Orgeneral Özkök, dün yaptığımız görüşmede Yalman’ın sözleri için genel olarak şu değerlendirmeleri yaptı: “Aytaç Paşa iyi kalem tutar. Güzel bir metin hazırlamış. Orada vurgu yaptığı Hint atasözünü çok önemsedim. ‘Konuşmaya karar verdiğinizde söyleyeceklerinizin susmaktan daha iyi olduğundan emin olun’ diye bir söz. Tabir yerindeyse ‘cuk oturmuş’ bu çerçeveye. Aytaç Paşa ‘Hep sustum içime attım’ diyor. Niye susmak durumunda kaldığını, şimdi niye konuştuğunu izah ediyor. Çok doğru düzgün ifadeler kullanmış.” ‘Doğru düzgün ifadeler’ Özkök: İnceleme emri verdim Yalman: Kimseden emir almadım Yalman ile eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök arasında olayların oluş biçimi açısından çelişki yaşandı. Özkök, daha önce Ergenekon davasında ifade verirken şunları söylediğini belirtmişti: “Emrimle rutin olarak yapılan plan seminerinde Ordu Komutanı’nın (Çetin Doğan) konuşması olduğu iddia edilen bir ses kaydının, bilmediğim kişilerce bana ulaştırıldığını, bunu incelemesi için Ordu Komutanı’nın ilk amiri olan ve seminerin icrasını sağlayan Sayın Kara Kuvvetleri Komutanı’na (Aytaç Yalman) emir verdiğimi, anladığım kadarıyla seminerde en tehlikeli senaryo bölümünün maksadını aştığını, gerçek yer ve kişi adlarının kullanılmasının yanlış olduğunu ifade ettim.” Yalman ise seminerdeki ses kayıtlarını Genelkurmay Başkanı’ndan öğrendiğini, ancak ses kayıtlarını görmediğini ve bu konuda hiç kimseden araştırma yapması yönünde bir istek gelmediğini ifade etti. Yalman, “Söz konusu ses kayıtları elime geçseydi karargâhım ile paylaşır, gerekli inceleme için hazırlıkları yapardım” diyerek Özkök’ün kayıtların gereğini yapmadığına işaret etti. Yalman, 3 günlük seminerin bir gününde kendi emirleri dışına çıkılarak EMASYA planının görüşüldüğünü seminere gönderdiği müşahit generalden öğrendiğini ve bunun üzerine 1. Ordu’ya giderek gerekli ikazları yaptığını kaydetti. ayıtları değil duyumu aktardım’ “(Yalman’ın ‘ses kayıtlarını görmedim’ sözleri üzerine) Bana bilmediğim kişilerce bir CD gönderildi. Ses kaydı var. Bunun meşru olması için mahkeme kararıyla dinleme yapılabilir. Ama gayri meşru ise onunla ilgli işlem yapamazsınız. Hukuken böyle bir şey olmaz. Duyduğunuzda ise paylaşırsınız. ‘Duydum, aklında bulunsun’ dersiniz.” ‘K ‘Sahneye sürüyorlar’ öylediklerine itibar etmek lazım’ “Nitekim o da görüşmemiz üzerine gitmiş bakmış. Kendisi öyle söylüyor. Görmedim diyorsa görmemiştir. Ama yasal işlem yaptım diyor. Gittim ikaz ettim diyor. O bakımdan söylediklerine itibar etmek lazım.” ‘S ağlam delil olsa mahkemeye veririz’ “Sağlam bir şey varsa mahkemeye verirsiniz. Deniz Kuvvetleri Komutanı’nı nasıl mahkemeye verdik. Dolayısıyla takdir hakkınız yoktur.” ‘S 710 subay ile 1308 astsubay ayrıldı. Sivil personel, subay sayısını geçti oskoca komutana emir verilmez’ “(Yalman’ın ‘Özkök bana emir vermedi’ sözleri için). Farklı görüşümüz olabilir. Hemen ‘Ben gördüm’ diye koskoca ordu komutanına emir verip de şöyle yapın, böyle yapın denmez. Devletin bir idare tarzı vardır. Emir verebilmek için belgenin meşru ve sahih olduğuna emin olmanız lazım. Her gelen CD ile duyum ile olmaz.” “Toplum adeta hipnotize edildi. Kimse doğru nedir, eğri nedir demiyor, sadece Özkök ve Yalman diyor. Bana da Aytaç Paşa’ya da haksızlık yapılıyor. Sanki biz kabahatliymişiz gibi sürekli ikimiz hedefteyiz. Konuşsan ‘niye konuştun’ oluyor. Sussan ‘niye sustun’... Bu işler böyle maalesef. Katlanmak zorundasınız.” ‘K Genelkurmay’ın emri 28 Şubat davasının dünkü duruşmasında sanıkların ifadeleri alınırken, üye hâkim Hakan Oruç’un, “BÇG faaliyetleri kapsamında bilgiler toplanmış. Böyle bir şey oldu mu?” sorusuna emekli Koramiral Aydan Erol, “Bilgi toplanması Genelkurmay’ın emridir. Emirler doğrultusunda yapılmıştır” yanıtını verdi. “Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda farklı bir çalışma grubu oluşturuldu mu?” sorusuna ise Erol, “BÇG faaliyetlerinin yürütülmesinde istihbarat daire başkanlığı görevlidir. Ayrı bir grup yok. Kurulduysa da benim haberim yok. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda böyle bir şeye gerek yok” yanıtını verdi. TSK’de yaprak dökümü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ayrılan subay ve astsubaylardaki artış dikkat çekti. Son iki ay içinde, 710 subay ile 1308 astsubay TSK’den ayrıldı. Bu yılın eylül ayında 522, ekim ayında 158 olmak üzere 710 subay emekli oldu ya da istifa etti. Subay sayısı 39 bin 293’e düştü. Eylül ayında 739, ekim ayında ise 566 astsubay da TSK’den ayrılınca astsubay sayısı 95 bin 873’e geriledi. TSK’deki sivil personel de, subay sayısını geçti. Silahlı Kuvvetler’de, 39 bin 293 subay bulunurken sivil memur ve işçi sayısı 52 bin 139 oldu. TSK’de 1 Ekim 2013’te 347 general ve amiral, 39 bin 451 subay, 379 bin 352 er vardı. Sayı sözleşmeli ererbaş, yedek subay ve sivil memurlarla birlikte toplam 647 bin 583’e ulaşmıştı. 1 Kasım’da ise generalamiral sayısı 345’e, subay da 39 bin 293’e düştü. Toplam mevcut ise 355 kişi arttı ve 647 bin 938’e çıktı. Askerlik süresinin 12 aya inmesi ve 1 Ocak 2014’ten itibaren kademeli olarak 70 bin kişinin terhisiyle birlikte, TSK’nin toplam mevcudu da, yıllar sonra ilk kez 600 bin kişinin altına inecek. 2014’te personel sayısı 577 bin kişi civarında olacak. ‘İkimize de haksızlık yapılıyor’ anlış hedefe ateş etmemek lazım’ “Yanlış hedefe ateş etmemek lazım. Kimse bu işleri yapanlar, onlara sorulmalı. Bana da neler söyleniyor. İstediğiniz kadar düzeltin, anlamak istemeyen anlamak istemiyor.” “(Yalman’ı rahatsız eden tepkiler konusunda) Kendisi İstanbul’da. Orası oldukça kalabalık bir kent. Biz burada böyle şeylerle karşılaşmıyoruz. Bilakis olumlu tepkiler alıyorum. Herkes herkesi beğenmek zorunda değil tabii. Ama benim şahsıma bir sıkıntı olmadı. İki gün ifade verdim. Orada da bir tanesi hariç hiç saygısızlık olmadı.” “(Yalman’ın ‘Kitap yazıyorum’ sözleri üzerine) İleride ben de yazar mıyım bilemiyorum. Gerçekten bazen insanın burasına geliyor. Ama devlet makamlarında olan insanların elini kolunu bağlayan şeyler var. Yargılama hariç tabii. Çünkü orada gidip yemin ederek konuşuyorsunuz. Nitekim ben de gidip iki gün soruları yanıtladım.” ‘Y AKP’li Hotar şikâyet etti Son savunmasında yazar Bayram Namaz dünya görüşlerinin yargılandığını söyledi Gazeteciye polis baskını İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Gazeteci Süleyman Gençel’in evinde arama yapan polis, Gençel’in bilgisayarına el koydu. Gençel’in, AKP Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar’ın, savcılığa yaptığı şikayet sonrası incelemeye alındığı öğrenildi. Hotar’ın şikâyetine gerekçe olarak, Gençel’in, Facebook sayfası üzerinden, kendisi hakkında yazdıklarını gösterdiği bilgisi edinildi. Savcılığın başlattığı inceleme doğrultusunda siber suçlarla ilgili polislerin dün akşam saatlerinde evinde arama yaptığı gazeteci Gençel bugün İzmir Adliyesi’ne giderek konuyla ilgili savcıya ifade verecek. Gençel, Hotar’ın savcılığa şikâyette bulunmasından 2 saat sonra evine polislerin geldiğini belirterek “İktidar partisinin genel başkan yardımcısı olmak böyle bir şey sanırım” dedi. ‘Yargı iktidarın rehincisi’ CANAN COŞKUN ‘Tepki değil destek görüyorum’ ‘Kalemlere özgürlük istiyoruz’ Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Çağlayan Adliyesi önünde durma eylemi yaptı. “Adalet için bekliyoruz” pankartı açan grup adına konuşan TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, “Basın ve ifade özgürlüğü üstündeki baskılara artık son verilmesi gerekiyor. Biz kalemlere de özgürlük istiyoruz” dedi. GÖP ve TGS bugün de “5 Kasım Gazetecilik İçin Ayağa Kalk Günü”nde ağır işleyen adalet mekanizmasına ve hukuksuzluklara dikkat çekmek için Galatasaray Lisesi önünden Taksim Meydanı’na “5 dakikada 1 adım” eylemi yapacak. Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) ise 5 Kasım nedeniyle gazetecilere, kendi ülkelerinin başbakanlarına taleplerini içeren kartpostallar göndermeleri çağrısı yaptı. MLKP operasyonu kapsamında aralarında Özgür Radyo Genel Yayın Koordinatörü Füsun Erdoğan ve Atılım gazetesi yazarı Bayram Namaz’ın da bulunduğu 9’u tutuklu 26 kişinin yargılandığı “Gaye” davasına devam edildi. Son savunmasını yapan Atılım gazetesi yazarı Bayram Namaz, bu davada dünya görüşlerinin yargılandığını belirterek “8 yılda çok fazla hâkim ve savcı değiştirdik. Yargılama başladığında genç bir mübaşir olan Ömer Bey’in saçları döküldü, yüzünde çizgiler belirdi” dedi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutukluların aileleri ile Gazetecilere Özgürlük Platformu Dönem Sözcüsü Recep Yaşar, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi, Ba sın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto da izledi. Namaz, yargının tarafsız olmadığını, temel hukuk kurallarına dahi uyulmadığını ifade etti. Namaz, suç vasfının ve 10 kişinin tahliyesini isteyen savcının değiştirildiğini kaydederek “Yargıya ve yargıçlara müdahale olduğu çok açık” dedi. İddianamenin akıl ve mantık sınırlarını zorladığını ve çapsız olduğunu anlatan Namaz, dosyada yer alan ve altında gerçek isimlerin bulunduğu bilgisayar çıktılarıyla ilgili olarak, “İllegal bir örgütte gerçek isimlerin kullanılmadığı herkes tarafından bilinir” diye konuştu. Namaz, yargının siyasal iktidarın rehincisi durumunda olduğunu vurgulayarak “Mahkemeler değil hükümet karar vermektedir” dedi. ‘İnsanın burasına geliyor’ Anıtkabir’e rekor ziyaretçi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yurttaşlar Cumhuriyet Bayramı’nda Anıtkabir’e koştu. Genelkurmay Başkanlığı’ndan açıklanan rakamlara göre sadece 29 Ekim tarihinde 438 bin kişi Ata’sını ziyaret etti. Önceki yıllarda ekim ayı boyunca ziyaretçilerin sayısı 454 bin civarında olurken, bu yıl sadece Cumhuriyet Bayramı’nda 438 bin 451 kişi Anıtkabir’i ziyaret etti. Anıtkabir, bu yıl ekim ayında 735 bin 198 ziyaretçi ile rekor kırdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle