17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 KASIM 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 13 Hükümet şimdi de diyaliz ve kanser hastalarından ek ücret almaya hazırlanıyor Bu ne vicdansızlık Talepler haklı imiş Zaten uzun ve sıkıntılı bir tedavi süreci gerektiren diyaliz ve kanser hastalarına bir darbe de hükümetten geliyor. Pek çok özel sağlık kuruluşunda gayri yasal ek ücret ödeyen kanser ve diyaliz hastaları için Faruk Çelik, ‘Özel sağlık kuruluşları ek ücret istiyor, talepleri haklı, biz de çalışma yapıyoruz’ dedi. OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Öngörü... Yunan Felsefe Birliği başkanı profesörle Balkan Felsefeciler Kongresi’nde karşılaşmıştık. Yugoslavya’nın emperyal sistemi ayakta tutan ırkçı ve dinci ayırımcı tuzakların eseri olarak, iç savaşların ardından nasıl dokuz ayrı devletçiğe dönüştüğü, Avrupa’nın içinde nasıl bu kadar ağır boyutlarda iç savaş, katliamlara seyirci kalmanın ötesinde izin verildiği.. üzerinden analizlerde ortaya çıkan felsefecilerin öngörüleri yelpazesinde görüş birliğinden sonra Yunanistan’a ilişkin gelecek öngörülerini şaşkınlık ve kaygıyla dinlemiştim.. AB’nin, zengin kuzey dünyasının büyük ekonomik krizi daha gündemde değildi. Yunanistan AB üyeliğini yakalamış olarak uzaktan çok parlak günlerini yaşıyordu.. Yunanlı Başkan ise “Biliyor musunuz yakın bir gelecekte biz Yunanistan’da da gettolaşmış olarak ırklar ve dinler üzerinden birbirimizi kesip biçmeye başlayabiliriz.. İçten içe öylesine hızlı bir ötekileştirme, cepheleşme yaşanıyor ki.. Kriz kapıda, gelmesiyle çok şey değişecek..” diyordu. Kuşkusuz ülkesinde yaşananlardan geliştirdiği, bir felsefecinin savunduğu değerleriyle onaylamak istemediği ırçılık ve dincilik üzerinden ayrımcılığın ürettiği toplumsal tehdit boyutlarını anlatmaya çalışıyordu. İnsan haklarının çerçevesi temel hak ve özgürlükler dışına çıkılarak özgürlük adına ayrımcılık tohumlarının ekilmesiyle; barış içinde birlikte yaşam koşullarının ortadan kalkması bağlantılı olabilecekleri öngörürken, ırkçılık üzerinden oynanan oyunlarla toplumların bir çırpıda yüzlerle, dincilik üzerinden de katlanan yüzlerle yıl geriye, çağdışına çekilmekte oldukları gerçeğinin altını çiziyordu.. Hafta sonu kimi sınırlı haberlerle bizde geçiştirildi.. Yunanistan’da sürpriz biçimde büyüyen, radikal eylemleri ile de dikkat çeken ırkçı partiden iki kişinin öldürülmesi ile sokaklara taşan yeni protestolar, çatışmalar gündemdeydi.. Görüntü kareleri ağırlıklı birkaç yıldır Yunanistan için olağan hal olan sokak protestoları, polis çatışmaları biçiminde de olsa çok farkı bir boyuttaki toplumsal gelişmelerin, sıçramanın, Yunanlı felsefecini öngörüleri doğrultusunda sahneye konulmasını çağrıştırıyordu. Makedonya’da Atatürk’le ilgili sempozyumda bizim büyükelçilikten dinlediklerimle de çok çakışıyordu. Elçilik yetkilileri İktidarlarının Balkanlar politikasının eski Osmanlı kültürel bağları, en çok da din kimliği dengeleri üzerinden yürütüldüğünün altını çizerlerken, “Kaygımız bölgedeki büyük ekonomik krizlerin, parçalanmaların getirdiği çaresizlik içinde, sürpriz ırk ve din eksenli yeni ittifaklarla tamamen öngörülmüş projeler dışı yeni ittifaklarla yeni devletlerin oluşmasına kapıların açılması.. Bizim Makedonya, Kosova üzerindeki olgulara dayalı öngörülerimizin çalışmalarımızın, Yunanistan’daki yeni ekonomik krizler bağlantılı yeni bölünmeler odaklarla, farklı MakedonyaYunanistan bölge ittifaklarına, bölünmelerine yol açması..” demişlerdi.. HHH Balkanları bir yana bırakalım, bizim için çok daha yaşamsal, güncel Kürt açılımı, demorasi paketi projesi, Suriye politikaları üzerinden son hızlı gelişmeleri, güncel, önemleri boyutlarında izlemeye çalışalım.. Partiler kadın sözcülerle Meclis’te türban üzerinden yaklaşımlarını kamuoyunu etkilemeye yönelik en çarpıcı vurgulamaları ile yaparlarken kayıtlara geçen bir önemli vurgulama yok sayıldı. BDP Nusaybin kadın belediye başkanının açlık grevinin “sınırın kapatılmasını protesto” gündemli Meclis kayıtlarına geçmesi önemli değil mi? O günden bugüne İktidarlarından hiçbir açıklama gelmemiş olması, daha bir dikkat çekici. BDP’lilerin sıkı tutulduğu için sağlık sorunları da yarattığı bildirilen açlık grevini destekleme eylemleri polis güçlerince engellenirken, parti ağırlığı konularak yeni desteklerin yapılması gündemde. Biz görmezlikten gelsek de açılım üzerinden bilemediğimiz anlaşmalar çerçevesinde yeni uyuşmazlıklar, pazarlıklar ya da çatışmacı yeni gelişmeler gündemde.. Zaten sınırın öteki yakasından sınır tanımayan kurşun mermilerin sekmesi, ölüm ve yaralamaları ile Suriye Kürtleri ile Suriye’deki radikal İslamcı ağırlıklı oldukları söylenen El Nusracılar arasındaki çatışmaların yeniden acımasız boyutlarda şiddetlendiğini biliyoruz. Esad’ın Suriye Kürtlerinden yana, Erdoğan’ın dolaylı da olsa karşıtları destekleme çerçevesinde ötekilerin yanında olduklarının yeni haberleri, somut bilgileri cabası.. Uzun yıllar sınır ötekilere açık tutulmuşken, şimdilerde Suriye Kürtlerine dönük mü kapalı tutuluyor ki, sınırın açılması istemi ile açlık grevi, destekleme eylemlerinin yapılması gereği duyuluyor.. Kim kiminle, kimden yana, kime karşı.. Bir başka altı çizilesi gelişme Kuzey Irak’ta yapılması öngörülmüş, dört ülkenin Kürt hareketlerinin buluşması, her ülkenin öznel koşulları için ortak çözüm ilkeleri belirlenmesi toplantısının bir kez daha ertelenmesi. Irak Kürt yönetiminden yapılan açıklamada, bölge dengeleri, hızlı gelişmeler karşısında toplantının ertelenmesinin bir gereklilik olarak ortaya çıktığı bildiriliyor. Aynı süreç içinde Türkiye’deki Kürt siyasi hareketi adına ABD’de yapılmakta olan görüşmeler de var.. Yüz binler mağdur olacak İlgili sağlık derneklerinin verdiği bilgiye göre, Türkiye’de 80 bin civarı diyaliz hastası var. 60 bini bir sağlık kuruluşuna giderek tedavi oluyor. Kanser hasta sayısı ise çok dramatik. Her yıl ortalama 150170 bin yeni vaka ve 500 bin civarında da tedavisi süren kanser hastası var. 4 bin liran yoksa yaşama! Demir ve Kılıç’ın yaptığı değerlendirmeye göre, bir diyaliz hastası bir seansı için SGK paket fiyat olarak 159.60 TL ödüyor. Ayda 12 seans diyalize giren bir hasta için SGK diyaliz merkezlerine ortalama 12 x 159.60 = 1.915.20 TL ödeme yapıyor. Ek ücret geldiğinde diyaliz hastasının bir ayda cebinden ödeyeceği ilave ücret 3.930,40 TL’yi bulacak. Kanser hastalarının birçoğu cerrahi süreçlerden geçtikten sonra radyoterapiye ve kemoterapiye başlıyor. Cerrahi süreçten geçen hastalar ise genellikle ekonomik, sosyal ve psikolojik çöküntü yaşıyorlar. Kanser tedavisinde özetle radyoterapi ve kemoterapi ücreti, kanserin türüne, evresine ve buna bağlı olarak tedavi sürecine göre değişmekle birlikte aylık tedavi ücreti yaklaşık 3.000 ile 10.000 TL’yi bulabiliyor. ve 4 bin civarındaki hastanın da üniversite hastanelerinde diyalize girdiğini, yani yüzÖzel sağlık kuruluşlade 80 civarındaki hastanın artık tehdit altınrında ilave ücretin orada olduğu bilgisini verdi. nını yüzde 200’e kadar Türk Kanser Derneği Genel Sekreteri Atilla artıran Çalışma ve SosKaraelmas da ülkede pek çok özel kurumda yal Güvenlik Bakanlığı, zaten fark ücreti alındığını, en azından otelMevcut şimdi de özel sağlık kuruluşcilik hizmetleri adı altında yatak paralarının durumda SGK Sağlık larından hizmet alan kanser ve mutlaka ödendiğini, ancak yasal ya da yaUygulama Tebliği gereği ilave diyaliz hastalarına ilave ücret getirmesal olmayan ek ücretlerin de ödendiğine ücret alınmayacak hizmetler şunlar: ye hazırlanıyor. ATO (Ankara Ticadikkat çekti. Sağlık Bakanlığı bilgileri4 Acil servislerde verilen, acil haller neret Odası) Meclis toplantısında kone göre her yıl 170 bin civarında yedeniyle sunulan sağlık hizmetleri, nuşan Çalışma ve Sosyal Güni kanser vakası olmak üzere teda4 Yoğun bakım hizmetleri, venlik Bakanı Faruk Çelik, 4 Yanık tedavisi hizmetleri, vileri devam eden 500 bin civarında Ek ücret 4 Kanser için radyoterapi, kesorulara verdiği yanıtta, şimkanser hastasından söz edilebilecemoterapi, radyo izotop tedavileri, diye kadar ilave ücret alınmağini anlatan Karaelmas, zaten uzun alınmayan 4 Yenidoğan sağlık hizmetleri, yan diyaliz ve kanser hastalave sıkıntılı bir tedavi süreci gerek4 Organ, doku ve kök hücre nahizmet rından da ücret alınmasına iliştiren bu hastalıkta, pek çok hastakillerine ilişkin hizmetler, kin çalışma yaptığını açıkladı. nenin ilerlemiş vakaları almaya yakalmayacak 4 Doğumsal anomaliler için Ankaralı sanayicilere yaptınaşmadığını da dile getirdi. yapılan cerrahi işlemlere yöneğı konuşmada, özel sağlık kulik sağlık hizmetleri, maç tamamlayıcı sigorta ruluşlarının yatırım farklılıkla4 Hemodiyaliz tedavileri, Konuya ilişkin değerlendirme yapan Dr. rından dolayı özel hastane ile kamu has4 Kardiyovasküler cerrahi Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç da hükütanelerinin bir tutulmasının doğru olmadıişlemleri. metin bu adımlarla tamamlayıcı sağlık sigorğını belirten Çelik, diyaliz ile onkoloji mertası için temel taşları döşediğine dikkat çekezleri gibi branşlarda fark alma imkânı olkerek sağlık hizmetlerine erişebilmek için, madığı için özel sağlık kuruluşlarının bu talebinin haklı bir talep olduğunu, sağlık gi aşkın diyaliz hastası bulunduğunu, bunlar bu ülkenin yurttaşı olmak, bu devlete vergi derlerinin ilaç dahil 50 milyar lirayı buldu dan 15 bin 200 civarındaki hastanın Sağlık vermek, Genel Sağlık Sigortası primi ve katğunu, bunun da 15 16 milyarının ilaca, geri Bakanlığı’na bağlı devlet hastanelerinde, kı payı ödemek yetmediğini artık çeşitli adsinin diğer tedavi hizmetlerine gittiğine dik 40 bin 300 civarındaki hastanın kurum an larla ödenen ek ücretlerin de yetmediğini ve kat çekerek bu yönde çalışmaları olduğunu laşması bulunan özel sağlık kuruluşlarında artık “can parası” istendiğini dile getirdiler. sağlık yatırımcılarına müjdeledi. Diyaliz hastaları konusunda bilgi veren Böbrek Hasta Hakları Koruma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği İzmir Şube Başkanı Nilgün Yıldırım, bugün ülkede 80 bini A Yapı Kredi’nin aktif büyüklüğü 153 milyar TL Ekonomi Servisi Yapı Kredi, dokuz aylık mali tablolarında konsolide bazda yılbaşından bu yana yüzde 17 artışla toplam 153.2 milyar TL aktif büyüklüğe ulaştı. Bankanın ilk dokuz aylık kârı 3 milyar 118 milyon TL oldu. Bu rakam Yapı Kredi Sigorta’nın satışından elde edilen 1 milyar 284 milyon TL geliri kapsıyor. Satış harici elde edilen 1 milyar 834 milyon liralık kâr ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24 arttı. Yapı Kredi ÜSt Yöneticisi (CEO) Faik Açıkalın, bankanın ekonomiye kredi yoluyla sağladığı kaynağın eylül itibariyle 93.1 milyar TL’ye ulaştığını belirtti. Açıkalın, KOBİ kredilerinde yüzde 34, kredi kartlarında yüzde 28, konut kredilerinde yüzde 21’lik bir artış elde ettiklerini söyledi. Mevduat tarafında ise yılbaşından bu yana yüzde 17’lik bir büyüme ile 82.9 milyar TL mevduat tabanına ulaştıklarını dile getirdi. Kullanıcı bilgilerini elde etmek için Google’a para teklif ediliyor Ekonomi Servisi Google’ın elindeki milyonlarca kullanıcının bilgilerini istihbarat örgütleri ya da hükümetlerle paylaştığı söylentileri internet kullanıcılarını endişelendiriyor. İnternetin mucitlerinden Google Kıdemli Başkan Yardımcısı Vint Cerf, kullanıcıların bilgilerinin herhangi bir istihbarat servisi ya da hükümetle paylaşılmasına dair bir anlaşmalarının bulunmadığını belirterek şöyle devam etti. “Kullanıcı bilgilerine ulaşma konusunda istihbarat örgütleri ya da hükümetlerin talepleri oluyor. Para teklif edenler de var. Ancak biz tüm bu taleplere ya da paraya red cevabını veriyoruz. Teleplerin bize mahkeme kararıyla gelmesi lazım. Mahkeme kararı olmadıkça hiçbir bilgiyi paylaşmayız. Veri güvenliği ise son derece hassas olduğumuz bir konu. ABD hükümeti de dahil hiçbir hükümetle herhangi bir anlaşmamız yok ve sistemlerimize erişim olanağı sağlamıyoruz. Hükümetlerin yasal çerçevede yaptığı taleplere ise, kamuoyu ile düzenli olarak paylaştığımız Google Şeffaflık Raporu’nda yer veriyoruz.” Bu bilgilerin ele geçmemesi için mailler de dahil şifreler oluşturduklarını, bu şifrelerin genellikle tek kullanımlık olduğunu, bilgilere bu şekilde ulaşılmasını engellediklerini anlatan Cerf, kullanıcı bilgilerinin gizliliği konusunun ve şeffaflığın Google için son derece önemli olduğunu aktardı. “İnsanlar Google’ı istedikleri için kullanıyor. Kimseyi Google kullanmaya zorlamıyoruz” diyen Cerf’in konuşmasının satırbaşları şöyle: * Kişisel mahremiyet açısından bakıldığında, her gelişmede olduğu gibi zaman içerisinde kişisel mahremiyet konusunda sosyal bir uzlaşma sağlanacak, uygun Google davranış kalıpları oturacaktır. Kıdemli Başkan * Herkes Google kullanacak diye Yardımcısı Vint Cerf, bir şey de yok. Ama rekabet dünyasında daha fazla insanın Google’ı mahremiyet ve bilgi kullanması için yeni çalışmalar, güvenliğine ilişkin olarak uygulamalar geliştiriyoruz. * Üç yaşında çocuklar yanı“ABD hükümeti de dahil ma gelip çok iyi tablet kullahiçbir hükümetle herhangi nıyorlar. Yeni olan her şey sibir anlaşmamız yok ve ze teknolojiymiş gibi geliyor. Genç nüfus teknolojiye hızsistemlerimize erişim lı adapte oluyor, bir sorun yaolanağı sağlamıyoruz. şamıyorlar. Ama biz ve biraz daha orta kuşağın teknolojiye Ama kullanıcı bilgilerine adapte olması lazım. ulaşmak için para dahi * Gelecek, trafikten hateklif ediliyor” dedi. va durumu ve enerji tüketimine kadar çok sayıda değişkeni takip ederek kaynakları doğru ve verimli şekilde yöneten akıllı şehirlerin olacak. Ne kadar yol yürüdüğü, nabzının ve ateşinin nasıl seyrettiğini takip edebilen bireyler, bu bilgilerin analizi sonucunda sağlık durumlarını ve potansiyel sağlık risklerini öğrenme olanağına kavuşacak. Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) yılın ilk 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre kârını yüzde 16 artırdı. TEB’in 9 aylık kârı, vergi öncesi 569 milyon TL, vergi sonrası 430 milyon TL oldu. Bankanın aktif toplamı yüzde 18 artarak 51.4 milyar TL’ye çıkarken; toplam mevduatı yüzde 15 artışla 33 milyar TL’ye ulaştı. Nakit kredilerin toplam aktifler içindeki payı yüzde 70’e (36.1 milyar TL) yükseldi. KOBİ kredilerinin payı yüzde 45’i aştı. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın (TSKB) toplam kredi büyüklüğü yılın ilk 9 ayında yüzde 21.4 artarak 8.4 milyar TL’ye çıktı. Bankanın aktif büyüklüğü, 2012’nin aynı dönemine göre yüzde 23 artışla 12.2 milyar TL’ye ulaştı. TSKB, öz kaynaklarını 1.8 milyar TL’ye taşırken, net faiz gelirleri yüzde 11.5 artışla 351.7 milyon TL oldu. Faaliyet gelirleri toplamı yüzde 5.4 artışla 392.6 milyon TL’ye yükseldi. TEB kârını yüzde 16 artırdı Enflasyon ateşi cebimizi yakıyor Ekimde enflasyon, tahminleri de aşarak son bir yılın zirvesine çıktı. Tüketici fiyatları yıllık yüzde 7.71 arttı. Merkez Bankası’nın yüzde 6.8’lik yıl sonu tahmini de geçerliliğini yitirdi Ekonomi Servisi Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) ekimde giyim ve gıda fiyatlarındaki sert artışın etkisiyle beklentilerin üzerine çıktı. TÜFE aylık yüzde 1.80 artarken yıllık yüzde 7.71 seviyesinde gerçekleşti. Piyasa beklentisi aylık yüzde 1.3 yönündeydi. Aylık 1.80’lik artışın 94 baz puanı gıda fiyatlarındaki artıştan, 65 baz puanı ise mevsimselliğin de katkısıyla giyimden kaynaklandı. Toplam enflasyonun yaklaşık yüzde 90’ı bu iki kalemden gerçekleşti. Bu durumda Merkez Bankası’nın (TCMB) birkaç gün önce açıkladığı yüzde 6.8 olan yıl sonu enflasyon tahminine ulaşılma ihtimali ise artık mümkün görünmüyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre, ekimde TÜFE’deki sert artışa rağmen bir önceki yıl aynı dönem elektrik ve doğalgaza yapılan zamların oluşturduğu baz etkisi nedeniyle yıllık enflasyon eylüldeki yüzde 7.88’den yüzde 7.71’e indi. TL’deki değer kaybının da etkilerinin görüldüğü enflasyon verileri, TCMB’nin faiz arttırması gerektiğine ilişkin görüşleri artırdı. TCMB’nin bu ihtimalin olasılık dışı olduğunu net şekilde dile getirmesi endişeleri artırırken bankanın 31 Ekim’de açıkladığı tahmininin bu kadar kısa sürede geçerliğini yitirmesi ise kredibiliteye ilişkin soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Verilerin ardından bazı kurumlar yıl sonuna ilişkin beklentilerini revize etmeye başladı. Garanti Yatırım yıl sonu beklentisini yüzde 8.5’e, Morgan Stanley yüzde 7.8’e çıkardı. Ekimde en yüksek aylık artış yüzde 9.56 ile giyim ve ayakkabı grubunda gerçekleşti. Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda aylık artış yüzde 3.91, ev eşyasında yüzde 1.58 oldu. TÜFE’de yıllık bazda en yüksek artış yüzde 14.3 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti. Gıda ve alkolsüz içeceklerde yıllık artış ise yüzde 11.13 oldu. TSKB’de krediler 8.4 milyar TL’de Zam şampiyonu domates Ekimde yüzde 62.29 ile fiyatı en çok artan ürün domates oldu. İkincilik yüzde 37.35’lik artışla kabak, üçüncü lük yüzde 37.26 ile sivribiberde. Erkek kazağı yüzde 31.6’lık artışla dördüncü, kadın kabanı yüzde 30.63 artışla 5. sırada.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle