17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 KASIM 2013 SALI 10 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada Hangisine sorarsanız yanıt, aynı yanıt: Hedefe vardık! Ana muhalefet partisi CHP gerekçe olarak kadının bedeniyle giyimine asla karışmadığını söylüyor. AKP ise türbanı İslam dininin emri diye yutturuyor. Çankaya’daki AKP’linin yorumu medyada baş köşelerde. Üniversiteye türbanlı fotoğrafla başvuran eşinin kapıdan geri çevrilmesinden beri zaten türbana yeminli. Sanki daha önceleri türbansız Meclis anormalmiş gibi, türbanın son durağı Meclis’e teşriflerini “normalleşme” diye savunuyor. HHH Parlamentodan ya da dışından tek bir Allah’ın kulu, Başbakan’a, yahu durmadan başörtüsü diye yutturduğun türbanı İslam dininin emri diyorsun... Fakat dinin bu emrini kanıtlamaya bir türlü yanaşmıyor, emir Kuran’dan mı, ayetlerden mi nerede kayıtlı söyleyemiyorsun. Ana muhalefete ve yöneticilerine de parti yenileştiğinden beri aman ha din konularına dokunmayalım korkusu egemen... Hele hele gericiliğin sembolü türbana sakın ha, zinhar! Seçimlerde çarpılırsın! Laik cumhuriyetin koruyucu meleği yenileştiğinden bu yana, üç yıldan beri din konularına pür dikkat... Açıkça söylemediklerine takılmayın. Laikliği kıran kırana savunduk da ne oldu? Gelen giden sağcı iktidarlardan ve partilerden din düşmanı damgası yedik mi yedik? Yüzde 99’u Müslüman halkımızdan iktidar olacak oyu bu nedenle alamadık diyorlar ve... …imdiii RTE’nin yıllardır siyasette istismar ettiği, söyleyegeldiği din sömürüsünün dik âlâsı; başı açık olan da kapalı da bizim bacımız sloganını benimsediğini Meclis kürsüsünden ilan ederek... ...2013’teki yerel ve genel seçimlerde oy kaderini bu kez lehlerine dönüştüreceklerini sanıyorlar. Yanılıyorlar! “Malı” gerçek sahibinin elinden ona koşut bu davranışlarla alacaklarını umut ediyorlar ve bunu... ...Genel Başkan Kılıçdaroğlu, türbanın Meclis’te alkışlandığı günün ertesi... …başı kapalılar, türbanlılar yerel ve genel seçimlerde aday adayı, aday olabilirler partimizden diyen açıklamasıyla kanıtladı. Bizlere de iktidar koşutundaki din politikası partiye hayırlara vesile olur inşallahhh demek kalıyor!.. HHH Meclis’e giren türban, RTE’nin din devleti heveslerini kesmez. Zaten türban artık geri kaldı. Dahası hazırlık aşamasında... RTE, yakın gelecekte uygulamaya koymayı öngördüklerini şu veya bu vesile ile konuşmalarında söylüyor. Marmaray’ı Diyanet İşleri Başkanı’nın dualarıyla açtık, yadırgadılar; oysa İstiklal Marşı’nda bile dua var ya, diyor. Meclis oturumlarını, bilumum toplantıları dua ile, örneğin kimi açılışlarda elinde makas, ya Allah bismiiillah diye kurdele kestiği gibi başlatsak derse... ...bunu seçimden önce söylerse... Gerekçe de malum. Bir: Dinimizin emri! İki: Halk da böyle istiyor!.. HHH Kim karşı duracak?.. O kişi, bu parti diye akla geleni söylemeyin allahaşkına! HABERLER Berin Nadi’yi özlemle anıyoruz... İstanbul Haber Servisi Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi, Cumhuriyet Vakfı Kurucu Başkanı Berin Nadi, ölümünün 12. yıldönümünde, Edirnekapı’daki aile kabristanında bugün düzenlenecek törenle anılacak. Atatürk’ün yakın arkadaşı şair Celal Sahir Erozan’ın kızı, Nadir Nadi’nin eşi (Yadigâr) Berin Nadi, Nadir Nadi’nin sağlığının bozulduğu yıllardan itibaren sorumluluğunu üstlendiği Cumhuriyet gazetesinin yaşatılabilmesi, Cumhuriyet’in ilkelerinden ödün verilmemesi için olağanüstü çaba gösterdi. 1991’de Nadir Nadi’nin ölümünden sonra Cumhuriyet Vakfı’nı kurdu, imtiyaz sahibi oldu. Mal varlığını Cumhuriyet gazetesinin bağımsızlığını koruyarak sürdürebilmesi için vakfa bağışladı. Berin Nadi 91 yaşında yaşama veda ederken sorumluluklarını yerine getirmiş bir Cumhuriyet aydını kadınının iç huzuru içinde, “sevdiklerinin yanına gideceğini” belirtmişti. Cumhuriyet çalışanları, okurları onu saygı ve özlemle anıyor. Sinop Acil! Bütün Türkiye’ye acil bir çağrı yapıyorum. Çağrımın başlığı: “Acil Sinop!” Nedenini açıklamaya çalışacağım. Şimdi biraz geriye dönelim ve yüzyılın projesi olarak sunulan, bana göre “yüzyılın kazığı” diye adlandırılması gereken Marmaray’dan söz edelim. Marmaray’ın açılışı sırasında ben pür dikkat, bir Japon yurttaşına bakıyordum. Japon yurttaş Marmaray projesini yapan Japon inşaat firmasının üst düzey yöneticisiydi ve dualar okunurken, “Sermayenin vatanı ve dini yoktur” sözüne tam bir uyum göstererek, dua için ellerini açıp yalvarıyordu. İşin sonrasında bu zat, sürekli bozulan Marmaray’ın eksikliklerini bildiği için şöyle dua etmiş olabilir diye düşündüm: “Tanrım, sana yalvarıyorum, bir aksilik olmasın!” Japonlara bir hal olmuş. Anlaşılan, Fukuşima felaketinden sonra, Japon firmalarının dünyadaki itibarları iyice bir sarsılmış. Ve tavizler vermeye başlamışlar. Çünkü benim bildiğim Japonlar, böyle yarım yamalak iş yapmayı hiç sevmezler. Ama yaptılar işte. Şimdi sosyal medyada şöyle bir slogan dolaşıyor: “Çarşıdan aldım Marmaray, eve geldim tabanvay.” Bu slogan hiç kuşkusuz sadece bir iktidar komedisi değil, bir firmanın itibarını da aşağılayan bir durum. Şimdi gelelim, bu firma Sinop’ta bir nükleer santral yapacak. Ey Sinoplular ve tüm çevreciler! Haberiniz olsun, Sinop’ta nükleer bir santral yapılması başlı başına bir çevre katliamı hele bir de bu firmaya yaptırılacak olması. Gerçekten işte tam burada hep birlikte dua etmemiz gerekiyor. Bir nükleer santral kazası, Marmaray kazasına benzemez, tüm Türkiye’yi ve dünyayı ilgilendirir. Bu nedenden acil durum! Sinop acil! Başka acil durumlar da var. Öğretmen atamaları... Yüzlerce iman hatip mezununu hemen din hocası olarak atayan iktidar sahipleri, binlerce atama bekleyen öğretmen adaylarına tek bir yol gösteriyorlar: “Kardeşim intihar et kurtul!” Evet, böyle bir iktidar tarafından yönetiliyoruz, genç ölümlerin sorumlusu bir iktidar tarafından! Onlar için hacı milletvekillerinin başlarını örtmesi bir bayram, ama gencecik bir beden öğretmeni adayının sekiz yıldır atama bekledikten sonra, berberden bir jilet alarak kimseler görmesin diye ıssız bir portakal bahçesine gidip bileklerini kesmesi, sıradan bir olay! Konuşurken, Gezi’ye özenip Ece Ayhan’ın dizelerini döktüren Milli Eğitim Bakanı’nın gerçekten nasıl uyuduğunu merak ediyorum? 34 ölümün sorumlusu olmak , birazcık vicdanı olan bir insanın kaldırabileceği bir şey değil! Ama onlar sadece Allah’a sorumlu olduklarını düşünüyorlar, hiçbir zaman seslenmeyen bir Tanrının gölgesine sığınıp yaşamlarına devam ediyorlar. Bir kez olsun, bir portakal bahçesinde, bileklerini keserek ölen genç insanı düşünmüyorlar. Bu kadar mı korkulacak bir ülke olduk! Bir başka acil durum da,maşallah yolgeçen hanına dönen sınırlardan ülkemize giren El Kaide ve diğer dinci örgütlerin ülkeden nasıl çıkarılacağı? İktidar, bunlara öylesine bir paye verdi ki yarın öbür gün, sokaklara çıkıp onlar için öldürülmesi vacip olan başı açık kadınları, sakalsız ve cüppe giymeyen erkekleri öldürmeleri an meselesi. Onları durduracak herhangi bir kuvvet ne yazık ki mevcut değil. Bu durum iktidarı bile ürkütüyor olmalı. Ama nasıl gidecekler? Buyur ettiniz; “Bizim peygamberimiz Tayyip’tir” diyerek ülkeye bir güzel yerleştiler. Sadece birkaç gün önce gittiğim çocukluk kentim Antep’te bile yaklaşık yüz yirmi bin, ne olduğu belli olmayan Suriyeli var. Ve her zaman göç alan kadim bir kent olan Antep’te bile insanlar canı sıkkın dolaşıyorlar. Çünkü bir kısmı öylesine şımarık ve öylesine beleşçiler ki çalışkan Antep ahalisi yeter artık deme noktasında! Bir acil iş de şu kentsel dönüşüm. Türkçesi bir süre önce kentten kaçan zenginleri yeniden kentte getirme projesi, tam bir ölüm projesi olarak ilerliyor. İnsanlar evlerini yitiriyor ve hiç bilmedikleri mahallelere sürülüyor. Zenginler yeniden kentle buluşsun diye... Vay canına acil durumlar ne kadar da çok. En acili de yerel seçimler. Kimsenin bu seçimlerde hiçbir lüksü olamaz! İttifaksa ittifak, birlikte hareketse birlikte hareket! Seçim acil! Müezzinoğlu, Rabıta hastanelerinin olmadığını söyledi Bakan inkâr etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Cumhuriyet’in iki gündür manşetine taşıdığı Suriye sınırındaki Rabıta hastanelerinin varlığını inkâr ederek “Türkiye Cumhuriyeti devleti hastaneleri vardır, bunun dışında başka hastane yok” dedi. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Organ Bağışı Haftası dolayısıyla düzenlenen “Her Bağış Yeni Bir Hayattır: Hazır mısınız” etkinliğine katıldı. Bakan Müezzinoğlu, gazetecilerin soruları üzerine, gazetemizin 2 gündür manşetine taşıdığı “Rabıta hastaneleri” ile ilgili olarak “Türkiye Cumhuriyeti hastaneleri var arkadaşlar. Bunun dışında bir hastane yok” ifadelerini kullandı. Müezzinoğlu, etkinliğe katılanlara kredi kartı sahibi olup olmadıklarını sordu. Salonun büyük bir çoğunluğunun kredi kartı sahibi olduğunu gören Müezzinoğlu, “organ bağışı kartı sahiplerini” de görmek istedi. El kaldıranların sayısının az olduğunu gören Müezzinoğlu, “İşte önce bu çelişkiyi çözmemiz gerekir” diye konuştu. Müezzinoğlu, Türkiye’de beyin ölümü bildiriminin son 10 yılda on kat artarken kadavra bağışının aynı düzeyde artmadığını kaydetti. Müezzinoğlu, “Geçen sene 1477 beyin ölümü gerçekleşen vatandaşın 1132’sinin aileleri izin vermediği için organları kullanılamadı. 2012 yılında organ bulunamadığı için vefat eden 1779 insanımızın bir kısmının da olsa hayatlarını kurtarabilirdik” dedi. CEZAEVİNDEKİ İNFAZ VE KORUMA MEMURLARI TAKABİLECEK Üniformaya da türban ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın demokratikleşme paketiyle, üniforma giyilen ordu, polis ve adliye dışındaki tüm alanlarda türban takmanın serbest hale getirildiğini açıklamasının ardından cezaevlerinde üniformalı çalışanlara türban serbestisi geldi. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, “ceza infaz kurumları ile denetimli serbestlik müdürlüklerinde görev yapan personelden isteyenlerin, başörtüsü takarak çalışabileceğini”, bununla birlikte “resmi üniforma giyen personelin başörtüsünün, üniformaya uyumlu olacağını ve kapalı ortamlar dışında başörtüsü üzerine kep takılacağını” bildirdi. Genel Müdürlük, cumhuriyet başsavcılıklarına “Kıyafet Yönetmeliği Uygulaması” konulu yazı gönderdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın internet sitesinde yayımlanan yazıda, bazı yerlerdeki cumhuriyet başsavcılıklarının yazıları ile Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamındaki başvurularda, kadın infaz ve koruma başmemurları ve memurlarından isteyenlerin başörtüsü ile çalışıp çalışamayacaklarının sorulduğu belirtildi. Mermiler yine sınırı aştı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Suriye’nin Rasulayn ilçesinde El Nusra Cehpesi ve PYD arasındaki çatışmalar pazar gecesi yeniden şiddetlendi. Çatışmalar, top, patlama ve silah seslerinin duyulduğu Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde de tedirginlik yarattı. Çatışmalar sırasında Suriye’den atılan bir mermi Yeni Mahalle’deki evinde televizyon izleyen 15 yaşındaki Sevgi Ergül’ün karnından ağır yaralanmasına neden oldu. Ergül, durumu fark eden yakınları tarafından otomobille Ceylanpınar Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Acil serviste tedaviye alınan Sevgi Ergül, ilk müdahalenin ardından Şanlıurfa’ya sevk edildi. Çatışmalar nedeniyle sınırı aşan mermiler, bazı ev ve işyerlerine isabet etti. Rasulayn’da yoğunlaşan çatışmalar nedeniyle Ceylanpınar’da ve sınır hattında önlemler artırıldı. Yetkililer, vatandaşları sınıra yaklaşmamaları konusunda uyarırken ilçede tedirginlik sürüyor. Rasulayn’da şiddetlenen çatışmalar nedeniyle 16 Temmuz’dan bu yana 5 kişi yaşamını yitirmişti. İNGİLTERE’DE ÖRGÜTLENDİLER Britanya Alevi Federasyonu kuruldu SİBEL BAHÇETEPE SURİYELİ SIĞINMACILAR PSİKOLOJİK DESTEK BEKLİYOR OZAN YAYMAN İZMİR Suriye’den kaçarak Türkiye’ye sığınan kişilerde, ruhsal rahatsızlıklar başta olmak üzere ciddi sağlık sorunları gözleniyor. Herkes İçin Acil Sağlık Derneği (HİASD), İzmir’deki 3 hastanede çocuklar ve erişkin Suriyeli hastalar üzerinden araştırma yaptı. Buna göre yüzde 47 oranında psikolojik rahatsızlıklar tespit edildiğini söyleyen HİASD Başkanı ve CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Dr. Ülkümen Rodoplu, “Yaşama koşulları, içinde bulundukları ortamın güvensizliği ve gelecek kaygısı, bu denli yüksek psikolojik sıkıntı oranı veriyor” dedi. SINIRDA DEVRİYE GEZEN ASKERLERE 50 EL ATEŞ AÇILDI HATAY (DHA) Genelkurmay Başkanlığı, Kilis’te devriye gezen askeri araca sınırın Suriye tarafında bulunan iki çadırda kalan Suriyeliler tarafından 4050 el Kalaşnikof piyade tüfeğiyle ateş açıldığını bildirdi. Açıklamada, “Atılan mermilerden biri hareket halindeki Land Rover devriye aracına isabet etmiştir. Devriye tim personelinde herhangi bir yaralanma meydana gelmemiştir. Bu durum üzerine bölgeye bir adet Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç sevk edilerek Suriyelilere misli ile karşılık verilmiş ve söz konusu şahıslar Suriye istikametinde geri bölgeye kaçmıştır” denildi. LONDRA İngiltere’nin çeşitli kentlerinde kurulu bulunan 10 Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi, uzun bir çalışma sonunda Britanya Alevi Federasyonu’nu (BAF) kurdu. Federasyon, İngiltere’de bulunan Alevi kültür merkezleri ve cemevlerinin daha güçlü ve verimli hale gelmeleri ve ortak bir irade oluşturmalarını amaçlıyor. Federasyon yetkilileri, Alevilerin günümüzde çeşitli tehlikelerle karşı karşıya olduğunu dikkat çekerek “Alevi kurumları olarak egemen güçlerin eliyle beslenen bu saldırılar karşısında büyüyerek daha güçlü direneceğiz” dediler. İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi’nde geçen günlerde düzenlenen toplantıda, federasyon ile ilgili sunulan tüzük kabul edildi ve Britanya Alevi Federasyonu resmen kuruldu. Yönetime ise aralarında İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi Başkanı İsrafil Erbil’in de bulunduğu 26 kişi seçildi. Federasyon ile ilgili yapılan açıklamada, Britanya’da faaliyet yürüten Alevi kurumlarının sorunlarını birlikte aşmaya ve mutluluklarını birlikte paylaşmaya karar verdiği belirtilerek “Alevi öğretisinin ikrarında olan ‘Bir olmak, iri olmak, diri olmak’ şiarıyla da örtüşen bu karar, Britanya Alevileri başta olmak üzere tüm Alevi toplumuna, doğaya ve bütün insanlığa daha fazla hizmet etmek içindir” denildi. BELTAŞ işçileri, CHP ilçe binasını işgal etti İstanbul Haber Servisi Sendikal hakları için Beşiktaş Belediyesi önünde kurdukları çadırda 33 gündür direniş yapan BELTAŞ adlı şirketin taşeron işçileri dün CHP Beşiktaş ilçe binasını işgal etti. İşçiler, önceki gün zabıta ve polis ekiplerinin müdahalesi ile karşı karşıya kalmış, olayda çok sayıda işçi yaralanırken, 5 işçi gözaltına alınmıştı. İlçe başkanının odasını işgal eden işçiler, binanın camından “CHP’li Beşiktaş Belediye Başkanı sendikal haklarımızı gasp etti. Örgütlenme hakkımız için direniyoruz. Direnen BELTAŞ işçileri” yazılı pankartı açtı, “CHP halka hesap verecek” sloganları attı. İşçiler ile parti yetkilisi olduğunu belirten bir kişi arasında çıkan tartışmada kısa süreli arbede yaşandı. Odanın kapısını kilitleyen işçiler, sorun çözülene kadar mekanı terk etmeyeceklerini söyledi. Fırından Kalaşnikof çıktı Hurdacıya satılan mikrodalgada emekli bir binbaşının öldürülmesi olayına ilişkin olarak tutuklanan H.Y’ye ait olduğu ileri sürülen ‘cephanelik’ bulundu. 2 kişi gözaltına alındı İstanbul Haber Servisi Beyoğlu’nda hurdacıya satılan mikrodalga fırının içinde 1 kalaşnikof, 2 tabanca, 2 el bombası, bomba düzenekleri ve çok sayıda mermi bulundu. Silahlar ve mühimmatın, bir süre önce emekli bir binbaşının şehit edilmesi olayına adı karışan DHKPC’li H.Y’ye ait olduğu, H.Y’nin annesinin evi taşırken mikrodalga fırını hurdacıya satmasıyla olayın ortaya çıktığı iddia edildi. Olayla ilgili H.Y’nin annesi ve evde bulunan bir kadın gözaltına alındı. Kasımpaşa, Pişmaniye Sokak’ta gezen bir hurdacı, taşınan bir evden mikro dalga fırın satın aldı. Seyyar hurdacı satın aldığı fırını Kasımpaşa’da bulunan anlaşmalı olduğu hurdacı dükkânına götürdü. Dükkânda açılan fırının içinden 1 kalaşnikof, 2 tabanca, 2 el bombası, bomba düzenekleri ve çok sayıda mermi çıktı. Hurdacıların ihbarı üzerine olay yerine gelen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri silah ve mühimmata el koyduktan sonra, hurdacıyla birlikte fırını satın aldığı eve gitti. Polis evin sahibi olduğunu söyleyen iki kadını gözaltına aldı. Silah ve mühimmatın, emekli bir binbaşının şehit edilmesi olayına adı karıştığı iddiasıyla bir süre önce tutuklanan DHKPC’li H.Y’ye ait olduğu belirlendi. H.Y’nin annesinin ifadesinde, silahlar ve mühimmattan haberdar olmadığını söylediği belirtildi. Prof. Feyzioğlu yaşamını yitirdi İstanbul Haber Servisi 1961 Temsilciler Meclis Üyesi, İstanbul Üniversitesi (İÜ) İktisat Fakültesi ve Galatasaray Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Bedii Necmettin Feyzioğlu (93) önceki gün İstanbul’da yaşamını yitirdi. Bir süredir rahatsız olan ve tedavi gören Feyzioğlu için ilk tören yarın saat 11.00’da Beyazıt’taki İÜ Rektörlük bahçesinde düzenlenecek. Feyzioğlu, daha sonra Karacaahmet Şakirin Camisi’nde ikindi namazının ardından kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle