17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 KASIM 2013 SALI 4 HABERLER Bir düğünün silahla taranması PKK ile gerilimi tırmandırdı Türban Asıl Şimdi Dört AKP’li kadın milletvekilinin TBMM’ye türbanlı gelmeleri girişiminin ardındaki tahrike düşülmemesinin olumlu bir tavır olduğu 1 Kasım günü bu sütunda da belirtilmişti. Orada ileri sürülen görüşün anafikri, aslında bal gibi dinsel bir simgenin kamu alanına sokulması olan türban konusundaki tartışmaların kamuoyunda oluşan yanlış algı yüzünden, laiklik karşıtları tarafından alabildiğine kullanıldığı ve laiklik yandaşlarının bu oyuna düşmemeleri gerektiğiydi. CHP bu yanlış algı gerçeğini görmüş, AKP’nin kışkırtma girişimleri karşısında soğukkanlılığını korumuştur. CHP’nin bu tavrı onaylanacak bir davranıştır. Ama hepsi bu. Yoksa CHP Genel Başkanı’nın parti meclisi toplantısında ileri sürüldüğü gibi, CHP ne parlamentoda tarih yazmıştır ne de bu tutumuyla, türbanın Türkiye’nin gündeminden silenmesini sağlamıştır. Aslında asıl sorun şimdi başlamaktadır. “İsteyenin başını örtmesi özgürlüğünü sağladık” diyenlerin bu sözlerinin inandırıcı olması için, isteyenlerin başlarını örtememeleri konusunda tam bir özgürlük içinde olmaları, herhangi yasal ve toplumsal baskıya maruz kalmamaları gereklidir. HHH Başka bir deyişle örtünme özgürlüğünden söz etmek, ancak örtünmeme özgürlüğünün de herhangi bir engelle karşılaşmadan kullanılabilmesi halinde mümkündür. Bugün, küçük yerlerdeki erkek devlet memurlarının eşlerinin başlarının örtülü olmaması halinde tayin ve terfilerinde nelerle karşılaşmakta olduğunu gösteren yakınmalar artmaktadır. Ayrıca Sinan Tartanoğlu’nun 2 Kasım tarihli Cumhuriyet’te yayımlanan haberinde belirttiğine göre Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi’nin raporunda belirtildiğine göre, kimi okullarda veliler doğrudan veya öğrenciler aracılığıyla kadın öğretmenler üzerinde örtünmeleri yolunda baskı oluşturmaktadırlar. Meclis’e başörtülü olarak gelen kadınların “bu bizim dini inançlarımızın gereği” yönündeki kendi açıklamalarından olduğu kadar, Tayyip Erdoğan’ın “Başörtüsü dinin emridir, bunu bilmemek cahilliktir” yollu açıklaması da örtünmeyen kadınlar üzerinde baskı oluşturacak davranışlardır. İlk önceleri bu baskılar, yasa dayatması veya devlet baskısı ile değil de dolaylı yollardan uygulanacak, hatta bunlar önceleri inkâr edilecektir. Bugün, işbaşında olan iktidarın, laik bir devletin mutlaka engellemesi gereken bu tür baskıları engellemeye cesaret edeceğini düşünen kimse var mı acaba? HHH Devletin erkini ellerinde tutanlar, bu tür baskıları caydırmak yerine, tam tersine çeşitli yollarla teşvik edecek, hatta el altından kışkırtacaklardır. “Bunları da nereden çıkarıyorsun!” demeyin. Şimdiye kadar yaşadıklarımız, bundan sonra yaşayacaklarımızın göstergeleridir. Laik devlet tüm inançlara yalnızca aynı uzaklıkta durmakla kalmaz, aynı zamanda bunların herhangi birinin bir diğeri veya diğerleri üzerinde baskı uygulamasını da engeller. Kendini ulusal ve uluslararası alanda Sünni inancının resmi temsilcisi ve silahlı hamisi gören AKP ne bütün inançlara aynı mesafede durmakta, ne de inançların birinin diğerleri üzerinde baskı yapmasını caydıracak bir tutumu benimsemektedir. Bütün bunlar, aynı zamanda örtünmeme özgürlüğü olan, daha doğrusu olması gereken türban sorununun gündemden silindiğini değil, tam tersine gelip gündemin göbeğine oturduğunu gösteriyor. Demokrasiden yana olduğunu ileri süren tüm partilerin, bu durum karşısında konunun gündemden çıktığı kanısıyla rehavete kapılmaları değil, tam tersine fevkalade uyanık olmaları gerekmektedir. Aksi takdirde kadınlar için örtünüp örtünmeme konusunda örtünmeme seçeneği kalmayacaktır. Bu durumda kadın için kalacak tek özgürlük örtünmenin şekli olacaktır. Dileyen sıkmabaş stili örtünecek, dileyen de gittikçe azalmakta olan Anadolu’nun geleneksel örtünme modelini izleyebilecektir. “Dinci ılımlı İslamcı rejim, kimseye hiçbir özgürlük alanı bırakmayacak” diyenler de böylelikle ağızlarının paylarını alacaklardır. Hizbullah dirildi mi? MAHMUT ORAL İNTERNET KAFEYE SATIRLI SALDIRI İDDİASI Batman’da 1 kişinin öldürüldüğü saldırının ardından Petrol Mahallesi’nde bulunan bir internet kafeye Hizbullahçılar tarafından saldırı düzenlendiği de iddia edildi. DİHA’ya konuşan internet kafenin sahibi Ethem Oğuz, “3040 kişilik bir grup satır ve uzun namlulu silahlarla işyerime saldırdı. Çoğu sakallı şahıslardı. Üzerlerinde siyah kaputlar vardı. Bu saldırıyı gerçekleştirenler 90’lı yıllarda Batman’da hüküm süren havayı tekrar yaşatmak istiyorlar” dedi. Görgü tanıklarından Bilal Oğuz ise “Biz kafede bulunurken bir anda dışarıdan bize doğru saldırmaya başladılar ‘Allahü ekber’, ‘Hepinizin sonunda ölüm var’, ‘Akıllı olun’ diye bağırıyorlardı. Olaydan sonra polis çağırdık, ancak polis 45 dakika sonra olay yerine geldi. Bu olaya müdahale edemeyeceklerini söyleyip gittiler” diye konuştu. İmdat Kolu... Sen asrın projesinin sahibisin... Büyük düşün... H İyi de binince imdat kolunu niye çekiyorsun canım kardeşim?.. H Şimdi sen kendini KadıköySirkeci yolcusu sanıyorsun... Halbuki PekinOslo hattıdır o... TokyoLondra bağlantılı hatta... H Tabii ki imdat kolunu çekince olmuyor... Tren duruyor... Bu taraftan vagonların içinde girenler, deliğin öte yanından yaya çıkıyorlar... Tren yok... H Asrın projesini rezil ettiniz... Diyeceksin ki: “PekinOslo hattı ise, trenden inmezsem Oslo’ya kadar gider miyim?” Hayır... Sirkeci’ye kadar bile gidemiyorsun da... H Bu yanda herkes trenin çıkıp gelmesini bekliyor... Gözleri tünelin ağzında... Yolcular yaya çıkageliyorlar... Tren kalmış... H Asrın projesidir... Tren için tüp geçit yapıp, yarısına kadar trenle, kalanını yaya giden bir başka proje var mı bu asırda?.. H Bakın... Türkiye ayakta... Gece gündüz gösteri yapılmayan kent, meydan, cadde yok... Sendikalar, çiftçiler, çevreciler, öğrenciler, veliler, Aleviler, memurlar, sanatçılar, mimarlar, sağlıkçılar, esnaf... Asrın projesiydi... Hedef 2023... İmdat frenini çeken çekene... Karanlık tünelden yürüyerek çıkacaksınız... H O dönek aydın, yazar, çizer, akil dahi... Binmişti trenlerine... Çekti imdadı... H Yürü Türkiye... Işık ne yandaysa... DİYARBAKIR Batman’da bir düğünün silahla taranması sonucu BDP’li Özcan Temel’in yaşamını yitirmesi, 4 kişinin de yaralanması PKK ve Hizbullah arasındaki gerilimi yeniden tırmandırdı. BDP ve PKK, saldırının Hizbullah tarafından yapıldığını savundu. KCK, saldırının Başbakan Erdoğan’ın HüdaPar ile yaptığı görüşmenin hemen ardından gerçekleştirildiğine dikkat çekerek öz savunmanın kurumsallaştırılmasını istedi. Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen Hür Dava Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Temel ise “Bu olayın altında ciddi, derin bir komplo, bir tezgâh var” dedi. Batman’da düğünün silahla taranması sonucu BDP’li Özcan Temel’in yaşamını yitirdiği ve 4 kişinin de yaralandığı saldırıyla ilgili Hizbullah yanlısı yayınlarıyla dikkat çeken İlke Haber Ajansı’nın (İLKHA) Batman muhabirleri Fatih Akgül ve Yasir Oğuz ile Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen HüdaPar’ın gençlik yapılanmasından toplam 15 kişinin gözaltına alınması Güneydoğu’da 1990’lı yıllarda sokak ortasındaki kanlı infazlar, domuz bağı ve işkenceli sorgularla anımsanan Hizbullah yeniden eylemlere mi başlıyor sorusunu akıllara getirdi. BDP ve PKK, olayın Hizbullah tarafından gerçekleştirildiğini belirtirken HüdaPar ve İlkHa, olayın provokasyon olduğunu savunarak “PKK ile derin devletin işbirliği” yorumunda bulundu. HüdaPar Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Temel, “Birileri bugüne kadar küçümsedikleri Hüda Par’ı siyasi bir tehdit olarak görmüş olacak ki saldırılarına devam etmektedir. Birileri ısrarla HüdaPar’ı hedef gösterip böyle çirkin bir komployu bizim üzerimizden oynamaya çalışıyor. Bu olayın altında ciddi, derin bir komplo, bir tezgâh var. Biz buna karşı da sabırlı davranıp dikkatli olacağız. Kolluk güçleri ciddi bir soruşturma yapmalı, gerçek failleri bulmalıdır” dedi. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Batman’da partisine yönelik Hizbullah saldırısı ile HüdaPar Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşme arasında bağlantı kurdu. ZAMANLAMA VURGUSU PKK’nin yürütme konseyi KCK’den yapılan açıklamada ise saldırıların ardında “AKP ve yeşil Ergenekon” olduğu savunularak “Batman’daki bu cinayetin, Başbakan’ın HüdaPar Genel Başkanı’yla görüşmesinden sonra gerçekleşmesi dikkat çekicidir. AKP hükümeti bu çevreleri, bu saldırılara teşvik ederek özgürlük mücadelesi karşısında rahatlamak istemektedir. Bu cinayetin ve saldırıların Türk devleti ve AKP hükümeti ile bağı görülmelidir. Bir iki günlük protestolarla sınırlı kalmayarak bu saldırıların üzerine gitmelidir. Kürt halkı ve demokrasi güçleri bu saldırıların seçim döneminde ve sonrasında daha da yaygın yapılacağını bilerek öz savunmalarını kurumlaştırmalı ve bu saldırılara karşı caydırıcı olmaları gerekmektedir” denildi. BÜLENT ECEVİT’İN ÖLÜMÜNÜN 7. YILDÖNÜMÜ Karaoğlan anılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in yaşamını yitirmesinin 7. yıldönümünde DSP Genel Başkanı Masum Türker, “Ecevit öğretisi, bir insan ömrüyle sınırlı değildir” açıklamasını yaptı. Ecevit, CHP’liler tarafından saygı duruşuyla anılacak. Türker, Ecevit’in 7. ölüm yıldönümü nedeniyle dün yaptığı açıklamada, Ecevit’in, Türkiye’nin dünyada hak ettiği yeri alabilmesi için ulusal duruş sergileyen bir lider olduğunu belirterek vefat ettiği gün olan 5 Kasım’ın, onun ulusal duruşunun önemini anlatabilmek için bir vesile olduğunu aktardı. Ecevit’in dürüstlüğünün, ulusalcılığının, insana verdiği değerin yol gösterici unsur olduğuna, kişilik özelliklerinin ise demokratik solcu nesillere rehberlik edeceğine işaret eden Türker şun ları kaydetti: “Ecevit öğretisi, bir insan ömrüyle sınırlı değildir. DSP içindeki her bir birey, ömrü boyunca Ecevit’i yüreğinde taşımakta ve gelecek nesillere teslim etmektedir. Bu nedenle DSP var oldukça Ecevit’in varlığı sonsuza kadar halkın gönlünde yaşamaya devam edecektir. İlkeli, tavizsiz, dürüst, kibar, uzlaşmacı, insancıl, dik duran, cesur, dışarıdan emir almayan halk adamı Ecevit, hiçbir zaman unutulmayacaktır.” CHP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada da, “CHP’nin 3. genel başkanı Bülent Ecevit, vefatının 7. yıldönümünde yarın (5 Kasım) saat 10.00’da Devlet Mezarlığı’ndaki kabri başında anılacaktır. CHP Grup Başkanvekili Sinop Milletvekili Engin Altay ile milletvekilleri, anma töreninde, Ecevit’in kabrine çelenk bırakarak saygı duruşunda bulunacaktır” denildi. Arınç: Duvar değil tel örgü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu sonrasında yaptığı açıklamada, Nusaybin’de örülen duvara yöneltilen tepkileri ve Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan’ın grevine yanıt verdi. Arınç, “Nusaybin’de duvarın örülmesi duvarın yükselmesi değil. Sadece mevcut yapı üzerine tel örgü geçirilecek. Boydan boya bir duvar yapmak söz konusu değil” dedi. Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, “Mavi Marmara baskını ile ilgili tazminatlar konusunda gelişme var mı” sorusuna, “22 Mart’ta görüşmeler resmen başladı. Gerekli bedeller ödenecek. Gazze’ye ambargonun da kaldırılmasını istiyoruz. Bunda da az da olsa gelişme sağlandı” diye yanıt verdi. Gazetecilerin, Mısır’ın darbeyle görevinden uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin yargılanmasına ilişkin sorusu üzerine de Arınç “İsteğimiz; Mısır’da demokrasiye dönüş için böyle yapay mahkemelerle değil, seçime toplumun tüm kesimleriyle gidilmesidir” diye konuştu. Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu’nun “Bedelli askerlik önümüzdeki dönemde gündeme gelebilir” sözlerinin anımsatılması üzerine ise Arınç, “Bedelli askerlik gündeme bile gelmedi” dedi. Arınç, yeni kimlik kartlarına ilişkin olarak da “Maliye Bakanlığı maliyet hesabı yapıyor. Yılbaşından itibaren herkese dağıtılmış olacak. Fiyatı uygun olacak” diye konuştu. BDP’den Diyarbakır’a 3 aday DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP Eşbaşkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ve BDP Batman Belediye Başkanı Ayla Akat Ata, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylık başvurusu yaptı. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın da telebiyle BDP, yerel seçimler öncesi Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na bu kez kadın aday gösterileceğini açıklamıştı. Diyarbakır ve 32 belediye başkanlığı için kadın kotası uygulanması parti içerisinde tartışma yaratırken, 2 dönemdir yürüttüğü BDP Eş Genel Başkanlığı’na yeniden aday olamayacak olan Selahattin Demirtaş’ın da Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı istediği belirtilmişti. Diyarbakır için adı geçen BDP’nin diğer Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, aday olmayacağını açıklamıştı. Iğdır Milletvekili Buldan, Batman Milletvekili Ata ve BDP’nin hukuk işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Beştaş’ın, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi başkan adaylığı için BDP Diyarbakır İl Örgütü Seçim Komisyonu’na resmen başvurduğu bildirildi. Partinin en önemli vitrinlerinden biri olan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı adaylığı için son sözü İmralı’da Abdullah Öcalan’ın söyleyeceği belirtiliyor. Kaymakamlığa el bombası: 2 yaralı Sınıra yürüdüler Duvara karşı ölüm YUSUF ZİYA CANSEVER VAN İran tarafından son dönemlerde PJAK üyelerinin idam edilmesi ve kaçakçıların öldürülmesini protesto için BDP Van İl Başkanlığı yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe, DTK Eşbaşkanı ve Bağımsız Van Milletvekili Aysel Tuğluk, BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, BDP il ve ilçe yöneticileri ve binlerce kişi katıldı. Vanİran karayolunu trafiğe kapatan eylemciler adına konuşan Tuğluk, İran’ın 1 haftada 14’ü Kürt 40 kişiyi idam ettiğini, 8 kişinin de idamını onayladığını söyledi. Tuğluk, Suriye için yapılacak Cenevre Konferansı öncesinde ve Türkiye’de çözüm süreci devam ederken İran’ın Kürtleri idam etmesinin çok dikkat çekici olduğunu belirterek “İran, Kürt halkını provoke etmeye çalışıyor” dedi. Mardin’in Nusaybin ilçesi belediye başkanı BDP’li Ayşe Gökkan’ın, Suriye sınırında duvar örülmesini protesto için başlattığı oturma eylemi ve ölüm orucu 6. gününü geride bıraktı. Nusaybin Belediye Meclisi, Avrupa Yerel Özerklik Şartı’na dayanarak sınırda duvar örülemeyeceği kararı aldı. İl genel meclis üyeleri “Talepleri taleplerimizdir” yazılı formalar giyerek Gökkan’a destek eylemi yaptı. Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan PKK ve PAJK’lı tutuklular da destek için 2 günlük açlık grevine başladıklarını açıkladı. Gökkan’ı dün HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel beraberindeki heyetle ziyaret etti. Tuncel mayınlı alana girerek Gökkan ile görüştü. Roboski’de adalet için bir imza! n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Şırnak’ın Uludere ilçesinde 28 Aralık 2011’de sınırdan geçen 19’u çocuk 34 köylünün savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürülmesiyle ilgili davanın askeri mahkemeye gönderilmesine karşı terör örgütü PKK’nin 1994 yılında kaçırıp 1996 yılında Fazilet Partisi Milletvekili Fethullah Erbaş başkanlığındaki heyete teslim ettiği askerlerden şimdi savaş karşıtı çalışmalar yürüten İbrahim Yaylalı ile barış aktivisti Meral Geylani, imza kampanyasını sürdürüyor. Toplanacak imzaların katliamının yıldönümünde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e verileceği belirtildi. orucu 7. gününde ŞIRNAK (AA) Polis ekipleri tarafından molotofkokteylli ve el yapımı patlayıcılı saldırılarla ilgili düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 9 zanlının nöbetçi mahkemede yargılandığı sırada kaymakamlık binası önünde bekleyen zanlı yakınlarının bulunduğu bölgeden yüzü kapalı bir kişi hükümet konağına el bombası attı. Kaymakamlık bahçesindeki Atatürk büstünün önüne düşen el bombasının patlaması sonucu vücuduna şarapnel parçaları isabet eden polis memuru E.Y. ve orada bulunan vatandaşlardan C.P. yaralandı. Öcalan: Hükümet benimle konuşmadı BURSA (Cumhuriyet) İmralı Adası’na giden ve ağabeyi terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşen Fatma Öcalan, gazetecilerin sorusu üzerine “Görüşme iyi geçti” dedi. Fatma Öcalan, süreç ile ilgili olarak “Abdullah Öcalan, ‘Süreçle ilgili belli bir şey yok. Kimse benimle konuşmadı. Hükümet benimle konuşmadı’ dedi. Başka bir şey demedi” ifadelerini kullandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle