Katalog

2 KASIM 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ‘TÜRBAN DEMOKRATLARI’ CHP’li vekilin AKP’yi eleştirmesinden rahatsız oldu 5 özgürlüğünü “türban” değil “sıkmabaş”la eşitleyenlerin tuzağına bu kez CHP düşmedi. Zaten doğrusu buydu! Başını hacca gittikten sonra örten AKP’li kadın milletvekilleri, iktidarı alkışlayan kimi konuşmacı hanımefendiler, CHP’li Şafak Pavey’in insani boyutu geniş, insanın içini acıtan konuşmasını niçin eleştiriyorlar pek anlamadım? Başı örtülü bir genç kızın dar pantolon giymesinden ötürü mü? Onu eleştireceklerine doğuda, beş yaşındaki kız çocuklarının başını örtüp, 1415 yaşında evlendirilmelerine, o töre vahşetini görmezden gelenlere söylenecek çok şey var! Unuttunuz mu Batman’da kadın intiharları olmuştu bir dönem. Devlet, sorunu çözmek için doktor değil, Diyanet İşleri’nden imam göndermişti. Türkiye bu çağda böyle bir olay yaşamıştı... Gerçekten utanılası bir yaklaşımdı kadınlarımıza... HHH Kadın örgütleri buna karşı çıkmıştı ama AKP’li kadınlardan bir ses, bir hareket söz konusu değildi. Sizin Meclis’te bir çevre eylemine, kadınlara yapılan baskıya katılan tek AKP’li hanımefendi gördünüz mü? Acaba kaçı bugüne dek Meclis kürsüsünde yemin ettikten sonra gündem dışı konuştu? Kuşak kuşak çocuklarımız öldürülürken anaların, babaların yürekleri yandı... Kimsesizler mezarlığı dolup taştı zindanlar gibi. Gecenin yıldızları altında bayrağımız tabutlara sarılırken analar geceleri uyuyamıyordu. Her telefon zili onların içini acıtıyordu... Daha bir yıl önceye kadar böyleydi. Yarın ne olacağı belli değil... HHH Yazıyı uzatmaya gerek yok! Koskoca Türkiye’nin tek sorunu vardı, o da çözümlendi. Yedi milletvekili, yüzlerce üniversiteli genç, çevreciler, çocuklar zindanlarda. Zorunlu din dersi, etek boyu, dekolte... Korku tünelinde yaşamaya devam! Kurtuluş mu? Daha önce yazdım... Sol cephe! Takılmayın “derin milliyetçilerin” peşine... Pavey’e kin kustular Haber Merkezi AKP’li dört kadın milletvekilinin önceki gün TBMM Genel Kurulu’na türbanlı gelmesi üzerine Genel Kurul’da söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey’in “AKP’nin başı açık milletvekilleri vitrin” sözleri üzerine sosyal medyadan karşı kampanya başlatılırken hakarete varan mesajlar büyük tepki çekti. Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir, Pavey’in bacağını yitirdiği kazaya ilişkin yakışıksız iddialarda bulunurken Pavey’i “yalancılıkla” suçladı. AKP’ye yakınlığıyla bilinen gazeteciler de Pavey’e karşı başlatılan kampanyaya katıldı. AKP’li dört kadın milletvekilinin Meclis Genel Kurulu’na türbanlarıyla katılmasının aradından söz alan CHP Milletvekili Pavey, AKP’yi inanç ve cinsiyet ayrımcılığı yapmakla suçlamıştı. Konuşmasında, türban takan kadın milletvekillerinden birinin “Başımı açarak bir daha kirlenmeyeceğim” yönündeki sözlerini alıntılayarak “Bu durumda başı açık olanlar kirlenmiş midir” diye soran Pavey, AKP’nin başı açık milletvekillerini de “vitrin” olarak nitelemişti. Pavey’in önceki günkü konuşması dün sosyal medyada en önemli gündem maddesi oldu. AKP İstanbul Milletvekili Nimet Baş, TRT’de katıldı u ‘AKP’nin başı açık milletvekilleri vitrin’ diyen CHP’li Şafak Pavey için sosyal medyada linç kampanyası başlatıldı. AKP yandaşı gazeteciler, Pavey’in konuşmasını twitter üzerinden sert sözlerle eleştirirken Sabah yazarı Sevilay Yükselir, CHP’li vekili ‘yalancılıkla’ suçladı. Din Sarmalında Derin Milliyetçilik... Binlerce yıllık tarihin, uygarlığın yaşandığı bu coğrafyada bugün insanların istedikleri nedir? İnsanca yaşam! İş, aş, ekmek! Demokrasi ve özgürlük! Adalet ve eşitlik! Gelir dağılımında uçurumun kalkması! Şöyle geriye dönüp baktığımızda neler görürüz o tarihin sayfalarında? Kan! İntikam! Öç alma! Öyle 8090 yıl önceye falan bakmaya hiç gerek yok! Çoğulcu döneme geçtiğimizden bugüne aradan 63 yıl geçmiş. Bu topraklarda tarihin ve kültürün tüm kalıntıları alınıp götürülmüş. Tarih kanla yazılmış. İnsanların canı yanmış, her kuşaktan çocuklar, gençler, insanlar öldürülmüş. Kimsesizler mezarlığına kaç kişi gömülmüş belli değil. O çocuklarımız geçmişin sayfalarında topraklara gömülmüş. HHH Her şey devlet için yapılmış! Akıl, ruh, merhamet, vicdan yok olmuş, ülke her dönem eli kanlı çetelere teslim edilirken şöyle denilmiş: “Ne yaptıysak vatan için, devlet için yaptık!” Peki, insanlık için ne yapılmış? O soruya hiç yanıt verilmemiş, demokrasi ve özgürlükler genişletilmemiş, vurgun, talan düzeni sürüp gitmiş. Kendi çıkarlarını öne çıkaranlar tüm siyasi iktidarların kayığına binmiş, kimi zaman asker fişeklenmiş, “vatan elden gidiyor, darbe yapın” denilmiş. Politikacı, işadamı, sanayici, bürokrat... Hep kol kola gitmişler, ülkeyi uçurumun kıyısına getirmişler... Bunları yaparken de “gardrop Atatürkçülüğüne” sığınmışlar. Kıyımlar, cinayetler... Asit kuyuları... Berfo Ana’lar... Sayıları bin değil, binlerce... Canı acımış, içi yanmış anaların, babaların, kardeşlerin... Din sarmalı ülkeyi baştan sona donatmış, kör milliyetçilik alıp başını gitmiş. HHH Türkiye’de din ve inanç ğı bir programda Pavey’i hedef alarak “Siz kim oluyorsunuz da bizi ‘vitrin’ olmakla suçluyorsunuz! Ne hakla! Ne hakla! Şiddetle reddediyorum. Ben de kendisinin bir vitrin olduğunu düşünüyorum” dedi. Pavey, sosyal medya ağı “Twitter”da ise AKP’ye yakın gazetecilerin hedefi oldu. Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir, Pavey’in 1996’da, 19 yaşındayken Zürih’te bir tren istasyonunda geçirdiği ve bir koluyla, bacağını kaybettiği kazaya ilişkin “Bu ilk yalanı değil. İsviçre’de 1 çocuğu kurtarmak için mi yoksa kocası terk ettiği için mi o trenin önüne atladı sormak lazım kendisine!” mesajını attı. Yükselir daha sonra gelen tepkiler üzerine attığı mesajı silerek özür diledi ancak mesajındaki iddiaları savundu. “Pavey, BM’de görev yaparken herhalde en iyi öğrettikleri şey yalan ve provokatörlük. Yalanlarla yaşıyor maalesef” mesajını da atan Yükselir, “Başımı açarak bir daha kirlenmeyeceğim” sözünü hangi vekilin söylediğini de bulamadığını belirtti. Yeni Şafak gazetesi yazarı ve AKP kurucularından Ayşe Böhürler, gazeteciler Nihal Bengisu Karaca, Hilal Kaplan, Melih Altınok, Kurtuluş Tayiz’de Pavey’i eleştiren mesajlar attı. Nihal Bengisu Karaca, Pavey’in konuşmasını “üstenci” bulurken geleneksel devlet aklına teslim olmuş bir anlayışın ürünü olarak tanımladı. Türkiye gazetesi yazarı Melih Altınok da “Ne kadar şirindi değil mi? Ne kadar tane taneydi konuşması... Kimse kusura bakmasın ama zencilerine seçme hakkı henüz vermiş bir ülkenin parlamentosunda konuşan beyazın nezaketine şükretmenin ciddi bir aşağılık kompleksine işaret ettiğini düşünüyorum. Neymiş, gülümsüyormuş konuşurken? Lütfa bak sen?” mesajlarını attı. Kurtuluş Tayiz de Pavey’in konuşması üzerinden “Kemalizmi” eleştirdi. “Trabzonlu AK” adlı bir kullanıcı da “Şafak Pavey demek tek bacak üstünde 10 dakikada 10 bin yalan demek” mesajını attı. CHP, ‘kadın sorunları ve internet yasakları’ raporu kötü gidişi belgeliyor ‘AKP’nin tezi çöktü’ u CHP raporunda, Türkiye’deki kadın sorunlarına dönük raporunda kadınların özgürlük sorununun ‘göstermelik paketlerle çözülemeyeceği’ belirtilirken kadın özgürlüğünü ‘kılık kıyafete’ bağlayan AKP’nin ‘kutsal aile’ tezinin, ‘Her gün 5 kadının eşi, sevgilisi veya yakını tarafından öldürülmesiyle çöktüğü’ belirtildi. AYŞE SAYIN Erdoğan: Tarihten gelen şeyini hâlâ devam ettirmenin gayreti içerisinde MEMURLAR İÇİN CUMA EZANINA İNCE AYAR! İstanbul Haber Servisi İstanbul’daki memurların geçen pazar günü başlayan kış saati uygulaması nedeniyle namaza yetişemeyecekleri göz önüne alınarak sadece cuma günleri için öğle ezanının saati değiştirildi. İstanbul Müftülüğü tarafından dün saat 11.55’te okunması gereken öğle ezanı 12.10’a alındı. Uygulama 22 Aralık tarihine kadar sürecek. Bu tarihten sonra öğle namazı saati 12.10’u geçeceği için cuma günleri öğle ezanı gerçek saatinde okunacak. ANKARA CHP, kadınların “özgürlüğünü” türban serbestisine indirgeyen AKP hükümeti döneminde kadınların ekonomik ve sosyal konumundaki geriye gidişler ve özellikle Gezi olayları sonrasında internet ile sosyal medyaya getirilen “yasaklar”la ilgili rapor hazırladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata tarafından hazırlanan rapor, AKP döneminde kadınlara dönük taciz, tecavüz, aile içi ve dışı şiddetin arttığı belirtilerek, “Her gün 5 kadının eşi, sevgilisi veya yakını tarafından öldürüldüğü Türkiye’de AKP’nin kutsal aile tezi çökmüştür” denildi. Ayata’nın, Türkiye’deki kadınların temel sorunlarını rakamlar ve örnekler vererek anlattığı ve AKP’li kadın milletvekillerinin Meclis’e türbanla geldiği önceki günkü oturumda milletvekillerine dağıttığı raporda, kadınların sorununun “göstermelik paketlerle çözülemeyeceği” vurgulandı. Raporda şu saptamalara verildi: 4 11 yılda, kadınların güçlendirilmesi ve kadınerkek eşitliği konularında hiçbir niteliksel gelişme sağlanmamıştır. AKP’nin kadınların kamusal yaşamda, çalışma hayatı ve siyasette daha eşit konuma gelmeleri yönünde bir iradesi bulunmamaktadır. 4 Türkiye’nin kendine yakın bulduğu “yüzde ellisini” diğer yüzde elli aleyhine kışkırtmaya çalışan başbakan, toplumun yüzde ellisini oluşturan kadınların sorunlarını, kılık kıyafetten ibaret görmektedir. 4 AKP iktidarı kız çocuklarını okuldan uzaklaştıran düzenlemeleri birbiri ardına devreye sokmaktadır. Eğitimi altüst eden 4+4+4 sistemine geçilmesi kız öğrencilerin beşinci ve altıncı sınıflarda okulu terk etme eğilimini artırmıştır. 4 2012’de kadınların işgücüne katılımı yüzde 29 iken kentlerde sadece yüzde 24’tür. OECD ve AB ülkelerinde kadınların işgücüne katılımı yüzde 60’ı bulmaktadır. OECD sıralamasında sonuncu sırada yer alan Türkiye bir üstündeki Meksika’nın da (yüzde 47.1) çok gerisindedir. 4 “Merdiven altı” olarak nitelendirilen işler kısa süreli ve geçici çalışmayı ve sosyal güvencesizliği beraberinde getirmektedir. Türkiye’de istihdamdaki kadınların yüzde 57.8’i sosyal güvenceden yoksun. 4 AKP, kadınların özgürlüğünü Cuma namazını Ankara’daki Beştepe Camisi’nde kılan Erdoğan, çıkışta simit dağıttı gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP yine kızdırdı ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AKP’li dört kadın milletvekilinin TBMM Genel Kurulu’na türbanlı gelmelerini “Herkes mutlu oldu. Bu tip normalleşmeye katkı veren bütün siyasi partilere teşekkür ediyorum” sözleriyle değerlendirdi. Cuma namazı kışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Tayyip Erdoğan da, konuya ilişkin soru üzerine, “Parlamento hemen hemen hiçbir zaman göremediği, yaşayamadığı bir olgunluk içinde bana göre bu süreci değerlendirdi ki, öncesinde farklı farklı şeyler söylenmesine rağmen dünkü hava çok çok olgun bir havaydı” dedi. Başbakan Erdoğan, CHP’nin tavrı ile ilgili soruyu şu yanıtı verdi: “Bakın, orada üç siyasi parti gayet güzel bir tavır sergiledi ama CHP maalesef tarihten gelen şeyini hâlâ devam ettirmenin gayreti içerisinde. Olumlu yaklaşanı da var kendi içlerinde, olumsuz olanı da var. Milletin verdiği izni kimsenin engellemeye hak ve selahiyeti yoktur. CHP’nin böyle bir ne gücü, ne kudreti, bu da yoktur.” Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da restore edilen Aslanhane Camisi’nin açılışında, “Eğer bir bayan, bir kadın milletvekili ise ve ‘Başımı örtmem gerekiyor, bu şekilde Meclis çalışmalarına katılmak istiyorum’ derse, buna hiç karşı çıkılmaması, laikliğin aynı zamanda bir gereğidir” dedi. Türban işi bitti sıra pantolonda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’li kadın milletvekillerinin türbanla TBMM’ye gelmesinin ardından başlayan pantolon tartışması sürüyor. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, içtüzük değişikliğine gerek olmadığını, kadın milletvekillerinin önümüzdeki haftadan itibaren Meclis’e pantolonla gelebileceklerini belirterek “Biz AKP olarak taahhüt ediyoruz, gelebilirler. Biz itiraz etmeyiz” dedi. Elitaş, “Eğer ‘içtüzük değişikliği olması gerekir’ deniyorsa da zaten içtüzük komisyonu çalışmalarını sürdürüyor. 2 Aralık’a kadar çalışmalarını tamamlayacak” dedi. Elitaş, tek maddelik bir içtüzük değişikliği önerisi gelmesi durumunda ise parti olarak bir değerlendirme yapacaklarını belirtti. CHP’li Emine Ülker Tarhan, attığı tweette pantolonu engelleyen kişi olarak kendisini gösteren AB Bakanı Egemen Bağış’a, “AB’den vazgeçen AB bakanı niye orada oturuyorsa artık, neyse ama konuşabilen ve yürüyebilen birisi o” diye yanıt verdi. Tarhan, pantolon serbestliği getiren içtüzük değişikliğini AKP’nin komisyona çektiğini belirtti. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de içtüzük değişikliği olmadan pantolon giyilmesinin mümkün olmadığını söyledi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Sayın Pavey ne zaman isterse pantolonlu olarak gelebilir. İçtüzük deniyorsa gerekiyorsa grup başkanvekilleri hemen konuşur önümüzdeki hafta onu da çıkarabiliriz” dedi. kılık kıyafete indirgerken kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve özellikle kadın cinayetleri hızla artarak ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Uygulanan politikalar kadınlara yönelik şiddeti artıran zihniyetin arka planını oluşturmaktadır. Mevcut iktidarı savunan tutucu kanaat önderleri “Kadınlar açık giysi giyerse elbette tecavüze uğrar” diyecek kadar ileri gitmiştir. Ne var ki AKP’nin “kutsal aile” tezi her gün beş kadının eşi, sevgilisi veya herhangi bir yakını tarafından öldürüldüğü ülkemizde tamamen çökmüştür. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata, yarın CHP PM’de görüşülecek olan MYK raporunda da “Muhafazakâr ağında internet” başlıklı “politika notu”nda AKP döneminde internete özgür erişim hakkının engellendiğini, özellikle Gezi sonrasında ve sosyal medyaya dönük sansürbaskının arttığına dikkat çekti. Ayata, Türkiye’de pek çok alanda görülen AKP’nin “yasakçı ve baskıcı” anlayışının internet ortamında ‘AKP gözetliyor’ da kendini gösterdiğine işaret ederek, şu değerlendirmeleri yaptı: “İçişleri Bakanlığı talimatıyla artık sosyal medya kullanıcıları polis tarafından izlenerek fişlenmekte, kullanıcıların haklarında soruşturma açılabilmektedir. AKP, çoğulcu demokrasilerin vazgeçilmez bir unsuru, düşünce ve ifade özgürlüğünün temel gereği olan medya özgürlüğünü hiçe saymaktadır. BM İnsan Hakları Konseyi’nin 4 Haziran 2011’de onayladığı, ‘Düşünce ve İfade Özgürlüğünün İlerletilmesi ve Korunması’ raporunda temel bir insan hakkı olarak tanınan ve İnsan Hakları Beyannamesi kapsamına alınan internet erişimi hakkı Türkiye’de özgürce kullanılamamaktadır. İnternet, her gün yeni teknolojiler, alternatif uygulamalar, alışkanlıkları dönüştüren yeniliklerle gelişmekte ve büyümektedir. AKP, bu özgürlükler ve gelişim alanını tehlike diye kavramaktadır. Bu sebeple, AKP’nin internete yaklaşımının temelini sansür, gözetleme, baskı ve kontrol mekanizmaları oluşturmaktadır.” Başbakandan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, “Dolmabahçe’de oturup, Kadıköy’den gelen vapurlardaki kadınları dikizliyor” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, kişilik hakları ihlal edildiği gerekçesiyle 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Erdoğan’ın acukatlarınca açılan davanın dilekçesinde, Kılıçdaroğlu’nun, 29 Ekim’de Tandoğan’da “Cumhuriyet Mitingi”nde, Erdoğan’ın şahsiyet haklarına saldırı kastıyla, ağır hakaretlerde bulunduğu savunuldu. Davalının, sözlerinin, eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı iddia edilen dilekçede, Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ı ‘dikizcilik yapmakla’ yani ‘ahlaksızlıkla’ itham ettiği belirtildi. Dava dilekçesinde bu ifadenin halk arasındaki argo anlamıyla kullandığı savunuldu. ‘dikiz’ davası CANAN ÇELİK DE TÜRBAN TAKACAK AKP Bursa Milletvekili Canan Candemir Çelik de bundan sonra türban takacağını açıkladı. Çelik’in başörtüsü ile katıldığı ilk resmi program ise Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın da yer aldığı cami açılışı oldu. AKP milletvekilleri Nurcan Dalbudak, Sevde Bayazıt Kaçar, Gülay Samancı ve Gönül Bekin Şahkulubey hac dönüşü başlarını kapatma kararı almıştı. ‘LAİK CUMHURİYETE MEYDAN OKUMA’ CHP’nin türbanlı milletvekillerine “eylemsel tepki koymama” kararına uyarak, TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün konuşmayan CHP’li Kamer Genç, açıklama yaptı. Genç, AKP’nin “türbanı” Meclis’e sokmasını, “Şeyh Sait cemaati ile Menemen’de Kubilay’ın başını kör testereyle kesen zihniyetin TBMM’de attığı zafer naralarının görüntüsüdür” sözleriyle değerlendirdi.