Katalog

2 KASIM 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 koz olarak seçim öncesi sahnelenen tabloda kadın bedeni, türbanı üzerinden sahnelenen oyunda yollara serilen tuzaklar işe yaramamıştı... HHH Dahası tuzak için sahneye çıkarılan, daha öncesinde milletveki li olarak kadın hakları, toplumsal yaşama katkıları üzerinden anlamlı hiçbir çalışmalarına tanıklık edemediğimiz kadın milletvekillerinin dördünü birden, reddetmedikleri sürece bağlayan bir yaklaşım dillendirilmişti... Hani kendi özgür iradeleri ile gönüllü hacca gittikten sonra örtünmeyi seçtiklerini açıklayan milletvekillerimiz adına kameralar önünde; “Başımı açarak bir daha kirlenmeyeceğim” cümlesi ile, başı açık kadınlar kirlenmiş ilan edilivermişti ya... Pavey, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, bu açıklamayı sorguluyor; “Başı açık olanlar kirlenmişler midir” sorusunu soruyordu... İnanç üstünden öbürünü kirli ilan edebilmenin kimsenin haddi olamayacağını da anımsatmayı unutmuyordu... İnancın gösteri için kullanılamayacağını, büyük bir ruh temizliğinden doğan muhteşem bir tevazu ile yaşanması gerektiğini de anımsatarak... Evet, Pavey’in deneyimli, uluslararası örgütlenmelerde kadın, insan hakları savaşımı vermiş bir uzman olarak Meclis kürsüsüne taşıdığı sorgulamalar çok evrensel... Türbanı bir insan hakları ihlalinden, bir insan hakları kazanımına dönüştürmede, türbanlı milletvekillerimizin üstlendikleri sorumluluklar çok büyük... İnanç özgürlüğünün en büyük güvencesi, geleceğimizi dini rehberlikle kontrol etmek değil, kusursuz bir sekülerizm savaşımı vermek olduğuna göre... Ortak geleceğimize açılacak yol hukuk ve sekülerizmi zorunlu kıldığına göre... Türbanlı milletvekili kadınlarımızın bundan böyle öncelikle, kendi inanç özgürlükleri için gösterdikleri duyarlılıkları, kadın erkek, bu ülkede yaşayan tüm bireylerin hakları için gösterme sorumlulukları katlanmış oluyor... Ruhban Okulu, azınlık okulları, cemevleri, bir inanç biçiminin murdar olarak ilan edilmesi gibi sorunlu inanç alanlarında görülmeleri gerekiyor. Bir arada yaşama efsanemiz çökmeyecekse, bir taraf bir arada yaşamanın yolunu ararken öbür tarafı sindirmek, özgürlükleri bir bir yok etmek istiyorsa; Azınlığın çoğunluğu ezmesi sürdürülemezken, çoğunluğun azınlığı ezmesinin sürdürülebilir olduğu gerçeği unutulmadan... Gerçekten bu ülkeyi korkunç bir uçuruma sürüklemekten kaçınma niyeti söz konusu ise adaletle öç alma arasındaki farkı, İktidarları cephesinde rol alanlar, türbanlı kadınlar öncelikle, en kısa zamanda öğrenmelidirler... Kendi yarattıkları canavarın onları da teslim almasını, ancak ötekileştirmeye, cezalandırmaya çalıştıklarının hep birlikte verdikleri var olma savaşımları önleyebilir... 2014 zor geçecek Fed’in tahvil alımlarını azaltmaya 2014’te başlayacağını öngören Sabancı, Borusan, Doğan ve Doğuş Holding’in üst yöneticileri, cari açık kırılganlığı nedeniyle Türkiye’nin parasal daralma sürecinden en çok etkilenen ülkelerden biri olacağını düşünüyor. Ekonomi Servisi Türkiye’nin en büyük holdinglerinin üst yöneticileri, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) tahvil alımlarını azaltacağı bir ortamda, cari açık kırılganlığı nedeniyle Türkiye’nin kur ve faizde baskı yaşayarak bu adımdan en çok etkilenecek ülkeler arasında yer alacağını öngörüyor. Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda, Capital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde düzenlenen CEO Club buluşmaları kapsamında dün, CEO Ajanda 2014 toplantısı gerçekleştirildi. Toplantının panelistleri arasında Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul, Borusan Holding CEO’su Agah Uğur, Doğan Holding CEO’su Yahya Uzdiyen ve Doğuş Holding CEO’su CEO’lara göre gelecek yıl büyüme yavaşlarken, faiz ve kurda baskı yaşanacak 3 milyar dolar yatırım yapacaklar Zafer Kurtul Akın Öngör Agah Uğur Yahya Uzdiyen Hüsnü Akhan Ezilen Resmi İndi Ezen Çoğunluk Çıktı Kadının türbanı üzerinden, kadın hakları ekseninde yürütülen kavgada, İktidarları cephesinin Meclis’te zafer kazandığı gibi görünen kavganın, son sahnesinin, olaya nokta konmasının görüntülerine haberler hafta sonu, tartışma programları bağlantılı bir daha bir daha gösterildiğinde farklı bir gözle, dikkatle bakmanızı öneririm... Toplumsal gelişmelerde, hele de dönemeç noktası gibi görünenlerinde ayrıntılar, satır arası gelişmeler çok daha fazla önem kazanırlar... Anımsatırım, Suriye’de kimyasal silah kullanımı gündemli ABD’nin en azından bombalı müdahale edeceği açıklamaları dünya medyasında döne döne yineleniyorken, medyatik vitrin dışında yürütülen dış politika denge pazarlıkları sonunda, Rusya’nın belirleyiciliği öne çıkmış, ABD’nin söz konusu müdahaleden geri adım atmasının yanında, ABD medyasının bile gözünde Putin’in, Obama’nın önüne geçen lider seçilmesini getirmişti... Demem o ki dün CHP’den bir milletvekilinin televizyon kameraları karşısındaki uyarısını, Başbakan Erdoğan’ın türbanlı milletvekillerini Meclis’e öngörülenden çok kolay sokturması sonrası yaptığı halka seslenişte yüzündeki sıkıntıyı siz de değerlendirin... AKP milletvekilleri Meclis’te zafer sarhoşluğu içinde, türbanla salona girmeleri ile ancak isimlerini duyup bire bir tanıdığımız kadın milletvekilleriyle anı fotoğrafı çektirmek üzere yarışır, sevinçli, coşkulu poz verirlerken Başbakan’ın, zafer konuşması yapıyor gibi iken yüzüne yansıyan kaygı ne anlama geliyor? Art niyetsiz “elindeki oyuncağı kaptırmış çocuğun şaşkınlığı” diye yorumlasam çok mu kızarsınız? AKP’nin kurt siyasetçisi Arınç’ın, Şafak Pavey’in konuşmasını çok beğenmiş gibi yapıp, hemen besbelli çok bozulmuş olarak hemen çürütmeye çalışırkenki yüz diline, sözlerine de dikkat etmelisiniz... Kurt siyasetçi, Pavey’in konuşmasında çok yalın çizilmiş tablodan, rollerin değişimi ilanından çok ama çok rahatsız olmuştu... Yıllardır İktidarlarının siyaset oyunlarında çok etkin olarak kullanılmış insan hakları ihlal edilmiş, mağdur türbanlı kadınlar resmi yere inmiş, kadın hakları, insan haklarında doğru yerde durmak, sorumluluk üstlenmek zorunda olan çoğunluk güce de sahip türbanlı kadınlar gerçeği ortaya çıkmıştı... Mağdurluk üzerinden siyaset oyunu oynayabilme şansı sonuna kadar tüketilmiş, son işe yarayacak Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda gerçekleştirilen CEO Ajanda 2014 toplantısının panelistleri Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul, Borusan Holding CEO’su Agah Uğur, Doğan Holding CEO’su Yahya Uzdiyen ve Doğuş Holding CEO’su Hüsnü Akhan’dı. Panelin moderatörlüğünü ise CEO Club Başkanı Akın Öngör üstlendi. Hüsnü Akhan yer aldı. Sabancı Holding CEO’su Kurtul, “Fed’in parasal genişletmeyi azaltması 2014’te karşımıza çıkacak. Gelişmekte olan ülkelere para akışı yavaşlayacak, eskisi gibi bol parayı bulamayacağız. Cari açık nedeniyle Türkiye daha çok etkilenecek ülkeler arasında olacak” dedi. Doğuş Holding CEO’su Akhan da şimdiye dek büyümenin motoru olan bol ve ucuz para döneminin sonuna gelindiğini ifade ederek 2014’te tahvil alımlarının gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere yöneleceğini vurguladı. Tasarruf planlarının başlı başına bir sorun teşkil ettiğini kaydeden Borusan Holding CEO’su Uğur, “Aynı anda kazanmanız ve harcamamanız lazım. Türkiye’de inşaat sektörü dışında, sanayicinin ve KOBİ’lerin ise kâr marjları düşük. Neyin tasarrufunu yapacağız? Bunun netleşmesi gerek” diye konuştu. Doğan Holding CEO’su Uzdiyen ise Gezi olaylarıyla birlikte yılın ikinci yarısında farklı etkilerle karşılaştıklarını söyledi. Gezi’nin üzerinde durulması gereken bir olay olduğunu belirten Uzdiyen, “Türkiye’nin imajını inanılmaz ve hızlı bir şekilde zedeledi” dedi. Sabancı, Borusan ve Doğuş Holding’in 2014 yılında yapacakları toplam yatırım ise 3 milyar dolar olacak. Büyüme her ne kadar yeterli olmasa da planladıkları yatırımları hayata geçirdiklerini ifade eden CEO’lar, önümüzdeki yıl da yatırımların kesintisiz olarak süreceğini belirtti. Doğuş Holding CEO’su Akhan, 2014’te 600 milyon dolarlık yatırım yapacaklarını söyledi. Akhan “Marinacılık ve hizmetlerde yatırımlarımız sürecek. Golf ve tenis akademisi kuracağız. Sağlık alanında çalışmalarımız ve yatırımlarımız olacak” dedi. Enerjinin holding içindeki payının artacağını vurgulayan Sabancı Holding CEO’su Kurtul ise “2014’te yaklaşık 2 milyar dolar yatırım planlıyoruz. Gelirimizin yüzde 20’sini yatırıma ayırdık” diye konuştu. Borusan Holding CEO’su Uğur da “2014’te yapacağımız yatırımlar 400 milyon doların altında olmayacak” dedi. İstanbul yanıyor Ekonomi Servisi İstanbul’da perakende fiyatlar ekimde bir önceki aya göre yüzde 2.54 artarken, toptan eşya fiyatları yüzde 0.92 yükseldi. İstanbul’da perakende fiyatlar yıllık bazda yüzde 7.59, toptan eşya fiyatları yüzde 6.86 artış kaydetti. İstanbul Ticaret Odası, ‘Ekim ayı İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi ve Toptan Eşya Fiyatları İndeksi’ni açıkladı. Buna göre, giyimde yüzde 18.94, gıdada yüzde 2.71, ev eşyasında yüzde 1.36, sağlık ve kişisel bakım da yüzde 0.01 artış kaydedildi. İhracat ağır aksak gidiyor Türkiye’nin 2023’e yönelik ihracat hedeflerine ulaşabilmesi için önümüzdeki iki yılda mutlaka yüzde 12’lik ihracat temposuna geri dönmesi gerekiyor Ekonomi Servisi Bu yılın ekim ayında ihracat, bir önceki yılın aynı ayına oranla yüzde 1.5 artışla 11 milyar 865 milyon dolar oldu. Geçen yıl ekim ayında ihracat 11 milyar 690 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmişti. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracat verilerini dün Çorum’da açıkladı. Açıklanan verilere göre, bu yılın ilk 10 ayında ihracat binde 2 azalarak 124 milyar 357 milyon 687 bin dolara gerilerken, son 12 aydaki ihracat yüzde 1.7 artışla 150 milyar 716 milyon 216 bin dolar oldu. Ekimde en fazla ihracat yapan sektör 1 milyar 751.2 milyon dolarla otomotiv oldu. Bunu 1 milyar 410.3 milyon dolar ile kimyevi maddeler ve mamülleri, 1 milyar 337.6 milyon dolarla hazır giyim ve konfeksiyon izledi. İhracat verilerinin olumlu yanı Avrupa Birliği’nin genel içindeki payının yüzde 4.3 yükselmesi oldu. Ancak ihracatın genelindeki tempo düşüklüğünden kaynaklanan olumsuzluk sürüyor. Büyükekşi bu durumu, “2023’e yönelik rakamlara ulaşılması için önümüzdeki iki yılda mutlaka ve mutlaka yüzde 12’lik ihracat artış temposuna geMehmet ri dönmeliyiz” diye Büyükekşi vurguladı.