17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 2013 CUMARTESİ [email protected] 14 İBBŞT, yönetmen Ragıp Yavuz hakkında ‘Gezi’ye destek’ soruşturması açtı KÜLTÜR Ayşe Emel Mesci’nin yönettiği oyun İzmir Devlet Tiyatrosu sahnelerinde izleyiciyle buluştu Tiyatroda ‘Gezi avı’ sürüyor CEREN ÇIPLAK ‘Son Çığlık’ atılıyor! OĞUZ YILDIZ Gezi Parkı Direnişi’ne destek veren tiyatro sanatçılarına yönelik baskılar devam ediyor. Kültür Bakanlığı’nın, Gezi eylemlerini destekleyen özel tiyatro kuruluşlarına yardımı kesmesinin ardından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İBBŞT), geçen eylül ayında düzenlenen Kıbrıs Tiyatro Festivali’nde, oyun gösterimi sonunda Gezi Parkı Direnişi’ne destek veren konuşması nedeniyle oyunun yönetmeni, aynı zamanda festivalin genel sanat yönetmeni Ragıp Yavuz’a soruşturma açtı. “Zengin Mutfağı” ile “Ateşli Sabır” adlı oyunlarla Kıbrıs’taki turneye katılan Yavuz, soruşturmanın İBBŞT Müdürü Salih Efiloğlu tarafından bildirildiğini, konuyla ilgili olarak da 7 gün içinde savunma yapmasının istendiğini söyledi. Ragıp Yavuz, seyirci kendisini slogan atarak selamladığında, “Diren Gezi” diyerek yanıt verdiğini ve bunun da arkasında duracağını vurguladı. Yavuz, ayrıca konuyla ilgili olarak İBBŞT’ye savunma veremeyeceğini, çünkü “suç”un ne olduğunu anlamakta zorlandığını belirtti. u Geçen hafta Kültür Bakanlığı’nın, Gezi Direnişi’ni destekleyen özel tiyatrolara destek yardımı yapmayacağı öğrenilmişti. Şimdi de, İstanbul Şehir Tiyatroları yönetimi, Kıbrıs Festivali’nde Gezi’ye destek selamı gönderen Ragıp Yavuz hakkında soruşturma başlattı. Yavuz, aydın bir sanatçı, eski bir İŞTİSAN Başkanı ve Türkiye Tiyatro Platformu Eşbaşkanı olarak seyirciyi “Diren Gezi” diyerek selamlamaktan onur duyduğunu da söyledi. Yavuz, “ Hukuk devleti olmadığına inandığım bir Türkiye’de eğer bundan ötürü ceza alırsam bu şaşırtıcı olmaz. ‘Diren özgür ve özerk sanat’ demeye devam ederim” dedi. 32. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı bugün başlıyor Kitapseverler Kültür Servisi 32. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı kitapseverlere kapılarını bugün açıyor. TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım AŞ tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle düzenlenen fuar 10 Kasım’a dek sürecek. 210 Kasım 2013 tarihleri arasında Büyükçekmece’deki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan 32. TÜYAP Kitap Fuarı’nın bu yılki ana teması ise “Tarih: Geçmişteki Gelecek”. Fuarın bu yılki “onur yazarı” ise Kitap Fuarları Danışma Kurulu tarafından alınan kararla tarihçi, akademisyen Prof. Dr. Taner Timur olarak belirlendi. Fuar süresince Prof. Dr. Taner Timur’un katılımıyla paneller ve söyleşiler düzenlenecek. Fuarın onur konuğu ülkesi olan Çin Halk Cumhuriyeti de 25 Kasım tarihle TÜYAP’a... rinde Uluslararası Salon’da yer alacak. Çin’den 100’ün üzerinde yayınevi katılırken fuar süresince yazarların katılımıyla etkinlikler düzenlenecek. Bu yıl, Uluslararası Salon kapsamında 28 ülkeden 200 yayınevi, telif ajansları ve yayıncı birlikleri 25 Kasım tarihleri arasında 12 No’lu holde yer alacak. Kitap fuarı bu yıl da yayıncılık sektörünün gelişen yüzü dijital yayıncılığı, ekitap ve yeni uygulamaları “Dijital Yayınlar” salonu ile okuyucu ve katılımcılarla buluşturacak. Fuar, hafta içi 10.0019.00 saatleri arasında, hafta sonu ise geçen yıllarda olduğu gibi 10.0020.00 saatlerinde ziyaret edilebilecek. Fuar, 23. İstanbul Sanat FuarıARTİST 2013 ile eşzamanlı düzenleniyor. www.istanbulkitapfuari.com İZMİR “13. yüzyıl başı. Fransa’nın güneyinde bir bölge, Oksitanya. Kuzey Fransa’nın baronları papalığın çağrısıyla Oksitanya’ya karşı haçlı seferine çıkar. Amaçları, ‘sapkın’ olarak niteledikleri Katar mezhebinin üyelerini yok etmek ve bu arada Oksitan topraklarını da ele geçirmek. Oksitan kontları ve şövalyeleri Katarlara sahip çıkarlar. Ancak haçlılar bir silindir gibi geçer Oksitan topraklarından. Geride yanıp yıkılmış kentler, katliamlar, odun yığınlarında yakılan insanlar, baskı ve korku kalır...” Yukarıdaki alıntı, Ali Berktay’ın kaleme aldığı ve Ayşe Emel Mesci’nin yönettiği “Son Çığlık” adlı oyunun kısa bir özeti. Ömrünü tiyatroya adamış Mesci’yle, salonları “tadilata” alınan ve tek sahneye kalan İzmir Devlet Tiyatrosu’nda buluşup, “Son Çığlık”ı konuştuk: İzleyici “Son Çığlık”ta nelerle yüzleşecek, nelere tanık olacak? İzleyici Son Çığlık’ta, ortaçağ karanlığında geçen gerçek bir hikâyenin, özellikle engizisyon döneminin tanıklığını yapacak. Ancak bu karanlık çağ henüz bitmedi, en azından benim görüşüm böyle. O yüzden de bu oyun çok güncel. Bu nedenle de Son Çığlık özellikle İzmir’de yerini bulmuş bir oyun olacak. İzmir, bu oyun için gerçekten u Ömrünü tiyatro sanatına adamış Ayşe Emel Mesci’yle, salonları ‘tadilata’ alınan ve tek sahneye kalan İzmir Devlet Tiyatrosu’nda buluşup ‘Son Çığlık’ı konuştuk. çok önemli bir kent. Tiyatro hayatın aynası mı? Tiyatroyu 47 yıldır yapıyorum. Başka bir şey yapmadım. Tabii ki mesleğimin her kolunda çalıştım. Şunu öğrendim ki tiyatro her şeyden önce bire bir hayatın aynası değil. Tiyatro hayatı yorumlayan bir sanat. Çağına tanık olan bir sanat. Bir eğlence sanatı değil. Farklı disiplinlerini bir araya getiren ve sentezleyen bir sanat. Bireysel de değil. Halkla karşı karşıya yapılan kollektif bir sanat. Eğiticiliğinin yanı sıra eğlendirerek ‘SON ÇIĞLIK’IN YAZARI ALİ BERKTAY’A GÖRE TİYATRO olanların sanatı’ “Tiyatro öyle bir sanattır ki, dert eden insan oldukça yaşayacak. Söyleyecek sözü ve derdi olanlar tiyatroyu yaşatacak” diyen oyunun yazarı Ali Berktay da, “Sanat söyle bir şey ki aslında... Bir bu işin piyasası var, hiç karşı değilim, onun da doldurduğu bir boşluk var. Ama bir de söyleyecek bir sözü olması gerek insanın. O sözü söylemenin biçimini bulması gerek, bunun da toplumsal bir karşılığı olması gerekli. Tiyatro gibi sanatlar bire bir yüz yüze seyirciyle yapılan sanatlar toplumsal olaylarla iç içe geçtiği oranda başarılı. Bunun için illa büyük sloganlar olması gerekmiyor. O hassasiyeti taşısın yeterli” diye konuşuyor. Tiyatronun desteklenmesi, gelişmesi için devletin ve medyanın yaklaşımının çok önemli bir etken olduğunu da sözlerine ekleyen Berktay, “Bizdeki durumu çok parlak değil açıkçası. Devletin yaklaşımı çok önemli bir faktör. Muslukları devlet idare ediyor. Tabii ki medyanın yaklaşımı da önemli. Türkiye’de tiyatroya ciddi sütun ayıran Cumhuriyet ve birkaç gazete var. Merkez medya dedikleri, ki yanlış bir tanımlama, kimin merkez olacağı hiç belli olmaz çünkü. Oralar da bunu göremiyorsunuz. Televizyonlar da çok fazla yer vermiyor” diyor. ‘Sözü ve derdi öğreten ve ironik bir şekilde hayatla biraz dalgasını da geçmeyi ihmal etmeyen bir sanat dalı. Çığlık denilince sizdeki çağrışımı? Bendeki çığlık, düzene karşı atılmış bir haykırıştır. Her türlü haksıklığa karşı bir haykırış olarak alıyorum bunu; bağırmak, çağırmak... Bir söz vardır “Bütün beden hazır olmadan çığlığı atamazsın.” Demek ki bedenin hazırlığını da toplumsal koşullar sağlıyor. Sanata adanmış bir yaşam, yurtiçi ve dışında temsiller. Ancak, İzmir’deki bir ilk oyun; hisleriniz? Büyük mutluluk. Yurtdışı ve yurtiçi pek çok sahne, heyecan hepsi ayrı güzel, ayrı mutluluk. Ama yıllardan beri hep bir oyun sergilemek istemiştim İzmir’de. İzmir Devlet Tiyatrosu’yla da ilk buluşmam. Bu da ayrı bir anlam katıyor mutluluğuma. Koşullar zor da olsa, çok çalışkan, çok özverili bir ekiple çalışma olanağı buldum İzmir’de. Büyük bir emek sonucunda oyunu sahneye hazırladık. Bu güzel tarihi binanın aurasında her yeri bir atölyeye çevirdik. Avlusu, kantini, her yer sahnemiz oldu. Şartlar ne olursa olsun benim için burda çalışmak büyük mutluluk oldu. Sanat yaşamı boyunca çalışmaları çeşitli ödüllerle taçlandırılan, “yere baktığımda toprağı, başımı kaldırdığımda gökyüzü ayrı bir güzel” dediği İzmir’de bir ilk yaşayan Mesci’nin yönettiği “Son Çığlık”ı duymak isteyenler, Konak Sahnesi’ne... Müjdat Gezen’den yeni oyun Kültür Servisi Müjdat Gezen Tiyatrosu, Müjdat Gezen’in yazıp yönettiği “Olmasaydı” adlı oyunla sezonu açtı. Oyun, “Mustafa Kemal Atatürk Samsun’a çıkmadan önce İngilizler tarafından öldürülseydi ne olurdu?” sorusu üzerinden ilerliyor. “Atatürk ‘Olmasaydı’” sorusuna yanıt arayan oyun bugün 15.30 ve 20.30’da Kadıköy’deki Müjdat Gezen Tiyatrosu’nda seyirciyle buluşacak. Gerçek bir yaşam öyküsü ‘Aziz Ayşe’ gösterime girdi Kültür Servisi Elfe Uluç’un ilk uzun metraj filmi “Aziz Ayşe” İstanbul ve Ankara’da gösterime girdi. Kâğıt toplayıcısı bir transın hayatını anlatan filmin başrollerini Feride Çetin ve Engin Altan Düzyatan paylaşıyor. “Aziz Ayşe”, geçen yıl Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali ve Uluslararası Ankara Film Festivali’nin ana yarışma bölümünde yarışmış, Londra Türk Film Festivali, Frankfurt Türk Film Festivali, Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali, Malatya ve Gaziantep film festivalleri gibi birçok festivalde de gösterilmişti. Melikşah Yardımcı’nın yaşam öyküsünden sinemaya uyarlanan “Aziz Ayşe”, İstanbul’da Kadıköy Atlantis ve Cine Majestik, Ankara’da da Kızılırmak sinemalarında gösterilecek. Filmin ana karakteri Ayşe’yi ise gerçek hayatta da kâğıt toplayıcılığı yapan Melikşah Yardımcı canlandırıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle