29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 EKİM 2013 PAZARTESİ 8 HABERLER n Baştarafı 1. Sayfada İmam hatip sınıfı baştan aşağı yenilenirken ‘normal’ sınıflar bakımsızlıktan dökülüyor Ayrımcılığın belgesi EMRE DÖKER GÜNDEM MUSTAFA BALBAY İZMİR İzmir’in Narlıdere ilçesinde açılan bir imam hatip ortaokulu yeterli talep görmeyince, ilçe milli eğitim müdürlüğünün kayıt yaptıran öğrencilere tablet dağıtılması, yemek ve servis giderlerinin karşılanması vaadinde bulunduğu öne sürüldü. Ayrıca aynı bina içindeki imam hatip sınıfını baştan aşağı yenilerken, hemen yanındaki “normal” sınıflar ise bakımsızlıktan dökülüyor. Alevi yurttaşların yoğun olarak yaşadığı Narlıdere’de, 4+4+4 eğitim sistemine geçilmesinin ardından Oğuzhan Ortaokulu bölünerek aynı bina içinde imam hatip ortaokulu yaratıldı. Bir velinin istemi üzerine açılan imam hatip ortaokulu, 7 öğrenciyle eğitime başladı. Tek sınıftan oluşan imam ha tip ortaokuluna talep olmayınca, devreye Narlıdere İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün girdiği belirtildi. Savlara göre müdürlük, kayıt yaptıranlara tablet dağıtılacağı, servis ve yemek parasının da karşılanacağı vaadinde bulundu. İlçe milli eğitim müdürlüğü, imam hatip ortaokulunun tek sınıfını laminat parkeyle kapladı, sıraları yeniledi. Ayrıca duvarlar boyanarak akıllı tahtalarla donatıldı. “Promosyonların” ardından sınıf mevcudu 30’a yükseldi. İmam hatip sınıfının hemen yanındaki sınıfların ise ge cekonduyu andıran görüntüsünde değişiklik olmadı! Okulda çifte standarda isyan eden 83 öğrenci velisi, dilekçelerle ilçe milli eğitim müdürlüğüne başvurdu. Aynı zamanda Oğuzhan İlkokulu’nda sınıf öğretmenliği yapan Eğitim Sen 6. No’lu Şube Yönetim Kurulu Üyesi Cuma Karakoç, veliler ara sında, “AKP imza verenler hakkında işlem yapacak” söylentisinin dolaştığını belirterek “Dilekçeyi veren veliler bize geldi. Tereddütleri olduğunu, baskı göreceklerini söylediler. Haklarında işlem başlatılacağı söy lentisinin ortada dolaştığını bu nedenle korktuklarını kaydettiler. Söylentilerin kaynağı belli değil. Bu baskılara karşın 82 veli, imam hatipin kaldırılması için dilekçe verdi” dedi. Koç, yasal hükümlere karşın sadece 7 öğrenciyle okul açılamayacağına da dikkat çekti. Aynı binada eğitim verdiklerini ancak bir tek imam hatip bölümünün sıralarının yenilendiğini, yerlerin parkeyle kaplandığını belirten Karakoç, “Okula müdür ve yardımcısı atandı. Müdürün odası bile parkeyle kaplandı. Oğuzhan İlkokulu’ndan mezun olan 5 öğrenci bu teşviklerin ardından imam hatipe devam etme kararı aldı. Sınıfın mevcudu bu teşviklerin ardından arttı. Bizim okulumuzdaki sınıflarda ise her şey eskisi gibi” diye konuştu. OKULUN BİR BLOKUNDA 1500 İLKÖĞRETİMLİ ÖĞRENİM GÖRÜYOR. DİĞER BLOKTAKİ İMAM HATİPLİ SAYISI 100 OLUNCA İSYAN ÇIKTI Toplantının ardından öğrenci velileri “okulumuzu geri verin” sloganıyla Alanya Kaymakamlığı’na yürüdü. Öğrenci velilerinin belirlediği 4 kişi, Alanya Kaymakamı Erhan Özdemir ile görüştü. Okul Aile Birliği Başkanı Sebahattin Çetin, Kaymakam Özdemir’in Vali Sebahattin Öztürk ile görüşerek duruma bir çözüm bulmaya çalışacakları sözü verdiğini belirtti. Velilerden İHO’ya tepki yürüyüşü ANTALYA (Cumhuriyet) Alanya ilçesinde bir grup öğrenci velisi okullarının bir bölümünün imam hatip ortaokuluna (İHO) dönüştürülmesini protesto etti. Okulun bir blokunda 1500 ilköğretim öğrencisi eğitim alırken, imam hatip ortaokuluna dönüştürülen blokta ise sadece 100 öğrenci eğitim görüyor. A bloktaki ilköğretim okulunda öğrenci sayısının fazla olması ve fiziki şartların yetersiz olması nedeniyle ikili öğrenime geçilince öğrenciler sabahın 7’sinde ders başı yapıyor. Fiziki şartların yetersiz olması ve sınıfların kalabalıklaşması nedeniyle geçen yıl da protesto eylemleri yapan öğrenci velilerine okul yönetimi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, İHO’nun bu yıl Nebahat Şifa İmam Hatip Ortaokulu’na taşınacağı sözünü verdi ancak bu sözünü yerine getirmedi. Barbaros Azakoğlu İlkokulu velileri de Belediye Düğün Salonu’nda toplantı yaptı. Okul Müdürü Selahattin Yurt, “İkili eğitim parçalanmış eğitim sistemidir. İkili eğitimde öğrencinin aldığı 6 ders saatinden 2’si kayboluyor. Bizim amacımız en iyiyi bulmak. Biz öğrencilerimizin en iyi şekilde eğitim öğretim alabilmesi için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz” dedi. Okul Aile Birliği Başkanı Sebahattin Çetin ise “Bu tahsisin yersiz olduğu, okulun sistemini bozacağı biliniyordu. Protesto ettik, boykot yaptık gerekli mercilere başvurduk. Bu yıl İHO’nun sanayi bölgesine taşınacağı böylece B bloku geri alacağımız sözünü almıştık. Bu söze güvenerek protestolarımızı durdurmuştuk. Çocuklarımız için sabahın 6’sında başlayan maraton akşam 7’de bitiyor. Okulumuz işgal edilmek istenmektedir. Okula devam etmeyen öğrenciyi bile kayıtlı gösterip listeyi şişiriyorlar” dedi. Hacı adaylarını dolandırdılar Hac vazifesini yerine getirmek için Suudi Arabistan’a gitmek üzere Fatih’te bir organizasyon firmasına ödeme yapan 300 kişinin dolandırıldığı öne sürüldü. Hac vazifelerini yerine getirmek isteyen Türkiye’nin çeşitli yerlerinden yaklaşık 300 hacı adayı, bir firmaya kişi başına 2 bin 500 Avro para ve pasaportlarını verdi. Ancak yolculuğun firma tarafından sürekli ertelenmesi üzerine hacı adayları kuşkulanarak İstanbul’a geldi. Fatih’te bulunan firmanın yetkililerine ulaşamayan ve 3 gün firma önünde bekleyen hacı adayları, savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirterek dolandırıldıklarını iddia ettiler. Cami, dernek, yurt ve benzeri kurumlar arasında kıyasıya yarış Deri toplama mücadelesi Fotoğraf: KAYHAN AYHAN Sarıgül kurban pazarında İstanbul Haber Servisi Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül dün akşam saatlerinde Ayazağa Mahallesi’nde bulunan kurban pazarını gezdi. Çadırlara tek tek giren Sarıgül yetiştiricileri dinledi. Kurban kesim yerini de denetleyen Sarıgül, Şişli’deki kurban pazarlarının veteriner müdürlüğünce kontrol edildiğini belirterek “Hiçbir yurttaşın evine dert girmesin, et girsin. Yurttaşlarımız 35 kişi de olsa bir araya gelip kurban alıp yoksul mahallelerdeki insanlara dağıtsınlar. Umarım bütün üreticilerimiz, çocuklarının rızkını kazanıp memleketlerine dönerler” dedi. Kurban pazarından 450 TL ve 1020 TL’ye 2 koç alarak bunları inşaat işçileri ve Semarkand Vakfı’na bağışlayan Sarıgül, Kurban Bayramı’nın ilk günü de pazarı ziyaret edeceğini belirterek yetiştiricilerle vedalaştıktan sonra pazardan ayrıldı. Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz’in davetlisi olarak, hac vazifesini yerine getirmek üzere özel uçak “CBK” ile Medine’ye indi. Gül’e eşi Hayrünnisa Gül de eşlik etti. Cumhurbaşkanı Gül, kralın davetlisi olarak hacca gitti El Beşiri bu kez vizeyi aldı Hayvan hakları savunucuları: Haber Merkezi Ülkesinde 200 bin kişinin ölümünden sorumlu tutulan ve hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından tutuklama kararı bulunan Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşiri hacca gitti. İran Devlet Başkanı Hasan Ruhani’nin yemin töreni için İran’a gitmek isteyen ancak Suudi Arabistan’ın uçağına geçiş izni vermediği için geri dönmek zorunda kalan Beşiri’ye hac için bu kez vize verildi. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararı gereği Beşiri’nin tutuklanması gerekiyor. Onay vermiyoruz Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) temsilcisi Timur Ugan, “Hayvan hakları federasyonu olarak hiçbir hayvanın kurban edilmesine onay vermiyoruz. Bu tarihe karışmalıdır, çağdışıdır. Ancak illa kurban kesilecek deniliyorsa bu ağrısız, modern şartlar altında, kapalı alanlarda olmalı, çocukların gözü önünde yapılmamalıdır” dedi. Ugan, her yıl Kurban bayramlarında vahşet görüntülerine tanık olduklarını, bunun özellikle çocuklarda travmaya yol açtığını vurgulayarak “Büyük illerde bu görüntüler kısmen engellenmiş olsa da küçük yerlerde halen açık alanlarda kurban kesimlerinin yapıldığına şahit oluyoruz. Açık alanlarda kesimlerin yapılması hem travmatik bir olay, hem de potansiyel katillerin yetişmesine neden oluyor. Bu görüntülere bir an önce son verilmeli” diye konuştu. İstanbul Haber Servisi Kurban Bayramı’nda bu yıl yurt genelinde toplam Büyükbaş ve küçükbaş 5.5 milyon hayvanın kesileceği belirtildi. Büyükbaş hayvan fiyatları, 2 bin ile 10 bin, küçükbaş hayvanların fiyatı ise 300500 lira arasında değişiyor. Uzmanlar, kurbanların kapalı alanlarda, hijyenik ortamlarda kesiminin yapılması gerektiğini, çocukların gözü önünde bu kesimlerin yapılmasının büyük bir travmaya yol açacağını vurgulayarak dikkatli olunmasını istediler. AKP’nin kurban derilerini toplamada tek yetkili Türk Hava Kurumu’ndan (THK) bu yetkinin almasından sonra yurt genelinde cami, dernek, yurt ve benzer kurumlar arasında kıyasıya deri toplama mücadelesinin yaşanması bekleniyor. Kurban Bayramı’nda yurt genelinde toplam kesilmeyi bekleyen 1.5 milyon büyükbaş, 4 milyon da küçükbaş olmak üzere 5.5 milyon hayvanın olduğu belirtiliyor. Anadolu’nun çeşitli kentlerinden İstanbul’a büyük ve küçükbaş hayvan getiren yurttaşlar, geçen yıla göre satışlarının bu yıl daha iyi olduğunu belirterek emeklerinin değerini çıkarmayı umduklarını söylediler. Besici Erdem Dinç “Samsun’dan 500 büyükbaş kurbanlık getirdik. Bu yıl satışlara ilginin büyük olduğunu gözlüyoruz. Kurban çadırlarında çok sık hayvan denetimi yapılıyor” dedi. THK Genel Başkanı Osman Yıldırım, THK’nin devam edeceğini belirterek bugüne dek THK’nin elde ettiği gelirle yangın söndürme faaliyetlerinde kullanılan 22 uçağa sahip olduğunu anlattı. dolaşımı ise bunlar kadar özgür değil. Önümüzdeki kuşaklar bu dönemin yüz karası olarak şu kavramı ayrıca ele alacaklar: İnsan kaçakçılığı! Adı bile korkunç. Asya’nın, Afrika’nın fakir ülkelerinden her şeylerini dolara, Avro’ya çevirip insan tacirlerine teslim ediyorlar. Günlerce hayvanların bile taşınmayacağı olumsuz koşullarda yolculuk ediyorlar. Yolda her şey Allah’a emanet... Geçiş ülkelerinde yakalandıklarında bu kez memlekete dönüş çilesi onları bekliyor. Olağan durumlardan biri, onları taşıyan teknelerin batması, çoğunun yaşamını yetirmesi. Ölü sayısı 100’ü geçerse haber oluyorlar. HHH Son “büyük” haber 3 Ekim Perşembe günü İtalya’nın Lampedusa Adası açıklarından geldi. 500’den fazla kaçak göçmeni taşıyan teknenin motoru bozuluyor. Yardım çağırmak için ateş yakılıyor. Ateş büyüyünce panik de büyüyor. Tekne alabora oluyor ve batıyor. 130’la başlayan ölü sayısı devam eden 45 günde kayıp cesetlerin bulunması ile birlikte 300’ü aştı. Bu acı olayın yankılarına baktım; Avrupa ülkeleri gerekli önlemleri almadığı için İtalya’yı suçluyordu. İtalya da “Bu sadece benim suçum değil, sorumluluk ortak” deyip öteki ülkeleri işbirliğine çağırıyordu. İtalya faciasının yaşandığı günlerde Türkiye’de de Trakya’dan Ege’ye kadar pek çok yerde kaçak göçmen yakalandı. Ölmedikleri için tabii ki “küçük” haber oldular. Onlara dünya gezilerimin çoğunda rastladım. Bazılarıyla birlikte yolculuk ettim. Aslında varlarını yoklarını birleştirip topladıkları para, ülkelerinde küçük de olsa bir iş kurmalarına yeter. Ama ille de daha iyi bir yaşam özlemi. Kimileri de tümüyle simsarlara emanet, ulaşabildikleri Avrupa ülkesinin çok ucuz kaçak işçisi olmaya her koşulda razılar. İspanya’nın Algeciras Limanı’ndan feribotla Cebelitarık Boğazı’nı geçip Fas’ın Tanca kentine giderken yolcuların çoğu Fransa ve İspanya’da çalışan Faslı işçilerden oluşuyordu. Çoğu Fas’ı kaçak terk etmiş. Sonradan çalışma izni almış. Onlar çok ama çok şanslılar. Anlattıklarına göre Cebelitarık’ı basit teknelerle geçmeye çalışmak tam bir kumar. Hava sürekli rüzgârlı. Öyle şiddetli ki, güverteye çıktığınızda demire tutunmadan ayakta durmanız olanaksız. Zaman zaman da rüzgâr şiddetini birden artırıyormuş. İşte böyle zamanlarda o kapasitesinin 23 katı kaçak göçmenle dolu tekneler insanın bir elini hızla ters çevirmesi gibi dönüp boğazın akıntısında kayboluyormuş... Türkiye’den kaçak göçmen olarak gidenlerin çoğu Macaristan güzergâhını kullanıyor. İki kez yola çıkıp yakalanınca dönen bir gençle Bükreşİstanbul yolculuğu yapmıştım. Türkiye’ye dönünce ne yapacaksın soruma şu karşılığı vermişti: “Bir kez daha deneyeceğim...” HHH İnsan kaçakçılığının kökeninde küresel çağın ürünü, eşitsizlik yatıyor. 1970’li yıllarda yeryüzündeki toplam zenginliğin yüzde 60’ını gelişmiş kuzey ülkeleri, yüzde 40’ını nüfusu çok daha fazla olan fakir güney ülkeleri kullanıyordu. Bu rakam 1990’lı yıllarda 70’e 30 oldu. 2000’li yıllarda 80’e 20. Bu küresel eşitsizlikten küresel barış çıkar mı? Elbette çıkmaz. Bunun sonuçlarından biri insan kaçakçılığı. Böylesi “ticaretlerin” talebi olmazsa arzı da olmaz. Kaçak işçiler çok ucuz işgücü. Sosyal hak istemiyor, iş güvencesi istemiyor... Sermayenin küreselleşmesine karşı insanın küreselleşmemesi insanlığın ayıbıdır. TGS’ye Basın ve İfade Özgürlüğü Ödülü İstanbul Haber Servisi İtalya Ulusal Muhabirler Sendikası’nın (UNCI) “Uluslararası Basın ve İfade Özgürlüğü” Ödülü’ne değer görülen Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) adına ödül TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi’ye İtalya’da düzenlenen törenle verildi. İpekçi, “Bu ödülün bir yüzü gazetecilerin onurunu, diğer yüzü hükümetin utancını temsil ediyor” diye konuştu. Pisa şehri yakınlarındaki Camaiore’de düzenlenen törene, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Franco Siddi, Avrupa Gazeteciler Federasyonu Koordinatörü Renate Schroeder, İtalya Gazeteciler Federasyonu Başkanı Giovanni Rossi, İtalya Ulusal Muhabirler Sendikası Başkanı Guido Columba, Camaiore Belediye Başkanı ile çok sayıda gazeteci katıldı. TGS’den yapılan açıklamada, ödül töreni fotoğraflarının “ödülün gerçek sahibi olan hapisteki gazetecilere bayram kutlaması” olarak gönderileceği belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle