28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 EKİM 2013 PAZARTESİ 4 HABERLER Ülke genelinde bar, disko, kahvehane gibi özel işyerlerinde kamera zorunluluğu yaygınlaşıyor Her yönüm kamera EMİNE KAPLAN Kurban... Kurban Bayramı geldi. Kurbanlık hayvan pazarlıkları, el sıkışıp sallanarak yapılan aldım sattım sahneleri yaşanacak. Bu arada özgürlüğü seçip yollara düşen hayvanların peşine düşenlerle yaşanan serüvenler ekranlara taşınacak. Mahalle arasında yapılan kesimlerin kanlı görüntüleri gene haber yapılacak. Çocukların bu görüntülerden korunmasına ilişkin sızlanmalar duyulacak. Kurban derileri tartışmaları sürüp gidecek. Ama asıl kurbanlar gene gözlerden uzak kalacak. Asıl kurbanlar her zaman olduğu gibi insanlardır. Kadınlar, tarihin her döneminin kurbanlarıdır. Kadınlar. HHH Kadın cinayetleri duruyor mu? Kadınların, eşleri, eski eşleri, sevgilileri tarafından öldürülmediği gün geçiyor mu? Çocuk kadınların evlendirilmesinin önüne geçilebiliyor mu? Genç kızların tecavüzcüleri ile evlendirilmesinden rahatsız olunuyor mu? Kadınlar kurbandır. Hem de ne ayı vardır ne de günü. Kadınlarla birlikte çocuklar da kurbandır. Eşini, eski eşini öldüren kişi çocuğunu da anasız babasız bırakarak kurban etmektedir. Bu çocukları düşünen var mı? Bu kurban çocukları? Hayır. Ortada böyle bir tasa görülmüyor. Ya başka kurbanlar? HHH Özgürlükler kurban ediliyor. Toplanma özgürlüğü. Konuşma özgürlüğü. İktidara muhalif olma özgürlüğü. Düşünceleri açıklama özgürlüğü. Yazma özgürlüğü. Doğru haber alma özgürlüğü. Doğru haber verme özgürlüğü. Kurbandır bütün özgürlükler. Kanları akmıyor. Çığlıkları duyulmuyor. Kurbandır. HHH Laiklik çoktandır kurban listesinin başında. Çoktandır suç oldu. Aydınlanmanın temel ilkesi artık suçtur. “Laikçilik” diye bir yafta asıldı boynuna. Bu yaftayla dolaştırılıyor. Dinsizlik fermanı çıkarıldı hakkında. Sessizce dillerden çıkarıldı. Sözlüklerden çıkması da yakındır. Kurban edilmiştir. HHH Adalet kurban edildi. Saray törenleriyle kurban edildi adalet. Saraylarda saraylılar eliyle boğduruldu. Sesi çıktı ama bastırıldı. Kolay olmadı adaletin kurban töreni. Adaletin yanında vicdanlı insanlar vardı. Karşı çıktılar. Onların da sesi kısıldı. Sonra onlar da kurban listesine alındılar. Sürek avıyla kurban edildiler. Adaletin kurban edilmesi zordur. Gene de sürüyor kurban töreni. Acısını duyuyor musunuz? Suçsuzluğuyla yatanları? Onlar bu bayramda da “içerdeler”. HHH Bölünmezlik kurban ediliyor bir süredir. Kurban tamamlandı, tamamlanacak. Artık bölündük, bölünüyoruz. Senben yoktu, artık var. Ben burdayım sen ordasın yoktu, artık var. Kurban edildi birliğimiz, beraberliğimiz. Bölündük, bölünüyoruz daha da. Din temelli bölünüyoruz. Etnik temelli bölünüyoruz. Yakında sınır temelli bölüneceğiz anlaşılan. HHH Bayramınız kutlu olsun mu diyorsunuz! Bayram olduğu zaman kutlanacak. ANKARA Ülke genelinde bar, disko, kahvehane gibi özel işyerlerine kamera zorunluluğu uygulaması giderek yaygınlaşıyor. Kamera takmayan esnafa ise para cezası veriliyor. İçişleri Bakanı Muammer Güler, uygulamayı “umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlama” gerekçesine dayandırdı. Seçim bölgesindeki uygulamayı TBMM gündemine taşıyan CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Türkiye’nin yasadışı dinlemelerden sonra yasadışı gözetlemelerle tanışacağını belirterek iktidarın yaşamın her anı ve her alanını gözetimi altına almak istediğini söyledi. İki yıl önce bir iki ilde başlatılan ancak bu yıl valilerin aldığı kararlarla yayılmaya başlayan “40 metrekarenin üzerinde bulunan kahvehane, oyun salonu, bar, birahane, meyhane, gazino, disko, diskotek, pavyon, otel, motel, pansiyon ve dernek lokallerinde” kamera zorunluluğu uygulaması tepki çekiyor. Acar, Bakan Güler’e, son olarak Antalya’da da uygulanmaya başlanan kamera zorunluluğu uygulamasının yasal dayanağını ve gerekçesini sordu. Güler, “genel kolluğun denetimine tabi umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde vatandaşların can ve mal güvenliğini tehlikeye düşüren hırsızlık, yankesicilik, kapkaç, gasp gibi olayların, yaralama ve ölümle sonuçlanabilen kavgaların önlenmesi ile kamu düzen ve güvenliğinin sağlanması” amacıyla İl İdaresi Yasası’nın 11 ve 66. maddeleri ile Kabahatler Yasası’nın 4 ve 32. maddeleri gereği kararın alındığını belirtti. Güler’in işaret ettiği 1. madde, “İl sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi valinin ödev ve görevlerindendir” hükmünü içeriyor. Kabahatler Yasası’nın ilgili maddeleri ise kamera zorunluluğu kararına uymayan kişilere verilecek para cezasını düzenliyor. CHP’li Acar, uygulamanın hiçbir yasal dayanağının olmadığını, valilerin yetki gasbı yaptığına dikkat çekti. Acar, “MOBESE’lerden sonra ESNAFOBESE’ler devreye girecek. Hem de ceza baskısıyla. Bir yandan paketle kişisel verilere güvence getiriyoruz diyeceksiniz, bir yandan yurttaşların her anını gözetleyeceksiniz. Bu hukuki değildir. AKP’nin demokrasi paketinden demokrasi çıkmayacağı gibi, gözetleme kameralarından da yurttaşın güvenliği çıkmayacaktır” değerlendirmesini yaptı. Behice Boran anıldı Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) genel başkanlarından Behice Boran ölümünün 26. yılında Zincirlikuyu’daki kabri başında anıldı. Boran’ın TİP’li ve Genç Öncü’lü Arkadaşları tarafından düzenlenen anma töreninde Boran’ın Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri karanfillerle donatıldı. Sosyalizm mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunulan törende 10 Ekim 1987’de yaşamını yitiren Boran’ın “Yaşamını sosyalizme, barışa, bilime ve demokrasiye adayan, dünyanın ve Türkiye’nin aydınlık geleceğine kararlı adımlarla yürüyen, siyasetçi ve bilimci” olduğu vurgulandı. Açıklamada 8 Ekim 1978’de Ankara’da Bahçelievler’de katledilen 7 TİP’li genç de anıldı. Açıklamada Sivas’ta, Roboski’de katledilenlere Gezi Parkı Direnişi sırasında katledilenlerin de katıldığı ifade edilerek “Cezalandırılmayan her suç, üstü örtülen her dava ile yeni katliamlara davetiye çıkarılıyor. Bu oyunu bozmak için elimizden geleni yapalım” çağrısında bulunuldu. Eski TİP üyeleri Nezih Kazanoğlu ve Mustafa Atalay, konuşmalarında Boran’ın sosyalist harekette önemli yeri olduğunu belirttiler. Ali Akanoğlu da Boran’ın “Türkiye’nin Rosa Luxemburg’u” olduğunu söyledi. (UĞUR DEMİR) ‘Yasal dayanağı yok’ Acar, bakana sordu ‘Tavrı şık olmadı’ Bakan Egemen Bağış, sunucu Gözde Kansu’nun dekoltesine tepki göstererek işten atılmasına neden olan Çelik’i eleştirdi ANKARA (Cumhuri kasının yaşam tarzına karışyet Bürosu) Avrupa Bir masının suç haline geldiğiliği (AB) Bakanı ve Başmü ni söyledi. Bağış, şunları söyledi: “Sazakereci Egemen Bağış’tan yın genel başkan yarprogram sunucusu Gözdımcımızın şahsi düde Kansu’nun dekoltesişüncesini paylaşmani beğenmediğini açıksı belki zamanlalayarak işten atılmasına ma olarak yanlış neden olan AKP Genel oldu. Çünkü kanaBaşkan Yardımcısı Hüselın aldığı kararın, yin Çelik’e eleştiri geldi. onun sözüyle A Haber kanalında alınmış gibi katıldığı programbir intiba da Bağış, demokçıktı ki karatikleşme pakenal açıklatiyle Türkiye’de Kansu malar yapbirilerinin baştı. Bu kendi performansıyla ilgili bir şey. Ama şöyle bir dönüp baktığımızda gerçekten de zamanlaması da, tavrı da belki şık olmadı diyebiliriz. Çünkü Türkiye’nin imajı, ben devamlı onu de netlemek ve gözetlemek durumunda yım; Amerika’da, Avrupa’da birçok yerde bu konu haber oldu ve Türkiye’de sanki bir yasakçı zihniyet varmış gibi.” Bağış BTK: DİNLEME DEĞİL TEKNİK SORUN İÇİN Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, gazetemizde yer alan “Big Borther masum kaldı” başlıklı haberimize ilişkin gönderdiği açıklamada, alınan kararın amacının iletişim trafiğini izleme amaçlı olmayıp “dinleme yapılması sırasında karşılaşılan teknik sorunların giderilmesini sağlamak” amaçlı olduğunu savundu. Habere konu karardaki, “STH işletmecilerinin tüm POP noktalarına ait trafiğini Başkanlık Ankara lokasyonuna teslim etmesi” ifadesinin “yanlış yorumlanmasından” kaynaklandığını ileri süren BTK, kararın gerekçesini şöyle açıkladı: “Yetkili ve görevli birimlerce mahkeme kararıyla belirli numaralara ilişkin dinleme yapılması sırasında karşılaşılan teknik sorunların giderilmesini sağlamak amacıyla STH işletmecilerinin altyapılarını mevzuata uygun hale getirmelerine ilişkin yükümlülükleri içermektedir.” Çelik TARLASINI YOLA KAPTIRAN ÇİFTÇİ, OMBUDSMANA BAŞVURDU Parasını ödemeden FIRAT KOZOK duble yol yapma ANKARA Duble yol çalışması sırasında ayçiçeği tarlasına zarar verilen ve bir bölümü de yola dahil edilen yurttaş, soluğu Kamu Denetçiliği Kurumu’nda (Ombudsmanlık) aldı. Ombudsman, yaptığı incelemenin ardından Karayolları Genel Müdürlüğü’ne, “Yurttaşın tazminatını öde ya da kamulaştırma işlemlerini hemen bitir” önerisinde bulundu. Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvuran bir çiftçi yurttaş, bölünmüş yol çalışması nedeniyle tarlasına gerekli kamulaştırma işlemi yapılmadan 5 metrelik dolgu yapıldığını, tarladaki ayçiçeği hasadı bitmeden yapılan çalışmalar nedeniyle zarara uğradığını, ertesi yıl da aynı alanda ekim yapamadığını bildirdi. Yurttaş, uğradığı zararın karşılanmasını ve yapılan yol nedeniyle kamulaştırmanın acilen bitirilmesini istedi. Karayolları Genel Müdürlüğü de bu sırada kendisine başvuran yurttaşa, yol yapımı inşası sırasında yapılacak olan kamulaştırma işlemlerinin henüz tamamlanmadığını, bedel tespiti yapılırken meydana gelen zararın da bedel tespitine ekleneceğini bildirdi. ‘Tazminatı ödensin’ Başvuruyu inceleyen Ombudsman, şikâyeti haklı buldu. Kurum, Karayolları Genel Müdürlüğü’ne “uzlaşma” önerdi. Genel Müdürlüğe, “Hukuki Uyuşmazlık Değerlendirme Komisyonu” kurması önerisi sunan Ombudsmanlık, taşınmazın niteliği dikkate alınarak komisyon tarafından Kamulaştırma Yasası’nın ilgili maddesi ve Yargıtay içtihatları uyarınca belirlenecek tazminat miktarının şikâyetçiye ödenmesini istedi. Ombudsmanlık şikâyetçi yurttaşla uzlaşmaya varılamaması durumunda, kamulaştırma işlemlerinin en kısa sürede tamamlanmasını istedi. Roman Dernekleri: Sorunumuzu CHP çözer İstanbul Haber Servisi İstanbul’daki bazı Roman dernekleri CHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Mehmet Polat’ı ziyaret ederek sorunlarını iletti. AKP’nin Roman açılımının boş çıktığını belirten Roman dernekleri temsilcileri, CHP’nin bu soruna duyarlı yaklaşacağını bildiklerini söyledi. İstanbul’un 8 ilçesinde bulunan Roman derneklerini temsilen başkanlar önceki gün Polat’ı makamında ziyaret etti. Dernek başkanları “Bizim en büyük sorunumuz eğitim ve ötekileştirme sorunu. Romanların sorunlarının çözümü için ciddi bir siyasi iradeye ihtiyaç var ve bu iradeyi gösterecek tek parti de CHP’dir” dedi. Sorunu çözebileceklerine inandıkları için CHP’ye katılmak istediklerini anlatan dernek başkanları, seçimde CHP’ye destek vereceklerini söyledi. Polat da “Sorunlarını birinci ağızdan öğrenmek için Romanlardan meclis grubumuzda yer almalarını istiyoruz” dedi. CHP’Lİ TANRIKULU ‘CİHATÇILARI’ SORDU ANKARA (ANKA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan’a, “Adıyaman’da Suriye’ye El Kaide ve El Nusra örgütlerince cihat ve para teklif edilerek savaşmak üzere götürülen kişilerin sayısı nedir” diye sordu. Tanrıkulu, şu sorulara yanıt aradı: “Adıyaman’da, Suriye’de yaşamını yitiren kaç kişi vardır? Adıyaman’da kayıp kişilerin sayısı nedir?” CHP’li Veli Ağbaba da, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde “El Kaide bağlantılı El Nusra ve benzeri çetelerin sürdürdüğü katliamlarda, yürütmüş olduğunuz dış politikanın sorumluluğu olduğunu düşünüyor musunuz” diye sordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle