19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EKİM 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Kamuda türban serbestisini yargıya taşıyan CHP’li vekil: Can güvenliğim yok Tanal’a tehdit yağıyor AYŞE SAYIN ANKARA AKP hükümetinin, “demokratikleşme paketi” adı altında kamuda türban yasağını kaldırmasını yargıya taşıyan ve geçen cuma günü Danıştay’a başvuruda bulunan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, başvurusunun duyulmasının ardından, telefonlarla ve sosyal medya üzerinden sürekli tehdit edildiğini açıkladı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın CHP yönetimine “disipline sevk” baskısı yapmasına dikkat çeken Tanal, “Uygulama, laik hukuk devletine başkaldırıdır. Gümüşhane Baro Başkanı’nı, Danıştay Başkanı’nı hedef gösterenler şimdi de beni hedef gösteriyor. Eğer başıma bir şey gelirse sorumlusu Başbakan, Başbakan Yardımcısı, AKP yöneticileridir” dedi. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi de olan CHP’li Tanal’ın, önceki gün “Eğer CHP’li vekil davadan vazgeçmez, CHP de vekil hakkında bir disiplin işlemi yapıp davaya yanlış demezse; dava, CHP’nin açtığı davadır” diye ‘KADINLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN DAVA AÇTIM’ Kamuda türban serbestisinin yasalara ve anayasaya aykırı olduğunu belirten Tanal, “Herkes şunu bilmeli; getirilen sistem laik hukuk sistemine başkaldırıdır” dedi. AKP’nin hedefinde Türkiye Cumhuriyeti’nin “laikdemokratik kimliğini ortadan kaldırmak” olduğunu vurgulayan Tanal, AKP’nin aslında kadını sosyal yaşamdan uzaklaştırmaya, evlere kapatmaya çalıştığını söyledi. Kamuda neredeyse üst düzey kadın bürokrat kalmadığını belirten Tanal, “Aslında ben bu davayı kadın özgürlüğü adına, kadınların özgürleşmesi için açıyorum” görüşünü dile getirdi. tweet adan Bekir Bozdağ’ın yanı sıra, sosyal medya üzerinde çok sayıda tehdit mesajı ve hakarete maruz kaldığı ortaya çıktı. Danıştay’a başvuru nedenlerini ve başvuru sonrasında yaşadıklarını Cumhuriyet’e anlatan Tanal, Bozdağ’ın kendisini partiye adeta şikâyet etmesini, AKP’deki “biat kültürü”ne bağladı. Tanal, “CHP’de biat kültürü olmaz. Milletvekilleri de özgürdür. Hak arama özgürlüğü çerçevesinde yaptığım bir başvurudur, hak arama özgürlüğü engellenebilir mi? Nasıl bu başvuruyu partime karşı tehdit ve şantaj unsu ru olarak kullanabilirsin” sözleriyle tepki gösterdi. 2008’de, “Üniversiteler yetmez, kamuda da başörtüsü serbest olacak” dediği için AKP yönetiminin dönemin Konya Milletvekili Hüsnü Tuna’yı disipline sevk ettiğini anımsatan Tanal, gelinen noktada AKP’nin “ikiyüzlülüğünün” net olarak ortaya çıktığını söyledi. Hükümete yakın medya kuruluşlarının kendisini hedef gösterdiğini ve ardından da sayısız tehdit telefonları aldığını belirten Tanal, gece ya ‘Hedef gösteriliyorum’ rısı kendisini Çanakkale’den arayan birisinin, “Sen bu davayı niye açtın? Bunun için aradık” deyip kapattığını, telefonuna düşen numarayı aradığında yanıt veren olmadığını belirterek şunları söyledi: “Akit gazetesine bakın, Mahmut Tanal’la ilgili 15 haber var. İki günde 280 tane tehdit mesajı aldım. Twitter, Faceebook üzerinden tehditler, hakaretler geliyor. Olayı bu hale getiren, beni hedef gösteren, Başbakan, Başbakan yardımcıları dahil, hükümet yetkilileridir. Can güvenliği sorunum var. Geçmişte, türbana karşı çıkan ve aynı gazete tarafından hedef gösterilen Danıştay Başkanı rahmetli oldu. Tüm AKP Gençlik Kolları, başvurumla ilgili bilgiyi yayıyor. Geçmişte, Gümüşhane Baro Başkanı öldürüldü. Ama ben hiçbir şekilde polis koruması istemiyorum, ne olacaksa olsun.” Kendisinin demokratik hakkını kullanarak başvuruda bulunduğunu belirten Tanal, ancak hükümet çevrelerinin “dava açma özgürlüğünü” baskıyla elinden almaya çalıştığını belirtti. Seçime ‘Sportif’ Hazırlık CHP’de yerel seçim hazırlıkları erken başladı. Genel başkan yardımcılarından oluşan 5 üyeli komisyon, bir yandan aday belirleme yöntemiyle ilgili çalışma yaparken, kamuoyu yoklamaları, anketlerle “kazanılacak aday” arayışı sürüyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da her fırsatta Anadolu yollarına düşüyor. Önümüzdeki günlerde bu geziler daha da artacak. Yerel seçim hedefini, “Önce yerelde, sonra Türkiye’de iktidar” olarak koyan CHP lideri, seçimler için “danışman” kadrosunu da güçlendirdi. Bahçeşehir Üniversitesi Enformatik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Gürsul’u danışman, İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın’ı da “Strateji, Medya ve İletişim İlişkileri’nden sorumlu başdanışman olarak atadı. Sık sık CHP olarak kendilerini kamuoyuna anlatamamaktan yakınan Kılıçdaroğlu, “medya ve iletişim” olanaklarını daha iyi kullanacak bir stratejiyle seçim meydanlarına çıkmaya hazırlanıyor. Ancak asıl sürpriz, Kılıçdaroğlu’nun “imaj değişimi”nde olacak. Genellikle “koyu renk takım elbise, beyaz gömlek”le görmeye alıştığımız Kılıçdaroğlu, bir anlamda “Gezi ruhu”nu kılık kıyafetine de yansıtacak. Çalışkanlığı herkesçe bilinen CHP liderinin işte bu özelliği daha “enerjik” görünmesini sağlayacak giysilerle tamamlanacak. Onun için önümüzdeki günlerde Kılıçdaroğlu’nu, daha “renkli” ve “spor ceket tişört”le görmek şaşırtıcı olmayacak. CHP’li Öztürk: Tezkereye bilerek hayır dedim BDP’liler bakanlıktan yanıt gelmeyince Öcalan’la görüşemedi n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Irak tezkeresinin oylamasında yanlışlıkla değil, bilerek ve isteyerek “hayır” oyu kullandığını açıkladı. CHP yönetiminin “evet” kararına karşın bazı CHP milletvekilleri perşembe günkü tezkere oylamasında hükümete verilen yetkinin uzatılmasına karşı çıkarak “hayır” oyu kullanırken bazıları da toplantıya katılmadı. Eski Genel Başkan Deniz Baykal’a yakınlığıyla bilinen Ali Rıza Öztürk “Ben dalgınlıkla oy kullanmadım, bilinçli olarak, bilerek ve isteyerek ‘hayır’ oy kullandım. Hükümet adeta bizimle dalga geçiyor. Bir yandan ‘barış süreci’ diyorlar bir yandan ise tezkere getiriyorlar. Bugüne kadar tezkereyi çok defa uzattılar, terörle mücadele mi edildi? Seçim yatırımı yapıyorlar” dedi. İmralı’ya gidemediler Haber Merkezi BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Grup Başkanvekili Pervin Buldan’ın İmralı’da Abdullah Öcalan ile yapması beklenen görüşme, Adalet Bakanlığı’ndan yanıt gelmemesi nedeniyle yapılamadı. Abdullah Öcalan, kısa süre önce kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptığı görüşmede, demokratikleşme pakete ile ilgili görüşlerini 15 Ekim’de açıklayacağını söylemişti. BDP yöneticileri, Öcalan’ın devlet heyeti ile görüşmeden kendileri ile görüşmediğini ifade ederken İmralı görüşmesinin bugün yapılabileceğini ifade etti. BDP kaynakları, Öcalan’ın parti heyeti ile görüşmeden önce devleti temsil eden heyetle birkaç görüşme gerçekleştirdiğini, tartışmaları ve ele alınan konuları daha sonra BDP heyeti ile ele aldığını aktarırken, “Görüşme gerçekleştirilmediğine göre Öcalan devlet heyeti ile görüşüyor ya da başka bir sebep olabilir” bilgisini verdi. ‘Gömleksiz mi girelim?’ Kamuda türban serbestisinin ardından AKP ikinci adımı TBMM Genel Kurulu’na “türbanlı vekil” sokmak için atacak. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Meclis İçtüzüğü’nde bu konuda değişiklik yapılacağının da işaretini verdi. Bu adım karşısında, tavrı en çok merak edilen parti ise CHP. Kimse MHP ya da BDP’den “türbanlı milletvekili”ne tavır koymasını beklemiyor, ancak CHP’nin tarihi misyonu ve ideolojisi, koyacağı tavır konusundaki beklentiyi yüksek tutuyor. CHP yönetimi ise bu konuda şimdilik “tavırsız.” Zira, geçen hafta yapılan kapalı grup toplantısında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “MYK’de görüşeceğiz” deyip bu konuda net açıklama yapmadı. Ancak CHP milletvekilleri sık sık “Genel Kurul’a türbanlı vekil gelirse ne yapacaksınız” sorusuyla karşı karşıya geliyor, parti kararı olmadığı için de net bir tavır açıklayamıyor. Geçen hafta bu sorularla karşılaşan bir CHP milletvekili, “kişisel” eylem tarzını ise şöyle açıkladı: “AKP, ‘içtüzükte başörtüsüyle Genel Kurul’a girilmez, yazmıyor’ diyor. Ama içtüzükte, erkek milletvekilleri için ‘ceket giymek ve kravat takmak zorundadır’ diyor, gömlek giymek zorundadır, yazmıyor. O zaman ben de gömlek giymem, ceketimin içine kravat takar gelirim...” Öyle anlaşılıyor ki bu “türbanlı vekil” tartışması, büyük gerginliklere olduğu gibi çok ilginç eylemlere de gebe... ‘Hepiniz birer Hasan Ferit’siniz’ Gezi Parkı gösterilerinde öldürülen gençler ve Gülsuyu’nda uyuşturucu çeteleri tarafından vurularak katledilen Hasan Ferit Gedik, CHP Beyoğlu Gençlik Kolları tarafından Galatasaray Meydanı’nda kırmızı karanfillerle anıldı. CHP’li gençler Gezi Parkı gösterileri sırasında katledilen Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım ve Gülsuyu’nda uyuşturucu çeteleri tarafından 6 kurşunla vurularak öldürülen Gedik’in fotoğraflarının bulunduğu “Devrim Şehitleri Ölümsüzdür” yazılı pankart açtı. Saygı duruşunun ardından açıklama yapan CHP Beyoğlu Gençlik Kolları Başkanı Cenk Belda Haşhaş dışarıda baskıcı, karanlık bir zihniyetin kol gezdiğini ve “ileri demokrasi” adı altında insanlara fikren, zihnen ve bedenen şiddet uygulandığını söyledi. Gedik’in dedesi Mustafa Meray ise fuhşa ve yozlaşmaya karşı mücadelelerinin süreceğini vurgulayarak “Hepiniz birer Hasan Ferit’siniz. Torunum ölmedi, onun fikirleri sonsuza dek yaşayacak. Onun öldüğünü düşünenler sadece yanılırlar” diye konuştu. CHP Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün de katıldığı etkinlikte çeşitli şiirler okundu. CHP’li gençler bir süre oturma eylemi yaptıktan sonra dağıldılar. (ALİ AÇAR) Bu kez engellemek AKP’ye düştü İktidar ve muhalefet partileri arasında sık sık TBMM Genel Kurulu tartışmaları sırasında içtüzük tartışması yaşanır. Muhalefet partileri, hükümetin getirdiği yasa tasarılarını engellemek için toplantı yeter sayısı ve karar yeter sayısı ister. Grup önerileriyle hükümetin Meclis gündemini şekillendirmesini engellemeye çalışır. AKP, içtüzüğün muhalefete fazla söz hakkı verdiğinden dem vurur, muhalefet partileri de içtüzükteki haklarının iktidar partisi tarafından yeterince kullandırılmadığından yakınır. Ancak geçen hafta perşembe günü tam tersi bir durum yaşandı. Irak’ın kuzeyine sınır ötesi operasyon için hükümete verilen yetkinin 1 yıl süreyle uzatılmasını öngören tezkerenin görüşmelerinin ardından AKP, uluslararası anlaşmaları görüştürmek istedi. BDP, CHP ve MHP ise genel kurulun gündemini değiştirmek için grup önerilerini getirdi. İktidar milletvekillerinden katılımsa; tatil öncesi son genel kurul toplantısı olmasının da getirdiği rehavetle, oldukça azdı. AKP’den 30 milletvekili çalışmalara katılırken muhalefet milletvekillerinin Genel Kurul’da olan toplam milletvekili sayısı AKP’den fazla olunca muhalefetin önerilerinin kabul edilmesi gibi bir durum ortaya çıktı.İlk önce BDP’nin grup önerisinin görüşmelerine başlandı. AKP yöneticileri, muhalefet milletvekillerinin birleşmesi durumunda BDP’nin önerisinin kabul edileceği riskini görünce “Muhalefete gereksiz yere çok sayıda karar yeter sayısı isteme hakkı veriyor” diye eleştirdikleri TBMM İçtüzüğü’ne göre “karar yeter sayısı” isteyiverdi. Salonda karar yeter sayısı için gerekli olan 136 milletvekili bulunamayınca birleşim kapanmak zorunda kaldı. Bu kez Meclis’i çalıştırmak istemeyen de doğal olarak muhalefet değil AKP oldu. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, bu tabloya şöyle tepki gösterdi: “Meclis’i çalıştırmak istemeyen bir AKP grubu var. Meclis’te kendi eliyle karar yeter sayısı istiyor ve milletvekillerine ‘gidin’ diyorsunuz, yazıklar olsun! Bir saat daha bekleseniz ne olurdu? Milletin parasını alıyorsunuz, yiyorsunuz, bekleseniz ne olur?” AVM’ye karşı kampanya n ADANA (Cumhuriyet) Adana’nın merkezindeki 5 Ocak Stadı’nın yerine AVM ve konut yapılmasına tepkiler sürüyor. CHP, İHD ve HDK başta olmak üzere, bazı odalar ile sivil toplum örgütlerinin karşı çıktığı projeden vazgeçilmesi için başlatılan imza kampanyasına imza atan Adanalıların, “5 Ocak Stadı hem adıyla hem de tarihiyle Adana’nın simgelerindendir. Eğer ille yıkılacaksa yerine yeşil alan ve sosyal tesisler yapılmalıdır” dedi. Stat yakınındaki Gazipaşa Çocuk Parkı önünde stant açılmasından sonra konuyla ilgili bir açıklamaya yapan Adana Çevre Platformu sözcüsü Selen Ergü Eren de, stadın yerinin kamusal bir alan olduğunu vurgulayarak “Bu alan üzerinde Adanalıların söz hakkı vardır. AVM ve konut projesinden vazgeçmeli” dedi. ANKARA (AA) AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Demokratikleşme Paketi’nin 2025 madde civarında olacağını tahmin ettiğini belirterek “Pakete ilişkin tasarı gelirse bütçe görüşmelerinin önüne alabiliriz” dedi. Meclis’in gündemine ilişkin soruları yanıtlayan Elitaş, TBMM İçtüzüğü teklifinin geri çekildiği yönündeki haberlerin anımsatılması üzerine Meclis Başkanlığı’nın uzlaşılamayan 21 maddeyle ilgili grup başkanvekillerinden oluşan bir komisyon kurulmasını istediğini söyledi. İçtüzük Uzlaşma Komisyonu’nun Meclis Başkanı’nın başkanlığında 21 maddeyi görüşeceğini ve değerlendirmelerini partilere rapor edeceğini belirten Elitaş, “Eğer o maddelerde uzlaşabilirsek bayramdan sonra, belki bu sene içtüzüğü bitirebiliriz” dedi. Pakette kanun değişikliği gerektiren düzenlemelerle ilgili bakanlıkların çalıştığını kaydeden Elitaş, “Paket, 2025 madde civarında olur diye tahmin ediyorum. 2025 maddelik Demokratikleşme Paketi tasarısı da gelirse onu da bütçe görüşmelerinin önüne alabiliriz. Bütçeden sonrasına da bu paketi alabiliriz. Eğer önce, aralık ayının başında gelirse bütçe görüşmelerine kadar paket içerisindeki kanun maddelerini görüşme imkânımızı hasıl olur” dedi. Gezi’nin simge isimleri CHP’de İstanbul Haber Servisi Taksim Dayanışması sözcüsü Tevfik Cem Tüzün ve eski BEYDER Başkanı Tarkan Konar’ın da aralarında olduğu 500 kişiye dün CHP Beyoğlu İlçe Başkanlığı’nda düzenlenen törenle parti rozetleri takıldı. CHP Beyoğlu İlçe Başkanı İnan Güney, İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun katıldığı törende, CHP’nin yeniden Türkiye partisi olacağı vurgulandı. Törende Tevfik Cem Tüzün, Tarkan Konar ve eski Sokak Çocukları Derneği Başkanı Hatice Özkan’a rozetleri takıldı. Konar, “1,5 yıl önce sayın il başkanını ve ilçe yönetimini ziyaret ettiğimizde daha ortada Gezi direnişi yokken ‘Türkiye siyasi haritası yeniden çizilecek’ dedik. Geziye şiddet ve Vandalizm diyenler bu ülkede sağ tandaslı tezgahlara baksınlar. 67 Eylül’e, Sivas’a, Çorum’a, Bahçelievler’e, Deniz’lere, Hrant’a baksınlar da barışçı eylem kriterlerini ondan sonra konuşalım. Biz buraya kendimizi, kentimizi yönetiriz demeye geldik”dedi. Fotoğraf: ALİ AÇAR ‘PAKETİ BÜTÇENİN ÖNÜNE ALABİLİRİZ’ Ayşe Sayın, Emine Kaplan Mahmut Lıcalı [email protected] AKP’den BDP’ye ‘korkak’ tepkisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, demokratikleşme paketine BDP’den gelen “Korkak, ikiyüzlü, aymaz” değerlendirmesine “Tayyip Erdoğan’a her şeyi söylesen bile ‘korkak’ diyemezsin. Tayyip Erdoğan ikiyüzlü değildir” tepkisini gösterdi. Atalay, türban düzenlemesi ile ilgili olarak da Atalay, “Niye 11. yılımızın sonunda yaptık bunu? Aptal mıyız biz? ‘Darbe olurdu’ demiyorum. Gerginlik olabilirdi” diye konuştu. Atalay, Wall Street Journal de MİT Müsteşarı Hakan Fidan hakkında ABD’den bağımsız politikalar izlediği yönündeki yazının anımsatılması üzerine de “Bu Türkiye’nin daha kişilikli, daha bağımsız politika izlediğinin bir ifadesi” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle