Katalog

SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 5 OCAK 2013 CUMARTESİ Türk ve Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu BDP’liler gelişmeleri değerlendirdi Necmettin Erbakan’ın İpini Kimler Çekti? Eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın tutuklanma isteğiyle gözaltına alınıp ifade için Ankara’ya götürülmesi, 28 Şubat olayının bir kez daha gündemin üst sırasına çıkmasına neden oldu. Hemen belirtilmesi gereken husus, 28 Şubat hakkındaki yargılarınızın baktığınız yere ve olaylar karşısındaki genel tavrınıza göre değiştiğidir. Eğer irticayı “demokrasi ve dolayısıyla ülke için tehdit” olarak algılayanlardansanız, değerlendirmeniz başka olacaktır, yok bunu söyleyenlere “senin tehdit olarak algıladığın bir müjdedir” diyorsanız, tabii ki değerlendirmeniz de bir öncekinin tam zıttı yönde gerçekleşecektir. Hemen belirteyim, bir zamanlar irticayı tehdit olarak algılayanlardandım. Geçmiş zaman kullanıyorum. Çünkü irtica artık tehdit değildir. Bir tehdit olasılık olmaktan çıkıp olguya dönüşmüşse, hâlâ tehditten söz etmek saflıktır. Günümüzde 28 Şubat’ı değerlendirirken dönemin koşullarının da tam olarak göz önünde bulundurulmadığını düşünüyorum. Bu görüşüme rağmen, 28 Şubat yöntemlerinin, onaylanır türden sayılmayacağı gibi, etkili de olmadığını, zaten etkili olmasının da imkânsız olduğunu belirtmek isterim. ??? Demokrasilerde, laikliğin korunması, ne silahla olabilir ne de baskıyla; demokrasilerde laikliğin tek güvencesi halkın laik demokratik cumhuriyetçi bilincidir. Kaldı ki, 28 Şubat’ı açıklamaya çalışan görüşlerin hepsi de bu hareketin salt o günlerde ciddi tehdit altında olduğu düşünülen laiklik ilkesini korumak için yapıldığını ileri sürmemektedirler. Türkiye’deki askeri darbelerin ardında, ABD’nin kâh kışkırtmasının, kâh desteğinin, kâh hiç değilse onayının olduğunu ileri sürenler ise tutumu ABD ile gittikçe ters düşmekte olan “Milli Görüş”çü Erbakan’ın Washington’ın sabrını taşırdığı ve artık fazla ileri giden Necmettin Bey’in ipinin çekilmesine karar verildiği için 28 Şubat’ın yapıldığını söylemektedirler. Şimdi aradan bu kadar zaman geçtikten sonra, olaylara tekrar dönüp baktığımızda ne görüyoruz? İrtica tehdit olmaktan çıkmış mıdır? Evet çıkmıştır, ama tasfiye edilerek değil, olasılık gerçekleştirilerek. Demek ki, 28 Şubat irtica karşısında etkili olamamıştır. Zaten olması da beklenemezdi. ??? Gelelim ikinci görüşe: Washington’ın sabrını taşırdığı ileri sürülen Erbakan 28 Şubat ile tasfiye edilmiş midir? Evet, bu yolla iktidardan uzaklaştırılmıştır. Ve üstelik Erbakan iktidardan geçici değil, kesin olarak uzaklaştırılmıştır. Necmettin Bey öldüğü zaman, artık iktidar alternatifi de değildi. Karşı olunan Necmettin Bey’in İslami görüşleri değildi. Eğer öyle olmuş olsaydı, yine kendisini İslamcı olarak tanımlayan bir iktidar işbaşında olmazdı. Peki iki iktidar arasındaki fark neydi? Her ne kadar, yeni İslamcı iktidar kendisini ılımlı olarak niteliyorsa da ılımlılık ılımsızlık konusunda ikisinin birbirlerinden pek fazla farkları yoktu. Aslında fark ılımlılıkta değil, uyumluluktaydı. Nitekim, Milli Görüş gömleğini çıkardıklarını açıklayanların, bunu söylerken kastettikleri daha ılımlı değil, daha uyumlu olduklarıydı. 28 Şubat ile başlayan sürecin, Erbakan’ın ipini çektiği doğrudur. Ama bu olgunun tüm başarısını askerlere mal etmek yanlıştır. 28 Şubat’ı irdelerken sorulması gereken ana soru şudur: Gerçekte Erbakan’ın ipini acaba kimler çekti? Diyarbakır’da zirve MAHMUT ORAL DİYARBAKIR DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk ve BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın önceki gün İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesinin ardından dün Türk ve Ata, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk ve BDP’li Emine Ayna ile bir toplantı yaparak gelişmeleri değerlendirdi. PKK’nin Kandil’deki yöneticisi Murat Karayılan ise sürece olumlu yaklaşarak görüşmeleri önemsediklerini belirtti ve kendilerinin de Öcalan ile görüştürülmesini istedi. Öcalan ile İmralı’da yaptığı görüşmenin ardından önceki gece bazı BDP milletvekilleriyle İstanbul’da değerlendirme toplantısı yapan DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, dün Bağımsız Van Milletvekili ve DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk ile birlikte Diyarbakır’a gitti. Havaalanında gazetecilerin sorularına karşı açıklama yapmaktan çekinen Türk, “Dışarıdan yapılan yorum ve dedikodulara inanmayın” demekle yetindi. Türk ve Tuğluk, öğleden sonra ise Ayla Akat Ata, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, BDP Milletvekili Emine Ayna ile açıklanmayan bir adreste gizli bir toplantı yaparak İmralı’daki görüşmede Öcalan’ın ‘Türk’ün gözündeki pırıltıdan anladık’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ile İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan’la görüşen BDP Batman Milletvekili Ayla Akat, görüşmelerin içeriğine ilişkin açıklama yapmazken “Gidilmiş olması önemli, tarafların çözüm iradesine saygı gösterilmeli” değerlendirmesinde bulunmakla yetindi. Türk ise gazetecilerin İmralı ile görüşmelerin devam edip etmeyeceği yönündeki sorusu üzerine, “Bu konuda açıklama yapmak istemiyorum” diye konuştu. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ise “Ahmet Türk’ün gözlerindeki pırıltıdan bile görüşmenin çok olumlu geçtiğine dair iz lenim edindim” değerlendirmesinde bulundu. BDP ve DTK yönetiminin hafta sonunda Diyarbakır’da değerlendirmeler yaptıktan sonra pazartesi günü de milletvekilleri Ankara’da bir araya gelerek, bundan sonraki süreç ve izlenecek yol haritasını belirleyecekler. BDP Eşbaşkanı Demirtaş’ın bu toplantının ardından hafta başında ya da salı günü grup toplantısında görüşmelerle ilgili açıklama yapabileceği belirtiliyor. Eşbaşkan Demirtaş, Twitter hesabı üzerinden ise “İmralı’da yapılan görüşmelere dair özel bir açıklamamız olmayacaktır. Siyasi bütün gelişmeleri yeri geldiğince kamuoyuyla zaten paylaşacağız” mesajı verdi. tıpkı Sri Lanka’nın çeşitli dış güçlerin desteğiyle Tamil gerillalarında yarattığı parçalanma ve ardından da tasfiye ve katliam konsepti gibi bir konsepti önüne koydu. PKK yeni bir taktik yaklaşım ortaya konularak AKP’nin öngördüğü o tasfiye etme projesini tümüyle sonuçsuz bıraktı. Şimdi bölgede Türkiye’nin, ABD’nin de öngördüğü rolü oynayabilmesinin önünde PKK engel olarak görülüyor. Bu nedenle PKK’nin ya tasfiye edilmesi ya da mücadelesini durdurması gerekiyor. Çıkarları bunu gerektiriyor” dedi. verdiği mesajları ve süreci değerlendirdi. Toplantı öncesinde Demirtaş “Henüz hiçbirşey net değil. Siyasi bütün gelişmeleri yeri geldiğince kamuoyuyla paylaşacağız” derken, DTK Eşbaşkanı Türk, “Bildiğiniz gibi yıllardır kanayan bir yara var. Tabii hepimizin sorumluluğu kanayan yarayı durdurmak, bu yarayı durdurmak. Bu konuda katkı sunmak, çaba göstermektir. Herkesten böyle bir duruşu bekliyoruz” dedi. Terör örgütü PKK’nin Kandil’deki yöneticisi Murat Karayılan, görüşmeleri olum lu karşıladı. Örgüte yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunan Karayılan, kendilerinin de Öcalan ile görüştürülmesini isteyerek, “Esas önemli olan silahlı güçlerdir. Bunun için bizim direkt Öcalan’la diyalogda olmamız gerekiyor. Sadece yönetimle değil, geniş komutanlık kademesi ve savaşçı yapısının ikna edilmesi sorunu vardır. Dolayısıyla eğer devlet ve hükümet gerçekten çözümde samimiyse önce Öcalan’ın önünü açması gerekiyor. AKP hükümeti geçen yıl temmuzdan sonraki süreçte bizi tasfiye etme kararı aldı. AKP hükümeti de KCK OPERASYONU Korkmaz gözaltında DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde polis, KCK operasyonları kapsamında dün sabah saat 4.00 civarında Doğubayazıt Belediyesi, Belediye Başkanı Canan Korkmaz’ın evi, belediye bağlı Çamaşır Evi’nin de bulunduğu çok sayıda ev ve işyerine baskın düzenledi. Belediye binasında Doğubayazıt Belediye Başkanı Canan Korkmaz’ın makam odası ile basın odası aramadan geçirilirken, hard disk ve dosyalara el konuldu. Baskınlardan sonra Başkan Canan Korkmaz, belediye meclis üyesi Nazan Bağlan Söğüt, BDP ilçe yöneticisi Mehmet Birdal ile BDP üyeleri İsa Karahan ve Ahmet Utuş gözaltına alındı. Hakkında gözaltı kararı bulunduğu belirtilen Mehmet Tunç’un ise arandığı bildirildi. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN STK’LER DESTEK İSTEDİ Güneydoğu umutlu MAHMUT ORAL DİYARBAKIR DTK Eşbaşkanı ve Mardin Milletvekili Ahmet Türk ile BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın önceki gün İmralı’ya giderek terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeye ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan sivil toplum kuruluşu temsilcileri, umutlu olduklarını dile getirdi. müzakere ile çözümünden yanayız. Devletin Öcalan ile görüşmesi önemli bir adımdır. BDP’nin de sürecin içine katılması buna daha fazla önem katmıştır. Oslo’da olduğu gibi kesintiye uğramadan sorunun muhatapları ile birlikte çözüm iradesi ortaya konulmalı. Askeri ve siyasi operasyonların bu süreçte kesinlikle durması gerektiğine inanıyoruz. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici: Öteden beri sorunların diyalog ve [email protected] İyimaya’dan İmralı görüşmeleriyle bağlantılı dokunulmazlık önerisi ‘Tutuklama önlenebilir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya mevcut anayasaya göre Meclis’in milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırabileceğini ancak bu durumda mahkemenin tutuklama için Meclis’ten izin alması gerektiğini söyledi. İyimaya yazılı bir açıklama yaparak, dokunulmazlıklarının kaldırılabileceği tartışılan BDP’lilerle ilgili yeni bir tartışma başlattı. Anayasa değişmese bile mevcut anayasanın 83. maddesinin ikinci fıkrasının “dokunulmazlığın tamamının değil, bir kısmının” kaldırılmasına izin verdiğini savunan İyimaya, mahkemelerin tutuklama kararı için TBMM’den izin alması gerektiğini, TBMM’nin bu yetkisini bugüne kadar hiç kullanmadığını söyledi. İyimaya formülünü, “Dokunulmazlıklar konusunda anayasanın yeniden okunması ve farkına varılmayan doğru anlamının keşfedilmesi gerektiğini düşünüyorum. TBMM, dokunulmazlık konusundaki yetkilerini bölerek kullanabilir ve bazılarını uh rüşme gerçekleştirmesi, açıkçası bütün taraflarda büyük heyecan yarattı. Bu sürecin barışa doğru evrilmesi herkeste büyük umutlar doğurdu. Olumludur, müzakere sürecinin hayırlı bir sonuçla bir barışça sonuçlanması ve silah ve şiddetin sona erdirecek bir sürece gidecek yolda önemli bir kilometre taşı olarak görülüyor. Sürecin herkes tarafından iyi niyetle karşılanması gerekir. Süreç, Habur ve Oslo süreçleri gibi oyalamalı olmamalı. Şu anda bir güvensizlik var. Görüşmelerle birlikte anayasa ve yasalarda değişikliklere gidilirse, bunlar sonuç verir. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Remzi Can: Bu soru Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi: 2 vekilin doğrudan İmralı’da bir gö Devrimci Demokrat Kürt Derneği (DDKD) Genel Başkanı İmam Taşçıer: Ahmet İyimaya desinde bırakabilir. TBMM, hakkında fezleke düzenlenen bir vekilin sorgulanmasına veyargılanmasına izin veren kararı alabilir. Ama tutuklama kararı için mahkemenin yeniden TBMM’nin iznine başvurması gerekir. TBMM, ilgili vekilin yargılanmasına izin verirken, tutma ve tutuklama kararına izin vermeyebilir. TBMM, sadece sorgulama ve yargılama için izin verip, dokunulmazlığı kısmen kaldırmaya yetki verebilir” şeklinde ifade etti. nun çözümüne Türk halkının da destek vermesi gerekiyor. Bunu sabote edecekler olacaktır. Eğer bu sorun çözülürse Türkiye sadece dünyadaki tüm ülkeler arasında ilk 5’e girecektir. Titiz ve iyi bir tavır alınmalı. TÜRKİYE BARIŞ MECLİSİ TUNCELİ‘DE ÖNLEM CHP’nin MYK raporunda, seçmen eğilimleri araştırmasına yer verildi Hâkim ve savcılara yakın koruma TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli’de 19 Eylül’de Ovacık Savcısı Murat Uzun’un 2 PKK’li terörist tarafından şehit edilmesinin ardından kent merkezi ve ilçelerinde görev yapan toplam 28 hâkim ve savcının tamamına yakın koruma tahsis edildi. Hâkim ve savcılar, polise ait zırhlı araçlar ile görev yerlerine götürülürken, şu ana kadar 15 hâkim ve savcıya silah ruhsatı verildiği bildirildi. Kent merkezinde hâkim ve savcıların kaldığı lojmanlarına 2 metre yüksekliğinde kurşun geçirmez çelik zırhlı levhalar yerleştirildi. Çelik zırhların üzerine lazerli dikenli teller yerleştirilirken lojmanların dört tarafına 24 saat izlenen MOBESE kameraları konuldu. ‘CHP ve BDP seçmeni mutsuz’ AYŞE SAYIN ‘Güvensizlik giderilmeli’ İstanbul Haber Servisi Türkiye Barış Meclisi dönem sözcüsü Hakan Tahmaz, “İmralı görüşmeleri, Kürt sorununun demokratik ve adil çözümü herkese büyük sorumluluk yüklüyor. İnsan olmak barış, çözüm çabalarına desteği gerektirir” değerlendirmesini yaptı. Tahmaz, Oslo sürecine benzer bir sürecin 18 ay sonra yeniden başladığını belirterek “Bu noktada sorunu PKK’nin silah bırakmasına indirgemek veya kamuoyunun böyle algılamasına yol açacak girişimlerde bulunmanın sürecin kesintiye uğramasına yol açacağı ve güvensizliği derinleştireceği unutulmamalıdır” dedi. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüleri Sevil Turan ve Ari Ali Cangı da görüşmeleri olumlu bulduklarını belirterek çözümün müzekerede olduğunu belirttiler. ANKARA CHP’nin bugün yapılacak Parti Meclisi’ne sunulacak olan MYK raporunda yer alan alan bir araştırma en mutsuz seçmenin, CHP ve BDP seçmeni olduğunu ortaya koydu. KONDA’nın her ay düzenli olarak yaptığı “Barometre” araştırmasının 2 önemli başlığının CHP seçmen davranışı algılaması anlamında önemli olduğuna dikkat çekilen raporda, bunlar şöyle yer aldı: Nisan 2010 verileri ile Kasım 2012 verileri karşılaştı ? Araştırmada, MHP’nin AKP yandaşlığına, BDP’nin ise karşıtlığına kaydığı ancak genel olarak “AKP yandaşlığında azalma” gözlendiği değerlendirmesi yapıldı. rıldığında AKP yandaşlığı ve karşıtlığı ekseninde Nisan 2010’da, CHPMHP tabanı AKP karşıtlığında, AKPBDP, AKP yandaşlığında birbiriyle geçişken durumdayken, Kasım 2012’de MHP’nin AKP yandaşlığına, BDP seçmeninin AKP karşıtlığına doğru kaydığı gözlendi. Ancak toplam AKP yandaşlığında azalma gözlendi. Araştırmanın “seçmen profili”yle ilgili bölü müne göre toplum AKP karşıtlığıyandaşlığında “modernlerdindar muhafazakârlar” olarak bölündü. “Modernler” AKP karşıtı grupta yer alırken dindar muhafazakârlar kendini AKP’ye yakın olarak tanımlıyor. Ancak araştırma “geleneksel muhafazakâr” kesimin “modernler”e yakın bir oranda AKP karşıtlığını ortaya koyuyor. Memnuniyet endeksinin ve rileri “iyimserler” ve “kötümserler” olarak 2 gruba ayrıldığında en memnun seçmenin AKP seçmeni, en memnun olmayan seçmenin CHP ve BDP seçmeni olduğu gözleniyor. Raporda, “Çoğunlukla AKP’den kopmaya hazır ve gidecek yeni bir parti arayışında olan, kararsız seçmenin memnuniyetinin yüksek olması, CHP’nin bu seçmeni kendi tarafına çekebilmesi için olumsuz bir dil kullanmaması gerektiğini ortaya koymaktadır” önerisi de yer aldı.