19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 OCAK 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başbakan Erdoğan, İçişleri, Milli Eğitim, Kültür ve Sağlık bakanlarını değiştirdi 9 Kabinede 4 yeni isim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, kabine revizyonunu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile haftalık olağan görüşmesinde yaptı. İçişleri Bakanlığı’na İdris Naim Şahin’in yerine Muammer Güler, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na Ertuğrul Günay’ın yerine Ömer Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı’na Ömer Dinçer’in yerine Nabi Avcı, Sağlık Bakanlığı’na Recep Akdağ’ın yerine Mehmet Müezzinoğlu atandı. Ömer Çelik’in bakan olması nedeniyle AKP Genel Başkan Yardımcılığı’na Mevlüt Çavuşoğlu getirildi. Yeni bakanların özgeçmişleri şöyle: Muammer Güler: Mardin’de 1949 yılında doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Çeşitli ilçelerde kaymakamlık yaptıktan sonra 1982 yılından itibaren İçişleri Bakanlığı Personel Şube Müdürlüğü, daire başkanlığı, genel müdür yardımcılığı ve Personel Genel Müdürlüğü görevlerini yürüttü. 1992’de Niğde Valiliği’ne atandı. Kayseri, Gaziantep, Samsun valiliği yaptı. 2003’te İstanbul Muammer GÜLER Nabi AVCI Mehmet MÜEZZİNOĞLU Ömer ÇELİK Valiliği’ne atanan Güler, 2010’a kadar bu görevi yürüttü. Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’na kurucu müsteşar olarak atandı. AKP’den 24. Dönem Mardin Milletvekili oldu. TBMM İçişleri Komisyonu Başkanlığı’na seçildi. Evli ve 2 çocuk babası. Güler, Hrant Dink’in cinayetinin gerçekleştiği tarihte sorumlu makamlarda bulunan 24 kamu görevlisinden biriydi. Dönemin İstanbul Valisi olan Güler, dava kapsamında hâkim karşısına çıkarılmadığı için eleştirilmişti. AİHM kararından sonra yeni bir inceleme başlatıldı ve dokuz kişi hakkında soruşturma talep edildi. Ancak Güler hakkında soruşturulmasına izin verilmedi. Mehmet Müezzinoğlu: Gümülcine’de 1955’te doğdu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni bitirdi. İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde iç hastalıkları ihtisası yaptı. Avcılarda özel bir hastane kurdu. Avcılar Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, Batı Trakya Eğitim Kültür Vakfı ve Balkan Medeniyeti Derneği’nin kurucu üyesi ve Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’nin de üyesi. Evli ve 2 çocuk babası. Nabi Avcı: 1953’te Bilecik’te doğdu. ODTÜ İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun oldu. 1974’te Kültür Bakanlığı’nda memuriyete başladı. Anadolu Üniversitesi’nin kuruluşunda görev yaptı, İletişim Bilimleri Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Milli Eğitim Bakanlığı ve Başbakanlık Müşavirliği görevlerinde bulundu. Çeşitli ulusal televizyon, dergi ve gazetelerde program yapımcısı, köşe yazarı ve genel yayın danışmanı olarak çalıştı. 2000’de İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde profesör unvanı aldı. 2003’te Başbakan Başmüşavirliği görevine getirildi. TÜBİTAK Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu üyeliği ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanlığı yaptı. 24. dönemde milletvekili seçildi, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanlığı yaptı. Evli ve beş çocuk babası. Ömer Çelik: Adana’da 15 Haziran 1968 yılında doğdu. Lisans eğitimini Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde tamamladı. Yüksek lisansını da aynı bölümde siyaset bilimi alanında yaptı. 22’nci, 23’üncü ve 24’üncü dönemde AKP’den Adana milletvekili seçildi. AKP Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi oldu. Mart 2010’da AKP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’na seçildi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın siyasi danışmanlığını yaptı. Kabine Değişikliğinde İki Kriter: Biat ve Seçim Bölgesi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dün yaptığı kabine değişikliklerini iki önemli kritere göre gerçekleştirdiği anlaşılıyor. Birincisi ‘lidere biat ve yakınlık’, ikincisi ise yerel seçimler için önem arzeden ‘seçim bölgeleri’. Öncelikle önümüzdeki İmralı süreci ile 2014’teki yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri süreçlerinde “kontrolü altında tutabileceği, açıklama ve icraatlarıyla AKP’ye parti içinde ve dışında puan kaybı yaşatmayacak hatta getirisi olacak isimler” tercih edilmiş. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in bakanlıktan alınması bu şekilde değerlendirilebilir. Yeni bakan tercihlerinde seçim bölgeleri de dikkate alınmış. AKP kabinelerinde hiçbir zaman Adana’dan bir bakan yer almadığı için bu kez Ömer Çelik’e görev verilmiş. BenDışişleri şehitleri zer biçimde Mardin Milletvekili için buluşma Muammer Güler’in bakan yapılTürkiye’nin Ermeni masında, Güneyterörüne kurban verdoğu’nun büyükdiği ilk diplomatları şehirleri arasına olan Los Angeles giren bu ilde BDP Başkonsolosu Mehile yarışta öne met Baydar ile Kongeçme arzusu etsolos Bahadır Dekili olmuş gözükümir için bu hafta soyor. nu Ankara’da anlamlı AKP’nin yerel bir buluşma düzenseçimlerde lendi. Baydar ve DeCHP’nin elinden mir için 40 yıl önce almak istediği illecenazelerinin kaldırılrin başında Eskidığı Maltepe Caşehir geliyor. Başmii’nde pazar günü bakan Erdoğan, öğle namazı sonraMilli Eğitim Basında mevlit okutulakanlığı koltuğuna cak. Eşzamanlı bir Eskişehir Milletvebiçimde başta Waskili Nabi Avcı’yı hington Büyükelçiliği koyarak bu amaolmak üzere yurtdıcına yönelik bilinçşındaki temsilciliklerli bir tercih yapmış de de anma meragözüküyor. simleri düzenlenmesi Öte yandan İmbekleniyor. Ermenileralı ile müzakererin soykırım iddialarılerin hassasiyetini nın 100. yıldönümügözeterek tepki nü dünya çapında duyulan Şahin’i ses getirecek törengörevden alan lerle anmaya hazırBaşbakan’ın, landıkları 2015’e iki onun yerine Muyıl kala, bakalım sırf ammer Güler’i koTürkiye’yi temsil etyarken benzer bir tikleri için şehit edi‘Hrant Dink dulen ilk diplomatlarını yarlılığı’ göstermeTürk halkı ne kadar mesi de oldukça hatırlayacak. dikkat çekici. Bakanlık verilen üç kent Kabinedeki değişikliklerin sınırlı kalmasında Cumhurbaşkanı Gül’ün etkili olduğu belirtiliyor Revizyonun şifreleri ERDEM GÜL ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan, önce ekim ayında yapmayı planladığı ancak ocak ayına ertelediği ve bu nedenle Afrika gezisi dönüşünden bu yana 15 gündür partili vekillerin “kırmızı plaka” heyecanıyla beklediği kabine revizyonunu gerçekleştirdi. Erdoğan’ın, giden bakanlar açısından beklenen ancak gelenler açısından sürpriz sayılabilecek 4 kişilik mini kabine revizyonunun mesajları şöyle: Günay’la sol bitti: Erdoğan’ın ocak ayı sonuna kadar revizyonu yapacağının kesinleşmesiyle birlikte, gidici olduğu kesinleşen ilk isim oldu. Günay, Erdoğan’ın Kars’taki heykele “ucube” demesinde ilk büyük sıkıntıyı yaşadı. Ardından Devlet Tiyatroları’nın kapatılacağı açıklaması, kültür alanınında muhafazakâr eğilimlerin öne çıkması konularında kabinenin çatlak ses çıkaran ismi oldu. Partide Günay’la birlikte gelen sol kanattan 4 isim daha bulunuyor. Günay’ın gidişiyle kabinedeki solliberal temsil sona ermiş oldu. Günay’ın gidişi için parti içinde “yorgunluk” değerlendirmesi yapılmasına karşın daha dar kesimlerde ise, “uyum sorunu” gerekçesine vurgu yapılıyor. Erdoğan’a çok yakınlar: Kabine revizyonuyla ilk kez bakan olan 4 ismin en önemli özelliği, Erdoğan’a çok yakın ekipte yer almış olmaları olarak görülüyor. Ömer Çelik, partinin kuruluşundan itibaren ve geçen 10 yıllık süreçte Erdoğan’ın en dar ekibinde yer almasıyla dikkat çekiyor. Nabi Avcı da aynı süreçte Erdoğan’ın en yakın ekibinde yer aldıktan sonra 11 Haziran’da milletvekili olup, Meclis’te de doğrudan Meclis Milli Eğitim Komisyonu Başkanlığı görevine getirildi. Mehmet Müezzinoğlu ise yine Erdoğan’ın en çok önem verdiği partinin İstanbul il teşkilatından geliyor. Müezzinoğlu İstanbul il başkanlığı da yapan Erdoğan’la çok yakın çalışan bir isim olarak öne çıkıyor. Muammer Güler ise güvenlik bürokrasisinde Erdoğan’ın hep tercih ettiği bir isim oldu. Çelik’e bakan olarak jübile: Yeni bakanlardan yalnızca Ömer Çelik, 3 dönemdir milletvekili ve bu nedenle tüzük gereği son döneminde bulunuyor. Erdoğan’ın Çelik’e ‘jest’ olarak 3 dönem kapsamında son dönemini bakan olarak tamamlamasını sağladığı belirtiliyor. Dinçer üsluptan: Partide revizyonda Günay’la birlikte gideceğine kesin olarak bakılan bir diğer isim de Ömer Dinçer’di. Başbakanlık Müsteşarlığı da yapan ve Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir kökenli yakın çalışma ekibinden olan Dinçer, yakın dönemde 4+4+4 yasası ile öne çıktı. Ancak milletvekilleri ve parti üst koridorlarında kabine dışı kalması istenen bakanların başında geldi. Dinçer’in partiyle arasındaki “üslup sorunu” nedeniyle Erdoğan tarafından “dinlenmeye” alındığı belirtiliyor. Akdağ’ı da dinlendirecek: Recep Akdağ, Binali Yıldırım’la birlikte AKP hükümetlerinin tamamında bakan olarak görev yaptı. Ancak son dönemlerde Akdağ’ın da yorulduğu dinlendirilmesi gerektiği yolundaki değerlendirmeler yoğunluk kazanmıştı. 3 dönem revizyonu değil: Erdoğan’ın 2014 yerel seçimlerinde belediye başkan adayı olarak göstereceği tüzükteki 3 dönem sınırına takılan bakanları kabine dışına alacağı bekleniyordu. Ancak bu revizyonun 3 dönem revizyonu olmadığı kesin. Çünkü 4 bakandan 3 döneme takılan tek isim Akdağ. Erdoğan, önümüzdeki dönem “bakanlık mesaisinde olmasını yararlı bulmadığı, partiyle ve kabineyle uyumsuz, yorgun bulduğu” isimleri değiştirdi. Gül etkisi: AKP kulislerinde Erdoğan’ın revizyon için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le yalnızca dün değil daha önce görüştüğü, ikili arasındaki görüşmelerin bir süredir devam ettiği kulisleri yapıldı. Partide 35 bakanın değişmesi ancak bir iki bakanın da yer değiştirmesi beklentileri dile getirilmişti. Bu nedenle kabine revizyonunun sınırlı kalmasında Gül’ün etkili olduğu görüşleri seslendiriliyor. ŞAHİN’İN GİDİŞİ İMRALI SÜRECİYLE İLGİLİ İdris Naim Şahinİmralı süreci: İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in gidişi, doğrudan İmralı süreciyle ilişkilendiriliyor. Erdoğan’ın İmralı sürecine yeni bir ivme kazandırma doğrultusundaki adımı olarak yorumlanıyor. Partide, “kabine revizyonuna kısa bir süre kala taviz verdi” şeklinde algılanmaması için Şahin’i değiştirme kararını gözden geçirebileceği de belirtiliyordu. Ancak Erdoğan bu değişikliği yaparak İmralı sürecine büyük önem verdiğini, görüşmelerin sonucundan umutlu olduğunu göstermiş oldu. Güler sürece uygun: Şahin, İmralı süreciyle bağlantılı olarak kabine dışı bırakılırken yerine yine vali kökenli Muammer Güler’in gelmesi bir çelişki olarak görülmüyor. Güler’in AKP hükümetiyle çok uyumlu çalışan bir bürokrat olduğunun altı çizilirken “görev adamı” olarak İmralı sürecine uygun bir profil çizeceği ve seçim bölgesinin de DTK Başkanı Ahmet Türk’ün de seçim bölgesi olan Mardin olmasına dikkat çekiliyor. Bazen gaflarıyla bazen sert çıkışlarıyla gündeme geldiler Ankara’dan Patriot Birliklerine Uyarı ABD, Almanya ve Hollanda’nın, Adana, Kahramanmaraş ve Gaziantep’e gönderdikleri Patriot füzesavar sistemlerinin yerleştirilmesi önümüzdeki günlerde tamamlanacak. Sistemlerin konuşlanmasına kamuoyundan ve özellikle de yerleştirildikleri illerden tepkiler de yükseliyor. Geçtiğimiz günlerde İskenderun’da iki Alman askerinin kafasına “çuval geçirme” hadisesi bu tepkilerin bir örneği. Benzer sorunlar yaşanmaması için alarma geçen Ankara, Patriot gönderen ülkelerle temasa geçerek “Patriot birliklerinde görevli askerlerin bulundukları illerde kamuoyunun hassasiyetine özen göstermeleri” uyarısında bulunmuş. Örneğin Hollanda’dan gelen birlik kendisine ‘Anatolian Protector (Anadolu’nun Koruyucusu)’ ismi takmak isteyince, Türk askeri makamları bunun yerel halk tarafından yanlış anlaşılabileceği ve tepki doğurabileceğini belirterek ismin değiştirilmesini istemiş. Öte yandan Türkiye’ye Patriot bataryalarını gönderen her üç ülke de, kendi ülkelerindeki kamuoyuna “Suriye konusunda adım attıkları” mesajı vermek için bir an önce bu sistemlerin öncelik kendi ülkelerinin gazetecileri olmak üzere dünya basınına duyurmak için hareket geçmek istemiş. Türk makamları bu konuda da frene basma ihtiyacı hissederek, Almanya, Hollanda ve ABD basını için ayrı ayrı tanıtımlar yapılmasına karşı çıkmış. Ankara’nın bu tavrının ardında, bu tesislere sık yapılacak ziyaretler sonucunda dünya basınında çıkacak haber ve görüntülerin o bölgelerde yaşayan halkta tedirginlik yaratması olasılığının yattığı belirtildi. Genelkurmay Başkanlığı’nın bu tür kaygıları da gerekçe göstererek, her ülkenin Patriot birliğine ayrı ayrı turlar yapılması yerine, üç ildeki birlikleri de kapsayacak bir basın turu hazırlığına başladığı öğrenildi. Uygulamaları ve sözleri çok tartışıldı Kabine dışı kalan bakanlar, bazı açıklamaları ve uygulamalarıyla tartışma yarattı. Bu isimlerin hafızalara kazınan açıklamaları şöyle: İdris Naim Şahin: İçişleri Bakanlığı koltuğunu kaybeden Şahin, gaflarıyla gündeme geldi. Şahin’in ilk tepki çeken sözü, Kumrular patlamasında hayatını kaybeden yurttaşları açıklarken “adet” sıfatını kullanmasıydı. Şahin’in, Erzurum ziyareti sırasında kendisini karşılayan bir yurttaşa, “Hadi bir takla at ya da oyna bir göreyim” demesi uzun süre konuşuldu. Çadırları ziyaret ettiği sırada Van depremzedelerine “Sarayda oturuyorsunuz” diyen Şahin, sanatçıları da terör örgütü üyesi gibi gösterirken “Birileri saptırarak, kendine göre gerekçeler uydurarak teröre destek veriyor. Neyiyle veriyor, belki resim yaparak tuvale yansıtıyor, şiir yazarak şiirine yansıtıyor, günlük makale, fıkra yazarak oralarda bir şeyler yazıp çiziyor” ifadelerini kullanmıştı. Meclis’te yaptığı bir konuşmada BDP’li milletvekillerinin telefonlarını dinlediğini ima eden Şahin’in, İçişleri Bakanlığı döneminde yapılan operasyonlarda öğrencilerden sendikacılara, gazetecilerden avukatlara kadar çok sayıda kişi örgüt suçlamasıyla tutuklanmıştı. Ertuğrul Günay: Günay, 2011’de, Milas ilçe merkezinde bulunan Hisarbaşı Mahallesi Uzunyuva mevkisindeki 1’inci derece arkeolojik sit alanında defineciler tarafından bulunan ve yağmalandığı tespit edilen antik mezarda incelemelerde bulunurken “Ayakta, elleri havada tennure gibi bir kıyafeti olan 2 kişi var. Hz. Muhammed’e dedim ki” demiş ve ardından bu sözlerini “Çok özür dilerim. Tövbe estağfurullah, çok özür dilerim” diyerek düzeltmeye çalışmıştı. Günay aynı yıl Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “ucube” sözü üzerine yıkılan Kars’taki “İnsanlık Anıtı”na ilişkin sözlerini de “Başbakan heykele değil gecekonduya dedi” diyerek ortamı yumuşatmaya çalışmıştı. Başbakan Erdoğan ise Günay’ı, “Ucubeyi heykel için söyledim” diyerek yalanlamıştı. Başbakan’ın açıklamalarının ardından da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Günay için “Allah kimseyi bu duruma düşürmesin” sözünü etmişti. Günay, geçen yıl Antalya’da şehit cenazesinde de o sırada cenaze marşı çalan askeri bandoyu “Halk tekbir getirecek, kesin” diyerek susturmuş ve sanat camiasından tepki almıştı. Günay, Başbakan Erdoğan ile “Muhteşem Yüzyıl” dizisi ile ilgili olarak da ters düşmüştü. “Ecdadımızı yanlış tanıtıyorlar” diyen Erdoğan’ın sözlerinin ardından Günay, “Tarihin övünülecek güzel tarafları olduğu gibi bugünkü idrakimizle bağdaşmayacak kötü tarafları da var. (...) Biz padişahlar üzerinden ecdadımız diye gidersek çocuklarımıza çok mahcup da olabiliriz” demişti. Recep Akdağ: Sağlıkta Dönüşüm Sistemi’ni hayata geçiren eski Sağlık Bakanı Akdağ Tamgün Yasası’nı savunması ile gündeme geldi. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen Tamgün Yasası son olarak Akdağ’ın eşinin yasa nedeniyle özel muayenehanesinde çalışan bir doktor tarafından ameliyat edilmesi ile tartışıldı. Tabip odaları tarafından uyguladığı politikaların hekime yönelik şiddeti artırdığı tepkisi gösterildi. Akdağ ayrıca, keneyle mücadelede “pantolon paçalarının çorabın içine sokulmasını” önermesi ile tartışıldı. Kürtajın ve sezaryenin sınırlanması ile ilgili tartışmalar sırasnda “Tecavüz bebeğine devlet bakar” dedi. Ömer Dinçer: Eski Milli Eğitim Bakanı Dinçer, milli eğitim sisteminin de uygulamaya soktuğu köklü değişikliklerle gündeme oturdu. 4+4+4 eğitim sistemini 1 yıl erteleme süresi olmasına karşın alelacele yürürlüğe koymakla eleştirildi. Sisteme ilişkin eleştiri yöneltenleri “ya PKK’li ya laikçi” sözleriyle tanımlaması çok tartışıldı. Kılık kıyafete serbestlik getiren düzenlemeyle temel öğretimde türbanın kapısını açtı. Atama bekleyen öğretmenleri “Eminönü’nde yem bekleyen güvercinlere” benzetmesi ise büyük tepki çekti. İstanbul polisinde tayin depremi İstanbul Haber Servisi İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan, aralarında 10 emniyet müdürünün de bulunduğu 1600 polisin görev yerinin değiştirileceği öğrenildi. Emniyet Genel Müdürlüğü, bu yıl şark hazırlık yazılarını yeni yılın ilk ayında il emniyet müdürlüklerine tebliğ etti. Yapılan tebliğe göre İstanbul’da görev yapan 10’u emniyet müdürü, 1600 polisin şark tayininin çıktığı öğrenildi. Hazırlık dosyalarının tamamlanmasının ardından, haziran ayında kimlerin şark illerine tayin edileceği kesinlik kazanacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle