28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 OCAK 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER GÜNCEL ? Baştarafı 1. Sayfada değerini tartışmadığımız yıllar... Dün ‘böyyük’, etkili diye medyada yer edinen gazetelere baktım. Ne Hürriyet’te ne de Milliyet’te, bugün tartışılan başlıca ulusal konuları ömrü boyunca sakınmadan, korkmadan savunan, 20 yıl önce katledilen Uğur’u anan bir yorum, tek bir haber yoktu! Oysa insan ve dava adamı Uğur’u Mumcu’yu anarken tanımaya öncelik vermek gerekiyor. Uğur Mumcu’yu: Öncelikle İstanbul’a her gittiğinde evinde kaldığı yakın dostu Ali Sirmen’in.. çoğu kez beraber olduğu Hikmet Çetinkaya’nın, eşi Güldal Mumcu’nun, hatta çocuklarının söylemedikleri, yazılmayan anılarıylarla mı... Gereği görülürse, örneğin öldürülmesinden üç gün önce bir perşembe günü gazetede İlhan Selçuk, Uğur, Hikmet ve benim katıldığım Cumhuriyet’in geleceğiyle ilgili çetin görüş alışverişlerinin yapıldığı toplantıdan sonra Ankara’ya birlikte dönerken uçakta söyleştiğimiz konularla mı... Her gün gazetedeki görüşmelerimizden sonra, telefonla sık sık konuşmalarımızla, pek çok günler evindeki söyleşilerimizin anılarıyla mı yaşatacağız... …yoksa yakın dostları, başta Ali Sirmen’in, Çetinkaya’nın, Güldal Mumcu’nun anılarla zenginleştirecekleri içeriği tartışılmaz anlatımlarla… …. –iktidarda olsun medyada olsun; geri zekâlı, imam kılıklı sağcı yazar ve politikacıların anlayamadığı gerçek bir vatansever Uğur Mumcu’yu... ….temelde insan haklarıyla donanmış, sol demokrasiyi savunan görüşleriyle anlamayı anlatmayı mı yeğleyeceğiz? ??? Günümüzün ve geleceğin nesillerinin yaşamından ve inatla savunduğu görüşlerden ders alınacak yaman bir örnektir Uğur. Her 24 Ocak’ta bir gün, elbette anacağız Uğur’u. Ancak yılın 365 günü Uğur’u anlamayı, anlatmayı yeğleyerek... ??? Mumcu’nun yaşadığı günleri değil, geleceği 13 BARKIN ŞIK ANKARA Türkiye’nin ilk milli insansız hava aracı ANKA kabul testlerini başarıyla tamamladı. ANKA’nın mart ayında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki askeri operasyonlara istihbarat sağlamak üzere keşif gözetleme uçuşlarına başlayacağı öğrenildi. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) tarafından geliştirilen 5 protip ile iki adet yer kontrol ünitesi kabul testlerini geçti. Prototip ANKA’lar, mart ayında TSK’ye verilecek. Batman’a konuşlanması beklenen ANKA’lar, terörle mücadelede TSK’ye istihbarat sağlayacak. Kabul testlerinin tamamlanması üzerine, 10 adet ANKA’nın seri üretimi konusunda da 2013 yılı içinde sözleşme imzalanacak. CÜNEYT ARCAYÜREK önceden gören öngörü sahibi bir yazar olduğunu ispat edecek pek çok yazısı ve kitabı var. Bu saptamayı kanıtlayan, işte örnek: Bugün sanki yeni bir keşifte bulunmuş gibi RTE’nin durmadan yinelediği, Kürt sorununu çözmekte benimsediği görüşleri Uğur Mumcu; 24 yıl önce, dün Cumhuriyet’te yeniden yayımlanan, 5 Aralık 1989 tarihli köşe yazısında ifade etti. Başbakan ne diyor bugün: “Ayrımcılığa karşıyız. İnsan haklarına saygılı ve Kürt sorununu demokratik yöntem ve yollarla çözeceğiz.” Uğur Mumcu yıllar önce,1989’da ne yazıyor: “Bugün Kürt sorunu, azınlık şovenizmi, ayrımcılık ve terörle değil, demokrasinin yerleştirilmesi ve insan haklarının Edirne’den Ardahan’a kadar, her yerde uygulanmasıyla çözülür.” Bugün iktidarın da muhalefetin de çözüm arayışlarına destek verenlerin de sürekli işlediği tezi Mumcu, 1989’daki “Türk ve Kürt” başlıklı yazısında berrak biçimde; “Kürtlerle Türkler Türkiye içinde öylesine birbirine karışmışlardır ki Kürtlerle Türkler arasında bir sınır çizmek.. bugün de olanaksızdır” diye yazıyor. ??? Bu iktidarın umursamaz göründüğü Mumcu dosyasını rafa kaldıran son gelişmeyi oğlu Özgür Mumcu özetledi: “20 yıl geçti ve zamanaşımını sadece bombayı koyana işlettiler. Bizse, ailesi olarak bombayı koyanların yanı sıra asıl olarak onları yönlendirenlerin, asıl faillerin bulunmasını istiyoruz.” Ya kızı Özge’nin, Cumhuriyet’te yayımlanan dünkü yazısında, babasından dinlediği, Mumcu’ya özgü ve adeta bugünlere ışık tutan, bugünkü iktidara seslenen şu sözleri: “…Şimdi barış, demokrasi... İnsandan şüphelenmemek lazım önce. Memleketin yazarı, çizeri, aydını niçin bu memleketi bir kıyama sürüklesin? Niçin? Ha, sizin kafanızda birtakım problemler varsa, siz ülkeyi birtakım ayrıcalıklara dayanarak yönetmek istiyorsanız, aydınlar buna karşı çıkıyorsa, sorun buradadır. Biz gerçek demokratlarsak düşüncelerine katılmadığımız insanların cezalarına da karşı çıkmalıyız.” ??? Ölümsüzlüğe kavuştu. Ne mutlu ona! Işıklar eksik olmasın üstünden sevgili dost Uğur! ANKA’ya Güneydoğu görevi AKPM, ‘Cezaevindeki gazeteciler terörist değildir’ mesajı verdi Türkiye’ye sert eleştiri BAHADIR SELİM DİLEK CİNAYETİN ARKA PLANI AYDINLANMADI Raporda, Hrant Dink davasına ilişkin olarak da milliyetçi görüşlere sahip bir gencin 20 yıla mahkum edildiğini ancak cinayetin arkasındaki isimlerin mahkum edilmemiş olduğuna dikkat çekildi ve bazı polis ile güvenlik görevlilerinin çeşitli derecelerde cinayete karışmaktan kınama gibi hafif cezalara çarptırıldığı, bazılarının da kaçarak cezadan kurtulduğu belirtildi. ‘AKP’li vekil torpil yaptı’ DENİZLİ (Cumhuriyet) CHP Denizli Merkez İlçe Başkanı Ömer Yurtseven, AKP Denizli Milletvekili Nihat Zeybekci’nin şoförü ve 4 yakınının Denizli Belediyesi’nde işe alındığını ortaya çıkardıklarını söyledi. Yurtseven yaptığı açıklamada, muhalefet partisi olmanın sorumluluğu gereği, haksız işe almaları açıklamak zorunda olduklarını, Zeybekci’nin akrabalarını küçük düşürmemek amacıyla isimlerini açıklayamayacağını kaydetti. CHP’li Yurtseven şunları söyledi: “Nihat Zeybekci’nin şirketindeki şoförü ve 4 akrabasının Belediye Başkanı Osman Zolan tarafından işe alındığını ortaya çıkardık. Zeybekci’nin ablasının torunu G.Ö. şu anda özel kalem müdürü, yeğenleri Ü.H. ve G.Z. Mali Hizmetler Müdürlüğü’nde çalışıyor, halasının kızı G.E. Başkan Yardımcısı Mustafa Gökoğlan’ın sekreteri, şirketindeki şoförü Ö.K. de Mali Hizmetler Müdürlüğü’nde çalışıyor.” Yurtseven, Nihat Zeybekci’nin belediye başkanlığı döneminde şirketinde sekreter olarak çalışan B.D’yi belediyede işe alıp özel kalem müdürü yaptığını, bu kişinin memuriyet hakkını elde ettikten sonra da Taşınır Kayıt Kontrol Servisi’ne verdiğini, milletvekili seçildikten sonra geçici görevle Ankara’ya götürdüğünü araştırmalar sonucu ortaya çıkardıklarını söyledi. STRASBOURG Türkiye’nin tutuklu gazeteciler ve ifade özgürlüğü konularında ağır bir dille eleştirildiği, “Avrupa’da Medya Özgürlüğünün Durumu” başlıklı rapor dün, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde oylanarak kabul edildi. AKP’lilerin raporun değişmesi için verdiği öneriler kabul edilmedi. Kültür, Bilim, Eğitim ve Medya raportörü, Muhafazakâr Avrupa Halk Partisi üyesi İsveçli Mats Johansson’un kaleme aldığı “Avrupa’da Medya Özgürlüğünün Durumu” raporu dün AKPM’de oylandı. Geç saatlere sarkması nedeniyle 318 milletvekilinin büyük çoğunluğu katılmayınca oturumda raporun Bakanlar Komitesi’ne “tavsiye kararı” olarak gönderilmesi için gerekli olan üçte iki çoğunluk sağlanamadı. Rapor, “karar” olarak kabul edilmiş oldu. AKP’lilerin cezaevindeki gazetecilerin terör örgütleriyle, cinayetlerle, silahlı soygunlarla, darbe girişimleriyle ilişkili oldukları gerekçesini gösterip verdikleri öneriyi reddeden AKPM, Türkiye’ye de “cezaevindeki gazeteciler terörist değildir” mesajı vermiş oldu. AKP’liler AİHM’nin Taner Akçam kararına atıf yapan ve gazetecilere yönelik baskının ele alındığı 8. paragrafın değiştirilmesi önergesi verdi. Genel kurul bu öneriyi reddetti. AKP’liler raporun en çarpıcı saptaması olan ve “AKPM, Türkiye’de görüşünü açıkladığı; demokrasi için gerekli olan siyasi tartışmalarda yer almasından ötürü gazetecilerin cezaevine girmesinden ve yargılanmasından şoke olmuştur. Türkiye’de çok sayıda gazetecinin cezaevinde tutuklu olması veya yargılanmasının, ülkenin medya ortamı üzerinde felç edici bir etkisi olmuştur” ifadelerinin yer aldığı 6. paragrafın tamamen çıkarılması için önerge verdi. Bu önerge de reddedildi. Raporda, Türkiye’de çok sayıda gazetecinin cezaevinde, tutuklu olmasının, ülkenin medya ortamı üzerinde felç edici etkisinin olduğu saptaması yapıldı. “Türkiye’nin halen dünyanın en çok tutuklu gazetecisi olan ülke olduğu tahmin ediliyor” denilen raporda Nisan 2012 itibarıyla 95 gazetecinin cezaevinde olduğu belirtilirken tutuklu gazetecilerin çoğunun terör, şiddeti kışkırtma ile Türk kimliği veya devlet kurumlarına hakaret ile ilgili yasalar kapsamındaki suçlarla itham edildiği veya yargılandığı vurgulandı. Gaziantep’in Şehitkâmil ilçesindeki bazı okullara dini içerikli kitaplar dağıtıldı ‘Laik eğitime saldırıyorlar’ BEKİR ŞAHİN VEFAT Avukatlara yargıda türban vizesi Merhume Gülsüm ve merhum Veysel ATEŞOĞLU’nun oğlu İbrahim ATEŞOĞLU ve Yaşar ATEŞOĞLU’nun kardeşi, Fatoş (ATEŞOĞLU) BÜLBÜL’ün ağabeyi Şera ve Gülsüm ATEŞOĞLU’nun babası Huriye ATEŞOĞLU’nun eşi GAZİANTEP Gaziantep’in Şehitkâmil ilçesindeki bazı okullara, okul yönetiminin bilgisi ve gözetiminde “Herkese Lazım Olan İman”, “Namaz”, “İngiliz Casusunun İtirafları” ve “Kıyamet ve Ahiret” gibi dini içerikli kitaplar dağıtıldı. “Fareler ve İnsanlar”, “Şeker Portakalı” gibi dünyaca ünlü klasik kitapların sakıncalı bulunduğunu anımsatan EğitimSen, 4+4+4 sistemiyle laik, bilimsel çağdaş eğitime darbe vurulduğunu açıkladı. İlçe milli eğitim müdürlüğüyse konuyla ilgili soruşturma başlattı. Şehitkâmil ilçesinde Mehmet Akif Ersoy Endüstri Meslek Lisesi bahçesine kamyonetle gelen bazı kişiler Kemahlı Feyzullah’a ait “Herkese Lazım Olan İman”, Hasan Yavaş’a ait “Namaz”, M. Sıddık Gümüş’ün “İngiliz Casusunun İtirafları” ve İmam Gazali’nin “Kıyamet ve Ahiret” gibi dini içerikli kitaplarını dağıttı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın önerdiği “100 Temel Eser” arasında bulunmayan bu kitapların öğrencilere dağıtılması velilerin ve eğitimcilerin tepkisini çekti. Kitapların okul müdürü Abdülkadir Kalyenci’nin bilgisi dahilinde dağıtıldığı iddia edilirken Kalyenci, konuyla ilgili açıklama yapmak istemedi. Şeker Portakalı ‘yasak’ İLYAS ATEŞOĞLU’nu (18 Kasım 1956 ) 20 Ocak 2013 tarihinde kaybettik. Cenazesine katılan, vakıflara bağışta bulunan, çiçek gönderen, telefonla arayan, bu süreçte bizleri hiç yalnız bırakmayan, acılarımızı paylaşan tüm dostlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. EğitimSen Gaziantep Şubesi Başkanı Ömer Faruk Koç da “Şeker Portakalı” ile “Fareler ve İnsanlar”ın sakıncalı bulunduğunu anımsatarak “Milli Eğitim Bakanlığı eliyle laiklik ve laik eğitim adına elde edilmiş kazanımlara karşı ciddi bir saldırıyla karşı karşıyayız” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü lir” dedi. rosu) Kamuda türbana izin veKarara katılmayan bir üye, karrilmesi talebine yönelik tartış şı oy gerekçesinde, Türkiye Bamalar gündemdeyken Danıştay 8. rolar Birliği Meslek Kuralları’nın Dairesi, Türkiye Barolar Birli 20. maddesindeki düzenlemenin ği’nin meslek kurallarında yer avukatlık kimlik kartı ile ilgili dealan avukatların ğil, avukatların göDanıştay, mahkemelerde “başrevlerini ifa ederken ları açık” görev yauymak durumunda olavukatların pacaklarına ilişkin dukları kıllık kıyafet mahkemelerde uygulaması ile ilgili düzenlemenin yürütmesini durdurdu. belirtti. An‘başları açık’ görev olduğunu Böylece, avukatların cak iptali istenen Türmahkemelerdeki her yapacaklarına kiye Barolar Birliği türlü işlemleri ile duMeslek Kuralları’nın ilişkin ruşmalara türbanla 20. maddesindeki dügirmesinin önü açıldüzenlemenin zenlemenin, avukatlık dı. Karara tepki göskimlik kartları ile ilgili yürütmesini teren Ankara Barosu değil, avukatların göBaşkanı Metin Feyrevlerini ifa ederken durdurdu. zioğlu, “Bu bir reuymakla yükümlü oljim sorunudur. Avukatların duğu bir meslek kuralı olduğunu dini sembollerle duruşmalara belirten üye, karşı oy gerekçegirip yargısal faaliyetlere ka sinde, düzenlemenin dava konutılmaları yargının diğer kuru su işlemin dayanağı olarak decu unsuru olan hâkim ve sav ğerlendirilemeyeceği, davacının cıların dini semboller kullana bu kısma ilişkin isteminin reddi rak yargılama yapmalarının gerektiği oyu ile çoğunluk karaönünün açılması anlamına ge rına katılmadığını bildirdi. Diyarbakır’da 5 polis memuruyla birlikte 2001’de şehit edilmişti Gaffar Okkan unutulmadı MAHMUT ORAL/ MURAT UYGUN ATEŞOĞLU AİLESİ * 26 Ocak 2013 Cumartesi günü öğle namazından sonra DÖRTYOL’daki evimizde mevlit okunacaktır. DİYARBAKIR/SAKARYA Diyarbakır’da 5 polis memuruyla birlikte 2001’de şehit edilen eski Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, katledilişinin 12. yıldönümünde Diyarbakır ve memleketi Sakarya’da anıldı. Okkan’ın adını taşıyan yüzlerce çocuk da törenlere katılırken, öldürüldüğü yere heykelinin dikilmesi istendi. Diyarbakır’da Gaffar Okkan ve 5 polisin katledildiği Sezai Karakoç Bulvarı’ndaki anma törenine Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven, Diyarba kır Şehit Aileleri ile İnsan Hakları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (YURTSAV) üyeleri, Muharip Gaziler Derneği üyeleri, polisler ve “Ali Gaffar” ismini taşıyan çocuklar ile yurttaşlar katıldı. Okkan için memleketi Sakarya’nın Hendek ilçesinde de mezarı başında tö ren düzenlendi. Eşi Zerrin, kızı Sezin, oğlu Fikri Can, ablası Sebahat Aslan ve kız kardeşi Gülsüm Özger taziyeleri kabul etti. Törene Okkan’ın Diyarbakır’daki meslektaşları da katıldı. Hendek Belediye Başkanı Ali İnci, “O, hepimizin şehidi. Onun sayesinde bir kardeşlik hikâyesi oluştu. Şu anda Diyarbakır’da Ali Gaffar adında yüzlerce çocuğumuz var. Artık Ali Gaffarlarımız Türkiye’nin her yerinde. Bu çocuklarımız büyüyor, bizler de Gaffar Okkan’ın anısına onların iyi eğitim almasını sağlayacağız” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle