Katalog

SAYFA CUMHURİYET 12 MAYIS 2012 CUMARTESİ 4 HABERLER Kapusuz’dan Bekir Coşkun, Mustafa Balbay, Yılmaz Özdil ve Yazgülü Aldoğan’a ağır hakaretler Yine Nafile Seçim CHP’de yarın İstanbul İl Kongresi, yani İstanbul İl Yönetimi seçimi var. CHP’de, uzun bir süreden beri kongreler kurultaylar, sorunların tartışıldığı, politikaların oluşturulduğu forumlar olmaktan çok, seçim toplantılarına dönüşmüştür. Gürsel Tekin’in partideki görevinden istifası İstanbul seçimini önemli kıldı. Toplantının önemi buradan kaynaklanıyor. Yoksa başka bir şey yok. Yarınki seçimlerde iki aday yarışacak. Şimdiki İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ile Ali Özcan. Aslında bir üçüncü aday daha vardı. Üçüncü aday Bülent Kerimoğlu kongreye az kala, Ali Özcan lehine adaylıktan feragat ettiğini bildirince, yarışacakların sayısı ikiye düşmüş oldu. Bir üçüncü isim ise Prof. Dr. Semih Eryıldız, ama onun yeterli imzayı toplayıp toplayamayacağı bile belli değil. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, her ne kadar kimseyi işaret etmediğini söylese bile, görevdeki genç İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’ya eğilimli olduğu ileri sürülüyor. Hiç kuşku yok, başta Gürsel Tekin olmak üzere, İstanbul’un yanı sıra bütün CHP örgütü seçimin sonucunu heyecanla beklemektedirler. ??? Bu haliyle var olan CHP’den değilse bile olması gereken CHP’den hâlâ umut kesmemekte direnenlerden biri olarak, seçim sonuçlarını hiç de merak etmediğimi belirtmeliyim. Bu tutum, kongre sonuçlarının parti içi güç dengesinde bir şeyi değiştirmeyeceği düşüncesinden kaynaklanmıyor. Hiç kuşku yok parti içi güç dengelerini etkileyecektir İstanbul seçimleri. Ama bu durum, partiler arası güç dengelerini değiştirecek bir etkiye ulaşamayacaktır. Gürsel Tekin’in istifası sonrasında bu sütunda belirtildiği gibi, CHP’de çekişen isimler değişiyor, ama durum değişmiyor. Kısacası CHP eski tas eski hamam. İstanbul kongresini kazanan taraf, pazar günü öbür tarafı tasfiye edecek. CHP’de kural böyle. Seçimler olur, yüzde 50’nin 0.1 fazlasını alan yüzde 49.99’u alanı saf dışı eder. Neden? Çünkü Türkiye genelinde, çağ dışı çoğunlukçu demokrasi zihniyetine haklı olarak karşı çıkan CHP, parti içinde aynı yöntemi uygular. CHP’de grupların bir arada çalışmalarını sağlayabilecek nispi temsil sistemiyle parti içi dengeleri oluşturmak diye bir görüş yoktur. ??? Bu durumun uzlaşmaz ideolojik ayrılıklardan kaynaklandığını sananlar yanılırlar. Doğrusu partinin içindeki sağ kanat sol kanat ayrımını fazla ciddiye almayan dostlarımdan biri, geçenlerde görüşünü desteklemek için şunları söylemişti: Tabii ki ciddiye almıyorum. Düşünsene bir zamanlar şu Ertuğrul Günay sol kanadın yıldızlarındandı! Seçimde önde çıkan tarafın, öbürünü tümden tasfiye etmemesi parti içinde katılımcı yarışmacı ve dayanışmacı bir örgütlenme modelinin olmasıyla sağlanacak, parti içi demokrasi böyle bir modeli geliştirecek, böyle bir model de parti içi demokrasiyi... Bunun için her şeyden önce, yeni tüzükte kabul edilmiş olan öneriye uygun olarak, blok liste yerine çarşaf liste uygulamasına geçmek gerek. Evet yeni tüzük buna cevaz veriyor. Ama bu demek değil ki, blok listeyi saf dışı bırakıyor. Tüzüğe göre eğer delegelerin çoğu isterse, yine blok liste uygulaması mümkün olabiliyor, ki genelde de öyle oluyor. Bu durumda, ne İstanbul İl Kongresi’nden ne de temmuzda yapılacak olağan kurultaydan partiye yeni ivme kazandıracak bir atılım beklenebilir. CHP tabandan örgütlenmiş sosyal demokrat parti yapısına kavuşamadığı sürece de yüzde 20’ler bandını aşamaz, Türkiye için alternatif oluşturamaz. Oysa genel başkanından Meclis’teki temsilcilerine, örgüt tabanından potansiyel seçmenine kadar bu işlevi yerine getirecek potansiyele sahip bu parti. Yazık! Saldırı çirkinleşti ? AKP Genel Başkan Yardımcısı Kapusuz, Coşkun için “Dili uzun, ağzından lağım akan birisi” ifadelerini kullanırken, Özdil için ise “darbeci” dedi. ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, gazetemiz yazarı Bekir Coşkun ’a “ağzından lağım akan” diye hakaretler yağdırırken, gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’a “Başka biri şu anda içeride milletvekili seçildi. Mustafa Balbay, 27 Nisan bildirisi ile herkes AKP’yi terk etmiş, sadece bizim yanımızda AB ve ABD’nin komiserleri kalmış. Ey Balbay, duy ki bizim yanımızda millet oldu” dedi. Kapusuz, Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil için ise “darbeci” ifadesini kullandı. ÇOCUKLAR HASTALANDI, O MUHALEFETE YÜKLENDİ AHMET ŞEFİK TRABZON Okul sütü projesinde öğrencilerin rahatsızlanması üzerine muhaletefetin eleştirilerine sert çıkan Başbakan Erdoğan, “Bunu Kılıçdaroğlu’nun kafası almaz. MHP Genel Başkanı’nın süt konusundaki söylediklerini, iddialarını, ithamlarını zerre kadar ciddiye almıyorum” dedi. Partisinin Trabzon il kongresinde konuşan Başbakan, okul sütü projesinde öğrencilerin rahatsızlanması üzerine yaşanan tartışmalara sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Bunu çocuklarımız süt içsin diye yapıyoruz. Sütü görmemiş yavrularımız var. YolTayyip Erdoğan suzlukların olduğu bir devlet, başladı ve “28 Şubat döneminde Sincan’da tank yürütülmüştü. Nerede yürütülmüştü? Sincan’da. Peki o tankı yürütülenler şimdi nerede misafirler? Sincan’da. Keser döner sap döner, arkadaşlar bir gün olur hesap döner” dedi. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel için “Birileri gibi ‘6 kez gittim 7 kez geldim’ diye övünürler hükümet bunu yapamaz. Bunu Kılıçdaroğlu’nun kafası da almaz” diye konuştu. DSP, ANAP, MHP koalisyonunda 2002 yılında 4 ilde öğrencilere süt dağıtılmaya başlandığını ve dönemin bakanı Hasan Gemici’nin çocukların, laktoz maddesi nedeniyle sindirim problemi yaşadı yönündeki açıklamasını anımsatan Erdoğan, “MHP Genel Başkanı’nın süt konusundaki söylediklerini zerre kadar ciddiye almıyorum. Çünkü söyledikleri, ne kadar tutarsız olduğunu gösteriyor. Bahçeli’yi bu konuda hiç ama hiç ciddiye almıyorum. Sadece bir tavsiyede bulunuyorum: Kılavuzlarını iyi seç” dedi. Alkış tutuyordunuz” ifadesini kullandı. Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil’i de eleştiren Kapusuz, “27 Nisan muhtırası ile ilgili yazılar var. ‘Bundan sonraki adım ne olur. Bundan sonraki adım tank olur.’ Yılmaz Özdil, AKP’ye söylüyor. Ne yapmış AKP, anayasaya uygun Cumhurbaşkanı seçmek istemiş. Demirel ile başladı AKP Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, AKP Antalya İl Başkanlığı’nın siyaset akademisine konuşmacı olarak katıldı. Kapusuz hemen herkese çattığı konuşmasına 28 Şubat’ı eleştirirek se onlar için de işte siyasetin yüzkarası denilir” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da eleştiren Kapusuz, “Sabah olmuş uyanmış, ‘Bundan sonra darbelerden vazgeçtik, siz bildiri yayımlarsanız biz bundan sonra karşı çıkacağız.’ Şimdiye kadar neredeydin? 27 Nisan’da da Meclis’te CHP ana muhalefet partisiydi. Hangi dünyada yaşıyorsunuz. Ama darbeci bunlar, kafası darbeci bunu iddia ediyorlar” dedi. Gazeteci Yazgülü Aldoğan’ın “Bundan sonraki mesaj internetten gelmez, kapıya 2 subay gelir üst rütbeli subay da olmayabilir” dediğini iddia eden Kapusuz, “Neyle tehdit ediyor bizi hanımefendi. Bizim gelip kafamıza silah dayarlar. Yapsalardı ya. Geldiler mi?” diye konuştu. Gazetemiz yazarı Balbay için “Başka biri şu anda içeride milletvekili seçildi” ifadelerini kullananan Kapusuz, “27 Nisan bildirisi ile herkes AKP’yi terk etmiş, sadece bizim yanımızda AB ve ABD’nin komiserleri kalmış. Ey Balbay, duy ki bizim yanımızda millet oldu” dedi. Gazetemiz yazarı Bekir Coşkun için ise ağır hakaretler yağdıran Salih Kapusuz, “Şu dili uzun, ağzından lağım akan birisi daha var, Bekir Coşkun. O ne demiş, ‘Çankaya’yı asla dincilere bırakmayacağız.’ Çünkü orayı Atatürk’ün makamı ve başkomutanlık sayıyor. Ee Sayın Bekir Coşkun bugün cumhurbaşkanı kim?” diye konuştu. COŞKUN’A DESTEK ‘Seni halkın sevgisi korur’ A N K A R A (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hedef gösterdiği gazetemiz yazarı Bekir Coşkun’a yazdığı mektupta, “Adaleti olmayan bir ülkede yaşıyorsun. Seni AKP’nin adaleti değil, halkın sevgisi koruyacaktır” dedi. CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar da, “Bekir Coşkun’a yönelen tehditin geçmişte Cumhuriyet gazetesi ve yazarlarına yönelik saldırıları anımsattığını, yaşanacak olumsuz bir gelişmenin sorumlusunun Başbakan ve hükümet olacağını” vurguladı. Toprak, yazarımız Bekir Coşkun’a gönderdiği açık mektupta, “Bugün sana ve seninle birlikte; sanata, edebiyata, tiyatroya, eleştiriye karşı yapılan saldırıların ardı arkası kesilmiyor... Evet sen Sevgili Bekir Coşkun, adaleti olmayan bir ülkede yaşıyorsun. Seni AKP’nin adaleti değil, halkın sevgisi koruyacaktır. Ta ki bu ülkeye gerçek adalet gelinceye kadar... Bir gün mutlaka hep birlikte aydınlığa çıkacağız. Ama şimdi daha çok çalışmanın, cesaretle direnmenin ve yeni bir ülke hayali kurmanın ve onun için çalışmanın zamanıdır” dedi. CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar da “Tehdit altındayız” diyen Bekir Coşkun’a destek verdi. Acar, şu değerlendirmeleri yaptı: “Başbakan Erdoğan, daha önce birçok kez yaptığı gibi yine bir gazeteciyi hedef seçmiştir. Başbakan’ın açıklamalarının ardından, Cumhuriyet gazetesi yazarı Bekir Çoşkun’a yönelen tehdit, geçmişte Cumhuriyet gazetesi ve yazarlarına yönelik saldırıları hatırlatmaktadır. Bu konuda yaşanacak olumsuz bir gelişmenin sorumlusu Başbakan ve hükümet olacaktır.” TÜRKİYE’DE ZİYARET İZNİ ALAMADI CHP’li Ağbaba Kürecik içinPentagon’abaşvurdu ANKARA (ANKA) CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya Kürecik’te bulunan radar üssünü ziyaret edebilmek için Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla ABD Savunma Bakanlığı’na başvuruda bulundu. 9 Mart 2012’de Genelkurmay Başkanlığı’na ardından da Dışişleri Bakanlığı’na radar üssünü ziyaret için başvurduğunu fakat olumsuz yanıt aldığını belirten Ağbaba, bu gelişmelerden sonra ABD Savunma Bakanlığı’na başvuru yapma kararı aldığını söyledi. ABD Savunma Bakanlığı’na hitaben yazılan 7 Mayıs 2012 tarihli Veli Ağbaba imzalı dilekçede, “Türkiye Cumhuriyeti Malatya milletvekili olarak, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan Malatya/Kürecik’te yer alan radar üssünü ziyaret etmek istiyorum. Bunun için gerekli iznin verilmesini ve dilekçemin yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim” ifadesi yer aldı. C MY B C MY B