17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MAYIS 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Hükümet S&P’ye çatarken ikinci kuruluştan da ‘ikiüç yıldan önce not artışı beklemeyin’ mesajı geldi Fitch de ümit vermedi Ekonomi Servisi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s’un (S&P) Türkiye’nin durumunu “pozitif”ten “durağan”a çevirmesine karşı hükümet kanadından gelen tepkiler sürerken, bir başka kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’den de beklenen kredi artışı konusunda pek ümit vermeyen açıklamalar geldi. Fitch’in Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Ülke Notları Bölümü’nün yetkilisi Ed Parker, Londra’da düzenlenen bir konferansta, “Türkiye’nin kredi notunun yakın vadede yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilmesi olası değil” dedi. Hükümetin not yükseltme beklentisine kaynaklık eden “yumuşak iniş” ve “cari açıkta nispi azalma” gibi süreçleri “cesaret verici” bulduğunu be Yeni Dengeler... Dünyada arka arkaya gelen seçimlerin okumaları, dünyada yeni dengelerin oluşumunun da yansımalarını getirdi... Sistemin yapısal periyodik krizleri, sandığın geçerli olduğu, gelişmekte olan ülkelerde merkez sağ ve sol partileri silip süpürmüştü... Büyük krizle merkez ülkelerde de, merkez sağsol siyasetlerin iktidarlarında bir kırılma sürecine girildiği sonuçları çok çarpıcı... Çaresizlik; ötekileştirmeleri, ırkçı, dinci siyasetleri, söylemleri öne çıkarıyor. Karşı refleks olarak sistem eleştirisi, kurtuluş reçetelerinin acımasızlığından beslenen sol da, alternatif çözümler olarak yükseliyor... Bu beylik söylemde öne çıkan siyasal vitrin yanında, insan hakları, demokrasinin evrensel değerlerinden önemli sapmalar da gündeme girmiş bulunuyor... Bu genel tablonun özeline girildiğinde ise, sistemin ideolojik sahipleri konumundaki ülkeler ile sisteme yönlendirilmiş olarak eklemlenen ülkeler arasında, insan haklarının her boyutuna dönük uçurum büyüyor. Arap baharlarına yüklenen çok iddialı demokratikleşme vizyonundan sonra yaşanan seçimler, insan hakları, demokrasi kriterleri ölçeği ile birbirinden trajik demokrasi karşıtı sonuçlar üretiyor. Merkez ülkelerin ayakta kalma koşullarında izansız boyutlandırılan çifte standartlarda, uydu ülkelerin giderek geriye püskürtülmeleri, parçalanmaları, ırklardinler üzerinden iç savaşlarla boğuşmaları projeleri belirleyici rol oynuyor... İşgalin enkazında yerlerde sürüklenen Afganistan, Irak örnekleri bir yana, Suriye’nin taze seçimleri üzerinden tartışmalar ya da Mısır’ın yeniden ertelenen seçimler en taze gelişmeler... Ben bugün sizinle dünya medyasında efsaneleştirilen kırmızıturuncu karanfil, renkli darbelerin en görkemli örnekleri arasında sunulup durulmuş Ukrayna’dan çarpıldığım bir belgeseli paylaşmak istiyorum. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Beşiktaş Belediyesi’nin ortaklaşa düzenledikleri çarşamba belgeselleri kapsamında, konu kapanmış madenler ve ortada kalan işçileri, yöre yaşayanları olunca, belgeseli değerlendirme sorumluluğu bana düşmüştü. İngiltere, Polonya en çok Zonguldak pek çok ülkenin madenci direnişleri, kapanmalarının öykülerini yakından bilen olarak, Ukrayna’da çekilmiş belgesel karşısında çarpıldığımı itiraf ederek söze girmeliyim... ??? Öncelikle bugünün piyasalar düzeninde, siyasi iktidarların ideolojik, ekonomik verimlilik hesaplarına bakışı insan eksenli değil. Thatcher ile Özal’ın kendi halklarına göstere göstere, Güney Afrika’nın çok verimli, en önemlisi çok büyük emekçi sömürüsü ile çok ucuza üretilen kömürünü ithal etmenin kazançlı olduğunu ballandırarak anlatmalarına, aslında aldatmalarına tanıklık ettim... Çünkü bir tek ithal kömürün döviz fiyatı üzerinden propaganda yapıyor, bunun üzerinden toplumsal bedel ödeme yalanına sığınıyorlardı. Oysa uzman ekonomistler, ekonomik maliyet hesabı yapılırken ülkenin madenlerinin üretilmesi ile yaratılan değerler, işçilere, yöre halklarına sağlanan getiriler, dahası ithalatta kullanılacak dövizin elde edilmesi maliyetlerinin toplamı üzerinden hesaplar yaptıklarında, ekonomik yarar, toplumsal verimlilik sonuçları çok tersine, maden üretiminin devamından yana çıkıyordu. Sosyal devlete aykırı bu politikalara eklenen sendikalara, işçilere yönelik tehditler cabası... Madenlerin kapatılması ile yaşanan toplumsal travmalar kamuoyunun gündeminden hep uzak kaldı. Ancak sendikaların, işçilerin direnişlerinin gücü ile bağlantılı sınırlı dönemlerde anlamlı toplumsal duyarlılıklar yaşandı... İngiltere’de madenci eşlerinin madenlerin kapatılmasıyla bağlantılı sadece erkelerin işlerinin kaybedilmesi değil, yaşanan kentlerin değerinin dibe vurması, gelecek yaşam alanlarının tüketilmesine isyan olarak gerçekleştirdikleri örgütlü büyük direniş, sadece İngiltere değil dünyada kadın gücünün yeniden keşfedilmesini üretti. 1980’ler sonrası dünya çapında kadın hakları savaşımında yaşanan büyük sıçrama, ikinci miladı onlara borçlu olduğumuzu söyleyebiliriz. Dünyanın en büyük en kitlesel grevle birlikte madenci direnişini gerçekleştiren Zonguldaklılar ise madencikadınyöre insanı bütünleşmesinde Özalizmi siyaseten kırmayı başardılar. 12 Eylül, daha fazlası ile Özal döneminde sadece sendikalı değil, tüm işçiler, üreticilerin ücretlerinde yaşanan büyük kayıplar, birkaç yılın açıkları ile birlikte madenciler sayesinde, lokomotif işlevi yapan 1991 yeni sözleşmesyle kapanmış oldu. Siyaseten rafa kalmış sosyal politikaların, Özalizm sonrasında, Erdoğan iktidarlarına kadar, yetersiz ancak anlamlı hükümetlerin icraat politikalarına girmesini getirdi. Ukrayna’da yaşanan travmaya gelince, 1995 gibi bir yakın tarih sonrasında, dünyanın merkezinde, kapatılan madenlerin boş kalan köylerinde, açlığa mahkum edilen, dağılan ailelerin çocuklarının yıkık dökük evler, maden enkazlarında insanlık dışı koşullarda kömür üretme, ailelerini toparlama trajik öyküleri tüyler ürpertici. Ukrayna’da turuncu darbe ile yaratılmış efsanenin öteki kirli yüzü... ? Başbakan, Yatırım Danışma Konseyi toplantısına katılan CEO’ların önünde, “Kusura bakmayın, bu kredi derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmelerinde art niyet ararız” derken, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch’in yetkilisi de “Cari açığın yüksek seviyesinden endişe duyuyoruz” diye uyarı yaptı. lirterek reddetmeyen Parker, buna rağmen “Cari açığın yüksek seviyesinden ve mevcut global ortamda dış finansman ihtiyacından endişe duyuyoruz” dedi. Parker’a göre Türkiye’nin kredi notunun çok yakında yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilmesi olası değil. Ancak 23 yıl içinde böyle bir potansiyel var. Haber, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Yatırım Danışma Konseyi’nde “uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’yi soru işaretlerine, kuşkulara, tereddütlere maruz bırakarak, yatırım akışını engelleyecek degerlendirmelerde bulunduğunu” söylemesi ve “Kimse kusura bakmasın. Burada tabii olarak art niyet ararız. Bu derecelendirme kuruluşları Türkiye’ye hiç uğramıyorlar, sağdan soldan duydukları ile bir değerlendirme yapıyorlar” diye çatması nın ardından geldi. Bilindiği gibi Fitch, Türkiye’yi “BB+” ile yatırım yapılabilir seviyenin bir kademe altında tutuyor. Moody’s ve S&P’nin kredi notları ise yatırım yapılabilirin iki kademe altında. Moody’s’te ülkenin görünümü “pozitif” iken Fitch ve S&P’nin not görünümleri durağan. Öte yandan dün açıklanan Merkez Bankası verilerine göre cari açık mart ayında beklentilere paralel 6.1 milyar dolar olurken, ilk çeyrekte de 16.18 milyar dolara geriledi. Yıllık kümülatif cari açık da şubat ayındaki 75.2 milyar dolardan martta 71.8 milyar dolara geriledi. Veriler ekonomide yavaşlamanın sürdüğünü ve cari açıkta nispi bir daralmanın varlığını gösteriyor. Citigroup: Türkiye önemli merkez, işbirliğimiz sürecek PELİN ÜNKER KİMLER KATILDI? Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, IMF Başkanı Christine Lagarde, Dünya Bankası İcra Direktörü Sri Mulyani Indrawati, Aditya Birla Group İcra Direktörü K.K Maheshwari, BBVA Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Francisco Gonzalez, Bayer Crop Science CEO’su Douwe Zijp, Citigroup Gelişmekte olan Piyasalar Başkanı ve Başkan Yardımcısı Hamid Biglari, GE Healthcare Başkanı ve CEO’su John Dineen, Huawei Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Direktörü Chen Lifang , IBM Avrupa Başkanı Harry Van Dorenmalen, Inditex Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Pablo Isla Alvarez de Tejera, Itochu Başkan Yardımcısı Yoichi Kobayashi, Mango Başkanı Isak Andıc, Ogilvy Public Relations Küresel CEO’su Christopher Graves, The Coca Cola Company Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Muhtar Kent, The Timken Company Başkan ve CEO’su James W.Griffith , The Western Union Company Başkan ve CEO’su Hikmet Ersek, UPS Başkanı Daniel J.Brutto, Verbund AG CEO’su Wolfgang Anzengruber, Vodafone Group CEO’su Vittorio Colao. Citigroup Başkan Yardımcısı Hamid Biglari, Türkiye’nin doğusuna ve batısına bakıldığında “türbülansın ortasında bir güven adası gibi göründüğünü” ifade etti. Türkiye bankacılık sisteminin oldukça sağlam olduğunu ifade eden Biglari, “Türkiye küresel standartlara göre iyi durumda. Dolayısıyla bizim için önemli bir merkez. Yatırımlarımıza bağlıyız. Akbank ile işbirliğimiz devam edecek” dedi. Yatırım Danışma Konseyi toplantısından sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Biglari, Akbank’taki hisse satışının sadece Basel III düzenlemeleriyle ilgili olduğunu belirtti. Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Türkiye Yatırım Danışma Konseyi toplantısına katılanlarla aile fotoğrafı çektirdi. Cari açığı sordular ‘Yargınız yavaş’ dediler Ekonomi Servisi Uluslarara ? TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner 17 uluslararası şirketin ri var. Enerji, sağlık, lojistik ve kimya öne çıkıyor” dedi. sı 17 şirketin üst düzey yöneticilerinin (CEO’ları) yanı sıra IMF üst yöneticisinin katıldığı Yatırım Danışma Konseyi’nde Mango Kurucusu ve Başkanı Başkanı Christine Lagarde, Dün cari açık sorununun da masaya yatırıldığını, TOBB Başkanı İsak Andic, uluslararası şirya Bankası İcra Direktörü Sri Rifat Hisarcıklıoğlu ise yargı sisteminin ağır işlemesinin ketlerin hükümetten vergisel anlamda bazı taleplerde buMulyani Indrawati, Başbakan dile getirildiğini açıkladı. lunduğunu, bunlardan birinin Yardımcısı Ali Babacan, Ekono Türkiye’nin dünya ekonomisinde de tekstil sektörü olduğunu söyledi. mi Bakanı Zafer Çağlayan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katıldığı Ya rekabetçi konumunu iyileştirmesi için işZirvenin ağır konuklarından IMF Baştırım Danışma Konseyi’nin (YDK) 7. gücü piyasası reformlarını uygulaması, kanı Christine Lagarde Türkiye’nin toplantısında cari açık sorunu tartışıldı. yargı sisteminin etkinliğini arttırması ve IMF’de daha iyi temsil edilmesi koCEO’lar, Türkiye’nin rekabetçi konu yatırım ortamının iyileştirilmesi çalış nusunda gelen isteği geleceğe havamunu iyileştirmesi için işgücü piyasası malarının sürdürülmesi gerekiyor. le ederek “Türkiye gelişmekte olan Enerji piyasasının serbestleştirilme ülkeler arasında önemli bir aktör nın esnekliğinin arttırılmasını, yargı sisteminin hızlandırılmasını istediler. Coca si, vergi sisteminin etkinlik ve tutarlığı konumunda, aslında BRIC ülkeleri Cola Campany Yönetim Kurulu Başka nın arttırılmasına yönelik mevzuatı iyi arasında. IMF’deki söz hakkı genı Muhtar Kent tarafından açıklanan so leştirme politikaları sürmeli. lecekte artacak” diye cevapladı. Toplantıdan sonra Uluslararası Yanuç bildirgesinde şunlar vurgulandı: Dünya Bankası Kıdemli Başkan YDK’nin son toplantısından bu yana tırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Yardımcısı Sri Mulyani Indrawakaydedilen gelişmeler arasında cari açığın İzzet Karaca, “Hem burada olan ti de Türkiye’nin aşırı ısınma yasürdürülebilirliğini sağlamak ve ara ma hem de olmayan bazı uluslararası şir ratmadan büyümesinin kritik önemlı ithalatını azaltacak stratejiler bulunuyor. ketlerden gelen yeni yatırım taleple de olduğunu vurguladı. unanistan’a karşı kontrollüyüz Biglari, Yunanistan’ın Avro’da kalmasının daha iyi olacağını ancak çıkHamid Biglari ma riskinin de bulunduğunu ifade ederek Avrupa kurumlarının buna hazırlıklı olduğunu belirtti. Biglari, “Yunanistan’ın Avro bölgesinden çekilmesi Avrupa’nın geri kalanı için kontrollü bir olay olur. Avrupa Merkez Bankası bulaşma riskini sınırlandırmak için çok şey yaptı” dedi. Avro’dan çıkmanın Yunanistan’nın kendi ekonomisi ve bankacılık sistemi için çok kötü olacağını vurgulayan Biglari, “Vaziyet, pek çok olası sonucu ve birden fazla değişkeniyle belirsiz” diye konuştu. Y VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Cemiyetimiz Üyesi, Sürekli Basın Kartı Sahibi Değerli Meslektaşımız YAŞAR SEZGİNER 10 Mayıs 2012 Perşembe günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Sezginer’in cenazesi 11 Mayıs 2012 Cuma günü ikindi namazının ardından İzmir Esentepe Camii’nden kaldırılmıştır. Yaşar Sezginer’i sevgi ve saygıyla anarken, ailesine, basın topluluğuna başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ T.C. VAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 2011/410 Esas Konu: Gaipliğe Karar KAYSER ERDEM ile HAS1MSIZ arasında mahkememizde görülmekte olan Gaipliğe Karar Verilmesi davası nedeniyle; Aşağıda açık kimliği bulunan ve gaipliğine karar verilecek olan hakkında bilgisi olanların 6 ay içinde mahkememize haber vermeleri hususu ilanen tebliğ olunur. 27/03/2012 GAİP TC KİMLİK NO: 37837428226 ADI SOYADI: HASAN ERDEM BABA ADI: ÖMER ANA ADI: MERYEM DOĞUM TARİHİ: 01/08/1965 DOĞUM YERİ: HAKKÂRİ İKAMETGÂH ADRESİ: Seyit Fehim Arvasi Mahallesi 2350 Meteoroloji 6 Sokak no. 8 VAN “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 29903) GÜNÜN İÇİNDEN Tekfen’in performansı yüksek: Tekfen Grubu, 2012 yılının 1. çeyreğinde tüm göstergelerde olumlu performans sergiledi. Grup konsolide bazda cirosunu bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 48 oranda büyüterek 1 milyar 23 milyon TL’ye, dönem kârını yüzde 21 artışla 92 milyon TL’ye yükseltti. Bu dönemde Tekfen Holding cirosunun yüzde 53’ünü Taahhüt Grubu, yüzde 44’ünü ise Tarımsal Sanayi Grubu satış gelirleri oluşturdu. Bank Asya’da kâr 50 milyon TL: Asya Katılım Bankası yılın ilk çeyreğinde 50 milyon TL net kâr açıkladı. Bank Asya’nın nakdi ve gayrinakdi krediler aracılığıyla reel ekonomiye sağladığı finansal destek 22.8 milyar TL’ye ulaştı. Son bir yıllık dönemde nakdi kredileri yüzde 23 artarak 14.07 milyar TL’na, topladığı fonlar ise yüzde 19 artış göstererek 13.16 milyar TL’ye ulaştı. Bankanın öz kaynaklarında da yüzde 11 artış var. İNGİLİZCE Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Business Administration’da master yapmış, İş İngilizcesi (Business English), İngilizce iş görüşmelerine (Interviews) hazırlık Gramer ve kişiye özel konuşma dersleri Kadıköy /İstanbul TEL: 0532 701 80 41 (0216) 418 94 51 C MY B C MY B ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle